Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 ARAL1K 1999 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StRMEN
'Kazandılar', Ama...
Seattle'da, Sivil Toplum Kuruluşlan ile DTÖ ara-
sındaki savaşın bu raundunu, DTÖ yitirdi.
Seattle'da kimlerin kazandığını, Fransa'nın cid-
di gazetesi Le Monde, "STK'lerileazgelişmişler"
diye yorumluyordu.
Peki kaybeden kim oldu?
Küreselleşmeyi büyük şirketler ile temsilcileri-
nin dilediği biçimde gerçekleştirme sevdası pe-
şinde olanlara sorarsanız, onlar size, "Dünya ö-
caretinin liberalleşmesini isteyenler, korvmacılı-
ğa karşı olanlar" yanıtını vereceklerdir ki, bu ya-
nrt yanıltıcıdır.
Çünkü, cumartesi günü bu sütunda görüşteri-
ne yer verdiğimiz Gtobal Trade VVatch Enstitüsü
Direktörü Lori Wallach ın da belirttiği gibi, "Biri-
ne serbest rekabet, öbürüne konımacılık denen
iki kavram arasında seçim yapma zorunda oldu-
ğumuzyolundaki savın biranlamıyok...DTÖ'nün
hazırladığt metin, dev kuruluşlar için organize
edilmiş bir ticaretidüşünüyordu, insanlariçin de-
ğii".
Olaya bu açıdan baktığımızda kaybedenlerin
de, kazananların da kimler olduklannı daha doğ-
ru bir biçimde görebiliriz.
Evet, insanı ve onun çıkarlan için çevreyi, sos-
yal güvenceleri öne çıkaran STK'ler kazanmışlar-
dır.
Bir diğer kazançlı çıkan grup da millenium ro-
und'da, yalnızca çalışma gaıplanna kattlma hak-
kı olan ama nihai karan verecek, kapalı kapılar ar-
dında gizli oturumlarda son ana kadar dışan ha-
ber sızdtrmayacak, 27 ülke arasında yer ala-
mayacak ülkeler çoğunluğudur.
• • •
Seattte görüşmelerinin böytesine başansızlıkla
sonuçlanmasında AB ile ABD arasındaki çekiş-
menin de büyük payı olmuştur.
Ancak bu sonuca bakarak artık küreselleşme-
nin durduğunu, bu süreçten geri dönüldügünü
sanmak büyük bir yanılgı olacaktır.
Küreselleşme konusunda çok yazı yazmtş, çok
toplantıya katılmış olan ve DTÖ'nün 800 sayfalık
metninde ileri sürülen görüşlerin dogrultusunu
çok eleştirmişolan Prof. Dr. Tûrkel Minibaş'ın da
belirttiği gibi, "Küreselleşmeye karşı çtkmak, yaş-
lanmaya karşı çıkmaya benzer, anlamsız bir ha-
rekettir. önemli olan, küreselleşmenin insanlar,
demokrasi ve azgelişmişler için tehdit oluşturan
zarahı hükümlerini engelleyebilmek, onu daha
insancıl bir hale sokabilmektir".
Bu açıdan Seattle'ın, sözü edilen görüşleri ile-
ri sürenler bakımından bir zafer olduğu söylene-
bilir.
•••
Biz yine de yanılıp gevşemeyelim. Çünkü, DTÖ
belgeierinde yer alan itkeleri savunanlar, kolay
kolay amaçlanndan vazgeçmeyeceklerdir. Sağ-
lıkve eğitimin bile özelteştirilmesini isteyenler, Se-
attle benzeri toplantılann risklerini, STK'terin ken-
dileri için arz ettikleri tehlikeyi çoktan beri bilmek-
teydiler.
Onlar bu tehlikelere karşı, söz konusu ilkelerin,
ülkeler arasında ikili anlaşmalar ile yaşama geçi-
rilmesıni, NAFTA benzeri sözleşmeler ile engelte-
rin aşılmasını öngörmekteydiler.
IMF ile Dünya Bankası gibi kuruluşlar da umar-
sızlıkla önlerine gelmiş olan ülkelere aynı ilkeleri
kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Inanmayanlar, Türkiye'de tanma devtet deste-
ğinin önlenmesini isteyen IMF'ye baksınlar.
Bundan böyle, kimi kuruluşlar ya da ülketerte
imzalanan, ilk bakışta önemsiz gibi görünen an-
laşmalara çok dikkat etmek zorundayız.
Burada medyaya da çok görev düşüyor.
Pekiyi de, şu Seattle'da, gelecek binytlın yaz-
gtsını oldubittiye getirmeye çalışan konferans top-
lanırken bizim medya ne yapıyor, nelerie ilgileni-
yordu? , •
Işin en acı yanı da işte bu.
15 sanık yargılanıyor
Mısır Çarşısı duvasında
tahliye edilen yok
tstanbul Haber Servisi -
Mısır Çarşısı'nda meyda-
na gelen patlamayla ılgıli
olarak haklannda dava açı-
lan ve aralannda avukat
Alp Selek'm kızı sosyolog
Pmar Selek'in de bulundu-
ğu 15 sanığın yargılanma-
lanna devam edıldı.
lstanbul 4 No'lu
DGM'deki duruşmaya, tu-
tuklu sanıklardan sosyolog
Pınar Selek ile Ercan Akr
katıldı. Da\anın dığer tu-
tuklu sanıklan duruşmaya
gelmedi. Patlamanın mey-
dana geldiği büfede döner-
ci olarak çalışan tanık ts-
mail Aher , patlamanın
çarşının giriş kapısında
meydana geldiğini, bir ba-
rut kokusu duyduğunu ve
sonra da bayıldığını bildir-
di. O dönemde büfedeki
döner ocaklanndave diğer
işlerde tüp kullanıldığını
belırten Alver, olaydan
sonra tüp kullanılmasınuı
yasaklandığını, bu neden-
le şu anda elektrik kullan-
dıklannı anlattı. Pınar Se-
lek' ın avukatlannın barut
kokusu duyup duymadığı-
nın tekrar sorulmasıru iste-
dıklen tanık Alver, bayü-
dığı içinbarutkokusu duy-
duğundan emin olmadığı-
nı bildırdi Tanıklann ar-
dından söz alan Pmar Se-
lek'ın avukatı ve babası
Alp Selek. dosyada bırçok
çelışkınin bulunduğunu ve
şimdiden 2 yıla mahkûm
olmuş müvekkilinin tahli-
ye edilmesi gerektiğini
kaydetti. Pınar Selek'in di-
ğer avukatı da, patlamanın
gaz sıkışması sonucumey-
dana geldiğini söyledi.
Duruşmada söz alan sanık
Pınar Selek de, gerçeğin
kendi varlığı ile kapatıldı-
ğıru belirterek gerçeği sa-
dece kendisinm, PKK'nin
ve polislerin bildiğini öne
sûrdü. Kendisinin bile şaş-
tığı bir sabırla olaylan iz-
lediğini ıfade eden Selek,
"Benden daha mağdur
otaninsanlannvaıtğmıbi-
Gyorum. Bu nedenk o(a>-a
diervişçe yakiaşıyorum ve
buyakhşinumı sürdürece-
ğim. Ben ortaçağda cadı
diye yalalan bilge kaduüa-
nn peşindeyim. Tahliye
edihneyi ben de isterim.
Ancak benim için fazta bir
şey dejpşmeyecek" dedı.
Diğertutukhı saruklann
avukatlan da, müvekkille-
ri ıçın tahliye ıstemlerinde
bulundular. Tahliye istem-
lerini reddeden mahkeme
heyeti, dosyadakı eksıklik-
lerin gıdenlmesi amacryla
duruşmayı erteledi.
Pınar Selek'e destek
vermek amacıyla lstanbul
DGM 'ye gelen bir grup ti-
nerci çocuk, tiner kokla-
mış olmalan dıkkate alı-
narak duruşma salonuna
sokulmadılar.
IÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Fincancı, rapor yazma sürecinde baskı uygulandığını söyledi
w
Bazı heldmler işkenceye örtak'DtYARBAKIR (Cumhuriyet) - tstan-
bul Üniversitesi Tıp Fakûltesi Adli Tıp
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem
Korur Flncano, baa hekimlenn bılerek
ya da bılmeyerek işkenceye ortakhkettık-
lerini söyledi.
Diyarbakır Barosu, Tabip Odası ve Tür-
kiye Insan Haklan Vakfi Temsil-
ciliği (TİHV) tarafindan Insan
haklan Evrensel Beyanname-
si'nin kabul edilişinin 51. yıldö-
nûmü nedeniyle Diyarbakir Bü-
yükşehır Belediyesi Tiyatro Salo-
nu'nda dûzenlenen, "fşkence Ya-
sağı Karçısmda Hekimlerin ve
Huknkçulann Sonunluhığu" ko-
nulu seminere tstanbul Üniversi-
tesi Tıp Fakûltesi Adli Tıp Anabi-
lim Dalı Başkanı ve tstanbul Ad-
li Tıp Kurumu Uzmanı Prof. Dr.
Şebnem Konır Fincancı, TtHV
adına Avukat Muhsin Büal, Di-
yarbakır Barosu'ndan Avukat Ta-
hir Elçi konuşmacı olarak kanldı-
lar.
Çok sayıda hukukçu ve dokto-
run da ızledığı semınerde konuşan
Prof. Fincancı, Türkiye'de adli tıp
uzmanlannın "ötü doktonı" ola-
raknitelendihldiğinibelirtti. Prof.
Fincancı, işkencenin insanlardan
bilgi almak, ıtiraf ettirroek ve ce-
zalandırmak için yapıldığını anlatarak
şunlan söyledi: "fşkencenin asü amacı
toplumu sûrû haline getinnektir. İşkence
tophunu terorize ednektir. İşkence bugün
değişik mekânlardauygulanmaktadır. tn-
sanlanngüven duyduğu evinde bile işken-
ce yapumakladır. Gözattmda, yakalama
Onur özbizerdik yakalandı
sırasmda işkence yoğun olarak uygulanı-
yor. Eğer hekim olarak bider insanlan
muayene ederken işkence izlerinin nasıl
ortaya çıktığuu >orumlamazsak, o zaman
işkence)e gözümüzü kapamış otunız."
Günümüzde bılerek veya bılmeyerek
hekimlerin işkenceye ortaklık ettiklerini
ileri sûren Fincancı şöyle devam etti- "Bo
kaühmlardanbazılan çok ağır olu> or. He-
kimler mesleki bügUeri)1e yeni işkence u\ -
gulamalan gel>ştiri>or.işkence\e uğraşan-
krm dayamkhhğuu öJçüyor. A> nca işken-
ce göreni teda>i ederek onun yeniden iş-
kencegörmesini ve dolayıayla da day'amk-
Çakıcı Türkiye'ye gonderilecek
Mafyada iktidarkınvası îade dosyası imzalandı
ktanbal Haber Servisi - Ûl- ğını belirtti. tstanbuTOrganize PARİS (AA) - AUattin Çalo- kıcı için ölûm cezası ısten
kûcü mafya liden Alaattin Ça-
taa'nın kardeşi Gencay Çakra
ve arkadaşı Gonü) Özyürek'in
yaralanmasıyla sonuçlanan si-
lahlı saldında tetiğı çektiği id-
dia edilen Adil Cesur ve azmet-
ririci olarak aranan, Uludağ'da
Çakıcı'nuı emriyle öldürülen
UğurKıhçınoğlutsiBaiOBur
özbizenMk gözaltına altndı.
Akmerkez'den öncekı akşam
çıkarken silahlı saidnıya ugra-
yan Gencay Çakıcı ve berabe-
rindeki Gönül Özyürek' in teda-
vikri sûrerken polis "Press" dı-
ye adlandırılan yöntemle olayı
goçekleştirenlerin yakalandı-
ğinı belirtti. IstanburOrganize
Suçlar ve Silah Kaçakçılık Şu-
be Müdûrlüğü ekipleri dün ak-
şam saatlerinde olayuı tetikçisi
olduğu öne sürülen Onur özbi-
zerdflc'in şoıörii Adil Cesur'u
gözaltına aldı. Cesur'un ilk sor-
gusunda olayı üstlendiği öğre-
nildi. Cesur'un Özbizerdik'in
de olay sırasmda yanında oldu-
ğunu söylediği bildtrildi.
Uludağ'da eşı Alaattin Çakı-
cı'nın adamlan tarafindan öldü-
rülen, DündarKAç'mkızı Uğur
Kjlıç'm ilk eşinden olan oğlu
Özbizerdik de akşam saatlerin-
de Beşıktaş tlçe Emniyet Mü-
düıiüğü'ne gelerek teslim oldu.
PARİS (AA) - Abattra Çala-
a'nuı Türkiye'ye iade işlemiy-
le ilgıli dosyanm imzalandığı
bildırildi. Aix-En Provence
Mahkemesi Savcısı Jean Fran-
çois Pascsd. iade işlemiyle ilgili
dosyanın Başbakan Uonel Jos-
pm tatafından imzalandığinı
söyledi.
Fransız savcı, bununla birlik-
te, Çakıcı'nın avukatlannın aç-
tıği tahliye davasına ilişkın ola-
rak 16 Aralık'ta Aix-En Proven-
ce Mahkemesi'nde bir oturum
daha olacafeını belirtti Aix-En
Provence Istinaf Mahkemesi,
Türkiye'nin Fransa'ya gönder-
diğı 5 ayn suç dosyasmdan Ça-
kıcı için ölûm cezası ıstenilen 3
dosya için Türk hükümetinin
ölüm cezası uygulamayacağı
yolunda Fransız hükümetine
güvence vermesi koşııluyla iade
talebine olumlu yanıt vermışti.
Aynı mahkeme, Çakıcı'nm avu-
katlannm iade işlemleri sona
erene kadar şartlı tahliye talebi-
ni ıkı kez reddetmışti.
Çakıcı'nm Türkiye'ye gönde-
rilebihnesi için Başbakan Lıonel
Jospin'ın iade dosyasını imzala-
ması gerekıyordu. Çakıcı, Mar-
süya cezaevikosullannı gerek-
çe göstererek Türkiye'ye iadesi
için daha önce Adalet Bakanlı-
ğı'na dilekçe vermişti.
lıbğmı artrtny'or. Ebette ki hekim olarak
tedavi edecek. ancakbu sırada işkence bul-
gulannı da ka) dedecek. Hekimler tedavi
ettüderi kişilerde işkencenin verdiği zara-
n ve buigulan kaydetme>erek işkenceye
ortakotuyorT
Prof. Fuıcancı. bazı doktorlann "Sn-
çun iki tokat atmadan kabul etti-
rüemeyeceği'' düşüncesınde ol-
malan nedenıyle işkence bulgula-
nnı kaydetmedıklerüıı bildirdi.
Bulgulann kaydedilmemesinin en
önemli nedeninın baskılar oldu-
ğunu vurgulayan Fincancı, "Gü-
venük görevfci adfi muayene için
gelen kişiyie birükte aynı ortamda
bulunuyor. Hekim çıkarmak isti-
yor, ancak o çıkıtmor. Yeni çıkan-
lan \ önetmefiğe göre giivenlik gö-
revusi gerek gördüğû halde mu-
ayene yapılan yerde bulunabilme
şetkisine sahip" diye konuştu.
Hazırlanan raporun kapalı bir
şekılde işkenceyapan kişiye veril-
dığıru. poüsın, raporu açıp beğen-
mediğı takdırde doktorlara yeni-
smi yazmalan için baskı yaptığı-
m ıddia eden Fincancı, doktorla-
nn yeni raporu yazmamakta ısrar
etmeleri halinde polislenn raporu
yırtıp başka bir yerden yeni rapor
aldıklannı ileri sürdü.
Yargı-Sen Başkanı Yıldız: İBDA-C yerine isyanı çıkaran sol örgütler olsaydı çok kişi ölürdü
^Metris'te lnç arama yapıhııaclı'tstanbul Haber Servisi - Metns
Çezaevi'ndeki isyanm ardından
yetkililerin 'arama yapıldı' açıkla-
masınm doğnı olmadığı, İBDA-
CTilerin koğuşunda herhangi bir
aramamn yapıbnadığı belırtildı.
Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı Te-
km Yüdız, devletin siyasi görüşle-
rine göre mahkûmlara farklı dav-
randığım ifade ederek "tBDA-CB-
ler yerine sol örgüt davalanndan
yargılananlar obay dı çok ölû olur-
du" dedı.
Metris Cezaevi'nde önceki gün
sabah saatlennde tBDA-Ç'lilerin
çok sayıda asken yaralayarak rebin
almasıyla başlayan ve 8 saat sonra
görüşmeler yoluyla sona eren isya-
nnı, devletin çifte standartlı yakla-
şımını bir kez daha ortaya çıkardı-
ğı belirtıldi. Tüm Yargı-Seıı Genel
Başkanı Tekin Yıldız, isyanm ar-
dından İBDA-CTi tutuklulannkal-
dığı B-2 koğuşunda herhangi bir
aramamn yapılmadığım söyledi.
Cezaevlerinde ilk kez bir isyan
sonrası arama yapılmazken. ko-
ğuşta arama yapvlamaması nede-
niyle 67 militanın 150 kadar aske-
ri nasıl etkisiz hale getırdığı ve re-
hın aldığı da netlik kazanmadı.
Mahkemelerin ısrarlı talepleri-
ne karşın DGM'lerdeki hıçbir du-
ruşmaya çıkmayan mılıtanlann ko-
ğuşunda istihbaratçılann raporlan-
na göre silah ve bomba bulunuyor
Çifte standart
Isyanı gazetemize değerlendiren Tekin
Yıldız, ÎBDA-C'lilere ve çetelere hoşgö-
rülü yaklaşıldığını öne sürerek "Metriste
tBDA-Cmflitanlannagösterilen hoşgörü.
Ulucanlar'da şaha kalkarak 10 tutuldu \e
hflkündüyû öİdürdü" dedı. Aynı hoşgö-
rünün çetelere de gösterildiğini savunan
Yıldız, şu görüşleri kaydetti:
"Bayrampaşa'da çete suçlanndan ya-
tan mahkûmlar arasında çıkan silahh ça-
öşmayTyönetküer,' Beyler lütfen çaoşma-
yı kesın, aracı olalım, sizi banştuahm'
anonsuyla durdurmakistiyor. Ama bu yu-
muşak anlayış 6 gün sonra Ulacanlar'da
şaha kalkarak 10 kişiyi öldurüyor. İşte bu
çifte standart cezaevîeriodeki isyanm kay-
KOÖUŞa S (tepOSU
1
• Tüm Yargı -Sen Gend BaşkanıTekin Yddr/, tBDA-C miUtanlannın koğuşlanna silah
soktuklarnun biünmesine karşn önlem ahnmadtğıru öne sürdü. Yıldız, geçen haziran ayında Metris Cezaevi tkinci Mü-
dürü Mehmet Yağmurhı'nun IBDA-C koğuşuna doğnı yürürken, belindeki sflalnn düşmesi sonucu yakalandığını söy-
ledi Göreviüerin "Arama yapumasuıa direndikr" sözkri son açıklanıayla havada kaldL (Fotoğraf: UĞUR GÛNYUZ)
nağıdır. Siyasigörûşû ne orarsa olsun mah-
kûmlara eşit davTanmak hem anayasa ve
hem 647 sayıh tnfaz Yasası'nın 48. mad-
desine göre zorunludur. Bir yandan çete
üyelerine saltanat sürdürteceksiniz, diğer
taraftan ban mahkûnüann yatak ve oku-
ma imkânını elinden alacaksımz. Dikkat
edin, ilk kez bir isyanda çok saytda asker
yaralamyor ve rehin ahnryor. Bu ne yumu-
şak yaklaşınıdır? Elbetteki hiç ktansenin
canı incinnıesin, ama bu vaklaşım tüm
mahkûmlara gösterilmeüdir. Bu balaş açı-
sı değiştirilmedikten sonra, ftaki koşuUa-
rm değiştirilmesinin anlamı olmaz,""
Tekin Yıldız, tBDA-Ç militanlannm
koğuşlanna silah soktuklannın bilinmesi-
ne karşın önlem alınmadığını da öne sür-
dü.
Geçen haziran ayında Metris Gezaevi
tkinci Müdürü Mehmet Yağmurlu'nun
tBDA-Ç koğuşuna doğnı yürürken, belın-
deki silahm düşmesi sonucu yakalandığı-
m ıfade eden Tekin Yıldız, Yağmurlu'nun
masasmda yapılan aramada iki sılahın da-
ha bulunduğunu kaydetti.
'Önlem ahnmadı'
Bu olayın ardmdan Yağmurlu'nun Ela-
zığ'a sürgüne göndenldiğini anlatan Yıl-
dız, ancak silahlann tBDA-C'lilere gide-
ceği yönünde ciddi bulgular obnasma
karşın hiçbir önlerrun alınmadığına dikkat
çekti. Salih Mirzabeyoğlu'nun avukatı
Hasan Ölçer, Metris Çezaevi'ndeki olay-
larda cezaevi yapımı şişlerin kullanıldığı-
nı söyledi.
Metris Cezaevı'ne gelerek yaklaşık bir
saat boyunca Mirzabey oğlu ve diğer mü-
vekkilleriyle görüşen Hasan Ölçer, olaya
ilişkin şu ana kadar idan bir soruşturma
başlatılmadığını belirtti
"CHayda sopa kullanıhnamış, fakat ce-
zaevi yapımı şişleri kuUanmtşlar" diye ko-
nuşan Olçer, örgüt üyelennden yaralanan
olmadığını ve yetkililerden Ramazan
Bayramı'na kadar başka cezaevlerine
sevk olmayacağına dair söz aldıklannı
kaydetti.
SIFI&NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@turk.net
Elimde bir kitap, evirip çevirip
bakıyorum. Kitabın üst başlıgı
"Çağımızda Bir Asr-ı Saadet
Müslümam", asıl adı ise "Bedi-
üzzaman Said Nursi"; alt başlı-
ğında "Kuran Ahlakına Dayalı
Yaşama Dûzeni" yazıyor. Kitap,
Yeni Asya Yayınlan tarafindan
basılmış. Basıldığı tarih 1980.
Kitabın yazarı, önsözüne,
"Bediüzzaman Hazretlehnin
Pak Ruhuna" başlığtnı koymuş.
önsözden bazı bölümleri akta-
nyorum: "Aziz Üstad! Bu sahi-
fe/er, şahsın ve tefekkürün (fi-
kiıierin) ûzerinde tezadlı (çeliş-
meli) fikirve iddialann vatan sat-
hında kaynaştığı günlere rastlı-
yor. Böy/esıne tece//ı, zaten ka-
derin değil midir? Senin çapın-
da mürşidler, ilk hayat safhala-
nnı, kemal (olgunluk) çağlan için
merhale sayarlar. Sen bu ba-
ktmdan da istisnasın (...).
Sen, manevi irşad zirvesine
sadece krtap/ar arasından gel-
medin (...). On üçüncü Hicri
yûzyılın ikinci yansında, dünya
yüzünde müstakil tek Islam
devleti, ilmen vicdanen ve ah-
laken merbut (bağ//J ve fikriyat
potasında yetiştiğin OSMANLI
Çağımızda Bir Asr-ı Saadet Müslümam
İMPARATORLUĞUMUZ idi
(...). MCısterih ol... On dördün-
cü Hicri asır, çağın gûzelliği ma-
nasındaki Bediüzzamanlığının,
Islam aksiyonunun temsilciliği
şeref vazifesinin mes'ud tatbi-
katına sahne olacaktır. Bu meb-
ruk (kutlanası) netice, senin için
takdir-i llahi, Islam âlemi için
ümiddir. Müsterih ol..,°
Yazanmız, Saidi Nursi'ye ait
bir kitap yazmanın ve onun dü-
şüncelerini aktarmanın kendisi
için ne anlama geldiğini şu söz-
lerle ifade ediyor: "Gönlüm ra-
hat... Bir tarih vazifesinden ön-
ce Allah nzasını tahsilin huzum
içindeyim. Eğer ISLAMlYET,
bunca saldınlara, inkâriara, küf-
öın ve şirkin çeşitli kasıtlanna
rağmen SON DİN yüceliğini
muhafaza ediyorsa, bu itahi ka-
dere ömrünü adamış büyük bir
mürşidin (Saidi Nursi'den söz
ediyor) üzerindeki sisleri aydın-
lığa çıkarabilmede vazife almış
olmanın huzunj, hatta gururu
içindeyim."
Yeni Asya gazetesi ve yayın-
lan, başında Mehmet Kutlu-
lar'ın bulunduğu bir yayın gru-
bu. Kutlular, deprem ve 28 Şu-
bat bağlantılan içeren konuşma-
sı nedeniyle geçen ay gözaltına
alınmıştı. Yazarımtz, bu kitabı
neden Yeni Asya Yayınlan için
hazırladığını şu sözlerie dite ge-
tiriyor. "Seslenişin yerinin YENİ
ASYA sütunlannda olmasını,
'kadimin kıdemi üzerine terki'
fıkhın mantıki ve ahlaki kaidesi-
n/n gereği olduğunu açıklamak
isterim. YeniAsya, bugün sade-
ce ruhu ve fikri ile aramada olan
rahmetli Mustafa Polat';n ira-
desi, kalbi ve imanı ile benimse-
diği NUR YOLU'nun ışığı olarak
kunjlmuştu."
•••
Yazann adını merak ediyor
musunuz? Yayımcı Necmed-
din Şahiner, yazann kim oldu-
ğunu, kitaba yazdığı takdim ya-
zısında açıklıyor. "Cemal Ku-
tay Hocamız bu büyük eserine,
'Kapitalizm, Sosyalizm ve Ko-
münizm Karşısında Kur"an Ah-
lakına Dayalı Yaşama Düzeni'
de demektedir. Kendileri ellinci
meslek senesini dolduran na-
dir yazarianmızdan b/risıd/r. Elli
yıllık irfanının mahsulû olan bu
eserin, nesillerin el kitabı, ba-
şucu kitabı olacağı inancında-
yrz."
Belki bazılanntz şaşıracak;
Saidi Nursi'yi bir mürşid olarak
gören yazanmızın adt, "Hayatta
en hakiki mürşit ilimdir" diyen
Atatürk'ün, günümüzde yaşa-
yan en büyük temsilcisi olarak
görülen Cemal Kutay'dan baş-
kası değil. Kendisini, hemen he-
men her gün, bir Atatürkçü Dü-
şünce Derneği toplantısında,
Yekta Gûngör Özden'le birlik-
te ayakta alkışlanırken görmen'ız
mümkün. Atatürkçülük üzerine
yazdığı kitaplar, baskı üstüne
baskı yapıyor. ilerlemiş yaşına
rağmen, dinç beyni ile izleyen-
leri gözyaşlanna boğuyor. Ata-
türkçülük onunlayeniden bir bü-
yük öncüye kavuşmuş oluyor.
Saidi Nursi üzerine yazdıkla-
nnı okuyunca aklınıza şöyle bir
soru gelebilir. Cemal Kutay, gö-
ruşlerini mi değiştirdi, yoksa za-
ten hep böyleydi de bizler mi
yanıldık? Cemal Kutay'ı bir grup
Atatürkçü, CHP'ye üye yapmak
istediği zaman, o açık sözlülü-
ğüyle, "Hayır, ben hayatımda
hiç CHP'ye oy vermedim. Son
iki seçimde de MHP'ye oy ver-
dim" demişti.
Cemal Kutay, acaba Said
Nursi konusunda görüşlerini
değiştirdi de mi Atatürkçü oldu,
yoksa zaten eskkten beri hem
Nurcu, hem Atatürkçü müydü?
Bunun cevabını verecek olan
tabii ki Cemal Kutay'ın kendisi.
Asıl, ben onayaşayan en büyük
Atatürkçü diyenlerin, bu konu-
yu nasıl değerlendıreceklerini
merak ediyorum.
Benim açımdan çok şey fark
etmiyor. Bir insan istediği gibi
düşünmekte özgürdür. Asıl so-
run, Türkiye'de bu kadar sert bir
kamplaşmanın yaşandığı ve ta-
raflann birbırini yok etmeyi iste-
yecek kadar acımasızlaştığı ko-
şullarda, Saidi Nursi ile Ata-
türk'ün nasıl telif edileceği?
Türkiye birgarip ülke... Fikir-
ler bir yerden gelip bir yere gi-
diyor...
İBDA-C'ye
kesintisiz
hoşgörü
gösteriliyor
tstanbul Haber Servisi -
Metns Cezaevi'nde şeriatçı
terör örgütü İBDA-C tutuk-
lulannın daha önce gerçek-
leştirdıkleri ısyanın da yet-
kililenn "hoşgörülü'" yakla-
şunıyia sona erdığı belirlen-
di. 10 Eylül 1999 tarihınde
cezae\ i müdürlenni ve gar-
diyanlan rehıne alan İBDA-
C örgütü üyeleri camlan ve
bilgısayarlan kırdı. Yetkili-
ler o isyanda da rehin alma
olayını yalanladı.
Metris Cezaevı'ni karar-
gâh haline getiren yasadışı
terör örgütü İBDA-C üyele-
n, liderlen Salih Mirzabe-
yoğhı olarak bıluıen Salih Iz-
zetErdişilebirlikte 10 Ey-
lül'de isyan başlattı. Akraba
ve yakınlannın ziyaretinin
günboyu sürmesini isteyen
yaklaşık 60 tutuklu ve hü-
kûmlü örgüt üyesi camlan
ve bilgisayarlan kırdı.
Cezaevi Müdür Yardnn-
cılan AB Gökçe ve tbrahim
Soydan ile tnfaz Koruma
Başmemuru ServetGarade-
niz ve 30 gardiyanı rehine
alan örgüt üyeleri, cezaevi
yönetimı ile yapılan görüş-
melerden sonra eyleme son
verdiler. Eylem yaklaşık 2
saat sürmüştü.
Erdiş ve İBDA-C örgütü
samklanmn avukatlanndan
Hasan Ölçer, eylemde ceza-
evi görevlılennın tutuklular
tarafindan rehıne alındığını
söyledi. A\Tikat Ölçer, tu-
tuklular ile cezaevi y önetimi
ve askeri yetkıliler arasında
yapılan göriişmelerin ardın-
dan rehinelenn serbest bıra-
kılarak olayın tatlıya bağlan-
dığını ileri sürdü.
MHP'li Cetin
'Vatana
ihanetin,
cezası
ölütndür'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şevkat Çe-
tin, vatana ıhanet suçunun
cezasının ölüm olduğjunu
belirterek. Abdullah Oca-
bn'm idamı konusunda hü-
kümetın, milletın beklentisi
dışında karar veremeyeceği-
ni söyledi. Çetin, idamkara-
nnın TBMM'ye gelmesıni
geciktirenlerin "kim otursa
otsnn alaşağı" edileceğıni
belirtti.
Tabamn tepkisi ve muha-
lefet partilerinden gelen
eleştiriler karşısında sıkışan
MHP, Öcalan'ın idamı ko-
nusunda sert açıklamalar
yapmayı sürdürüyor. MHP
Genel Başkan Yardımcısı
Çetin, MHP'de bir ta\ır de-
ğişikliğinm olmadığını be-
lirterek, vatana ihanet suçu-
nun cezasının ölüm olduğu-
nu söyledi. Yargı sürecine
müdahale edilmemesı ge-
rektiğini anlatan Çetin, ıdam
karan onaylanmak üzere
TBMM'ye geldığı zaman
MHP'nın 128 milletvekıli-
nın "evet" oyu kullanacağı-
nı bildirdi.