Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr. Orhan Erinç
# Genel Yavın Koordınatöru: Hikmet
Çerinkaya # Yazıişlerı Mudürü Ibrahim
Yıldız '• Sorumlu Müdür: Fikret llkiz
0 Haber Merkezi Müdürü. Hakan
Kara 0 Görsel Yonetmen. Fikret Eser
lstihbaraf. Cengiz Yıldınm • Ekonomı: Özlem
Yüzak • Kültür: Handan Şenköken • Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı •
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu % Bılgı-Belge.
Edibe Buğra • Yurt Habeıien: Mehmet Faraç
Yayın Kunılu. tlhan Selçıık
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şfikran Soner. Ergun Balcı,
thrahim N ıldı/. Orhan Bursak,
Mustafa Balbav, Hakan Kara.
Ankara Temsilcısı: Mustafa Balbav Atatürk Bulvan
No: 125, Kat:4, Bakanhklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 • tanırTemsilcısı. Serdar Kızık,
H ZiyaBlv 1352S 2/3Tel:4411220. Faks-4419117
• AdanaTemsılcısi: Çetin Yiğeooğlu, tnönüCd. 119
S.No:l Kat.l,Tel:363 12 11. Faks: 363 12 15
Muessese Mudürü t s«ûn Akmeo •
Koontaatdr Ahmet Koroban • Muha-
sebe Büknt Yeoer • tdare Hüseyin
Gürer« Bılp-lşlem Nul İnal*Bılgı
sayarSctcm Mûrihrt ÇBcr• Sattj
FazüetKaza
MEDYA C: • Yönetım KuruK
Ba^kanı - Genel Müdür Gölbin
Erduran # Koordınator Rehs
Ijıbnan • Genel MüdûrYaıdımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
513 95 80-5138460-61,Faks: 5138463
^ a\ımla\an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
Tuılocafa Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 Ist. PK 246 Istanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 2MART1999 lmsak:5.05 Güneş:6.31 Öğle: 12.24 Ikindi: 15.29 Akşam: 18.02 Yatsı: 19.23
ttalya'da moda
• Haber Merkezi-
Modacılar 1999-2000
sonbahar-kış sezonu
kreasyonlannı Italya'da
sergilemeyi sürdürüyorlar.
Versus'un. sıyah
transparan gece giysisi
ilgi topladı. Milano'daki
defileler 5 Mart'ta
Versace'nin koleksiyonu
ile son bulacak.
Yeni yat
limanları
• ANKARA (AA) - Yat
tunzmınden yeterli payı
alamayan Türkiye, bu
eksikliği gidermek
amacıyla 17 yat lımanı
daha inşa ediyor. Marina
Yatınm ve Işletmecileri
Derneği (MARYAT)
yöneticilerinden edinilen
bilgiye göre. inşaati devam
eden yat lımanlannın
yerleri şöyle: Antalya-Kaş.
İzmir-Çeşme. İzmir-
Çeşme Dalyan, Balıkesir-
Burhaniye. Antalya-
Finike. Antalya-Gazipaşa,
Antalya-Manavgat
Irmakağzı, Antalya-
Alanya, Mersin. fstanbul-
Kumburgaz, Tekirdağ-
Marmara Ereglısi, Yalova,
Trabzon. lzmir-Sığacık,
Içel-Kumkuyu,
Çanakkale-Bozcaada,
Izmır-Alaçatı.
Yüzyılın insanı
anketi
• NEWYORK(AA)-
Time dergisinin
lnternet'teki sayfasında
düzenlediği "yüzyılın
insanı" anketinde Mustafa
Kemal Atatürk, 8. sırada
yer alıyor. Halen devam
eden anketteki son duruma
göre oylann yüzde
41.5'unu toplayan Hz. lsa
birincı sırada bulunuyor.
Yanşmada, yüzde 9.04
oranında oy toplayan
Adolf Hitler üçüncü,
yüzde 8.54 oranında oy
alan Hz. Muhammed
dördüncü. yüzde 4.49
oranında oy alan Gandi ise
altıncı sırada yer alıyorlar.
Kınalı kekltğin
nesli tükeniyop
• KONYA(AA)-Selçuk
Üniversitesi Zıraat
Fakültesi Ögretim Üyesi
Prof. Dr. Cenap Tekinşen,
Türk kültüründe önemli
bir yere sahip olan kınalı
kekliklerin Anadolu'da
tükenme noktasına
geldiğini bildırdi.
Tekinşen, "Bu güzel ve
narin hayvanın neslinin
hızla azalmasında en
büyük etki, kuşkusuz aşın
ve bilinçsiz kullanılan zirai
gübre ve ilaçlar ile
avlanmadır" dedi.
İleri saat
uygulaması
• ANKARA (AA) - Gün
ışığmdan daha fazla
yararlanmak amacı ile son
15 yıldan bu yana sürekli
yapılan ileri saat
uygulamasına ay sonunda
geçiliyor. Kurban
Bayramı'nın ilk günü olan
28 Mart Pazar günü, saat
01.00"de saatler bir saat
ileri alınacak.
Avustralya'da
'siber suç
1
• Dış Haberler Servisi -
Avustralya'da "siber suç"
büyük şırketler îçîrt
giderek büyük bir sorun
haline geliyor. Victorian
Bilgisayar Suçlan Ekibi
tarafından yapılan bir
araştırma. bu suçlann
gitgide arttığını ortaya
koyuyor. A.vustralya'da
bulunan 350
organizasyonun yüzde
80'inden fazlası,
bilgisayarlanna yapılan
saldınlann şirket ıçinden
olduğunu belirtiyorlar.
Yanlış aydınlatma nedeniyle, kullanılan enerjinin yansının boşa harcandığı belirtildi
4
Aşırı ışık ldrlilik yaraür'YUSUFÖZKAN
İZMİR - Günümüzde tehlikeli boyut-
lara varan çevre kirlıliklerine "ışık kirliB-
ği"nin de eklendiği bildirildi. Dogru şekıl-
de yapılmayan aydınlatmalann kalıcı çev-
re, ekonomi ve sağlık sorunlanna yol aç-
tığını vurgulayan uzmanlar, "Bizim daha
fazla ışığa değİL, daha iyi görmeye ihtiyacı-
mız var" dediler.
Dünyadaki hemen bütün kentler. yoğun
ışıklandırmalarla gece gündüz farkını or-
tadan kaldırma çabası içındeler. Ancak,
bu aydınlatma aşın olduğunda rahatsızlık.
sağlık, sosyal ve ekonomik açılardan olum-
suzluklara yol açabiliyor. Türk Standart-
lan Enstitüsü Çevre Hazırlık Grubu adına
"ışık tdrtitiğT konusunda bir çahşma ha-
zırlayan Doç. Dr. FanıkYonıbnaz, artık ne-
redeyse gece-gündüz gözlerimizi kısarak
bakmak veya güneş gözlüğü kullanmak
zorunda kalacağımızı belirtiyor.
• Doç. Dr. Faruk Yorulmaz, artık neredeyse gece-gündüz
gözlerimizi kısarak bakmak veya güneş gözlüğü kullanmak
zorunda kalacağımızı belirtiyor.
Yorulmaz, çalışmasında. görüşün azal-
masına, kimi zaman da kaybolmasına yol
açan aşın ışıklandırmalann da birçevre İcir-
liliği olduğunu vurgulayarak şunlan söy-
lüyor:
Gereksiz aydınlatma maliyeti
"Işıkkiıiffiği; dogru şekikte yapüamayan
aydmlatma sebebhie yapay tşığuı atmosfer-
deki asılı toz parçacıklan sayesinde dağı-
larak gökyüzünü parlak hale getirmesidir.
Işık kirliliginin yüzde 7? kadan körii plan-
lanmrç ve yanlış yerleştirilmiş aydınlatma
araçlannın sonucudur. Bu aşın ışık kulla-
nımının, gece uçan göçmen kuşlann yolla-
nm şaşırmalanna sebep olduğu anlaşıl-
ımşbr. Şehirierde nüfusun hızla ar&şı hem
şehrin ışıklannı hem de şehir trafığine pa-
rald olarak caddelerin ışıklannı arrtirnnş-
ör. Bu gereksizaşın a> dınlatmaıun bir ma-
liyeti olduğu düşünülürse, yapılan hatamn
boyutu daha iyi anlaşılabitir."
Yanlış aydınlatma nedeniyle kullanılan
enerjinin yansının boşa harcandığını be-
lirten Yorulmaz, bir sokak lambasının yan-
sıtıcılarla donatılması halinde büyük oran-
da enerji tasarrufu sağlanacağını kaydedi-
yor. Bir ışık kaynafmın uzaktan görülme-
siyle o ışığın iyi korunmadığınm anlaşıla-
bileceğini bildiren Yorulmaz, enerji tüke-
timiyle ilgili olarak. "Işık kirliliği: gerek-
siz enerji tüketimi, bunu karşılamak için de
daha faziadan enerji üretimi demektir. Bun-
lan yaparken gereksiz fosil yakıt kullanı-
mı gibi çevre kirlüiğine yol açan diğer aük-
lann daha fazla üretilmesi söz konusu olur.
Işık kirliliği ile diğer çevre kirleticilerinin
üretimi paralel grtmektedir" görüşüne yer
venyor.
Işık ihlali konusuna da değınen Yorul-
maz, yanlış yerleştirilen ışıklann çoğu za-
man diğer lambalann aydınlattığı yerlerin
üzerine düştüğünü, bu durumun da gerek-
siz aydınlatmayı ortaya çıkardığını vurgu-
Iuyor.
Yorulmaz. şunlan söylüyor: "İyiyerleş-
tirilmemiş bir sokak lambasu görüşü azal-
tarak kaza ihtimaüniartonr. Trafiği yoğun
olan verlerde fazla ya da az olsuo, aydın-
latmamn iyi olmavışı kaza riskini artüran
en önemli faktörterden biridir. Aynca par-
lak ışık sonucu ortaya çıkan koyu gölgeler,
yetersiz aydınlaalmamış loş ortamlar gibi
yol kenarlan ve kaldınmlan suç işlenebi-
İecek tehlikeli ortamlar haline getirebO-
mektedir."
Özellikle maymunlann cinsel yaşamlannın insanlannkini çok andırdığı ileri sürüldü
Hayvanlar da eşlerini aldaüyor
• Zoolog gazeteci Michael Miersch, 'Hayvanlann Garip
Cinsel Yaşamı' adlı kitabında, hayvanlann da eşlerini
aldattıklannı, eşcinsel ilişkiye girdiklerini ve birtakım çıkarlar
karşıhğında seks yaptıklannı açıkladı.
Çe\ıri Servisi - Hayvanlann insanlann
sandığından çok daha renkli ve insanla-
nnkine çok yönüyle benzeyen bir cinsel
yaşamı olduğu ortaya çıktı. Zoolog gaze-
teci Michael Miersch. uzun yıllar topladı-
ğı gözlemlerini bir araya getırdiği 'Hay-
vanlann garip cinsel yaşamı' adlı kitabın-
da. hayvanlann da eşlerini aldattıklannı.
eşcinsel ilişkiye girdiklerini ve birtakım
çıkarlar karşıhğında seks yaptıklannı açık-
ladı.
Özellikle maymunlann cinsel yaşamla-
nnın insanınkini çok andırdığını iddia
eden Miersch, maymunlarda aldatma, eş-
cinsel ilişki ve masfürbasyonun yaygm
olduğunu belirtiyor. Maymunlar birbirle-
riyle çok sık ilişkiye giriyor. bu süre bazı
türlerde 90 dakikaya kadar iniyor ve gru-
bun diğer üyeleri tarafından seyTediliyor.
Bazı gruplarda eşcinsel hayvanlann dış-
landığı görülüyor. Eşcinsel ilişki aynca
akbabalarda ve hamsterlerde de yaygm. Mi-
ersch, Kudüs Hayvanat Bahçesi'nde eşcin-
sel iki erkek akbabanın birlikte yuva yap-
tıklannı ve hayvanat bahcesi yetkilileri
tarafından yuvaya konan bir yumurta üze-
rine de kuluçkaya yatmaya çalıştıklannı
gözlemlemiş. Ancak bu eş-
cinsel çift de tıpkı maymun-
larda olduğu gibi diğer akba-
balar tarafından reddedilmiş.
Yunuslar ve penguenler tek
eşli gibi görünmekle beraber
eşlerini aldatıyorlar ve erkek
yunuslar dişilere adeta teca-
vüz ediyor. Dişi penguenler
kendilerine yuva yapmak için
gereken taşlan toplayan erkek
penguenlerle bih-^.^^»»»»»-»-
şi, taş toplama sürecinde er-
keğe kur yapıyor, sonra da
aralannda bir anlaşma var-
mışçasına beraber olup aynlıyorlar.
Miersch'e göre insan cinselliğinin ne-
redeyse tüm oyunlannı doğada da bulmak
mümkün. Hayvanlar dünyasında sadece
porno gibi olgulara yer yok. lngiltere'nin
en büyük hayvanat bahçelerinden birinde
yıllardır zoologlar tarafından video film-
len aracılığıyla yapılan çalışmalar, may-
munlann ekranda seyrettikleri diğer dişi-
ler ve çiftlerden hiçbir şekilde etkilenme-
diklerini ortaya koymuş.
Zoolog gazeteci
Michael Miersch
'Hayvanlann
Garip Cinsel
Yaşamı' adb
kitabında insan
cinseüiğinin
neredeyse tüm
oy unlanru doğada
da bulmanın
mümkün
olduğunu yaziYor.
Göğüs kanseri
tümöfieri
faredeyok edildi
• Michigan Üniversitesi bilim adamlannın
laboratuvarda fareler üzerinde yaptıklan
araştırmalarda, göğüs kanserinin ilerlemiş
aşamasını yansıtan habis tümörleri, Interleukin-
2 içeriği ile yok etmeyi başardıklan bildirildi.
CHICAGO (AA) -
ABD'nin Michigan Üni-
versitesi'nde araştırmalar
yapan bilim adamlan, fa-
reler üzerindeki deneylerde
kansere karşı etkili bir ilaç
olduğu bilinen Interleukin-
2'y'. kanser aşısı ile kulla-
narak göğüs kanseri tümör-
lerini yok etmeyi başardılar.
Amerikan Ulusal Bilim
Akademisi yayın organın-
da yer alan araştırma rapo-
runda. Interleukin-2'nin,
vücudun savıınma sistemi-
ni harekete geçirerek kan-
ser gibi zararlı hücreleri yok
ettiği açıklandı. Michigan
Üniversitesi bilim adamla-
nnın laboratuvarda fareler
üzerinde yaptıklan araştır-
malarda, göğüs kanserinin
ilerlemiş aşamasını yansı-
tan habis tümörleri, Interle-
ukin-2 terkibi ile yok etme-
yi başardıklan bildirildi.
ABD'de önemli tıp araş-
tırmalannın yapıldığı bir
merkez olarak bilinen Mic-
higan Üniversitesi'nde, bi-
lim adamlannın aynca Vac-
cine/Interleukin-2 (IL-2 aşı-
sı) kombinasygnu ile, di-
ğer öldürücü kanser tümör-
lerinden olan cilt kanseri
(melanomas) üzerinde araş-
tırmalar yaptıklan, muhte-
melen V/IL-2 ile cilt kan-
seri konusunda da iyi so-
nuç elde edilebileceği ifa-
de edildi.
Savunma sistemini
uyam'or
Şimdiye kadar ilk kez In-
terleukin-2 bileşiminin, vü-
cudun savunma sistemi hüc-
relerini bölerek çoğalttığı
konusunda net sonuç elde
edildiğı, lnterleukin-2'nin,
dendritic hücreleri denilen,
akyuvarlardan hazırlanmış
özel bir aşı ile birlikte kul-
lanıldığı belirtiliyor. Dend-
ritic hücrelerinin, vücudun
savunma sistemini kanser
hücrelerine karşı uyardığı
ifade ediliyor.
Konu ile ilgili bilim ada-
mı Prof. JamesJ. Mule, In-
terleukin-2'nin, daha önce
hazırlanıruş olan kanser aşı-
sının anti- tümör özelliğini
ortaya çıkardığını açıkladı.
Prof. Mule, dendritic hüc-
relerinuı. beyaz kan hücre-
leri olan T hücrelerini sap-
tayarak T hücrelerinin, kop-
yalama sistemi ile antijen-
ler üretmesini sağladığını
belirtti.
Tüm üreyen yeni T hüc-
relerinin, göğüs kanseri tü-
mörünü yok edecek özellik-
lerle çoğaldığını açıklayan
Prof. Mule, dendritic hüc-
releri ile yapılan aşının yal-
mz başına, vücudun savun-
ma sistemini kansere karşı
birzemberek etkisi ile uyar-
maya çalıştığını, Interle-
ukin-2 ile birlikte kullanıl-
dığı zaman T hücrelerini
uyararak kansere karşı an-
tijenlerin üremesini sağla-
dığını ifade ediyor.
Sonuca nasıl ulaşddı?
Michigan Üniversitesi bi-
lim adamlan, belki de yüz-
yılın en önemli buluşu ola-
cak çalışmayı şöyle gerçek-
leştirdiler:
Fareye üç kez öldürücü
dozda sarkoma (habis) tü-
mörü hücreleri enjekte edil-
di. Daha sonra sarkoma
özelliği taşıyan dendritic
hücreleri verilerek tümö-
rün küçüldüğü belirlendi.
Bir sonraki tedavide ise
dendritic hücreleri ile In-
terleukin-2'nin düşük do-
zu birlikte verildi ve hasta-
lık tamamen yok edildi.
Yapılan araştırmalarda,
öldürücü dozda sarkoma en-
jekte edilen farelerin yüzde
80'inın, tedavi müddetinden
sonra tümörlerden tamamen
kurtulduklan bildiriliyor.
Araştırmalarda, öldürü-
cü sarkoma tümörleri akci-
ğerlenne yayılan farelerin
yüzde 60'ınm, dendritic ve
IL-2 kombinasyonu ile te-
davi edildikleri ve tedaviden
sonratümörlerin etkisiz ha-
le geldiği belirtiliyor. Fare-
lerin yüzde 40'ında ise, te-
davi sonrasında sadece
10'un altında tümör kabar-
cığının sayılabildiği ifade
ediliyor.
Gelirler Genel Müdürü, telif gelirleriyle ilgili çalışmalann sürdürüldüğünü söyledi
'Kayıtlı sisteııı savunufanab
9
e-posta : tan (« prizma. net.tr
ANKARA (Cumhurh-et Bürosu) - Maliye Ba-
kanlığı Gelirler Genel Müdür Yardımcısı Osman
Anoğlu. telıf geliri elde edenleri de kapsayan ser-
best meslek sahıplerine ılişkin beyanname verme
yükümlülüğünün "gider indirimr olanağı sağla-
mak için getirildiğini belirtirken "herkes için ka-
yıtlı sistemin savunulması" gerektiğını söyledi.
Türk Parlamenterler Birliği'nce düzenlenen
-Türk Vergi Sistemindeki Veni Düzenlemetervely-
gulamalan'" konulu panele katılan Gelirler Genel
Müdür Yardımcısı Osman Anoğlu, vergı oranla-
nnın indinldiği bir ortamda geçıci verginın kayıt-
h sisteme yönelik bir düzenleme olduğunu vurgu-
ladı.
Anoğlu. gazetecilerin sonılan üzerine telif ge-
lirleriyle ilgili düzenleme üzerinde çalışmalann
devam ettiğini belirtirken "Deftertutmanınkülfet
dışında a\antaj kısmı var. Giderieri kaydedebilme
olayıdır. Biz bunu çok tartışük ve tebüğ böyle çık-
tır
dedi. Sorunun biraz da tanımlamalann tam ola-
rak yapılamamasından kaynaklandığını anlatan
Anoğlu, özellikle 7 milyar liralık sının aşmama-
sına karşın sürekli serbest meslek sahibi görülen-
lerin defter tutabilmek için muhasebeciye para
ödemek zorunda kalacağının anımsatılması üze-
rine şunlan söyledi:
"İstisna edümeyen tutar için beyanname veril-
mesi düşünülebilirdi. Giderterin beyan edilebilme-
si için bu yaptkh. Mevcut sistem gibi bir düzenle-
meylededevam etmesi söylenebilirdi. Genel olarak
kayıtb sistern deniliyorsa herkes bakımından bunu
savunmak gerekiyor. Parlamentonun kabul ettiğibir
yasa. Amaç, \asamn nasıl uygıılanaragını ortaya koy-
mak."
Doç. Dr. Şükrû Kızuot ise telif kazançlanyla il-
gili bu düzenlemenin gereksiz olduğunu, yüzde 10
stopaj ve sürekliyse yüzde 15'lik KDV yükümlü-
lüğünün vergi oranlannın yüzde 15'e indirildiği bir
dönemde normal olacağını söyledi. Kızılot, bu
ödemelerin gider pusulası ya da beyannameyle ya-
pılıyor olmast nedeniyle de aynca defter tutturul-
masının gereksiz olduğunu savundu.
KornOy radyasyon, işletilen genç hzîar ve uçan çatüar
IŞILÖZGENTÜRK
Korno, kocaman bir müzik aletidir. Onsuz
bir senfoni orkestrası düşünülemez, onsuz bir
şehir bandosu da... Bu alet kutusuna kondu-
ğunda oldukça heybetli ve çok pahalı bir mal
duygusu uyandmr. tşte lstanbul kentinin ge-
ce magandalan da aletin bu heybetli görünü-
şüne aldanıp, lstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası korno sanatçılanndan Ertuğrul Tu-
nah'ya Taksim'in ortasında bir arabanm için-
de saldınp, onun bir çocuk gibi kucağında sı-
kı sıkı tuttuğu kornosunu alıp kaçmışlar. Er-
tuğrul Tunalı, zimmetindeki kornosuyla bir
konser çıkışı evine gidiyormuş. Bütün bun-
lar bir anda olmuş.
Ertuğrul Tunalı yaşadığı bu şoktan ötürü hem
maddi hem manevi bir çökme yaşamış. Şim-
di dostlan operacılarbu gece Atatürk Kültür
Merkezi'nde onun için bir araya gelip, hep bir-
likte magandalara inat onun için söyleyecek-
ler. Müzik ve kaba kuvvet karşı karşıya. Hiç
belli olmaz, bakarsınız müziğin o inanılmaz
gücü magandalan bile insafa getirir de, ne-
reye, nasıl satacaklannı bilmedikleri korno-
yu Atatürk Kültür Merkezi'nin ginşine bıra-
kıverirler. Bu ülkede her an her şey olabilir.
Apo'ya odaklanan Türkiye yaşamının tra-
jik-komik hadiseleri hiç bitmiyor. Ve bunlar
bızim yanıbaşımızda gerçekJeşiyor. sıranın
nerede, ne zaman bize geleceği de pek belli
değıl.
Evet, sonunda Ugazailesı hastaneden tabur-
cu edilmiş. Şu hızlı gündemimizde llgaz ai-
lesinin başına neler geldiği unutulmuş olabi-
lir, hatırlatmakta fayda var. Yaklaşık iki ay ön-
ce îkitelli'de hurdacıhk yaparak yaşayan ll-
gaz ailesi. Marmara Sanayi Sitesi'ndehurda-
lannı satm aldıklan bir depoyu boşaltırken,
depoda unutulan ve içınde bazı ülkelerde kan-
ser tedavisinde kullanılan ve şiddetli radyas-
yon yayan Kobalt 60"ın bulunduğu kontey-
nerleri de yanlanna alıp, hurdalannı yığdık-
lan Ikitelli'deki evlerinin önüne getiriyorlar.
Sonrasını biliyorsunuz. Ailenin tüm bireyle-
rinde başdönmesi. kan kusmalar ve hastane-
de şok teşhis: Radyasyon zehirlenmesi.
Şimdilerde ailenin çeşitli yaşlardaki beş
bıreyi yaklaşık iki ay hastanede kaldıktan
sonra bugünlerde taburcu ediliyorlar ve ne ol-
duklannı, bundan böyle başlanna ne gelece-
ğini bilmeden hayata yeniden başlamaya ha-
zırlanıyorlar.
Ailenin 18 yaşındakı ferdi Kenan llgaz en-
dişeyie hep aynı soruyu soruyor:
"Gelecegimin ne olduğunu bilmiyorum.
Radyasyon başuna ne işler açacak bilmiyo-
rum_."
Başka bir ülkede oldugunda binlerce insa-
nı ayağa kaldıracak böyle bir olay, gündemin
sıkışıklığından, Apo'dan, seçımlerden ötürü
kaynayıp gidiyor. Oysa uzmanlar açıkça söy-
lüyorlar:
"Radyasyon abnosfere yayüır. sonrayine ye-
re iner. Önlemi alınıyor mu? Hayir, o zaman
ne olacak, bir süre sonra üısanlarda kusma-
lar başlayacak. Doktora gidecekler, doktor
kansız kalmış diyecek, kan ilacı verecek ve
radyasyon meselesi atlanacak ve insanlar öle-
cekl.""
Bugünlerde llgaz ailesi devlete maddi ve
manevi tazminat davası açmaya hazırlanıyor.
Bu dava sadece onlann davası değil, insan hak-
lan denildiğinde yüreği kıpırdayan herkesin
davası. bu bir ülke davası ve en az Apo dava-
sı kadar önemli, acil ve ders verici. Uşenmek
yok, herkes ayakkabılannı bağlasın ve bu da-
vanın arkasında yer almak için sokağa çıkma-
ya hazırlansın.
Memlekette hiçbir şeyin ölçüsü kalmamış.
Taksideyim. bır radyo programı dinliyorum:
Geveze Şov. Şovu yapan kişi sesini değişti-
rip çeşitli telefon numaralannı anyor, çıkan-
lan işleterek program yaptığını sanıyor ve
tonlarca para kazanıyor. O gün, bir ilandan adı-
nı ve telefonunu bulduğu genç bir kızı aradı
bu programın yapımcısı bay Geveze. Kızca-
ğız "iş" diye kıvranan biri. Geveze, kıza ken-
disıni Hürriyet gazetesinden aradığını söyle-
di. Kızın sevinçten bir an sesi kısıldı. Sonra
Geveze işin koşullannı sıralamaya başladı.
1200 kişiye her gün her an çay ve kahve ser-
visi yapacağını söyledi kıza, kızcağız, "ya-
panm, yapanm" diye yanıt verdi. Sonra te-
lefon santralma bakacağını, orada 1500 kişi-
lik bir santral olduğunu söyledi, kız gene he-
yecanla "yaparun, yaparun" diye yanıtladı.
Bu kez Geveze, kıza, "kaç kitosun", diye sor-
du. K.ız hemen "kilom 66, boyum da 1.69" de-
di. Bunun üstüne Geveze kıza işyerinin giri-
şinde bir alet olduğunu ve ona uygun kilonun
bu alet tarafından saptanacağını ve eğer alet
60 kiloyu uygun bulmuşsa, kız herhangi bir
gün 61 kiloya çıkarsa o gün işten atılacağını
söyledi. Kızcağız öylesine çaresizdi ki, "val-
lahi kilo almam, billahi kilo almam", diye
adeta yalvarmaya başladı. Sonra Geveze, pro-
mosyon olarak telefon verdiklerini, onun te-
lefon satışı da yapması gerektiğini ve para ola-
rak sadece sattığı telefonlardan komisyon ala-
cağmı belirtti. Kız çaresiz, ona da "evet" de-
di. Ben o sırada taksiden indim. Ne oluyor,
bu ülkede işsizliğin, yoksulluğun ayyuka çık-
tığı bu ülkede, bir radyo programında insani
her türlü değerin böylesine ayaklar altına alın-
masına nasıl izin veriliyor? Hey, ikide bir te-
levizyon kapatan RTÜK'çüler, işsizlikJe, in-
sanlann dış görünüşleriyle, onlann yaşam
mücadeleleriyle alay eden, en insani duygu-
lan hayasızca ayaklar altına alan bu program
hiç mi kulağmıza çalınmıyor. Hiç mi?
Lodos esti ve çatı uçtu, altı ilkokul öğren-
cisi yıkılan çatının altında lcaldı ve öldü. Kü-
çük çocuklann cenazeleri, ağlayan analann
babalann, ölümle, çok küçük yaşta, arkadaş-
lannın aralanndan ansızın aynlmasıyla tanı-
şan okul çocuklannın görüntüleri ana haber
bültenlerini bir an için süsledi. Süsledi dıyo-
rum, çünkü ne sonrası geliyor, ne de herhan-
gi biri suçlu bulunup cezalandınlıyor. Böy-
lece kendi yaşamımıza, kendi acımızabile ya-
bancılaşmış yığınlar halinde dolaşmaya alı-
şıyoruz.
Bu altı çocuğun ailesi şimdi devlete dava
açmaya hazırlanıyor. Radyasyon davası gibi
bu davanın da izleyicisi bizlerolmahyız. Ağ-
layan çocuklara ağıt yakmak kimseye bir ya-
rar sağlamıyor artık. Şimdi insanca bir yaşam
talep etmenin ve buna sonuna kadar inan-
manın, yılmadan sokaklara çıkmanın zamanı.
ısoz50(a hotmaiLcom
\