15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1O ŞJBAr 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU Lşıl ısıl çalgdarla duyarh notalarGeçen haftanın en çarpıcı olayı koca- man birbando konseri idı Belçıka Kral- lıgrnın Bö>1ik Armoni Orkestrası adı altındaki topluluğunu Cemal Reşit Rey Konser Sa.onu'ndaki konserde Norbert Nozy yönetnordu. Şef Nozy, klasik egi- timden yola çıkmış. Ayrıca saksofon dalında yüksek eğitim diploması almış, uzun süre saksofoncu olarak konserler vermiş. 1985 "ten bu yana, ağız çalgıla- nndan oluşan bu senfonik orkestranın şefi Sahne ışıl ışıl. Bir dolu bakır ve pi- rinç çalgı birer ayna olmuş, duvarlara, tavana. tüm salona yansıyor. Yalnız pı- nltılı sesleri değil, görünüşlenyle de sa- lonu ışıtmışlar. K.emanlann yerinde kla- rinetler yeralmış. AJtolann yerinde obu- alar. viyolonsellerin yerinde saksofon- lar, kontrbaslann yerinde ıse dev boyut- tan küçüge çeşıtli tubalar... Ortada dört korno, iki fagot, önlerinde pikolla flüt, 2 flüt, en arkada dört çeşıt vurma çalgı, tinpaniden ksılofona kadar. Ve tek bir kontrbas. Yetmişe vakın çalgıcı var sah- nede. Herhalde yaylı çalgılann ajilitesi yoktur, ne de olsa insan solugudur, gi- bi birönyargı ile dinlemeye koyulduk. Oysa ses topluluklanndaki yoğunluk, yüksek forteler ve dinamiklerdekı degiş- kenlik, tüm renkleri verebilen duyarlı nü- anslar şaşırtıcıydı. Ritim çalgılanndaki- lerin ustalığı ayrıca övgüye değerdi. Mendelssohn'un Fingal Mağarası L'ver- türiTnde. Bernstein'ın Batı Yakası Hi- kâyesf nde. özellikle Belçikalı besteci Joles Strens'ın Dans Funambulesque adlı yapıtında ve uzun alkışlara karşıltk verdikleri dört bis parçasında yepyenı bir ortam yaşattılar tstanbul dinleyicısıne. Belçıka Kraliyet Büyük Armoni Or- kestrası'nın solısti isebizimbirpıyanist bestecimiz. Muhiddin Dürrfioglu- De- miriz (1969) ıdi. Muhiddin, Hacettepe Üniversitesi'nde üstün yetenekli çocuk- lar statüsünde eğitim görmüş. 18 yaşın- danberi Belçıka'dayaşamakta. Ödülle- ri, öğretim üyeliği ve solıstliği ile bu ül- kede \ e Avrupa'da kendini kabul ettir- mişbirsanatçı. Gershwin'in 'Rahpsody in Blue' adlı yapıtını son derece denge- li, caz söylemindeki alıma kapılmadan. hiç mı hiç gösteriş yapmadan. tekniği- ne güvenerek. romantik bir so\ lulukla yorumladı. Doğal ki dinleyicinin kula- ğı ara sıra bir keman solosu arasa da bandonun diğer marifetlerini görünce Beiçika Kraliyet Büyük Armoni Orkestrası bunu sorgulamaya hakkı olmadığını an- lıyordu. Muhiddin'in kendi Prelüd'ünü bis olarak çalması dinleyiciye, onun bes- teci yönünü de tanıtmış oldu. Bülent Evcil ve Milli Reasürans Orkestrası Milli Reasürans Oda Orkestrası'nı genç ve yetenekli bir şef yönetti geçen hafta; CharlesOIKieri-Munroe. Malta- Kanada uyruklu ve 28 yaşındaki bu sa- natç» halen Kuzey Çek Filarmoni Orkest- rası'nın birinci şefı imiş. Çekoslovak- ya'da ve Siena'da ünlü şeflerle eğitim gör- müş. Yaşına göre pek çok büyük orkest- ra yönetmiş ve ödüller kazanmış. Ger- çekten de açık vuruşlan ve müzikal an- layışı ile çok başanlıydı. Özellikle Ja- nacek'in Op. 3 Yaylı Çalgılar Suiti'ne, belki de ilk kez seslendirildiğinden, ay- n birözengösterilmişti. Avrupa'nınson romantiklerinden bın olan bu Çek bes- tecisini tüm yaylı çalgı gruplannın yer- li yerinde tonlamasıyla dinledik. Aslında Milli Reasürans Oda Orkest- rası'yla Akbank Oda Orkestrasf nın bir- çok üyesinin ortak olduğuna göre, aynı günler içindeki farkh dinletilerin ayn çalışma koşullanna bağlanması gerek- tiği düşünülebılir. Yine de Dvorak'ın Op. 22 Yaylı Çalgılar Seranad'ı birkaç prova daha bulabılseymiş, daha net ışıl- tılarla ortaya çıkabilirmiş. Gecenin solısti ve yıldızı. flüt sanat- çısı Bülent Evcil tüm dinleyenlerin göğ- sünü kabarttı. Brüksel Kraliyet Konser- vatuvan, Mannheim Müzik Yüksekoku- lu gibı ünlü merkezlerde eğıtilmiş ve James Gahvay ile çalışma olanağı bul- muş. Bir süre Viyana'da yaşayan sanat- çının başanlannı Avrupa basınından iz- lemekteydik. Onu. böylesi bol yapıtla so- lıst olduğu bir konserde dinleyebilmek sevindirici oldu. VTvakli'nin II Gardel- lino başlıklı flüt konçertosunu, Go- dard'ınOp. 116 Vals'ini, BricciaMi'nin Venedik Karnavalı'nı dinledik. Bis ola- rak çaldıkJanndan Irlanda.halk ezgisi Denny Boy "da nasıl derin bir hüzün ya- şattiysa, Venedik Karnavalı'nda da ay- nı ölçüde bir ateşlı coşku yaşattı. Güç- lü tekniği bir yana, yumuşacık yaklaşı- mı, derin müzikalitesiyle dünyanın her yerinde sesini duyurmaya hak kazan- mış bir sanatçımızı yakından tanıdık. Zürih Oda Orkestrası'nda AllaTurca Hovvard GrifTiths yönetimindekı Zü- rih OdaOrkestrasf nın 15 Ocak'ta ken- tin ünlü Tonehalle'sınin büyük salonun- da verdiği konser. bu kez 'alaturka' baş- lığı taşıyordu. Programda Mozart'ın Türk Konçertosu olarak bılinen 5. Ke- man Konçertosu (19 yaşındaki Hilary Hahn solistliğinde). Jean-Babtiste LuDy'nin Kibarlık Budalası'ndan Marş, Cemal Reşit Rey'ın Enstantaneler'i ve Joseph Haydn'ın Türk mehter çalgıla- nnı kullandığı Askeri Senfonisi fNo: 100) yer alıyordu. Programın en ilgi çe- ken yönü de tstanbul KJasik Müzik Top- lut sanatçısı Bülent Evcil tüm dinleyenlerin göğsünü kabarttı. Hovvard Griffiths yönetimindeki Zürih Oda Orkestrası'nın 'alaturka' başlıklı konserinde en büyük ilgiyi Burhan Öçal ve îstanbul Klasik Müzik Topluluğu çekmiş. e Aj^ef Norbert Nozy yönetimindeki Beiçika Krallığı'mn Büyük Armoni Orkestrası'nın konseri geçen haftanın en çarpıcı olayıydı. Solist ise piyanist ve bestecimiz Demiriz idi. luluğu'nun özgün sazlanyla Burhan Öçal yönetimindeki 3. Setim'in Suzi Di- lara Peşrevi ve Yürük Semaisi olmuş. Burhan Öçal, yirmi yılı aşkın süredir Zürih'te yaşayan bir müzikçimiz. Tüm vurma çalgılann yanı sıra bendir, kös, zil gibi özgün yeniçeri çalgılannı kul- lanması. aynca bağlama gibi çalgılarla kendi sesini de müziğine katması, otan- tik ile cazı birleştirmesi ve nice caz mü- zikçisiyle ışbırliğı yapması onu hep gün- demde tutmuş. Dünyanın birçok caz fes- tivalinde adına rastlayabilirsiniz. Şef Howard Griffıths'ten aldığımız bilgiye göre basında da büyük ilgi gören kon- ser, Cumhuriyetin 75. yılı ile Osmanlı yılını birleştiren bir nitelik taşıyor. Ge- nellikle Türkiye'nin dış temsilcilikleri aracılığı ile düzenlenen tanıtıcı sanat et- kinliklerine rastlanz. Bukez bir Türk dos- tu şefin, Hovvard Griffiths'in girişimi ile Zürih Oda Orkestrasf nın bir konserinin tümüyle Türk temasına aynlması öv- güye değer. Bu konsere ait basında çı- kan birkaç eleştiri arasından 'Tages An- zeigen'ın yazan Kornrad RudolfLienert 18. 1.1999 tarihh yazısında Cemal Re- şit Rey'in Enstantaneler'inden nasıl et- kilendiğini anlatıyor "Faure'ıün öğren- cisi olan Cemal Reşit Rey'in çok renkfi minyatürkri bu konserin en hoş sürp- riziydi. Müthiş bir tema: Fark etmek, araştırmak ve son yıflarda Türkdamga- sı Ue egzotik öğelerin kışkırûcı, şaşkm- lık ve ha>ranlık uyandıncı müziği ile karşüaşmak! Konserden sonra,' müthiş bir tema' demekgeliyorinsanıniçinden. Doğal ki bir tek akşam için bu çok yük- lüvdü. İki birbirinden farklı karmaşık kültürün arasındaki ilişkiyi gerçekten anlamak için tüm bir festivaldüzenkmek gerekir. Burhan Öçal grubunu davetet- mek programın geleneksel çerçevesini oldukça zortamışU, ama tümüyle heye- canvericivdL" îzmir Devlet Opera ve Balesi 'nden Puccini 'nin ünlü operası ve Ispanyol gitarcı Luque La Boheme'den Şostakoviç'e uzanan güzellikler ÖNDER KÜTAHYALl İZMİR-1997 Mayısı'nda tz- mirli sanatseverler, Puccini'nin ünlü operası "La Boheme"'i iz- lemişlerdi. Elhamra'daki onan- mın başlamak üzere olması ne- deniyle sadece iki temsil oyna- nıp. ardından Aspendos Opera Şenliği'ne taşınan yapıtı o gün- lerde görememiştim. 1998-99 sanat mevsiminde binanın yeni- den hizmete girmesiyle birlik- te IZDOB'de yaşam canlandı; et- kinliklerin yoğunluğu artü. Bun- lardan biri de "La Boheme"in yeniden ele alınması ve Izmir- lilerin beğenisine sunulması ol- du. Aspendos için hazırlanan "La Boheme" ile oyunun şimdiki sunuluşu arasında doğal olarak bazı ayrunlar var. Örneğin or- kestrayı Niccolas Giusti yerine Alexandru Samoila yönetiyor; koroyu da Zarife tsmailova ye- rine AliHocaçalıştıımış. Patri- cia Panton'un sahneye koydu- ğu operanın dekorlannı Adnan Ongün, giysılerini ıse Semira- miz Tufanoğlu hazırlamış. Be- nim izlediğim temsilde iki tane konuk sanatçı vardı: Tenor Şe- nol Tanılb Rudolfo'yu, bas Bü- lent Ateşoğlu da Colline'i oyna- dı. A>Tica Altuğ Dilmaç (Scha- unard). Gökhan Koç (Marcello). Yunus Kınlmış (Benoit), Birgül Su Ariç (Mimi) v e Ayti! Bmük- saraç (Musetta) gibi sanatçıla- n izledik. Operanın öbür tem- sillerinde Aydın Uştuk, Suhan Arslan, Cengiz Sa> ın, Alpaslan Mater, Te\fik Rodos, Şahin Er- lahç, .\rses Yüdızca, Bengü Ya- ban ve Ayşe Tek Yenal gibi sa- natçılar da görev almaktadıriar. • ÎZDOB'un orkestrada ve solocularda görülen bazı küçük kusurlann kolayca bağışlanabildiği müzik dolu, canlı ve inandıncı bir 'La Boheme' temsiliyle mutlu olduk. îlgi çeken nokta, üç değişik dekorun değişimi için aralarda en az 20 dakika beklenmesiydi. • IZDSO'nun geçen haftaki solocusu, Ispanyol gitarcı Virginia Luque idi. Luque, Rodrigo'nun 'Arranjuez' başlıklı konçertosunu yeniymiş gibi sunmayı başardı. Orkestrada ve solocularda gö- rülen bazı küçük kusurlann ko- layca bağışlanabildiği müzik dolu. canlı ve inandıncı bir "La Boheme" temsiliyle mutlu ol- duk. Emeği geçenleri candan kutlamak gerek. tlgı çeken bir nokta da şuydu: "La Boheme" kısa bir yapıt: kimi seslendirme- lerde 90 dakikalık bir CD'ye bi- le sığabiliyor. Bizim gittiğimiz temsil ise 3 saat 20 dakika sür- dü; çünkü üç değişik dekor var. Birinci perdenin dekoru, dör- düncüde de kullanılıyor. Bunla- nn değiştirilmesi için aralarda en az 20 dakika beklenmesi ge- rekiyor. Izmir'e çağdaş bir ope- ra binası yaptınlmamasının ge- tirdiği olumsuzluklardan biri de bu temsilde ortaya çıkmaktadır. Şef FanaTın yorumu Puccini'nin ışık dolu müzi- ğinden sonra tZDSO'nun din- leti programında G.Rossini'nin VVilhelm Tell uvertürünü gör- mek ilk anda buruk bir izlenim yarattı; fakat yapıt başladığın- da, usta bir şefin yorumuyla kar- şılaştığımızı anladık. Değerli sanatçılar Hakkı Çoban (viyo- lonsel) Şükrü Yaîçın (flüt) ve Sinan Olcay (tngiliz kornosu), uvertüre renk kattılar. Bu gü- zellikleri getıren kişi ise Fran- sız orkestra şefi Dominique Fa- nal'dı. Program notlannda kendisi hakkında yetersiz bılgilerin yer aldığı Fanal, piyano, çözümle- me, müzik tarihi ve orkestra şef- liği dallannda yoğun çalışmalar yapmış; ancak hangi konserva- tuvan bitirdiği belirtilmemiş. Çeşitli ödüllerin sahibi olan sa- natçının bestecilik yönü de var. Fanal. dinletinin ikinci yan- sında D. Şostakoviç'in Op. 47 re minör 5. senfonisini seslendir- di. Sanatçının en büyük başan- sı, yapıtın orkestralanmızca sık çalındığını unutturması, onu yepyeni bir senfoniymiş gibi su- nabilmesiydi. Moderato ve Lar- go akışlı birinci ve üçüncü bö- lümlerdeki polifon yazıyı titiz- likle çözümlemişti. Birinci bö- lümdeki zıtlıklan çok iyi orta- ya çıkardı. Karmaşık ses yığın- lanndan dinginlik veren akorla- ra yaptığı çözülmeler başanlıy- dı. ikinci bölümün (Allegretto) uçan havası inandıncıydı. Son bölümde ise (Allegro non trop- po), orkestradan su gibi akan ve müzikseveri coşturan tınılar işit- tik. Senfoni bütünüyle canlı, yer yer de düşündürücüydü. IZDSO'nun geçen haftaki so- locusu, Ispanyol gitarcı Virginia Luque idi. Sanatçı, J. Rodri- go'nun artık ağızlara sakız olan ve "Arranjuez" başhğını taşı- yan konçertosunu çaldı; ancak o da Fanal'in Şostakoviç'te yap- tığı gibi konçertoyu yeniymiş gibi sunmayı başardı. Virginia Luque yedi yaşmda sahneye çıktı. Unlü gitar ustası Andres Segovia ondaki yetene- ğin ayırdma vardığmda, kendi- sine altı yıl boyunca parasız gi- tar dersi verdi. Ispanya'da mas- ter yapan Luque, Segovia'mn önerisi üzerine New york "Jn- iliard School Of Musk"te bir kez daha master eğitimi aldı. Ödülleri ve CD'leri olan Lu- que, gitarı pürüzsüz çalıyor. Özellikle sağ el tekniğindeki çeviklik ve doğallıkla dikkati çekiyor. Kimi yerlerde gitann tel- lerine parmaklanyla değil, avuç içiyle dokundugu izlenimini alı- yorsunuz. Lirik kesimlerde yap- tığı geniş vibratolarla gitan vi- yolaya bazen de viyolonsele yaklaşünyoT. Sanatçının bu özel- liği bazılannca gitann doğası- na aykın bile görülebilir. Luque, Rodrigo'nun konçer- tosundan daha çok teşekkür için çaldığı Ispanyol parçalannda, üstün nitelikli bir sanatçı oldu- ğunu kanıtladı ve gitar merak- lılannı mutlu kaldı. İDOB SihiPİi Rüt'ü sahnelemeye devam ediyor • Kültür Senisi - Îstanbul Devlet Opera ve Balesi, Mozart'ın Sihirli Flüt Operası'nı sahnelemeye devam ediyor. Sanatseverlerin 14 yıldır büyük ilgi gösterdiği Sihirli Flüt Operası bugün saat 20.00'de AKM Büyük Salon'da izlenebilir. Metnini Emmanuel Schikaneder'in yazdığı operayı Yekta Kara sahneye kovııyor. Sihirli Flüt Operası'nda Ayhan Baran, Gülgez Altındağ, Payam Kor>ak, Levent Gündüz, Mesut lktu, Müjgan Özça>, Ferdi Atuner, Faruk Göker, Şamil Gökberk. Beril Koral, Mine Mater, Zuhal Yunga, Oya Gökberk, Bergüzar Çelebi, Perihan Pamukbezci. Kurtuluş Demirperçin ve Cemil Özfırat rol alıyor. Orkestra şefliğını Serdar Yalçın'ın üstlendiği operanın koro şefi Gökçen Koray. Koreografısini Nasuh Bann'ın gerçekleştirdiği Sihirli Flüt'ün dekor-mask ve kostümleri ise Osman Şengezer'e ait. Kemancı Kültür Merkezi'nde flamenko resitali • Kültür Servisi -Kemancı Kültür Merkezi 'nde yann saat 22.00'de Ali Fuat Yılmazoğlu ve grubunun flamenko resitali yer alıyor. Akademi Istanbul'da flamenko gitaristi olarak eğıtmenlik yapan Ali Fuat Yılmazoğlu, 1975-80 yıllan arasında tstanbul'da belli başlı orkestralarda elektrogitar çaldı. Daha sonra flamenkoya ilgi duyan Yılmazoğlu, çalışmalannı bu yönde sürdürdü. Ispanya'nm Sevilla şehrinde Flamenko Bale'ye gitan ile eşlik eden sanatçı, Juan Manuel \e Pepe Marguen Grubu'nda akompanye gitarist olarak çalıştı. Godet Bar'da Wanp Gecesi • Kültür Servisi- Godet Bar'da. Warp şirketinin Türkiye dağıtımcısı Kod Müzik yann saat 21.30'daWarp Gecesi düzenliyor. 1989'da Sheffıeld'da Steve Beckett ve Rob Mitchell tarafindan kurulan Warp Records, elektronik müziğin bugünkü konumuna ulaşmasında büyük rol oynadı. Sheffıeld'in küçük bir kulübünde keşfettikleri LFO ile ilk kez adından söz ettiren şirket, kısa sürede keşifleri arasına Aphex Twin, Autechre, Nighrmares On Wax, Speedy J, Red Snapper gibı günümüz elektronicasının mimarlan olarak bilinen isimleri kattı. Warp Gecesi'ndebu isimlerin yanı sıra Stereolab, Jimi Tenor, Squarepusher gibi tüm önemli Warp sanatçılannın parçalanna yer verilecek. Aynca gece boyunca Warp sanatçılannın kliplerini de izleme olanağı bulacağız. herl fotoğral seminerleri • Kültür Servisi -Fotoğrafevi-Fujifilm, fotoğraf konusunda temel bilgiye sahip olanlann, kendilerini geliştinneleri için yeni bir seminer programı düzenliyor. Seminerlerde, ışık-renk-fîlm, fotoğraf platosu olarak Türkiye. fotoğraf duygusu. dijıtal fotografa giriş, siyah-beyaz fotoğraf. fotoğraf tarihinde unutulmaz fotoğraflar ve ustalar, stüdyo tekniği, çekim gezisi gibi konulara yer verilecek. 12 Şubat'ta başlayacak olan ve toplam sekiz hafta sürecek olan seminer, Fotoğrafevi-Fujifilm'in Galatasaray'daki seminer salonunda gerçekleştirilecek. Ece Tunaman'ın resim sergisi • Kültür Servisi - EceTuraman'ın 'Pencere önündeki ölü doğa ve portre temalan' başlıklı resim sergisi 15 Şubat'ta Cumalı Sanat Galerisi'nde açılıyor. Ece Turamanbu sergide, iç mekânlardaki pencere önüne kurulu ölü doğa ve portre çalışmalannı incelemeye devam ederken yeni figür çalışmalannı da sergiliyor. Yağlıboya ve kanşık teknikle hazırlanan kompozisyonlar yer yer Türkiye'de yaşanmış değişik ve zengin kültürlerin izlerini yansıtıyor. Sanatçı çalışmalannı 20 yıldır yaşadığı Londra'da sürdürüyor. (277 00 77) 'Taşın ve hancın Şiiri Mardin' • Kültür Ser\isi -Tarih Vakfı'nın geçen \ ıl yeniden gündemine aldığı 'Kent Tarihleri' projesinin ilk kitabı olan 'Taşın ve Inancın Şiiri Mardin" adlı albüm kitap yayımlandı. Bünyad Dinç'in fotograflan ve Refık Durbaş'ın kaleminden Mardin'in anlatıldığı kitap. Kent Gıda AŞ'nin desteği ile tngilizce ve Türkçe olarak basıldı. Kitapla. Mardin'in güzelliklerini ortaya çıkararak tüm dünyaya tanıtmak hedefleniyor. BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.30'da Aline lsserman'ın yönettiği 'A Sbadovv of Doubt' adlı film gösteriliyor. (252 35 00) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 12.30 ve 17.30'da 'The.Misfrts: 30 Yearsof Fluxus' adlı video belgesel izlenebilir. (292 06 55) • CRR KONSER SALONU'nda saat 19.30'da 'Geçmişten Günümüze Türk Müziğinde Fantezi' başlıklı konser gerçekleştirilecek. Uısan Özer'in yöneteceği konserin solisti MelihatGülses (232 98 30) • NÂZIMKÜLTÜREVİ'nde saat 19.00'da Kieslowski'nin yönettiği 'Üç Renk: Mavi' adlı fılm izlenebilir. • BELGESEL StNEMACTLAR BtRLİĞl'nde 13.00-19.00 arası her saat basında Seyide Parsa'nın yönettiği 'Birgi Evieri' adlı belgesel gösteriliyor. (292 39 84) • TtYATRO TANI 'Sıra Kimde' adlı oyunu saat 20.30'da Hadi Çaman Tiyatrosu'nda sahneliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle