17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Osmanh 1999 PlDf. Dr. N E C D E T ADABAĞ Dıl ve Tanh-Coğrafva Fakultesı G eçen akşam bır telev ız- ıyı hesaplamamız gerekıyor Tıpkı Hıtıt'le- von kanalıtıda yapılan ac,ık oturum bır buyu- gumuzun sözuyle başlı- vordu Osmanlıya karşı olmamamız gerektığını sovluvordu bu buyuğumuz Nasıl karşı olacagız kı7 Utesek de olamavız Yedı yuz yıl gıbı uzun bır sure topraklanmız uze- nnde egemenlık kurmuş ve geçmışımı- zı. geleceğımızı oluşturmus, bıze yaşam bıçımımızı öğretmış, kısacası bugune kadar gelmemızı sağiamış bır buyuk ım- paratoriuğakarşı olmamız soz konusu ola- bılır mı9 Atalanmızın Orta Asya dan kal- kıp gelıp Anadolu'ya yerleşmelen, bu topraklan yurt edınmelen ve bızlen do- ğurup büyutmelen bu gunlere getırme- len bu ımparatorluk sav^sınde olmuşrur Tıpkı Hıtıtler gıbı Fngler gıbı > a da Urar- tular gıbı Osmanh da Anadolu ınsanın ye- tışmesınde \e uygarlık kavramını benım- sev ıp uygarlık olçulennde kendısını eğıt- mesınde temel bır sureçtır Bu sureç ne yadsınabılır ne de bu surece karşı olunu- labılır' Yaşanmış ve tanhımıze gecmış bır sureçtır ve bu surecın çokmesı de, yıne o toplantıda bır konuşmacının sovledığı gıbı soz konubu değıldır Neye dayana- rak çokmedığmı sovlemıştı o konuşma- cı şu anda anımsamıyorum ama. bıze go- re bugun bıle o ımparatorlukla ılgılı fılmler yapılıyor, kıtaplar yazılıyor ve kuruluş etkınhklen duzenlenıyorsa her ya- şam kesıtımızde onunla ılgılı ızlerc rast- lıyorsako ımparatorluk çokmemıştır Fı- zıksel olarak var olmayabılır ama bırak- tığı kalıt ıcımızde yaşamaktadır Yeryuzundekı varhğımızı borçlu ol- duğumuz bu ımparatorluğu ovmemız goklere çıkarmamız kadar eleştırmemı- zın de doğal olduğunu duşunuyoruz Bu konuda yapacağımız eleştınlerı hıçbır şev engellememelıdır Bırçocuğunçıkıp "Kral Çıplaktır" dı>e bağırmasına fırsat vermeden Krarın çıplak olduğunu aptal- lık damgasını yemeyı goze alarak soy lememız yoksa, düşeceğımız durumlan n, Fng'len \a da Sumer'lerı eleştırebı- leğımız gıbı Osmanhyı da eleştırmemız gerekır, eğer ınsanlarımıza tanh bılıncı vermek ıstıvor ve tanh dersını ezber bır ders olmaktan kurtarmak ıstıyorsak Çun- ku eleştın denınce devreye tum temel et- menler gırecektır Toplumsal sıyasal ekonomık ekınsel etmenler ışığında ya- pılacak tanhsel bır değerlendırme bır >andan tanhsel bılgılen daha elle rutu- lur bıçımde algılamamıza, ote yandan doğruyu gerçek boyutlan ıçınde yakala- mamızayardımcıolacaktır Kısacası, ta- nhe eleştırel gozle bakmamız geçmışı- mızı daha kolay anlamamıza yaray acak- tır O açık oturumda sık sık sozu edılen Edward Carr, tanhe eleştırel gozle ba- kan ve boylesı tanh çalışmalanna ımza atmış bır tanhçıdır Gençlığımızde oku- duğurnuz tanh kıtaplannda Haçlı Sefer- len'nın dın savaşlan olduğu yazılıyken son zamanlarda yapılan çalışmalarla bu sav aşlann ekonomık nedenlere dayalı sa- vaşlar olduğu saptanmıştır Bu gerçeğe olaylara tek yönlu değıl, çok yonlu yanı eleştırel bakmakla vanlmıştır Ancak eleştırmek karşı olmak anlamını taşı- maz Bugun ıçınde bulunduğumuz olum- suzluklan eleştırmek her yurttaşın gore- vı olmalıdır Geçmışı ve guncelı eleştır- mez olaylara eleştırel gozle bakmazsak, geleceğı yakalayamayız ResJm-yontu O akşamkı açık oturumda sunucu, Os- manlıyı artı ve eksılenyle tartışmaya aç- mıştı Daha çok artılarmı konuşulduaca- ba9 Osmanlıyla ılgılı tum sorulara bır telev ızyon ızlencesı ıçınde yanıt aramak olanaklı değıldır ancak temel sorunlara ya değınılmedı ya da yuzeysel yanıtlar veçozumlemelerlegeçıştınldı Orneğın konuşmacılardan bın matbaa sorununu gundeme getırdı Iyı de ettı Ama enıne bovuna tartışılacağı verde bır başka ko- nuşmacının "Bizuninsanlarokuımıyor, canım" dıye geçıştırmesı çok şaşırtıcı olmuştur Bu olayı bovle yorumlamak kolaycılıktır Konuşmacının kendısı de okuv an bı- rı olarak çok ıyı bılır kı okumak bır sev - da ışıdır Osmanh ulkeye matbaavı sok- mamaklabusevdanınonunukesmış onu doğmadanyoketmıştır Osmanlının baş- ka ılgılerı vardı Yoksa Osmanlı da on- sel olarak "bu ınsanlar okumaz" devıp de kestınp artı mı1 Ne dersmız' Bıhyo- rum, toplumumuz şımdı de okumuyor dıyecekler çıkacaktır Butoplumunoku- yup okumadığına 195O'lı yıllann once- sıne bakıp karar vermek gerekır O za- man atılan tohumlann tılızlenmesıne fır- sat \enlmış olsavdı bugunku bu durum yaşanmazdı Bugun Osmanlıcanın kul- lanılmadığını eleştırenler matbaanın sağ layacağı yaygm bır Osmanln-a eğıtımı- nın zamanında yapılmış olmamasından yakınmalıdır Halkın saravı ve saravlıvı anlamadığı anımsanırsa v e uluslaşma> a başlayan bır toplum ıçın sınıflar arası ko- pukluğu ortadan kaldırmanın gereklılı- ğı fıknne kulak venlecek olursa kımı Batılılann Latınceden neo-Latm dıllen- ne geçtığı gıbı bızde de, Cumhunyet'le bırlıkte halkın anlamadığı bırdılden an- layacağı bır dıle geçılmesı kadar doğal bır şey olamazdı Açık oturumda, Osmanhda sanata da değınılmedı yanı örneğın resım ve yon- tu sanatından soz edılmedı Gûzel sanat- lann temel kollan olan resım ve yontu yok muydu Osmanhda9 Nıçın yoktu kı9 Ba- kmız, Batılı dıne dayalı bır resım ve yon- tu sanatımn çok onemlı katkısıyla Röne- sans'ı yaşamıştır Cimabue S Franceso Kılısesı'nın duvarlannı freskolarla sus- lerkenyıl 1290 lardı Yanı Osmanlının ku- ruluş yıllan Kılıse resmı yasaklasaydı Mıchelangelo, Leonardo. Raffaello.Tizi- anoyetışmeyeceklerdı Cumhunyet son- rası resım sanatımıza baktığımızda Turk ınsanının bu yondekı eğıhm ve vetene- ğının ne denlı bastınlmış ve prangalan- mış olduğunu ve ne değerlenn yıtıp gıt- tığını duşleyerek hayıflanıyoruz Moza- yık sanatımn Avrupa'ya bızden gıttığı- nı, Kapadokya'da çalışan resım ustalan- nın bızden sonra Kıbns'ta, Italya'da ça- lıştığını anımsadığımızda çok boyutlu bır resim geleneğınm doğmasını engel- ledığımız gozden uzak tutulamaz Aya- ğımıza kadar getırttığımız yabancı sa- natçılan ornek almamış olmamız şaşır- tıcıdır Osmanlıva dışandan gelen ılk sa- natçı Gentae Bellinı (14"79-81) son sa- natçı Fausto Zonaro (1893-1910) olmuş- tur Belh başlılann toplamı on sekızdır (*)Floransa'daGallenaUffızı'yegıden- ler gormuşlerdır hemen hemen tum sul- tanlannportrelenvardır Sultanlanmızın her ınsan gıbı olumsuzluk ıstemelen do- ğaldır Ulkelennde resım ve yontu sana- tına onderlık ederek acaba nıçın gorsel olumsuzluğe kendı çocuklannın elleny- le ulaşmak ıstememışler kı9 Tıyatro da ovle Batı da antık Yunan ve Roma'ya da- yanan tıyatro geleneğı bızde ancak 1850'den sonra gundeme geldı Roman geleneğı de oyle değıl mı9 Yazında bır tek dıvan şıınyle (halk şunnın dışında) başbaşakalınmıştamaltıyuzyıl lçedö- nuk ırdelemelenn ağır bastığı, toplum- sal ıçenkten yoksun ızleklenn yer aldı- ğı. dışa kapah çoğunlukla aşk şıın kım- hğındekı bu tur bır şıır anlayışının top- lumumuza şıır zevkı verdığı kesın ama, ınsanlanmızın dünya goruşünün genış- lemesıne çok yardımcı olmadığı da bır gerçek Açık oturumda roman ve tıyat- ro konusu gundeme geldı, konuşmacılar- dan ıltıfat gormeymce gume gıttı Os- manlının toplumsal yapısına da bakmak gerekıyordu 20O0'lı yıllara gırerken ul- kede derebeylık dızgesı (sıstemı) varsa ve bır koy ağası emnnde 30 bın adamı- nın olduğunu ve parlamentodakı mıllet- vekılhğı uğraşısından (') öturu dordun- cu kez evlenemedığmı söyluyorsa geç- mışın çok ıyıirdelenmesı gerekıyor Bu- gune dek çozulememış olan bu toplum- sal yaranın temel nedenlennı Cumhun- yet oncesı tanhımızde aramamız gerek- mez mı acaba9 Tartışılması gereken en temel konu sozünüettığımız\e şımdı de- ğıneceğımız konulann anası laıklık Ko- nuya değınılmedı Osmanlının kendı ko- şullan ıçınde değerlendınlmesı gerektı- ğını savunan kımı konuşmacılann savla- nnıneksıkkaldığıkanısındayız Kendıça- ğının koşullan demek daha doğru olur dıye düşunuyoruz Çağırun koşullanna bakıldığında Avrupa'da laıkleşme gın- şımlennın daha S^O'te (belkı daha önce) başladığını ve bu yonde yazarlanndan (ömeğın Dante), duşunûrlenne (Giorda- no Bruno) sıyaset bılımcı (Machıavelli) ve bılım adamlanna kadar (GaMlei) top- lumlann buyük bır uğraş verdığını, ınsan temel hak ve özgurluklennın ancak bu çer- çevede sağlanabıleceğını savıınmuş olduk- lannı hep bılır ve soylenz Doğal olarak gel-gıtleryaşanmışhr HıçkımseBatı'nın tanhsel surecı ıçınde yaşanılan karanlık donemlen gormezden gelemez Engızıs- yon mahkemelennı, soy kınmına uğrayan azınhklan ve daha 1800'lerde, yanı Fran- sız Devnmı'nın ardından yaşanılan kar- gaşada başvurulan ıktıdar çözüm bıçım- len arasında Restorasvon'u, Chateaub- nand'ın Hıristfyanlığın Dehası, Joseph De Maıstre'nın Papa'va Uişkin \e La- mennais Hugues'ın Dine karşı Kayrtsız- hk (jzerine Denetne adlı > apıtlannda sa- vunduklannı unutmadık Osmanhda da butûn bu gel-gıtler oldu mu9 Laıklık sa- vaşımı veren bılım adamlan, yazarlar vd var mıydı9 Yoksa gınşımlen bastınldı mı9 Kısacası, nıçın Osmanh laık bır top- lum olmak becensını gösteremedı9 Nı- çın sultanlar ıktıdarlannın yansını dın adamlanna bırakmak ıstemedıler9 Sev- gılı Atatûrk'ün bır kalem darbesıyle yap- tığını bırkılıç darbesıyle yapamazlarmıy- dı9 Gönul ısterdı kı bızım gıbı, açık otu- rumda toplanmış gençlenn de merak et- tığı ve guncelhğı olan bu konular enıne boyuna tartışılsın ve kardeş katılı sultan- lar, kadın-erkek eşıtsızlığı ve azınlıklar so- runu orasından burasından çekıştınlıp geçıştınleceğı yerde bu çerçevede ele alı- nıp konuşulsun' Umudumuz bır başka bahara (*)PhiiipMansd,Costantınapolı 1995 s 464 EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Adaletle Hukuk... "Adaletle hukuk pek az yerde buluşurlar " Eskı bır fılmde Marion Brando'nun soyledı- ğı bır soz bu Adaletle hukuk aynı şey mıdır? Kımı zaman oyle, ama çogu zaman da değil» Atiatete ters duşen hukuk kurallan vardır, ya- -salar vardır Her ulkeye her ınsan toptuluğuna gore değişken yafealar Onumuzdekt gunlerde dunya olçusunde onem taşıyan bır yargHama gerçekleştırılecek PKK hderı Abdullah Öcalan Turk yasalarına gore yargılanacak Hepımızde bır onyargı var, on bınlerce yurttaşın olumunden sorumlu bır kışı ıçın hıç de ıyı şeyler duşunmuyoruz Duşu- nemeyız de 1 Bınlerce şehıt, yaralı sayısız oğ- retmen, yanmış yıkılmış koyler kundaklarında katledılmış bebekler, son on - on beş yılın kor- kunç bılançosudur Şımdı Abdullah Ocalan'a kım hoşgoruyle bakabılır'? Ama adalet onunde yargılanan kışı, kım olursa olsun hangı bağışlanmaz suçlan ışle- mış olursa olsun kendını savunma ve savun- durma hakkına sahıptır Dunyanın gozu uzerı- mızde Bırtakım Batı çevrelen Apo'yu hâlâ bır çeşıt halk oncusu saymakta Insan şaşıyor, nasıl oluyor da otuz bın ınsanı, Turk'u, Kurdu askerı sıvılı, kadını, erkeğı, çocuğu, bebeğıyle en vahşı bıçımde kıymış bınnı 'kurtancı' olarak gorebılır? Ocalan dunya kamuoyunun, butun TV'lerın, basının, polıtıkacıların gozlerı onunde, butun savunma olanaklarıyla yargılanacaktır Turkıye devletı hukuka saygılı olduğunu dosta duşma- na gosterecektır Vereceğı karar, tanh onunde sağlam tartışmasız kabul edılen bır karar ola- caktır Olmalıdır Bunun ıçın bu konuda çok duyarlı olmamız kaçınılmaz bır zorunluluktur Yunanıstan'la apaçık bır çatışma ıçınde ol- duğumuz da gozden kaçmamalı Cumhurbaş- kanından tum yurttaşlara kadar hepımız Yuna- nıstan'ın butun bu kırlı, kanlı olaylarda parma- ğı olduğunu bılıyoruz Öteden berı bılıyorduk Yunan mılletvekıllerı Apo'ya destek vermeye gelıyorlardı Her turlu yardımı yapıyorlardı Nerden, hangı kaynaklardan gelıyordu sılah- lar? Boyle bır karmaşa ortasında genel seçımle- re gıdıyoruz Sankı pek gereklıydı 18 Nısan'da seçım yapmak Ortada çozumlenmesı gere- ken nıce sorun varken, TBMM uyelerı dort bır yana dağılmış kışısel propaganda çabası ıçın- dedır' "Sen mı on sıraya geçeceksın, ben mı?" Yurt sorunları, onemlı olayların yaşanma- sı, umurlarında değıl 1 Bır an once Meclıs'e ka- pağı atıp turlu çıkarlar elde etmek mıllyarlık aylıkları kazanmak sonra da omur boyu sayı- sız olanaklardan çolugu çocuğuyla yararlan- mak' (Bır mılletvekılıne duşen sağlık harca- masının bır mılyardan çok, bır ışçınınkının ıse 15 mılyon olduğu gerçeğı ortadayken ) Meclıs bır an once toplantıya çağnlmalı Seçımler ertelenmelı Bunu Cumhurbaşkanı mı yapar yoksa Anayasa Mahkemesı mı, bıle- mem, ama kaçınılmaz bır durumla karşı karşı- ya olduğumuzu bılmelıyız Ilk ış olarak Meclıs toplantıya çağrılmalı, Apo yargılanmasının as- ker uyenın yer almadığı bır DGM'de yapılması olanağı yaratılmalı Avrupa Insan Hakları Yargıcı Prof Dr Fey- yaz Gölcuklu'nun uyarısı dıkkate alınmalıdır Sayın profesor, askerı uyesı bulunan bır mah- kemenın yansız tarafsız sayılamayacağını soylemektedır Golcuklu, "Insan Haklan Mah- kemesı boyle bır organın verdığı karan mah- keme karan saymayacak" dıyor 'Bu nedenle Meclıs seçım peşınde koş- maktan vazgeçıp anayasanın ılgılı maddesını ve DGM maddesını mutlaka değıştırmelıdır " Golcuklu'ye gore bır onemlı nokta da başta devlet buyuklerı olmak uzere hıç kımsenın "Öcalan suçludur" dıye beyanda bulunmama- sıdır Ulusallık - Evrensellik Prof. SAÎM AKÇIL MSUDeılet Konsenatmarı T elevızyon ve basmdauzun suredırtartış- malara ne- den olan ye- nı devlef sa- natçıtan seçımı ûzenne çok yazıldı ve konuşuldu Fa- kat son seçHnlerk lyıce açı- ğa çıkan bazı onemlı konu- larya gozden kaçtı ya da go- z ardı edıldı Orneğın, son seçımde Turk sanat muzı- ğı Turk halk müzığı gıbı teksesh sanatçı sayısının devlet elıyle ıyıce arttınl- masıyla evrenselın yörese- le ındırgenmesı ve halkımı- zın evrensel sanattan daha da uzaklaştırılması sakın- calarına hıç değınılme- dı 1971 yılında yapılan ılk seçımde devlet sanatçılan evTensel çokseslıbestecı \e ıcracılardan oluşmuştu O donemın asken rejım ağır- lik.li, başka bır deyışle sı- yasette tekseshhğın egemen olmasına karşm Ataturk'un yonlendırdığı çağdaşlık doğrultusunda, muzıkte çokseslılık ön planda tutul- muştu Yıne 1980 yılında- kı ıkıncı seçım de benzer koşullann egemenlığmde yapılrruştı Oysa, bu donem- de ortaya çıkan Türk-lslam Sentezı'nın mayası evrensel çağdaş uygarhğınkıyle or- tuşmuyordu Buu>garhğın mayasının tutmast çokses- lı demokratık özgurluk or- tamına bağlıvdı Fakat bu kavram karmaşasında one- mı belırlenmemış olacak kı, bu kez de sadece 'çoksesii- lik' gundeme ahnmıştı Bu- raya kadar ortaya çıkan çe- lışkılı tablo şoylevdı Sıya- sette tekseshlık, muzıkte çokseslılık 198T yılında bazı başka guzel sanat dallannın ek- lenmesı> le kı sanat bır bu- tûn olduğuna gore bu dal- lara daha ılk seçımde yer venlmelıvdı tekraryapılan seçımde devlet memuru ol- ma koşulu ortadan kaldınl- mıştı Bu koşulun kaldınl- masiyla, bır sanatçının dev - let memuru olmasının şart olmayacağı, devlet ıle her zaman örtuşmeyeceğı hat- ta, devlete karşı bıle olabı- leceğı gerçeğının anlaşıldı- ğ\ sanılarak çağdaş bır yak- laşım olarak algılanmıştı Ne var kı dort yıl sonra 1991 yılında yapılan venı seçıme Turk sanat muzığı, Turk halk muzığı ve pop muzığı sanatçılannın dahıl edılmesıyle başlardakı ev- rensel çokseslılık ılkesının saptınldığı gorulmûş ve asıl amacın tekseshhğın yolunu açmak olduğu anlaşılmış- tı Başka bır deyışle, evren- sel ve ulusal çokseshlığı oluşturan bırden fazla se- sın aynı anda duyulması an- lamına gelen 'armoni'den vazgeçılerek. toplumun sa- dece melodı v© DOrn ıle ye- tınmesıne karar venlmış ve bu turden sanatçılara kapı- laraçılmıştır 1998yılında- kı son seçımde ıse hste o ka- dar abartılmıştı kı televız- \on \e basın ardına kadar açılan bu kapılardan gırebı- lenlerle gıremeyenlenn ade- ta ıtış-kakışlanna sahne ol- muştu Seçımden once bu durumun sakıncalannı an- latmaya çalışan Ankara Devlet Opera Senfonı ve Tıyatro genel mudurlükle- n ıse tekseslı sıyaset anla- yışıyla komısyon dışı bıra- kılmıştı Bovlece butun yet- kıyı ele geçıren ıkıseslı ko- mısyon îkıteHı'ye ters düş- meme>e ozen gostererek tekseslı sanatçılan tekerte- ker seçmeye başlamıştı Fa- kat ıçkı şıselennı fıleye dol- dururken bırbınne çarpıp kınimasınlar dıye şışe ara- lanna rasgele tıkışnnlan ga- zete kâğıtlan orneğı, bazı çokseslı muzıkçılen de fı- leye koymayı ıhmal etme- mışlerdı Yıne de kapıdan gıremeyenlerle fıleye alın- mayanlar kendılennı hem SSK ve Bağkur primlerini tüm şubelerimizden yatırabilirsiniz! EMLAK BANKASI Bir bankadan fazlası... ezılmış hem de kı- rılmış hıssettıler Çünku haksızhk ve olçütsüzlukten (kntersız- hkten) şıkâyetçıydıler Oy- sa bu ölçütsuzlük daha 1971 > ıhndakı çokseslı muzıkçı- lenn seçımınde başlamıştı Türk Beşlen'nden olduk- lan halde C.Reşit Re>, H.Fe- rit Alnardevlet sanatçısı se- çılmemışlerdı Fent Alnar ve Ferit Tuzun devlet sanatçı- sı olamadan ölmuş ve C Re- şıt Rey yaşamının son yıl- lannda bu unvana naıl ola- bılmıştır Butûn bunlar kar- şısında obur bestecı ve ıc- racılanmız sessız kalmayı yeğlemışlerdır Bu tepkısız- lık netıcesınde adeta "Susar- san me> dan tekseshliğe ka- hr"gıbı bıroluşumyaratıl- mıştır Yenı oluşumun gorunumu bu kez 'Siyasette çpksesli- lik, muzikteteksesKük' şek- lındeydı Çunku çokseslı- hkten tekseslıhğe ındırge- nış, siyasette demokrası an- lamında devlet buyuklenn- ce sık sık kullanılan çok- seslılık donemınde vapıl- mıştı Hem de yazılı \ e gör- sel ıletışım araçlannda bol mıktarda 'Evrensel çağdaş ujgariık', 'U\gar ulkelerin seviyiesinin uzerineçıkmak' ve benzen nutuklar atılır- ken, Atatürkçuluğû kalkan yaparak ırtıcaya goz yu- manların da bu arada ku- laklan çınlasın Bu manzaralann ortasın- da, çokseslı sanatçılar ül- kemızın Müsluman mahal- lelennde salyangoz, dış ul- kelerde de terecıye tere sa- tarken, gerçek sanatın yûce nımetlennden nasıbmı ala- mamış ratıng bağımlısı medya patronlan kıtlelenn eğıtımsızlığını çıkarlanna alet etmeye devamla on de- fa tekrarladıklan kanlı go- runtûlenn bır tanesı ıçın da- hı kuHandıklan zamanı kul- tur ve sanata harcamıyor- lardı Kavanozdakı olü balık bakışlı bazı sunuculan da > ağmurda çımenler arasın- dan fışkıran mantarlan 'bu- yük,üıılâ' sanatçılar gıbı sı- fatlarla ekranda halkın bey - nıne şınngalamaktan gen kalmıyorlardı Sonuçta, sa- nat anlayışı ve beğenısı tek- seslılıkle sınırlı bu guçle- nn halkı yönlendırecek et- kın konumlara gehnce ve buna kıtlelere şınn gorun- me sıyasetı de eklenınce ter- cıhlennı bıreysel zevklen doğrultusundakı sanatçılar ıçın kullanacaklan açıktı tşın ılgınç yanı, butun bun- lann "ulu&aHık" adına ya- pılması>dı 'Llusal muziğiıniz' den- dığı zaman, yoresel, bolge- sel muzığın ulke genelın- dekı toplamı anlaşılmakta- dır Fakat bu kavramdan asıl anlaşılması gereken yore- sellıkten esınlenerek yara- tılan çokseslı eserler olma- lıdır Evrensellığın değer yargısmca onaylanmış, tum ınsanlığın ortak mırası ol- ma nıtelığı kazanmış ev rensel çokseslı muzıktırasıl ulusal olan Orneğın. \dnan Savgun. U Cemal Erkın, H Fent Tuzun, C Reşıt Rey ve dığer bestecılerımızın yapıtlan gıbı Onlardır yo- reselhğın çeşıt ve renkle- nnden halı dokuyan, Turk ulusunun kültur muzığını yaratan Nasıl kı, Çaykavs- ki, Vivakli, Bartok dınledı- ğımız zaman Rus muzığı Italyan muzığı ya da Macar muzığı dıyorsak Teksesh v oresel mûzıkle- nmız bıze tanhımızden ka- lan bır mıras olup halkımı- zınkedennı sevıncııu, umu- dunu dıle getırmesının ses- h aracıdtr Bunlann korun- ması, yozlaştınlmaması ye- nı kuşaklann en kutsal go- revlenndendır Bu alanda başansını ka- nıtlayanlar ve hızmet eden- ler halk adına çeşıtlı şekıl- lerde ödullendınlmelıdır Halkımız zaten bunu doğal olarak vapmaktadır Fakat, 'Devlet SanatçılığT ulusla- rarası evTensel bır kavram olarak algılanmalıdır Çağ- daş uygarlık. bıreylenn ve toplumun evrensel değer- lerle donatılması ıle müm- kun olabılır Çokseslı mu- zıkle donatılmak, aynı za- manda çok boyutlu duşün- mek, sağlıklı demokrasıyı kavrayabılmek ınsan hak- larına, hukuka ve sosyal adalete daha sa> gıh olmak demektır KADİRLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞl NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SATIŞ İLANI Satılmasına karar venlen gavrımenkulun cınsı kıymetı \e ev- safı KadırlıSulh Hukuk Mahkemesı'nden venlen ortaklığın gı- denlmesı karan gereğmce Kadırlı ılçesı \şağıçıyanlık6yuDev- letsız mevkıınde kaın tapunun 462 parsel sıra nunıarasında kayıt- h 165 800 m2 mıktarh toprak yapısı mbarıvla venmlı DSİ ka- nalından sulanabılen kuru ve sulu zıraat >apma>a musaıt 9 948 000 000- lıra muhammen değerlı tarla satılacaktır 12 4 1999 Pazartesı günü saat 10 30-10 45 arasında Kadırlı Hu- kuk Mahkemelen Vazıı^len Mudurluğu odasında açık arttırma suretıyle satılacaktiT Bu arttırmada şartname hukumlen doğrul- tusunda satış gerçekleşmedığı takdırde avnı yerde ve aynı saatler arasında 22 4 1999 Perşembe gûnü ıkıncı açık arttırmaya çıkan- lacaktır Arttırraa>a ıştırak edeceklenn tahmın edılen kı>inetın %20'sı tutarında temınat yatırmalan zorunludur Şartname daıre- mızde açık olup bılgı almak ıste>enlenn 19977 savılı dosyamı- za müracaatlan ılanen duyurulur Basın 7087 PENCERE Sağduyu?.. Dıllere destan olan unlu ozdeyişımız neydr "Turk'un Turk'ten başka dostu yoktur " Çıkar dunyasında saf dostluk arayanların duş kınklığını yansıtan yukardakı ozdeyışe, gerçeğı dıle getıren bınnı daha eklemelıyız "Turk'un en buyuk duşmanı Turk'tur " Ozdeyışler her zaman dort dortluk gerçeğı dıle getırmezler, ama, uyancıdırlar, duşundururler, yararlıdırlar • Son gunlerde dışardan-ıçerden emme-basma tulumbayla Turk uzerıne çeşıtlemelenn ortalığı sardığı bır gerçektır, kımısı dryor kı "- Turk'te dunya korkusu var " - Nedır o'' "- Herkesı duşman sanıyorsunuz " Çevremıze bır bakalım Ermenıstan, Azerbaycan'ın yuzde 20'sını ışgal etmış, 197O'lı yıllardaTurklere karşı duşmanlık 'Asala teroru'ne donuşmuş, Turk dıplomatlan dunyanın gozlerı onunde oldurulmuş Iran şerıatçı dın devletı modelını benımsedığınden, laık Turkıye Cumhunyetı'ne ne gozle bakabılır^1 Amerıkan uçakları Incırlık'ten havalanıp Kuzey Irak'ı bombalıyor Bağdat Turkıye ıçın ne duşunebılır^ Sunye'nın Apo'yu topraklarında uslendınp su savaşını yuruttuğu gerçek değıl mı? Kıbns Rum yonetımı Turkıye'ye duşman değıl mı'? Yunanıstan'ın PKK ıle ılışkılen ortaya dokulmedı mı'' Turkıye dunya coğrafyasında kuşatılmış bır ulkenın hantasını oluşturuyor Uyuşturucu trafığı, petrol korıdoru, su savaşının odağı sayılan Turkıye'de yaşayanlar, ruhsal genlımden nasıl kurtulsunlar9 Hırıstıyan Avrupa'ya bır şey demeyelım, şerıatçı Araplar laık cumhunyet modelının yıkıimasını ıstemıyoriar mı? • 2000 yılına doğru dunyada neler oluyor'? . Kapıtalızmın doruğunda yaşayan devletler bırleşıyorlar, eteklerde yaşayanlar bolunuyor Ortadoğu harıtası allak bullak1 Avrupa'da Hınstıyan-Musluman savaşı suruyor Bosna'da, Kosova'da olan ne 9 Asya petrolu ıçın çekışme Turkıye'nın sırtında pazarianıyor Afrıka'nın adı yok 1 Zavallı krtada "BeyazAdam" kanlı sureçtenn ıçındedır Kımse "Uygar Batılı"dan soz açmasın, Avrupa da Amenka gıbı bu kargaşanın sorumlusu 20'ncı yuzyılda ıkı dunya savaşı çıkanp 50 mılyon cana kıyan Bat, Sovyeöeryıkıldıktan sonra meydanı boş buldu Bugun yeryuzunun artmış bolgesınde sılahlı çatışma var, 17 mılyon ınsan evını barkını terk etmış, sığınacakyer anyor; Anadolu'yu da etnık savaşa suruklemek ısteyen dış guçler, amaçlanna çok şukur kı enşemedıler • Turkıyevarlığını savunmak zorundadır, hem de dunyanın en tehlıkelı bolgesınde 1 Ancak bızım bır duşmanımız daha var kı, aynaya baktığımızda goruruz onu O kımdır'? • - Lozan zafennı 'hezımet' sayandir " İ J ' '' Kıbns zafennı ıç polıtika adına âöfrlOrOp, çözulmesinı engeHeyendır tMI>1 *• d v Şımdı gozu Apo'dadır "Kıbns'ın tumunu alalım, Yunan'ın kafasına vuralım, Apo'yu hemen sallandıralım, dünyaya meydan okuyalım" dıye atıp tutandır Dış dunyanın medyasında ağızdan dolma bılgılerle Turkıye'ye karşı gulunç tepkılerı dıle getıren yorumlardan geçılmıyor Ya bızım medya ne âlemde 9 . İSKENDERL'N 1. İCRA DAİRESt'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKniRMA ÎLANI DosyaNo 1997'453Ta. Satılmasına karar venlen gaynmenkulûn cınsı, kıymetı, adedı evsafi lskenderun ılçesı Aşkarbeylı mıntıkasında kaın ^994 parsel ABlok2 Kat 3 No'lu mesken satılacak- tır Bu >er Pmarbaşı Mah Pınarbaşı Cad. 175 Sok A Va- hıt Kuran \pl A Blok ta bulunmaktadır Mesken 1 salon, 3 vatak odası mutfak kıler, banvo, WC ve muştemılatın- dan ıbarettır Asansöriu, ıkı vola cepheh, 145 m2 mesaha- smdadır Bagımsız bolümün değen 2 000 000 000 - TLdır tmar durumu: İskenderun Beledivesi tmar Mudûriü- ğü'nfin 30.11 1998 gun ve 2414 sayılı \-azdan>ia ncan ko- nut6katûr. Satış şartlan: 1- Satış, 5 4 1999 gunu saat 10 00 dan 10 15 e kadar îskenderun 1 lcra Mudürluğü'nde açık art- tırma surenvle yapılacak Bu arttırmada tahmın edılen kıy- metın vuzde 75'ını \e ruçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olu- nur Bö> le bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın ta- ahhudü bakı kalmak şanıyla 15 5 1999 günu aynı yerde aynı saatte ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gaynmenkul en çok arttı- ranın taahhûdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında göste- nlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymetı- nın yuzde 40'mı bulması ve satış ısteyenın alacağına rüç- hanı olan alacaklann toplammdan fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçme- sı lazımdır Bovle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı dûsecektır KDV alıcıya aıttır 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn tahmın edılen kıyme- tın yuzde 20 sı nıspetınde pey akçesı veva bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış, peşın para ıledır, alıcı ıstedığmde 20 günu geçme- mek uzere mehıl v enlebüır Tellahye resmı ıhale pulu, ta- pu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelınden odenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu gay- nmenkul ûzerındekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı davanağı belgelen ıle on beş gun ıçın- de daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakıla- caklardır 4- îhale>e katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretı>le ıhalenın feshıne sebep olan tûm alıcılar ve kefıl- len teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrut faızınden muteselsılen mesul olacaklardır Ihale farkı ve temerrut faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak bu fark varsa öncchkle temınat bedelınden ahnacaktır 5- Şartname, ılan tanhınden ıtıbaren herkesın görebıl- mesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ıs- teyen alıcıya bır örneğı göndenlebılır 6- Saöşa ışorak edenlenn şartnameyı görmuş ve mun- derecatını kabul etmış savılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn 1997'453 Ta sayılı dosya numarasıyla müdür- lüğumüze başvurmalan ılan olunur 10 2 1999 (*) tlgıhler tabınne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basın 7083
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle