24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARAUK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER hönü: Aday değiNm • İSTANBUL (AA) Prof. Dr. Erdal înönü, Cumhurbaşkanı adayı olmadığını söyledi. înönü, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı olduğuna yönelik haberlerle Ugili "ÇHP Genel Başkanı Altan Öymen'in iyi niyetine teşekkür edenm. Başka bir §ey söyleyecek dunımda değilim. Benim cumhurbaşkanı adayhğına niyetim yok" diye konuştu. Özden:Halk İSİ6PS8 duşünürum • İstanbul Haber Servisi • Eskı Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Atatüıkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, Cumhurbaşkanlığı 'na adayhğını halkın istemesi hahnde "düşüneceğini" söyledi. özden, herkesuı aday olmaya hakkı bulunduğunu kaydederek "Bir Atatürkçü cumhurbaşkanı olamaz da, bir şenatçı olabilir mı? 28 Şubatçılar olamaz diyenler çıktı. Niye olmasın. Ne kusuru varmış" dedi. Aydnı Doğan Vakfı ödiieri • tstanbul Haber Servisi - Aydın Doğan Vakfi'nın nıtelikli gazetecilerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediğı " 11 Genç îletişimcileT Yanşması" sonuçlandı. Yanşmaya j$Ştİ£İm fakültelerinin- '-<-> gazete, dergi ve radyo çalışmalannda 1998-99 ders yılında görev üstlenen 460 öğrencinin yapıtlan katıldı. Yanşmada bu yıl en iyi araştırma-inceleme dalı birincisine aynca "Ahmet Taner Kışlalı Ödülü" de verildi. "Oktay Kurtböke Ödülü" de 17 Ağustos depremı nedeniyle Kocaeli Üniversitesi Iletişim Fakültesı'ne verildi. Ödül töreni 20 Ocak 2000 tarihinde Hürriyet Medya Towers'da yapılacak. Yrimaz'ın AİHM yonmu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, AtHM'nin Abdullah Öcalan konusundaki karannı değerlendırirken "Devlet olmanın da usulleri var. Daha önce 14 kez böyle bir talepleri olmuş ve biz de buna uymuşuz. Şimdi uymazsak bu devlet taahhüdüne uymaz" dedi. Ermeni kilisesine elkonuhhı • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Vakıflar Genel Müdürlüğü, cemaat azlığını gerekçe göstererek Vakıflar Meclis karan ile Hatay'ın Kınkhan ilçesindeki Surp Kıikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'ne el koydu. Ermeni Patriği 2. Mesrob, Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya mektup yazarak durumun düzeltihnesüıi istedi. Gazyağına zam • ANKARA (AA)- Gazyağımn perakende satış fıyatı bugünden geçerh' olmak üzere yüzde 6 ile yüzde 6.1 arasında değışen oranlarda arttınldı. Petrol Ofısi'nden yapılan açıklamaya göre, gazyağının fıyab Ankara'da 420 bin 100 liraya, îstanbul Anadolu yakasında 414 bin 600 liraya, Avrupa yakasında 415 bin 400 liraya, Izmir'de ise 413 bin 600 liraya çıkanldı Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. BEKİR YALÇIN MÜBYYOçıkış belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET DEMİRKAYA Harp Akademileri Komutanlığı tarafından düzenlenen sempozyum sona erdi 'Ulııs devlet güçlenmeli^tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkanlar'da son derece dikkatlı, kararlı ve tutarlı bir poli- tika izlemesi gerektiği belirtilerek ülke- mizin 21. yüzyıla jeopolitik etkinliğı ve değeri artmış, vazgeçilmez bir ülke olarak gireceği vurgulandı. Harp Akademileri Komutanlığı'nca düzenlenen "21. Yüzyıhn Ük Çeyreğinde Türkiye'nin Genel VTzyonu, Pofitikası ve Stratejisi Ne Otmandır" konulu sempoz- yumun son gününde, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Nahit ŞenoğuL "20. asırda insanhğı meşgul eden en önemH so- run banşın nasü sağlanacağı iken 21. as- nn başında insanhğı meşgul edecek en önemli sorun ise banşın nâsıl korunacağı olacakür" dedi. Şenoğul, 2015 yılından sonra dünyanm iki ya da çok kutuplu ha- le gelmesınin olasılık dahilinde olduğu- nu belirtti ve "Gelecekteki güvenlik orta- mı, süper güç olmaya aday Rusya Fede- rasyonu'nun demokratikleşme ve ekono- mik itaiinnmanng bağh olacakür" diye konuştu. Şenoğul, Avrupa güvenlik polıükasının. sımrlann korunmasına dayalı askeri sa- • Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Nahit Şenoğul, "Türkiye'nin hak ve menfaatlannın korunması konusunda takip edilecek politikalann öncelikli hedeflerinden birisi, AB'ye katılım ve KKTC'nin varlığını devam ettirme konusudur" dedi. vunma anlayışından stratejik güvenlik an- layışına yöneleceğini savundu ve şu sap- tamalarda bulundu: - Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'da ıstıkrarsızlık sürecektır. - Türkiye, 21. yüzyıla üniter devlet ya- pısını koruyarak, ekonomik bağımsızhğı- nı kaybetmeden, anayasal vatanseverliğe dayanan ulus devieti güçlendırerek girme- lidir. 2025 yılına kadar Türkiye çağdaş uy- garlık düzeyıne ulaşabılır. Ancak bu, va- tanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunması ile laikliğin tavizsiz uygulan- masıyla mûmkün olabilecektir. - Türkiye'nin hak ve menfaatlannın ko- runması konusunda takip edilecek politi- kalann öncelikli hedeflerinden birisi, AB'ye katılım ve KKTC'nin varlığını de- vam ettirme konusudur. Türkiye'nin hak ve menfaatlannın korunması. Türkiye ve KKTC'nin AB'ye girmesini gerektirmek- tedir. Ancak AB'ye üyelik halinin Kıb- ns'a Rum egemenliğini de getirebileceği- ni, aynca Türkiye'yi çözümsüz bölücülük sorunlanyla karşı karşıya bırakabileceği ihtimalleri gözden uzak tutulmamalıdır. Tuğgeneral HaH Şimşek, Balkanlar'ın Türkiye için çok önemlı olduğunu vurgu- ladı ve "BizBalkanlar'ıkaybedince.aslın- da anavatanı yitirdik" dedi. Türkiye'de Lozan ile tanımlanan azınlıklar dışında azuılık olmadığım vurgulayan Şimşek. "Bazdarnun ısraria azınhk olarak anmak istedUderi, cumhurKetimizin kurocu un- surlandır. Bu konuda hiçbir koşul kabul edflemez. Edihrse ülkenin bütünhığü teb- Kkeyegirer'' dedi. Ptof. Dr. Nadir Devlet de, Rusya'nın içinde bulunduğu tüm olumsuz koşullara karşın bölgedeki etkinliğinin sürdüğünü kaydettı ve "Kafkasya'daki getişmeleri dfkkatie bdemezsek döş lankhldan yaşa- yabfliriz" diye konuştu. EmekJi Büyükelçi Fahir Alaçam, Avru- pa ülkeleri gibi Türkiye'nin de Ortado- ğu'daki rolünün önemli ve verimli olma- dığmı, bölgede sadece ABD'nin sözünün geçtığinı söyledi. Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, AB'ye girmenin hafıfe alınacak bir konu olmadığının alünı çizdi. Rusya'mn çok dikkatle izlenmesini, bu ülkede hiç tahmin edilmeyen gelişmelerin olabileceğini be- lirten Aktan, "Emperyal bir Rusya, de- mokrasi ve piyasa ekonomisine geçemez. Böyle bir Rusya, Türkiye'nin çıkarma da değfldn-" dedi. Ankara Üniversitesi SBF Öğretim Üye- sı Prof. Dr. İl>er Ortayh da, Avrupa'nın Türkiye için "çözülmesi gereken azmlık sorunu" olarak gördüğü meseleyi, Dani- marka söz konusu olduğu zaman "çokkül- türtühık" diyerek geçiştirdiğını belirterek Türkiye'nin, pek çok devletin baş edeme- yeceği bir savaşı kazandığını, bu avantajı iyi kullanması gerektiğini kaydetti. Ortay- lı, "BanAvnıpa'nmgeleceğiyoktııı: AB'ye girişi. bazı konulann ıslahı olarak ele al- maktazım. Kafkasya'da Rusya'nm nüfüzu er geç siünecek, ama sonrasmda ne çıka- cağıönemü'" dedi. Emekli Orgeneral Ilhan Kılıç, dinde reformdan yana olduğunu söyleyerek önerdi 'Türkçe ibadet etmek istiyonım'İstanbul Haber Servisi- Eski Hava Kuvvetlen Ko- mutanı emekli Orgeneral b- han Kılıç, dinde reform ta- raftan olduğunu belirterek "Anlamadığun bir lisanda değil, Türkçe ibadet etmek tstiyorum" dedi. Türki- ye'nin 5 önemli sorununu "terör, irtka, ekonomi, or- ganize suclar ve ynrtdışın- daki saygmhğT olarak sıra- layan Kılıç, bu sorunlann bir an önce çözülmesi ge- rektiğini söyledi. Eski 1. Or- du Komutanı, emekli Orge- neral Çevik Bir de Türki- ye'de bugün siyası otoriteyi düşündürecek mekanizma- lar olmadığını belirterek "Bunu yapan bir tek MiDi Güvenlik Knruhı (MGK) vardır. Oysa Avnıpalı dost- lanmız ve bazı çevreler ta- rafindan MGK'nin bik dü- şûnen bir mekanizma ohna- sı istenmemektedir" diye konuştu. Türkiye Tekstil ve Ham- maddeleri thracatçı Birlikleri nin ÖNEMİ". YÜZYILDA TÜRKİYE p A N (TTHlB) Ortak Yönetim Kuru- lu'nca dün Çırağan Sarayı'nda "AGtT 99 ve 21. Yflzydda Türki- ye'nin Önemi" konulu bir panel düzenlendi. Panele, eski Genel- kurmay tkinci Başkanı ve Birinci Ordu Komutanı emekli Orgene- ral Çevik Bir, eski Hava Kuvvet- len Komutanı ve Milli Güvenlik Kuruiu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Öhan Kılıç, Türkiye th- racatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz, Türkiye Tekstil ve Ham- maddelen thracatçı Birlikleri Or- tak Yönetim Kuruiu Başkanı Oğuz Saoa ve Onursal Başkanı EvrenseJ Erdoğan konuşmacı ola- EmekU Orgeneral Kılıç, tophunun huzuruyla flgfli her karann MilB Güvenlik Kurulu'nda ele ahnrhgmı söyiedL rak katıldı. Emekli Orgeneral tl- han Kılıç, tslam dininde Müslü- manın "Evrensel İslamın kullanı- ası" olarak görüldüğüne dikkat çekerek, kendisının "Türk Müs- HJmanhgı"ndan yana olduğunu belirtti. Kılıç, bu düşüncenin "Türkçe ibadet etmeye kadar" gittiğini söyledi. MGK'nin "çok faydalı bir ku- 0110$" olduğuna inandığını ifade eden Kıhç, "Toplumun huzuruy- la SffH her şey MGK'de ele aunır. Ancak herhangi bir yaponm gü- cü yoktur, bu kadar demokratik bir kuruluş neden bu kadar tenkit ediliyor, anlamıyorum" diye ko- nuştu. Türkiye'nin AB'ye girmesinin çok önemli olduğuna yüzde 100 inandığını belirten Kılıç, "Onur, şeref, anane ve miIB menfaaüara gölge düşürmeksizin, AB'ye kanl- mak için her vohm denenmesi ge- rektiğuu" vufguladı. Bugün dün- yada petrolün en önemli stratejik hamrnadde olduğunu anlatan Kı- lıç, Bakû-Ceyhan Boru Hattı An- laşması'nm Türkiye için büyük önem taşıdığını söyledi. Emekli Orgeneral Çevık Bir ise sıyasi otoritenin önünde çeşitli al- tematıfler olmasına imkân veril- diği sürece Türkiye'nin önünün açılacağını söyledi. Bir, Türki- ye'nin, "Soğuk Savas."ın bitme- sinde çok önemli rol oynadığını belirterek "TûrkSflanhKııvveae- ri (TSK), bugün böigesinde en et- kin bir silahlı güçtür ve bir dünya gücü obnakkonumuna gelmiştir" diye konuştu. Bir, Avrupa'nın Türkiye "siz düşünülemeyeceğini belirterek "Ancakya bilerekya da bihneyerek Avrupa her konuda Türkive'yi dışlamaja çahşmakta- dır. Oysa Türîdye'de olabikcek bir istikrarsızhk Avrupa'yi direkt et- kfleyecektir'' dedi. Avrupa'nın bu- gün NATO'yu dahı dışlayarak, Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) güvenliğini ön plana aldığını kay- deden Bir, Türİciye'nin NATO'da karar sahibi olduğunu, ancak BAB'daki etkinliğinin sınır- h olduğunu söyledi. Bir, bu oluşumun Türkiye'ye. "Sen adresi bizde bırak, biz icap ederse seni çağuinz'" anla- mına geldiğini dile getirdi. Türkiye'nin, srvil toplum ör- gütlerini muhakkak surette siyasi otoriteyi düşündüre- cek şekilde devreye sokmak ihtıyacında olduğunu ifade eden Bir, bu tıp kuruluşlann toplumdakı etkınlığmin art- masıyla Türkiye'nin gelişe- ceğini vurguladı. Panelde konuşan Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TtM) Başkanı Okan Oğuz da Tür- kiye'de yatınm yapan insan- lann ülke kazancından nis- peten daha az pay aldığını ifade ederek "Yıllarchr asıl büyükfiMÜarrantiyeye ak- maktadır" dedi. Türki- ye'nin AB üyeliği önüne de- mokrası ve ınsan haklan ko- nulanrun getirildiğini, daha sonra ise ekonominin getiri- leceğini ifade eden Oğuz, "Türktye insan haklan sorununu AB için değil, kendi halkı için çöz- meBdir'' dedi. Türkiye'nin kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alarak ve akılcı politikalar üreterek po- tansiyelini geliştirmesi gerektiği- ni söyleyen Oğuz, "Türkiye sımr komşulanna ihracat yapamayan ender ülkekrden biridir. Böigesd tkaretin artunlması gereldr. Dü- şünce özgürlüğü önündeki engel- ler kakhnhnah ve vizyon sahibi gençkrin önü açümahdır" diye konuştu. Panelde daha sonra, TTHlB Ortak Yönetim Kuruiu Başkanı Oğuz Saücı, konuşmacılara birer plaket verdi. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfi'nca düzenlenen panelde '82 Anayasası eleştirildi 6 Aııayasa her tarafindan dökülüyor' tstanbul Haber Servisi - Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Atatürkçü Düşün- ce Derneği Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, 1982 Anayasası'nın beş kez değiş- tirihnesine karşın, "her tarafindan döküİ- düğünü" belirterek "1961 Anayasası'nın değeri bilinmedi. 1982 Anay-asası onun kö- tü kopyasL Yeni anayasa yapunma hızla ge- çümeü" dedi Maltepe Üniversitesi Iletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersan ÜaL günümüz ko- şullannda yapılacak bir anayasa değişik- liğinde TÜSÎAD'ın ve çokuluslu sermaye- nin söylediğinin olacağını vurguladı. Yd- dız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazü Sağlam, 1982 Anayasa- sı'nın, 1961 Anayasası'na "karşı''bir ana- yasa olduğunu belirterek 2. cumhuriyetçi- lerin iddialanmn aksine 1961 Anayasa- sı'nın cumhuriyeti demokratik olarak ni- telendirdiğini kaydetti. CHP Genel Sekre- teri Tarhan Erdem, Türkiye'de bugün ana- yasa değişikliğinin tartışılacağı düşünce özgürlüğü ortamı olmadığnıı belirterek bugünkü Meclis'in yapacağı anayasa de- ğjşikliğinin, dinin kanunlara egemen hale gelmesine neden olacağını söyledi. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı tarafindan The Marmara Oteli'nde "Türkiye Gündeminde Anayasa değişikli- ği ve 1961 Anayasası'' konulu panel düzen- lendi. Panelin açış konuşmasuu yapan Va- kıf Başkanı Numan Esin, Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTin, anayasada kısmi de- ğişüdikler önerdiğını anımsatarak Demi- rel'in, "cumhurbaşkanımn doğrudan halk tarafindan seçihnesi, senatonun yeniden kurulması, 1982 Ana>asasrnın uluslarara- sı normlara göre düzenlenmesi, hukukun üstünlüğü, insan haklan, Uik ve demokra- tik ilkelerin geaştirümesini" dile getirdiği- Panele katalan konuşmacılar, Türkiye'nin ihtiyaa olan anayasayı tarüşülar. ni söyledi. Esın, tüm bu gelişmelerin 1961 Anayasası'nın temel ilkelennin tekrar ha- yata geçirilmesıne yol açacağım kaydetti. Anayasanın ulusal onur belgesi olduğu- nu kaydedenve 1961 Anayasası'nınkonı- namadığma dikkat çeken Özden, 1961 Anayasası'nı "amtyasa" olarak nitelendi- rerek 1982 Anayasası'nın istisna olanlan genel, genel olanlan da istisna halıne ge- tirdiğini, cumhurbaşkanımn yetkilerini de çoğalttığmı belirtti. 1982 Anayasası'rnn çağdaş gereksinimlen karşılayamayacağı- m savunan Özden. "bu anayasayı askerter yapO" savına da katıhnadığım vurgulaya- rak 6 Arahk 1983'ten bu yana Meclis'in anayasayı her zaman değiştirebilecek güç- te olduğunu kaydetti. Galatasaray Üniversitesi Rektör Yar- dımcısı Prof. Dr. Erdoğan Tezk; de, "Ana- yasanın amacı; otorite-bürriyet dengesini kurmakür" diyerek başjadığı konuşma- sında, 1924 Anayasası'nda "ulus" nitelı- ğinin belirgın olduğuna dikkati çekti. 1961 Anayasası'nda da, partiler iktida- nna olan güvensizliğin gıderildığını ve TBMM'yi tek yetkili organ olmaktan çı- kanp Anayasa Mahkemesi'nin kuruldu- ğunu, siyasetin de siyasilerin tekelinde ol- mamasımn sağlandığmı kaydeden Teziç, 1982 Anayasası'nda ise hürriyetlerden çok devlet otoritesinin güçlendirildiğini, yargı bağımsızlığımn "budandiğun" vurguladı. Prof. Dr. Ersan Üal de, 1961 Anayasa- sı'nın bir "kurumsaUaşma anayasası" ol- duğunu vurgulayarak bu anayasanın öz- gürlükçü yollardan özgürlüğün arttınlma- smı sağlamayı amaçladığım kaydetti. Ilal, 1982 Anayasası'mn ise anayasa olma ni- telığı taşımadığım savundu. Prof. Dr. Fazıl Sağlam ise 2. cumhuri- yetçilerin 1961 ve 1982 anayasalannı ay- m kefeye koymalannı eleştirerek 61 Ana- yasası'nın demokratik bir ortamda tartışı- larak toplumun farklı kesimlerinin onayı- m aldığinı belirterek halkın onaylamama- sı durumunda Milli Birlik Komitesi'nin, halkın doğrudan seçeceği bir Meclis'e anayasa yaptırma cesareti gösterecek oldu- ğunu söyledi. Sağlam, 1982 Anayasası'nın devieti kutsallaştıran otoriter bir yapısı ol- duğunu vurguladı. Tarhan Erdem ise anayasa değışıkliğının tüm boyutlanyla tartışüması için seçim ba- rajı ve düşünceyi smırlayan yasaklann kal- dınlması gerektiğini savundu. Erdem, TBMM'nin bugünkü tablosuyla yapacağı anayasa değişikliğinin, 1982 Anayasa- sı'mn daha da gerisine düşüleceğkü söy- ledi. DSP Ankara Milletvekili Uhıç Gürkan ise Türkiye'de her büyük ekonomik dur- gunluğun ardından askeri müdahale ve ekonomik liberalizme yönelik bir anayasa değişikliği yaşandığını savundu. Gürkan, 1961 Anayasası'nin cumhuriyetin en öz- gürlükçü anayasası olduğunu, sosyal dev- ieti getirdiğini vurgulayarak özgürlükleri kısıtlayan 1982 Anayasası'nda ise bugüne dek "perakende" değişiklikler yapılması- nı eleştirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnid de, düşünce özgürlüğünün smırlannın tarüşnması gerektiğini söyledi. Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu Meclis Di\"an Üyesi Dr. Alev Coşkun ise Türkiye'ye 1982 Anayasa- sı'nın dar geldiğini ve yeni bir anayasa ge- rektiğini kaydetti. Coşkun, yeni anayasa- da demokrasi, laiklik, sosyal devlet, insan haklan ve ulus devlet ilkesinin yer alması gerektiğini söyledi. Coşkun, 1961 Anaya- sası'nın esin kaynağının Kuvayı Milliye ruhu olduğunu vurguladı. Eski MBK üyesi Suphi Kanunan ise anayasa değişikliği için bugünkü Mec- lis'in temsıl yeteneğinin eksik olduğunu, işçi ve köylü temsilcilerin bulunmadığmı belirterek halkın tüm temsilcilerinin katı- lıp askerlerin müdahalesıne firsat verme- yen yüksek kurucu idare meclisiyle ana- yasa değişikliğinin yapılmasını önerdi. Sempozyumdan notlar 'Türfâyekendi semuyokmnı yazntah' - LEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye'nin, 21. yüz- yılm eşiğinde artık baş- kalannın yazdığı senar- yolan oynayan aktör ol- mak yerine, bundan son- ra kendi senaryolarmı yazması ve çok ciddi stratejilerbeürlemesi ge- rektiği görüşü giderek ağırlık kazamyor. istan- bul'daki Harp Akademi- leri Komutanlığı'nda iki gün süren "21. Yüzyıhn Dk Çeyreğinde Türki- ye'nin Genel Vlzyonu, PoBtikası ve Stratejisi" konulu sempozyumda altı çizilen bir başka önemli nokta da şu oldu: "Türkiye'nin vizyonu, arük 21. yüzyılda Ata- türk'ün muasır medeni- yet seviyesine erişUmesi bedefinin ikrilere taşın- masL gelişmiş ülkeler arasına katılmnıası ve kapsamh bir de\let refor- mu yapılmasıdır. Türki- ye diş dünyayla tam bü- tünleşmeli \t yeni dünya- daki yerini almahdır. Türkiye yönünü tayin et- ti. Baü camiasında güç- lükleri aşarak yerini bu- lacakbr." Ağu-lıklı olarak soğuk savaşın Türkiye'ye etki- leri ve 21. yüzyılda ülke- mizin kendisine oluştur- ması gereken stratej iler ve Helsinki zirvesi önce- si AB aday üyeliği konu- sunda tahminler yapılan sempozyumda cılız ol- makla birlikte soğuk sa- vaş döneminden kalma seslerin yüksebne eğili- mi gösterdiği de dıkkat- lerden kaçmadı. Helsinki'de 10-11 Aralık'ta yapılacak AB zirvesinde, Türkiye'nin mutlaka Maastricht ve Kopenhag kriterlerine kendisini uydurması ge- rekeceği kuralı, bu so- ğuk savaş döneminden kalma beyinleri sarsma- yayetti. Bir zamanlar Türki- ye'nin karar mekaniz- malannı yönlendirenle- rin hâlâ kapitülasyonlar ve Lozan Antlaşma- sı'mn değiştiribnesi kuş- kulan sarmalmda olduk- lan görülüyor. Ama AB mevzuatı ve kurallan iyi bilen birilen, kendilen- ne özellıkJe Kopenhag kriterlerinin ana hatlan- mn çizihp Türkiye'den kapitülasyon ya da Lo- zan Antlaşması'nın azınlıklarla ilgıli madde- lerinin değistirihnesinin istenmesinin söz konusâ olmadığını söyleyinc^ de, ateşlemeye çalıştık1 lan AB ve Batı dünyasi aleyhindeki tartışmayı sürdüremiyorlar. Bu arada soğuk sava- şın Türkiye'ye etkilerj konuşulurken şu iki nok- tamn üzerinde önernTş duruldu: 1. Türkiye'de iç siya- set, soğuk savaştan hem olumlu. hem olumsuz et- kilendi. 1970'ler ^-e 1980'lerde demokrasıye yaptığı olumsuz etkileı hatırlardadır. ^n 2. Soğuk savaşta Tür- kiye NATO üyesi oldu ve ABD'yle çok yakın a&- keri ışbirlıği kurdu. Ama siyasi kültür, Batı'ya hep kuşkuyla baktı. Bu da belkı Sevr Antlaşmai sı'mn getirdiği sendrom-' dan kaynaklandı. Helsinki zirvesi önce- sınde Türkiye ve Yuna- nistan'ın pozisyonlan da şu cümlelerle değerlen- dirildi: "ABbirentegras- yon modeli; bir işbuügi değiL Türkhe'nin güm- rük birüği uygıılamasın- daki son \erikr başanh olduğunu gösteriyor. Ör- neğin gümrük biıüği, son Rusya krizinden Türki- ye'nin daha fazla etkflen- mesini önledL Ama Tür- kiye'nin en önemli başa- nsızhğı. kaynak transferi v^panıaması. Bunun baş nedeni de si>asi istikrar- sızhk. Yunanistan'ın ise ön- celikli iki pohtikası var. Biri acilen ekonomi ve para birliğine girmek. Ikincisi Türkiye sorunu. Yunanistan hangisinin kendisi için daha önemli okluğunun tercihini > ap- mahdır. Yunanistan, Türkiye"den bekledikle- rini bulamayınca taleple- rini AB'ye çevirdi Türkiye, AB'de elini güçlendirmek isriyorsa gerekli esnekliği göster- meli. Helsinki'den çıka- cak karar, ne kapitülas- yon ne de her derde deva ilaç olacakür. Bunu alt- yapı güçlendirmesi \e di- siplin olarak algılamab- yız. Tam üyelik süreci, Kopenhag kriterlerini hayata geçirmekten ge- çer." Son olarak altı çizileû' bir nokta da. yüksek rüt-' beli askerlerimızin telaf- ftız ettikleri şu görüştü: " Bağunlılık içinde de ba- ğunsızhk korunur. A>nı şey NATO'da ohnadk mı?" ' Uşak'ta operasyon 11 tarihi eser* elegeçirildi ÖZGENACAR ANKARA - Manisa- Uşak yöresinde 10. 6. yy'den, Amerika'ya ka- çınlan "Karun Hazine- si" döneminden yeni bir amtmezan (tümülüs) so- yan Ahmet Esen (31), bulduğu altından 11 de- ğerli eseri satmaya çalı- şırken yakalandı. Uşak Valisi Ayhan Çe- vik'in dün düzenlediğı bir basın toplantısında açıkladığma göre, Ala- şehir ilçesinin Yeşiljoırt Köyü'nden Esen'i iki aydır izleyen Uşak poli- si, mezar soyguncusu ile Ulubey ilçesinde buluş- tu ve kendilerine satmak istediği 11 değerli eserle birlikte ele geçirdi. Ammsanacağı üzere 1966-68 yıllan arasında Uşak ve Manisa yöresin- de dört tümülüsten kaçı- nlan 350'yi aşkın altın ve gümüş eserden oluşan Karun Hazinesi'ni New York Metropolitan Sanat Müzesi o yıllarda toplam 1.7 milyon dolara satın almıştı. Müze. bu hazineyi 18 yıl kasalannda gizlemiş, ancak 1986 yılında yayı- mmız üzenne Kültür Ba- kanlığfnca New York Federal Mahkemesi'nde açılan davanın sonucunj beklemeden 1998 yılın- da Türkiye'ye geri vef-- mek zonında kalmışü/ Uşak müzesinde serr gilenmekte olan bu hazK neden sonra Uşak poll- sinin ortaya çıkardığı bu son olay, medyamıza yanlış bir biçimde "Ka- run Hazinesi'nin kayıp parçalan bulundu" diye yansıdı. Oysa, o hazinemn kâ'' yıp sekiz altın parçasınıri Paris'te bulunduğunu,' bu yıl başmda Cumhuri- yet'te fotoğraflan ile açıklamıştık. Kültür Ba- kanlığı bu sekız parça ile ilgili olarak her nedense bir yasal girişimde bu- lunmamıştı. Uşak Valili- ği' nce açıklanan olay ise tam anlamıyla yeni bir soygun olayı olup eski hazinenin kayıp parçala- n değildir. Son 11 parça eserin medyamıza abartılı bir biçimde "1 triyonhrade- ğerinde" diye yansıması da yanlıştır. Ancak, doğ- ru olan nokta, benzerle- rinin geri gelen hazinede bulunan benzerlerine kı- yasla sanatsal değer ve kalitelerinin daha yük- sek olduğudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle