19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1999 SAL1 CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nun yeni oyunu 'Molly S'yi Işıl Kasapoğlu yönetiyor Görmeyi öğremneye dair...ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Eğer siz de doğuştan gözleri görme- yen bir insanın gözleri açıldıktan he- men sonra her şeyi birdenbire görece- ğine inananlardansanız, yanılıyorsunuz. Görmek de öğrenilir... Diderot'nun de- diği gibi: "Görmeyi öğrenmek, yeni bir dil öğrenmeye benzemez; konuşmayı Ok kez öğrenmekten farkstzdır." Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu yeni oyunu 'MoBy S'de (Görmeye Dair) gör- me üzerine bildiğimizi sandığımız pek çok şeyi yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini söylüyor bize. Molly S. sa- dece görme, Molly'nin yaşamı üzenne kurgulanmış bir oyun değil. Oyunda üç yaşam, üç ağızdan sorgulanıyor, tartışı- lıyor. Çocukluğundan beri kördür Molly... lşi, kocası, sevdiği dostlan vardır ve kendi dünyasında mutludur. Babası ona, çiçekleri, otu, hayvanlan kısaca her şe- yi dokunarak tarumayı öğretmiştir. 40 ya- şmda Frank'letanışır, evlenir. Uçan, ne yapacağı belli olmayan. yaşamı boyun- ca bir şeylerle uğraşmaya takıntılıdır Frank... Molly de Frank'in uğraşlann- danbiriolur... İlk kez İrlanda'da sahnelendl~ Zeynep Avcı'nın Türkçeye çevırdiği 'Moüy S'yi Işıl Kasapoğlu yönetiyor, KöksalEngür,Tabe Saran veCüneytTü- rel rol alıyor. Çevre düzenini Duygu Sa- ğıroğlu'nun yaptığı oyunun müzikleri ise Joel Simon'a ait. trlandalı yazar Bri- an Friel'ın yazdığı oyun, ilk kez 1994 yılında Dublin'de yazann kendi yöneti- ( minde GateTheatreda sahnelendi. Oliver Sacks'ın 'Mars'ta Bir Antro- poiog' adlı kitabında 'Görmek ve Gör- memek' bölümünün kahramanı Virgü'in yaşamı ile paralellik gösterir Molly'nin yaşamı. Oyunda Molly'nin ameliyatmı gerçekleştiren Dr. Rice'ı canlandtran Cüneyt Türel, oyundaki karakterlerin daha çok kendilerini sorgularken bır- birlerini sorguladıklan görüşünde. "Sadece 10 ay görebilen Molly'nin 40 yıl sonra görmesini sağlamak için gjri- şilen macerada herkesin bir duruşu var. Frank. bir şeyleri düzeltmek gibi rutku- lan olan bir kişi. Dolayısıyla bir anlanı- da çıkan var Molh "den. Görmeyen bir kadını görür hale getirmek için vapaca- ğl herhangi bir katkı, büyük keyif veri- yorona. "Olmazsa yaşayamam' gibi bir saplantısı var. Rice'ın durumu saplantı- dan çok bir anlamda mesleki bir çıkar iceriyor. Rice kendisine getirilen bu va- kayı, kay betmiş olduğu > eteneklerini ve itibannı düzeltmek için kullamyor. Za- valh Molly'nin bulunduğu durum daha üzücü.Onlann düş kınklığına uğrama- masını istiyor. Ama bütün bu olaylar gösteriyor İd üç insan da kör asnnda." Uç yaşam sorgulanıyor Oyunda Molly"nin kocası, yaşamı bo- yunca bir şeylerle uğraşmayı kendine amaç edinmiş Frank'i canlandıran Kök- sal Engürde oyunun Molly'nin yaşamı- nı anlatmadığını, üç farklı karakterin yaşamlannın sorgulandığını belirtiyor. Yaşamı boyunca babasının korunak- lı dünyasında onun kararlanyla yaşa- yan Molly için, sonuçlannı bilmeden kabul ettiği ameliyat hem kocasını hem de doktorunu mutlu etmek amacını ta- şıraslında. Kendi dünyasında son dere- ce beceriklı. cesur, kendine güvenli bir yaşam sürdüren Molly ameliyat sonra- stnda birdenbıre hiç tanımadığı bir dün- yanın içinde bulur kendini. Tilbe Saran, hem Rıce'ın hem de Baskı rejhni, İranh karikatürcüleri grafik mizah samıtınayöneltti KültürServisi-lran'dayayımlanan "Kayhan" isimli bir mizah dergisi yıllardan beri tran'da ve Avrupa ülkelerinde ilgiyle ızleniyor. Kapalı bir rejim uygulamasına karşm "grafik mizah'1 alanında büyük bir atılımı gerçekleşti- ren tranlı sanatçılann büyük bir bölümü "Kay- han" dergisinde, Mohasses Ardeshir örneği ba- zı karikatürcüleri de Amerika ve Avrupa'da ça- hşmaktalar... Iran'da ayda bir yayımlanmakta olan "Kayhan'' dergisi özel bir sayı çıkardı ve dünyanın en ün- lü grafik mizah sanatçılannın eserlerini, biyog- rafileriyle birlikte yayımladı. Mordillo, Topor, Ronal Saerte, Plantu,Sempe, Steinberg.BoscTomilngerer.Cardon,DavidLe- vin. Toulouse Lautrec, Rauch, Serre, Bartok ve daha birçok "grafik mizah" ünlüsünün yanı sı- ra en fazla Türk sanatçısı Turhan Selçuk'a yer ayıran dergi, ilave olarak, Turhan Selçuk'un 50x70 ölçütünde bir posterini de okurlanna hediye etti. Gençlik Romanı Yarışıııası Kfiltür Servisi - BU Yayınevi, çocuk ve gençlik edebiyatı yazariannı teşvik etmek, gençlik edebi- yatımıza yeni kitaplarla katkıda bulunmak, genç- lik sorunlannı edebiyata taşımak amacıyla bir ro- man yanşması düzenliyor. Yanşmada. günümüz gençliğinin sorunlannı, bugüne ve yannadönük kay- gılannı, yaşamla ilgili çahşmalannı, ideolojik ve didaktik dayatmalar içermeyen romanlann katılı- mı bekleniyor. Romanlarm,kurguveaıüatmbakınundan 14yaş ve üstü gençlere seslenmesi, çeviri, uyarlama ve derleme olmaması, daha önce yayımlanmamış ve başka bir yanşmada ödül almamış olması gereki- yor. Yanşmaya jüri üyeleri ve yayınevinin yayın ku- rulu dışında 18 yaştndan büyük herkes katılabile- cek. Adaylann yapıtlannı ve başvuru formlannı en geç31 Temmuzgünüsaat 17.00 yekadareldenya da APS ile'Molla Fenari Sokak, No: 33,34410 Ca- ğaloğlu, Jstanbul' adresine göndermeleri gereki- yor. Yanşmanın seçici kurulunda yer alan isimler şöyle: Adnan Ozyalçıner, Gültcn Dayıoğtu, Necdet N«<lim.SunaTaıiaha\,Tank Dursun K_Turan Yük- sei ve Doç. Dr. Turgaj' Kuruytay. Aynntılı bilgi ve başvuru formu almak isteyenler 511 58 58 numa- ralı telefonu arayabılirler. Gülgün Başarır 'ın resimleri çağıyla ve kendisiyle hesaplaşıyor Yalnızlığı anlatan mekânlar... FECtRALPTEKİN Bomboş bir kondor, eski bir koltuk, aşınmış parkeler. merdivenler, yapraksız bir ağaç ya da sokakta bir logar kapağı... Içlerinde insan ol- mayan. ama insana ilişkin öy- küler anlatan mekânlar... Gül- gün Başanr, çağımızda bire- yin yazgısına dönüşen 'yal- nızhk" ızleği üzerine kurulu son dönem resimlerini 18 Mart tanhine dek Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergilıyor. Başanr'ın eş zamanlı olarak Nelli Sanat Evi'nde yer alan sergisi ise 'insansız mekânla- ra' karşıt bir konsept üzerine kurulu. Başanrbu resımlerde farklı mekânlara yerleştirdiğı korkuluklar aracılığıyla 'bîr yeıiere çakıup kalmış insanı" anlatiyor. Başanr, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde yer alan, te- matik amaçlarla \e doku ola- rak gazete kesikleriyle oluş- turulmuş kolajlardan da yarar- landığı yeni çahşmalannda yağlıboya ağırlıklı kanşık tek- nik kullanmış. 'Tekniğhnade- ta bakışımdır. ideolojimdir' diyen Başanr 'Kendi bakışı" doğrultusunda perspektifı bo- zarak ya da seçtiğı nesneleri öne çıkararak, tuvaline taştdı- gı iç \e dış mekânlar aracılı- ğıyla insana göndermeler yap- mış, insana ilişkin öyküler an- latmış: "Amaamve bütün ça- bam. mekânı ve nesneleri ya- şanmış.>aşanan \e>aşanacak olan kümaktır. Seçtiğun me- kin ve nesneler insana dair metaforlarla dolu. Bu neden- le mekân adcta Özneleşmiş- tir." Başanr, doğrudan değil de dolaylı yoldan anlatımı seçti- ği için insan Fıgürü kullan- mamış resimlerinde. Birer 'araç' olarak nitelendirdiği ıç ve dış mekânlardaki yaşan- mışlık, yok oluş, terk edılmiş- lik ve yıpranma ızleriyle ın- sanın \aroluşunu işaretliyor. Başanr. çağımız insanının en önemli gerçekliğinın ise yal- nızlık olduğunu düşünüyor. Başanr, 1968 yılında ger- çekleştirdiği ilk sergisinde seçtiğı yalnızlık izleğine ge- ri dönmüş yeni resimlerinde. İlk sergisinde Anadolu'nun yalnızlığını ve terk edilmişli- ğini anlatan sanatçı. daha son- ra, içinde yeraldığı siyasi mü- cadelenin etkilerini yansıtmış resimlenne. Bu dönemin ar- dından ise kendisiyle bir he- saplaşma içıne girmiş: "Artık bir siyasipartide görev yapmı- yordum ve dünya değjşmeye naşlamıştı. Duvarlar>ıkılıyor- se eleştirel bakmak istiyorsu- nuz." Başarır, akrilik \e pastel ağırlıklı karışık teknık kul- landığı Nelli Sanat Evi'nde- ki sergisinde de. farklı me- kânlara yerleştirdiği korku- luklar aracılığıyla gönderme yapmış insana ve yalnızlığa. İnsanın. doğumdan ölüme dek her zaman yalnız olduğuna inanan sanatçı, içinde yaşa- dığımız çağın bu yalnızlığı körüklediğini düşünüyor. "Be- dşim çağındayız ve dünyada olupbiteni amnda>akalayıve- riyoruz; ama komşumuzun kim olduğundan haberinviz yok. Yalmzlıklanmıa çoğaln- yoruz; halbuki payiaşaraküs- tesinden gelmeliyiz. İnsana de- ğer vermenin,insanıinsanola- • Gülgün Başanr, çağımızda bireyin yazgısına dönüşen 'yalnızlık' izleği üzerine kurulu son dönem resimlerini Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergiliyor. Başanr'ın eş zamanlı olarak Nelli Sanat Evi'nde yer alan sergisi ise 'insansız mekânlara' karşıt bir konsept üzerine kurulu. rak algılayıp acı ve sevinçleri- ni paylaşmanın >ollannı bul- mamız gerektiğini düşünüyo- rum." Yalnızlığımızı gidermek ıçın paylaşımlara ıhtıyacımız olduğuna ınanıyor Başarır. Kendisi de resimlenni payla- şıyor insanlarla. lzleyicinin, resımlerine baktığı zaman. mekânlann anlattığı öyküle- rı paylaştığında kendisiyle baş başa kalmasını ve kendi- siyle hesaplaşmasını istiyor. Bu resimler, Başanr'ın da ça- ğıyla ve kendisiyle olan hesap- laşmasının bir yansıması. Seçilmiş gnler var Başa- nr" ın resimlennde. Gnler. yal- nızlık izleğıni öne çıkanyor. Başanr" a göre boyanın çok du: ben de kendi duvarianmı yıkmak zorundaydım. 1992'den 1997'ye dek yüzler- ce resim >aptım. bicnalleri. fünı festh alleriniizk-dim. ken- dimi incelemeye, kendimi ta- nımaya yöneldim ve yalnızlık Ldeğinin ilkörneklerini bu dö- nemin sonunda yakaladım. Yeniden ilk tcmama dönmüş- tüm... Artık insanın birey ola- rak kendini değiştirmesine inanıyorum \c toplumlan de- ğiştirmek düşüncesini taşunı- yorum. Benim bakışımdaki bu değişiklik resimlcrime de yansıyor. Demek Lstediğim.sa- natçj. bir militan gibi partiler bünyesindeçalışmamah. Çün- kü partilersizden ideolojileri- ni sa\unmanızı istivortar; siz- katmanlılığının hissedilişi, ya- şanmış. yaşanan ve yaşana- cak olanı ifade ediyor; kul- landığı renkler ise renk oluş- lannm ötesinde resmin oluşu- munun ta kendisi "Karamsarlık değil. gizti bir aa var bu mekânlarda" dıyor sanatçı. "İnsanı hafif ezen bir acu. Ama asla çıkış- sızlıkyok; umudu görebilirsi- niz resimlerimde.*' İşte seçil- miş griler arasındaki kıımızı fırça darbelen ve maviler de bu umudu ifade ediyor. Başa- nr'a göre bırer epik unsur nı- teliğı taşıyan kırmızı çizgiler hem resme müdahale ederek onun resım oluşunu işaretli- yor, hem de farklı bir okuma- yı olası kılarak "Bu resme başka bakın" diyor, "Bu her- hangi bir koltuk ya da her- hangi bir sokak değil. belki si- an geçmişinizde var olmuş ve anılannızla bugüne taşıyabi- leceğiniz bir parça." Başanr. resim yapmasını etkileyen iticı gücün, içinde bulunduğu, gezdiği. gözlem- lediğı ve kendısini yönlendi- ren bazı mekânlar ve nesne- ler olduğunu söy lüyor. Sergi- de yer alan, her biri kendi bü- tünlüğüne sahip resimler, ay- nı zamanda da bir bütünün parçalanru oluşturuyorlarsan- ki. Resimlerin bir bütün izle- nimi uyandırmasında kuşku- suz kullanılan tuvallerin de payı var. Başanr, hem aynı boyutta tuvaller kullanması, hem me- kâna ve nesnelere farklı yön- lerden bakışı, hem de mekâ- nı \e nesnelen ele alış tarzı- nın sergiye sinematografık bir nitelik kazandırdığını belirti- yor. Sergıyi oluşturan resim- ler, yalnızlığı anlatan bir fil- min kareleri gibi çıkıyorlar ızleyicmin karşısına. Frank'in onu bu kendilerince kısıtlı dün- yanın içinden çıkanp koparma istekle- rini iyi niyetli olarak nitelendiriyor ve kendisinın de aynı hataya düşebileceği- ni söylüyor. "Her ikisi de MolK'nin daha çok şey yapabilecekken vapamadıgını düşünü- yor. önünü açmak istiyor. Ve onun yaşa- mını tümden değişmesine neden oluyor. Molh, hazuiıklı \ç istekli olmadığı için dağılıp gidhor. Hem rızyolojik hem psi- kolojik olarak gerçekten görmey i öğren- mesi gerekiyor. Bu da ancak insanüstü bir çaba ile gerçekleşebilir. Rice ve Frank, Molly'nin dünyasını bilmedikleri için, neleri kaybedebileceğini de bilmiyor. Oyunda kendimi en çok Frank'e benzetiyo- rum. Eğer benim de bir ar- kadaşım böyle bir durum- da olsaydu ben de elimden gelen her şeyi yapmak is- terdim ve ameliyat ointaya zodardım. Çünkü görme- nin öğrvafleıvJbir şey oldu- ğunu bu oy un sayesinde öğ- rcndim. Bildiğim bir şey de- ğildi, pekçok insanın da bü- diğibirşeydegiL.'' Chıında diyalog yok Üç yaşam da Molly'nin etrafinda biçimleniyor. sor- gulanıyor. Frank ve Rice, kendi dünyalanndaki bo- zuklukları. eksıkhkleri Molly'nin varlığı ile yeri- nekoymayaçalışıyor. Ame- liyat sonrasında bilmediği bir dünyanın içine düşen Molly, her şeyini kaybetse de herkesi bağışlıyor; anne- sini, dostlannı, kocasını... Oyun için Altı Nokta Kör- ler Vakfi'ndan yardım iste- yen Saran. zamanın kısıtlı olması nedenıyle fazla ça- lışma olanağı bulamamış. " tlk ghtiğimde onlan incit- meyecek bir oyun olduğu- nu anlatma gerekliliği his- settim. Bazılan bu konuda çok rahat olduklannı söy- ledi. Rahatsı/ nlabilecekle- rini düşündüğüm için doğ- rusu yardım talebinde faz- la ısrar edemedim." Saran oyunda bir görme özürlüyü canlandırmak gi- bi bir kaygı taşımıyor. Oyu- nun bir körün yaşamım an- latmadığı konusunda herkes hemfıkir.Oyunun dikkat çe- ken özelliklerinden biri ise üç oyuncunun da aynı an- da sahnede olması ve hiçbir diyaloğun bulunmaması. Brian Fiel oyunun dekoru- nu ise üç sandalye ile kısıt- lamış. Duygu Sağıroğlu tarafin- dan gerçekleştirilen çevre düzeni yazann istediği gi- bi ama tamamen Sağıroğ- lu'nun hayalgücü ve izleyi- cinin de hayalgücü düşü- nülerek oluşturulmuş. Bir izleyici olarak bitmış bir şeyi, kendisinin hiç fikri alınmadan sunulmasından rahatsızlık duyan Sağıroğ- lu'na göre oyunun yaratıcı bir seyirciye ihtiyacı var. "Dostoyevski okurken çok büyük keyif abyorum. Çünküo insanlarlatamşma- mı sağhyor. İçindevar oMu- ğun dünyay ı izleykiye gös- termek değil önemli olan, gördüğün. baktığm dünya- yı anlatmak... Dünyayı so- mut araç gereçle anlatmak mümkün değil. Bu ancak metaforlar yaparak sağla- nabilir. Benim yapmak iste- diğim bu ^ma çok da der- dim değil. Yazann da böy- le bir derdi vok." londra Sentoni Orkestrası Uvaneli'yi yorumluyop' • Kümır Servisi-Zülfu Livaneli'nin 'New Age Rhapsody' adlı senfonik yapıtı dünyaca ünlü Londra Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanarak albüm haline getirildi. L^NESCO'nun işbirliği ve katkılanyla gerçekleştirilen albüm. "Londra Senfoni Orkestrası Lıvaneli'yı Yorumluyor' adını taşıyor. Albüm Londra'dakı ünlü Abbey Road Stüdyolan'nda kaydedildı. Livaneli'nin *New Age Rhapsody' adlı eseri 11 bölümden oluşuyor \e Lıvaneli'nin ünlü bestelerinden çağnşımlar ıçeriyor. Tüm dünyada satışa sunulan albümün gelirlerinin önemli bir kısmı. bu çalışmanın hayata geçmesınde büyük rolü olan UNESCO'nun banş kültürü projesine katkıda bulunmak amacıyla kullanılacak. Albümün Türkiye dağıtımını IDA Müzik. dünya dağıtımını ise UNESCO üstlenıyor.' Londra Senfoni Orkestrası Livaneli'yi Yorumluyor' plağı, önümüzdeki günlerde dinleyicilere ulaşacak. Acıkca'dan Abelard ve Heloise Cühur Servisi - Anadolu Çocuk Oyunları Kolu'nun (AÇOK)'nun bir de\amı niteliğindeki tiyatro grubu Açıkça. 1998 Eylülü'nde kavuştuğu tiyatro atelyesinde Abelard ve Heloise adlı oyunu sahneliyor. Hiç bitmeyen bir eğıtimın tiyatronun vazgeçilmez bir unusuru olduğunu savunan grup 'Pratikte Eğitim' modelıni uyguluyor. Oyunda ise tanıdığımızdan daha hırçın. daha haylaz ve daha hastalıklı bir Abelard ve Heloise sunuluyor izleyicilere. Farklı anlatım biçimlenyle desteklenen oyunda gerçek gösterisi oyun metnini desteklemek için ön ve son oyun bölümündeki kuklalardan yararlanıyor. Açıkça. bir kez daha aşk var mı. yok mu. sürekli mi, geçicı mi sorulannı büyüteç altına alıyor. (34 7 26 66) Ressam Hasan Erdemir'in Stockholm'deki başarısı • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - ls\eç te yaşayan Türk ressam Hasan Erdemir, Stockholm'de açılan Vasby Sanat Sergisi'ndeki uluslararası sergiye katılmaya hak kazandı. Uluslararası sergiye başvuran 4 bin sanatçı arasından ilk 88'e giren sanatçı, 2 yapıtıyla sergiye katılıyor. Dışa\urumcu ve kolorist tarzda çalışan Erdemir. sanat dünyasında 30. yılmt kutluyor. İlk sergisinı I985'te Stockholm'de açan sanatçı, bugüne kadar 14 sergide yeraldı. Erdemir, 1996'da da l?mir'de açılan İZFAŞ Fuan'nda yapıtlannı sergilemiştı. Öğrenim Yasası'nın yıldönümü kutlanıyop • Kültiir Servisi - lstanbul Üniversitesi (1Ü) ve Çadaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD). Öğrenim Yasası'nın yıldönümü dolayısıyla yann 13.00-18.00 saatleri arasında 1Ü Fen Fakültesı Konferans Salonu'ndabırtoplantı düzenliyor. Prof. Dr. Türkân S^lan.tÇyDQXiepel aa>kajiı')^rof. Dr. Kemal Alemdaroğiu (10 Röktörü), Abdûilah"" Kehale (ÇYDD Burs Komisyonu Başkanı) \e Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın konuşmacı olarak yer alacaklan toplantımn ardmdan. tÜ fakültelerindekı ÇYDD koordinatörleri. öğrenci danışmanlığı alanındabaşan kazanmış IÜ elcmanlan. İÜ'de öğrenim gören başanlı ÇYDD bursiyerleri için bir ödül töreni düzenlenecek. Toplantı kapsamında saat 15.30'da aynı salonda IÜ Devlet K.onservatuvan Pop Orkestrası bir konser \erecek. Sanatçı Atılla Atasoy. konsere solist olarak katılacak. Osmanlı'dan izler taşıyan sergi • Kültür Servisi - Yıllardırkültürel \e sanatsal etkınhklen destekleyen Türk Ticaret Bankası, bu ke7 ressam Nurhayat Altuncuoğlu \e Bernn Özer'in resimlerini buluşturuyor sanatseverlerle. Sergi 15 Mart'a kadar Türk Ticaret Bankası Genel Müdürlüğü Sanat Galerisfnde pazar günleri dışında her gün 10.00-17.00 saatleri arasında görülebilecek. 1959 yılında lstanbul"da doğan Altuncuoğlu, kolaj, çinimürekkebı. yağlıboya tarzlannda akademik eğitim gördü Daha sonra heykeltıraş Abdülkadir Ivedi'den heykel dersleri alarak bebek fıgürleri üzerine çalışmalar yapan sanatçı, Osmanlı dönemini yansıtan yapıtlar ortaya koydu. Sergileri tngiliz basınında da genış yer bulan Altuncuoğlu, 1997'den bu yana modern sanatın önemli isimlerinden Erol Deneç'ten resim dersleri alıyor. 1963 yılında Trabzon'da doğan Berrin Özer ise Gağaloğlu Akşam Sanat Okulu'nun Dekoratif Resim Bölümü'nde öğrenim gördü. Osmanlı döneminin sanat yapıtlanna ilgi duyan Özer'in çahşmalannda rölyef önemli bir yer tutuyor. BUGÜN • YAPl KREDİ SANAT FESTİVALİ kapsamında Amelita Baltar'ın tango konseri saat 20.30'da Ministry Çlub'te izlenebılır. (210 19 i9; • BELGESEL StNEMACILAR BİRLİĞİ nde Mustafa Varlık'ın yönettiğı '68'liler Samsun-Ankara Yüriiyûşü' adh fılm 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı g'österilecek. (292 39 84) • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ nde Sera Oda Topluhığu'ndan Barok Gecesi' başlıkli konser saat 19.00'da başlayacak. (292 06 55) • AVLSTURYA KÜLTLT R OFİSİ nde Meliha Seçikyan (piyano) ve ,\ri Edirne'nin (şan) Chopin. Beethoven, Donizetti, Puccini, Handel. Cestı ve Marcello'nun yapıtlannı sunacaklan resital saat 19.30'da başlayacak. (223 78 43) • ATATÜRK LİSESİ MEZUNLARI DERNEĞİ tarafından Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesı'nde saat 10.30'da düzenlenecek 'Denizyıldızı ve AyçöreğT adlı kitabın konu edileceği söyleşiye kitabın yazan Sunay Akm konuşmacı olarak katılıyor. • BİLGİ ÜNtVERSİTESİ nde saat 15.00'te Uluslararası lstanbul Bienalı'nin küratörü Paok) Colombo'nun katılacağı 'Tutku ve Dalga' başlıklı konferans izlenebilir. (216 00 00) M ALMAN KIILTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Lothar Lambert'in yönettiği 'Blond bis auf Blut- . Sapına Kadar Sanşın' adlı film Almanca orijinaliyle Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. (249 20 09) • Pİ ARTAVORKS'te Salvador Dali Müzesı, Florida TV ve BBC'nin ortak yapımı olan 'Salvador Dali' adlı dokümanter film Ingilizce orijınaliyle saat 16.00"da gösterilecek. (236 68 52)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle