Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21ARALIK 1999 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GU1VCEL CÜNEYT ARCAYUREK
H Baştarafı 1. Sayfada
çek konuda birbirierine ters düştüler.
Bu çelişkileri yaratan sadece oy reka-
beti değildı.
Yönetim biçimleri, devlete bakış açı-
lan zıttı birbirine.
Medya, ortaklann çatışan görüşleri
arasında güncel olanı seçti. Öcalan'ın i-
dam cezasını ön plana çıkardı.
Geçen hafta biryazımızda Öcalan ko-
nusunda beliren değişik görüşlerden söz
ederken, örneğin Ecevit'in idam ceza-
sının kalkmasından yana olduğuna de-
ğindik.
Ne ki, MHP yetkililerinin verdikleri de-
meçlerin bir öyle bir böyle içerikte olma-
sının, üstelik seçim vaatlerini anımsaya-
rak idare-i maslahat üslubu taşımasının
partiye Kararsız Kasım görüntüsü verdı-
ğine işaret ettik.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev-
ket Bülent Yahnici aradı.
MHP'nin aitı aydırÖcalan'ın ıdam edıl-
mesinde kararlı birtutum izlediğini söy-
ledi.
Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin bir
sözünü de aktardı:
Bahçeli, benim MHP'nin söylemlerini
yeterince izlemediğime dokunuyordu.
Yahnici'ye, idam konusunda MHP'nin
açıklamalarından tek yönlü bir sonuç çı-
karamadığımı yinelerken, partinin kesin
karannı açıklamasını beklediğimi söyle-
dim.
MHP lideri Bahçeli, bütçe konuşma-
sında duraksamaya meydan vermeye-
cek bir açıklama yaptı:
"Insanltk suçu işleyen terör örgütü-
nün başının hak ettiği cezayı değiştir-
mek isteyenlehn dillerinı dolaştırarak
söylemek istedikleri şeyler caniyı kurta-
racak mazeretler olamaz."
Bu cümle, MHP'nin karariılığını anla-
tıyor. Ama beraberinde başka sorular da
getiriyor. Yahnici'ye yönelttiğim sorula-
n...
Tükenmez sorular
Örneğin; (1)- Öcalan davası hukuksal
sürecini tamamladıktan sonra dosya hü-
kümete gelecek. Hükümet Başkanı i-
dam cezasını onaylaması için TBMM'ye
göndermezse MİHP nasıl bir davranış
gösterecek?
(a)- Hükümet Başkanı dosyayı
AlHM'deki duruşmalar sona erinceye
kadar "tutmaya" karar verirse, bu kara-
n içine sindiremeyeceği sanılan MHP ne
yapacak?
Bu tutumlar karşısında radikal bir ka-
rarla hükümetten aynlacak mı?
(2)- Başbakan Ecevit, idam cezasının
kaldırılmasını öngören birtaslağı Bakan-
lar Kurulu'na getirirse, MHP'nin izleye-
ceğı sryaset ne olacak?
Tasanyı imzalayacak mı? MHP imza-
lamazsa DSP; hükümet tasansı yerine
milletvekillerine hazırfatacağı yasa öne-
risiyle idarrn kaldırma girişiminde bulu-
nursa partinin tutumu ne olacak?
Yahnici değinilen konularda 'zamanı
geldiğınde" MHP'nin gerekli karan ala-
cağını söylüyor.
Bütün bu olaylar ve olasılıklar göz
önünde tutulduğu zaman, kuşku yok,
MHP'yi ve doğal olarak hükümeti (Baş-
bakan'ı) zor günler bekliyor.
Bütçe görüşmelerinde dikkati asıl çe-
ken, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'da birden filizlenen görüşler.
"Vatandaşın ıstediği kutsal değil, say-
gın devlettir" diye başlıyor Yıjmaz. Arka-
sından 2. cumhuriyetçilerin Özal siperi-
ne sığınarak sısteme karşı yürüttükleri
kampanyaya koşut söylemler sıralıyor.
Soru şu: Bugüne kadar devlet yaptsıy-
la banşık olan Mesut Yılmaz'daki bu ani
değişimin gerekçesi acaba nedir?
Şu kısa yanıt belki gerçeği yansıtıyor
Devlet kurumlarında refoım yapılma-
sına aylardır her konuşmasında yer ve-
ren Demirele "cumhurbaşkanlığıyan-
şında Mesut Yılmaz'ın yetişme çabası".
ANAP lideri, Demirel'e yetişmeye ça-
lışırken fikiralanında kopyacılığın kendi-
sine neler kazandıracağını herhalde
hesapladı.
Yayitireceği değerierin ayırdında mı?..
Belgeler saklandı Çakıcı kurtuldu
• Baştarafı 1. Sayfada
sını istedi.
Savcı Necdet Kuşçu da
esas hakkındakı görüşün-
de Uluç'un yaralanması
olayını azmettirdiklen id-
dıasıyla Uğur ve Alaattin
Çakıcı hakkında 25 Mart
1994 tanhınde dava açıldı-
ğını anımsattı. Çakıcı'nın
13 Aralık 1999'da Türki-
ye'ye getirildiğıni, 14 Ara-
lık 1999 tarihinde de Ba-
kırköy 1. Sulh Ceza Mah-
kemesi'nin hakkındaki gı-
yabı tutukluluk karannı vı-
cahiye çevirdiğini söyleyen
savcı, 4 Mart 1999 tarihin-
den günümüze dek zama-
naşırruru kesen uygulama-
da bulunulmadığını belirt-
ti. Savcı Kuşçu da bu ne-
denlerle davanın ortadan
kaldınlmasını istedi. Hâ-
kim Tevfik Güngören de
Çakıcı'nın Fransa'da oldu-
ğunun anlaşılması üzerine
8 Ekim 1998 tarihinde sa-
nığın ifadesinin alınması
için Adalet Bakanlığı ara-
cılığıyla Fransız adlı ma-
kamlarma talimat yazıldı-
ğını belirtti. Hâkim Gün-
gören mahkemeye 28 Ey-
101 1999 tarihinde Adalet
Bakanlığı Uluslararası Hu-
kuk ve Dış llişkiler Genel
Müdürlüğü'nce yanıt yazı-
sı gönderildiğini belirtti.
Hâİdm Güngören, yanıt
yazısında talimat evrakının
"ÇakKi hakkındaki iade is-
temine olumsuz etki yap-
mamasr için bakanlıkta
saklandığının bildinldiğını
tutanaklara geçirdi. Hâkım
Güngören konuyu tutanak-
lara şöyle geçirdi:
"Diğer bir ifade ile tab-
maümızın Fransızadli ma-
kamlanna intikal ettirile-
rek sanığın savumnasmın
aunmasmm sağlanması ge-
rektiği halde sanığın Tür-
kiye'ye iadesinin temini kdn
evraklann bakanhkta sak-
landığı ve sonradan iade
edildiği anlaşüdL"
Daha sonra karannı
açıklayan Güngören, olay-
la ılgıli dava açıldıktan son-
ra 5 yıl geçtiğini ve zama-
naşımı süresini kesen yasal
bir neden bulunmadığını
kaydederek TCY'nin
102/4 ve 104/2 maddeleri
uyannca davanın ortadan
kaldınlmasına karar verdi.
Istanbul 6. Asliye Çeza
Mahkemesi Çakıcı hakkın-
daki tutukluluk karannı da
kaldırdı Ancak Çakıcı Is-
tanbul DGM'deki "çete"
davası nedeniyle serbest
kalamayacak.
Çakıcı'nın avukatı Mu-
hittuı Yüzüak, karardan
sonra yaptığı açıklamada
müvekkilinin sadece Istan-
bul 6 No'lu DGM'de, «suç
işlemek için çete oluştur-
mak" suçundan tutuklu
kaldığını behrterek "Uma-
nm o da kısa zamanda or-
tadan kalkacak ve Alaattin
Çakıa serbest kalacak" de-
di.
Çakıcı'yı dün kardeşi
Fahrettin Çakıa cezaevin-
de ziyaret etti. Kardeşiyle
yaklaşık 3 saat görüşen
Fahrettin Çakıcı, cezaevi
çıkışında gazetecılere kar-
deşının çok iyi olduğunu
ve bir sorununun bulunma-
dığını söyledi.
Mesut Yılmaz'dan Türk'e suçlama
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
ANAP. genel başkan Mesnt Yılmaz'ın
olağanüstü halin (OHAL) kaldınlma-
sına dönük önerisinı hükümet günde-
mine getirme karan aldı. Bütçe görüş-
meleri suasuıda MHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe-
K'nin Yümaz'ı hedef alan sözlen de
değerlendirildi Yılmaz, "Sayın Bah-
cdi'nin düe getinüği hususlar zaten
VtHP'nin öteden beri sa\Tinduğu gö-
rüşleri yansıtıyor. Hükümet uynmnna
gö^e düşürmez" dedı Yılmaz, kıyak
emeklüiğın de kamuo>
r
undakı olumsuz
havayı ortadan kaldırmak için bir süre
"askıya ahndığını' bildirdi.
Başkanlık Divanıtoplantısında, Yü-
maz' ın bütçe konuşmasına örgütlerden
"olumlu" tepkiler geldigi değerlendir-
mesi yapılırken, ANAP'm, Güneydo-
ğu'dan tarnn politikasına kadaryeni bir
söylem geliştirmesine dönük çalışma-
lann sürdürühnesi görüşü dıle getiril-
di. Toplantıda, Yılmaz'ın "AB'ninyo-
hı Güneydoğu'dan geçer" sözüne ise
MHP lıden \e Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli'nin gösterdıği tepki de
değerlendirildi. Toplantıda, Bahçe-
li'nin, kendi tabanına dönük böyle bir
tepkıyi göstermesının doğal olduğu,
ancak parti olarak demokratıkleşme ve
tnsan haklan konusundakı söylemden
vazgeçilemeyeceği ifade edildi.
Yılmaz toplantınm ardından gazete-
cilerin Bahçeli'nin konuşmasıntn
anımsatması üzenne, bir koalisyon hü-
kümeti olduğunu, koalisyonun içinde
yer alan partilerin temel konularda
farklı görüşlennın bulunmasmın doğal
olduğunu ifade etti. Yılmaz, Türki-
ye'nin güneydoğusunda sadece terör
sorunu obnadığmı uzun süreden beri
gündeme getu-diğinı beurterek, "Tûr-
kh'e Güneydoğu sorununu bötön yön-
leri>1e çözemezse 21. yüzyüda büyfik
devlet otana hedefiııe uiasamaz. AB >t>-
lunun Diyarbakır'dan geçtiğini sö>1e-
memle kastedflen budur. Bunu da ka-
muoyu bu şekilde aJgüaımşnr" dedı.
Yılmaz, gazetecilerin Alaattin Ça-
loa'nın ifadesinin alınması konusunda
Içişlen Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı
arasında yaşanan sorunlara ilişkın bir
soru üzerine de Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türkü eleştırdi. Içişlen Bakan-
lığı'nın iade konusundan bagımsız ola-
rak daha önce açılnuş dosyalarla ilgıli
olarak kendi görev alanı içerisinde so-
rusturmayapmak istemesini doğal kar-
şıladığını belirten Yılmaz, "AdaletBa-
kanltğTnın bu iade islemlerini en iyi şe-
küde yiirüttüğü konosunda benim de
ciddi kuşknlanm var" dedı.
Cakıcı icin zamanasımı tartısması
Denizkurdu: Benden sonraki
bakan takip etmeliydi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Alattin
Çaloa'nın iade dosyasını hazırlayan döne-
min Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, o dö-
nemde Çakıcı'yı sorgulamanın iade ıstemi-
nı zedeleyıp zedelemeyeceğini tartıştıklan-
nı ve iade isteminın netleşmesının ardından
sorgulamayı kararlaştırdıklarnıı söyledi.
19w ythnıniticgtolennde gesevden aynldı-
ğuıı kaydeden Denızkurdu. dosyayı kendi-
sinden görevı devTalan SdçukOztek'in takip
etmesi gerektiğıni vurguladı. Çakıcı dosya-
suun zamanasımı süresı 4 Mart 1999'da dol-
muştu.
Çakıcı hakkında venlen "Tamanaşımı'' ka-
ran hukuk tartısması başlatü. Istanbul 6. As-
liye Ceza Mahkemesi'nin Çakıcı hakkında
verdiği "zamanaşniu*
4
karannın. "Interpol
araohğrvia aranan Çakıa yakalandığı anda
zamanm işkmeyeceği ilkesi" uyannca C-
MUK'a aykırı olduğu savunuldu. Bazı hu-
kukçular, Interpol'e ilışkin uluslararası söz-
leşmelerin TBMM'de onaylanıp yürürlüğe
girdiğinı ve iç hukuk hükmünde olduğunu
vurgulayarak. bu nedenle Çakıcı yakalandı-
ğı anda zamanın işlememesi gerektiğıni sa-
vundular.
Son karann ortaya çıkardığı bir tarnşma da
tstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Ça-
kıcı'ya ilişkın sorulannnı neden dosyaya ko-
nuhnadığı bıçımınde gelişti. O dönemde
Adalet Bakanı olan Denizkurdu, tutuklama
ışlemi gerçekleştikten sonra ilgili mahkeme-
lere yazı yazarak sorulması gerekenleri ıste-
dığını kaydetti. O dönemde bazı konularm ia-
de istemıni zedeleyıp zedelemeyeceğini tar-
tıştıklannı kaydeden Denizkurdu şunlan söy-
1»*:
"Paris'ten de iade konusunda iyi sinyaler
geldL İdam olan konu çıkmayabihr, ama di-
ğer dosyabrdan çıkacağı drye bügi gekiL Tür-
kiye'ye gelince sorgulanz \eya sorgu süred
uzarsa; teuniz ederse mahkeme karannı ve-
rene kadar bu yt)b gitmeyelim ama manke-
mekararmdan sonrabunu kulaııaten,dedik.
Ben orda şunu yapacaknm, mahkeme kara-
nvla iade edüirse. Tfirkrye'ye gelince sorgu-
laj'acaktım >^a da iade süreci uznyorsa onya
gidip sorgulaN'acaktık. Ama ben Arakk 1998
sonunda aynldım. Benden sonraki bakanh-
ğu takip etmesi lazundL"
Denizkurdu'dan sonra Adalet BakanhğYnı
Selçuk Öztek devraldı. Öztek, 18 Nisan
1999'da yapılan seçımlerin ardından görevi
Hikmet Sami Türk'e devredene kadar ba-
kanlık görevini yürüttü. Bu arada Adalet Ba-
kanı Türk başkanlığmdaki bakanlık bürok-
ratlan, dün akşam geç saatlere kadar toplan-
tı yaptılar.
Alfemo fıediye çekleri
A.lfemolarınızı çoklaştıracak,
yaşamınızı güzelleştirecekl
Kalite, uygun fiyat ve ödeme
seçenekleri gibi en iyi kampanyada
Alfemo'da\
Ştmdı, uatak odası takımlan, yemek odaa
takımlan, oturma gruplan kanepeler
bebek ve genç odalan, yataklar,
çok özel ftedıye çekleriyle
sizi bekliyor
Seçtiğıniz Alfemo ya, hedıye çekinizle
düedığmiz Alfemo hedıye]
üstelik. peşin fiyatma taksitle
ya da 14 aya varan vadelerlel
Böyle kampanya gördünüz mü?
Din dersinde cennete yolculuk
A L F E M O
"bir öm ür boyu"
Id
• Baştarafi 1. Sayfada
gözlerini açmalannı istedi. Hipnoza katı-
lan bir öğrenci olaydan sonra şunlan söy-
ledi: "Gözterimden yaşlar geliyordu. Her
yerim ıslakü. Arkadaşlanmm çoğu gözte-
rini açamadı. Hepsi hüngür hüngür ağh-
yordu. Çok korktum. Arkadaşlann çoğu
uyandıktan sonra dersten kaçüT
Olaydan sonra okula gelerek okul müdü-
rüyle görüşen bazı öğrenci velileri ise din
öğretmeni Yüksel EFıl hakkında ilçe milli
eğıtim müdürlüğüne şikâyet dilekçesi verdi.
Okul Müdür Vekili Mustafa Ozkan, söz ko-
nusu öğrenci ve velılerle görüşmek için reh-
ber öğretmen görevlendırdıklerim, hazn-la-
nacak raporu şu an izinde bulunan Müdür
Mücahit Fayet Orbaj 'a sunacağnu, bu rapo-
run da İlçe Milli Eğitün Müdürlüğü'ne veri-
leceğıni kaydetti.
Görüşlerine başvurduğumuz öğrenci veli-
leri, 20. yüzyıhn sonunda böyle bır eğitün an-
layışuu protesto ettiklerini belirttiler.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
den yaralamak için...
Gözü doymayan siyasetçi kendisini sürekli hü-
kümet ortağı görür, deyip konumuza girelim.
ANAP'ın hükümetteki konumu oynarbaşlıklı...
Son dönemde gündeme getirilen ekonomiye iliş-
kin düzenlemelerin en deneyimli partisi ANAP. Bu
partide, bankalardünyasından işâlemine, ihracat-
çılardan ihalecilere kadar geniş bir yelpazeye hıtap
eden vekillerimiz var. Saft siyasette değil, ekono-
mide de bütün eğilimleri içinde banndınyor.
Bunun somut örneğini Tahkim Yasası'nda gör-
dük. Yaz sonunda tahkimle ilgıli anayasa değişik-
liği Meclis'ten geçerken şu noktanın altını çizmiş-
tik:
Asıl olan bu değişiklik sonrasında yapılacak ya-
sal düzenlemelerdir.
Iki haftadır sözünü ettiğimiz düzenlemeler kimi
düzenlemelerle biriikte Meclis'e geldi. Ardından kü-
çük bir ek yapıldı:
"Tahkim geriye de işlesin."
önerinin akıl hocası ANAP'lılar, önde gideni Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk oldu. DSP ve MHP'Iİ
milletvekilleri bu geriye işlemenin çok da adaletli bir
tutum olmadığı üzerinde birleşınce, ortalık kanştı.
önceki akşam bütçe görüşmeleri arasında koalis-
yon ortağı üç lider toplandı. Tahkimin geriye işle-
memesi konusunda görüş birliğine vanldı. Bu gö-
rüş dün önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, son-
ra da Genel Kurul'da benimsendi.
Mesut Yılmaz'ın durumu ise daha farklı. Partisi
hükümet ortağı, kendisi değil. Sisteme ağır eleşti-
riler yönettiyor. Hızını alamıyor, devlete yükleniyor.
Mesut Bey zaman zaman, atına kötü muamele ya-
pan kovboya benziyor.
Iki ay önce partisinin grup toplantısında devletin
baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini söylemiş,
devletin vatandaşı dışladığını, vatandaşın devlet-
ten korktuğunu, irtica mücadelesinin dini bütün
yurttaşlan rahatsız ettiğini saptamıştı.
Yılmaz, benzer değeriendirmelerini önceki gün
de sürdürdü. Ekonomi alanında devletin küçültül-
mesi gerektiğini savunan Yılmaz, siyası alanda da
küçültülmesinden yana. Bunlar Tansu Çiller'in de
düşünceleri. Yılmaz, ekonomi politikalarında ken-
disine en yakın partiyle siyasi alanda en kanlı-bı-
çaklı... Ama siyaset bu, hiç belli olmaz; en kanlı-bı-
çaklı olduğunuz partiyle en kârlı-çıkarlı da olabilir-
siniz!
AB yolu nereden geçer?
Yılmaz bütçe görüşmelerinde söylediklerinin
peşrevini Diyarbakır'da yapmıştı. ANAP lideri bu-
rada derin bir değeıiendirmede bulundu:
"AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer!"
Türkiye yol geçen hanı ya, bakalım önümüzdeki
günlerde AB'nin yolu başka nerelerden geçecek.
Doğal olarak Rize'den de geçecektir. Yılmaz, önü-
müzdeki günlerde bir Rize çıkartması yapıp, dem-
li bir demeç verecektir:
"Durup dururken Rize, AB'yi sundu bize!"
Doğudan tamam, bir de batıdan AB yolu geçir-
mek gerekir. Bu kez Izmir'e gider, devam eder
"AByolu Izmir'den geçer. Yunanistan'la sorun-
lanmızı çözdüğümüz gün Ege adalan banş köprü-
süolur..."
Gündemi Yılmaz'a ayırmışken Mesut Bey'in si-
yasi geçmışıne de gönderme yapalım. özal, son
günlerinde sadece toplumun önemli bır kesimiyle
değil, kurucusu olduğu partinin Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'la da küstü. özal, kendısine rağmen
ANAP Genel Başkanı olan Yılmaz'la periyodik ola-
rak ayda bir yaptığı toplantılan kısa bir süre sonra
iptal etmiş, iptal gerekçelerini hakarete vardırmış-
tı.
17 Nisan 1993'te yaşamını yitiren özal, yeni par-
ti kurmaya kadar giden bir sürecin başlaması için
düğmeye basmıştı. ömrü el vermedi.
Bu anımsatmamızın nedeni şu:
Yılmaz'ın kafasındaki tilkilerin sayısı Demirel'in-
kinden az değil.
Yılmaz'ın son çıkışlan biraz da Çankaya'ya yö-
nelik hesaplar gibı görünüyor.
Demirel'in Çankaya'ya çıkış sürecinde izlediği
politika ile bugünkü durumu dikkate alındığında şu
saptamayı yapmak yanlış olmaz:
Çankaya'ya kendi fikirierinizle çıkarsınız, ama
Çankaya'daki fikirierie cumhurbaşkanlığı yapar-
sınız!
RP avukatmdan
kurye itirafi
• Baştarafi 1. Sayfada
len davanın dünkü duruş-
masında söz alan Erba-
kan'ın avukatı Yaşar Gür-
kan, bazı samklann sorgu-
lamalanna ilişkın usuli ek-
siklıkleTbulunduğunu, gö-
rcvsizlik karannın bazı sa-
nıklara göndenlmedığını
ve eski RP Uşak muhasibi
sanıkRecepOTen'm ifade-
sinin alınmadığını beÜrle-
diklerini kaydetti. Gürkan,
bu eksikliklenn gıderilme-
sinm ardından soruşturma-
nm genişletiunesı ıstemnı-
de bulunacaklaruu bildirdi.
Çamlıbelde "Avnkatbey,
talep ettiğmiz unsunann
mfivekkilmizErbakanUene
ögisi var, bunu bana açıktar
nusınız? Sizin talepkriniz
mahkemenin usuli eksiknk-
leridir. TaJepteriniz mahke-
menin işterini Ugflendiren
konular,bunubizdüsünece-
gb. Bu eksfldOder, sizin esas
hakkındaki savunmanızı
hazıriamanıza engel değO.
Fakat ne zaman ki çizgi aşı-
nr,benöyle bir hukukçuolu-
rnm ki tahmin edemezsiniz''
diyerek azarladı.
Çamhbel, Gürkan'uı ek-
siklıkler olduğu yönündeki
sözlerini yinelemesi üzeri-
ne "İyi ya işte.. eksik varsa
temyize gidersiniz'' dedı.
Yılmaz Çamhbel, sanık
avukatı Mehmet Ener'in
"RP Gend Merkezi'nden
ahnan paralann harcandı-
ğuıa dair baa şirketlerden
aunan faturalar var" deme-
si üzerine, "Haynh şirketfe-
ri mi arz edeceksiniz'" dıye
sordu.
Söz alan sanık avukatı
Ramazan Antürk de genel
merkezden gönderilen para-
nın müvekkıllen eski
RP'nın Istanbul Yönetim
Kurulu üyesi SehnanEsme-
rer ve il muhasibi Akif Gür-
doğan tarafmdan alındığını
kaydederek, bu konuda ıki
tanığı olduğunu söyledi.
Antürk tanıklann da din-
lenmesini istedi. Başkan
Çamlıbel'in "Para genel
merkezden bankaya yaünl-
dı ve tstanbulda bankadan
çekfldL Belgeniz varsa belge-
leyin" demesı üzenne An-
türk, paranın kurye üe gön-
derildiğuıi savundu.
Çamlıbel de "21. >üz>ila
giriyoruz.Truyonlar banka-
ya yatnuyor da cepte mi ta-
şmıyor, kurye Se mi gönde-
rfliyor'' dedi.
Dava avukatlann istemle-
rini bıldmnelen ıçın ertelen-
dı. Ankara Cumhunyet Baş-
savcılığı'nca hazırlanan ıd-
dıanamede Erbakan, eski
genel başkan yardımcılan
Şevket Kazan ve Ahmet
Tekdal, FP Ankara Millet-
veküı Zeki Çefik ve FP Iğ-
dır Milletvekih Ali Gö-
ner'in de aralarında bulun-
duğu 79 kişmin TCK'nın
"kamu kurumunu doiandn--
mak" fiılinı düzenleyen
504/7. maddesi ile 2820 sa-
yılı Siyası Partıler Yasa-
sı'nm "parti defter ve kayıt-
tarmoı turuimanıasL,tahrifl,
defterlerin yok edilmesi veya
gizlenmesi'" hükmünü ıçe-
ren 113. maddesi gereğuıce
3'er yıldan 8'er yıla kadar
ağır hapis cezalanna çarptı-
nlmalan isteniyor.