25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 ŞltKETLERDEN BENETTON'unl999 tlkbahar-Yaz Sezonu'nda çocuklar için tasarladığı Benetton 012 Koleksıyonu tüketıcılenn begenısıne sunuldu. Koleksiyonda, yetışkinler içın hazırlanan kıyafetlenn minyatürü göriinümünde olan toplam 320 model yer alıyor. • MICROSOFT, kadın tnternet kullanıcılanna yönelik bir adım atarak yeni birsitekurdu. HtomenCentral Web. Mfcrosoft Network(MSN) üzerinde yer alan bu sitede aile, spor ve sağhk konulannın yanı sıra günlük yaşam konusunda u/man görüşleri, sohbet odalan da yer alıyor. • KOÇ Topluluğu'nun kurucusu merhum Vehbı Koç'un Ankara'nın Çoraklık semtinde 1901 yılında başlayan ve 95 yıllık yaşamını anlatan web sitesi, ölümünün 3. yılında tnternet kullanıcılanna açıldı. • SUN Microsystems Türkiyc yetkili iş ortaklanndan KoçSistem ile birlikte özellikk kanıu \e savunma stktöricrinc yb'ııelHıgüveırii ve kesintisiz çahşan sistemlerin tanıülacağı bir seminer düzenleniyor. 'Bilgi Dümasında Yannın Teknolojileri" adlı seminer, 5 Mart tarihinde Vnkara HiltonOtelinde gerçekleştirilecek. DÜZETME Gazetemızin önceki günkü sayısında yayımlanan Sadul- lah Usumi'nin yazısının baş- lığı 'Tanma Yapılan Destek â- fırtanmalı mı?' olarak çıkmış- tır. Doğrusu, 'Tanma Yapılan Destek Sıfırianacak mı?' ola- caktır. Düzeltır, özür dileriz. OHAL Valisi Arslan, Güneydoğu'ya teşviklerin akılcı olarak verilmesi gerektiğini söyledi 'Hataları tela*arlamayalınr > • Terör örgütü PKK'nin lideri Öcalan'ın yakalanmasının ardından Doğu ve Güneydoğıf nun kalkınması için seferberlik ilan edilirken daha önceki dönemlerde verilen, ancak siyasi çıkar haline getirilen teşviklerin bu kez doğru şekilde kullanımı için peş peşe uyanlar başladı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'ın Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgelerinın kalkındınlması için "seferberfflt" açıklamasının ardından, ba- sına açıklama yapan Olağanüstü Hal Bölge Valısı Aydın Arslan, öncelıkle bölgeye veri- lecek teşvıklerde akılcı olunmasını ıstedı. Bölgenın sonmlannı aktarmak üzere önümüz- deki günlerde Ankara'ya gıdeceğım belirten Arslan. "Daha önceki olumsuzluklara düş- memek için daha özgür ve verimB çalışaca- ğımıza inanıyorunr dedı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- si'ndeki 23 ılın ekonomık ve sosyal açıdan kalkınması içın hükümet taraftndan seferber- lik açıklamasının ardından basın mensupla- nyla görüşen Olağanüstü Hal Bölge Valısı Aydın Arslan, daha önceki dönemlerde ve- rilen teşviklerin siyasi çıkar haline getırile- rek amacı dışında kullanılmasının hatırlatıl- ması üzerine, bu kez verilecek teşviklerde akılcı bır yol izlenmesinı istedi. Geçen dö- nemlerde bölgenın kalkınması içın venlen teşvıklenn bazılan, yatınm yerine siyasıle- rin rantı hal ıne gelmı ştı. •'Daha öncekiolum- suz geüşmeleri bilerek, aynı hataya düşme- mek için daha özgür ve verimii bir çauşma yapacağımıza inanıyonım" diyen Arslan, bu amaçla. Başbakanlık bünyesinde üst düzey uzmanlardan oluşan bir grubun süratle ça- lışmalar yaptığını açıkladı. Rapor Başbakanlıkta BÖlgenin kalkınmasıyla ılgili çalışmala- nn Apoolayı gündeme gelmeden önce baş- latıldığma dikkat çeken OHAL Valisi Ars- lan, bölge valiliğince hazırlanan bir raporun başbakanlığa sunulduğunu bildirdi. Raporun detaylan hakkmda görüş bildir- mek üzere önümüzdeki günlerde Ankara'ya giderek temaslarda bulunacağını belirten Vali Arslan, şöyle dedi: "Başbakan Ecevit'in tanmaüyla başlahlan çahşmada, bölge vaK- liği de aktif olarak yer aldı. Hazırladıgımız raporda bölgenin sorunlan ve çözüm öneri- leri hakkında enine boyuna bir araştırma yapıldı. Biz başlatılan kalkınma hamksinde öncelikle şunu istiyoruz. Böigeye verilecek teşviklerde akıkı bir yol izlensin. Bölgede ya- nm kalmrç ve istihdamı getistirecek olan bü- tün tesisler tamamlansm. Güvenlik yoDan başta olmak üzere altyapı çalışmalaniun ta- mamlanmasL bölgede istihdamı artürmaya yönelik yapımı süren organize sanayi bölge- lerinin bir an önce tamamlanması için kay- nak aynlmasını istiyonız." Daha önce Güneydoğu'ya verilen teşvikler amaç dışında kullanılmıştı. Tarım Bakanı Erdîr Trojeleri yerinde saptayacağız' ŞANLIURFA (AA) -Tanm ve Köyiş- leri Bakanı MahmutEıtfir. terörden za- rar görcn Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinm kalkınması için pek çok pro- jenin bulunduğunu, bunlan yerinde tes- pit edeceklerini bildirdi. Hükûmehn 'DoğuveGüneydoğu Ana- dohı BölgekTİnc Yönelik Kalkınma Au- tanı' konusundaki toplantı için Şanlıur- fa'ya gelen Bakan Endir, 1995-1996 ytl- lannda 275 bin baş hayvanm gelişıgüzel imal edildiğini belirterek, "Türkrye'nın dövizferiböytoboşagitmiştir"'dedı Er- dil, ithal edilen hayvanlarda hastalık or- taya çıktığım söyleyerek. "Hazırlajaca- ğıınız projede ise hayvan kesinlikle yanhş ithal edümeyecek. Dağıtunı da bakanlık kontrolündegercekleştirecegizr dedi. Bölgede öncelikle hayvancılığı ele ala- caklarmı ifade eden Erdır, "Bunlan ger- çekleştirmek için 10triH«nh'ralık diye bir ödenek yok. Bu miktan, yapdacak çakş- malarsonunda belirieyecegiz. Ama bizim tahntiiderhniz bu doğrultudadır. Bizfan iketaptakiamaamı/, hay^ancıhkkoope- ratifkrine S bin damızfak süt ve besi hı^- vam vermektir" dedi. Toprakta çarpık dağdıııı sürüyor Bölgenin kalkınması için toprak reformunun en önemli unsur olduğu belirtiliyor FATMA KOŞAR Türkiye'nın önemli sorunlan arasında sayılan. ancak özellik- le Güneydoğu Anadolu Bölge- st'nde yaşanan tanm toprakla- nndakj çarpık dağılım. toprak re- formunu zonınlu kıhyor. Terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanma- sıyla gündeme gelen bölgeyı kal- kındırma arayışlan sürerken, özel- tikle söz koRUSu yorede halkın üretime yönlendirilmesi \e tan- mın canlandınlabilmesi için top- rak dağılımının "adaletii" bırşe- kılde yapılması ve üretim süre- cinde de desteğin sürmesi gerek- tiği vurgulanıyor. Topraksız işktmeler Türkıye'de4milyon91 bin ta- nm ışletmesinden 102 binının toprağı bulunmuyor. Güneydoğu'da da 362 bin ta- nm ışletmesinden 29 bininin top- raksız olduğu belirtiliyor. Aynca bölgedekı 21 bin tanm işletmesinin toprağı 5 dönümden az. Bu rakamlar Güneydoğu Ana- dolu Bölgesi'nde, 50 bin ailenın sahıp olduğu toprağın aile başı- na 5 dönümden az olmak üzere toplam 48 bin dönümü bulundu- ğunu ve büyük bır kısmının top- raksız oldugunu ortaya koyuyor. Buna karşın sadece 405 aileye aft'tbplam toprak miktan 3 mil- yon 152 bin dönüme ulaşıyor. Ziraat Mühendisleri Odası'nca yapılan "TürldyeTanını'98" der- lemesınde yer alan bu veriler, bölgedeki "çarpık toprakdagriv- mını'' gözler önüne sererken, ne topraksız köylünün ne de bu den- li uçsuz bucaksız topraklara sa- hip olanlann ekonomik bir işlet- me gıbi faaliyet göstermesinin olanağı bulunduğuna dikkat çe- kiliyor. Son olarak gerçekleştirilen nü- fus sayımlarına göre, nüfusun yüzde 40-45'inin kırsal alanda ya- şadıgı göz önüne alındığında, toprak dağılımının, tanmın ge- listirilmesi \e göçün önlenmesi açısından önemi iyice ortaya çı- kıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Baş- kanı Prof Gürol Ergin, "50 bfaı ailenin tanm yapması mümkün değil. Topraklann kamulaştınla- rak adaletli bir dağılnnın gerçek- leçtirümesi şart" diye konuştu. POAŞ'akoşulluizin • Garipoğlu ve İş Bankası - Bayındır - PÜAŞ konsorsiyumundan sonra bu kez sıra Garanti Bankası - Doğuş Grubu'nda. EkonomiS«%isl-Rekabet Kurulu. Pet- rol Ofisi AŞ'nin (POAŞ) yüzde 51 his- sesinın 2. sıradaki Garanti Bankası-Do- ğuş Holding ortak girişim gnıbuna dev- redilmesine koşullu ızin verdi. POAŞ, 1. sıradaki Hayyam Garipoğlu yerine. 3. sı- radaki İş Bankası, Bayındır ve PÜAŞ or- tak girişim grubuna verildikten sonra Re- kabet Kurulu, görüşünün ahnmadığı ko- nusunda uyandabulunmuştu. Rekabet Ku- rulu. ÖYK'nın ızın başv^ırusu üzerine, diğer petrol şirketknnın de ortağı olan PÜ- AŞ ortaklannın diğer ortaklıklardan vaz- geçmelerı >a da POAŞ'ın yönetıminde yeralmamalan koşuluyla izin vennişti. An- cak, PÜAŞ ortaklannın, diğerortaklıkla- n tercih ederek konsorsiyumdan aynlma- lanndan sonra tş Bankası da çekilmişti. 'ToprakrtfornMyaşamageçirilmeti' EkonomiServisi-Ekonomiden sonım- lu Devlet Bakanı xe Başbakan Yardrmcı- sı Hikrnet Lhıgbay. toprak reformunun za- man geçinlmeden yaşama geçirilmesi ge- rektiğini vurgulayarak "Tanm toprakJ*- rtndakj parçalanma sürüyor. Çiftçiye ta- ramn >anındaişalanlanyaratılmafl" dedi. istanbul Sanayi Odası'nın (tSO) dün- kü meclis toplantısında 'gelişme, sanıryi- nin önemive bugünkü güçtükkrden çılaş )t)Ban' tartışıldı. Toplantıya katılan Dev- Jct Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hik- met Uluğbay, IMF ve Dünya Bankası ile görüşmelerin ardından dış destekli enflas- yon mücadelesmi sürdüreceklerini söyle- di. Uluğbay, sanayicilere seslenirken "Ken- dikeadfaraesöylefiğpiKohnnsuzhıklarbaş- kaiartnın Türkiyc aleyhine propaganda yapmasına neden olacaktır. Reformlar başkalanna şirin göriinmek için değB, iü- keniıı ihtiyaa oMuğu için yapînudr dedı. tSO Başkanı Hüsamettin Kavi de, sa- nayintn Hazine'nin borçlanma faizleriy- le başbasa bırakılamayacaöını belirterek "Olmavan katma değerin sanal rantı De Tftrldye biryere varamaz" diye konuştu. Defterdarlıkînternet sitesinde ALT1N FIRSAT! İKTISAT BAIKASI İKTİSAT Ekonomi Servia - İstanbul Defterdarlığı, kurumu ilgilendiren tüm konularda vurttaş- lan süratle bilgilendirmek amacıyla Înternet aracılığıy la saydam bir dönem başlatıyor. is- tanbul Defterdan M. Akif Hamzaçebi. yap- tığı yazılı açıkiamada, "*wvjst-def şpv. tr" adresindeki sitenin sürekli güncel tutulaca- ğını ve yurttaşlardan gelen öneriler doğrul- tusunda geliştirileceğini kaydetti. Sitenin bazı önemli bilgi alanlan şöyle: - Defterdarhkça açılan ihale ilanlan. - Tarihi ve mimari değeri olan. yönetimi defterdarlıkta bulunan binalann restorasyon ve onanlmalan koşuluyla kıralama ilanlan. - Vergi takvimi, vergi danışma, \crgi reh- beri. pratikbflgüer,v«ıi Vergi Yasasndan son- ra çcşrtli vergiselsorunlara yönetik defterdar- hkça verilen muktezalar. -Hazine'yeaittaşınmazlannistatistikleri. - tstanbul'a ilişkin \-enp \e denetimkrinin sonuçlanna ilişkin istatistikler ve "Alo 189'" MaHve telefon hattı istaöstikieri. İŞÇÎNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Dananın Kuyruğu Koptu Dün akşam aday listelen kesinleşti. Seçilebile- cek yerlere gelenler ya da öyle sananlar sevinç içinde. Diğerleri öfkeli tepkilerini koyuyor. Dikkatinizi çekmiştır. Partiler son saatlere ka- dar listeleri kesinleştirmemekte özenli davrandı- lar. Umutlan besleyıp öfkelilerin başka partilere geçişlerini önlemeye çalıştılar. Yine de cumhuriyet tarihinin sadece adaylık durumlanna, seçilebilmeye bağlı en yogun, ilke- siz, ölçüsüz parti degıştirmelerinı yaşadık. Madalyonun öteki yüzü ile, parti kadrolan, hak edenler bozuk para gibi harcanarak, diğerterine zarar verme, oradan buradan oy çalma hesabı- na göre listelerde öncelik verildi. Kesinleşmiş listelere göre hangi partiden kaçın- cı sıraya kadar adayın seçim kazanacağını, par- lamentoya gireceğini tabii ki bilmeye olanak yok. Ancak nasıl bir parlamento ağırhğı sorusunun ya- nıtları ortada. Çok yakındığımız, lideriere çıkarlanna bağımlı, pariamenter kimliği hafiflemiş, sorumluluk duy- gusu kalmamış, seçildikten sonra parti değişti- ren, her kılığa giren, kiriiliğe bulaşık kadroların büyük çogunluğu değişmiş olacak. Ancak bunu bir degişim, olumluluk olarak görme şansımız yok. Değişim, birkaç istisna dışında olumlu yönde olmadı. Olamazdı. Ideolojilerini, kimliklerini, de- ğerierini yrtirmiş partilerin yapılanmasında, lider egemenliğinde yeni kadrolaşma, lideriere ayak ba- ğı olan kimi nitelikli, deneyimli kadroların da tas- fıyesini getirdi. Değışimde oy getirecek yıldızlar aranırken, yi- ne sınııiı nitelikliler yanında, asıl partilerin diregi olabılecekler harcanmış oldu. En fazla gürültü CHP'de. Parti merkezinden ekranlara yansıyan söylemler, kavganın da düzey- sizliğini gösteriyor. Yıne de CHP'deki kavganın gö- receli daha demokratik bir ortamdan kaynaklan- dığını unutmamak gerekiyor. Parti merkezlerine yanısyan kavgalarda bıraz da ANAP öne çıktı. DYP'de ancak toplu kopuş- larla kimi tepkilerden haberli oluyoruz. FP'de as- lını ararsak, vitrin değiştirme-kimliğini bozmama sloganlan altında hepsinden daha derin bir ça- tışma var. Partinin yapılanması gereği herşey ka- palı kapılar arkasında yaşanıyor. DSP'de ıse Ecevitler'in iradesine, seçimine karşı çıkma kavramı bile düşünülemiyor. DSP'de adaylann değil seçılmeye ilişkin hesap sormak, parti merkezine gidip durumlarını öğrenmeye ça- İışmak gibi bir lüksleri dahi yok. MHP'de. BBP gibi partilerde güç ılişkilerinın odaklanışının demokratıklikle ilişkili olmamasını yadsıyan zaten yok. Geriye parlamento dışı sol partiler kalıyor. Doğrusu hiç değilse toplumsal saygınlığı, değerleri olan adaylar arayışında, da- ha demokratik bir havada, diğerlerine büyükfarH atıyorlar. . ,,.. W»iii8 Ne yazık ki ÖDP, EMEP, İR diğer sol partilerin adaylannın pariamenter kimlığıne çok daha ya- kışır olmalan, Türkiye gerçeğinde pek fazla bır an- lam taşımıyor. Belki seçim kampanyalarında ge- tirecekleri uf uk, söylemleri ile bir renk katacaklar. Farklı bir havayı koklatacaklar. Hepsı o kadar. Sol, parlamentoyataşınabilme umudunu yara- tacak bir birliktelik de koyamayınca, seçimler üzerindeki etkinliğini, işlevini çok fazla kaybetmış bulunuyor. 12 Eylül sonrası biraz daha soluk alınacak, de- mokratikleşmeyi sağlayacak, kısır siyasi çekişme- lerden kurtaracak, çetelerden, siyasi kirlenmeden annmayı başlatacak kaçıncı seçim sandığına gi- dişimiz bu? Her olaganüstü seçim karan ile gidilen yeni se- çimlerie, bir öncekinden daha kısır, niteliksiz bir parlamento dağılımını yaratma becerisini göste- riyoruz. Bal gibi de 12 Eylül'ün yasaklı düzeni, siyasi par- tileryapılanması kökten değişmedikçe, lider-par- lamenter, parlamenter-çıkartar ilişkisi böyle kal- dıkça, her yeni seçimin bir değil pek çok düğum daha atılması anlamına geldiğini biliyoruz. Kesinleşmiş listelerie pariamenter olmak iste- yenler için dananın kuyruğu koptu. Kazanabile- cek yerlere girenlergirdi, giremeyenler küstü. Bi- zim için Ahmet ya da Mehmet olmuş, yeni yapı- lanmanın daha da olumsuz olması dışında bir şey fark etmiyor. Olsa olsa oylanmızı daha bir sorgulayarak, farklı kullanabilmemizi önemli, an- lamlı kıhyor. VERGj Sanatçılara defter tutma zorunluluğu SORUNlARIMi;IsiamÇankaya Tel: (0212) 274 16 16 • Telffhakkı: Bir düşünya dasa- nat yaprtını yaratan kişinin bu ya- pıttan doğan haklannın tümü telrf hakkı olarak tanımlanabilir. Telif haklan kazancı ise sözü edilen hak- lardan elde edilen gelirleri kapsar. • Gelir Vergisi Yasası'nda telif haklan kazançlan "serbest mes- lekkazançlan'kapsamtnöadeğer- lendirilmiştir. Kültürel ve bilimsel çalışmalann gelişmesi ve yaygın- laşmasını sağlamak düşüncesiyle teîrf haklanndan elde edilen ka- zançlara birtakım vergilendirme ko- laylıklan getirilmiştir. Telrf haklanna tanınan vergilendirme kolaylıklan yıllara göre farklılıklar göstermek- tedir. 1998yılında elde edilen telifhak- lannın veıyilendirilmesi: • Telif hakkı kazançlan yıl için- de elde edildikleri tarihteyüzde 10 oranında gelir vergisi ve bu tutar uzenndenyüzcte lOfon payı kesin- tisıne tabi tutulur. Telif hakkı ka- zana net olarak alınmışsa, önce- likle kazancın brüt tutan saptana- cak, vergi ve fon kesintileri brüt tu- tar üzerinden hesaplanacaktır. • Telif hakkı kazançlan sürekli- lik gösteriyor ise; yukandaki kesin- tilere ek olarak yüzde 15 oranında "sorumlu sıfatıyla KDV" kesintisi de yapılır. • Yukanda belirtilen yöntemler- levergılendinlen "telifhakkı kazan- cının" 1998 yılındaki tutan ne olur- sa oteun kazanç için yıllık beyan- name verilmeyecek, vergi öden- meyecektir. • Telif hakkı kazancı elde eden yazar ve sanatçılar ileride tekrar, bu kez cezalı olarak vergilendirilmek istemiyortarsa, kendilerinden ya- pılan yukandaki vergi kesintilerini gösteren bir belgeyi edinmeleri, vergi incelemelerinde ibraz etme- leri gerekmektedir. 1999yıhnda elde edilen telifhak- lannın vergilendirilmesı: • 1999 yılında sürekli telif hak- kı geliri elde edenler "sertjesfmes- lek defteri tutmak'yoluyla vergilen- dirilecek, bu gelirlerini "Mart2000° de yıllık beyanname ile beyan ede- cekler, yıl içinde yapılan vergi ke- sintilerini beyan ettikleri vergilerin- den indireceklerdir. • Telif hakkı kazancını "bır işye- rine" bağlı olarak ücret karşılığı ya- panlann elde ettikleri kazançlarsa "ücret kazancı" sayılacak ve ücret kazancı olarak vergilendirilecektir. • Telrf hakkı kazancı sürekli yap- mayanlar (geçiciyapanlar) serbest meslek defteri tutmayacaklar, 1998 yılında olduğu gıbi aşağıdaki şekil- de vergilendirileceklerdir. • Telif hakkı kazançlanndan el- de edildikleri tarihte yüzdeiO ora- nında gelir vergisi ve bu tutar üze- rinden yüzde 10 oranında fon pa- yı kesintisi 1999 yılında da aynen uygulanmaktadır. • 1999 yılı telif hakkı kazançla- n süreklilik gösteriyor ise, ayrıca yüzde 15 oranında "sorumlu sıfa- tıyla KDV" kesintisi yapılır. • Yukanda belirtilen yöntemler- levergilendirilen "telifhaklan kazan- cının" 1999 yılındaki tutarı 7.000.000.000 TL'yi geçmiyor ise, bu kazanç için yıllık beyanname verilmesi ve ek vergi ödenmesi ge- rekmiyor. • Yıl içinde kesinti yoluyla ver- gilendirilen "telif haklan kazancı- nın' 1999 yılı toplamı 7.000.000.000 TL'yi geçiyor ise. bu kazanç içtn Mart 2000'6e "yıllık beyanname" düzenlenerek venlmesi gerekiyor. • Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve fon pa- yından, yıl içinde kesinti yoluyla ödenen gelir vergisi ve fon payı in- dirilecek. Indirimden sonra kalan ve- ri ve fon payı varsa aşağıda belir-. tilen 3 eş'rt taksitte odenecektir. (1. taksit Mart 2000'de, 2. taksit Ha- ziran 2000'de, 3. taksit Eylül 2000'de).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle