Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bursa'da çatısı çöken okulun projesinde ve inşaatında hatalar olduğu ileri sürüldü
• • • - . • - . • . . • • " • . • • • ; .
Oğrencüer toprağa verildiLEVENTGENCEtLt
BURSA-lhsan Dikmen tlkögrcıim Okulu'nun du-
vannm proje ve yapım hatası nedeniyle önceki gün
çökmesi sonucu yaşanını yitiren 6 ögrenciden 4'ü da-
ha dün Bursada toprağa verildi.
Şengül Ştmşek, Oyt Ergin. Tugba Zengin ve Vey-
sel Bakunova'nın cetaze îöreni, okulun bulunduğu
Zümrütevler semtindelci camıde yapıldı. Yüzlerce ki-
şinin katıldığı tören sırasında. gözü yaşlı velıler fa-
cianın sorumlulannır. ortaya çıkartılmastnı istediler.
Pa2artesi gününe kadar kapalı tutulacak Zümrütev-
ler îhsan Dikmen tlköğretım okulunda 6 öğrencinın
ölümüne neden olan çatıda onanm başlatıldı. Faci-
2000 yılı projesi
aya neden olan 'beşikçan' yıkılarak 'kınkçaü'ya dö-
nüştürülüyor. Bursa'da, meslek odalan ve uzmanlar,
ZümrütevleT Ihsan Dikmen Okulu'nun projesiyle bir-
likte yapılışında da hatalar olduğunu bir kez daha
açıkladılar. Türk Mühendis Mimar Odalan Birliği
TMMOB adına yapılan açtklamada, Bayındırhk Ba-
kanlığı'nın uyguladıgı tip projeler nedeniyle bu fa-
cialann devamının geleceği uyansında bulunuldu.
TMMOB ll Koordinasyon Kurulu Sekreten Musta-
fa Özçdik,i4
tipproje" ile yapılan binalan "kaçak" ola-
rak nitelendirdi ve şunlan sö\ledı:"Masa başında
oturularak arsası, yönii. iklimi. zetnin emniyeti dep-
rem dununu belli oİmayan projeler hazırlanarak hiç-
bir denetimden geçmeden yapılan binalar faciaya da-
vetiyedir. Facianın sorumlusu tek başına müteahhitde-
ğfldir. 1. derece sorumlu kontrol mekanizmasıdır."
TMMOB tnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube-
si de dün yaptiğı ınceleme sonrasında. okul çatı du-
varlannda yapım hatası olduğunu açıkladı. tMO adı-
na konuşan Adem Özdemir. duvarlar yapılırken ku-
ral ve standartlara uyulmadığinı. okul dışındaki böl-
ge binalannda çatı yapılmadığını açıkladı. Faciadan
sonra açıklama yapan Bayındırhk tl Müdürü AHÖz-
yurt ise, rüzgâra açık Yıldmm ilçesindeki binalarda
çatı kullanımından vazgeçildiğini bildirdi.
Türkiye Resmi Sektör Müteahhitleri Sendikası
Bursa Şubesi Başkanı tbrahim Yazıa da yaptığı açık-
lamada suçlunun müteahhit olmadığını savundu. Ya-
zıcı. okulun bulunduğu Kaplıkaya bölgesinde rüzgâ-
nn saatteki hızının 110 kilometreyi aştığını ve afet
yaşandığını öne sürdü. Okulu yapan FP'li müteahhit
Mehmet AdıgüzeTin polisteki sorgusu ise sürüyor.
Adıgüzel, "yapun'' hatalannı reddediyor. Adıgüzel.
tutuksuz yargılanmak üzere çıkanldıgı nîahkemece ser-
best bıraİcıldı. Bursa'nın Kestel ilçesinde okul bahçe-
sinde oynarken başına kapı çarpan Cumhuriyet llköğ-
retim Ökulu 1. sınıf öğrencisi Azfl Mihraliol da teda-
v i gördüğü Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi.
Bursa'nın Yıldınm ilçesinde lodostan zarar gören
5 okul ile Konya'nın Yalıhüyük, Ankara'nın Gölba-
şı, Bolu'nun Mengen ilçelerinde tüm okullar bir gün
tatil edildi.
Bilgisayarlarda
sıkıntıya
çözüm aranıyor
Haber Merkezi- Akbank
bilgi işlem sistemlerini 2000
sendromunakarşı haztrladı-
ğını, her sistemin yedeğini
bulundurduğunu açıkladı.
Buna göre bankanm, TEAŞ
ve TEDAŞ gibi devlet ku-
rumlannın 2000'e uyum sağ-
layamaması sonucu olası bir
uzun süreli enerji kesintile-
rine karşı tüm şubelerine "je-
nenttör" koyduğu belirtildi.
Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) Müsteşan OrlanGü-
venen. Türkiye'nin bilgisa-
yarlarda 2000 hatası olarak
bilinen sorunun çözümüne
geç kaldığını belirtirken Dün-
ya Bankası'nın teknik ve fı-
nansal desteğiyle bu görevi
gönüllü olarak üstlendikle-
rini söyledi.
Akbank Genel Müdürü
Özen Göksei. dün Sabancı
Center'da genel müdür yar-
dımcılan EnderÇekbi. Akm
Kozanoğlu ve proje danış-
manı Lale Maro ile birlikte
bir basın toplantısı düzenle-
di. Genel Müdür Göksei,
"2000 yılı sendromunun"
Akbank tarafından 1995 yı-
hndan itibaren dikkate alın-
maya başlandığinı söyledi.
Bankanın 1998 başında "Ak-
bank 2000 Yıh Uyum Çahş-
malan Projesi"ni hayata ge-
çirdiğini anlatan Göksei, so-
nuçta hizmetlerin kesintisiz
olarak sürdürülmesi için ye-
niden organize olduğunu ve
12 Nisan'da yapılacak de-
ğerlendirmeyle tüm önlem-
lerin ahnmış olacağını söy-
ledi.
Göksei, 2000 yılmda özel-
likle yazılım ve iletişim tek-
nolojileri açısından ortaya
çıkacak sorunlara dıkkat çek-
mek istediklerini belirterek
"Bir anlamdabu sorunlann
aşrtnıasına\ardırnaolrnakis-
th'oruz. Tüm kurumlara siz
hazır mısınız sorusunu sor-
mayıgönrv bQiyoruz.Çünkü
bfliyonız ki birülke bütünku-
rumlan \e bireyleri ik aynl-
maz bir bütündür" dedi.
Genel Müdür Yardımcısı
Ender Çelebi de Türkiye ola-
rak2000'in aşılmasında dün-
yada yapılan dört kategori-
den 3'üncüsünde gösterildı-
ğimizi ifade eden Çelebi.
devlet kurumlannın 2000 yı-
lına uyum sağlayamaması
sonucu olası bir enerji ke-
sintisine karşı bankanın tüm
şubelerinejeneratörkonuldu-
ğunu bildirdi.
Devlet Planlama Teşkila-
tı tarafından düzenlenen
"2000 Yıh Probtemi llusal
Eylenı Pianı" başlıklı semı-
nerdün gercekleştirildi. DPT
Müsteşan Güvenen açılış ko-
nuşmasında, Türkiye'nin bil-
gisayarlarda 2000 hatası ola-
rak bilinen sorunun çözü-
müne geç kaldığını belirtti.
Güvenen Dünya Bankası'nın
teknik ve finansal desteğiy-
le bu görevi gönüllü olarak
üstlendiklerinı söyleyerek
küreselleşmede bilginin bü-
tün insanlığın eşit düzeyde
kullanımına sunulmazsa, 19.
yüzyılda yapılan büyük ha-
tanın yıneleneceğine dikkat
çekti.
DPT Müsteşan Güvenen,
bilgi ve iletişim teknolojile-
nne bağımlı ekonomileri
"bin yd hatasT olarak ad-
landınlan bir sorunun bek-
ledığini anımsatarak bunun
en çok ekonomi, iletişim, ha-
va taşımaahğı ve enerji alan-
lannı risk altına sokfuğunu
anlattı. Bu sorunun her ku-
ruluşa ve ulusal altyapıya
kadaruzanarak günlük yaşa-
mı etkileyecek boyuta ulaşa-
bileceğini, ancak "ulusal fe-
lakef olarak da görülme-
mesi gerektiğini söyleyen
Güvenen. "Bu konuda geç
kabnmıstır.2000yıb ulusaley-
lem plaru haarianrnasında
DPTgörevlendirilmiştir. Biz
gönüllü oMuk. Bir yerde bi-
rinin elini ateşin arana gö-
türmesi gerekiyordu. Eğer
bir kunım sahip çıkmasay-
dı daha aylar gececekti. Bu
amaçla baslaülan Llusal Ey-
lem Planı projesi için infa-
de\ programı kapsamında
Dünya Bankası'nın teknik
ve finansal desteği de sağlan-
mışolup e>1em planıntn mart
ayi sonunda hükümetesunul-
ması hedeflenmiştir" diye
konuştu.
ErolÇakırdün
k
Ca«>
tecfler
Cemh^ti'ni
(TGQzharet
ederek Başkan
NaflGürefiw
Genel Sekreter
Turgw> Okayto
ikgörüştü.
(Fotoğraf:
MEHMET
DEMİRKAYA)
Istanbul Valisi Erol Çakır, TGC'yi ziyaretinde PKK eylemlerini anlattı
' Amaç lıalkı tahrik etmek'Istanbul Haber Servisj - tstanbul Valisi Erol
Çakar,GaziMahaHesi'ndebulunanteröristoda-
ğın halkla güvenlik ku\-\-etlerini karşı karşiya ge-
tirmeye çahştığını. ancak güvenlik kuvvetleri-
nin dikkatli davranışı ve halkın teröristlere itibar
etmemesiyle oyunun bozuldugunu söyledi.
Erol Çakn dün Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti'ni (TGC)ziyaret ederek Başkan NailGüreii \ e
Genel Sekreter Turgav Olc»tD ile görüştü. TGC'ye
nezaketziyaretinde bulunduğunubelirten Erol Ça-
kır, Istanbul'daki asayiş ile ilgili açıklamalaryap-
tı.
PKKlidenAbduilahÖcalan'ınyakalanmasm-
dan sonra bir merkezden, örgüt yandaşı ve sem-
patizanlara 'elinizden geien her türlü eylemi ya-
jnn' talimatı verildiğini ve bunun istihbaratkay-
naklanyla da doğrulandıgını anlatan Çakır, "İ$-
tanbul'unhuzurvegüvenliğini bozamadılar"de-
di. Pışmanhk Yasası'ndan >ararlanmak isteyen-
lerin teslim olmalart için ilanlarla çağnda bulu-
nacaklannı açıklayan Çakır, bunun tepilecek bir
fırsat olmadiğmı söyledi.Gazı Mahallesi'ndebtr
terör odağı olduğunu yineleyen Çakır, "Amaçta-
n halkı tahrik etmek. O mihrakorada dunıyor"
dedı.
Okullarda, derssaati bittikten sonranöbetçiöğ-
retmen bırakılması karanna öğretmenlerin tep-
ki gösterdiğjnin anımsatılması üzerine Çakırşun-
lan söyledi: "BaaokuHarasaJdınlarokJu.Okul-
lann gü>«nliğini güvenlik ku\\etkri sağbyor, an-
cak okullar kapalı olduğu için okul içine girmek
mümkünofanuyor. OkuÜann açıktutuimasıokul
idardermeaittir.Okulungüvenl^inin daha^i sag-
lanabümesi için bu gereklidir. Bu uygulama ya-
salara uygundur.'*
Türkiye'nin, dünyanm 13. büyük ekonomik gü-
cü ve 8. büyük silahlı gücü olduğunu anımsatan
Çakır. Türkiye'nin çevresinde ve Islam ülkeleri
arasmda demokrasiyi yaşatan tek ülke olduğu-
nu, 75 yilda büyük bir aşama kaydedildiğini be-
lirterek "Şhndiye kadar alhapı çahşmalan ta-
raanüaiMh. bundan sonrarvmedaha hızlanacak"
dedi.
Nail Güreli, çalışan gazetecilerin habere ulaş-
masında gösterdiği kolayhk ve anlayış nedeniy-
le Valı Erol Çakır'a teşekkür ederek "OzeDikfe
tophımsal ola>iarda ga/ctecilerin güven tçrode
çahşması büyük önem taşımaktadır" dedi.
Gece nöbetine KESK'ten tepldtstanbul Haber Servisi - Kamu
Emekçileri Sendikaları Konfede-
rasyonu (KESK) Genel Başkanı
Srvami Erdem. Istanbul Valiliği'nin
18.02.1999 tarihli genelgesiyle,
çeşitli kunıluşlara sabotaj yapıla-
bileceği gerekçesiyle başta okul-
lar olmak üzere tüm kamu kurum-
lannda görevli kamu çalışanlanna
ve öğretmenlere 'gece nöbeti' ko-
nulmasma tepki gösterdi. Uygula-
manın keyfi ve hukuk dışı olduğu-
nu öne süren Erdem, ülke güven-
liğinin ciddiyetsiz yaklaşımlarla
sağlanamayacağını belirtti.
Siyami Erdem tarafından dün
yapılan yazılı açıklamada, Valili-
ğin 18.02.1999 tarihli genelgesiy-
le. AbduRah Ocalan'ın yurda ge-
tırilmesinden sonra. 'çeşitli kunı-
luşlara sabotaj yapılabileceği ge-
rekçesiyle' kamu çalışanlannın iş-
yerlerinde nöbet tutması ve işyeri
güvenliğinin sağlanması zorunlu-
luğunun getirildiği vurgulandı.
Kamu kurumlan da dahil olmak
üzere ülke güvenliğini sağlayacak
başka kamu görevlilerinin bulun-
duğunun açık olduğu ifade edilen
açıklamada. "Dolayısıylagü\enl>-
ği sağlama görevi esas olarak öğ-
retmenlere degil. polisler, askerler
ve diğer güvenlik görevlilerine ait-
tir" denildı. Kamu çahşanlanna
'gecebefcçüiği'nin. Sabotajlara Kar-
şı Koruma Yönetmeliği'ne ve 222
sayılı tlkögretim Kanunu'na ay-
km olduğuna dikkat çekilen açık-
lamada. herhangi bir okulun ya da
kamu kurumunun güvenliğinin,
bu işyerlerinde nöbetçi olarak bı-
rakılacak bir ya da iki kamu çalı-
şanı tarafından sağlanamayacağı
vurgulandı.
Açıklamada, bu kurumlara her-
hangi bir saldınmn söz konusu
olması durumunda da kamu çalı-
şanlannın doğrudan hedef haline
getirileceği belirtilerek "Ülke gü-
venliği bu ciddiyetsiz yaklaşımla
sağlanamaz" denildi. Bu şckilde
hareket edenlerin, sıra kamu çalı-
şanlannın ekonomik ve sosyal hak-
lannın talep edilmesine gelince
cop ve cezalarla karşıhk verdikle-
rinin savunuldugu açıklamada özet-
le şöyle denildi:
"Bu uygulama hukuk dışıdır ve
açıkça keyfî bir davranışhr. Kamu
emekçileri, idarecilerin keyfi istem-
lerine göre hareketetmeyecek, ken-
di meslekleri dışında kendilerini
hedef haline getiren 'gece bekçili-
ği' yapmay-acaktır."
ABESEC
Türkh» Genel
Merkezi İletişim
Direktörfi PeÖn
Bingöiae
Ankara Şubesi
Pazariama
Koordinatörü
BürgeYddınm.
gazetemb Genel
Yaym
Yönetmeni
OrhaBEnnçi
ziyaret etti.
(Fotoğfaf: İPEK
YEZDANİ)
üneydoğu 'yayeni ufuklarprojesi
tstanbulHaber Servfai-Yurtdışmda
staj yapıp farklı kühürierde deneyim ka-
zanmak isteyeıı üniversite öğrenciieri
için 'uluslararası değişim programla-
n' düzenley'en AIESEC'in (Türkiye
tktisadi ve Ticari tlimlerTalebeleri Staj
Komitesi Derneği) Türkiye'dekifaali-
yetîerinin 45'inci yılına girildi. Tama-
men üniversite öğrenciieri tarafindan
yûrütülen. bağımsız ve kâr amacı güt-
meyen dünyanm en büyük öğrenci or-
ganizasyonuolan AIESEC'in Türkiye
ofisi. uluslararası staj değişim progra-
mınm yanı sıra 'Gûneydoğu'da Veni
Ufiüdar Projesi've'Manttn SosyalGe-
Bşinı Projesi' gibiuiusal organizasyon-
lar da gerçekieştiriyor.
AIESEC Türkiye Genel Merkezi Üe-
tişim Direktörü Peün Bingöl ile Anka-
ra Şubesi Pazariama KoordinatörüBür-
geYıkhrun. AIESEC"in Türkiye'deyü-
rüttüğü faaliyetlerle ilgili sorulanmızı
yanıtladı:
- AIESEC'in temelamaanedir?
Temel amaç, üniversite öğrenciieri
için uluslararası değişim programlan
yapmak. Yani değişik ülkelerde staj
yapmalannı sağlamak, pratik iş tecrü-
belenni geliştirmek ve bu şekilde hem
oğrencilerinteorikbilgilerini pratığedö-
nüştürmekhem de küitürlerarası yakın-
laşmayı sağlamak.
- Yurtdışma staja gktecek öğrencfler
nasıl seçiliyor?
Staja gtdecek öğrencıler Türkiye'de
sınav sistemiyle seçiliyor. Buyılsınav
21 Mart'ta.
- Türkiye'de ulusal çaptaki projeie-
riniz neterdir?
'Gûneydoğu'da Yeni Lfuklar Proie-
si'ni, AIESEC 'in Ankara, tstanbul, Iz-
mirşubeleri düzenliyor. Projeye GAP
tdaresi, KOSGEP, BM Kalkmdırma
Programı (UNDP) ve Norm Dantş-
manlık da katkıda bulunuyor. Proje
kapsammda Güneydoğu bölgesınden
seçilen üniversite öğrenciieri, kendi iş
planlan doğrultusunda Ankara. tstan-
bul ve tzmir'e giderek buralarda 6 ay
boyunca eğıtim gördüler. Öğrencıler
staj yaptılar, tngilizce kursuna gittiler.
bilgisayar öğrendiler, Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı'ndan dış ticaret
egitimi aldılar. Şimdi yurtdışma gön-
derilip orada staj yapacaklar. Bunun
dışında tstanbul şubesi, KaradenizEko-
nomik İşbirliği'yle bağlantıh olarak
KEİ kapsamındaki baa ülkelerle 'Saj
değtşim programı' düzenliyor. tzmir
şubesmm Yunanistan'la Türkiye arasın-
da yürüttüğü birproje var. Geçen yıl 30
Yunanlı genç Türkiye'ye geldi, tz-
mir'deki AISEC'lilerde kaldılar. 30
Türk genci de Yunanistana gitti.
Uğur Mumcu'ya
hakaret edenlerin
cezası onandı
COŞKUN YAMAN
BALIKEStR - Balıkesir Belediye
Meclisi'ne verdikleri bir önergede,
bombalı saldın sonucu öldürülen Uğur
Mumcu'ya hakaret eden ve Mumcu ailesi
tarafından haklannda dava açılan ANAP'lı
Haluk BUgihan. DYP'li Haydar Alüntaş ve
kapatılan RP'li Mürşit Gürçay'a verilen
tazminat cezası Yargıtay'da onaylandı.
Bahkesire "Sol Güçbirliği'" toplantısına
gelen Mumcu'nun ağabeyi avukat Ceyhan
Mumcu, üç belediye meclis üyesine
verilen 1 milyar liralık tazminat cezasımn
Yargıtay'da onaylandığını açıkladı. Uğur
Mumcu adının Balıkesir'de silinmediğine
dikkat çeken ve dava boyunca kendilerine
destek olan herkese teşekkür eden
Mumcu. "Bizün için rniktar önemli değil,
önemli olan l ğur'a haksiz suçlamalarda
bulunanlann mahkûm olmasıdır" dedi.
Balıkesir Belediye Meclisi üyeleri
ANAP'lı Haluk Bilgıhan, DYP'lı
Haydar Altıntaş ve kapatılan RPTi Mürşit
Gürçay, 1996 Ekim ayında meclis
başkanlığına verdikleri ortak önergede,
Uğur Mumcu kavşağının adının Orgeneral
Eşref Bhiis olarak değiştirilmesini
istemişlerdi. Meclis üyeleri, Mumcu'ya
yönelik "Demokrasi düşmam, vatan haini,
bölücü, komünist" gibi suçlamalarda
bulunmuşlardı. Mumcu ailesi üç meclis
üyesi hakkında 5 milyar liralık tazminat
davası açmış, Balıkesir2. Asliye Hukuk
Mahkemesi üç üyeyi 1 milyar liralık
tazminat ödemeye mahkûm etmişti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
NATO ve Türkiye
Geçen hafta 18 Şubat 1999, Türkiye'nin NATO'ya
girişinin 47. yıldönümü idi. 18 Şubat 1952'de NA-
TO'ya giren Türkiye, Cumhuriyet tarihimizin neredey-
se üçte ikisi kadar bir süre, NATO ile yattı, NATO ile
kalktı. Kimi kazançlan olduysa da, çok ciddi kayıpla-
ndaoldu.
Bu yazıyı kaleme alırken, kendimi kronoloji yazar-
lanna benzettim. Gerçekten; geçen hafta, "Kanlı Pa-
zar"m yıldönümünü dile getirdikten sonra, bu yazım-
da NATO'ya girişimizin yıldönümünü ele almam, böy-
le bir fotoğraf veriyor. Ancak konu çok önemli bir ko-
nu olduğu için, bu izlenimin getireceği sakıncalara kar-
şın bu yazıyı yazıyorum.
NATO, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki "soğuk sa-
vaş" döneminde, ilk aşamasında gerçekten, (bence)
"savunma amaçlı" bir askeri rttifak olarak vücuda ge-
tirilmişti. Doğu ve Orta Avrupa'yı Kızılordu ile har-
manlamakta olan Stalin'in. Atlantik Okyanusu'na çık-
mak isteyebileceğinden endişe eden Benelüks ülke-
leri, önce kendi aralannda bir ittifak oluşturmaya ça-
balamışlar ve daha sonra ABD ve diğer bazı Avrupa
ülkelerinin de katılımlanyla NATO doğmuştu.
O dönemde SSCB'nin tehditlerine en yoğun bir bi-
çimde hedef olan ülke, Türkiye idi. Stalin daha Yalta
görüşmeleri sırasında, Istanbul ve Çanakkale boğaz-
larının statüsünde değişiklik yapılması gereğını dile
getirmiş, fakat sonuç alamamıştı.
Savaş sonrasında, SSCB Bilimler Akademisi üye-
si bir Ermeni tarihçinin, Türkiye'nin doğu sınırlannda
Ermenıstan lehine bazı değişiklikler yapılması gere-
ğinı dile getirmesı, Ankara'yı müthış rahatsız etmişti.
Zaten, Moskova'nın Türk-Sovyet saldırmazlık pak-
tını uzatmaya yanaşmaması ve önce Boğazlar statü-
sünün yeniden ele alınması gereğini dile getirmesi, An-
kara'y1
iyiden iyiye tedirgin ediyordu.
Işte bu dönemde; Türkiye'nin destektaleplerine ne
Ingirtere, ne de ABD sıcak bakmamıştı. Zaten Ingil-
tere, savaşın sona ermesiyle birlikte, "dünya jandar-
malığından" vazgeçecek ve bu işi, önceleri gönülsüz
de olsa, ABD devralacaktır.
ABD'nin politıka değişimi. Türkiye'nin VVashington
Büyükelçisi Ertegün'ün cenazesini getiren ünlü Mis-
suri zırhlısının istanbul'a gelişiyle açıklık kazanacak
ve bar, pavyon ve umumhaneleri badana ettiren Is-
tanbul Belediyesi, ABD'li denizcilere Türk misafırper-
veriiğinin veciz örneklerini sunacaktır. (Bu tarafı şa-
kaydı...)
ABD. Truman doktrini çerçevesinde Türkiye'ye as-
keri yardıma başladığı gibi, Türkiye içinde konuşlan-
maya da başlayacaktır. Başta, ünlü 1947 Antlaşma-
sı olmak üzere, Türkiye'nin ne tür antlaşmalarla,
ABD'ye nasıl teslim olduğunu öğrenmemiz, ancak
1960'lardan sonra olmuştu.
Ve Türkiye'nin NATO'ya girme konusundaki talep-
leri, özellikle Batı Avrupa devletleri tarafından sürek-
li geri çevrilecekti. Zira NATO'nun o dönemdeki stra-
tejisine göre, herhangi bir NATO üyesine yapılacak bir
saldın, NATO'nun diğer üyelerine de yapılmış sayılı-
yordu ve "topyekûn müdahale" söz konusu oluyor-
du. NATO üyesi kimi Avrupa devletleri, Türkiye gibi
bir ülke için, savaşa girme olasılığını yaşamak iste-
miyorlardı.
Türkiye'yi NATO'ya almak yerine, Akdenız'de bir sa-
vunma örgütü oluşturma önerilennin de yaşama ge-
çirilememesı üzerine; Tün\iye, ABD ile özel ilişkiler çer-
çevesinde savunmasını örgütlemeye çabaladı. Ancak
özellikle altını çizmek isterim ki, ABD dahil hiçbir müt-
tefikinden destek gelmemesine karşın Türkiye,
SSCB'ye hak ettiği sert yanıtı vermekten de geri dur-
mamıştı.
Türkiye'nin NATO'ya girişi; Birleşmiş Milletler'in
çağnsı üzerine katıldığı Kore Savaşı'nda, "sadık müt-
fe/î/(''izlenimi uyandırmasının sonrasında olmuşturve
TBMM karan olmaksızın Türkiye'yi savaşa sokan
Menderes hükümeti. talep ettiği "ödül" ve "ödünü"
almıştı. NATO'nun diğer üyeleri de buna karşı çıka-
mamışlardı.
NATO üyesi hiçbir ülke, silahlı kuvvetlerinin tümü-
nü NATO emrineverrnernişt. Türkiye 18 Şubat 1952'de
NATO'ya girdiği gün, silahlı kuvvetlerinin tümünü NA-
TO emrine verdi. Bunun anlamı, Türk Silahlı Kuvvet-
leriyle ilgili tüm bilgilerin, NATO üyesi ülkelerin genel-
kurmaylannca en ufak aynntsına dek bilinmesi ve ge-
rektiği zaman, silahlı kuvvetlenn NATO amaçları dı-
şında kullanılmasında kimi zoriuklar yaşanması de-
mekti.
Türkiye bunu, Kıbrıs konusunda yaşayacak ve ne-
den sonra "Ege Ordusu" adıyla dördüncü bir ordu
oluşturacak ve bunu NATO emrine vermeyecektir.
Ancak Türkiye'nin NATO'ya girmekle asıl yitirdiği
şey; "NATO standartlanna uymak" gerekçe ve ama-
cıyla, savunma sanayiini tümüyle ihmal etmesi ve si-
lah konusunda ABD'ye mutlak bir bağımlılık içine gir-
mesidir. Bu yanlışlıktan dönülmesi de, ancak Kıbns
konusunda ABD'nin "hasmane" tavn görüldükten
sonra olacaktır
Aradan neredeyse yanm yüzyıl geçti. Bugün başı-
mızı geriye çevirdiğimiz zaman; artılarla eksileri he-
sapladığımızda, bana öyle geliyor ki, artılar biraz da-
ha fazla. Ama çok daha fazla yarar sağlayabileceği-
miz bir ilişkiyi, duygusal yapımız nedeniyle, biraz har-
camışız gibime geliyor.
Ne yapalım, bu da bizim huyumuz...
Sürücüler ücretsiz geçti
Gişe memurlan
yine iş yavaşlattı
Istanbul Haber Servisi -
Boğazıçi ve Fatıh köprüle-
rindeki gişe memurları,
"sağukh çahşma koşullan-
nın sağlanması" ve bu
amaçla geçen yıl yaptıkla-
n eylem nedeniyle hakla-
nnda tazminat davası açıl-
masınr protesto etmek için
dün de iş yavaşlattı. Boğa-
ziçi köprüsündeki eyleme
müdahale eden güvenlik
güçleri, aralannda Enerji
Yapı Yol-Sen Genel Baş-
kanı CengizFa>dah'ran da
bulunduğu 5 kışiyi gözal-
tma aldı. Gözaltıya tepki
gösteren memurlar, işbıra-
karak gişeleri terk edince,
sürücüler saat 20.00'ye ka-
dar köprüden ücretsiz ge-
çiş yaptı.
Gişe memurlan önceden
ilan ettikleri eylem prog-
ramınauygun olarakdün de
iş yavaşlattı. Boğazıçi Köp-
rüsü gişeleri önünde, Cen-
gız Faydah'nm yaptığı ba-
sın açıklaması sırasında,
polisin dağılın uyansına
uyulmaması üzerine gü-
venlik güçlen. Enerji Yapı
Yol-Sen Genel Başkanı
Faydalı ile sendıkanın diğer
yöneticilen Gürsel Lmit-
söver, tsmail Hakkı Özer,
Zafer Yıldınm ve Çetin
Dinçer'i gözalüna aldı. Ola-
yı protesto eden gişe me-
murlan gişelerini terk ede-
rek işbırakma eylemi baş-
lattılar.
Bunun üzerine gişelere
geçen polisler, bariyerleri
kaldırarak araçlann serbest
geçişine olanaktanıdı. Me-
murlar işbırakma eylemini
saat 20.00'de sona erdirdi.
Işyavaşlatma eylemi Fatih
Sultan Mehmet Köprüsü
ile çevre yollannda da uy-
gulandı.