15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmti\az Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenr Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordmatörü Hikmet Çetinkay* • Yazuşlen Müdüni Ibrahim Yıldız 9 Sorumlu Mudür. Fikret Ilkiz 9 Haber Merkezı Mudürü. Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı Ozlem Yüzak 9 Kultiir Handan Şenköken 9 Spor. Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sarai Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf. Erdoğan köseoğlu 9 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 9 Yurt Haberleri Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Selçuk (Bijkan). Orhıu) Erinç, Okt»> Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı. Ibrahim YıMız, Orhan BurMb, Mustafa Balbay. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Baibav Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel. 4195020 (7 hat), Faks 41950279İzmjrTemsılcıs>:SerdarKızık, H.ZiyaBlv. 1352 S.Z3Tel 4411220, Faks:4419117 9 Adana Temsılcisı: Çetin YSğenoglıı, InönüCd 119 S.No:l Kat: 1, Tel. 363 12 ll.Faks"363 12 15 Müesscse Müdüru Üstün \knwn • Koordmaîör Ahmet Konüsan # Muha- sebe Büknl Yener • Idare Hûseyin Gfirer • t$leme Öod*r Çettk • Bıİgı- lşlem. Nail Inıl • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çücr»Sat:) FadktKuza MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkaıu - Genel Mudür Gülbin Erduran • Koordınator Reha Işıtman 9 Genel MudûrYardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513 9580-51î846O-61,Faks.5B8463 \ a>ımla>an *t Bısan: t em Gun Haber Ajansı, Basııı ^e Yaymcılık A Ş TıAocağıCaJ ^ 4 Cagaloglu "ı4334 lst PK 246 lstanbul Tel (0212) 512 05 05 (20 hat) Faks \d 212» 513 85 95 10ŞUBAT1999 Imsak 5.31 Güneş: 6.59 Öğle: 12.25 tkindı: 15.11 Akşam: 17.38 Yatsı: 19.00 Osmanlı kutlamasına tuğralı logo • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Osmanlı De\ letı'nın kuruluşunun 700. \ı!dönumü nedenı\le düzenlenen logo yanşması sonuçlandı. Kültür Bakanlığı ve Tiirk Tarih Kurumu ıTTK.ltarafından düzenlenen \ anşrnada 600 eser arasırıdan Aydın Erkmen'in "tuğralı logosu" birıncı seçıldı Osmanlı De\ letı'nin 7 00 kuruluş >ı!dönümü etkinliklerinde bu logo kullanılacak Zeki Alasya taburcu oldu • İstanbul Haber Servisi - Mıdoındekı gaz %e bulantı şikâyetleri nedenıyle 3 gün önce Amenkan Hastanesf ne kaldırılan sanatçı Zekı Alasya dün akşam taburcu oldu. Alasya'ya yapılması gereken gastroskopının ise daha sonra hastaneye yatınlmadan yapılacağı bildınldi. Prostat sorununa çare • İSTANBLL(ANKA)- Prostat büyümesinin yarattığı sorunlara çözüm üreten Hytrın ısımli ılaç şubat ayınm sonuna doğru eczaneîerde satışa sunulacak Hytrin. prostat büyümesinin yarattığı sık idrara çıkma derdine son venyor Prostatbezının iyi huylu bır tümörii olan prostat büyümesi. 45 yaşın üzenndekı erkeklerin yüzde 50'sınde, 80 yaşın üzenndekı erkeklerin ise yüzde 80'ınde görülüyor. Kadın yazarlar sempozyumu • ANKARA(AiNKA)- Bılkent Ünıversıtesı Türk Edebıyatı Merkezi ile Türk Edebıyatı Bölümü, 'Türk Kadın Roman ve Öykü Yazarlan Sempozyumu' düzenleyecek. 8-10 Nisan tarihlerı arasında düzenlenecek sempozyumun açış konuşmasını bir süre önce ABD Ohıo Cniversıtesı tarafından doktora ıle ödüllendınlen ünlü yazar Adalet Agaoğlu yapacak. Sempozyuma Perıde Celal, Cahit L'çuk. Nezihe Meriç, A>şe Kulin, Nazlı Era>. Aslı Erdoğan, İnci Aral. Erendüz Atasü \e A>ia Kutlu'nun da aralarında bulunduğu 40 kadar kadın roman ve öykü yazannın katılması bekleni\or. Toplantıda iki panelın düzenleneceğı. vazarların. henüz yajımlanmayan yapıtlarından bölümler okuvarak izleyıcilerle paylaşacakları bildınldi. YıldızJar dinlenecek • VVASHINGTON (AA) - Amenkalı bılim adamlan, "küçük yeşil adamlar'dan gelebilecek herhangi bir simali yakalayabilmek için, 2004 yılina dek 500-1000 küçük radvoteleskoptan oluşacak dev bir gözlem ağı kurmayı tasarlıyorlar. Projeyi hazırlayanlann açıklamasma göre, Berkeley'deki California Cniversıtesı ile Dünyadışı Zeki Yaşamı Araştırma Enstitüsü(SETl) uzmanlannın öncülük edeceği proje, 25 milyon dolara mal olacak. California'daki Mount Lassen'de kurulacak teleskop ağı tamamlandığında, Samanyolu'nda yaklaşık bir milyon yıldız dinlemeye alınacak. AIDS'li kan davası • ŞAİNLIURFA(AA)- K.ızılay Kan Merkezi'nden verilen AIDS"li kanın sezaryenle doğum sırasında kullanılmasıyla 2 bireyi AIDS'e yakalanan Siverekli Işıkgöz ailesinin açtığı 110 milyar liralık tazminat davasına devam edildi. Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Işıkgöz ailesi ile davalı Kızılay ve Sağlık Bakanlığı vekillen katılmadı. Duruşmada, "Kusur oranının saptanması amacıyla bilirkişi olarak atanan Ankara Üniversitesi'ne gönderilen dosyanın incelemesinın tamamlanmadığı" bildirildi. Mahkeme hâkimi, dosyanın beklenmesi için duruşmayı erteledi. İçme suyunda radyasyon olduğu kesinleşti, yeni su kaynağı için çalışmalar sürüyor Sıncbrgı'da radyasyon alarmıSINDIRGI(AA)-Balıkesir'in 12bınnü- fuslu Smdırgı ilçesınin şebeke suyundakı radyasyon oranıru belirlemek amacıyla Tür- kiye Atom Enerjı Kurumu'na (TAEK.) gön- derilen su örneklen, analiz sonucunda rad- yasyonluçıktı. TAEK tarafindan Sındırgı Kaymakam- lıgı'na da gönderilen su ömek analiz rapo- runda, ılçeye su sağlayan Emendere kayna- ğmda alfa oranı 0.42, beta 0.29. Çaygören Barajfnda alfa 0.07, beta 0.07 ile Yaylacık suyunun bırleştigi su deposunda ortalama alfa oranı 0.19 olarak belirlendi. TAEK ra- porunun tahlil sonuç bölümünde "Merkez, Yenisu ve Emendere sulannda radyoaktrvi- te ve konsantrasyonlar. linıitin üzerinde bu- lunduğu için içme suyu olarak kullanılnıa- sı sakıncaudır" denildi. Sındırgı Kaymakamı trfan Balkanhoğlu ilçe içme suyu ıle ilgili olarak geçmışte ya- pılan değerlendırmelerin dogru çıküğını. • TAEK tarafından yapılan ölçümlerde, Sındırgı şebeke suyunun insan sağhğı açısmdan zararlı olduğu kesinleşti. Sındırgı Kaymakamı Irfan Balkanîıoğlu, ilçeye yeni su kaynaklan bulmak için 6 ayn noktada sondaj çahşması başlatıldığmı ve yöredeki 15 ayn su kaynağından alınan örneğin incelenmek üzere TAEK'e gönderildiğini söyledi. kaplıca havzasında yer alan Emendere kay- nağında radyasyon oranının yüksek çıktı- ğını, bu sudaki sorunun. alfa ışını ile ilgili olduğunu söyledi. Sudaki normal alfa de- ğerinin binde 0.037 olması gerekirken yüz- de 0.42 çıktığına, bu oranın da sağlık açı- smdan sakıncalı olduğuna dikkati çeken Balkanîıoğlu, TAEK'in 29 Ocak 1999 ta- rihli su analiz raporunda da şebeke suyu- nun içme suyu olarak kullanılmasının sa- kıncalı olduğunun. sadece kullamm suyu ola- rak değerlendirilebıleceğinin ıfade edildi- ğini bildirdi. Balkanîıoğlu, Balıkesir Valisi Alaaddin Yüksd'ın, ilçe su kaynaklanyla yakından ilgilendiğini, ildeki konuyla ilgili tüm ya- tınmcı kuruluşlaria toplantılar yaptığını an- lattı. Söz konusu girişimler sonucunda ll- ler Bankasfnca ilçeye yeni su kaynaklan bulmak. eskilerini devreden çıkartmak ama- cıyla 6 ayn noktada sondaj çahşması baş- latıldı. 'Vatandaş bilgüendirildi' Sındırgı merkez ve köylerdeki 15 ayn su kaynağından da örnekkrahnarakTAEK'e incelenmek üzere gönderildiğini belirten Kaymakam Balkanîıoğlu, bölgedeki tüm su kaynaklannda, kimyasal ve biyolojik yönden insan, hayvan ve bitki yaşamı uze- rine etkilerinin araştmldığını ifade etti. Balkanîıoğlu, TAEK'in son raporundan sonra halkın bilgilendirildiğini, ramazan ayında radyasyonla ilgili toplu yerlerde va- tandaşlara bilgiler verildiğini hatırlatarak şöylededi: "Radyasyon oraıu yüksek çıkan Emen- dere su kaynağından şebekeye su aktanmı en kısa zamanda kesilecek. Emendere, sa- dece kullanım amaçlı olarak değeriendiıi- lecek. Çünkfl Emendere sıcak suyu kapb- ca olarak uzun vıllardan beri kuUarulryor. Sadece içmesuyunda knttandmayacak. Su- dan kaynaklanan ckJdi herhangi bir sorun bugüne kadar ilçede yaşanmadı. Anomali benzeri doğumlar gerçekleşmedi. Ancak TAEK'in biHmsel raporunu ciddi biçimde değeriendirdik ve önerileri doğrultusunda yahşmalar başlatük. SmdırgTya en gec 2 ay içmdesağhkh içmesuyuveriecek. 6yeni kuyu açriacak." Bakanlığın zimmetli kitap* projesi özel yayınevlerlnl tedirgin ettl Yayınevlerinde tek kitap paniğiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Eğitım Bakanlığı'nın zimmetli kitap projesi, özel yayı- nevlerini huzursuz ettı. Bakanlı- ğın projenin aynntılannı açıkla- masını ısteyen özel yayınevleri. ge- lecek yıllara ilişkın yatınmlan- nın zarar göreceğı endışesını ta- şıyor. Bakanlığı soru yağmuruna tutan yayınevleri, proje hakkında bilgi istedı. Hazırlıklannı hızlandıran ba- kanlık ise Hacettepe ve Anadolu üniversitelen ile Kitapçılar Der- neği, Türk Yayıncılar Birliği, Ki- tapçı ve KırtasiyecilerOdasf nın görüşlerini istedi. Bakanlığın rüşvet iddialannı sona erdırmek ve en iyi kitabın okullarda okutulmasını sağlamak amacıyla hazırladığı "nmmetii kitap projesi" özel yayınevlerin- de tedırgınlık yarartı. Her branşta tek kitap ilkesi için en iyi kitabın yanşma ile seçile- rek zımmetlenmesini öngören pro- je, gelecek yıllara ılişkin yatınm- lanndan endişe duyan özel yayı- nevlerinde paniğe neden oldu. Ay- rıntılann açıklanmasını isteyen yayınevleri, "önfcrinigörmekis- tediklerini" belirttı. Bakanlık ta- rafından yayınevlerıne yapılan açıklamalarda ise projeyle ilgili ça- lışmalann sürdüğü, amaçlannın yayınevlenni zarara uğratmak de- ğil, en iyi kitabın okullarda oku- tulmasını sağlamak olduğu vur- gulandı. Kitap hazırlayan yayınevleri- nın satış için tıcaret yapmak zo- runda kaldığına da dikkat çeken bakanlık, projenin yaşama geç- mesi halinde yayınevlerinin sa- dece kitap yazmak için uğraşa- cağını belirtti. Bakanlık, motıvas- yonu kitap üzerinde yoğunlaşacak yayınevlennın en kahteli kitabı hazırlamak için yanşacağına da işaretetti. Kitaplarda medeni ülkelerde- ki kalıtenin yakalanmak istendi- ğine dikkat çekildi. Zimmetli ki- tap prpjesinin maliyet analizleri- ni yaptıran MEB, Hacettepe ve Anadolu üniversitelen ile Kitap- çılar Derneği, Türk Yayıncılar Birliği, Eğitim Yayıncılan Birli- ği, Kitapçı ve KırtasiyecilerOda- sı, Toptan Kitap Dağıtıcılan Der- neği'nın görüşlerini sordu. Mev- cut düzendeki eleştirilen kitap in- celemelerinde yoğunlaşan üni- versite ve oda-dernek temsilcile- ri, ölçütlenn çok iyi belırlenme- sini istedi. Eleştirilen dikkate alan bakanlık ABD. Avusturya ve Almanya'dan ders kitaplannın se- çimıne ilişkın inceleme ölçütleri- nı getirtti. Gwyneth Paltrow Tom Hanks Merly. Streep 71. Oscar adayları açıldandı Kültür Servisi -71. Oscar adaylan açıklandı. Shakespeare in Love 13 dal- da, Er Ryan'ı Kurtarmak 11 dalda Os- car'a aday göstenldi. Ödül sonuçlan 21 Mart'ta açıklanacak. Bu yılkı onur ödülünûn sahibi ise Elia Kazan. En iyi film dalındaaday olması bek- lenen The Truman Show beklentılen boşa çıkanrken 1970"ten bu yana ilk kez Benigni'nin yönettiği Lıfe is Be- atiful hem yabancı film hem de en iyi film dalında aday olarak göstenldi. 281 film arasmdan seçilen "en iyi fiteı" adaylan şöyle belirlendi: Eliza- beth (Shekhar Kapur), Life is Beau- nful (RobertoBenigm), Er Ryan'ı Kur- tarmak (Steven Spielberg), Shakespe- are in Love I John Madden), The Thin Red Line (Terence Maück). En iyi yönetmen: Roberto Benigni (Life is Beautiful), Steven Spielberg (Er Ryan'ı Kur- tarmak), JohnMadden (Sha- kespeare in Love), Terence Malick (The Thin Red Li- ne). PfeterWar (The Truman Show). En iyi erkek oyuncu: Ro- berto Benigni (Life is Be- uatiful), Tom Hanks (Er Ryan'ı Kurtarmak), Ian MecKellen (Gods and Monsters), NfckNolte(Aff- liction), Edward Norton (American History X). En iyi yarduncı erkek oyuncu: JamesCobum (Aff- liction), Robert DuNall (A Civil Action), Ed Harris (The Truman Show), Ge- oflrey Rush (Shakespeare In Love), Bilry Bob Thorn- ton (A Simple Plan). En iyi kadın oyuncu: Ca- te Bbnchett(Elizabeth), Fer- nanda Montenegro(Central Statıon), Gwyneth Paltrovv (Shakespeare İn Love), Meryl Streep (One True Thing), EnüTy \Vatson (Hi- lary and Jackie). En iyi yardımcı kadın oyuncu: Kath> Bates (Kirli Yanş), BrendaBJeÖıvTilLm- le Vbice), Judi Dench (Sha- kespeare in Love), Rachel GruTıths (Hilary and Jac- kıe). Lynn Redgrave (Gods and Mons- ters). Yabancı fûm: Central Station Wal- ter (Salles/Brezilya), Chıldren of He- aven (Majid Majidi/lran), The Grand- father (Jose Luıs Garcılspanya), Li- fe is Beautiful (Roberto Benigni/îtal- ya), Tango (Carlos Saura'Arjantın). En iyiuyartamasenaryo: Buhvorth. Yaşamak Güzeldir, Er Ryan'ı Kurtar- mak, Shakespeare ın Love, The Tru- man Sho\\. En iyisenaryo: Gods and Monsters, Aşk ve Para, Kirli Yanş, A Simple Plan, The Thin Red Line. En iyi sanat yönetmeni: Elizabeth, Pleasantville, Er Ryan'ı Kurtarmak, Shakespeare in Love, Aşkm Gücü. En iyi görüntü: Cinematography: A Civil Action. Elizabeth, Er Ryan'ı e-posta : tan (& prizma. net tr Kurtarmak, Shakespeare in Love, The Thin Red Line. En iyi kurgu: Life is Beautiful, Aşk ve Para, Er Ryan'ı Kurtarmak, Sha- kespeare in Love, The Thin Red Li- ne. En iyi kostünv. Beloved. Elizabeth, Pleasantville, Shakespeare in Love, VelvetGoldmine. En iyi makyaj: Elizabeth. Er Ryan'ı Kurtarmak, Shakespeare in Love. Müzikal/komedi dahndaen iyi mü- rik; A Bugs Lıfe. Mulan. Patch Adams, Mısır Prensı, Shakespeare ın Love. Dram dahnda en iyi müzik: Eliza- beth, Life ıs Beautiful, Pleasantville, Er Ryan'ı Kurtarmak, The Thin Red Line. En iyi şarkı: I Don't Want to Miss a Thing (Armegeddon), The Prayer(Qu- est for Camelot), A Soft Pla- ce to Fall (Atlara Fısılda- yan Adam), That'U Do (Ba- be:PiginTheCity),'\Mıen You Believe (Mısır Prensi). En hi ses: Armegeddon, Maskeli Kahraman Zorro, Er Ryan"ı Kurtarmak, Sha- kespeare in Love, The Thin Red Line. En iyi ses efekti: Arme- geddon, Maskeli Kahra- man Zorro. Er Ryan'ı Kur- tarmak. En iyi görsel efekt: Ar- megeddon, Mighty Joe Yo- ung. Aşkm Gücü. En iyi beigesel: Dance- maker, The Farm: ,\ngola, USA, The Last Days, Lenny Bruce: Swear to Tell The Truth. Regret To Inform. Beigesel kısa film: The Personals: Improvisations on Romance in the Golden Years, A Place in The Land, Sunrise Over Tiananmen Square. Animasyon dahndaen iyi ktsafihn: Bunny, The Can- terbury Tales, Joly Roger, When life Departs. En iyi kısa film: Culture. Electiön Night (Valgaften), Holiday Romance, La Car- te Postale (The Postcard), Victor. Trafiksorununa değişik bir bakış Londra'nın güneyindeki bir kavşağa yerieştirüen trafik lambası. görenleri şaşkınhğa uğraüyor. Ancak bu, trafiği düzenlemek için >erleştirihniş gerçek bir lamba değil. Özel olarak üretilmiş 75 ayn parçadan oluşan lamba, Fransız asıllı sanatçı Pierre Mvant'ın sergUenmek üzere yerieştirilen ödiillü eserl 46 ya- şındaki Mvarıtbuçalışmasıyla LondraHalkSanat- lan Komisyonu'nun düzerdediği yanşmada birincitiği kazandı. (Fotoğraf: AP) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Demokrasi' Olayım Derken... Jean Renoir'ı o tarihte (39/40 filan olabilir) he- nüz tanımıyorum; 'Hayvanlaşan İnsan' / 'La Bete Humaine') filmi, Karşıyaka çocukluğumuz- da, bızı allak bullak etmişti: Jean Gabin ve Simo- ne Simone oynuyor, Fransız Sineması'nın ünlüle- ri! Yanılmıyorsam, birkaç yıl sonra, Hamdi Varoğ- lu, eserin aslını, 'Beşerdeki rfrit adıyla Turkçeye mal etti, iyi de yaptı: Emile Zola'nın en çarpıcı ro- manlarındandır, meraklısı bilir. Benim, beyaz per- dede gördüğüm ilk 'işçi', işte o fılmdeki, lokomo- tif makinistidir; ama 'işçi romanı' ne demek, lise- deyken, 'Germinari okuyunca anlayacağım!. 'Erken' Cumhuriyet döneminin 'sorumluluk sa- hibi' yazarlan; bundan geri kalmış mıdır? Reşat Enis'in, 'yasaklı' romanı 'Afrodit Buhurdanında Bir Kadın 1 , Zonguldak Mağden Işçileri'nin. 'Top- rak Kokusu' (Ası! adı. 'Kara Kısmet') Çukurova ırgatlığını, 'San It' Bayar/Menderes 'demokrasi- sinin', 'san' sendikacıhğını anlatır. Orhan Kemal, Adana dönemi hikâyelerinde, yörenin pamuk iş- çilerini ve fabrika halkını pek güzel çizmiştir. Bun- lar hep, 'Dip Dalgası'nın, genç Türk Edebiyatı'na yansımalan! Şiir derseniz, uzun boylu isim zikret- meye gerek yok. sadece Nâzım'ı hatırtamak ye- ter: "...onlar ki toprakta kannca,/suda balık, /havada kuş kadar / çoktular / korkak / cesur / hâkim / ve çocuktular. ve. llh..." Türk Edebiyatı'nda, köylülüğün işçiliğin önüne geçmesi ne zamana rastlıyor? '40 Karanlığı'na mı? Garip tesâdüf! Artık 'olumlu tip', işçi olmak- tan çıkmış, 'öğretmen' olmuştur - yâni 'bürokrat!' Düzeni iyileştirmek için, kendisiyle uğraşılan 'olum- suz' ise, toprak sahibi 'mütegallıbe'den çok, artık köyün Imamı'dır: temel çelişki, böylece alt/ya- pı'dan (ekonomiden), bir güzel üst/yapıya (kül- tür'e) aktanlmış oiur, 'işçi muhalefeti', yahnztop- lumsal ve siyasal hayattan değil, sanattan da yok ediliyor. O dönemin 'alafranga ilericileri', 'Or- da bir köy var uzakta'yı ezbere bilirler; Fakir in (Baykurt) romaniarı ellerinden düşmez; oysa ay- nı dönemde, işçilerin hâli perişandır. Sonra, bunu da, konuşacağız. 'amerlkan rüyası'nın 'alaturka versionu'... Şimdi parmak basmak istediğim, başka birşey: devr-i dil-ârâ-yı 'demokrasi'üe, yalnız işçi de- ğil, bütünüyle köylü de, ortadan kayboluyor; 'Dip Dalgası'nın mayası, iki ana unsuru, sanatımızdan adeta kazınmıştır; yerini, ya 'uçuk', ne boka yara- dığını bilmez, 'marginal' şehir aydını; ya da, 'ara- besk', 'tarifsiz kederier içinde' varoş çocuğu alı- yor. Nasıl, siyasette, işçi muhalefeti'nin, -yani sos- yalistlerin ve komünistlerin- yerini, 'etnik' ve 'Şe- riatçı' muhalefet aldıysa, öyle! Şiirde bak, aynı şey! Okuyabilirsen, romanlan oku, benzeri! Filmleri, hiç sorma, hepsinden beter; yalnız 'sosya/'i kaybet- mediler; bu arada 'beşeri' de elden gitti; çünkü o da toplumsa! gerçekle ilişkili; 'yabancılaşmayt' kat- merlendirmek için, aynen pop müziği, ya dao mü- ziğin klipleri gibi, filmter de para/psikolojiye, psiki- yatriye, ya da psiko/patolojiye kaydılar. Adeta bir tımarhanedeyiz! 'Sistem'in istediği de budur: 'sa- natçıyı', 'delinin' yerine koymak: 'Delidir, ne de- se yeridir", kimse ciddiye almaz! TRT Televizyonunun ilk zamanlarını, kime rast- lasam, özlemle anıyor. Haksız mıdır? 'Resmi' de olsa, belirli bir ciddiyet, hayli yüksek bir kalite için- deydi: 'Yeşilçam' lümpenliğinin gittikçe irtifa kay- betmesinde, o dönemin TRT 'dizileri' az mı etkili olmuştur sanırsınız? O diziler ki, hemen her birisi, Türk edebiyatının demirbaş isimlerinden birinin ro- manını, hikâyesini, ya da piyesini ekrana getirir; şu veya bu şekilde, daha önce ulaşamadıöı kalaba- lıklara ulaştırırdı: 'Aşk-ı Memnû', 'Üç lstanbul', •Yorgun Savaşçı', ve ilh... 70'li yıllarda, TRT ek- ranında seyredilmiş, yerli ve yabancı belgesellerin yanında (meselâ 'Ipek Yolu') esamisi bile okun- maz şeyleri, 'özel' televizyonlarımız, ancak saba- ha karşı oynatabiliyorlar. 'Vurgun' esprisiyle çeki- len 'D/z/7er'inse, onları, on seneden az bir sürede, nasıl bir sefalete düşürdüğünü, ibretle görüyoruz. Piyasada, 'resmen' ve 'fiilen' batmış olan Yeşil- çam lümpenliği, aslında yasal bile olmayan 'özel tetevizyonculuk' sâyesinde, ikinci gençliğini yaşı- yor. Programlann bütünü, 'aydınlatmak' ya da 'bilinçlendirmek' için değil, sözde 'eğlendir- mek', gerçekte ise toplumsaldan -dolayısıyla 'ciddi' siyasetten- koparmak için tasarianryor. bütün Türkiye, hergece, 'SayısalLoto', 'Turnike', 'Çarkıfelek' rezılliğiyie 'oya/anıyorsa', bunun 'acı ve çıplak' anlamı nedır? 'Dip Dalgası'nı, -yâni kara kalabalığı- yaşadığı gerçekten soyutlayıp, onu şans perisinin lütfedeceği milyarlaria avutmak değil mi? Bu da 'Amerikan Rüyası'nın, besbelli 'alatur- ka' bir versıyonu! 'kara tahta 1 ve 'küçük ekran'... Sorunumuz acaba ne? 'Cumhuriyet'le 'de- mokrasi'yı birbirine kanştırmak mı; yoksa, 'de- mokrasi'ye geçeyım derken, devletın temeli olan 'cumhuriyet'in vazgeçilmez prensiplerini çığnemek mi? Şu son birkaç söyleşidir altını çizdiğım nokta- ları, bir de, şu sözlerin aydınlığında gözden geçi- rir misiniz? Varacağınız sonuçlan, son derece, me- rak ediyorum. "...cumhuriyette toplum, birinci görevi yalnız başına, kendi tabii ışıklanyia, her konuda yar- gıda bulunma gücüne sahip yurttaşlaryetiştir- mek olan bir okula benzemelidir. Demokrasi- de ise, okulun kendisi topluma benzemelidir. Okulun ilk görevi, onda, iş pazanna adapte ol- muş üreticileri (müteşebbisler) yetiştirmektir. Bu durumda onda tıayata açık bir okul' veya 'seçime, isteğe bağlı bir eğitim' talepleri orta- ya çıkacaktır..." "...cumhuriyette okul, duvartarve özelyönet- melikler arasında kapalı bir yer olmak zorun- dadır. Çünkü bunlar olmazsa, okul, onu herbi- ri farklı bir yöne çeken sosyal, poiitik, ekono- mik veya dinsel kuvvetler karşısında, bağım- sızlığını (yâni laikliğini) kaybedecektir. Biri in- sanı ortamından bağımsız kılmaya, diğeri ise onu onunla bütünleştirmeye çalışan iki okui, ay- nı okul değildir. Böylece cumhuriyetçi okulun şöhretini aydın işsizler teşkil edecek, buna kar- şılık demokratik okul rekabet gücüne sahip bir aptallar topiuluğu yetiştirecektir..." Fakat, tartıştığımızla dolaysız ilgili olan, sanırım şu söyledikleri: "...demokraside ana kavram iletişimdir (com- munication), cumhuriyette ise kurum (institution), Cumhuriyetçi terminolojide, okul müdürü (ins- tituteur) veya müdiresi kavramının, bu işin biz- zat kendisi gibi saygı uyandıran bir kavram ol- ması; buna karşılık demokraside, utanılacak bir şey sayılması hayret verici değildir. -Kara tah- ta veya küçük ekrandan- iki ayn tür termino- loji çıkar. Her rejimin kendi yüceliği vardır: ha- yatın ve diplomanın yüceliği! Gazeteci, reklâm- cı, şarkıcı, aktör, işadamı bir demokrasinin reh- berierini teşkil eder. Öğretmen, yargıç, bilim ada- mı, ve hatta -görünüşte paradoksal olmakla bir- likte- subay, cumhuriyetin rehberlerini oluştu- rur..." Bunlar Regis Debray'nin sözleri! (le Nouvel Ob- servateur, 30 Kasım/6 Aralık 1989) Ne kadar ibret verici, ne kadar düşündürücü sözler! Henüz hiç- birimiz, 'cumhuriyetçi' olmak üzerinde yeterince, düşünmemişiz ki, onun ilkelerinden sapılarak ger- çekleştirilecek bir 'demokratlığın', nasıl vahim ve tehlikeli bir 'yozlaşmaya' yol açacağını kestirebi- lelim! 'Binmişiz bir alâmete, gidiyorvz kıyâmete!' http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http*7/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle