18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 1999 PERŞEMBE DIZI "Amerikan BağımsızhkBildirisi nikalemealan, VirginiaDinsel Özgürlük Yasası 'nı hazırlayan, Virginia Üniversitesi 'ni kuran kişi olarak ammsanmak isterim." Thomas Jefferson, ABD Başkanı politikacıların önüne "Küçük Amerika " olma hedefini koydukları Türkiye, çokpartili yaşama geçtiği ve özellikle NATO 'ya üye olduğu 50 'lerin başından berı, Atlantik'ın ötekı yakasından gelen mal ve hizmetleri olduğu kadar, düşünceleri de büyük bir hayranlıkla izlıyor. Bununla da kalmıyor, bir bölümünü zaman geçirmeden benimsemeye, içselleştirmeyeçalışıyor. ABD'dengelen vegünlükyaşamımızagiren ögelerden biri de medyatik tartışmalar. Türkiye yakiaşık on yıldan beri TV'lerde Türkiye 'nin sorunlannı tartışıvor. Ağzı olan konuşuyor. Demokrasinin gereği bu, katlanmaktan başka çare yok! Ne var ki, bu tartışmalara katüanların bir bölümü bilinçli mi bilinçli. Özellikle dikkat çekici olan şu: liberal ve dinci saflardan yiikselen sesler giderek birbirine daha çok kanşıyor. Her iki söylemin kuramsal temelini "jakoben karşıthğı" adını verdikleri düşünselplatform oluşturuyor. Buna göre Türkiye 'nin "batılılaşma" çabalarında örnek aldığı Fransız Devrimi modeli hatahdır. Bu model zorbadır, baskıadır, seçkincidir. Buna karşüık "insan hakları "na dayalı Amerikan modeli, liberaldir, çağdaştır; özgürlükçüdür. Türkive bu modeli benimsemelidir. Fransız Devrimi bir istisna, bir sapma, bir aşırılıklar yığınıdır, buna karşüık Amerikan modeli evrenseldir, barışçıdır.. îlgınçtir, bu görüşler TV kanallarındaki açık oturumlardan, gazetelerin "entelektüel bakış "lı sayfalarına, büyük otellerin lobilerinde düzenlenen sempozyumlardan, işadamları kokteyllerine, Abant Toplantiları 'ndan Yargıtay'ın açılış konuşmalarma kadar çokgeniş bir alanayayılıyor. Peki gerçek nedir? Türkiye 'nin kendine örnek aldığı Cumhuriyetçi Fransız modelinden adım adım uzaklaştığı doğrudur da, Anglo- sakson modeli dinci fıkirlereyataklık etmeyeyathn bir model mıdir? Fransız Cumhuriyetçüeri laiklik uğruna Kiliseyle çatıştı da, îngiltere halkı, Amerika halkı laiklik için. Cumhuriyet için hiç mi kan dökmedi? Ve nihayet ABD Anayasası, Özal 'ın iddia ettiği gibi, girişim, düşünce ve inanç özgürlüğünden ibaret bir bildiri-metin midir? Amerikan Devrimi 'nin ve îngiliz tarihinin, ülkemizde, Fransa Devrimi 'ne göre daha az biliniyor olması, bu tür saptırmalara elverişli bir ortam hazırhyor. Hem ülkemizin önünü karartmaya yeltenen bu girişimlere karşı çıkmak, hem de modern dünyanın öncüleri Amerikan Cumhuriyetçüeri 'nin kemiklerini sızlatan bu yanlışlan düzeltmek için, îngiltere 'de Cumhuriyet 'in de yaşandığı iç savaş yıllarına yani 17. yüzyılın ortalanna ve Amerikan Cumhuriyeti 'nin doğduğu 17.-18. yüzyûlara dönüp, olayları şöyle bir harmanlamaktan başka bir çare yok. Amerika 'da Bağımsızhk Bildirgesi ile doğan, Federal Anayasa ve Cumhuriyet'in ilanı ile devam eden ve "Kuzey-Güney Savaşı" ile olgunlaşan Amerikan Cumhuriyet 'ini Fransız Devrimi 'nden ayrı düşünmek, iki devrimin arasına duvarlar çekmeye çalışmak, kanımca ciddiye alınabilecek görüşler değildir. Unutmayalım ki, Fransız Devrimcileri aralarmda George fVashington 'unr Jefferson 'un, Madison 'un, da kathda bulunduğu kimi Amerikan Devrimcileri'ne "Devrim Fransa'sı "nınyurttaşlığım vermişlerdi. New YorkLimanı 'nin girişindeki Özgürlük Anıtı 'nin Fransa 'nin armağanı olduğu anımsamrsa, modern dünyayı yaratan iki devrim arasındaki ılişki daha iyi kavranır. A n g I o s a k s o n I a r d a l a i k l i k v e c u m h u r i y e t - 1 Oınıhuriyetçilerin savaşımıCÜNEYTAKALIN Amerika Birleşik Devletleri'nın orta- ya çıkışı. 16. yüzyıl Îngiltere'sinde pat- lak veren siyasal-kültürel-dinsel geliş- melere sıkı sıluya bağlıdır. 16. yüzyıl în- giltere'si farklı bir durumda olsaydı, ABD bugünkü konumunda olmazdı. Tüm bu gelışmelerde, yiikselen kapita- lizmin yarattığı gelışmeler kadar, dine ve Resmı Kılise'ye bağhlıklcarşıthk bi- rinci derecede rol oynadı. O yıllarda yiik- selen kapıtalızm ve onun öncüsü burju- vazı ile "kurulu düzen" karşıtı Protes- tanlar ve Protestan Kiliseleri arasında sı- kı bir ilişki vardır. tngiltere'de meydana gelen gelişme- lerin başlangıç noktasında, Kral VIII. Henry'nin bir evlilik nedeniyle Roma Katolik Kilisesi'nden kopmaİc istemesi yatar. Îngiliz Krah'nın yapmak istediğı evliliğe Roma Kılısesi'nin karşı çıkışı, bu kopuşa yol açar. Hınstiyanlık dünyasının o sıralarda içinde bulunduğu çözülme. Ingıltere'nın Papalıktan kopmasmı kolaylaştırmıştı. Aile çekişmelerinin ve sıyasal tutkulann egemen olduğu Papalık, küçük bir ltal- yan devletı konumuna düşmüştü. Ruh- ban sınıfı içinde yaygınlaşan servet düş- künlüğü ve yolsuzluklar. kitlelen kuru- lu kilıselerden uzaklaştınyor ve Martin Luther gibi dın adamlannın öncülük et- tiği 'Kitab-ı Mukaddesin aslınadönme" arayışlannı güçlendınyordu Martin Lüt- her'in öğretileri, Katolikliğe yönelttiği eleştiriler, Av rupa'dan sonra, Adalar'da, Ingıltere'nin başkentı Londra'da da yan- kı bulmaya başlamıştı. VIII. Henry 1529'da Reform Parla- mentosu'nu topladı. Bu parlamento, bir dizi yasa çıkararak. ortaçağa özgü ku- rumlara ağır darbeler indirdi. 1531 'de Krallığın ızni olmaksızm Papalığın În- giltere'de hukuksal ve mali işlemlere ka- nşması yasaklandı. Olaylar hızla gelişti. îngiltere Kralı ile Papalık arasındakı çe- lişkiler arttı ve VIII. Henry 1534'de ken- disinilngiltereKilisesi'ninbaşıilanede- rek, Roma Kilisesi'nden tümüyle koptu. Bu, Papalık'a ve Katolikliğe ındinlmiş büyük bır darbeydi. Kihsenın Krala bağlanmastnı, manas- tırlan ortadan kaldırmaya yönelık geniş çaplı bır hareket izledi. VIII. Henry, Fransız Devrimcileri'nden iki yüz küsür yıl önce, manastır topraklanna adım adım el atarak, bunlan eşrafa sattı. Bu arada çıkanlan yasalarla Kralın Kilise- lere üstünlüğünü tanıma konusunda, ka- mu görevlılerine yemın zorunluluğu ge- tınldi. Köylülerin, toprak sahıplennın ve feodal baronlann 1536-1537 yıllannda eskı dinsel düzeni savunmak amacıyla gıriştiği ayaklanma, kendı içinde bölün- dü ve kısa sürede bastınldı. Protestanlann mücadelesi. VIII. Hen- ry'nin ölümünden sonra da sürdü, Kral VI. Edward dönemınde (1547-53) ıyice yoğunlaştı. Kanlı Mary ve ^ Protestan katliamları Ancak Ingiltere'nin Roma Katolik Ki- lisesi'nden kopma gınşımı bır anda so- nuca ulaşmadı, gel-gıtler yaşandı. 1553'de tahta geçen Mary, Ingiltere'yi Katolikliğe döndürmeyi temel amaç edinmışti. Mary, bu amaçla Ispanya Kra- lı V. Şarl'm oğlu II. Felipe ile evlenece- gini açıklayınca. Protestanlardan tepki gördü. Kent köylülerı Londra üzerine yürüdüler. Kraliçe Mary, yeniden birleştırmek için Roma Kilisesi'ne başvururken. ayaklanmayı acımasızca bastırdı. Yaka- lanan yakiaşık 300 kışiyı kazıkta yaktı- rarak öldürttü. Ingılız halkı daha sonra- lan, "Kanlı Mary" adını taktığı Kraliçe Mary'nın 1558'deki ölüm haberini çan- lar çalarak ve şenlik ateşleri yakarak kut- ladı. Mary'den sonra iktidara gelen ve 40 küsür yıl iktidarda kalan I Elizabeth. al- dığı Rönesans eğıtimı sayesinde. Protes- tanlığı daha uzlaşmaya açık bir temelde, yeniden egemen kıldı Ingiltere'ye istik- ran geri getirdi. îngiltere"de bu kargaşa içinde doğan ve daha sonrakı yıllarda "Resmi Kilise"nın baskılanndan kaçmak için Amerika'ya U -}uxon O CvbtrJ Jitneknırun &4 HLk T S ûût ; j&îi IJŞİl Cumhunyetçuer ve Protestanİann hesaplaşması 1640 Nisam'nda başladı. Kral Chaıies sarayın masraflannı karşılamak için parlamentoyu topladı. İstekler reddedilince Charles ile parlamento arasındaki iç savaş başladı. 13 yıl süren parlamento iktidan yaşandı. Komünler 23 Ocak 1648'de Kralın yüksek mahkemeye verilmesine karar verdi. Yargdama sonunda Charfcs idama mahkûm edildi. Temsiü resim 30 Ocak 1648'de Whitehall Sarayı'nın önündeki infazı Avam Kamarası'nda 1626 yıhnda \apilan bu oturum rahatsız, gösterişsiz, aşın kalabalık bir salonda gerçekfcştirilivor. Meclis Başkanı koltukta oturmu>or, masada kâtipler tutanak tutuvor. göçen Protestan tarıkatlannın çoğu ışte bu yıllarda doğdu. Püritenliğin doğuşu ve getlrdiklerl Birçok Amerikan fîlmi ve TV dizisi, eskı dünyanın entrikalanndan, kokuş- muşluğundan kaçmak için *Mayflower" adındaki küçük bir yelkenlı tekneye bi- nerek Îngiltere'den kaçan. binbir güçlü- ğe göğüs gererek Okyanus'u aşan ve Amerika'nın doğusunda Plymouth Ka- yalıklan'nda yenı dünyaya ayak basan Püriten göçmenlerin öyküleri ile Püri- tenler, Katolikliğin dinsel bağnazlığının, baskılannın ürünüdür. Kraliçe Mary'nin (1553-58) Ingilte- re'yi yeniden Katolik Kilisesi'ne bağla- mak istemesi ûzenne çıkan olaylarda bir- çok Protestanın katledılmesi ya da sür- giine yollanması, ınsanlan yeni arayışla- ra itmiştı. Sürgüne gönderilenlenn bır bölümü Cenevre'den Jean Calvin'in Pro- testan Kilisesi'ne katıldı. 1560'larda papaz cübbeleri üzerine çı- kan bir tartışma sırasmda 'Püritenler' adıyla anılmaya başlanan bır grup, Îngil- tere Kilisesi 'nde yönetim sisteminin yer- leşmesı içm parlamentonun desteğini ka- zanmaya çalıştı. Bir Protestan Kilisesi olan ve kökleri Îngiltere'de kurulan Cal- vıncı kiliselerde bulunan Calvınci Re- form anlayışı, Kılise sürecindeki gecik- melerden kaygılanan birbaşka Protestan grup ise 'Devlet Kilisesi'ni redderti ve Tann ile inananlann aralannda "sözleş- me"ye dayanan gönül birliğine dayah cemaatler kurdu. I. Elizabeth'in ardından Calvincı Kral VI. James'in tahta çıkışı Püritenleri ye- niden umutlandırdı fakat James 1604"te Püritenlerin isteklerinin çoğunu reddet- ti. Püritenler üzerinde baskı kurdu. Ki- mı Püritenler Kralla uzlaştı, uzlasmayan- lar ise îngiltere'den kaçmak zorunda kal- dılar. Buna rağmen Püritenlik Îngilte- re'de yaygınlaşmaya devam etti. Cumhuriyet ve Protestanlar 1640 Nisam'nda, sarayın masraflannı karşılamak için paraya ihtiyaç duyan Kral Charles, parlamentoyu toplantıya çağırdı. Toplanan parlamento kralın ta- leplerini reddetti. Bunun üzerine parla- mento ile Kral Charles arasında iç savaş patlak verince, 13 yıl sürecek olan par- lamento iktidan dönemi başladı. Mutlak monarşi ile parlamento karşı karşıya gel- di. Cromwell'in önderliğindeki Cumhu- riyetçiler, dinsel özellikler de taşıyan bir örgütlenmeye gittiler. Komünler 23 O- cak 1648'de kralın Yüksek Mahkemeye verilmesine ve yargılanmasına karar ver- di. Charles Stuart idama mahkûm edildi ve ceza 30 Ocak 1648'de Whitehall Sa- rayı'nın önünde infaz edildi. Cromvvell Iskoçlara ve Irlandalılara karşı verdiği kanlı bir savaştan sonra Londra"ya gir- di. Bir süre Parlamento ile çatıştıktan sonra VVestminster'in kapısına kilit astı. Kendi seçtiği yeni parlamento, Crom- vvell'i "Koruyucu Lord" ilan etti. Püri- tenler halkı ve parlamentoyu kendi gö- rüşleri doğrultusunda etkileme olanağı buldular. Cromwell Cumhuriyetinde, sı- nırh da olsa, halka dinsel ibadet alanın- da özgürce hareket etme olanaklan ta- nındı. Bu arada 'LeveUers', 'Diggers', 'Fifth Monarch Man' ve 'Quaker'lar gi- bi köktenci Püriten gruplar oluştu. Bun- lardan yalnızca Quaker'lar uzun ömürlü olabildi. Cromwell genç yaşta öldüğün- de, ülke 5 yıldır bir Püriten diktatörlü- ğünce idare ediliyordu. CromweH'ınölü- münden sonra Püritenlerin dışında kalan kesımler. monarşinin yeniden kurulma- sı için harekete geçtiler. Geniş bir muha- sebesi yapılan geçmiş dönem hakkında bir dava bile açıldı. O dönemde ölüler de yargılanırdı. Cromvvell de mahkeme edildi, mezan açılarak cesedi çıkanldı, başı kesildi. Bu etleri dökülmüş, iskelet haline gelmiş baş, bir sopanm ucunda Londra sokaklannda dolaştınldı ve baş- sız ceset bir yere atıhverdi. Burada sözü uzatmamın nedeni, sürüp gıden "Jako- ben" "kanhdevrim", "tekjolevrim" gö- rüşlerini yerli yerine oturtmaya çalış- maktır. Evrimci özelliklerini teslim et- mek durumunda olduğumuz Anglo-Sak- son sistemi de, yeri geldiğinde, tıpkı "Kanh Mary"nin yaptığı gibi insanlan acımasızca kazığa oturtmuş, diri diri yaktırrruş, gün gelmiş Kralcılar, Cum- huriyetçi CromweH'nin ölüsünü mezar- dan çıkararak, başını mızrağa takmış, Londra sokaklannda gezdirmiştir. Böy- lesi bir kör nefretin örneklerine tarihte sıkça rastlanmaz. Bir de şu var: Ingilte- re'deki bu olaylar, Fransız Devrimi'nden yakiaşık yüzyıl-ikiyüz yıl önce meyda- na geliyor. Fransız Jakobenleri kimden esinlenmiş olabilirler acaba? Cumhuriyetçi Cromvvell'in 1658'de ölmesinden sonra tutucu Püritenler Kral II. Charles'in yeniden tahta çıkmasını ve piskopçşluk sisteminin değişik biçimde yeniden kurulmasmı desteklediler. An- • cak davayı kaybetriler. Böylece îngiliz Püritenleri için Büyük Kıyım olarak ad- landınlan dönem başladı. Öte yandan Ingiltere'de Protestanlar- la Katolikler arasındaki dinsel çatışma- lar sürüyordu. II. Charles krallığı resto- re etti. Bir yandan da Fransa Kralı XIV Louis ile anlaştı. Bu arada Parlamento'da iki parti oluştu. Kralı destekleyen To- ry'ler ve burjuvaziyi savunan Whig'ler. Isyan Kanlı bastınldı II. Charles 1685'de öldü. Veliaht II. Ja- mes Katohkti. tngılizlerin çoğunun ken- disini istemedıkJerine inanıyordu. Zaten bir süre önce Avam Kamarası kendisini ihanetle suçlayan ve tahttan dışlayan bir yasa çıkarmıştı. Gerçekten de kısa bir süre sonra bir isyan patlak verdi. H Ja- mes isyanı bastırdı ve isyancılar hapse- dildi. 200 kadan asıldı, bin kadan kolo- nilere sürüldü. Ancak korku II. James'in yüreğine düşmüştü bir kez. Ordudan ve ordudaki Protestan subaylardan korku- yordu. Kılit mevkilere Katolik subayla- n yerleştirdi. Kralın baskılan karşısında Anglikan Kilisesi de tepki gösterdi. Kra- lın piskoposlan yargılama girişimi basa- nsızlığa uğradı. Kral James'in tutumu, aristokrasi arasında da tedirginlik yarat- mıştı. Kral lngiltere'yi yeniden Katolik- liğe mi yöneltecekti? VIII. Henry'nin Kilise'nin elinden aldığı ve aristokratla- ra verdiği topraklan, II. James ellerinden alarak yeniden Kilise'ye mi verecekti? Bunun üzenne îngilizler, sürgündeki UJ. William ile Mary'yi tahta çıkmak üzere îngiltere'ye davet ettiler. William'ın or- dusuyla tngiltere'ye ayak basması üze- rine, II. James tahtı terk ederek kaçtı. III. William değişik bir konumdaydı. Aristokratlann desteğiyle tahta çıkmıştı ve Parlamento krallığını onaylamıştı. Parlamento Kralı, Insan Haklan Bildir- gesi'ni imzalamaya zorladı. Buna göre Parlamento sık sık toplanacak, yargıçlar Parlamento'nun denetiminde olacak, Parlamento her üç yılda bir yenilecekti. Tüm bu siyasal gelişmeler dinsel plan- da dâ~önemli sonuçlar doğurdu. Kimi piskoposlar II. James'i desteklemişti bu- na karşılık III. William'ı davet eden Whıg'ler dinsel bağnazlığa karşı olanla- n destekleme eğilimindeydiler. Bunun bır sonucu olarak, 1689'da Hoşgörii Yasası (Toleration Act) çıkanl- dı. Böylece Püritenlere ibadet özgürlü- ğü sağlandı. Ve Parlamento kimin kral olacağına kararverebilecek konuma gel- di. tngiliz Devrimi, I. James ve I. Char- les' ın savladığı "Tannnınbahşettiği hak- lan Pariamento'va damşmadan, istediği gibi kullanma" hakkmı reddetti. fngiltere Kralı 1688'dan itibaren Avam Kamarası'nın onaylamadığı hiçbir şeyi yapamaz hale geldi. Diğer bir deyişle, în- giliz Demokratik Devrimi, egemenliğin el değiştirmesine yolaçarken, dinsel kav- galara da son verdi. Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle