Katalog

ŞUBAT1999 ÇARŞAMBA CUMHURlYET SAYFA HABERLER amAvri'ıin yuşturucu I İstanbulHaber Servisi- yuşturucu ticareti yaptığı ıciasıyla aranırken 4 ay nte Balıkesir Altınoluk'ta akalanan '"San Avni'" ıkaplı Avni Musulluhı ile ,ı>abi sanık Süleyman Lanberoğlu'nun 13 yıldır 'argılandıgı "*uyuşturucu lavası", zamanaşunından iüştü. Kadıköy 2. Ağır Ceza Vlahkemesi'nde görülen duruşmada, Yaşar Avni Musullulu'nun avukatı ÖndeT Aktosun, zamanaşımı nedeniyle davaıun düşürülmesi istemrni yineledi. Mahkemc heyeti de suçun 1984 yıhnda ışlendiğini göz önüne alarak zamanaşımından dolayı davanın düşmesine karar verdi. Gîizel'e tıapis cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 1 No'lu DGM, Yenıden Doğuş Panisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel'i, K.ayseri'de yaptığı konuşmada, "Din farklılığı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettigi" gerekçesiyle 1 yıl hapis, 860 bin lira ağrr hapis cezasma mahkûm etti. Tecavüzcü imama hapis • SAMSUN(AA)- Samsun'un Asarcık ilçesinde, küçük bir kıza tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan cami imamı Aslan Kayhan, 10 yıl 5 ay hapis cezasma çarptınldı. KteEM'mö. yıUtönümu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Özelleştirmelere karşı mücadele yürüten Kamu lşletmeciüğini Geliştirme Merkezi Vakfi (KİGEM) kuruluşunun 5. yıldönünümü kutlandı. KİGEM Başkanı Mümtaz Soysal, 5 yılda devlet görmezden gelse de çalışanlann, hukukçulann, halkın kamu mallanna sahıp çıkabildikkrinin görüldüğünü söyledi. Komur zeltirienmesi • tstanbul Haber Servisi - Bayrampaşa Altıntepsi Mahallesi Mimar Sinan Caddesi 10/1 numarah evde oturan Erdoğan Özdemir (26) ile eşi Emine Özdemir gece kömür sobasından sızan gazdan zehirlendiler. Erdoğan Özdemir hayatını kaybederken 3 aylık hamile olan eşi Emine Özdemir tedavi altına almdı. Beyoğlu'nıte çete operasyotnı • tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda, silah tehdidiyle kaçırdıklan kişilere işkence yaptığı ve uygunsuz fotoğraflannı çekerek para istediği bildirilen bir çetenin 5 üyesi yakalandı. Doguya yattnm • ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, Şanlıurfa'da olağanüstü hal kapsamındaki 9 ilden katılacak tanm il müdürleri ve tanmsal araştırma enstitüleri temsilcileriyle, bölge için yeni projelerin altyapısım oluşturacak. Tanm ve Köyişleri Bakanı Mustafa Erdir, hayvancüıktan eğitime kadar uzanan projeler haziTİandığı, bunun için 10 trilyon liralık kaynak gerektiğini bildirdi. Cezaeviotayı • tstanbul Haber Servisi - Karagümrük çetesinin başı Nuri Ergin avukatı Tuncay Kütükoğlu vasıtasıyla yaptıgı basın toplantısmda, Sabancı suikastmın katil zanhsı Mustafa Duyar'm Afyon Cezaevi'nde öldürülmesi için kendisinın talimat vemvediğini öne sürdü. Affl'dançağn • tstanbul Haber Servisi - ARI Düşünce ve Toplumsal Gelişim Derneği Yönetitn Kunılu Başkanı Murat Gedik, AvTupa tnsan Haklan Sözleşmesi'ni imzalayan Türkiye'nin, DGM lerin sivil niteliğe kavuşması için gereken anayasa ve yasa değişikliklerini yapması gerektiğini beürtti. Demirel'in w Son kez uyanyoruz' sözleri üzerine askeri birlikler Türk sımrına kaydınldı Yunamstan panıkiçindeMURAT tLEM ATİNA - Cumhurbaşkam Sükyman De- mirel'in Filipinler'den yaptığı ve ültimatom niteliğindeki sözler üzerineYunanistan'da hii- kümet, silahlı kuvvetlerin alarma geçiril- mesine karar verdi. Abdullah Öcalan olayı- nın Yunanistan'da yol açtığı olumsuz hava, hükümeti sarsmaya devamediyor. Başbakan KostasSiraitis'in Öcalankonusundaki poli- tikasma tepkı gösteren PASOK Milletveki- li Hristos Kipuıt» partisinden istifa etti. Yunanistan'ın PKK'ye verdiği sınırsız destek Abdullah Öcalan olayı ile birkere da- hakanıtlanırken Cumhurbaşkam Süleyman Demirel'in yaptığı açıklamalar Atina'dapa- nik yarattı. Demirel'in ültimatom niteliğindeki söz- ler üzerine Yunanistan'da hükümet acil ola- rak önemli kararlar aldı. Yunanistan Başba- kanı Kostas Sımitis başkanlığmda dün ola- ğanüstü toplanan Savunma ve Dış tlişkiler toplantısının Süleyman Demirerin *Sonkez uyanyoruz" sözleri gündeme getirildi. Top- lantı sonrasında Türkiye'nin Suriye'ye, ar- dından Yunanistan'a yaptığı uyanlann cid- di olduğu kanısınavanlarâk Yunanordusunun alarma geçirilmesine karar verildi. Dün öğleden sonra 16.30 sıralannda Baş- bakan Simitıs tarafından yapılanbasın açık- lamasının ardından Yunan Deniz. Hava ve Kara Kuvvetleri'ne aitbirlikler süratle sınır bölgeleri ile adalara kaydınlmaya başlandı. Yunan televizyonlannda canlı olarak ve- rilen görüntülerde özellikle Selanik'tenTrak- ya'ya kaydınlan çok sayıda taşıt v e askerin olduğu gözlendi. Yunanistan Deniz Kuvvet- leri'ne ait gemilerin de Ege adalanna doğ- ru yola çıkanldıklan belirtildi. Görüntüleri veren Yunan televizyon ka- nallannın "berhanfp birTürk tahriğinekar- şı önterrT iddialan, Atina'daki diplomatik çevrelerde inandıncı bulunmadı. Ba$bakan Kostas Simitis'in Öcalankonu- sundaki politikasma tepki gösteren iktidar partisi PASOK milletvekili Hristos Kipuros partisinden istifa ederek milletvekilliğini bağımsız olarak sürdüreceğini açıkladı. Öcalan konusunda Başbakan Simitis'i ağır şekilde eleştiren 40 PASOK milletve- kilinin, parlamento grubundan Simitis'in başbakanlığının güvenoyu yapılması konu- sunda başvuracaklan belirtiliyor. Yunanistan Başbakanı Simitis, hüküme- tinin görevine devam edeceğini. "Tûrki- ye'nin Yunanistan1 a darbe vurma çabalan içinde olduğunu. bunun da başanh otama- yacağuu" söyledi. Simitis, dün olağanüstü toplanan Sa\ unma ve Dışişleri Konseyi (KYSEA) ve ardından yapılan Kabine top- lantısının ardmdan. tüm televizyonlardan canlı yayımlanan bir açıklama yaptı. PASOK içinde Öcalan olayını soruştura- cak bir Komisyon kurulması karan aldığını açıklayan Simitis, yaşananlar hakkında tam bir açıklıkla bilgi edinileceğini söyledi. Diğer taraftan PKK'nin Yunanistan'a karşı giriştiği protesto olaylanndan korkan Başbakan'ın emri ile Atina savcısının baş- lattığı soruşturmada ilk ifadeleralındı. Öca- lan' ı Yunanistan'a getirdiğini açıkça söyle- yen emekli Amiral Andonis Naksakis ile PKK'ye büyük destek veren iktidar partisi PASOK milletvekili Kostas Banduvas dün savcıya giderek ifade verdiler. Emekli Ami- ral Naksakis, Öcalan'a insani nedenlerle yardım ettiğini ileri sürerek hükümeti Öca- lan' ı satmakla suçlaması dikkat çekti. Ban- duvas'ın da aynı dogrultuda ifade veTdiği be- lirtiliyor. ABD: Atina Oealan'ı banndırdı ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili James Foley. " Yunanistan'ın Öcalan'ı banndırdığından hiçbir kuşku yok" dedi. Foley, Cumhurbaşkanı SüleymanDemirer in, Yunanistan' m "teröredestekveren ülkeVer" listesine konulmasışeklindeki talebıne ilışkin bir soruyu yanıtlarken Yunan hükümeti ile yoğun temas halinde olduklannı, ancak bu temaslar hakkında bilgi veremeyeceğini söyledi. James Foley, "Teröristlerin banndınlmasınakarşı okiuğumuziyibiliııen bir konudur.Nunanistan'ın da. son haftalarda Oealan'ıbanrvdınuğı konusundahiçbir kuşku yok" dedi. James Foley, yenı bılgiler ve kamtlann ortaya çıkması durumunda, Yunanistan'ın teröre destek veren ülkeler listesine alınması konusuna "kesinlikle bakacaklannı~ ifade etti. Türkiye aleyhtarı ve PKK terörünü haklı çıkarmaya çalışan yayınlar dikkat çekti Diinyabastmnda tamfhyorum Dış Haberkr Seniâ - PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanması ve ardındanyaşanan ge- lişmeler AvTupa basınında geniş olarak yer al- dı. Yabancı basındaçıkankimiyorumlarda PKK yandaşlannın günlerdir başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeyi kana bulayan şiddet eylem- leri göz ardı edildi. Gazete ve dergilerde çıkan yazılar bir ölçüde Batılı ülkelerin Türkiye'yi bölmek için gösterdiği çabanında dışavurumuy- du. Özellikle yorumlarda Türkiye'yi aşağıla- yan ve PKK terörünü haklı çıkarmaya çalışan yanlı bilgiler dikkat çekti. Almanya'nın önde gelen haftalık siyası der- gilerinden Der Spiegel, Avrupa'da yaşanan Kürt şıddetini 'Almanya'da Kürt savaşı' başlığıyla kapakian duyurdu. Dergı. Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasının Avrupa'yı sarstığmıbelirtirken Almanya'mn bu çatışmalann savaş alanı hali- ne gelebileceği tehlikesinin de altını çizdi. Haberde, terör örgütünün Avrupa'da başlat- tığı şiddet eylemlerini tırmandırmasmdan kor- kulduğu ve Ankara'nın kesin zafer olarak sunduğuharekâtm o günden bu yana Avrupa çapında korku ve dehşete yol açan bir krizin başlan- gıcı olduğu da ifade edildi. Dergi- nin konu ile ilgili söyleştiği Içişle- ri Bakanı Otto Schöy ise ".\lman devletiyle mnamak isteyenler şid- detle yanıur" dedi. Almanya'da yaklaşık 500 bin Kürt bulunduğu ve Almanya'nın Öcalan hareketinin ana ekonomik kaynağını oluşturduğu belirtilen dergide, burada toplanan yülık 50 milyon mark nakit paranm ise kur- yeler aracıhğıyla Güneydoğu'ya aktanldığı anlatıldı. Öcalan'ın adil yargılanmasıyla ilgili kaygılar dile getirilirken yargüanma sonucunda ölüm cezasımn kaçınılmaz olduğu, ancak infazın yerine getirilmeme olasılığımn bulunduğu vurgulandı. Haftalık Die Zeitgazetesinin,"Yan- hs, Cephe" başlığıylamanşetten ver- diği haberde, Kürtlerin kavgalan- nı Avrupa kentlerine taşımalannın yanlışlığı vurgulandı. Yazıda PKK'nin sempatiyi hak etmediği ifade edildi. Die Zeit gazetesinin manşet ha- berinde, "Anadolu iç savaşuun ken- di topraklanmıza taşınmasını iste- mi>orsak Ankara'daki hükümet Kürt sorununu kendi iç sorunu olarakkabul et- meyedevametsebaesorunaelatmalıyTz" denil- di. Gazete, dilleri ve kültürlerinintanınması ha- lindeKürtlerinçoğunun gönüllerininyeniden alı- nabileceği yorumunu yaptı. Focusta ise Türkiye'de ölüm cezasımn sür- mesi ve insanhaklan ihlallerine rastlanması ne- deniyle, eylemcilerin sınır dışı edilmelerinin, halkın ve politikacılann isteklerine rağrnen an- cak sımrlı bir çerçevede gerçekleşebileceğini belirtti. Schröder'in, PKK yandaşlanna istikrar- lı bir sertlikle yanıt verileceğini tekrarlamasına rağmen muhalefetteki sağ kanadın bu olaylan iç politik malzeme haline getirdikleri belirtilir- ken CSU Bavyera Içişleri BakanıGüntherBecks- tan'm da Kırmızı-Yeşil koalisyonu korkakhk- la suçladığı ve "PKKyandaşJannı taktikneden- krfe bir süre eylemden uzak kaklüar diye terö- rist yerine kriminal olarak nitelemek yanbşn, biam için her zaman teröristtiler" dediği kay- dedildi. ABD'de yayımlanan Newsweek'te "Bir Kürt cehennemi-Öcalan'ın tutuklanmasının ardın- dan is\anlar A\ rupa'ji sarsıyor'" başlığıyla ka- leme alınan yazıda. Öcalan'ın yakalanmasının Türkiye'de yaşayan 12 milyon Kürt'ü birbirle- rine yakınlaştırdığı yorumu yapıldı. Öcalan'ın yakalanmasının ardından Türk ordusunun Ku- zey lrak'taki PKK kamplanna saldırdığı belir- tilen yazıda. savaşın devam ettiği iddia edildi. Time ise Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını. "ÖcalanavT başlığıyla kapak konusuyaptı. Is- raıl ile Türkiye arasında 19% yıhnda imzala- nan bir dizi güvenlik anlaşmasına dikkat çeki- lenhaberde.budurumun, MOSSAD'ın Öcalan'ın yakalanmasında önemlibir roloynadığı kuşku- sunu güçlendirdiği belirtildi. "Bu anlaşmalar sadeceIsraflü pilotlann Tür- ld«'de eğitim görmesiıü. Türk F-4 uçaklannın tsrail'de yenilenmesinideğil.ikiülkearasındais- rjhbarat alanındaişbirliğini de öngörüyordu* dı- yen Time dergisine göre. tsrail güvenlik kaynak- lan. Türkiye'ye daha önce PKK hakkında ge- nel bilgiler verdiklerini kabul ediyorlar. Güven- lik kaynaklan bununla birlikte, söz konusu bil- giler arasında Öcalan'ın nerede bulunduğunun yer almadığını söylüyorlar. Öcalanla ilgili ana haberin son paragrafında şu ifadeler yer aldı: "Türkiye'nin terorizme karşı mücadele etme hakkına kimse karşı çıkamayacağı gibi Kürt halkınayönelikbaskı politikasuunbaşlarda PKK hareketinibeslediğine vebuhareketinOcalan'dan sonra devam edebileceği olasılığına da kimse karşı çıkamaz." Le Monde'un şaşırtan yorumu Fransız Le Monde gazetesinin geçen hafta yayımlanan başyazısında, "Fîlistinliler ya da Kosovahlar kadar Kürtlerin de özerklik ya da devlet temsilciliği hakkırun bulunduğu" kayde- dildi. "Kurtkr, büyük uluslar tarafından baükı altında yaşamaya mahkûm edilen küçük bir ulustur" görüşünün dile getirildiği makalede şu ifadeler yer aldı: "Öcalan, kuşkusui teröre>- k'mlerigerçekleştiren,suikast düzenkven veşan- taj >aparak para kazanan bir örgütün başıdır. Türkiye Kürtlerinin devletterörüne raaruz kal- dıklannı eklemeyi ise unutuyoruz. Türk ordusu tarafından. 20 vıldan beri 4binköyyakıkiu 2mil- yon insan çatışma alanlanndan ve sistematik iş- kencedenkaçmakiçinevleruıi terketmekzorun- da kaidılar.Bununadıetniktemizliktir.Ftnik te- mi/Jik. Balkanlar'da uygulanınca ABDve Avru- pa'yı kızdınyor ancakKürdistan'da uygulanın- ca kimseyi harekete geçirmiyor.'' Le Monde'un baş yazısında. Batı başkentle- rinde, Kosovalılann Sırplannuyguladığı "apart- heid'' rejimine karşı ayaklanmalanna ya da Fi- listinlilerin lsrail işgalinden çıkma mücadelelerine yasal olarak bakıldı- ği ancakTürkiye'deki Kürtlerin böy- le bir şansı olmadığı ifade edildi. TheWashingtonPöst NVashington Postgazetesinde Step- hen S. RosenfeM imzasıyla çıkan ha- ber yorumda, Öcalan'ın yakalanmasının Kürthareketinin so- nu anlamma gelmediği belirtildi. "PKK'nin dünyaıun en güçlü ordu- braıdanrjiraolanTurkordusunakar- şı 14 yıl boyunca aynlıkçı bir savaş verdigS" kaydedilen yazıda şu ifadeler kullanıldı: "PKKhâlâörgütlülüğünü koruyor.Türkiye'mnÖcalanyakabn- dıktansonraK lrak'taki PKK kamp- lannı yok etmek için buraya asker göndermesiveAvrupa'daki gösterikr bunun isaretid e p mi?" Almanya'da yayımlanan Süd- deutsche gazetesi Öcalan'ın yakalan- masının, Kürtlere özerklik veril- mesiyle sonuçlanabilecek bir sürecin başlangıcı olduğu yorumunu yaptı. Yazıda şu görüşler yer aldı: "Güney- doğu Anadolu'daki direniş sona mı erecek? Bunu kimse beklemesin. SeNinç gösterileri \e kutlamalar için çokerken.On vıidanfazla sürensavaş Türk devleti kazandı, PKK kaybet- ti. Ama Türkdevleti Kürt vatandaş- lannın güvenini geri dönübnez şekUde kaybet- ti." Frankfurtev Rundschaugazetesinde dün *Sah- te zafer" başlığıylayaytmlananyazıda, Öcalan'ın yakalanmasının aşın milliyetçiler kadar apolitik kitleler tarafından da zafer olarak algılandığı belirtildi. Öcalan'ın ordunun baskısı altında yar- gılanacağı kaydedilen yorumda, PKK liderihak- kındaki karann dava başlamadan verüdiği öne sürüldü. Yazıda, Öcalan'ın 15 yılda 30 bin in- sanın ölümünden sorumlututulduğu, ancaközel timlerin cinayetlerinin, ordunun yaktığı köy ve mezraların ya da komşu ülke topraklannda yapılanlannmedyaya yansımadığı ifade edildi. Stutgartergazetesi ise Avrupa ve ABD'nin Tür- kiye'nin stratejik öneminden dolayı Kürt sorununu görmezlikten geldiğini ileri sürdü. KKTC SINIRINDA BUGÜN TÜRKİYE ALEYHTARI YÜRÜYÛŞ VE MİTİNG YAPILACAK Kıbrıs'ta Rum ve PKK işbirliği REŞATAKAR LEFKOŞA-PKK lideri Abdul- lah Öcalan'ın yakalanması sonra- sında. Yunanistan'ın başkenti Ati- na'da ve Güney Kıbns'ta başlayan panik havası sürüyor. Güney Kıb- ns'taki bazı liderler, Öcalan'a ve- rilen Kıbns pasaportunun ele ge- çirilmesi sonrasında daha da pani- ğe kapılarak, Türkaleyhtan eylem- lere yöneldiler. PKK'nin silahlı mücadelesine önderlik etmekle ünlenen ve terÖT örgütünün "onursal başkanı" ola- rak bilinen Rum Sosyalist EDEK Partisi Başkanı Dr. VassosLissari- des'in öncülüğünde, Türk smınna yönelik yürüyuş ve miting karan alınması, Kuzey Kıbns Türk Cum- huriyeti (KKTC) yetkililerini de alarma geçirdi. KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, terör örgütünün ele- başısı Abdullah Öcalan'a destek amacıyla bugün saat 16.00'da ger- çekleştirilecek olan eylemin. Türk smınna yönelmesı halinde bunun karşıhk göreceği uyansmdabulun- du. Deı&taş "Rum halkım uyan- yorum. Bu tür oyunlara getmesin- ler. Çünkü en ufak bir hareketin cezasını onlar çekecek" dedi. Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin, PKK ile ilişkilerinin belgelenmesi ve Apo'nun üzerindenKıbns Rum pasaportu çıkması üzerine Rum li- derliğini uyardıklannı anımsatan Denktaş, aynca BM yetkililerine de bir uyan mekrubu sunduklanm açıkladı. Denktaş "Uyariannızdik- kate ahndı nu" şeklindeki bir soru üzerine şöyle dedi: "Ne yazık ki Rum üdertigl uya- nlanmızı dikkate almamakta di- renjyor. tnterpol'ün vıllardır kır- mıa bültenk aradığı Öcalan gibi bir caninin tutuklanmasındanson- ra PKK Ueinşkileridurdurmakye- rine daha da artordüar. Apo'nun yardımcuan Güney Kıbns'a gelip kahyorvedestekalmaya devam edi- yor. Birterörörgütünegözgöregö- re yatakuk etmekson derece tehli- keli bir davranışnr. Rum halkının buna mûsaade etmemesi gerekir. Çünkü dururn çok nazik bir nok- taya geuniş.tir." Cumhurbaşkam Süleyman De- mirel'in. Yunanistan'a yapmış ol- duğuuyannınyerinde ve gerekli ol- duğuna dikkat çeken Denktaş, "Önümüzdekibirkaç aygerçekten kritikolacakbr. Hepimizsogukkan- h davranmauvız'n dedi. Güney Kıbns'taSosyalist EDEK Partisi öncülüğünde gerçekleştiri- lecek olan bugünkü PKK eylemi- ne Rum siyasi partilerinden EDt (Birleşik Demokratlar). Neo (Yeni Ufaklar) ile "MerkeâYeniden Ya- pdandnmaMevzisi*' adlı örgüt des- tek veriyor. Öcalan'a destek mitingi saat 16.00'da Lefkoşa'nın Rum kesi- mindeki Eleftheria Meydanı'nda başlayacak. Miting sırasında bazı Rum siyasi parti ve örgütlerinin başkanları da konuşma yapacak. Daha sonra AB'nin Rum tarafmda- ki temsilciliğine ve Türk smınna doğru yürüyüşe geçilecek. Bugünkü eylemle ilgili olarak Güney Kıbns'tabildiri dağıtan Rum örgütleri, gerek kamu çalışanlan- na, gerekse özel sektör çalışanla- nna özel izin verilmesini istediler. Öcalan dayasının şair başkanı EVtS GÖKTAŞ ANKARA-Abdulah Oea- lan'ı yargılayan Ankara 2 No'lu DGM Başkanı Turgut Okyay'mkamuoyundabilm- meyen yönleri yeni yeni ba- sınayansıyor. DGM'lerin de- neyimli yargıcı Okyay, aynı zamanda "SevgiDoruklarm- da" adlı kitabı bulunan bir şair. Okyay, şiir kitabı ile il- gili olarak u Bu idtabtnu ben çok önce çıkarmıştım. Rek- lamla fılan ilgisi yok, sadece birikmiş olanşnrierimitopar- lamıstım" dedi. Toplam 53 şiirinin yer al- dığı kitabınm "sunu" bölü- münde Okyay şöyle diyor. "Duygular canhlaraözgü- dür_ Sevgi, nefret kin, öfke, hırs^. Ama en yaşamsal ola- nu en çokihtiyaç duyulanı ve ençokterdhedflmesigereke- ni muüaka sevgi. Sevi— Sev- gikr_ \şk_ Aşldar- Kimbi- h'r ne zaman hangj mekân- da. hangî ortamda yakalar insanibilinmez— Şairin dia- lerinde, müzisyenin notala- nnda. ressamın fırçasında, yazannkalemindeaşkı\t sev- 0yi zaptedebttmekmümkün mü? Onlar yürekkrindeki güzelliğL sevgiyi ve aşkı in- sanlara cömertçe sunariar- Bu dizelerde olduğu gibi." Ön kapagında kırmızı bir gül resmininyer aldığı şiir ki- tabının arka kapagında Ok- yay hakkmda şu bilgilere yer venliyor. "1941 Tut ilçesinde dogdu. 1964yıhnda AÜHu- kuk Fakültesi'nden mezun olup önce 6 ay kadar Ada- na'damaiyetmemurtuğuyap- tı.SonrayargKİagöre\ alarak sırasıyla Gevaş. L lus, Osma- niye'deyarg»chkyapn.CKlemiş veGaziantepAğırCezaMah- kemesi Başkanhğı'nuı ardın- dan 1994 yıhnda Ankara DGM Başkanbğf na atandı." Okyay,kitabındaki "Sevp" adlı şiirinde şöyle diyor: "Ne ohır beni de sev gön- lünden/Kendinisevdiğin ka- dar / Ara sıra beni de hanrla /Gençli^ninbahannda/ Bir kerecik olsun haûnmı sor / Yüzüme tebessümle bak / Tannyayönefircesine /Sevgjy- le bana dön / Yüce Tann af- kına / Bak ufukta güneş ba- nyor / Sevgi yağmurunu ka- çırTnayakm/Biıükteona doğ- ru koşalım / Birfikte ısınalım / Umudumuz eksilmesin / O sevgiyağmurundaT DUZYAZI ORHAN BtRGtT Eski Hastalığımızdır Dün de söylemeye çalıştım. Hukukçulanmız, bilim adamlanmız, politikacıla- nmız ve yazar-çizerlerimizin azımsanmayacak bir bölümü, DGM'lerin yapısındaki aksaklığı, terör ba- şının adalet önüne çıkartılacağı zaman fark etti. Oysa bu olağanüstü mahkemeyi 1961 Anaya- sası'nın böğrüne yeıieştiren değişiklik 12 Mart mü- dahalesinin arkasından 1971 yılında gerçekleşti- rildi. 1992 yılında Halkın Emek Partisi üyesi Izmirti bir avukatın CezaYasası'nın 312. maddesine aykın bir eytemden dolayı DGM'de yargılanıp cezalandınl- ması üzerine, mahkemenin yapısal durumu, yani hâkimler arasında bir asker üyenin bulunması, sa- nık avukatı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde davacı durumuna getirdi. AİHM'nin 20yargıcından 12'si, bu mahkemelerin tarafsız olamayacağı ka- nısına vararak, bizi 2 milyar 700 milyon lira tazmi- nat ödemeye mahkûm etti. Devlet olarak, TBMM olarak, hükümet, üniver- siteler, sivil toplum örgütleri olarak AlHM'nin bu ka- ran üzerine iki seçenekle karşı karşıya olmalıydık. Ya, 1971 yılında anayasamızaaldığımız, 1982'de- ki yeni anayasa yapılışında perçinlediğimiz bu ya- mayı bilimsel gerekçelerie bütün bir Avrupa kamu- oyu önünde tartışarak savunmak. Ya da "tabii hâ- kim" ilkesinin doğrultusunda, sivil mahkemeler- den asker yargıçlann aynlmasını sağlayacak ana- yasa ve yasa degişikliklerini yapmak. Ikisi de ilgimizi çekmedi. Daha açık bir deyimle müdahale dönemlerinin üzerimize giydirdiği dar elbiseleri, çağdaş giysiler- le değiştirmeye kalkışmadtk. • • • Basın Konseyi, 1991 seçimlerinde başlattığı ve 1995'te devam ettiği bir girişimi budönem yine sür- dürüyor. Konsey Başkanı Oktay Ekşi, sessizve sa- btriı bir çalışmanın ürünlerinden oluşan iletişim sek- törijnün haklan ve özgüriükleriyle ilgili bir öneriler paketini seçim bildirgelerine alınmasının sağlanma- sı amacıyla siyasi parti genel başkanlanna sundu. Dün de böyle bir girişimden kamuoyunu bilgilen- dirmek için bir basın toplantısı düzenledi. Basın Konseyi, demokratikleşmeye engel olan yasalann ayıklanması ve demokratik bir hukuk dev- tetinin gerektirdiği yasalann getirilmesi sorununun bir bütün olarak görülmesi gerektiğine inandığını söylüyor. Konsey, 1982 Anayasası'nın demokratik siste- mi içine sindirememiş olan bir zihniyetin ürünü ol- duğunu hatıriatıyor ve "sadece basınla ilgili deği- şikliklerin yapılması, ama örneğin yargı bağımsız- lığının ihmal edilmesinin, yapılanlan sıfıra indirge- yeceği"ri\ savunuyor. Bu bağlamda da "açık yö- netim ve bilgi edinme özgüriüğü"nün zorunlulu- ğunu vurguluyor. Bunun için anayasamıza "herkes gerçekleri öğrenmek ve bilgi edinmek hakkına sa- hiptir. Devlet bu haklann gerçekleşmesini sağla- yacak önlemleri alır" şeklinde bir hükmün konul- masını istiyor, İletişim özgüriüğünün bir bütün ota- rak alınmasını öneriyor. Yeni parlamentonun önce- likle ele alması gereken yasalan stralıyor. O arada Ceza Yasası'ndaki 311 ve 312. maddelere "doğ~ rudan doğruya" tahrik koşulunun konulmasını sa- vunuyor. Terörle MücadeleYasası'nın6 ve 8. mad- delerinin yürürlükten kaldınlmasını ileri sürüyor. Memurin Muhakemat Kanunu'nunyürürlükten kal- dınlmasını zorunlu görûyor. Konsev. iletişim öz- güriüğünün önünde engel olduğunu belirttiği ya- salan da tek tek siyasi partılerin yöneticilerinin önü- ne diziyor. Konsey'in geçen yıl iletişim fakültelerinin dekan- lan ile oturup aylarca süren bir çalışmanın ürünü olarak hazıriadığı "Radyo Teievizyonlann Kurulu- şu ve Yaymlan Hakkındaki Yasa Onensi" parti yö- netimlerine bir kez daha verilerek RTÜK karmaşa- sının bu seçimlerden önce nasıl düze çıkartılabi- leceği için çözüm yollan da öneriliyor. Oktay Ekşi, liderler turunda öğrendiği bir gerçe- ği de dün genç meslektaşlanna anlatmadan ede- medi. Bir sayın genel başkan, "Seçimlerden ön- ce kapımızı çalarak seçim bildirgelehmizde bu- lunmasını istedikleh öneriler veren sizden başka sivil toplum örgütü yok" demiş. Böylece toplumumuza egemen olan bir büyük kusuru, bu eski hastalığı bir kez daha öne çıkart- mış. Hem çağdaş demokrasinin bütün kurallannı, yeri geldiğinde ya da gereksinme duyduğumuzda isteyeceğiz. Hem de seçimlerde onlan vaat gün- demlerinin başına alarak, iktidarageldikleri zaman kendilerine ciro edebileceğimiz bir siyasi borç ba- ğıtı haline getirmeleri için girişimde bulunmayaca- Size taze bir örnek sunayım: Dün Istanbul'daki bogaz köprülerinin ikisinde de gişe görevlileri iş yavaşlatmasınagirişmişlerdi. Ge- rekçeleri ücret zammına dayanıyordu, anayasa el vermediği için grevli, toplusözleşmeli sendika kur- ma hakkı için partilerimizden seçimler öncesinde açık açık söz vermeleri yolunda bir dilekte bulun- mak akıllanna bile gelmemişti. Örgütlenmemiştoplumlann, "ayır-buyur" politi- kalannın önünde nasıl birer kuru yaprak gibi sav- rulmaya mahkûm olduğunu görmemiz için, acaba daha kaç seçim geçirmemiz gerekecek? Faks:0212-677 07 62 E-Mail:obirgrt(a cumhuriyet.com.tr. Rusya başkonsolos vekUinden zfyaret Muhamadcan Ziganşin, Rus>^UeTürkiye arasındakiUişldlerin "her açıdanrviye^ttjğjni" söy- ledi. Dün gazetemae bir nezaket ziyareti düzenleyen Ziganşiru iki ülke arasında çeşıüi düzey- lerde ilişkiler konusundagörüşlerini dile getirdi. Ziganşin.Yanişleri Müdürümüz Ibrahim Yıl- dız ile >aptığı görüşmede PKK lideri Öcalan'ın yakalanması konusunu "Türkiye'nin içişleri" olarak değerlendirdl İki ülke arasındaki tkari iiişkilere de değinen Ziganşin. "10 sencyi aşkın bir süredir büyük Türk şirketkri Rusya'da iş yapıyor. Son yülarda Rus halkının Türkiye'ye bakışı değiştL Türk nrmalannuı üretimkrine talep gitgide arUyor" dedi. (UĞUR DEMİR)