23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet mtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatörii: Hikraet Çetinkaya 0 Yazıişlen Müdürü: Ibmhim Yüdız • Sorumlu Müdür Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Mudürü: Hakan Kam 0 Görsel Yönetmen: Fikret Es«r Istıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Ö/lem Vüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sarai Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf- Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belge- Edıbe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmel Farsç Yayın Kunılu İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, Ibrahim YıJdii, Orhan BursaJı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsilcısi. Mustafa Balbav Atatûrk Bulvan No: 125, Kat:4. BakanlıkJar-Ankara Tel 4195020(7 hat), Faks. 41950270IzmirTemsıIcısı: Serdar Kıak, H.ZıyaBlv. 1352S 2 3 Tel-4411220, Faks: 4419117 0 Adana Temsilcısi. Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd. 119 S No-1 Kat:l.Tel:363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mudunı. îstün Alunen # kjonhnalor Ahrae» Korufeajı • Muha- sebe Bülent Vener • Idare Huvyin Cflnr • Bılgı-LfİCTn: Ntil Inal • Bıİgı- sayarSıstem MSrövet Çiter#Satı$ MEDVA C: • Yönetım Kunı Başkanı - Genel Mudur Gfllbl Erduran • Koordinatör Reh Işıtman 0 Genel MüdurYardımciî SevdaÇoban Tel. 514 07 53 513958O-513846CMJ1.Faks 513S4< ~a>iBilawn \e Basas: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayincılık A Ş ûrkocağ'ıCad 39 41 Cagaloglu 34334 ISL PK 246 Istanbul Tel (0.212) 512 05 05 (20 hat) Faks'(0 212) 513 85 95 28ŞUBAT1999 Imsak. 5.08 Güneş: 6.34 Öğle: 12.24 Ikindi: 15.27 Akşam: 18.00 Yatsı: 19.20 Milano'da moda rüzgârı • Haber Vferkezi - Ünlü rrodacı Coveri'nin sonbahar-kış koleksiyonu tanıtıldı. Genç mankenlerin sunduğu defiledegri ceketli ve gözalıa mini efekli giysi ilgi çekti. Çinli bilim adamlarımn iddiası • PEKİN(AA)-Çinli bilim adamlan. Çin'de ortaya çıkanlan bazı dinozor fosillerinin kuşlarla akraba oldukları yolundaki Amerikan tezine itiraz ettiler. Çin Bilimler Akademisi'nden Paleontolog Hu Lianhay ve Dong Ziming, "Sinozoropteriks" adı verilen tiirle kuşlann akraba oluşunu kabul edilemez bulduklannı bildirdiler. Hu, "Tekrar tekrar yaptığımız incelemeler sonucu şu sonuca vardık ki, bu fosil, kuşlarla aynı temel özelliklere sahip olamaz. Kuşlar. olsa olsa kuş- dinozorlann uzak akrabasıdırlar" dedi. Çocuklara bisiklet uyamsı • ANKARA (AA)- Karayollan Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan "Bisiklete binelim ama nasıl" adlı kitapçıkta, çocuklara, bisiklete binerken dikkat etmeleri gereken kurallar çizgi hikâye şeklinde anlatılıyor. Kitapçıkta. bisikletin sürücünün boyuna ve fiziki niteliklerine uygun olması gerektigi, bisiİdet sürülürken vücudun üst kısmının hafifçe öne eğilmesi, otururken bacak, kalça ve aşagı pedal üzerinde bulunan ayağın topuğunun bir "doğru çizgi" oluşturması gerektigi resimlerle izah ediliyor. KKTC'de radyasyon • İZMİR-LEFKE(AA)- KKTCnin Lefke kentinde yöre halkını tedirgin eden ve çevrecileri harekete geçiren radyasyon sızıntısına neden olan 14 adet sezyum-137 elementinden, maden sahasında bulunamayan birinin. büyük olasılıkla hurdalar arasında Türkiye'ye gönderildiği iddia edildi. Lefke Çevre ve Tanıtma Demeği Başkanı Teoman Oktay, KKTC'deki tüm hurdacılan araştırdıklannı fakat aygıtı bulamadıklannı belirtti. Öte yandan. maden şirketinin hurdahklarını sökme ihalesini üstlenen Abbas Altuntaş'ın. işçilerin radyasyon gerekçesiyle işi bırakması ve hurdalan satacağı Türkiye'deki 3 f irmanın da satın almaktan vazgeçmesi nedeniyle zor duruma düştüğü belirtildi. Güneydoğu'ya bilimsel destek • ANKARA (AA)- TÜBlTAK. Güneydogu Anadolu Bölgesi'nin tanm, orman ve gıda sektörlerinde kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi için bilimsel destek saglayacak. TÜBfTAK Tanm, Orman ve Gıda Teknolojileri Araştırma Grubu (TOGTAG) Yürütme Komıtesi Sekreteri Prof.Dr. Neşet Kılınçer, projelerin bölgede "üretilen ürünlerin çeşitlendirilmesi", "ürünlerin en iyi şekilde değerlendirilmesi'", "pamuk çeşitlerinin bölgeye adaptasyonu" gibi konulan içeriyor. 25 yabancı uzman ve bine yakın eğitimcinin katıldığı 16. Milli Eğitim Şûrası sönük geçti Ylesleki eğitiınde sorun kaynak• Milli Eğitim Şûrası'na katılan yabancı uzmanlar, ilginç olaylann yaşanmasına yol açtı. Taşıt orucundaki Israilli uzmanlar bakanlık yemeğine katılmadı. Cuma günü taşıta binmeyi 'günah sayan' bu inanca şaşıran bakanlık yöneticileri, Israilli uzmanlann uçak biletlerini de cumartesi gününe erteledi. EBRUTOKTAR ANKARA - Bu yıl ilk kez yabancı uzmanlann katılımıyla gerçekleşen Milli Eğitim Şûrası'nda, davetli yel- pazesinin geniş tutulması nedeniyle görüş bildirme süresi kısıtlandı. Eski Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğ- bay'ın onaylamadığı "özel öğretimde vergi indirimi" yeni bakan Metin Bos- tancıoğlunun başkanlığındaki 4. ko- misyonca kabul edildi. 1 'i KKTC'den, 1 l'i Avrupa'dan. 13'ü Türkcumhuri- yetlerinden gelen yabancılardan en il- ginç görüntüyü Israilli uzmanlar oluş- turdu. tsrailli uzmanlar, dinlerinin cu- ma günü "taşrtorucu" öngördüğünü, bu nedenle arabaya bınemeyecekleri- ni belirterek şûranın kapanış yemeği- ne katılmadı. Bine yakın eğitimcinin katıldığı 16. Milli Eğitim Şûrası, geçmiş yıllara gö- re daha sönük gerçekleşti. Seçim te- laşına giren milletvekilleri şûraya az katılım gösterirken, açılışm Cumhur- başkanı tarafından gerçekleştirilmesi geleneği de bu yıl bozuldu. Filipinler ziyareti nedeniyle şûranın açılışına ka- tılamayan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. ancak kapanış bölümüne ye- tişebildi. Şûrada. "zorunlu temel eğitimin 12 yıla çıkanlması, ortaöğretimin yeni- den vapılandınlmasL Anadolu,Anado- lu imanı hatip, imam hatip, Anadolu teknik, Anadolutieanet.siiper Bse, Ana- dolu ögretmen gibi okul rürlerinin çok programlı okulda tek çatı altında top- lanması" 1 'e karşı oy çokluğu ile ka- bul edildi. Karara tek mubalefet. Türk Standartlan Enstitüsü (TSE) teknik uzmanı Yaşar Efendjoğtu'ndan geldi. Efendioglu, karara, 1. Komisyon Ra- poru'nun "Türk Meslek Standartlan Kurumu" oluşturulmasını öngören bölümü nedeniyle "retoyu" verdi. Şûranın en tartışmalı konusunu oluş- turan "Türk Meslek Standartlan Ku- rumu" önen.sj Efendıoölu tarafindan "kaynak jsrafi" olarak değerlendiril- di. Efendioglu, Dünya Bankası kredi- si ile kurulması öngörülen kurumdan vazgeçilmesini isteyerek ulusal birku- rum olan TSE'nin bu konuda hizmet vermeye hazırolduğunu soyledı. Efen- dioglu. "Bu ülkenin kaynaklan kıt Meslek standartlannuı üretilmesi ve uygulanması için TSE haarthr ve biz ücretsiz hizmet vermeye hazınz. TSE, miDi bir kurumdur. Meslek standardı için ayn kurum oluşturmaya gerek yok" diye konuştu. Dünya Bankası kredisiyle kurulması planlanan Türki- ye Meslek Standartlan Kurumu'nun projesınden sorumlu Ayşe Akpınar. "Musluk standardı üe meslek standar- dı aymşeydeğl'' diyerek Efendioğlu'nu eleştirdi. Türkiye'de meslek standar- dı, sınav ve belgelendirme sistemi ko- nusunda büyük bireksiklik olduğunu düşünen Iş ve lşçi Bulma Kurumu'nun bu projeyi başlattığını kaydeden Ak- pınar, TSE'nin 45 yıldır bu kaygıyı duymadığını sa\xındu. KayTiak arayışı Şûrada, 8 yıllık temel eğitimle top- lumsal bir sıçrama yapan Tûrkiye'de aynı başannın mesleki ve teknik eği- timde de gerçekleştirilmesi için fi- nansman sağlanması gerektiği konu- sunda görüş biriiğıne vanldı. Bu kap- samda. 2005-2006 öğretim yılına ka- dar 859 genel. 3 bin 94 mesleki ve tek- nik eğitim okulu olmak üzere toplam 3 bin 953 okulun yapılması gerektiği ve 3 katrilyon 300 trihyon liraya gerek- sinim olduğu vurgulandı. Finansman darboğazının aşılması için "Kamu ku- rumu niteliğindeki meslek kunıluşla- nnın(Baro,TabiplerOdası,DisHckim- leri Odası, Eczacdar Odasu TMMOR Türkrve SerbestMuhasebed Mali Mü- şavirler ve Veminh' Mali Müşavirler OdaJan Birliği) üyelerinden aldıklan toplam ödentilerin >üzde 5'Iik bölü- münii; prDfesynoeispor kulüpleriveşir- kederinin \illık bütçelerinin yüzrk S'i ile profesyonel sporculann transfer üc- rcderininyüzde 10'unu eğrtimcayırma- lan" önenldı. Yabancı uzmanlardan Israilli mes- leki teknik eğitim uzmanlan Dr. EKEi- zenberg i le Ishak Citrin'in dini inanç- lan nedeniyle cuma günü hiçbir taşı- ta binmemesi de ilginç bulundu. Me- rit Altınel'de kalan Israilli uzmanlann taşıta binmemek için Başkent Öğret- menevi'ndeki akşam yemeğine katıl- madığı, cuma günü için alınan uçak biletlerini de cumartesi gününe er- teledikleri öğrenildi. AKDENtZ ÇEVRE SORÜNLARI Çevre toplantısında Akkuyu yok sayıldı NAZMİAKDAĞ MERSİN -Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in başkanlık ettiği Akde- niz Bölgesi Çevre Sorunlan Çalış- ma Tbplantısfnın sonuç bildirge- sinde Akkuyu Nükleer Santralı gün- deme getirilmedi. Bildirgede çevre sorunlanna dikkat çekilerek "lafde- gü, kraat" istendi. Toplantıda so- runlann saptanması, çözüm yolu al- ternatiflerinin belirlenmesi içın 'Ak- deniz Bölgesi Çevre Sorunlannın Çözümü Hizmet Birliği' kurulması kararlaştmldı. Akdeniz Bölgesi Çev- re Sorunlan Çalışma Toplantısrnın sonuç bildirgesinde şu kararlara yer verildi: Kararlar • Çevre Bakanlığı tarafından yü- rütülmekte olan METAP Projesı kapsamında pilot proje olarak belir- lenip Japon Uluslararası İşbirliği Kurumu'nca finanse edılen 'Mer- sin- Adana Kaü Aük Yönetim Pro- jesi' diğer illere örnek teşkil edile- cek şekilde uygulanacaktır. • Akdeniz'in kirlenmeye karşı korunmasına ait Barselona Sözleş- mesi kapsamında ulusal ölçekte ya- pılan çalışmalann, Akdeniz'e kıyı- sı olan bu illerde geliştirilmesi ve uy- gulanması il valiliklerince başlatı- lacaktır. • Antma tesisi olmayan veya ve- rimli olarak çalıştınlmayan bütün sa- nayiler antma tesislerini Su Kirlili- ği Kontrol Yönetmeliği'ne uygun olarak tamamlayıp işletmeye ala- caklar. • Bölgedeki belediyeler, kanali- zasyon ve antma (esis çalışmalan- na ivedilikle başlayacaklardır.Yatı- nm devlet tarafından öncelikli ya- tınm olarak desteklenecektir. • Organize sanayi bölgeleri ile sanayi bölgelenndeki işletmeler fa- aliyete geçmeden önce antma te- sislerini yapacaklardır. Yaptırma- yana çalışma izni valiliklerceveril- meyecektir • Akdeniz Bölgesi'nde 'Atık Bor- sası' oluşturma çalışmalanna baş- lanacaktır.. • Bölgede ruhsatsız olarak çalı- şan tüm kum ocaklan kapatılacak. Ruhsatlı olanlar da ruhsat aldıklan konuma uyup uymadıklan kontrol edildikten sonra çalışmalanna izin verilecektir. • Bölgede alternatif enerji kay- naklannın (güneş. jeotermal. rüz- gâr vb.) kullanılabilme imkânlan Çevre Bakanlığı tarafından araştı- nlacaktır. • Sulak alanlann ve nesli tehli- kede olan canlılann doğal yaşam alanlannın korunması ve geliştiril- mesi konusunda yapılan çalışmalar belirli bir plana dayalı olarak yürii- tülecektir. Helikopter bebeği Okan Avusrurya çığ facıasının acılannı yaşar- kea, sev indirici bir oiaya da tanık oldu. Yo- ğun karyağış] >1izünden yollan kapanan Avusturv^'nuı Hoizgau yerieşim birimin- de oruran Pakize Turgut adlı genç kadın heh'kopterle Reutte'deki Iyrolian hasta- nesine götürülürken yoida doğum yapo. Minik bebeğe Okan adı verildi. Bu ara- da, Avustur>a"da birbiri ardına düşen çığlar üzerine, Isviçre ve ABD yardım ekipleri de bu ülkeye gitti. Avusfurya'da çığ tehlikesine açık bölgelenie oruran bin- lerce kişi tahüve edüdi. (RELTERS) Sukuşu ııüiıısıuıııız 1 milyon 642 bin 173 Türkiye'de en çok sakarmeke yaşadığı belirlendi, dikkuyruk ördeği sayısı azaldı IZMtR (Cumhuriyet Ege Bû- rosu) - Dogal Hayatı Koruma Derneği'nin koordinasyonu ile beş ekip tarafından 16 Ocak-3 Şubat tarihleri arasında gerçek- leştirilen 'uluslararası sukuşlan sayımı' sona erdi. Sayımlar sonun- da ortaya çıkan 1 milyon 642 bin 173 sukuşu ile son yıllann en yüksek rakamlanndan birine ula- şıldı. Sayımda ilk sırada 'sakar- meke' yer aldı. Dünya çapında nesli tehlike altında olan ve dün- ya popülasyonunun yöizde 70'inin ülkemizde kışladığı 'dikkuyruk' ördeğinin ise popülasyonunun azaldığı belirlendi. Koordinasyonu Doğal Hayatı Koruma Demeği tarafından ya- pılan 1999 sayımlannda, I mil- yon 642 bin 173 sukuşu ile son yıllann en yüksek sayımlanndan biri gerçekleştirildi. DHKD'nin verdiği bilgiye göre, bu sayı için- de nüfusu en fazla olan kuş, 1 mil- yon 100 bin 203 ile, bir önceki sayımlarda da ilk sırada yer alan sakarmeke oldu. Sayımda, nesli dünya çapında tehlike altında olan ve dünya popülasyonunun yüzde 70'i BurdurGölü'nde kış- layan dikku>Tuk ördeğinin sayı- sının azaldığı da belirlendi. Av- cılığın ve bazı sulak alanlann ta- mamen kuruması gibi etkenle- rin yanı sıra, coğrafı ve iklimsel nedenlerden dolayı da bazı sulak alanlann tam olarak sayılama- ması ve mevsimin diğer yıllara oranla daha ılıman geçiyor ol- masının, bu yıl daha az İcuş sa- yılmasına yol açtığı belirtildi. DHKDyetkilileri, sayımekip- lerinin alanlarda gözledıği en te- mel ve endişe verici sorunun, •yasadışı avcıuğuı' önceki yılla- ra göre artması olduğunu belir- terek, bu konuda avcılarla tek tek konuşulduğunu ve posterler da- ğıtıldığını bildirdiler. DHKD ta- rafından gerçekJeştirilen sayım- lann sonuçlannın, her alanda gözlenen ve sulak alanlardaki doğal yaşamı tehdit ettiği bili- nen avcılık, sulama ile ilgili so- runlar, yapılaşma, kirlilik gibi parametrelere ait gözlemlerin de yer aldığı formlara işlendığini kaydeden DHKD yetkilileri, bu bilgiler ışığında hazırlanacak ra- porun. ilgili ulusal kuruluşlara ve Hollanda'daki Uluslararası Sulak alanlarve Sukuşlan Araş- tırma Bürosu'na gönderileceği- ni söylediler. Sayımlarla ilgili is- tatistiki bilgiler ise şöyle: "Sayilan toplam kuş: 1 milyon 642 bin 173. En fazla savılan kuş: Sakarmeke (1 milyon 100 bin 203). En fazla kuşun olduğu alan: Orta Anadolu ve GöUer Bölgesi (688 bin 968). Gezilen alan sayı- sı: 87. Bütün sayımlara katılan kuşgazfemasi savısı: 27kişLSayım süresi: 21 gün." IŞILÖZGENTÜRK Ege'deki Yunan adası Midilli eşrafindan meyhaneci Niko'nun ninesi Eftaha Ha- nım'la Ayvalık eşrafindan keresteci Ah- metBey'in ninesi Zübeyde Hanım birbir- lerine iki su damlası kadar benzerler. Her ikisi de artık hayatiannın son demlerini ya- şadıklanndan; her sabah yeni bir güne başladıklan için, hâlâ meyve veren agaç- lan, sonsuz mavi gökyüzünü görebildik- leri için, güneşin sıcaklığını sırtlannda hissedebildikleri için, bir tas çorba içebil- dikleri için her biri kendi dilinde Tann'ya dua eder. Biri torunu Niko'nun, öbürii Ah- met'in yolunu gözler. Kız, kadın torunlar bu işe biraz bozulurlar ama "eskilerin er- kek torun sevgisini anlayışla karsılamak ge- rekH-" diye düşünürler. Eftalya Hanım'la Zübeyde Hanım, eski topraktır. Çok şey yaşamış, çok şey görmüşlerdir. Elbette bu yaştan sonra huy değiştiremezler, varsın erkek torunlannı daha çok sevsinler. Eftalya Hanım'la Zübeyde Hanım, iki su damlası gibi birbirlerine benzeyen bu iki yaşlı kadın bir zamanlar çok yakın ar- kadaştılar. O zamanlar henüz savaş yok- tu. Eftalya Hanım'la Zübeyde Hanım iki giizel kız çocuğuydular. Birbirlerine bi- tişik evlerinin geniş meyve ağaçlanyla dolu bahçesinde, gölgeliklerin altında ev- cilik oynarlardı. Zübeyde"nin bebekleri Ef- talya'nın evine konuk gider, Eftalya'nm bebekleri Zübeyde'nin elinden yemek yerdi. ÇoculdukŞarkdarı Ayvalık o zamanlarda da bereketli, ne- şeli bir yerdi. Zübeyde'yle Eftalya kom- şu iki ailenin her akşam birlikte yedikle- ri yemeklerin tadını. söyledikleri şarkıla- nn güzelligini uzun yaşamlannda bir tek gün bile unutmadılar. Oğullar, torunlar o şarkılarlabüyüdü. Yıllar sonra biri Midil- li'de, öteki AyvaJık'ta karşı kıyıya baka- rak aynı şarkılan söylediler, ikisinin de göz- yaşı Ege'nin mavi sulanna kanştı. Savaş bu iki su damlası gibi birbirleri- ne benzeyen iki arkadaşı ayırdığında genç kızlığa ilk adımı atmışlardı. Yaz günleri denizi, meyve bahçelerini, toprağı büyü- lü ışığıyla yıkayan aya bakarak birbirleri- ne en gizli sırlannı açarlardı. Eftalya bir deniz subayı düşlerdi. Uzun boylu, iri omuzlu, kumral saçlan arkaya doğru ta- ranmış. çakı gibi bir deniz subayı. Zübey- de'nin düşlerindeyse gözleri hülyalı hül- yalı bakan bir keman öğrermeni olurdu. İki arkadaş aynı gün evlenmeye karar ver- mişlerdi. Aynı gün ellerinde karbeyaz dü- ğün çiçekleri, bir rüya gibi güzel gelinlik- lenyle yıldızlann altında yürüyüp sevdik- lerine gidecelderdi. Bu düşler bir anda acımasızca yok edil- mişti. Zübeyde'yle Eftalya'nın neden ve niçinini hiç anlamadıklan savaş her şeyi değiştirmışti. Kırk yıllık komşularbirbir- lerine düşman olmuş, mehtaplı gecelerde meyve bahçelerinde yapılan şenlikler ka- rarmış ve en gizli sırlannı birbirlerine an- latan iki arkadaş aynlmışlardı. Eftalya'ya. Zübeyde'yle konuşma "o artık düşman" denmişti. Zübeyde odalara kitlenmiş, bir zamanlar Eftalya 'yla salıncakta sallandık- lan, öğle uykulan uyuduklan yan bahçe- yegeçmesi yasaklanmıştı. Onlarartık düş- mandılar. Savaş. işte buydu. Savaş. kapıyı çalan postacmın kederli bir yüzle asker yolu gözleyen anaya, ba- baya, nişanlıya "Oğlunuzşehitolmuştur" yazılı bir kâğıt parçası uzatmasıydı. Savaş, en içten dostluklann yok olma- sı, en güzel şarkılann susmasıydı. Savaş. kök salınan toraklardan kopan- lıp bir yabancı toprağa sürülmekti. Savaş, aşkın. sevginin hunharca yok edilmesiydi. Eftalya'yla Zübeyde bunu yaşadılar. Ef- talya ailesiyle birlikte Midilli Adası'na göçtü. Yıllarca ama yıllarca birbirlerini özlemeyi sürdürdüler. Ne Eftalya Zübey- de'nin düşman olduğuna inandı, ne Zübey- de Eftalya'nın. Mehtapiı gecelerde hep çocukluk şarkılannı söylediler... Öyledir bütün çocukluk şarkılan, adı dostluk olan birdilde söylenir. Savaş çığ- lıklan atıklığı bugünlerde benim neden- se ?!•' hep onlann şarkılan geliyor. r ''luk şarkılan. •il.com İZÜNİDER'den elestiri 'Temel sorunlar şûraya gelmedi' İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - 16. Milli Eğitim Şûrası'na üniver- site öğretim elemanlan dernekleri ve sendikası- nm çağnlmaması tepkile- re neden oldu. tzmir Üni- versiteleri Öğretim Ele- manlan Demeği (fZÜNf- DER) Başkanı Prof. Dr. Hamza Bulut şûrada te- mel sorunlara değinilme- diğini, eğitimin büyük ve önemli bir ayağını oluş- turan üniversıteler ile üni- versitelerin sorunlannın masayayatınlmadığını sa- vundu. Eğitimimizin ve eğitim kurumlanmızın içinde bu- lunduğu durumu 'ürkütü- cü' olarak nitelendiren Prof. Dr. Bulut, "Eğitim kurumlanmız, ders araç gereçleri, laboratuvarlar, oyun alanlan ve fiziksel yapdar olarak SOS ver- mektedir" dedi. 8 yıllık temel eğitimin içinın hâ- lâ doldurulamadığını ve eğitimde firsat eşitsizlıği- nin göstergelerinden biri olan 70'e varan okul çeşi- dinin tek çatı altına alın- masının sağlanamadığını kaydeden Prof. Dr. Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitimde süregelen fir- sateşitsizliği veeğftinı kad- rolanndaki nitcliksel aşın- ma, geleceğimizi tehdit et- mektedir. Ne oluran ol, gel ögretmen ol anlayışı ile doldurulan >ar olan eği- tim kadrosu ile, okullann temel görevleri olan yete- nekieri saptamak,yönlen- dirmekve getiştirmek ola- naklı değiklir. Ezbcr ka- lıp, eğitimin tek yöntemi olmayı sürdürmektedir. Eğitimin paraiı hale geti- rilmesi özendirilmekte ve okuüar işlevlerini yerine getirememektedir. Öğre- tim Birliği Yasası uygula- namamakta \e Yeni Dün- ya Düzeni adı verilen yeni sömürgeciliğin etkisiyle Türkçenin eğitim dili ola- rak kuflanıf masındaki hor- lanma prim toplamakta- dır. Yabana dfl öğretimi- ne çeki düzen getirileme- mekte;çocuklanmızın bir >abancıdildeokuma.yaz- nıa ve konuşabilmesi sağ- lananıanıaktadır. Türkçe- nin eğitim ve bilim dili ola- rak kullanılması ve geliş- tirilmesi çabalan önem- senmemektedir." 16. Milli Eğitim Şûra- sı'nda, üniversitelerin so- runlannın masaya yatml- madığını vurgulayan Prof. Dr. Bulut, "Can çeldşen ünhersiteleriınizin ve 21. yüzyıtuı esiğinde hâlâ bi- limsel özgüriük. özerklik, kaühm. paylaşım gibi kav- ramlara ulaşmak için uğ- raş veren bilim insanlan- mızın seslerini duy untma- nuş olması üzücüdür" de- di. TÜSIAD raporu 'Eğitimde cinsel aynm kalkmalı' ANKARA (ANKA) - TÜSlAD, özellikle mesle- ki eğitimde 'cinsiyet ay- nmcılığı'na dayalı bir ya- pı bulunduğunu, bu yapı- nın cumhuriyet ile birlik- te gelen 'karma eğitim' anlayışına aykın olduğu- nu belirtti. TÜSlAD, 'Türkiye'de Mesleld-Teknik Eğitimin Yeniden YapılandınJms- a' başlıklı birrapor hazır- ladı. Raporda, mesleki- teknik eğitimin gerileme nedenleri ve gelişmesine yönelik öneriler yer aldı. Mesleki teknik eğitimin ' Polhikorganlann duyar- sızlığı', 'Genel ve mesleki eğitimçanşmasT. 'Cinsiyet aynmcılığına dayah okul örgütlenmesi'. 'Mesleki eğitim maliyetierininyük- sekliği', 'Lise rürlerinin aşın çeşitlenmesı", 'Çok programlı liselerin işleti- lememesi', 'Meslek tisele- rinin amaçlanndan uzak- laşması'. 'Mezunlann baş- ka alanlarda yükseköğre- tim yapması'. 'Okul ka- demeleri arasındaki geciş- lerindüzensirfiği". 'Meslek yüksekokullannın rolle- rindeki belirsizlik', 'Yö- nehmevedamşmanhk hiz- metlerinin yetersizliği'. 'Programlann esnek bir yaptdadüzenlenmemesi'. 'Eğitimin çalışma yaşa- mından kopuk olması 1 . 'Yaygm mesleki eğitimin işlevselHğiniyitinnesi', *Si- vil toplum örgüticrinin U- gisizöği' gibi nedenlerden tıkandıgı belirtildi. Raporda, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı 636, Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'ne bağlı bin 91 okul bulunduğuna dik- kat çekilirken, bunun mes- leki-teknik eğitim örgüt- lenmesindeki cinsiyet ay- nmcılığının göstergesi ol- duğu belirtildi. tmam-ha- tip liselerinde bileböyle bir aynmın olmadığı vurgula- nırken, bu aynmın karma eğitim ilkesine aykın ol- duğu ve mesleki-teknık eğitimi gerilettiği kayde- dildi. Raporda şöyle de- nildi: 'hkelere aykın' "l'ygulanan yanlış po- titikalann sonucu olarak, mesleki ve teknik liseler. kız ya da erkek liseleri di- ye aynlmış dunımdadır. Bugün kız meslek lisele- rindeki erkek öğrenci ora- nı yüzde 2, endüstri mes- lek liseterindeki kız oranı ise yüzde 7'dir. Dünyada- ki çağdaş eğDimlerin ter- sine, ülkemizdeki mesleki ve teknik liselerin cinsiyet aynmcılığına dayalı ola- rak farklı çatüar altında örgütlenmesi hem yersiz hem de kaynak sa\ urgan- bğını artnncı bir uygula- madır. Kaldı ki bu uygu- lama,cumhuriyetin getir- diği karma eğitinı anlayı- şına terstir. Yasal olarak birengel konulmamışola- bilir ama, uygulamalar karşı dnsin lisesine gitmeyi zortasörmaktadırr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle