15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA HABERLER Diyarbakır çetesi davasında Yüzbaşı Coşkun Bayar üst rütbeli komutanlan suçladı 'Jandarma rüşvet aldı'ENVERSEVİŞ DİYARBAK1R - "Diyarbakır çete- s"davasından tutuklu yargılanan Diyar- bakır Jl Jandarma Alay Komutanlığı Uyuşturucu ve Silah Kaçakçıhği Şube Müdürii Yüzbaşı Coşkun Bayar. Diyar- bakır'da görevli bazı üst rütbeli komu- tanlara ağır suçlamalarda bulundu Ba- yar. yöredeki zengın işadamlannın adla- nnın ŞemdinSaküYın ifadelennde geçi- yormuş gibi göstenlerek gözaltına alın- dığını \ e 30-40 bin mark karşılığında ser- best birakıldığm öne sürdü. Olayı açığa çıkarmak için görevlendinidiğıni ancak bir komplo sonucu cezaevıne konuJdu- ğun anlatan Bayar. "Ben eğer bu olayda tutuklanmamış olsavdım, bu çete mahke- me huzurundaydı. Aynca emniyetin de bazı olaylarda parmağı vardır" dedi. Dıyarbakır'da Fetfai İpek adlı vatanda- şı kaçırarak öldürdükJeri ve esrar kaçak- çılığı yaptıklan iddiasıyla 2 astsubay, 2 uzman çavıış \e birjandarma muhbiriy- ie biriikte 1 No'lu DGM'de tutuklu ola- rak yargılanan yüzbaşı Coşkun Bayar, geçen günlerde yapılan son duruşmasın- da. "tezgâhı anlâtacağuu" gerekçe göste- rerek saionun boşaltılmasını istemişti. Ifadelen Diyarbakır 1 No"lu Devlet Gü- venlik Mahkemesı tutanaklannda yer alan Jandarma Yüzbaşısı Coşkun Bayar, "jandarma içinde bir çete"nin varlığın- dan sözederek şu iddialarda bulundu. ~ParmaksızZeki (Şemdin Sakık) yaka- landığuıda, sorgusunda tespit edilniis gi- bi,>öredeki bazı zengin kûnseter ifadesin- de adı geçiyormuş gibi gösterilerek bu şa- hıslar gözaltına alınmış ve daha sonra30- 40 bin mark karşılığında herhangi biriş- lem yapılmadan serbest bırakılmışlardır. Bu konuda Genel Komutanlıkça görev- lendiriJnıişrJm. Araşnrma aşamasınday- dım... Henüz soruşturma tamamlanma- mıştL Ancak bunu yapanlann tsimlerin- nin yazrimasını istemiyoruın. Ben bu işi yapan kişilerûı isimlerinin gizli kalması- nı istryorum. Ben bu isûnleri telafluz et- tim ama yazümasını istemiyonım. Ben eğer bu olayda tutuklanmamış olsaydun, buçete mahkeme huzurunda>dı veyaka- lanmış olacakn. A\ nca emnhetin de ba- zı ola> larda parmağı \ardır..." Bayar, mahkemede lehine tanıkhk et- mek ısteyen ve avukatı aracılığıyla duruş- maya çağınlan Kemal Türk adlı jandar- ma muhbirinin öldürüldüğüne de dikkat çekerek ."Ben içerde olduğura sürece bu gibiinsanlaröldürülmeyedevam edecek" dedi. Yüzbaşı Bayar' ın ifadesinde Şemdin Sakık'ın sorgulamasına katılan bazı su- baylar ile bu subaylann para aldığı öne sürülen Güneydoğulu zengin işadamlan- nın adlannı verdiğı ancak işadamlannın can güvenlıkleri nedenıyle isimlerin tu- tanaldara geçmedıği öğrenildi. Öte yandan, son yapılan duruşmada yüzbaşı Bayar aleyhine verdiği ifadeleri geri alan ve Itirafçılık Yasası'ndan fayda- lanmak için yanlış ve yalan ifade \erdi- ğini belırten tutuklu jandarma muhbiri AJi Yıküz ise Fethi Ipek'in kaçınlarak öl- dürülmesı olayını üstlendi. Yıldız olayın açığa çıkartılması istemiyle şu ifadeleri verdi: "Gözalündayken bu olayın açığa çı- karnlmasu büdUderimi anlanp anlatma- mam hakkında çok şev düşündüm. So- nunda Dharbakır İl Jandarma Alay Ko- mutanı">lagörüsmek istediğinıi veondan sonra açıklamaiarda bulunabileceğimi söyledim. Jandarma Alay Komutanı'via gözalünda} ken yapöğım görüşme sıra- stnda kendisi bana," Bu pıs işleri kim yap- tıysa bana hepsini anlat. Yasadışı işlere kim bulaşmışsa hiçbirini affetmem. Ken- di öz babam bile olsa ve yasadışı bir su- ça kanşmışsa mutlaka mahkemelerde yargılanacaktir' dedi. Bu konuşmadan sonra açıklamaiarda bulundum." Süleymancılara Başbakanlık'tan Ihık • ANKARA (ANKA) - Başbakanlık'ın Internet'teki vveb sitesının ülkücüler tarafından "'kmlmasından" sonra bu kez de Başbakanlık vveb sitesmden "Süleymancılar"ın vveb sitesıne lınk verildiği ortaya çıktı. Edinılen bılgiye göre, "ww. basbakanhk.gov.tr" adresindeki Başbakanlık vveb sıtesinde diğer sitelere bağlantılann yer aldığı "lnternet Bağlantılan" bölümünde Türkiye'deki tnternet servislerinin bulunduğu bir sayfa yer alıyor. Burada ise yeni servislerin sayildığı sayfada "Süleyman Hilmi Tunahan VVebi" başlığı altında Tunahan'ın taraftarlannca oluşturulmuş siteye ulaşılıyor. Bergamalı çevre ödülüne aday • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TMMOB Mimarlar Odası Yönetim Kurulu. Bırleşmış Mılletler ÇevTe Programı (UNEP) tarafından verilen "Sasakavva Çevre Ödülü"ne 1999 yılı ödül ada> ı olarak Bergama köylülerinin gösterilmesıni TMMOB'ye ve Çevre Bakanlığı'na önenne karan aldı. TMMOB Mımarlar Odası'ndan yapılan açıklamaya göre UNEP'in "Sasakavva ÇevTe Ödülü". çevre yönetımi veya korunması konusunda dikkate değer katkılan olan kişilere verilıyor. Bu katkının "uluslararası veya bölgesel önemde" olması ilkesi benimsenen ödül kurallanna göre üye ülkeler bırden fazla kişıyi de aday gösterebilıyor. Seçim itirazına usul' reddi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danışta>, yurtdışında yaşayan yurttaşlann 18 Nisan'da yapılacak seçimlerde oy kullanamamaları nedenıyle seçimlerin iptal edilmesinı isteyen dava dilekçelerinı. usule uygun olmadığı gerekçesiyle iade etti. Başvurulan. dava dılekçesinden çok şikâyetlerin dıle getirildiğı bir dilekçe olarak kabul eden Danıştay Başkanlığı'nın ilgililere gönderdiği iade yazısında. "Dilekçeniz hakkında başkanlıgımızca yapılacak herhangi bir ışlem bulunmamaktadır" denıldı. Birdal'ın yargrianması • DtYARBAKIR (Cumhurhet Bürosu) - "Dernek yoluyla bölücü örgüt propagandası" yaptıklan ıddia edılen Insan Haklan Derneği(İHD) Genel Başkanı Akın Bırdal ile dernek yöneticılerınin yargılanmasına Diyarbakır DGM'de başlandı.' Diyarbakır 2 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü oturumuna katılan tutuksuz sanık Akın Birdal. sorgusunda. daha önce talimatla alınan ifadesini yineledığini belirtti. Seçim genelgesi • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Bağımsız Ulaştırma Bakanı Hasan Basn Aktan, bir genelge yayımlayarak 18 Nısan'da yapılacak yerel ve genel seçimlerde ilgili kurumlann tarafsız davranması talımatını verdi. Aktan, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinin düzenli, hızlı. yürürlüktekı yasa ve yönetmeliklere titizlikle uyularak yerine getirilmesini istedi. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi öğrencisi Ali Kayahan'ı anma toplantısı 26 ydlık gözaltmda kayıp HATtCETLHSCER 7 Mayıs 1974 tarihli Cumhun- yet gazetesinde "Kayıp Aranıyor" başhklı fotoğraflı bir ilan yayım- lanır. Gönen Üzümlü Köyü'nden Osman Kayahan 1947 doğumlu oğlu AliKa>ahan'ın6Şubat 1973 tanhinden ben kayıp oldufunu be- lirterek tanıyanlann veya akıbe- tinden haberi olanlann kendısıne biidırmelerini ister. 26 yıldır kendisinden haberalı- namayan Ali Kayahan, son yıllar- da sık sık tartışılan ve "Cumarte- si Anneteri" eylemlerine konu olan "gözaltında kayıp w lann ilklerin- den. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi öğrencisi olan ve 26 yaşında kaybolan Ali Kayahan için Türk Mühendis ve MımarOdalan Birliği (TMMOB) üyesi ve dava arkadaşlan tarafın- dan bir anma toplantısı düzenlen- dı. Kayboluşunun 25. yıldönümü olan 8 Şubat'ta düzenlenen top- lantıda anlatılan Kayahan'ın öy- küsü şöyle: 6 Şubat 1973 günü sa- at 15.00'te Topkapı-Aksaray yö- nünde Haseki durağında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Sıyasi Şube polislerince gözaltına alınır. Görgü tanıklannın ıfadesine gö- re "kavuniçi Murat 124 marka bir otomobil ile o dönemde Gajrette- pe'de bulunan Emniyet Müdürlü- ğüne" götürülür. Aynı dönemde Sıyasi Şube'de bulunanlar kendi- sini son olarak 7 Şubat 1973 günü 1. Şube hücrelerinde gördüklerüıi söylerler. Arkadaşlan ölüm tarihi- nin kesın olmamakla bırlikte 8 Şu- bat 1973 olduğunu düşünüyorlar. "Haziran Hareketi" davası süre- since arkadaşlan sıkıyönetim mahkemelerine dılekçeler vererek •'iddiaııanıe''de Metin olarak adı geçen kişiyi kontrgerillada işken- celı sorguları su"asında gördükle- rini bildirdiler. Rasih Nuri tleri (sol başta) kitabında Ali Kayahan'ın 'kayboluş olayını' yazdı. Kayıp Aranıyor Yan tarafta fotojrafı bu- lunan l'MT doğumlu Drv let Mırnarl.i Mührndi«İ!k Akadcmifi o{ nncitrrindtn ALİ KAYAHAN 6 Şubal 1173 tarıhınden b«- ri kayıptır. KendlMni tanı- yan ve bılfnlerln vey» akı- b«tinden haberi olanlann ı ?i>£)daki adrese veya Gö- ncn'de 373 numaralı telefo- na bilrtirmclermi en içten sayjılarımla rica ederim. Babam: Osman Kaıahan fıümlii K»»ü GONEN A>TII şahsın 7 Mayıs 1974 tan- hinde Cumhuriyet gazetesinde ya- yımlanan fotoğraflı kayıp ilanın- dan u Ali Ka>ahan r olduğunu an- ladıklannı ve akıbetinin ne oldu- ğunun açıklanmasını istediler. 9 Mayıs 1974'te Cumhunyet gaze- tesinde yayımlanan "Haziran Ha- reketi" davası sırasında arkadaş- lannın verdikleri dilekçeden söz ediliyor. İstanbul Devlet Mühen- dislik ve Mimarlık Akademisi öğ- rencileri de 8 Mayıs 1974'te döne- mın başbakanı BİUent Ecevit lçiş- leri Bakanı Oğuzhan Asiltürk. Adalet Bakanı Şevket Kazan ve Balıkesirmillervekillerineçektık- len telgraflarda şöyle diyorlar: "1 Ma>T$ 1974 tarihli Cumhuri- yet'te akademimiz öğrencilerinden .\li Kayahan'ın 6 Şubat 1973 tari- hinden itibaren kaybolduğuna da- ir ilanı okuduk. Arkadaşımızın si- yasipoliste,işkeoccsırasuıda öldü- rüldüğüne dair söv lentiler voğun- laşmışur. Babasından öğrendiği- mize göre ortadan ka> bolmasın- dan dört gün önce 2 Şubat 1973'te köylerindeki evlerinde arandığın- da bulunamamış. Güvenlik ku\- vetlerince vapılan bu aramadan sonra son olarak İstanbul'da 6 Şu- bat 1973 tarihinde görülmüş \e bu günden >ana izine rastlanmanuş- ür. Arkadaşımız çevremizde hal- kın davasını savunmakla tanımr. ücvrimci bir öğrenci olarak bili- nirdi. Bu viizden hapse girip çik- mıştı. Bövle bir durum arkadaşı- mızın siyasi bir cinavete kurban gittiği konusundaki soylentilere kuvvet kazandırmaktadır. Gerçe- ğin anlaşdabilmesi için ilgi ve >ar- dımlannızı beklivoruz." Mcak 11 Haziran 1974 tarihli Istanbul Merkez Komutanlıgı'nın 1. Ordu Komutanlığı'na yazısuıda Ali Karahan isimli bir şahsın gö- zaltına alındığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı belutiliyordu. İstan- bul Emniyet Müdürlüğü'nün 15 Haziran 1974 tarihıyle 1. Ordu Komutanlığı'na gönderdiği yazıda da Ali Kayahan isunlı bir şahsın gözaltına alınmadığı ifade edili- vordu. Rasih Nuri Deri. Anadolu Yayınlan'ndan çıkan ve ilk baskj- sı Kasım 1976'da yapılan "Mihri BelL* olayı (II) Marksist Leninst Haziran Hareketi'' isimli kitabın- da Ali Kayahan'ın kaybolması olayını anlatmıştı. Ileri. Ali Kaya- han'ın kayboluşunun 25. yılı nede- ni) le düzenlenen toplantıda yaptı- ğı konuşmada, kendisinin 2 gün sonra gözalrma alındığını ve biray süreyle nerede olduğunun kav ıtla- nnın oimadığmı ve kontrgeriİla ta- rafından sorgulandığını söyledi. Ilen "Keşke bundan sonra kavıp- lar durdurulabüse. İlk faili meçhul daha doğrusu faili belli, apaçık or- tada. Ne vazık ki bugüne dek de- vam eden çeteieşme durdurulama- dı"dedi. TMMOB 2. Başkanı Ce- lalBeşiktepe,AlıKayahan°ınkay- bedilmesinın zincirin ilk halkası olduğunu belirtti. Olayın yeniden gündeme getirilmesi için bir ko- misyon kurulmasının kararlaştınl- dığı toplantıdan çıkan sonuç şöy- le ifade edildi: "Bu gözalbnda ilk kavip olarak Türkhe'nin i^kence tanhinegeçen.Ali Ka> ahancinaye- tinin sorumluları açığa çıkaniabil- se^di sonraki vıllarda yoğunlaşan 'gözaltında kayıplar' yaşanmaz- Savcı' Sanık Yasalar' kitabmm peşinde NECATİAYGEV tZMİR - lzmir DGM Savcılığı "Sa- nık Yasalar*1 kitabının yazan Avukat Kemal Kıriangıç hakkında takipsizlik karan venrken lzmir Basm Savcısı da- va açtı. Avukat Kıriangıç. kitabında sa- dece yasalardaki bazı maddelerin insan haklanna aykın olduğuvla ilgili eleştiri yaptığını belirterek "Savcılar düşünce- nin degil.çeteleriru mafvanın peşine düş- seler daha iyi olurr dedi. tzmir Barosu avukatlanndan Kırlan- gıç'ın "Sanık Yasalar" adlı kitabını da- ha önce ınceleyen lzmir DGM Savcısı Fevzi Tetik. sonuçta karannı şöyle açık- lamıştı: "Kitap ûıcelendiğinde, sanık belli bir mezhep. ırk. din. sınıf. farklılığı gözeterek. halkı kin ve düşmanhğa tah- rik etfiğine dair ifade *e dejimlere rast- lanmamış. genel anlamla yasalann ye- tersiziiğini ortayakoymuş. belli birdin ve nıezhebi vc ırkı öviicü \e verici södere rastlanmamıştır. Bu nedenle kitaptaki metnin bu yönü ile suç oluşturma>acağı kanaati ile sanık hakkında kamu adına tahkikata mahal olmadığına CMUK 164. maddesi gereğince karar veriktL" lzmir Basın Savcısı Nihat Ogan ise olayın peşini bırakmayarak önce kitabın toplatılma karan alınması için lzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme savcının bu ıstemini reddet- tı. Ogan bu kez Kırlangıç'ın kitabında kanunlan aşağıladığı savıyla TCY'nin 159'3. maddesine muhalefet ettiği ge- rekçesiyle lzmir 2. Asliye Ceza Mahke- mesi'ne dava açtı. lzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi yargıcı. kitapta suç unsuru bulunup bulunmadığının saptanabilme- si için bilirkışı olarak Dokuz Eylül Üni- versitesi Hukuk Fakültesi öğretim üye- sı Prof. Dr. Bahri Öztürk'ü tayin etti. İpekçi suikastına kanştığı iddiasıyla yargılanan Çelik duruşmaya katılmadı 6 Devlet gerçeği saldıyor 9 Istanbul HaberServisi- Mi1- liyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazan Ab- di İpekçi'ye düzenlenen su- ikasta kanştığı iddiasıyla hak- landa dava açılan ülkücü Oral Çelik'in yargılanmasma dün devam edildi. İstanbul 4. Ağır Ceza Mah- kemesi'ndeki duruşmaya sa- nık Oral Çelik gelmezken İpekçi ailesinin avukatlan Turgut Kazan ile Uğur Yeti- moğJu katıldı. Duruşmayı Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti (T- GC) Başkanı NailGüreli iJe T- GC Genel Sekreteri Turgay Olcayru da izledi. Mahkeme başkanı. Yalçın Ozbey'le görüşen 2 MİT gö- revlisiyle ilgili MlT Müsteşar- lığı'na yazılan yazıya yanıt geldığini belirtti. Yanıtta, söz konusu göreviilerin adlanrun ve adreslerinin "ne amaçla" istendiğinin bildirilmemesi gerekçe gösterilerek açıklan- madığını kaydeden mahkeme başkanı. görüşmeye aıt ses bantlannın ise MlT Müsteşar- lığı'nca muhafazasına gerek kalmayan evrakın imhası yö- nündeki yönetmelik uyannca yok edildiğinin bildırildiğini ifade etti. Mahkeme başkanı, Yalçın Özbay'la Almanya'da görüşen emniyet irtibat görev- lisi Nail Aydın'ın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce alınan ifadesinin mahkemeye gönderildiğini tutanaklara ge- çirdi. Talimat yazısı üzerine 13 O- cak'ta ifadesi alınan Nail Ay- dın, Almanya'da görevli oldu- İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıkOralÇelik gelmezken İpekçi ailesinin avukatlan Turgut Kazan ile Uğur Yetimoğlu katıldı. Duruşmayı TGC Başkanı Nail Güreli ile TGC Genel Sekreteri Turgay Olcaytu da izledi. (Fotoğaf: BERTAN AĞANOĞLU) ğu 1995 yılında başkonsolos- luk kanalıyla gelen bir emirde. Türkiye'den gelen 2 görevliyi. Özbay'la görüştürmesinin is- tendiğıni ifade etti. Aydın, gö- revhlen 3.4.6 ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde Alman polisinin belırlediği bir restoranda gö- rüştürdüğünü söyledi. Görüş- melere katılmadığmı söyleyen Aydm. "Görüşme konusunda görevlendirilince, Ankara ile temasa geçip yapılacak görüş- menin konusu hakkında bana ön bilgi ve doküman veriüne- sini istedim. Cevaben, 'Anka- ra'dan gelen ekip, bu işte ge- rekli bilgi vedokümana sahip- tir" denildi. Ben Frankfiırt Başkonsolosluğu'nda narkotik büro görev lisiydim. Bu neden- le Yalçın Özbay'ın uyuşturucu kaçakçılığı vaptığı konusunda- ki iki klasörü .Alman polisin- den temin ettim. Bunlan An- kara'va göndermiştün, ancak görüşme bu konuda yapıima- dı" dedi. Duruşmada daha sonra söz alan avukat Turgut Kazan. em- niyet ve MtT'in soruşturmayı kilitlemek istediğini savuna- rak devletin mahkeme ve sav- cılıktan gerçeği sakladığını kaydetti. 2 MfT görevlisi ile ilgili ola- rak MlT Müsteşarlığf na ye- niden yazı yazılmasma karar v eren mahkeme heyeti duruş- mayı erteledi. Duruşmanın ardından gaze- tecilere bir açıklama yapan Nail Güreli, suikastta payı olanlann günümüzde hâlâ egemen olduğunu kaydetti. Birtakım güçlerin belge ve ka- nıtlan yargıdan sakladığını söyleyen Güreli, "Yargınınça- lışmasını engellemeye çalışı- yoıiar. Çünkü tpekçi suikastı ayduılanırsa son 20 vılda işie- nen pek çok faili meçhul cina- yet çorap söküğü gibi gün or- tasuıa çıkabilecek" dedi. GLOBALPOLİTİKÜLTLTI ERGİN YILDIZOGLU 'Dostlap Alışverişte Göpsün' Dünyanın en küçük, genç ve hatta yapay devletle- rinin birinin despotu öldü. Başta dörtABD devlet baş- kanı olmak üzere tüm ülkelerin liderleri cenazesine doluştular. Yeltsin bile hasta yatağından (kimilerine göre ölüm döşeğinden) kalkarak altı saatligine olsun bu kalabalığa katıldı. Uydu kanallar tüm dünyaya bu cenaze törenini gün boyunca naklen verdiler. Merasimi aktaran gazeteciler, ortadaki abartılı du- rumu açıklamakta oldukça zorluk çekiyoriardı. Sık sık kralın ne kadar büyük bir siyasetçi olduğu, orta- da şu anda ölüm döşeğinde olan VVye River anlaş- masından başka pek bir kanıt olmasa da, anlatıldı. Kral Hüseyin ın soğuk savaş sırasında, bölge lider- lerinden farklı olarak komünizmin cazibesine kapıl- mamış olması bile, sanki bir kral için böyle bir seçe- nek olabilirmış gibi, bilgece vurgulandı. Merasimin boş laflar kargaşası olduğunu ise sanınm, en iyi, Na- tenyahu'nun "Hüseyin'in ölümübanşsürecindeye- ni bir dönem başlatıyor" gıbisinden, en iyi niyetle 'mürailik' olarak yorumlanacak sözleri ortaya koydu. Bir bu kadar devlet adamının, böyle görkemli, a- ma ıçerikten yoksun bir şekilde bir araya toplanma- sının, başta CNN olmak üzere uydu kanallann çıkar- dığı gürültünün, yüz yıl kapanırken, aynca sembolik bir anlamı olup olmadığının uzun uzadıya tartışılma- sı, çözümlenmesi gerektığini düşünüyorurn. Devlet başkanlannı olmasa bile, dünyayı ekonomik ve siyasi, hatta ıdeolojik düzlemlerde fiilen yöneten- leri bir araya toplayan Davos zırvesı sanınm bir baş- langıç noktası oluşturacak kimi ipuçlarını bize suna- bilir. Dünyayı yönetenler, 'Son 50 yılın en büyük kri- zi' olarak tariflenen bir dönemin ortasında, Davos'ta bir araya geldiler. Her kafadan bir ses çıktı. Dünya ekonomisi hırçın ve hantası çıkanlmamış sulardan geçıyordu, ama dünyanın liderliğini üstlendiğini ileri süren ABD'den, 'haritaya gerek yok, alışırsınız'dan daha anlamlı bir öneri gelmedi. ABD dışında hemen herkes, kaptanlığı üstlenmiş IMF'nin artık bunadığı- nı, bir süredir ne yaptığını bilmediğini düşünüyordu, ama yıne de Brezılya ve tüm Latin Amerika'nın kade- rinin IMF'nin elıne terk edilmesi önlenemedi. Dünyanın 2/3'ü resesyonda. Malı piyasalara ege- men çok az sayıda şırket. artık tümden denetimden çıkmış bir şekilde, züccaciye dükkânına girmiş boğa gibi ortalığı kınp döküyor. ABD borsası takıldığı yer- de bir sağa bir sola sallanıyor, tüm küresel ekonomi yıkıldığı zaman altında kalma korkusuyla titriyor. Her gün bir yeni şirket evlenmesi, on binlerce insanı so- kağa atarak yeni bir 'feodal imparatoriuk', bir cana- var yaratıyor. Ama kimileri hâlâ serbest piyasa eko- nomisinin faziletlenni öve öve bitiremiyorlar. Daha yakından bakınca, bugüne kadar Asya krizi- ni atlatmış gibi gözüken Çin'in, biriken ekonomik ve siyasi sorunlannın altında ezildiği, çökmek üzere ol- duğu görülüyor. Asya'da ekonomik depresyon ve si- yasi istikrarsızlıklar yaşamlan yakıp yıkmaya devam ediyor. Bölgesel savaşlann cehenneme çevirdiği Af- rika açlık ve hastalıktan kınlryor. Latin Arnerika hızla genel bir resesyona yuvarlanıyor ya da itiliyor. Orta- doğu banş sürecinin ölmüş olmasının yanı sıra, pet- rol gelirleri hızla gerileyen körfez ülkelerinin yönetim- lerinin kumdan kaleleri, yükselmeye başlayan muha- lefet dalgasrnın etkisiyle yavaş yavaş, ama geri dö- nülmez btrşökilde eriyoriar. Yukarıda yeni bir petrcrf bölgesi, Türkicumhunyetler, potansiyel kargaşalann, emperyalist çatışmalann kaynağı olmak üzere fokur fokur kaynıyor. Balkanlar çoktan yangın yerine dön- dü. Gezegenin iklimi hızla bozuluyor, doğal afetlergi- derek sıklaşıyor... Tekrar, bu manzaraya uzaktan baktığımızda, ABD- NAFTA ile Avrupa'nın artık birer blok olarak davran- maya başladığını, Japonya'nın kendi etrafında bir blok oluşturmak için çabaladığını görüyoruz. Bu üç ayaklı bloğun ilişkilerinin gelecekte (geçmişte oldu- ğu gibi) bir savaşa yol açmadan nasıl düzenlenece- ği konusundaysa kimsenin bir fikri yok. Tüm bunlar olurken. dünyayı yönetenlerin, daha doğrusu yönetemeyenlenn beceriksizlikleri gittikçe daha görünür bir hale geliyor. Derken Hüseyin ölü- yor. Dıkkatler Ortadoğu'ya yönelıyor. Bu cenazenin yarattığı ruh haliyle olsa gerek, ilk dikkati çekenler- den birinin bölge ülkelerindeki rejimterin, Israıl hariç, bireylerin iktidarına dayanması oluyor. Bu bıreylerin, Suriye ve Suudi Arabistan'da olduğu gibi doğal ya- şamlannın sonuna yaklaştığı, Arafat'ın sağlığının hız- la bozulduğu, Saddam'ın sağlığını bozmak için baş- ta ABD olmak üzere çok sayıda devletin büyük bir ça- ba harcadığı, ancak kim ölünce yerine kim ve nasıl geçecek sorulannın cevabının olmadığı da görülüyor. Yeltsin'in altı saatlik ziyareti bu gerçeği herkesin ka- fasına bir kez daha vuruyor. Hüseyin'in cenazesi, yönetemeyenlerin, bir ayağı çukurdakilerin, çoğu yerde sopa zoruyla ve benden sonra tufan anlayışla iktidarda kalmaya çalışanlann, toplanıp hep biriikte ne kadar önemli olduklannı ser- gilemelerı için iyi bir narsistik fırsat yarattı. ABD'nin, yeni kralın gözünü kamaştırmak, bölge ül- kelerine Ürdün'le ilişkısinin ne kadar güçlü olduğunu göstermek, Ürdün'e bölgede ne kadar gereksinimi ol- duğunu vurgulamak için, bu cenaze merasimini, özel- likle abarttığı da söylenebilir. Ama bu da bir başka hi- kâye. Nasıl gelişeceğini önümüzdeki dönemde bir- iikte izleyeceğiz. Metin Cöktepe davası Sanık polislere gözaltı soruşturması ANKARA (AA) - Es- ki İstanbul Emniyet Mü- dür Yardımcısı Deniz Gökçetin ile eski Asayiş Şube Müdürü Muzaffer Candan, gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülme- sinden sonra halen yar- gılanan bazı polisleri "haksız veregözaltma al- dıklan" gerekçesiyle yargılanacaklar. İstanbul İl Idare Kurulu'nun Gökçetin ve Candan'ın "yargılanmaları'' yö- nündeki karan, Gökçe- tin itiraz etmediği için, Candan da süre geçtik- ten sonra itiraz ettiği için kesinleşti. Danıştay. da- va dosyasını İstanbul Valıliği'ne gönderdi. Gazeteci Göktepe'nin öldürülmesinin ardın- dan, dönemin İstanbul Emnıyet Müdür Yardım- cısı Deniz Gökçetin. Asayiş Şube Müdür Yar~ dıncısı Muzaffer Can- dan ve Başkomiser Tu- ran Yılmaz hakkında, sanıklardan Fikret Ka- yacan ile şikâyette bulu- nan bazı polislerin "haksız yere gözaltına abndığı" gerekçesiyle soruşturma açıldı. Ayn- ca bu emniyet görevlile- riyle biriikte polıs me- muru Zübeyir Coşar hakkmda da sanıklardan Kayacan ile bazı polis- lere "kötü muamele" yaptıklan gerekçesiyle soruşturma açıldı. Istanbul İl Idare Ku- rulu, Gökçetin, Candan ve Yılmaz hakkında sa- nık Kayacan ile bazı "yakınıcı" polisle- ri"haksız yere gözaltına aldıkJan" gerekçesiyle "lüzumu muhakeme" karan verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle