16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bursa'da çatısı çöken okulun projesinde ve inşaatında hatalar olduğu ileri sürüldü • • • - . • - . • . . • • " • . • • • ; . Oğrencüer toprağa verildiLEVENTGENCEtLt BURSA-lhsan Dikmen tlkögrcıim Okulu'nun du- vannm proje ve yapım hatası nedeniyle önceki gün çökmesi sonucu yaşanını yitiren 6 ögrenciden 4'ü da- ha dün Bursada toprağa verildi. Şengül Ştmşek, Oyt Ergin. Tugba Zengin ve Vey- sel Bakunova'nın cetaze îöreni, okulun bulunduğu Zümrütevler semtindelci camıde yapıldı. Yüzlerce ki- şinin katıldığı tören sırasında. gözü yaşlı velıler fa- cianın sorumlulannır. ortaya çıkartılmastnı istediler. Pa2artesi gününe kadar kapalı tutulacak Zümrütev- ler îhsan Dikmen tlköğretım okulunda 6 öğrencinın ölümüne neden olan çatıda onanm başlatıldı. Faci- 2000 yılı projesi aya neden olan 'beşikçan' yıkılarak 'kınkçaü'ya dö- nüştürülüyor. Bursa'da, meslek odalan ve uzmanlar, ZümrütevleT Ihsan Dikmen Okulu'nun projesiyle bir- likte yapılışında da hatalar olduğunu bir kez daha açıkladılar. Türk Mühendis Mimar Odalan Birliği TMMOB adına yapılan açtklamada, Bayındırhk Ba- kanlığı'nın uyguladıgı tip projeler nedeniyle bu fa- cialann devamının geleceği uyansında bulunuldu. TMMOB ll Koordinasyon Kurulu Sekreten Musta- fa Özçdik,i4 tipproje" ile yapılan binalan "kaçak" ola- rak nitelendirdi ve şunlan sö\ledı:"Masa başında oturularak arsası, yönii. iklimi. zetnin emniyeti dep- rem dununu belli oİmayan projeler hazırlanarak hiç- bir denetimden geçmeden yapılan binalar faciaya da- vetiyedir. Facianın sorumlusu tek başına müteahhitde- ğfldir. 1. derece sorumlu kontrol mekanizmasıdır." TMMOB tnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube- si de dün yaptiğı ınceleme sonrasında. okul çatı du- varlannda yapım hatası olduğunu açıkladı. tMO adı- na konuşan Adem Özdemir. duvarlar yapılırken ku- ral ve standartlara uyulmadığinı. okul dışındaki böl- ge binalannda çatı yapılmadığını açıkladı. Faciadan sonra açıklama yapan Bayındırhk tl Müdürü AHÖz- yurt ise, rüzgâra açık Yıldmm ilçesindeki binalarda çatı kullanımından vazgeçildiğini bildirdi. Türkiye Resmi Sektör Müteahhitleri Sendikası Bursa Şubesi Başkanı tbrahim Yazıa da yaptığı açık- lamada suçlunun müteahhit olmadığını savundu. Ya- zıcı. okulun bulunduğu Kaplıkaya bölgesinde rüzgâ- nn saatteki hızının 110 kilometreyi aştığını ve afet yaşandığını öne sürdü. Okulu yapan FP'li müteahhit Mehmet AdıgüzeTin polisteki sorgusu ise sürüyor. Adıgüzel, "yapun'' hatalannı reddediyor. Adıgüzel. tutuksuz yargılanmak üzere çıkanldıgı nîahkemece ser- best bıraİcıldı. Bursa'nın Kestel ilçesinde okul bahçe- sinde oynarken başına kapı çarpan Cumhuriyet llköğ- retim Ökulu 1. sınıf öğrencisi Azfl Mihraliol da teda- v i gördüğü Devlet Hastanesinde yaşamını yitirdi. Bursa'nın Yıldınm ilçesinde lodostan zarar gören 5 okul ile Konya'nın Yalıhüyük, Ankara'nın Gölba- şı, Bolu'nun Mengen ilçelerinde tüm okullar bir gün tatil edildi. Bilgisayarlarda sıkıntıya çözüm aranıyor Haber Merkezi- Akbank bilgi işlem sistemlerini 2000 sendromunakarşı haztrladı- ğını, her sistemin yedeğini bulundurduğunu açıkladı. Buna göre bankanm, TEAŞ ve TEDAŞ gibi devlet ku- rumlannın 2000'e uyum sağ- layamaması sonucu olası bir uzun süreli enerji kesintile- rine karşı tüm şubelerine "je- nenttör" koyduğu belirtildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşan OrlanGü- venen. Türkiye'nin bilgisa- yarlarda 2000 hatası olarak bilinen sorunun çözümüne geç kaldığını belirtirken Dün- ya Bankası'nın teknik ve fı- nansal desteğiyle bu görevi gönüllü olarak üstlendikle- rini söyledi. Akbank Genel Müdürü Özen Göksei. dün Sabancı Center'da genel müdür yar- dımcılan EnderÇekbi. Akm Kozanoğlu ve proje danış- manı Lale Maro ile birlikte bir basın toplantısı düzenle- di. Genel Müdür Göksei, "2000 yılı sendromunun" Akbank tarafından 1995 yı- hndan itibaren dikkate alın- maya başlandığinı söyledi. Bankanın 1998 başında "Ak- bank 2000 Yıh Uyum Çahş- malan Projesi"ni hayata ge- çirdiğini anlatan Göksei, so- nuçta hizmetlerin kesintisiz olarak sürdürülmesi için ye- niden organize olduğunu ve 12 Nisan'da yapılacak de- ğerlendirmeyle tüm önlem- lerin ahnmış olacağını söy- ledi. Göksei, 2000 yılmda özel- likle yazılım ve iletişim tek- nolojileri açısından ortaya çıkacak sorunlara dıkkat çek- mek istediklerini belirterek "Bir anlamdabu sorunlann aşrtnıasına\ardırnaolrnakis- th'oruz. Tüm kurumlara siz hazır mısınız sorusunu sor- mayıgönrv bQiyoruz.Çünkü bfliyonız ki birülke bütünku- rumlan \e bireyleri ik aynl- maz bir bütündür" dedi. Genel Müdür Yardımcısı Ender Çelebi de Türkiye ola- rak2000'in aşılmasında dün- yada yapılan dört kategori- den 3'üncüsünde gösterildı- ğimizi ifade eden Çelebi. devlet kurumlannın 2000 yı- lına uyum sağlayamaması sonucu olası bir enerji ke- sintisine karşı bankanın tüm şubelerinejeneratörkonuldu- ğunu bildirdi. Devlet Planlama Teşkila- tı tarafından düzenlenen "2000 Yıh Probtemi llusal Eylenı Pianı" başlıklı semı- nerdün gercekleştirildi. DPT Müsteşan Güvenen açılış ko- nuşmasında, Türkiye'nin bil- gisayarlarda 2000 hatası ola- rak bilinen sorunun çözü- müne geç kaldığını belirtti. Güvenen Dünya Bankası'nın teknik ve finansal desteğiy- le bu görevi gönüllü olarak üstlendiklerinı söyleyerek küreselleşmede bilginin bü- tün insanlığın eşit düzeyde kullanımına sunulmazsa, 19. yüzyılda yapılan büyük ha- tanın yıneleneceğine dikkat çekti. DPT Müsteşan Güvenen, bilgi ve iletişim teknolojile- nne bağımlı ekonomileri "bin yd hatasT olarak ad- landınlan bir sorunun bek- ledığini anımsatarak bunun en çok ekonomi, iletişim, ha- va taşımaahğı ve enerji alan- lannı risk altına sokfuğunu anlattı. Bu sorunun her ku- ruluşa ve ulusal altyapıya kadaruzanarak günlük yaşa- mı etkileyecek boyuta ulaşa- bileceğini, ancak "ulusal fe- lakef olarak da görülme- mesi gerektiğini söyleyen Güvenen. "Bu konuda geç kabnmıstır.2000yıb ulusaley- lem plaru haarianrnasında DPTgörevlendirilmiştir. Biz gönüllü oMuk. Bir yerde bi- rinin elini ateşin arana gö- türmesi gerekiyordu. Eğer bir kunım sahip çıkmasay- dı daha aylar gececekti. Bu amaçla baslaülan Llusal Ey- lem Planı projesi için infa- de\ programı kapsamında Dünya Bankası'nın teknik ve finansal desteği de sağlan- mışolup e>1em planıntn mart ayi sonunda hükümetesunul- ması hedeflenmiştir" diye konuştu. ErolÇakırdün k Ca«> tecfler Cemh^ti'ni (TGQzharet ederek Başkan NaflGürefiw Genel Sekreter Turgw> Okayto ikgörüştü. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Istanbul Valisi Erol Çakır, TGC'yi ziyaretinde PKK eylemlerini anlattı ' Amaç lıalkı tahrik etmek'Istanbul Haber Servisj - tstanbul Valisi Erol Çakar,GaziMahaHesi'ndebulunanteröristoda- ğın halkla güvenlik ku\-\-etlerini karşı karşiya ge- tirmeye çahştığını. ancak güvenlik kuvvetleri- nin dikkatli davranışı ve halkın teröristlere itibar etmemesiyle oyunun bozuldugunu söyledi. Erol Çakn dün Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti'ni (TGC)ziyaret ederek Başkan NailGüreii \ e Genel Sekreter Turgav Olc»tD ile görüştü. TGC'ye nezaketziyaretinde bulunduğunubelirten Erol Ça- kır, Istanbul'daki asayiş ile ilgili açıklamalaryap- tı. PKKlidenAbduilahÖcalan'ınyakalanmasm- dan sonra bir merkezden, örgüt yandaşı ve sem- patizanlara 'elinizden geien her türlü eylemi ya- jnn' talimatı verildiğini ve bunun istihbaratkay- naklanyla da doğrulandıgını anlatan Çakır, "İ$- tanbul'unhuzurvegüvenliğini bozamadılar"de- di. Pışmanhk Yasası'ndan >ararlanmak isteyen- lerin teslim olmalart için ilanlarla çağnda bulu- nacaklannı açıklayan Çakır, bunun tepilecek bir fırsat olmadiğmı söyledi.Gazı Mahallesi'ndebtr terör odağı olduğunu yineleyen Çakır, "Amaçta- n halkı tahrik etmek. O mihrakorada dunıyor" dedı. Okullarda, derssaati bittikten sonranöbetçiöğ- retmen bırakılması karanna öğretmenlerin tep- ki gösterdiğjnin anımsatılması üzerine Çakırşun- lan söyledi: "BaaokuHarasaJdınlarokJu.Okul- lann gü>«nliğini güvenlik ku\\etkri sağbyor, an- cak okullar kapalı olduğu için okul içine girmek mümkünofanuyor. OkuÜann açıktutuimasıokul idardermeaittir.Okulungüvenl^inin daha^i sag- lanabümesi için bu gereklidir. Bu uygulama ya- salara uygundur.'* Türkiye'nin, dünyanm 13. büyük ekonomik gü- cü ve 8. büyük silahlı gücü olduğunu anımsatan Çakır. Türkiye'nin çevresinde ve Islam ülkeleri arasmda demokrasiyi yaşatan tek ülke olduğu- nu, 75 yilda büyük bir aşama kaydedildiğini be- lirterek "Şhndiye kadar alhapı çahşmalan ta- raanüaiMh. bundan sonrarvmedaha hızlanacak" dedi. Nail Güreli, çalışan gazetecilerin habere ulaş- masında gösterdiği kolayhk ve anlayış nedeniy- le Valı Erol Çakır'a teşekkür ederek "OzeDikfe tophımsal ola>iarda ga/ctecilerin güven tçrode çahşması büyük önem taşımaktadır" dedi. Gece nöbetine KESK'ten tepldtstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikaları Konfede- rasyonu (KESK) Genel Başkanı Srvami Erdem. Istanbul Valiliği'nin 18.02.1999 tarihli genelgesiyle, çeşitli kunıluşlara sabotaj yapıla- bileceği gerekçesiyle başta okul- lar olmak üzere tüm kamu kurum- lannda görevli kamu çalışanlanna ve öğretmenlere 'gece nöbeti' ko- nulmasma tepki gösterdi. Uygula- manın keyfi ve hukuk dışı olduğu- nu öne süren Erdem, ülke güven- liğinin ciddiyetsiz yaklaşımlarla sağlanamayacağını belirtti. Siyami Erdem tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Valili- ğin 18.02.1999 tarihli genelgesiy- le. AbduRah Ocalan'ın yurda ge- tırilmesinden sonra. 'çeşitli kunı- luşlara sabotaj yapılabileceği ge- rekçesiyle' kamu çalışanlannın iş- yerlerinde nöbet tutması ve işyeri güvenliğinin sağlanması zorunlu- luğunun getirildiği vurgulandı. Kamu kurumlan da dahil olmak üzere ülke güvenliğini sağlayacak başka kamu görevlilerinin bulun- duğunun açık olduğu ifade edilen açıklamada. "Dolayısıylagü\enl>- ği sağlama görevi esas olarak öğ- retmenlere degil. polisler, askerler ve diğer güvenlik görevlilerine ait- tir" denildı. Kamu çahşanlanna 'gecebefcçüiği'nin. Sabotajlara Kar- şı Koruma Yönetmeliği'ne ve 222 sayılı tlkögretim Kanunu'na ay- km olduğuna dikkat çekilen açık- lamada. herhangi bir okulun ya da kamu kurumunun güvenliğinin, bu işyerlerinde nöbetçi olarak bı- rakılacak bir ya da iki kamu çalı- şanı tarafından sağlanamayacağı vurgulandı. Açıklamada, bu kurumlara her- hangi bir saldınmn söz konusu olması durumunda da kamu çalı- şanlannın doğrudan hedef haline getirileceği belirtilerek "Ülke gü- venliği bu ciddiyetsiz yaklaşımla sağlanamaz" denildi. Bu şckilde hareket edenlerin, sıra kamu çalı- şanlannın ekonomik ve sosyal hak- lannın talep edilmesine gelince cop ve cezalarla karşıhk verdikle- rinin savunuldugu açıklamada özet- le şöyle denildi: "Bu uygulama hukuk dışıdır ve açıkça keyfî bir davranışhr. Kamu emekçileri, idarecilerin keyfi istem- lerine göre hareketetmeyecek, ken- di meslekleri dışında kendilerini hedef haline getiren 'gece bekçili- ği' yapmay-acaktır." ABESEC Türkh» Genel Merkezi İletişim Direktörfi PeÖn Bingöiae Ankara Şubesi Pazariama Koordinatörü BürgeYddınm. gazetemb Genel Yaym Yönetmeni OrhaBEnnçi ziyaret etti. (Fotoğfaf: İPEK YEZDANİ) üneydoğu 'yayeni ufuklarprojesi tstanbulHaber Servfai-Yurtdışmda staj yapıp farklı kühürierde deneyim ka- zanmak isteyeıı üniversite öğrenciieri için 'uluslararası değişim programla- n' düzenley'en AIESEC'in (Türkiye tktisadi ve Ticari tlimlerTalebeleri Staj Komitesi Derneği) Türkiye'dekifaali- yetîerinin 45'inci yılına girildi. Tama- men üniversite öğrenciieri tarafindan yûrütülen. bağımsız ve kâr amacı güt- meyen dünyanm en büyük öğrenci or- ganizasyonuolan AIESEC'in Türkiye ofisi. uluslararası staj değişim progra- mınm yanı sıra 'Gûneydoğu'da Veni Ufiüdar Projesi've'Manttn SosyalGe- Bşinı Projesi' gibiuiusal organizasyon- lar da gerçekieştiriyor. AIESEC Türkiye Genel Merkezi Üe- tişim Direktörü Peün Bingöl ile Anka- ra Şubesi Pazariama KoordinatörüBür- geYıkhrun. AIESEC"in Türkiye'deyü- rüttüğü faaliyetlerle ilgili sorulanmızı yanıtladı: - AIESEC'in temelamaanedir? Temel amaç, üniversite öğrenciieri için uluslararası değişim programlan yapmak. Yani değişik ülkelerde staj yapmalannı sağlamak, pratik iş tecrü- belenni geliştirmek ve bu şekilde hem oğrencilerinteorikbilgilerini pratığedö- nüştürmekhem de küitürlerarası yakın- laşmayı sağlamak. - Yurtdışma staja gktecek öğrencfler nasıl seçiliyor? Staja gtdecek öğrencıler Türkiye'de sınav sistemiyle seçiliyor. Buyılsınav 21 Mart'ta. - Türkiye'de ulusal çaptaki projeie- riniz neterdir? 'Gûneydoğu'da Yeni Lfuklar Proie- si'ni, AIESEC 'in Ankara, tstanbul, Iz- mirşubeleri düzenliyor. Projeye GAP tdaresi, KOSGEP, BM Kalkmdırma Programı (UNDP) ve Norm Dantş- manlık da katkıda bulunuyor. Proje kapsammda Güneydoğu bölgesınden seçilen üniversite öğrenciieri, kendi iş planlan doğrultusunda Ankara. tstan- bul ve tzmir'e giderek buralarda 6 ay boyunca eğıtim gördüler. Öğrencıler staj yaptılar, tngilizce kursuna gittiler. bilgisayar öğrendiler, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan dış ticaret egitimi aldılar. Şimdi yurtdışma gön- derilip orada staj yapacaklar. Bunun dışında tstanbul şubesi, KaradenizEko- nomik İşbirliği'yle bağlantıh olarak KEİ kapsamındaki baa ülkelerle 'Saj değtşim programı' düzenliyor. tzmir şubesmm Yunanistan'la Türkiye arasın- da yürüttüğü birproje var. Geçen yıl 30 Yunanlı genç Türkiye'ye geldi, tz- mir'deki AISEC'lilerde kaldılar. 30 Türk genci de Yunanistana gitti. Uğur Mumcu'ya hakaret edenlerin cezası onandı COŞKUN YAMAN BALIKEStR - Balıkesir Belediye Meclisi'ne verdikleri bir önergede, bombalı saldın sonucu öldürülen Uğur Mumcu'ya hakaret eden ve Mumcu ailesi tarafından haklannda dava açılan ANAP'lı Haluk BUgihan. DYP'li Haydar Alüntaş ve kapatılan RP'li Mürşit Gürçay'a verilen tazminat cezası Yargıtay'da onaylandı. Bahkesire "Sol Güçbirliği'" toplantısına gelen Mumcu'nun ağabeyi avukat Ceyhan Mumcu, üç belediye meclis üyesine verilen 1 milyar liralık tazminat cezasımn Yargıtay'da onaylandığını açıkladı. Uğur Mumcu adının Balıkesir'de silinmediğine dikkat çeken ve dava boyunca kendilerine destek olan herkese teşekkür eden Mumcu. "Bizün için rniktar önemli değil, önemli olan l ğur'a haksiz suçlamalarda bulunanlann mahkûm olmasıdır" dedi. Balıkesir Belediye Meclisi üyeleri ANAP'lı Haluk Bilgıhan, DYP'lı Haydar Altıntaş ve kapatılan RPTi Mürşit Gürçay, 1996 Ekim ayında meclis başkanlığına verdikleri ortak önergede, Uğur Mumcu kavşağının adının Orgeneral Eşref Bhiis olarak değiştirilmesini istemişlerdi. Meclis üyeleri, Mumcu'ya yönelik "Demokrasi düşmam, vatan haini, bölücü, komünist" gibi suçlamalarda bulunmuşlardı. Mumcu ailesi üç meclis üyesi hakkında 5 milyar liralık tazminat davası açmış, Balıkesir2. Asliye Hukuk Mahkemesi üç üyeyi 1 milyar liralık tazminat ödemeye mahkûm etmişti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ NATO ve Türkiye Geçen hafta 18 Şubat 1999, Türkiye'nin NATO'ya girişinin 47. yıldönümü idi. 18 Şubat 1952'de NA- TO'ya giren Türkiye, Cumhuriyet tarihimizin neredey- se üçte ikisi kadar bir süre, NATO ile yattı, NATO ile kalktı. Kimi kazançlan olduysa da, çok ciddi kayıpla- ndaoldu. Bu yazıyı kaleme alırken, kendimi kronoloji yazar- lanna benzettim. Gerçekten; geçen hafta, "Kanlı Pa- zar"m yıldönümünü dile getirdikten sonra, bu yazım- da NATO'ya girişimizin yıldönümünü ele almam, böy- le bir fotoğraf veriyor. Ancak konu çok önemli bir ko- nu olduğu için, bu izlenimin getireceği sakıncalara kar- şın bu yazıyı yazıyorum. NATO, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki "soğuk sa- vaş" döneminde, ilk aşamasında gerçekten, (bence) "savunma amaçlı" bir askeri rttifak olarak vücuda ge- tirilmişti. Doğu ve Orta Avrupa'yı Kızılordu ile har- manlamakta olan Stalin'in. Atlantik Okyanusu'na çık- mak isteyebileceğinden endişe eden Benelüks ülke- leri, önce kendi aralannda bir ittifak oluşturmaya ça- balamışlar ve daha sonra ABD ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin de katılımlanyla NATO doğmuştu. O dönemde SSCB'nin tehditlerine en yoğun bir bi- çimde hedef olan ülke, Türkiye idi. Stalin daha Yalta görüşmeleri sırasında, Istanbul ve Çanakkale boğaz- larının statüsünde değişiklik yapılması gereğını dile getirmiş, fakat sonuç alamamıştı. Savaş sonrasında, SSCB Bilimler Akademisi üye- si bir Ermeni tarihçinin, Türkiye'nin doğu sınırlannda Ermenıstan lehine bazı değişiklikler yapılması gere- ğinı dile getirmesı, Ankara'yı müthış rahatsız etmişti. Zaten, Moskova'nın Türk-Sovyet saldırmazlık pak- tını uzatmaya yanaşmaması ve önce Boğazlar statü- sünün yeniden ele alınması gereğini dile getirmesi, An- kara'y1 iyiden iyiye tedirgin ediyordu. Işte bu dönemde; Türkiye'nin destektaleplerine ne Ingirtere, ne de ABD sıcak bakmamıştı. Zaten Ingil- tere, savaşın sona ermesiyle birlikte, "dünya jandar- malığından" vazgeçecek ve bu işi, önceleri gönülsüz de olsa, ABD devralacaktır. ABD'nin politıka değişimi. Türkiye'nin VVashington Büyükelçisi Ertegün'ün cenazesini getiren ünlü Mis- suri zırhlısının istanbul'a gelişiyle açıklık kazanacak ve bar, pavyon ve umumhaneleri badana ettiren Is- tanbul Belediyesi, ABD'li denizcilere Türk misafırper- veriiğinin veciz örneklerini sunacaktır. (Bu tarafı şa- kaydı...) ABD. Truman doktrini çerçevesinde Türkiye'ye as- keri yardıma başladığı gibi, Türkiye içinde konuşlan- maya da başlayacaktır. Başta, ünlü 1947 Antlaşma- sı olmak üzere, Türkiye'nin ne tür antlaşmalarla, ABD'ye nasıl teslim olduğunu öğrenmemiz, ancak 1960'lardan sonra olmuştu. Ve Türkiye'nin NATO'ya girme konusundaki talep- leri, özellikle Batı Avrupa devletleri tarafından sürek- li geri çevrilecekti. Zira NATO'nun o dönemdeki stra- tejisine göre, herhangi bir NATO üyesine yapılacak bir saldın, NATO'nun diğer üyelerine de yapılmış sayılı- yordu ve "topyekûn müdahale" söz konusu oluyor- du. NATO üyesi kimi Avrupa devletleri, Türkiye gibi bir ülke için, savaşa girme olasılığını yaşamak iste- miyorlardı. Türkiye'yi NATO'ya almak yerine, Akdenız'de bir sa- vunma örgütü oluşturma önerilennin de yaşama ge- çirilememesı üzerine; Tün\iye, ABD ile özel ilişkiler çer- çevesinde savunmasını örgütlemeye çabaladı. Ancak özellikle altını çizmek isterim ki, ABD dahil hiçbir müt- tefikinden destek gelmemesine karşın Türkiye, SSCB'ye hak ettiği sert yanıtı vermekten de geri dur- mamıştı. Türkiye'nin NATO'ya girişi; Birleşmiş Milletler'in çağnsı üzerine katıldığı Kore Savaşı'nda, "sadık müt- fe/î/(''izlenimi uyandırmasının sonrasında olmuşturve TBMM karan olmaksızın Türkiye'yi savaşa sokan Menderes hükümeti. talep ettiği "ödül" ve "ödünü" almıştı. NATO'nun diğer üyeleri de buna karşı çıka- mamışlardı. NATO üyesi hiçbir ülke, silahlı kuvvetlerinin tümü- nü NATO emrineverrnernişt. Türkiye 18 Şubat 1952'de NATO'ya girdiği gün, silahlı kuvvetlerinin tümünü NA- TO emrine verdi. Bunun anlamı, Türk Silahlı Kuvvet- leriyle ilgili tüm bilgilerin, NATO üyesi ülkelerin genel- kurmaylannca en ufak aynntsına dek bilinmesi ve ge- rektiği zaman, silahlı kuvvetlenn NATO amaçları dı- şında kullanılmasında kimi zoriuklar yaşanması de- mekti. Türkiye bunu, Kıbrıs konusunda yaşayacak ve ne- den sonra "Ege Ordusu" adıyla dördüncü bir ordu oluşturacak ve bunu NATO emrine vermeyecektir. Ancak Türkiye'nin NATO'ya girmekle asıl yitirdiği şey; "NATO standartlanna uymak" gerekçe ve ama- cıyla, savunma sanayiini tümüyle ihmal etmesi ve si- lah konusunda ABD'ye mutlak bir bağımlılık içine gir- mesidir. Bu yanlışlıktan dönülmesi de, ancak Kıbns konusunda ABD'nin "hasmane" tavn görüldükten sonra olacaktır Aradan neredeyse yanm yüzyıl geçti. Bugün başı- mızı geriye çevirdiğimiz zaman; artılarla eksileri he- sapladığımızda, bana öyle geliyor ki, artılar biraz da- ha fazla. Ama çok daha fazla yarar sağlayabileceği- miz bir ilişkiyi, duygusal yapımız nedeniyle, biraz har- camışız gibime geliyor. Ne yapalım, bu da bizim huyumuz... Sürücüler ücretsiz geçti Gişe memurlan yine iş yavaşlattı Istanbul Haber Servisi - Boğazıçi ve Fatıh köprüle- rindeki gişe memurları, "sağukh çahşma koşullan- nın sağlanması" ve bu amaçla geçen yıl yaptıkla- n eylem nedeniyle hakla- nnda tazminat davası açıl- masınr protesto etmek için dün de iş yavaşlattı. Boğa- ziçi köprüsündeki eyleme müdahale eden güvenlik güçleri, aralannda Enerji Yapı Yol-Sen Genel Baş- kanı CengizFa>dah'ran da bulunduğu 5 kışiyi gözal- tma aldı. Gözaltıya tepki gösteren memurlar, işbıra- karak gişeleri terk edince, sürücüler saat 20.00'ye ka- dar köprüden ücretsiz ge- çiş yaptı. Gişe memurlan önceden ilan ettikleri eylem prog- ramınauygun olarakdün de iş yavaşlattı. Boğazıçi Köp- rüsü gişeleri önünde, Cen- gız Faydah'nm yaptığı ba- sın açıklaması sırasında, polisin dağılın uyansına uyulmaması üzerine gü- venlik güçlen. Enerji Yapı Yol-Sen Genel Başkanı Faydalı ile sendıkanın diğer yöneticilen Gürsel Lmit- söver, tsmail Hakkı Özer, Zafer Yıldınm ve Çetin Dinçer'i gözalüna aldı. Ola- yı protesto eden gişe me- murlan gişelerini terk ede- rek işbırakma eylemi baş- lattılar. Bunun üzerine gişelere geçen polisler, bariyerleri kaldırarak araçlann serbest geçişine olanaktanıdı. Me- murlar işbırakma eylemini saat 20.00'de sona erdirdi. Işyavaşlatma eylemi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile çevre yollannda da uy- gulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle