Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 ARAUK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
hönü: Aday
değiNm
• İSTANBUL (AA) Prof.
Dr. Erdal înönü,
Cumhurbaşkanı adayı
olmadığını söyledi. înönü,
Cumhuriyet Halk Partisi'nin
(CHP) cumhurbaşkanı adayı
olduğuna yönelik haberlerle
Ugili "ÇHP Genel Başkanı
Altan Öymen'in iyi niyetine
teşekkür edenm. Başka bir
§ey söyleyecek dunımda
değilim. Benim
cumhurbaşkanı adayhğına
niyetim yok" diye konuştu.
Özden:Halk
İSİ6PS8
duşünürum
• İstanbul Haber Servisi •
Eskı Anayasa Mahkemesi
Başkanı ve Atatüıkçü
Düşünce Derneği (ADD)
Genel Başkanı Yekta
Güngör Özden,
Cumhurbaşkanlığı 'na
adayhğını halkın istemesi
hahnde "düşüneceğini"
söyledi. özden, herkesuı
aday olmaya hakkı
bulunduğunu kaydederek
"Bir Atatürkçü
cumhurbaşkanı olamaz da,
bir şenatçı olabilir mı? 28
Şubatçılar olamaz diyenler
çıktı. Niye olmasın. Ne
kusuru varmış" dedi.
Aydnı Doğan Vakfı
ödiieri
• tstanbul Haber Servisi -
Aydın Doğan Vakfi'nın
nıtelikli gazetecilerin
yetişmesine katkıda
bulunmak amacıyla
düzenlediğı " 11 Genç
îletişimcileT Yanşması"
sonuçlandı. Yanşmaya
j$Ştİ£İm fakültelerinin- '-<->
gazete, dergi ve radyo
çalışmalannda 1998-99 ders
yılında görev üstlenen 460
öğrencinin yapıtlan katıldı.
Yanşmada bu yıl en iyi
araştırma-inceleme dalı
birincisine aynca "Ahmet
Taner Kışlalı Ödülü" de
verildi. "Oktay Kurtböke
Ödülü" de 17 Ağustos
depremı nedeniyle Kocaeli
Üniversitesi Iletişim
Fakültesı'ne verildi. Ödül
töreni 20 Ocak 2000
tarihinde Hürriyet Medya
Towers'da yapılacak.
Yrimaz'ın AİHM
yonmu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz,
AtHM'nin Abdullah Öcalan
konusundaki karannı
değerlendırirken "Devlet
olmanın da usulleri var.
Daha önce 14 kez böyle bir
talepleri olmuş ve biz de
buna uymuşuz. Şimdi
uymazsak bu devlet
taahhüdüne uymaz" dedi.
Ermeni kilisesine
elkonuhhı
• İSKENDERUN
(Cumhuriyet) - Vakıflar
Genel Müdürlüğü, cemaat
azlığını gerekçe göstererek
Vakıflar Meclis karan ile
Hatay'ın Kınkhan
ilçesindeki Surp Kıikor
Lusavoriç Ermeni
Kilisesi'ne el koydu.
Ermeni Patriği 2. Mesrob,
Devlet Bakanı Yüksel
Yalova'ya mektup yazarak
durumun düzeltihnesüıi
istedi.
Gazyağına zam
• ANKARA (AA)-
Gazyağımn perakende satış
fıyatı bugünden geçerh'
olmak üzere yüzde 6 ile
yüzde 6.1 arasında değışen
oranlarda arttınldı. Petrol
Ofısi'nden yapılan
açıklamaya göre,
gazyağının fıyab Ankara'da
420 bin 100 liraya, îstanbul
Anadolu yakasında 414 bin
600 liraya, Avrupa
yakasında 415 bin 400
liraya, Izmir'de ise 413 bin
600 liraya çıkanldı
Nüfus Cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
BEKİR YALÇIN
MÜBYYOçıkış belgemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
MEHMET DEMİRKAYA
Harp Akademileri Komutanlığı tarafından düzenlenen sempozyum sona erdi
'Ulııs devlet güçlenmeli^tstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin
Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkanlar'da son
derece dikkatlı, kararlı ve tutarlı bir poli-
tika izlemesi gerektiği belirtilerek ülke-
mizin 21. yüzyıla jeopolitik etkinliğı ve
değeri artmış, vazgeçilmez bir ülke olarak
gireceği vurgulandı.
Harp Akademileri Komutanlığı'nca
düzenlenen "21. Yüzyıhn Ük Çeyreğinde
Türkiye'nin Genel VTzyonu, Pofitikası ve
Stratejisi Ne Otmandır" konulu sempoz-
yumun son gününde, Harp Akademileri
Komutanı Orgeneral Nahit ŞenoğuL "20.
asırda insanhğı meşgul eden en önemH so-
run banşın nasü sağlanacağı iken 21. as-
nn başında insanhğı meşgul edecek en
önemli sorun ise banşın nâsıl korunacağı
olacakür" dedi. Şenoğul, 2015 yılından
sonra dünyanm iki ya da çok kutuplu ha-
le gelmesınin olasılık dahilinde olduğu-
nu belirtti ve "Gelecekteki güvenlik orta-
mı, süper güç olmaya aday Rusya Fede-
rasyonu'nun demokratikleşme ve ekono-
mik itaiinnmanng bağh olacakür" diye
konuştu.
Şenoğul, Avrupa güvenlik polıükasının.
sımrlann korunmasına dayalı askeri sa-
• Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Nahit Şenoğul,
"Türkiye'nin hak ve menfaatlannın korunması konusunda takip
edilecek politikalann öncelikli hedeflerinden birisi, AB'ye katılım ve
KKTC'nin varlığını devam ettirme konusudur" dedi.
vunma anlayışından stratejik güvenlik an-
layışına yöneleceğini savundu ve şu sap-
tamalarda bulundu:
- Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'da
ıstıkrarsızlık sürecektır.
- Türkiye, 21. yüzyıla üniter devlet ya-
pısını koruyarak, ekonomik bağımsızhğı-
nı kaybetmeden, anayasal vatanseverliğe
dayanan ulus devieti güçlendırerek girme-
lidir. 2025 yılına kadar Türkiye çağdaş uy-
garlık düzeyıne ulaşabılır. Ancak bu, va-
tanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün
korunması ile laikliğin tavizsiz uygulan-
masıyla mûmkün olabilecektir.
- Türkiye'nin hak ve menfaatlannın ko-
runması konusunda takip edilecek politi-
kalann öncelikli hedeflerinden birisi,
AB'ye katılım ve KKTC'nin varlığını de-
vam ettirme konusudur. Türkiye'nin hak
ve menfaatlannın korunması. Türkiye ve
KKTC'nin AB'ye girmesini gerektirmek-
tedir. Ancak AB'ye üyelik halinin Kıb-
ns'a Rum egemenliğini de getirebileceği-
ni, aynca Türkiye'yi çözümsüz bölücülük
sorunlanyla karşı karşıya bırakabileceği
ihtimalleri gözden uzak tutulmamalıdır.
Tuğgeneral HaH Şimşek, Balkanlar'ın
Türkiye için çok önemlı olduğunu vurgu-
ladı ve "BizBalkanlar'ıkaybedince.aslın-
da anavatanı yitirdik" dedi. Türkiye'de
Lozan ile tanımlanan azınlıklar dışında
azuılık olmadığım vurgulayan Şimşek.
"Bazdarnun ısraria azınhk olarak anmak
istedUderi, cumhurKetimizin kurocu un-
surlandır. Bu konuda hiçbir koşul kabul
edflemez. Edihrse ülkenin bütünhığü teb-
Kkeyegirer'' dedi.
Ptof. Dr. Nadir Devlet de, Rusya'nın
içinde bulunduğu tüm olumsuz koşullara
karşın bölgedeki etkinliğinin sürdüğünü
kaydettı ve "Kafkasya'daki getişmeleri
dfkkatie bdemezsek döş lankhldan yaşa-
yabfliriz" diye konuştu.
EmekJi Büyükelçi Fahir Alaçam, Avru-
pa ülkeleri gibi Türkiye'nin de Ortado-
ğu'daki rolünün önemli ve verimli olma-
dığmı, bölgede sadece ABD'nin sözünün
geçtığinı söyledi.
Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan,
AB'ye girmenin hafıfe alınacak bir konu
olmadığının alünı çizdi. Rusya'mn çok
dikkatle izlenmesini, bu ülkede hiç tahmin
edilmeyen gelişmelerin olabileceğini be-
lirten Aktan, "Emperyal bir Rusya, de-
mokrasi ve piyasa ekonomisine geçemez.
Böyle bir Rusya, Türkiye'nin çıkarma da
değfldn-" dedi.
Ankara Üniversitesi SBF Öğretim Üye-
sı Prof. Dr. İl>er Ortayh da, Avrupa'nın
Türkiye için "çözülmesi gereken azmlık
sorunu" olarak gördüğü meseleyi, Dani-
marka söz konusu olduğu zaman "çokkül-
türtühık" diyerek geçiştirdiğını belirterek
Türkiye'nin, pek çok devletin baş edeme-
yeceği bir savaşı kazandığını, bu avantajı
iyi kullanması gerektiğini kaydetti. Ortay-
lı, "BanAvnıpa'nmgeleceğiyoktııı: AB'ye
girişi. bazı konulann ıslahı olarak ele al-
maktazım. Kafkasya'da Rusya'nm nüfüzu
er geç siünecek, ama sonrasmda ne çıka-
cağıönemü'" dedi.
Emekli Orgeneral Ilhan Kılıç, dinde reformdan yana olduğunu söyleyerek önerdi
'Türkçe ibadet etmek istiyonım'İstanbul Haber Servisi-
Eski Hava Kuvvetlen Ko-
mutanı emekli Orgeneral b-
han Kılıç, dinde reform ta-
raftan olduğunu belirterek
"Anlamadığun bir lisanda
değil, Türkçe ibadet etmek
tstiyorum" dedi. Türki-
ye'nin 5 önemli sorununu
"terör, irtka, ekonomi, or-
ganize suclar ve ynrtdışın-
daki saygmhğT olarak sıra-
layan Kılıç, bu sorunlann
bir an önce çözülmesi ge-
rektiğini söyledi. Eski 1. Or-
du Komutanı, emekli Orge-
neral Çevik Bir de Türki-
ye'de bugün siyası otoriteyi
düşündürecek mekanizma-
lar olmadığını belirterek
"Bunu yapan bir tek MiDi
Güvenlik Knruhı (MGK)
vardır. Oysa Avnıpalı dost-
lanmız ve bazı çevreler ta-
rafindan MGK'nin bik dü-
şûnen bir mekanizma ohna-
sı istenmemektedir" diye
konuştu.
Türkiye Tekstil ve Ham-
maddeleri thracatçı Birlikleri
nin ÖNEMİ". YÜZYILDA TÜRKİYE
p A N
(TTHlB) Ortak Yönetim Kuru-
lu'nca dün Çırağan Sarayı'nda
"AGtT 99 ve 21. Yflzydda Türki-
ye'nin Önemi" konulu bir panel
düzenlendi. Panele, eski Genel-
kurmay tkinci Başkanı ve Birinci
Ordu Komutanı emekli Orgene-
ral Çevik Bir, eski Hava Kuvvet-
len Komutanı ve Milli Güvenlik
Kuruiu Genel Sekreteri emekli
Orgeneral Öhan Kılıç, Türkiye th-
racatçılar Meclisi Başkanı Okan
Oğuz, Türkiye Tekstil ve Ham-
maddelen thracatçı Birlikleri Or-
tak Yönetim Kuruiu Başkanı
Oğuz Saoa ve Onursal Başkanı
EvrenseJ Erdoğan konuşmacı ola-
EmekU Orgeneral Kılıç, tophunun huzuruyla flgfli her karann MilB Güvenlik Kurulu'nda ele ahnrhgmı söyiedL
rak katıldı. Emekli Orgeneral tl-
han Kılıç, tslam dininde Müslü-
manın "Evrensel İslamın kullanı-
ası" olarak görüldüğüne dikkat
çekerek, kendisının "Türk Müs-
HJmanhgı"ndan yana olduğunu
belirtti. Kılıç, bu düşüncenin
"Türkçe ibadet etmeye kadar"
gittiğini söyledi.
MGK'nin "çok faydalı bir ku-
0110$" olduğuna inandığını ifade
eden Kıhç, "Toplumun huzuruy-
la SffH her şey MGK'de ele aunır.
Ancak herhangi bir yaponm gü-
cü yoktur, bu kadar demokratik
bir kuruluş neden bu kadar tenkit
ediliyor, anlamıyorum" diye ko-
nuştu.
Türkiye'nin AB'ye girmesinin
çok önemli olduğuna yüzde 100
inandığını belirten Kılıç, "Onur,
şeref, anane ve miIB menfaaüara
gölge düşürmeksizin, AB'ye kanl-
mak için her vohm denenmesi ge-
rektiğuu" vufguladı. Bugün dün-
yada petrolün en önemli stratejik
hamrnadde olduğunu anlatan Kı-
lıç, Bakû-Ceyhan Boru Hattı An-
laşması'nm Türkiye için büyük
önem taşıdığını söyledi.
Emekli Orgeneral Çevık Bir ise
sıyasi otoritenin önünde çeşitli al-
tematıfler olmasına imkân veril-
diği sürece Türkiye'nin önünün
açılacağını söyledi. Bir, Türki-
ye'nin, "Soğuk Savas."ın bitme-
sinde çok önemli rol oynadığını
belirterek "TûrkSflanhKııvveae-
ri (TSK), bugün böigesinde en et-
kin bir silahlı güçtür ve bir dünya
gücü obnakkonumuna gelmiştir"
diye konuştu. Bir, Avrupa'nın
Türkiye "siz düşünülemeyeceğini
belirterek "Ancakya bilerekya da
bihneyerek Avrupa her konuda
Türkive'yi dışlamaja çahşmakta-
dır. Oysa Türîdye'de olabikcek bir
istikrarsızhk Avrupa'yi direkt et-
kfleyecektir'' dedi. Avrupa'nın bu-
gün NATO'yu dahı dışlayarak,
Batı Avrupa Birliği'nin (BAB)
güvenliğini ön plana aldığını kay-
deden Bir, Türİciye'nin NATO'da
karar sahibi olduğunu, ancak
BAB'daki etkinliğinin sınır-
h olduğunu söyledi. Bir, bu
oluşumun Türkiye'ye. "Sen
adresi bizde bırak, biz icap
ederse seni çağuinz'" anla-
mına geldiğini dile getirdi.
Türkiye'nin, srvil toplum ör-
gütlerini muhakkak surette
siyasi otoriteyi düşündüre-
cek şekilde devreye sokmak
ihtıyacında olduğunu ifade
eden Bir, bu tıp kuruluşlann
toplumdakı etkınlığmin art-
masıyla Türkiye'nin gelişe-
ceğini vurguladı.
Panelde konuşan Türkiye
Ihracatçılar Meclisi (TtM)
Başkanı Okan Oğuz da Tür-
kiye'de yatınm yapan insan-
lann ülke kazancından nis-
peten daha az pay aldığını
ifade ederek "Yıllarchr asıl
büyükfiMÜarrantiyeye ak-
maktadır" dedi. Türki-
ye'nin AB üyeliği önüne de-
mokrası ve ınsan haklan ko-
nulanrun getirildiğini, daha
sonra ise ekonominin getiri-
leceğini ifade eden Oğuz,
"Türktye insan haklan sorununu
AB için değil, kendi halkı için çöz-
meBdir'' dedi. Türkiye'nin kayıt
dışı ekonomiyi kayıt içine alarak
ve akılcı politikalar üreterek po-
tansiyelini geliştirmesi gerektiği-
ni söyleyen Oğuz, "Türkiye sımr
komşulanna ihracat yapamayan
ender ülkekrden biridir. Böigesd
tkaretin artunlması gereldr. Dü-
şünce özgürlüğü önündeki engel-
ler kakhnhnah ve vizyon sahibi
gençkrin önü açümahdır" diye
konuştu.
Panelde daha sonra, TTHlB
Ortak Yönetim Kuruiu Başkanı
Oğuz Saücı, konuşmacılara birer
plaket verdi.
1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfi'nca düzenlenen panelde '82 Anayasası eleştirildi
6
Aııayasa her tarafindan dökülüyor'
tstanbul Haber Servisi - Eski Anayasa
Mahkemesi Başkanı ve Atatürkçü Düşün-
ce Derneği Genel Başkanı Yekta Güngör
Özden, 1982 Anayasası'nın beş kez değiş-
tirihnesine karşın, "her tarafindan döküİ-
düğünü" belirterek "1961 Anayasası'nın
değeri bilinmedi. 1982 Anay-asası onun kö-
tü kopyasL Yeni anayasa yapunma hızla ge-
çümeü" dedi
Maltepe Üniversitesi Iletişim Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ersan ÜaL günümüz ko-
şullannda yapılacak bir anayasa değişik-
liğinde TÜSÎAD'ın ve çokuluslu sermaye-
nin söylediğinin olacağını vurguladı. Yd-
dız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Fazü Sağlam, 1982 Anayasa-
sı'nın, 1961 Anayasası'na "karşı''bir ana-
yasa olduğunu belirterek 2. cumhuriyetçi-
lerin iddialanmn aksine 1961 Anayasa-
sı'nın cumhuriyeti demokratik olarak ni-
telendirdiğini kaydetti. CHP Genel Sekre-
teri Tarhan Erdem, Türkiye'de bugün ana-
yasa değişikliğinin tartışılacağı düşünce
özgürlüğü ortamı olmadığnıı belirterek
bugünkü Meclis'in yapacağı anayasa de-
ğjşikliğinin, dinin kanunlara egemen hale
gelmesine neden olacağını söyledi.
1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi
Vakfı tarafindan The Marmara Oteli'nde
"Türkiye Gündeminde Anayasa değişikli-
ği ve 1961 Anayasası'' konulu panel düzen-
lendi. Panelin açış konuşmasuu yapan Va-
kıf Başkanı Numan Esin, Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireTin, anayasada kısmi de-
ğişüdikler önerdiğını anımsatarak Demi-
rel'in, "cumhurbaşkanımn doğrudan halk
tarafindan seçihnesi, senatonun yeniden
kurulması, 1982 Ana>asasrnın uluslarara-
sı normlara göre düzenlenmesi, hukukun
üstünlüğü, insan haklan, Uik ve demokra-
tik ilkelerin geaştirümesini" dile getirdiği-
Panele katalan konuşmacılar, Türkiye'nin ihtiyaa olan anayasayı tarüşülar.
ni söyledi. Esın, tüm bu gelişmelerin 1961
Anayasası'nın temel ilkelennin tekrar ha-
yata geçirilmesıne yol açacağım kaydetti.
Anayasanın ulusal onur belgesi olduğu-
nu kaydedenve 1961 Anayasası'nınkonı-
namadığma dikkat çeken Özden, 1961
Anayasası'nı "amtyasa" olarak nitelendi-
rerek 1982 Anayasası'nın istisna olanlan
genel, genel olanlan da istisna halıne ge-
tirdiğini, cumhurbaşkanımn yetkilerini de
çoğalttığmı belirtti. 1982 Anayasası'rnn
çağdaş gereksinimlen karşılayamayacağı-
m savunan Özden. "bu anayasayı askerter
yapO" savına da katıhnadığım vurgulaya-
rak 6 Arahk 1983'ten bu yana Meclis'in
anayasayı her zaman değiştirebilecek güç-
te olduğunu kaydetti.
Galatasaray Üniversitesi Rektör Yar-
dımcısı Prof. Dr. Erdoğan Tezk; de, "Ana-
yasanın amacı; otorite-bürriyet dengesini
kurmakür" diyerek başjadığı konuşma-
sında, 1924 Anayasası'nda "ulus" nitelı-
ğinin belirgın olduğuna dikkati çekti.
1961 Anayasası'nda da, partiler iktida-
nna olan güvensizliğin gıderildığını ve
TBMM'yi tek yetkili organ olmaktan çı-
kanp Anayasa Mahkemesi'nin kuruldu-
ğunu, siyasetin de siyasilerin tekelinde ol-
mamasımn sağlandığmı kaydeden Teziç,
1982 Anayasası'nda ise hürriyetlerden çok
devlet otoritesinin güçlendirildiğini, yargı
bağımsızlığımn "budandiğun" vurguladı.
Prof. Dr. Ersan Üal de, 1961 Anayasa-
sı'nın bir "kurumsaUaşma anayasası" ol-
duğunu vurgulayarak bu anayasanın öz-
gürlükçü yollardan özgürlüğün arttınlma-
smı sağlamayı amaçladığım kaydetti. Ilal,
1982 Anayasası'mn ise anayasa olma ni-
telığı taşımadığım savundu.
Prof. Dr. Fazıl Sağlam ise 2. cumhuri-
yetçilerin 1961 ve 1982 anayasalannı ay-
m kefeye koymalannı eleştirerek 61 Ana-
yasası'nın demokratik bir ortamda tartışı-
larak toplumun farklı kesimlerinin onayı-
m aldığinı belirterek halkın onaylamama-
sı durumunda Milli Birlik Komitesi'nin,
halkın doğrudan seçeceği bir Meclis'e
anayasa yaptırma cesareti gösterecek oldu-
ğunu söyledi. Sağlam, 1982 Anayasası'nın
devieti kutsallaştıran otoriter bir yapısı ol-
duğunu vurguladı.
Tarhan Erdem ise anayasa değışıkliğının
tüm boyutlanyla tartışüması için seçim ba-
rajı ve düşünceyi smırlayan yasaklann kal-
dınlması gerektiğini savundu. Erdem,
TBMM'nin bugünkü tablosuyla yapacağı
anayasa değişikliğinin, 1982 Anayasa-
sı'mn daha da gerisine düşüleceğkü söy-
ledi.
DSP Ankara Milletvekili Uhıç Gürkan
ise Türkiye'de her büyük ekonomik dur-
gunluğun ardından askeri müdahale ve
ekonomik liberalizme yönelik bir anayasa
değişikliği yaşandığını savundu. Gürkan,
1961 Anayasası'nin cumhuriyetin en öz-
gürlükçü anayasası olduğunu, sosyal dev-
ieti getirdiğini vurgulayarak özgürlükleri
kısıtlayan 1982 Anayasası'nda ise bugüne
dek "perakende" değişiklikler yapılması-
nı eleştirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket
Bülent Yahnid de, düşünce özgürlüğünün
smırlannın tarüşnması gerektiğini söyledi.
Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı
ve Kurucu Meclis Di\"an Üyesi Dr. Alev
Coşkun ise Türkiye'ye 1982 Anayasa-
sı'nın dar geldiğini ve yeni bir anayasa ge-
rektiğini kaydetti. Coşkun, yeni anayasa-
da demokrasi, laiklik, sosyal devlet, insan
haklan ve ulus devlet ilkesinin yer alması
gerektiğini söyledi. Coşkun, 1961 Anaya-
sası'nın esin kaynağının Kuvayı Milliye
ruhu olduğunu vurguladı.
Eski MBK üyesi Suphi Kanunan ise
anayasa değişikliği için bugünkü Mec-
lis'in temsıl yeteneğinin eksik olduğunu,
işçi ve köylü temsilcilerin bulunmadığmı
belirterek halkın tüm temsilcilerinin katı-
lıp askerlerin müdahalesıne firsat verme-
yen yüksek kurucu idare meclisiyle ana-
yasa değişikliğinin yapılmasını önerdi.
Sempozyumdan notlar
'Türfâyekendi
semuyokmnı
yazntah' -
LEYLA
TAVŞANOĞLU
Türkiye'nin, 21. yüz-
yılm eşiğinde artık baş-
kalannın yazdığı senar-
yolan oynayan aktör ol-
mak yerine, bundan son-
ra kendi senaryolarmı
yazması ve çok ciddi
stratejilerbeürlemesi ge-
rektiği görüşü giderek
ağırlık kazamyor. istan-
bul'daki Harp Akademi-
leri Komutanlığı'nda iki
gün süren "21. Yüzyıhn
Dk Çeyreğinde Türki-
ye'nin Genel Vlzyonu,
PoBtikası ve Stratejisi"
konulu sempozyumda
altı çizilen bir başka
önemli nokta da şu oldu:
"Türkiye'nin vizyonu,
arük 21. yüzyılda Ata-
türk'ün muasır medeni-
yet seviyesine erişUmesi
bedefinin ikrilere taşın-
masL gelişmiş ülkeler
arasına katılmnıası ve
kapsamh bir de\let refor-
mu yapılmasıdır. Türki-
ye diş dünyayla tam bü-
tünleşmeli \t yeni dünya-
daki yerini almahdır.
Türkiye yönünü tayin et-
ti. Baü camiasında güç-
lükleri aşarak yerini bu-
lacakbr."
Ağu-lıklı olarak soğuk
savaşın Türkiye'ye etki-
leri ve 21. yüzyılda ülke-
mizin kendisine oluştur-
ması gereken stratej iler
ve Helsinki zirvesi önce-
si AB aday üyeliği konu-
sunda tahminler yapılan
sempozyumda cılız ol-
makla birlikte soğuk sa-
vaş döneminden kalma
seslerin yüksebne eğili-
mi gösterdiği de dıkkat-
lerden kaçmadı.
Helsinki'de 10-11
Aralık'ta yapılacak AB
zirvesinde, Türkiye'nin
mutlaka Maastricht ve
Kopenhag kriterlerine
kendisini uydurması ge-
rekeceği kuralı, bu so-
ğuk savaş döneminden
kalma beyinleri sarsma-
yayetti.
Bir zamanlar Türki-
ye'nin karar mekaniz-
malannı yönlendirenle-
rin hâlâ kapitülasyonlar
ve Lozan Antlaşma-
sı'mn değiştiribnesi kuş-
kulan sarmalmda olduk-
lan görülüyor. Ama AB
mevzuatı ve kurallan iyi
bilen birilen, kendilen-
ne özellıkJe Kopenhag
kriterlerinin ana hatlan-
mn çizihp Türkiye'den
kapitülasyon ya da Lo-
zan Antlaşması'nın
azınlıklarla ilgıli madde-
lerinin değistirihnesinin
istenmesinin söz konusâ
olmadığını söyleyinc^
de, ateşlemeye çalıştık1
lan AB ve Batı dünyasi
aleyhindeki tartışmayı
sürdüremiyorlar.
Bu arada soğuk sava-
şın Türkiye'ye etkilerj
konuşulurken şu iki nok-
tamn üzerinde önernTş
duruldu:
1. Türkiye'de iç siya-
set, soğuk savaştan hem
olumlu. hem olumsuz et-
kilendi. 1970'ler ^-e
1980'lerde demokrasıye
yaptığı olumsuz etkileı
hatırlardadır. ^n
2. Soğuk savaşta Tür-
kiye NATO üyesi oldu ve
ABD'yle çok yakın a&-
keri ışbirlıği kurdu. Ama
siyasi kültür, Batı'ya hep
kuşkuyla baktı. Bu da
belkı Sevr Antlaşmai
sı'mn getirdiği sendrom-'
dan kaynaklandı.
Helsinki zirvesi önce-
sınde Türkiye ve Yuna-
nistan'ın pozisyonlan da
şu cümlelerle değerlen-
dirildi: "ABbirentegras-
yon modeli; bir işbuügi
değiL Türkhe'nin güm-
rük birüği uygıılamasın-
daki son \erikr başanh
olduğunu gösteriyor. Ör-
neğin gümrük biıüği, son
Rusya krizinden Türki-
ye'nin daha fazla etkflen-
mesini önledL Ama Tür-
kiye'nin en önemli başa-
nsızhğı. kaynak transferi
v^panıaması. Bunun baş
nedeni de si>asi istikrar-
sızhk.
Yunanistan'ın ise ön-
celikli iki pohtikası var.
Biri acilen ekonomi ve
para birliğine girmek.
Ikincisi Türkiye sorunu.
Yunanistan hangisinin
kendisi için daha önemli
okluğunun tercihini > ap-
mahdır. Yunanistan,
Türkiye"den bekledikle-
rini bulamayınca taleple-
rini AB'ye çevirdi
Türkiye, AB'de elini
güçlendirmek isriyorsa
gerekli esnekliği göster-
meli. Helsinki'den çıka-
cak karar, ne kapitülas-
yon ne de her derde deva
ilaç olacakür. Bunu alt-
yapı güçlendirmesi \e di-
siplin olarak algılamab-
yız. Tam üyelik süreci,
Kopenhag kriterlerini
hayata geçirmekten ge-
çer."
Son olarak altı çizileû'
bir nokta da. yüksek rüt-'
beli askerlerimızin telaf-
ftız ettikleri şu görüştü:
" Bağunlılık içinde de ba-
ğunsızhk korunur. A>nı
şey NATO'da ohnadk
mı?" '
Uşak'ta operasyon
11 tarihi eser*
elegeçirildi
ÖZGENACAR
ANKARA - Manisa-
Uşak yöresinde 10. 6.
yy'den, Amerika'ya ka-
çınlan "Karun Hazine-
si" döneminden yeni bir
amtmezan (tümülüs) so-
yan Ahmet Esen (31),
bulduğu altından 11 de-
ğerli eseri satmaya çalı-
şırken yakalandı.
Uşak Valisi Ayhan Çe-
vik'in dün düzenlediğı
bir basın toplantısında
açıkladığma göre, Ala-
şehir ilçesinin Yeşiljoırt
Köyü'nden Esen'i iki
aydır izleyen Uşak poli-
si, mezar soyguncusu ile
Ulubey ilçesinde buluş-
tu ve kendilerine satmak
istediği 11 değerli eserle
birlikte ele geçirdi.
Ammsanacağı üzere
1966-68 yıllan arasında
Uşak ve Manisa yöresin-
de dört tümülüsten kaçı-
nlan 350'yi aşkın altın
ve gümüş eserden oluşan
Karun Hazinesi'ni New
York Metropolitan Sanat
Müzesi o yıllarda toplam
1.7 milyon dolara satın
almıştı.
Müze. bu hazineyi 18
yıl kasalannda gizlemiş,
ancak 1986 yılında yayı-
mmız üzenne Kültür Ba-
kanlığfnca New York
Federal Mahkemesi'nde
açılan davanın sonucunj
beklemeden 1998 yılın-
da Türkiye'ye geri vef--
mek zonında kalmışü/
Uşak müzesinde serr
gilenmekte olan bu hazK
neden sonra Uşak poll-
sinin ortaya çıkardığı bu
son olay, medyamıza
yanlış bir biçimde "Ka-
run Hazinesi'nin kayıp
parçalan bulundu" diye
yansıdı.
Oysa, o hazinemn kâ''
yıp sekiz altın parçasınıri
Paris'te bulunduğunu,'
bu yıl başmda Cumhuri-
yet'te fotoğraflan ile
açıklamıştık. Kültür Ba-
kanlığı bu sekız parça ile
ilgili olarak her nedense
bir yasal girişimde bu-
lunmamıştı. Uşak Valili-
ği' nce açıklanan olay ise
tam anlamıyla yeni bir
soygun olayı olup eski
hazinenin kayıp parçala-
n değildir.
Son 11 parça eserin
medyamıza abartılı bir
biçimde "1 triyonhrade-
ğerinde" diye yansıması
da yanlıştır. Ancak, doğ-
ru olan nokta, benzerle-
rinin geri gelen hazinede
bulunan benzerlerine kı-
yasla sanatsal değer ve
kalitelerinin daha yük-
sek olduğudur.