25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16MART1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflannın dışında kimse deri toplayamayacak Kurbatı derflerine denetimANKARA (AA) - Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflannın dışında hiçbir kurum ya da kişinin Kurban Bayra- rru'nda kurban derisi ve bağırsak topla- masına izin verilmeyecek. lçişleri Baka- nı Cahit Bayar ve sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemid. valilildere ayn ayn gönderdikleri genel- gelerle kurban derisi ve bağırsak topla- marun sıkı şekilde denetlenmesini istedi- ler. lçişleri Bakanı Bayar, genelgesinde, yeni yönetmeliğe göre. kurban derileri ve bağırsak toplama ile fıtre ve zekât zar- fi dağıtmak suretiyle yardım toplama yetkısinin il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflanna verildiğini ha- tırlatarak herhangı bir usulsüzlüğe ve ak- saklığa meydan verilmemesi için mülki idare amirlennce gerekli önlemlerin alın- ması ve titizliğin gösterilmesinin uygun görüldüğünü kaydetti. Bayar, valilikle- • îçişleri Bakanı Cahit Bayar ve sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemici, valiliklere ayn ayn gönderdikleri genelgelerle kurban derisi ve bağırsak toplamanın sıkı şekilde denetlenmesini istediler. rin yapmalan gerekenleri şöyle sıraladı: • İl ve ilçe sosyal yardımlaşma ve da- yanışma vakıflan dışmdaki hiçbir ku- rum, dernek, vakıf ve benzeri kunıluşlar ile kişilerin kurban derisi ve bağırsak top- lamalanna izın verilmeyecektir. Bu ku- ruluşlann yetkilileri önceden uyanlacak. Kurban derilerinin, bölücü, yıkıcı ve ir- ticai unsurlann eline geçmesinefirsatve- rilmeyecek şekilde gerekli önlemler alı- nacak. • Kurban derisi ve bağırsak toplanma- sı ile ilgili faaliyetlerde mevzuata uygun olarak, kamu kurum ve kunıluşlannın araç. gereç ve personelinden yararlanıl- ması sağlanacak. • Kamu kurumlanna ait kesim yerle- rinin ve soğuk hava depolannm kurum- lar tarafindan (yerel yönetimler, THK, Kızılay gibi) kullanılabilmesi için gerek- li önlemler alınacak. • Halka gerekli duyurunun yapılabil- mesi için kamu kurum ve kuruluşlan ile belediye ve muhtarlıklara ait yayın araç- lanndan yararlanılması sağlanacak. • Kaçak toplamalann önlenmesi için güvenlik kuvvetlerince motorize ekipler de oluşturularak gerekli denetimler ya- pılacak ve sosyal yardımlaşma ve daya- nışma vakıflan görevlilerinin rahat çalış- malan için yardımcı olunacak. • Mevzuata aykın hareket edenler hakkında gerekli işlemler yapılarak ko- nu adli makamlara intikal ettirilecek. • Kurban derilerinin ve bağırsaklan- nın toplanmasında ve satışında gelir kay- bına yol açmayacak her tûrlü önlem alı- nacak. • Gerekirse bu konuda toplantılar ya- pılarak başta belediye ve muhtarlıklar ol- mak üzere ilgili bütûn kamu kurum ve kuruluşlanna mevzuat ve genelgelere uyulması için talimatlar iletilecek. • Kurban Bayramı'nın ardından her il, bağlı bütün ilçeleri de ayn ayn kapsa- yacak şekilde, toplanan kurban derisi ve bağırsağın cinsı, miktan, bunlardan elde edilen geliri ve yapılan masraflan belir- tir çizelge ile kaçak den topladıklan tes- pit edilen ve hakkında işlem yapılan ki- şilerle ilgili bilgilen içeren raporu lçiş- leri Bakanlığı'na gönderecek. Sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemici de valiliklere gön- derdiği genelgede, kurban derisi ve ba- ğırsak toplama ışlemlerinin başanyla yü- rütülmesi için kamu kurum ve kuruluş- lannın desteğınin önemli olduğunu bil- dirdi. Gemici, genelgesinde. kamu ku- rum ve kunıluşlannın taşıtlan ile yerel iletişim araçlanndan yararlanılmasının yerinde olacağmı kaydetti. aynca TRTnin yayınlannda kurban derisi top- lama görevinin sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflanna verildiğine ilişkin programlann yayımlanmasını istedi. Bu arada, Sosyal Yardımlaşma ve Da- yanışma Vakfı Başkanlığı da kurban de- risi ve bağırsaklann toplanmasında kul- lanılacak olan makbuzlann yanı sıra fıt- re ve zekât zarflanmn hazırlıklannı da tamamladı. tlk kez sorgulanan Bahçelievler katliam sanığı Haluk Kırcı'nın dosyası, Susurluk davasına dahil edildi 'Çatk'nın eylemlerini Demirel bîliyor'tstanbul Haber ServM - Susurluk da- vasında ılk kez sorgulanan faşist katli- amcılardan Haluk Kırcı. suç ortağı Ab- duüah Çath'nın devlet tarafindan kul- lanıldığını sa\ undu. Kırcı, Çath'nın ey- lemlerini aralannda Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de bulunduğu bir çok siyasetçınin bildiğini öne sürdü. Kırcı, Çatlı'nın kazada kaybolan çan- tasının düğümü çözeceğini öne sürdü. tstanbul 6 No'lu DGM'deki duruş- maya tutuklu sanık Kırcı ile Yaşar Öz, Avhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yo- rulmaz. Zjya Bandırmalıoğlu. Abdülga- ni Kızılkaya. A\ han Akça, Ömer Lütfü Topal'ın iş ortaklan Sami Hoştan ve AIiFevziBirkatıldı. Duruşmada, mahkeme heyeti Kır- cı dosyası ile Susurluk dosyası arasın- da fiıli \e hukukı bağ bulundugunu belırterek dosyalan birleştirdi. Mah- keme heyeti, Susurluk kazası sonra- sında hakkında 118 tane asılsız haber çıktıgını savunan Kırcı ile avukatı Atalay Cebesoy'un "yayın yasağı" is- temini de reddetti. Sorgusunda teks- til işiyle uğraştığını söyleyen Kırcı, Susurluk olayının 3 temel yapılanma- sırtın bulundugunu iddia ederek "Bi- rincisi REFAHYOL'un kabul görme- mesi, ikincisiTürkiye'nin konjonktü- rel bir degişiklikyapmasıdır. MGK bu kişilerin üzerine gidilmesini kararlaş- ürmıştır'' dedı. Kırcı üçüncü nedenin de güvenlik kurumlanndaki insanlar arasındaki sorunlar olduğunu söyle- dı. Haluk Kırcı, cezaevinden çıktıktan sonra ticaretle uğraştığını ve "helal kazançlar" elde ettiğini savundu. Sanıklardan Öz'ü ilk defa Eskişehir Cezaevi"nde. Kızılkaya'yı ise ilk defa duruşmada gördüğünü, Hoştan ile ise 1992'den beri görüştüğünü öne süren Kırcı, Ayhan Çarkın'ın ve davada sanık olmayanbazı polislerin 1994'te Sultan Tekstil'de ticaret yaptığı dönemde şir- Haluk Kıra'nın, duruşmaya şeffaf bir ve "Zamanı Süzerken" isimli kftabryia katdthğj görüldü. Kırcı, duruşma sırasmda fotoğraflannı çeken gazetecflere de u Yeter arkadaşlar. Rahatsız oluyorunT dedÜ Durusmadan notlar 68'litartışması BERTAN AĞANOĞLU kete geldiklerini, şirketin yemekhane- sıne gelip yemek yediklerini ve tele- fonlan kullandıklannı söyledi. Bir ve tbrahim Şahin' i 2 kez gördüğünü savu- nan Kırcı, Mehmet Ağar'ı da Erzu- rum'daki düğün törerunden 3-4 giin ön- ce valiyken tanıdığını ve 3 kez gördü- ğünü söyledi. KorkutEken ile Çath'nın görüştüğü- nü söyleyen Kırcı, Siverek'te evınde kaldığı Sedat Bucak'ı hiç görmediğini savundu. Kırcı, 1998 yazında kulak ra- hatsızlığı bulunan kızının tedavisi için Hoştan'dan yardım istediğini ve Istan- bul'da bir süre Fevzi Bir'in evinde kal- dığını anlattı. Devletin Çath'yı 1984 sonrasında Asala'ya, 1994'ten sonra da PKK'ye karşı kullandığını savunan Kırcı, bun- dan da "deviet iradesi"nin bilgi sahibi olduğunu söyiedi. Kırcı, Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in de aralann- da bulunduğu bırçok kişinin bu konu- da bilgisi olduğunu da söyledi. 'BdgekrsaklandT Çath'nın yurtdışında PKK'lılen ka- çınp sorguladığını anlatan Kırcı, Çat- h'nın operasyonlarla ilgili olarak em- niyete bilgi verdiğini ve tüm belgeleri sakladığını ifade etti. Çath'nın kazada kaybolan çantasmın Susurluk düğümü- nü çözeceğini savunan Kırcı, Çath'nın kazadan 20 gün önce Mehmet Eymür ile görüştüğünü söyledi. Eymür'ün bu görüşmeyi banda aldığını ve Tank Umit ile ilgili sorular sorduğunu anla- tan Kırcı, bu olaydan sonra Eymür ile Çath'nin arasınm açıldığmı sdyledi. Kırcı. Susurluk"taki kaza sırasında Ankaıp'daoldugunudılegetırenfkÇat- lı'nın ölümünü ıse Habip Astantürk' ün kendisine bildirdığinı söyledi. Müvekkiline "çamur" atıldığını sa- vunan avukat Hüseyin Ayaz, bunun ar- kasında 68 kuşağının olduğunu öne sürdü. Ayaz'ın sözlerine tepki gösteren Ibrahim Şahin'in avukatı Refah Gö- züm. "Ben 68 kuşağı mensubuyum. 68 kuşağı ale> hine laflar. savunmayı aşar" dedi. Yaşar Öz'ün avukatı Önder Ak- tosun da müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulması isteminde bulundu. Öz'ün duruşmalardan vareste tutul- masına ve Kırcı'nın tutukluluk halinın devamına karar veren mahkeme heye- ti duruşmayı erteledi. • Susurluk davasına ilk kez katılan Haluk Kırcı. Eskişehir Cezaevi'nden saat 09.30 sı- ralannda getinldi. • Kırcı, durusmadan önce görüntü alan ga- zetecilerden birine "Orgiitü toplayıp gehniş- sta" dedi. Bu söz üzerine gazeteci de "Bun- lar 681i deyince" Kırcı, "Yok bunlan hepa WB" yanıünı verdi. • Kırcı, fotoğraf çekibnesine "Ye£er,gâzfe- rfaniz kör okhı" diye tepki gösterdi. • Kırcı, sorgusundan hemen önce anılannı yazdığı "Zamanı Süzerken" adlı kitabını mah- keme heyetine delil olarak sundu. • Emniyette işkence gördüğünü öne süren Kırcı, basını protesto etmek için açlık grevi yaptığını söyledi. Kırcı'nın işkenceyle ilgili "Teknikkr çok ikrtemiş" sözleri salonda gü- lüşmelere neden oldu. • Ştnniyet Genel MüdürüNecaflBilkaB'ın kendisi hakkında "diyabet" 1 hastası dediğinî anımşatan KırcL, hastalığı olmadığmı belirtti. • Kırcı "Bu djnada oteştihiıtaM* kttfe var. Yeşil var, gelmedi. O da gelirse kareyi ta- mamlayaca^z'" dedi. Daha sonra **Bir dc Ye- şB ^ r galiba" diyen Kırcı'ya mahkeme baş- kanı KaragüL dosyayı anımsatarak "Yeşflben- deyok"dedi. Kırcı'nın a Bendedey©k"deme- si üzerine Karagül de "Zaten kimse görmû- yor" dedi. • tfadesinde 1980'den sonra eline silah al- madığını öne süren Kırcı, 1996 yılında lstan- bul Asayiş Şubesi'nde gözaltına alındığında emanete konulan eşyalan arasında silah oldu- ğunu ağzından kaçırdı. • Kırcı, birgazetecinin, "Operasyonfaui De- mirel'den başka kim biliyordu" sorusuna gülmekle yetindi. TÜRK Yabana Kelmıelere Karşıhidar (Bmncı Kitap) (Türk Dıl Kurumu) Yabancı Kelımelere Karşıbklar (Ibncı Kıtap) (Türk Dıl Kunımu) Ataftirk \e Türk Dılı Belgeler II (Prof.Dr.ZevnepKorianaz) Fuzûlı Czenne Makaleler (Prof Dr. Hasıbe Maaoglu) Urfa Merkez AJa (Sadettın Özçelık) Türk Dünyası Gramer Tenmler Kılavuzu lEmmeGürsoy-Naskalıl Osmanıye-Tatar Agzı (Fatma Özkan) Keban, Baskil \e Ağın Yöresı Ağızlan (Ahmet Buran) Ata Atacanw 'un Şıırlen I (Mehmet Kara) Ata Atacanov'un Şıırlen II (Mehmet Kara) Eskı Anadolu Tûrkçesinde Ekler (GüıerGülsevinı Çuva^a Çok Zamanlı Sese Bilgisi (Emıne Ceylan) Kanunı Sultan Süleyman (A Turan Oflazoglu) Kınm Tatarcasında Yapım Eklen (Hzl. Ilhan Çenelı) (Çev. Mustafa Argunşah) Batı Grubu Türk Yazı Dıllennde Fiıl" (Ayşe llker) Uygur ve Özbek Türkçelerinde Fii] (Rıd\-anÖztmk) Kışaşüi-Enbıya I (Gmş-Metın-Tıpkıbasım) (Aysu Ata) Kışaşüi-Enbıya 11 (Bızm) (Aysu Ata) ly,ı ve Kötû Prenses (Hzl. James Russel Hamilton) (Çev.VedatKöken) Türk Kökenh Rus Soy Adlar (Hzl. N. Baskakov) (Çev. Pıof. Dr. Samır Kâzanoğlu) Makedonya \e Kosova Türlderince Kullamlan Atasözlen ve Deyımler (Hamdı Hasan) Zonguldak-Bartın-Karabük lllen Ağızlan (EmınEren) Güze! Yazılar-Hikâyeler I Gûzel Yazılar-Hikâyeler II Cüzel Yazılar-Oğuzdan Bugüne Cûzel Yazılar-Kısa 0>unlar l<sme ddresı Atatürk Bulvan, Nn: 217 Kjvaklıdere Ankara "H- 428 61 00 Bdgegeçer 428 52 83 DİL KURUMU'NUN 1997-1998 YAYEVLARI 500.000 TL 500.000 TL 900.000 TL 500.000 TL 500.000 TL 500.000 TL 460.000 TL 500.000 TL 1.500.000 TL 1.500.000 TL 500.000 TL 500.000 TL 300.000 TL 600.000 TL 600.000 TL 660.000 TL 1260.000 TL 1.140.000 TL 700.000 TL 600.000 TL 600.000 TL 500000 TL GÜZEL 600000 TL 600000 TL 600.000 TL 600.000 TL • Türkçe-Sırpça Sözlük (Slavoljub Dmcıd-Mınana Teodosıyevic -Darko Tanaskmic) Türk Dünyası Efsanelennde Değısme Moüfı (Metın Ergun) Türk Dünyası Efsandennde Değışme Motifi 11 (Metm Ergun) Şırvanlı Mahmud Tânh-ı tbn-ı KesîrTercümesı (Gınş-lnceleme-Meün-Sözlük) (Munammet Velten) Makaieler (Dıl ve Edebtyat tncekmelen) (Faruk Kadn Tımuıtas) (Hzl. Mustafa Özkan) Şıban Han Dîvânı (lnceleme- Meon-Dizın-Tıpkıbasını) (Yakup Karasoy) Edırne tlı Ağızlan (Emm Kalay) Ozbek Türkçesı-Türkıye Türkçesı ve Türkiye Türkçesi- Özbek Türkçesı Karşılıklar lOlavuzu (Ertuğrul Yaman-Nizamıddin Mahmud) Hârezmli Hafiz'm Divanı (lnceleme -Metm-Tıpkıbasım) (Recep Toparlı) Bıyoloji Terimleri Sözlüğü (Sevınç Karol-Zekıye Suludere-Cevat Ayvalı) Şırvanlı Mahmud Tanh-ı tbn-ı Kesîr Tercümesı (DılÖzeUıklen-Metin-Sözlûk) (ArslanTekin) Proben-Vm (%'ilbelm Radloff-Ignaz Künos) (Akt ve hzl. Prof. DrSaim Sakaoglu-Doç. Dr. Metm Ergun) Nikolay Federoviç Katanov 1 (lrma Kokova) (Çev Muvaffak Duranlı) Bugünkû Kıpçak Türkçesı (Mustafa Ûner) Korkut Ata (A.Turan Oflazoglu) Tûrklük Bilımı Sözlügü I-Yabancı Türkologlar (Hasan Eren) Azeıbaycan Bayaölan (Güney Karaağaç-Halıl Açıkgöz) Tanh Boyunca Slav-Türk Dıl tlışkîlen (Ha>Tİye Süleymanoğlu Yenısoy) YAZILAR GüzelYazılar-Şiirierl Güzel Yazılar-Gezı ve Haûralar I Güzel Yaalar-Mektuplar 1 Gûzel Yazılar-Röportajlar I • :. • - Not: Yaymlanmız ögretmen ve öğrencilere °'o25 mdınmlidır. PTT gKİerkn alıcıya aıttir. Basm.9857 • 3 000.000 TL 860.000 TL 1.300.000 TL 2.500000 TL 1.600000 TL 4.000.000 TL 800.000 TL 700.000 TL 3.300.000 TL 4.500.000 TL 2.000.000TL 1.260.000 TL 700.000 TL . U60.000TL l.OOO.OOOTL 1.500.000 TL 2.5OO.0OOTL 1.600.000 TL 600000 TL 600.000 TL 600.000 TL 600.000 TL Club Resort ATLANTIS çünkü: TANRILAR CENNETTE TATİL YAPAR 1. SINIF TATİL KÖYÜ Zengin açık büfe, limitsiz şarap, sıcak-soğuk klima, her türlü spor aktivitesi, özel programlı çocuk kulübü, olağanüstü gece eğlenceleri Farkı, siz de yaşaym! Neptün Village Sığacık - ÎZMÎR Tel: 745 74 55 - 56 - 57 bayram için rezervasyon gereklidir. 5 gün 4 gece T.P. 48.000.000 TL. ARAKLIKADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1994/2 Karar No: 1998/8 Davacı Arakh MaVMüdürlüğü tarafindan davalılar Ali Osman Demir ve arkadaşlan aleyhıne açılan kadastro komisyon karannın ıptalı davasında; Davacı Hazine Araklı Karadere ve Küçükdere arasında deniz tarafinda bulunan dava konusu kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazlar yönünden kadastro tesbitince yapı- lan işlemlenn iptahni istemiş, Mahkemecedavanınkısmenkabulünedair23.11.1998tarih. 1994/2 Esas, 1998/8 Ka- rar sayılı kararda davalılann hissedar olduklan (Emriye Gençay, Abdullah Yeşilbag, Ha- nife Aydm. Tuncay Alpaslan. Mustafa Aydın, Osman Alpaslan, Osman Çebi, Yakup Er- türk ve Mehmet Atalı'nın) taşınmaz tapularının kısmen iptaline dair verilen karann Ha- zıne tarafindan temyiz edilmesi üzerine, daha önce haklannda ilanen tebligat yapılan yukanda adı geçen davalılara temyiz dılekçesmın de ilanen tebliği gerekmekle; ilan ta- rihinden itibaren 15 gün içinde Hazine tarafindan yapılan temyize itirazlan olmadığı takdirde gıyaplannda ışlem yapılacağı hususu temyiz dilekçesi tebliği yerine kaim ol- mak üzere ilan olunur. 1.3.1999 Basın: 10584 ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Türk Siyasal Yaşamı ve ErbakanSiyasal yaşamımız ciddi sarsıntılar geçınyor. siyasal gündemimiz sürekli değişiyor. Ve bunca sorunla sar- sılan toplumsal yapımızın, hâlâ çözülmemesi, yapımı- zın sağlamlığı açısından umut veriyor ve geleceğe lyım- ser bir gözlükle bakmamızı mümkün kılıyor. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlan Toptantısı'nda, P- KK'nin bir terör örgütü olduğunun açıkça dile getiril- mesi, geçen günlerin yoğun gelişmelen içinde "kayna- dı". Oysaki, yıllardan beri süren diplomatik çabaların olumlu bir sonucuydu ve bana sorarsanız, PKK'nin Avrupa'daki gücünün kınlmasının başlangıcı olacak. Büyük kentlerimize taşınmak istenen terör, canımı- zı yakmaya devam ediyor ve daha bir süre devam ede- cek gibi görünüyor. Fakat amaçlarına asla ulaşamaya- caklar, toplumumuzda bir "yılgınlık" yaratamayacak- lar. Zaten bu siyaseti daha önce de denemişler ve ba- şanlı olamayacaklarını görerek. ağırlığı kırsal kesıme kaydırmışlardı. Şimdi kırsal kesime de kaydıramıyor ve çırpınıp duruyorlar. Ocalan'ın savunmasını üstlenmek için imralı'yagıt- mek isteyen avukata, "nüfus kâğıdı olmadığı için" izin vermeyen sorumlular, gene tam bir kara mizah örneği yarattılar. "Mizah" olmasına mizah ama. gözünü Mu- danya'ya dikmiş olan "dosta ve düşmana" bunu açık- layabilmek çok güç. Hiç unutmam, bundan yıllarca önce sürücü ehliye- ti almak için trafiğe başvurduğumda, istenen evrak arasında ilkokul diploması da vardı. O zamanlar do- çenttim ve üniversitemden, doçent olduğuma daır bel- gealmış ve dosyama koymuştum. İlgili memur. "llle de ilkokul diploması" diye tutturmuştu. Sorunu nasıl çöz- düğümü şımdi anımsamıyorum. Fakat aynı uygulama- nın hâlâ sürdüğünü biliyorum. Avrupa Birliği üyesi ül- kelenn vatandaşlanna bunu nasıl anlatabilıriz? "Bura- da kötû bir niyet yok, bizim mevzuatımız böyle". de- diğımiz zaman ınandıncı olabilir miyız? Hiç sanmıyo- rum. Adamlar, "savunma hakkının kısıtlanması için çaba- lıyorlar", diye düşüneceklerdır ve kendı açılanndan çok da haklıdırlar. Oysaki, bu konuda o denlı güçlüyüz ve o denli hakJryız ki; bu tür saçmalıklarla, haklılığımı- za götge düşürmeye ve kimilennin kafasında, "aca- ba?.." sorusunu oluşturmaya hiç kimsenin hakkı yok. ••• Sayın Necmettin Erbakan' ı "Türk siyasal yaşamı- na" neyın, yada kımın "armağan ettıgını", çok düşun- müşümdür. 196O'lı yıllarda Odalar Birlığı'nde yaptığı başkanlık mücadelesıni; o zamanlar, "Anadolu serma- yesinin" bir mücadelesi olarak değerlendirmiş ve bir ölçüde sempatıyle bakmıştık. Ancak kısa bir süre sonra, Millı Nizam Partisi adlı bir parti çerçevesınde, "Islama" yönü ön plana çıkmıştı. Türk siyasal yaşamında, "Islama" olarak nitelendi- rilebilecek siyasetçiler hep vardı ve olması da doğal- dı. Farklı siyasal partiler içinde yer tutan bu tür siya- setçilerin, Erbakan'a ve hareketine ne derece ılgi du- yacaklannı gözlemeye çabalarken 12 Mart geldi ve Er- bakan yurtdışına çıktı. Sayın Süleyman Demirel'ı zayıf düşürmek isteyen 12 Mart yönetiminın, Erbakan'a "güvence" vererek ul- keye çağırdıkları ve bu kez, "Milli Selamet Partisi" adıyla siyaset sahnesine sürdükleri söylenır. Ne dere- cede dogru olduğunu bilemiyorum... Ekim 1973 genel milletvekili seçimlerinden Erbakan, kimilerini şaşırtan bir başarıyla-çtktı. Ben hiç şaşırma; , dım. Zaten seçımlerden çok önce. bir derste "Seçim- '. lerden sonra Ecevrt başbakan, Erbakan da yardımcı- . ^ plur"_demiş ve ögrencıtenmı hayretler içinde bı«Kv ' 'mıştım' BTrfesmıyfariâfe görüştügüm ve yaştan 50'yi bulan o öğrenciferim, benim çok sağlıklı tahmın yap- tığımı düşünüyorlar. Oysaki son zamanlarda çoğu kez tahminlerimin tersi çıkıyor... 1973 sonrasında ilgiyle izlediğim konu; diğer sağ partiler içindekı Islama" siyasetçilerin Erbakan saf- lanna katılıp katılmayacakları oldu. Katılmadıiar. Zira bellı tarikatlar ve cemaatler için, "iktidarda olmak" ya da "iktidara yakın olmak", Islamcı bir parti saflarında yer tutmaktan daha önemlıydi. 1995'te başbakanlık koltuğuna oturması, bu duru- mudeğiştırebılirdı. Fakat "hoca", birazacelecidavran- dı. Tansu Çiller'in kendisine "mahkûm" olduğunu dü- şündüğü için, yüzde 20'lık bir oy oranıyla, kendını "ik- tidar" zannetti. Ve kendı açısından her türlü "tedbıri" ihmal ederek saklı düşüncelerinı sergiledı. Ve elbette sonunda denız tükendi... Fazilet bugün çok tehlikeli biroyun oynuyor. Batı'da ömeklerı görüldüğü üzere, dine önem veren bir mer- kez sağ parti olmanın çarelerıni aramak yerine. Erba- kan'a siyasal haklannı yeniden kazandırarak eskı Re- fah Partisi'ni canlandırmaya çalışıyor. Sıyasette "vefa", benim çok önemsedığim ve değer verdiğim bir duygudur. Fakat vefa duygusu, akıl ve mantığın önüneğeçerse kimseye hayrı dokunmaz. He- le bunun bedelini, salt bu saçma duygusalhğı sergıle- yenler değil, başkaları da ödemek zorunda kalıyorlar- sa, benim gözümde hiçbir değen kalmaz. Biraz akıl, biraz sağduyu... TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ YAYINU\RINDAN ÇİZGİYLE BASIN Ercan AKYOL, Necmi Rıza AYÇA, Semih BALCIOĞLU. Nezih DANYAL, Ferruh DO- ĞAN, Ali UM ERSOY, Yurdagün GÖKER, Kami! MASARACI, Tan ORAL, Semih PO- ROY, Turhan SELÇUK, Nehar TÜBLEK 12 ustanın Medya'ya odaklanmış 48 karikatürünün yer aldığı bir eser Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden sağlayabilirsiniz. Türkocağı Cad. No: 1 Cağaloğlu-lstanbul Telefon: (0212) 513 83 00 Faks: (0212) 526 80 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle