Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Yazıişleri Müdürü. tbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz # Haber Merkezi Müdürü. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Es«r Istihbaraf Cengiz Yıldınm • Fkonomı Ö/Jem Yüzak • Kültür: Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Y ücelman • Makaleler: Sami Karaören 9 Duzeltme: Abdullah Yazıcı • Fotograf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Oriıan Erinç, OkU\ Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran SoDer, Ergun B»lcı. Ibrahim Yüdu, Orlun Bursalı, Mustafa Balbıy, Hakan Kara. Ankara Temsılcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4. Bakanhklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks:4195027#IzmırTemsılcisi.SerdarKızık, H ZiyaBlv 1352 S 2/3 Tel: 4411220, Faks-4419117 • AdanaTemsılcısi:ÇetinYiğenoğiu, tnonüCd. 119 S. No:l Kat:l.Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15 Mücssese Mûdûru t srtn \kmen # Koonfanator Ahmct Koruisan % Muha- sebe Bülent V ener • liırc Hiıseyin Gflnr* Bılgı-lşlem Nailİnal• Bıig,- sayar Sıstem. Mörinel ÇilerVSanş FazürtKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbia Erduran # Koordınator Reha Işıtman 9 Genel MudürYardımcısı SetdaÇoban Tel 514 07 53 - 0.5B846&«l,Faks.5l38463 Yayımla^aD « Basan: Yeîiı Gun Habcr Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş Tüıitocağı Cad. 3941 Cagaloglu 343M Ist PK 246 Sufcecı Istanbul Tel (0212) 512 05 05 <20 hal) Faks (0712)513 85 95 16MART1999 tmsak: 4.42 Güneş: 6.09 Öğle: 12.20 Ikindi: 15.38 Akşam: 18.18 Yatsı: 19.39 Agpı kesici kiraz • İSTANBUL (ANKA) - Yapılan araştırmalar, kirazın aspirinden daha etkili ağn kesici olduğunu ortaya koydu. Michigan Eyaleti Üniversitesi'nde yapılan çahşmalar, kirazı bol yiyenlerin, gut ve artrit ağnlannın daha da azaldığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, etkinin kirazdaki kırmızı antesiyaya bağlı olduğu ortaya çıktı. 20 kiraz tanesinde 12-25 miligram antesiya bulunurken, bu miktann iltihap yapıcı enzimleri bastırmada aspirinden daha etkili olduğu açığa çıktı. Uzmanlar, 20 kiraz yemenin 1 -2 aspirin almaya eşdeğer sayıldığmı belirttiler. Çevreci avukat Bonn'da • tZMİR (AA) - Bergama köylülerinin siyanüriü yöntemle altın madeni işletmek isteyen şirkete karşı direnişinin hukuksal zaferine zemin hazırlayan Izmir Çevre Hareketi avukatlanndan Senih Özay, Almanya"nın Bonn kentinde konferans verecek. Özay, Bonnda 16-18 Nisantarihleri arasında Gustav Stresemann Enstitüsü tarafından dûzenlenecek toplantılarda 'Türkiye'de çevte ve hukuk ve Bergama' konulu konferans verecek. lUvakte Kemaliye • İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz eski çalışanlanndan Mustafa llhan'ın Kemaliye (Eğin) yöresel yağlıboya resim sergisi 19 Mart gûnü saat 17.30'da Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. 26 Mart'a dek açık kalacak sergide llhan'ın Anadolu manzaralannın ağırlıklı olduğu 20 tablosu yurttaşlann beğenisine sunulacakı llhan daha önce de Kemaliye'de ve İstanbul'da toplam 6 sergi açmıştı. Dünyamn en büyük cevizi • KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Sütçü Imam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Tekinel, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından yörede yapılan araştırmalar sonunda dünyanm en büyük organik cevizinin Kahramarunaraş'ta yetiştirildiğinin ortaya çıktığını belirtti. Prof. Dr. Tekinel. Çağlayancerit'te yetişen cevizin bir tanesının kabuğuyla 28 gram, iç kısmının ise 17 gram geldiğini vurguladı. Atatürk Eyi veMüzesi • ANTALYA (Cumhuriyet) - Alanya Atatûrk Evi ve Müzesi, yeni düzenlenmesiyle ziyarete açıldı. Atatürk'ün 18Şubat 1935tarihinde Alanya'yı ziyareti sırasında bir süre kalıp dinlendiği ev, sahibi Tevfık Azakoğlu tarafından Kültür Bakanlığf na hibe edilmişti. Kültür Bakanlığı'nca aynlan 8.5 milyar lira ödenekle ev yeniden düzenlendi. Müzenin giriş katında. Anıtkabir Müzesi "nden getirilen Atatürk'ün kişisel bazı eşyalan. fotoğraflan sergi lenıyor. Ikinci kat ise özgün bir Alanya evi olarak düzenlenmiş. Pakize Tarzi, 60 yılını dünyaya yeni nefesler kazandırmak için harcamış 6 Her hasta başka bir dünya' II SAADETISLU PakizeTarzi, Türkıye'nın ilk ka- dın doğum uzmanlanndan ve ilk kadın doğum kliniğinin kurucusu. 87 yaşmdaki hâlâ dipdinç ayakta duran Dr. Tarzi, hayatınm 60 yılını dünyaya yeni bir nefes kazandır- mak için harcamış. "Her hasta be- nim için başka bir dünya" diyen Tarzi için Türkiye'yi dogurtan ki- şi" demek pek yanlış olmaz sanınz. Cç çocuk, dört torun sahibi Pakize Tarzi'nin doğumunu gerçekleştirdiği bebekler şimdi torunlan için kliniğe geliyorlar. Dopdolu geçmiş Pakize Tar- zi'nin yaşamı. Osmanlı Imparatorlu- ğu'nun çöküşünü görmüş, Atatürk'le ta- nışmış, Afgan prensiyle evlenmiş ve bin- lerce çocuğun yaşama 'mernaba' demesine vesi- le olmuş. Dr. Tarzi, bir doğurmı sırasın- • Dopdolu geçmiş Pakize Tarzi'nin yaşamı. Osmanlı tmparatorluğu'nun çöküşünü görmüş, Atatürk'le tanışmış, Afgan prensiyle evlenmiş. da hastanenin hijyenik olmaması nedeniyle kli- nik açmaya karar vermiş. Tarzi bu konuda, "Bu olaydan sonra eve geküm. Kocama kiinik aça- cağımı söyledim. Çıldırdın galiba' dedL 'Ola- bılır' dedim ve açüm. Açuğıma çok memnu- num. İyi bir intiba bıraküm ki yenileri açılma- ya başiadı" diye konuşuyor. Hastanesıni "Bir buket çicek" olarak tanımlayan Tarzi, çocuk sev gisini ise şu sozlerle anlatıyor: "Çocuğun ük *v»v' demesi dünyada tarif edilemez bir saadet Ama hep düşünmüşümdür. Bebek niye gülmü- yor da ağnyor diye. Ağiadığı için hüzünlenirim, nefes aldı diye sevinirim." Pakize Tarzı'nın Atatürk'le ilk karşıiaşması tıbbiyede okuduğu yıllarda olmuş. Atatürk'ün tıbbiyeyi ziyareti sırasında kendisine çiçek ver- me görevinin verildiğinı söyleyen Tarzi, "Yû- zûme bakn. Adam çiçeği vereyim diye bekliyor. Acayip bir bakışı \ardi. Hipnotize oldum san- ki Çiçeği eümden alduar. Bu ilk tanışmamdan sonra çok gördüm ama hiç yaklaşmadım. Yine hipnotize olmaktan korktum" diyor. Pakize Tarzi'nin klinikle ilgilenen oğlu MahmutTar- zi de annesinin mükemmel olduğunu söylüyor. Osmanlı tmparatorluğu'nun çöküşüyle tn- gilizlere geçen Şam'dan çocuk yaşında aynlmış. Şam'dan sonra önce Adana, ardından da Kon- ya'ya geçen ailenin belki de en azimlisi Dr. Tarzi, ablasının da etkisiyle hekim olmaya ka- rar vermiş. 1932 yılında Tıbbiye'den mezun olan Tarzi, Haseki Nisa Hastanesi Kadın Has- talıklan Kliniği'nde asistanlık yapmaya başla- mış. Afganistan Kraliçesi Sürejya'nın kardeşi Fettah Tarri ile evlenen Pakize Tarzi Roma'ya yerleşmiş. Bir süre sonra Türkiye'ye geri dö- nen Tarzi. 1949 yılında Turkiye'nin ilkkadın- doğum kliniğini açh. Hayvanlan da fazlasıyla seven Tarzi, ilk Hayvanlan Koruma Derneği ku- ruculanndan. rkes alacak!Ayda 1875.000 > üstelik utu hediyeli! itler / Philips Triathlon 2000 [ Islak/Kuru Halı Yıkama Makinesi PEŞİN FİYATINA 4 TAKSİT 1 PEŞİN + 5 AY TAKSİT 1 PEŞİN + 7 AY TAKSİT Pcşinat/Taksit Toplam Tutar 33.100.000 24.250.000 19.875.000 132.400.000 I4S.SOO.000 159.000.000 Artık aynca kuru elektrik süpürgesine ihtiyacınız yok. Çünkü Philips Triathlon 2000 derinlemesine gerçek temizliğin uzmanı. Süpürür, halı yıkar, yer paspaslar, camlan bile siler. Çift Enjeksiyon Sistemi sadece Triathlon 2000'de var. Triathlon 2000 hava ve şampuanı halıya aynı anda püskürtür. Böylece şampuan halınıza derinlemesine işler. lleri-geri hareket kabiliyeti sadece Triathlon 2000'de var: Bu da temizlik yaparken çok daha az yorulmanız demektir. Çünkü sadece Triathlon 2000 ileri ve geri giderken gücünden hiçbir şey kaybetmez. Triathlon 2000 ile tanıştıktan sonra Philips'in hayatınızı ne kadar kolaylaştırdıgana inanamayacaksınız. YÖK Başkanı Cürüz'den müjde Açıköğretimliye 4yühk faküheye geçiş hakkı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yükseköğ- retim Kurulu (YÖK) Ge- nel Kurulu, açıköğretımin önlisans ve lisans prog- ramlan ile meslek yük- sekokullannın ilk iki yılı- nı tamamlayanlara 4 yıllık örgün eğitim programla- nna dikey geçış hakkı ta- nıdı. Dikey geçişin ÖSYM tarafından yapılacak mer- kezi suıav ve ağırlıklı dip- loma notuyla belirlenece- ğini bildiren genel kurul, bu konuda yönetmelik ha- zırlayacağınt açıkladı. YÖK Genel Kurulu dün toplandı. Genel kurulda konuşan YÖK Başkanı e-posta : tan (d prizma. net. tr Prof. Dr. Kemal Gürüz, herkese ünıversite hakkı sağlama yolunda önemli bir karar aldıklannı belirt- ti. Haziran ayında hazırla- nacak yönetmelikle iki yıl- lık programlan bitirenlerin 4 yıllık fakültelere geçişi- ni sağlayacaklannı kayde- den Gürüz. "Meslek jük- sekokullan ile açıköğreü- min önfisans ve lisans prog- ramlannın ilk iki yılını ta- mamlayanlardan örgün eğitim programlannadikey geçişin önünfin açılması için iike karan aldık" de- di. Haziran ayında çıka- cak yönetmelikle ayrıntı- ların belirleneceğini kay- deden Gürüz, dikey geçi- şi merkezi bir sınav ve ağır- lıklı diploma notuyla ger- çekleştireceklerini belirt- ti. Gürüz, "Hangi kanallar- dan hangi yerlere gidilebi- leceği yönetmelikle beür- lenecek" dedi. Eğitimde eşitlık ilkesi- ni sağlamayı hedefledik- lerini vurgulayan Gürüz. "Bu değişikiikler ve sınav sisteminde yapılanlar mes- leki eğitimin desteklenme- si için yapıhyor.Oğrencile- rebüyük avantajlar sağla- nıyor" diye konuşru. Gelecek yıl yaşama ge- çirilmesi planlanan karar- la açıköğretimin işletme, kamu yönetimi. hukuk programlannda okuyan öğ- renciler. 4 yıllık fakültele- re dikey geçiş yapabilecek- ler. Meslek yüksekokulla- nnın da elektrik, elektronik, bilgisayarbölümündeoku- yanlar2. yılın sonunda ya- pılacak merkezi sınavda başanlı olurlarsa elektrik- elektronik mühendisliği bölümlerine dikey geçiş yapabilecekler. Nergis kokıısu IŞILÖZGENTÜRK Belleğin defterini usulca çevirelim, onu gördünüz mü? Orada duran, şu kıvırcık saç- lı, gözleri kara üzüm tanesi gibi. Ufak tefek, bakın şimdi hamburgerleri paket yapıyor. Evet, o tam dört saattir tezgâhın başında ayak- ta duruyor ve durmadan hamburger sanyor. Evdeki adı "hamburger güzeti", bu adı ken- disine o taktı. Bu ışe girdığinden beri. her an. her dakika garip bir et kokusu onu takip edi- yor. Ne yapsa ne etse fayda etmedi. o da so- nunda vazgeçtı; kendi kendine. 'ben hambur- ger güzetiyun, varan elbiseJerim, tenim ham- burger koksun' dedi ve bu deften kapattı. Bunda utanılacak bir şey yok, o hamburger satan bir işyerindeçalışıyor. Iş vardiyalı. O ge- nellikle işi öğlen ikide alıyor, gece dokuzda bir başkasına devrediyor. Bu işi bulduğu için mem- nun, çünkü sabahlar ona kalıyor. O, sabahlan ayağında blucin, sırtında bir mont, elinde içi kitap dolu bir çanta, uykulu gözlerle oto- büse binen bir üniversite öğrencisi. Yorgunluktan çok zamankıvırcık saçla- nnı taramaya üşeniyor, ar- kadan bir kurdele bağlı- yor, tamam. Otobüste yan uykulu düşünuyor. Yakın arkadaş- lanndan bıri beslenme ye- tersizliğinden ötürü gün- lerdirhastanede. Onu has- ta yatağında düşünürken ıçı öfkeyle doluyor. Aklı- na, üniversite harçlarının daha da artmasını isteyen televizyon konuşmalan, gazete yazılan geliyor. Hı- şımla, saçlannı bağladığı kurdeleyı çözüp kıvırcık saçlannı iki yana sa- vuruyor. Bir de onu dinleseler. Çocukken Nergis'e ne olmak istediği so- rulduğunda o hep aynı cevabı venrmiş: Dok- tor. Hiçbir mesleği doktorlukkadarönemli bul- muyor. Bir insanı, bir canlıyı iyileştırmek, onu yeniden hayata döndürmek onun için kut- sal bir iş. Şimdilerde bunca yorgunluğu, bun- ca koşturması da bu nedenle. O birdoktor ola- cak! Zaman zaman, 'keşke daha az zaman, da- ha azçaiışmaisteyen bir mesleksecseydim' di- ye düşündüğü oiuyor. Çünkü ailesinin uzun bir eğitimle başedecek maddi gücü yok. Ba- zı sabahlar, banka memurluğundan emekli babasının ağnyan belini tuıarak elinde koca- man paketler evden çıktıgını gördüğünde, bir an her şeyden vazgeçmeyi düşünuyor. Baba- sı, civardaki kadınlann ördüğü hırkalan, ka- zaklan pazara götürüyor. Eğer pazar mafya- sı o gün izin verir de uygun bir yer bulursa onlan satacak, üç beş kuruş kazanacak. Annesi yorgun. düşünceli bir kadın ve bu hayatpahahlığmdaneyapacağını şaşırmış. Do- luya koysa almıyor, boşa koy sa dolmuyor. Ay sonunda birkaç kuruş biriktirmek için çırpı- nıyor, biriktirebilirse o parayı Doğu'da asker- lik yapanoğluna yollayacak. Ama parabir tür- lü birikmiyor, bırikmiyor... Nergis, hamburger dükkânından aldığı pa- rayla evin bütçesine katkıda bulunmaya çalı- şıyor, ama aldığı para komik. Asgari ücret alıyor Nergis. Bu parayla da kıtap almaya, yemek yemeye ve bir yerden bir yere gıtme- ye çalışıyor. Oğlen ve akşam yemeklerini dük- kândan yiyebilir, ama üçuncü ayın sonunda hamburger gördüğünde mıdesi bulanmaya başiadı. Şimdi simitle, komşu dükkândan ge- tirilen dönerle ıdare ediyor. Üst baş mı... En son ayakkabıyı bir yıl ön- ce aldı. Kazaklan bır kız arkadaşından. Ner- gis'in marka tutkusu zaten yoktu, giderek iyi- ce yok oldu. Şimdi bir blucin, bir kazak, o ka- dar. Devletin verdiği kredi parasmadokunmak istemıyor. Çünkü seçtiği meslek eğıtimi bir sü- re sonraondan zamanıran tamamım isteyecek, o zaman Nergis sabahtan akşama kadar has- tanede koşturacak, nöbet tutacak, başka bir iş- te çalışmak için asla vakti olmayacak. Kredi paralan o günler için saklanıyor. Gözü bazen şık bir çantaya takılıp kalsa da hemen ilerki günleri düşünüp vazgeçiyor. Si- nema, tiyatro gibi yerlere gıtmeyeli çok oldu. Oysa Nergis müziksever, sinema sever, dans etmeyı sever. Bunlan çoktan unuttu. Bır er- kek arkadaşı bile yok. Bunun için zaman ıs- ter. Az da olsa para ister. Onun kendisi için harcayacak tek bir dakikası bile yok. tek bir dakikası. Nergis uykulu gözlerle otobüsten dışan bakıyor, az sonra okula gelmiş olacak. Aklı, beslenme yetersizliğinden ötürü hasta- nede yatan arkadaşmda. Dışanda yağmur var. "Kimselerin onlardan haberi yok dedüer- sede inanmayın. Ogece gökte kocaman bir ay vardı ve o her şey i gordü. Bütün gençlik man- zaralan güneşin ve a>ın beUeğine yazüdı. 71 Uzakta Nergis yağmur altında koşuyor, az sonra anatomi dersi başlayacak. ısoz50(a)hormail.com.