Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2* ŞUBAT1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
Akses'i sessizce ıığıırladık• Cumhuriyet müziğimizin
başlıca temel taşlanndan
birisiydi. Devletin gerçek bir
sanatçısıydı. Yoktan var edilen ilk
Cumhuriyet devrimlerini
kucaklamış, kurucu, yönetici,
eğitimci ve besteci olarak kendini
Cumhuriyete adamıştı.
Yetiştirdiği besteciler arasında beş
kuşak sıralayabiliriz.
Doğan Hızlan pazar günü Hürriyet'teki ya-
zısında: "*Elli yıl sanat için kısa, ama genç bir
Cumhuriyet için önemli bir zaman dilimi" de-
miş. Devlet Tiyatrosu'nunkuruluşunun 50. yı-
lını kutlamak için yazmış yazısını. Gerçekten
de elli yıl kısacık bir zaman dilimi. sanat tarı-
hinin kocaman sürecine bakınca. Ancak elli-
altmış yıl, ülkemızde sanatın kurumsallaşma-
sı adına önemli bir süre. Sahne sanatlannda ve
özellikle müzik datında 1930"lardan bu yana
yaşanan değişim. bugün evrensel dılinı konu-
şabilen, yerellikten uluslararası platformlara ta-
şınabilen müziğimizi doğurmuştur. Doğal ki
polifonik mûziğimiz zengin Osmanlı tmpara-
torluğu'nun kültürû üstüne yapılaşmış ve çağ-
daş dili kullanarak bireşim aramıştı. Bugün
bestecısiyle, yorumcusuyla dünyanın birçok
kültür merkezinde sesini duyuran çağdaş kla-
sik müzik sanatçılanmızın varhğını da. popü-
ler hafif müziğimizin zenginliğini de 50-60
yılhk polifonik müzik eğitimımize borçluyuz.
Geçen hafta bu sahnenin perde arkasındaki
öncülerinden bırisi. Necil Kâzım Akses'ı yıtir-
dik. Cumhuriyet müziğimizin başlıca temel
taşlanndan birisiydi. Bir tarih yaprağı da böy-
lece kapanıverdi. Ankara'da, alçakgönüllü bir
Evin Üyasoğlu, Necil Kazım Akses ve Saadet Akses.
ortamda91 yılhkyaşamıransonunageldi. Dev-
letin gerçek bir sanatçısıydı. Yoktan var edilen
ilk Cumhuriyet devrimlerini kucaklamış. ku-
rucu, yönetici, eğitimci ve besteci olarak ken-
dini Cumhunyete adamıştı. Ancak Doğan Hız-
lan, ÜnerBirkan gibi birkaç sanat yazannın ko-
nusu oldu, birkaç sanat sayfasında kısacık bir
haberle geçiştirildi onun ölümü. Günümüzün
medyatik kişilerinden birisi degildi ve doğal
olarak televizyonlann ya da baş sayfalann ko-
nusu olamazdı. Uzun yıllar müdürlük ve ho-
calık yaptığı Ankara Hacettepe Konservatuva-
n'ndaki sade bir törenin ardından uğurlandı.
Necil Kazım Bey, bugün orkestralanmızın
başında bulunan nice şefîn, orkestra üyesi ve
solistin hocası olmuştur. Aynca yetiştirdiği
besteciler arasında beş kuşak sıralayabiliriz. Bir
sanat adamının ölümü üstüne yazmak. düşün-
mek ya da haber yapmak, onu bir kez daha gün-
deme getirmektir. Hizmetlerini anmaktır. ya-
pıtlanna dikkati çekmektir. Dahası, deneyım-
lerinden ders alabilmektir. Birbesteciyi yapıt-
lanyla tanıtmak ise herkesten çok yorumcula-
nn görevidir.
Gençyorumcular
ÎDSO 'da
Heryıl tDSO yönetiminin seçtiği birkaç genç yo-
rumcu orkestranın eşliğınde çaldıgı bir konçerto ile
halka tamtılmakta. Güzel bir gelenek oluştu böylece.
Geçen hafta bu çerçevede dört genç sanatçımızla ta-
nıştık. Her birisi de oldukça telaşh ve gergindi.
Ramiz\k£kAsbnov yönetimindekı konserinen par-
lak yıldızı, obuacı AyMn Kiremitçi idi. Güzel bir tonu
ve sağlam bîr ritım duygusu vardı Çalgısmın sesin-
deki dokunaklı anlatımı çok iyi değerlendiriyordu.
İsviçre'nin Basel Müzik Akademisi'nde eğitimini
sürdüren 1974 doğumlu sanatçı. PascuBi"nin yapıtın-
dakı çetrefıl pasajlartn kolayca üstesinden geldi. Trom-
boncu Tolga Akkaya 1978 doğumlu. Istanbul Oniver-
sitesi Devlet Konservatuvan 'nda yuksek lisans öğren-
cisi. Çalgısıyla özdeşleşmiş. orkestrayla çalmanm
kaygılanndan kurtulmuştu. Her zaman solist olarak
dinlemediğimiz bu çalgıyı. trombonu güzel ve temiz
bir tonla seslendirdi.
Piyanist Şevki KaraycL 1976 doğumlu. Almanya'da
Freıburg Müzik Yüksek Okulu'nda eğitimini sürdü-
rüyor. Piyanisrik kolaylığı ve pıyonaya hâltimiyetinin
yanı sıra seçtiği Beethoven'm İ. Piyano Konçertosu
için biraz daha Beethoven olgunluğu gerekiyordu.
Zamanla bestecinin kiş.iliğini duyuran legato (bağh)
çalma tekniğini özümseyecek, orkestrayla çalma ahş-
kanlığı arttikça daha titiz, daha temiz bir yorum ser-
gileyecek. Çellist EmreSayan konserdeki birinci so-
list olmanın verdiği heyecanla Haydn ın Do Majör Kon-
çerto.su'nda oldukça telaslıvdı. 1978 doğumlu sanat-
çv halen Ankara Hacettepe Üniversitesi Konservatu-
van'nda 4. sınıf öğrencisi. O da Haydn çalmanın ve
orkestraeşliğinde çalmanın olgunluğuna enşecek za-
manla.
Harikaçocuklanmızı tariheyaıjyoruz
'Harikaçocuklar' Suna Kan ve tdil Biret Ismet tnönü ile birtikte.
Yorumculan tarihe yazmak de-
mek, onun müziğini kayıt edip ar-
şi\ lemektir. Ses kayıt aygıtlan, fo-
toğraf makinesı gibi görselliği
kayıt aygıtlanna göre çok daha
geç ortaya çıkmış Bu nedenle
biz tarihteki nıce ünlü yorumcu-
nun fotoğrafını bilsek de onların
sesinden yoksunuz. Örneğjn Cho-
pin' in yüzünü hemen biliriz, ama
piyanistliğini ancak öğrencileri-
nin anlattıklan ölçüde tanırız.
Besteci nptalanyla tarihe kalır, ya?-
rumcu ise kayıtlanyla.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ad-
larına yasa çıkartılan ilk harika
çocuklan tdil Biret ve Suna Kan
için Şefik kahramankaptan'ın
kaleminden yazılan bir kıtabı ya-
kınlardazevkle okumuştuk. Ebe-
veynleriyle birlikte Pans'e gön-
derilip en seçkin hocalarla ade-
ta sırça bir vazo ıçinde >etiştın-
len bu üstün çocuklann bugün
de üstün insanlar olduğunu bilı-
yoruz. Hanka çocuk olabilmek
değil, harika adanı olabilmek ba-
şanlann en büyüğü.
Simdi de bu harika çocuklann
ilk harika seslerinin kayıtlan der-
lenmiş. Inönü Vakfı'nın bir sanat
hizmeti olarak ldıl Biret'in ve
Suna Kan' ın Pans v e Ankara ka-
yıtlan iki CD halinde sunulmuş.
Hele ldil Biret'in kayıtlan taa
1949'adayanıyor. Birradyosöy-
leşisinde önce Türkçe olarak ls-
• tantyul'daki büyükannçsıne rne-
saj yolluyor, sonra da yeni öğren-
diği Fransızcası ile radyo sunu-
cusunun sorularını yanıtlıyor.
Hepsini çok dikkatli yapıyor. Ar-
dından oturup Bach. Couperin,
Beethovvn v e Debussy 'den oluşan
bir konser vemor. Çocuk saflı-
ğının yanında yaptığı işe yoğun-
laşabilme yeteneğini duyuyorsu-
nuz. Bu da onu 'üstün' kılıyor.
Annesı Leman Hanım, anıla-
nnda onun müzik yeteneğini ne
zaman keşfettiklcnnı bilemedı-
gıni yazmış, "Keşkehergünsöy-
lediklerini bir kenara not alsay-
dım" demış. Ben de. Adnan Say-
gun'un eşı Nilüfer hanımdan bir
anı dınlemiştim Idıl'e ait: Birgün
Mithat Fenmen' in evinde herkes
piyanoya geçıp bir şeyler çalı-
yor, deıicen Saygun da yeni birça-
lışmasını seslendinyor. idil henüz
5-6 yaşında. Herkesi büyük bir
dıkkatle dinliyor ve Saygun'un
kucağına ziplayarak "Sana saç-
lanmı vereyim mi" diyor! Buk-
lelı kara saçlannı herkes beğen-
dikçe o da en değerli hazinesini
saçlan sanarak onlan Saygun'a
armağan etmeye kalkışmış!
Suna Kan'a ait y apıtlar daha ye-
ni tarihlerden. 1966'danMuanv
merSun'un Demet'i, I97fden
Grieg'in Do Minör Sonatı,
1994'ten Gürer Aykal yöneti-
mındeki CSOeşliğinde Eridn'in
konçertosu var. Her bir yapıt ay-
n titızlikle çalınmış, yaşına gö-
re son derece olgun, deneyimli bir
müzısyenin izlerini taşıyor. Su-
na Kan'ın bu CD'dekı pıyanist-
leri ise ona sanat yaşamında eş-
lik etmiş, birlikte dünyayı dolaş-
mış iki tanhi isim: Gülay Uğura-
ta ve Ferhunde Erkin.
Inönü Vakfi'na teşekkür etme-
liyiz. bu güzel demeti sunduğu ve
'Harika Çocuklar'ımıza bir kez
daha dikkati çektigi için. Bugün
bu ya&anıs. yeaiden yürürlüğe
ginnesi gerekiyor. Üstün yete-
nekli çocuklanmıza yıllarca ay-
nı eğitimi vererek zaman harca-
tıyoruz. Bir an önce dünyanın sa-
nat merkezlerine gidip deneyim-
li pedagoglarla çalışmalan gere-
kiyor. Madalyonun diger yüzün-
de ise bir başka gerçek yatıyor:
Bugüne dek bu yasa ile yurtdışı-
na gönderilen her sanatçı birer ldil
Biret ve Suna Kan olabildi mi?
E Maikevini (a boun.edu.tr
Akbank Oda orkestrası
Solist piyanist
Rüya Taner
Kültür Servisi - Ilginç
progTamlan ve süreklı ge-
İişen teknik düzeyiyle ts-
tanbul müzik yaşamına
yepyeni bir soluk getiren
Akbank Oda Orkestrası,
bugün saat 19.30"da Is-
tanbul'da Sabancı Cen-
ter'da Rus. Macar ve Çek
bestecilerin başyapıtlan-
nı seslendireceği bir kon-
serle müzikseverlerin kar-
şısına çıkacak. Konserya-
Konser bugün 19JO'da.
nn Marmara Ünivesite-
si'nde, pazar akşamı ise
Ankara'da ODTÜ'de tek-
rarlanacak. Çalışmalannı
şef Cem Mansur'un yö-
netiminde sürdüren or-
kestra, konserlerini piya-
nist Rüva Taner' ın eşli-
ğinde sunacak.
Konserin ilk bölümün-
de, ünlü Rus besteci Çay-
kovski'nin 'AndanteCan-
tabite' ile 19. yüzyılm -
belkı de müzik tarihinın-
en önemli piyano virtuozu
olan Liszt'in piyano ve
yaylılar için bestelediği
'Maledktion' adlı yapıt-
lan seslendirilecek. Kon-
serin ikinci bölümünde
ise 'Rus Beşleri'nden bı-
ri olan Borodin'in 'Noc-
turne' adlı yapıtı ile ro-
manhk akımın önemli
bestecisi JosefSuk'un 'Se-
renade Op. 6' adlı yapıtı
yorumlanacak.
Konsenn solisti Ruya
Taner, Almanya'nın
Schwenningen kentinde
doğdu. Müzik yeteneği-
nin küçük yaşlarda orta-
ya çıkması üzerine pi>a-
no eğitiminebaşlayan sa-
natçı, 1982-1983 yıllann-
da Ankara Devlet Kon-
servatuvan Piyano Bölü-
mü'nde Mithat Fenmen
ve Tulga Cetiz'in öğren-
cisi oldu. Eğitimine,
1983'te KKTC'nin ver-
diği bursla gittiği Lond-
ra'da GuidhaU School of
Music and Drama'da
Prof. John Havill'in öğ-
rencisi olarak devam et-
ti. Ingiltere çapında dü-
zenlenen çeşitli yanşma
ve festivallerde ödüller
alan Taner. ünlü Fransız
pesteciler PascalRoge ve
Pascal Reveyon'un 'per-
feksrşon" kurslanna ka-
tıldı. 1992 yhnda okul-
dan mezun olan sanatçı.
aynı okulda gördüğü li-
sansüstüöğrenımıni 1994
yılında, ender olarak ve-
rilen 'PremierPrix'ödü-
lünü alarak tamamladı.
1977 yılında Belçika
Kraliyet Konservatuvan
Orkestrası'nın eşliğınde
vermiş olduğu konserin
CD'ye canlı kaydı ger-
çekleştırildi. 1998 yılın-
da Londra'nın VVigmore
Hall'de 'Debut' başlıklı
bir konser verdı.
ÎZDSO, Tadeusz Strugala yönetimindeki dinletisini hocaya adadı
Akses için tören ve iki dinleti
ÖNDER KÜTAHYALI
İZMİR - Hocalann hocası, de-
ğerlı besteci Necil kâ/ım Akses'in
öldüğünü, 16 Şubat günü akşama
doğru ögrendiğimizde sonsuz bir
üzüntüye kapıldık. tkı yıldır bek-
liyorduk; fakat ölüm haberi her za-
man acıdır.
Akses'in "Atatûrk Diyor ki' baş-
lığını taşıyan 5. senfonisı 1988'de.
Saygun'un 2. piyano konçertosu
da 1989'da ilk kez çalınmış, böy-
lece birinci kuşak bestecilenmi-
zin etkinlikleri sona enmişti. Ho-
camızın ölümü, onlann çalışmala-
nnı kesınlikle noktalamış oldu.
Değerli büyüğümüz. kendı payına,
Cumhuriyetın bu ilk yaratma dö-
nemıne kocaman partitürlerle ka-
tıldı: Senfoniler, konçertolar, oda
müziğı yapıtlan, piyano parçaları
ve şarkı dizileri, onun verimini
özetlemektedir.
Necil Hoca'nın ölümü, şapkamı-
zı önümüze koyup düşünmemizi
gerektiren bir olaydır; çünkü o,
besteciliğinin ve öğretmenliğınin
yanındamüzik kalkmmamızı yön-
lendıren yaratıcı kişilığı ile de dik-
kati çeker. Konserv atuv ar Müdü-
rü. Güzel Sanatlar Genel Müdürü
ve Ankara Devlet Operası Genel
Müdürü olarak başardığı güzel iş-
ler anılardadır.
Akses'ten sonraki kuşakJar ola-
rak acaba biz ne yaptık? Karma-
şık müzik sorunlanmıza ne gibi
çözümler önerdik? Bunlan ne de-
receye dek uygulayabildik? Soru-
lara olumlu yanıt verebilmek için
onun gibi çalışkan olmak gerek.
Necil Hoca lzmir'den, konserv a-
tuvarda yapılan anlamlı bir tören-
le uğurlandı. Anma konuşmalan kı-
sa fakat içerikliydi. V'erilen dinle-
tiler de onun büyüklük ve güzel-
lik merakını doyuracak niteliktey-
di.
• • •
Jzmir'de 1993'te kurulan GA-
LEN Böbrek Sağlığı Tansiyon ve
Organ Nakli Derneği, umutsuz has-
ecil hoca îzmir'den, konservatuvarda yapılan
anlamlı bir törenle uğurlandı. Anma konuşmalan
kısa fakat içerikliydi. Verilen dinletiler de doyurucu
nitelikteydi. ÎZDSO'un Akses'e adanan dinletisinde
ise şef Tadeusz Strugala ile kemancı Liana
îssakadzeyeraldı.
talann ışığıdır. Gelirlerinin bir bö-
lümünü müzik yoluyla elde eder.
Onun yararına düzenlenen dinle-
tilere katılan sanatçılar, insanlığa
en büyuk hızmetı yapmış sayılır-
lar Nitekim geçen hafta Atatürk
Kültür Merkezi'nde \enlen şanre-
sitalinin solocularından soprano
Birgül Su Ariç, hasta yatağından
kalkıp aryalannı sundu. Öbür so-
locu ise tenor Aydın Uştuk'tu. Sa-
natçılari piyanist Mehmet Ariçeş-
lik ettı. Programda Handel, Pergo-
lesi. Flotow,W'.A. Mozart, Donizet-
ti, Bellini, Verdi, Bizet, Massenet,
Puccini ve Lehar gıbı ünlülerden
örnekler vardı. Birgül, hastalığı-
nın izin verdigi ölçüde kusursuz-
du. Aydın Uştuk da başta söyledi-
ği. Handei'den 'Ombra Mai Fu'da-
ki sertlik dışındabaşanli>dı; yap-
tığı yeni çalışmalarla daha da iler-
lediğini kanıtladı. Resıtal. doyu-
rucu ve avutucuydu
lZDSO'nun Akses'e adanan din-
letisinde ise şef Tadeusz Strugala
ile kemancı liana Issakadze yer
aldı. Yılhk programa göre bu haf-
taki solocu kemancı Sergei Stad-
ler'di: fakat sanatçı hastalanmıştı.
Böy le olunca. nefis yorumuyla ta-
nıdığımız Issakadze çağnldı.
Gürcistan'm bu ünlü kemancı-
sı, Moskova Konservatuvan'nda
David Oistrach'ın en ıyi öğrenci-
len arasına girdi ve on yaşından baş-
layarak katıldığı çeşitli yanşma-
larda ödüller kazandı. Sanatçı, L.
V'an Beethoven'ın Op. 61 re majör
konçertosuna. içtenlik dolu v e din-
lemeye doyum olmayan değişik
bir yorum getirdi Seslendirmede
gördüğümüz bazı aksamalar, söz
gelimi birinci bölümde temayı baş-
latan kısa kadansta ortaya çıkan
birkaç pis ses, temada, bir sekiz-
lik ve iki on altılıktan oluşan figü-
rün üçleme gibi çalınması, üçün-
cü bölümün hızh pasajlanndaki
havalı sesler, duygusallığın ya da
coşkunun sonucuydu. Sanatçının
sıcak tonu, cümlelendirmedeki
doğru yaklaşımı ve yaptığı güzel
müzik, Beethoven'ın insafsızca
uzun yazdığı konçertonun rüzgâr
gibi geçmesini sağladı; keyifle din-
ledik.
Strugala'nın sunduğu ilk yapıt
Weber"in Oberon operası uvertü-
rüydü; allegro kesimdeki baş dön-
dürücü hız herkesi heyecanlandır-
dı. Şu var ki dinletiden birkaç da-
kika önce komşu binada bulunan
düğün salonlarından gelen ve ha-
valandırmadan girerek salona ya-
yılan kebap kokulan, sanatın ve
kültürün yüzüne indirilmiş sert bir
şamar gibiydi. Utanç duyduk; son
derece üzüldük.
tkinci yanda, P.l.Çaykovski'nin
Op. 64 mi mınör 5. senfonisi ça-
lındı. Strugala burada ustalıgının
doruğundaydı. Işıltıh renklerle do-
lu lirik şıirin müziğe yansıması,
arada bir ortaya konan buruk se-
vinç duygusu, Rus folklorunun
canlı ezgileri ve uzun hazırlıktan
sonra gelerek ruhlan saran son ut-
ku, salonda bulunanlan besteciy-
le bütünleştirdi; kaygılarla tasalar
bir an için unutuldu. Böylece or-
kestramız. başanlannabiryenisi da-
ha katmış oldu. Bu arada, ikinci bö-
lümdeki ünlü korno soloyu çalan
sanatçı Mustafa Tüncay'ı candan
kutlanm. Dostumuz Strugala'nın
sonraki dinletilerini sabırsızlıkla
beklediğimizi de vurgulamak is-
terim.
Polar Müzik ÖdüHiSteve
VVonder'm
• STOCKHOLM
(Cumhuriyet) - Müzik
dünyasının Nobel
ödülü olarak kabul
edilen Polar Müzik
Ödülü (The Polar
Music Prize) buyıl
Steve Wonder'a
verildi. 49 yaşındaki
Wonder, üç binden
fazla besteyle popüler
müziğe yaptığı
katkıdan dolayı odüle
değer bulundu. Ödül
töreni 31 Mayıs'ta
Stockholm'deki Benvalld Konser Salonu'nda
yapılacak ve Wonder ödülünü Isveç krahnın elinden
alacak. Kral Carl Gustav'ın en sevdiği sanatçı olan
Steve Wonder. kralın 50. dogum günü kutlamalan
için Los Angeles'tan özel olarak gelerek sürpriz
yapmıştı. 1992 yılında ünlü müzik topluluğu
ABBA'nın yaratıcısı Stikkan Andersson'ın 40
mılvon kron (5 milyon dolar) hibe ederek
oluşturduğu Polar Müzik Ödülü. uluslararası bir
jünnin değerlendirmesi sonucunda lsveç Kraliyet
Müzik Okulu tarafından venliyor. Ödülün tutan
gizli turuluyor. Bundaki amaç, ödülün değerinin
parayla ölçülmesini önlemek. Ancak miktann 1
milyon krona (yaklaşık 42 milyar lira) yakjn olduğu
tahmin ediliyor. 7 vıldır verilmekte olan Polar
Müzik Ödülü'nü 1992'de Paul McCarrney, 1993'te
Witold Lutoslawski ve Dizzy Gillespie, 1994'te
Nıkolaus Harnoncourt ve Quıncy Jones, 1995'te
Mstillav Rostropovitj ve Elton John, 1996'da Pierre
Boulez ve Joni Mitchell, 1997'de Eric Ericson ve
Bruce Springsteen, 1998'de ise Rayi Shankarve Ray
Charles almıştı.
'Günümüz TÜPkiyesi'nde Kltap'
tartışılıyop
• Kültür Servisi - Yıldız Teknik Oniversitesi'nde
bugün 14.00-16.00 saatleri arasında 'Günümüz
Türkiyesi'nde Kitap' başlıklı bir panel düzenleniyor.
Hikmet Altınkaynak'ın yöneteceği panele Hakkı
Devrim. Prof. Dr. Tahsin Yücel, Doğan Hızlan,
Deniz Kavukçuoğlu, Güven Turan ve Aslı Erdoğan
konuşmacı olarak katılacaklar. Konu; okur, yazar ve
yayıncı açısmdan ele alınarak son günlerde çok
tartışılan 'çok satan kitaplar'ın tirajlan ve toplumun
gösterdiğı tepkı üzerinde durulacak.
Bronza yansıyan yalmzhk, hüzün
ve isyan
• Kültür Servisi -
Seramik sanatçısı
Müfıde Çahk,
heykel sergisİyle
buluşuyor
sanatseverlerle.
'Müfıde Çalık'ın
Kadınlan' başlıklı
sergi
Gümüşsuyu'ndaki
ÜDera Galensi'nde
6 Mart'â kadar
görülebilecek.
Heykel sanatıyla
ilgili ürünler
\ ermeye uzun yıllar
once eşi heykeltıra§
Şadi Çalık'ın atölyesinde başlayan Müfıde Çahk,
daha sonralan Marmara Üniversitesi'nin Seramik
Bölümü'nde Hakkı Izzet'le seramik üzerine
çalışmalar yaptı. Bir dönem Avrupa'da kalarak
heykel sanatıyla ilgilenen sanatçı, şu anda
çalışmalannı kendi atölyesinde heykel üzerinde
yoğunlaşarak sürdürüyor. Bu sergisinde malzeme
olarak bronzu kullanan Çahk; yalnızlık, hüzün ve
isyan duygulannı kadın bedenınden yansıtıyor
izleyıciye. Heykellerinin kökenmde 'insan
sevgisinin duyarlı direnişi'nin yattığını düşünüyor
sanatçı. Çalık, yapıtlannı vurgulayan en önemli
özelliğın yalınlık ve içtenlik olduğunu söylüyor. •
(249 92 02)
Alman Kültür Merkezî yeni
binasına taşındı
• Kültür Servisi - Asıl ısmı lstanbul Goethe
Enstitüsü olan Alman Kültür Merkezi. 20 yılı aşkın
bir süredir çalışmalannı sürdürdüğü Odakule'deki
bürosundan aynlıp yine aynı bölgede bulunan bir
başka binaya taşındı. Merkezin yeni binası, Istiklal
Caddesi'nde Galatasaray Lisesi'nin yanında
bulunan Cumhuriyet Anm'ndan Tophane'ye inen
yolun sağ kolunda yer alıyor. lstanbul Erkek
Liseliler Eğitim Vakfı ve Avusturya Liseliler
Vakfı'nın mülkiyetinde bulunan binanın ait katı
Goethe Enstitüsü'ne tahsis edildi. Binada enstitünün
idan ışlerinin yürütüldüğü bürolann yanı sıra birkaç
sınıf. etkinlıkler ıçm çok amaçlı bir salon,
kütüphane ve bilgi merkezi de yer alıyor. Kütüphane
ve bilgı merkezi mart ayından itibaren hizmete
girecek. Enstitü. bugüne kadar yalnızca hafta içinde
düzenlediği Almanca kurslannı hafta sonunda da
verecek. (249 20 09)
BUGÜN
• tDOB, saat 20.00'de AKM'de P. Mascagni'nin
'Cavallerie Rusticana" ve C. OrffTun 'Carmina
Burana' adlı yapıtlannı sahneleyecek. (251 10 23)
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZt'nde John
Cage'in yönettiği 'Cunningham' adlı belgesel 12.30
ve 17.30 saatlerinde video'dan gösterilecek.
(292 06 55)
• AKSANAT'ta 12.30 ve 18.00 saatlerinde
Nkholas Hytner'in yönettiği 'The Crucible' adlı
film lngilizce orijinaliyle lazer-disk'ten
gösterilecek. (252 35 00) .-
• CRR'de Osmanlı devletinin 700. kuruluş
yıldönümü kutlamalan kapsamında saat 20.00'de
Mehterane-i Eyüp Sultan topluluğunun 'Kml
Elmaya.- Kıal tlmay^...' başlıklı gösterisi yer alıyor.
(231 54 98)
• NÂZIM KÜLTÜREVt nde Emir Kusturica'nın
yönettiği 'Arizona Rüyası' adlı film saat 19.00'da
îzlenebilir (414 51 50)
• TAR1K Z.\FER TUNAYA KÜLTÜR
MERKEZİ'nde saat 19.00'da 'Muzaffer Özdemir ve
Grubu'nun konseri izlenebilir. (293 12 70)
• TMMOB'nin düzenlediği 'Kentve Yaşam
Etkinlikleri' cerçevesınde saat 19.00'da Kadıköy
Beledıyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nin toplantı
salonunda Cengiz Bektaş'ın katıldığı 'Yeni
Uygulamalar' başlıklı söyleşi yer alıyor. (349 25 49)
• BtLGt ÜNtVERStTESÎ'nde LeosCarax'ın
yönettiği 'Les Amants Du Pont-NeuF adlı film saat
19.00'da izlenebilir. (216 00 00)