19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ABALIK1999 F»ERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karayalçın'dan konferans • İstanbul Haber Scnisi - Eskı Dışişlen B a k a n n e Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Mıltepe Üniversıtesi'nde Tûrkıye- AB ilişkileri konusurıda bir konferans verdi. Konferansta konuşan Karayalçın, Helsınlci zirvesinde Türkiye'nm AvTupa Bırliğı'ne (AB) tam üyelik için a d a y kabul edileceğinden umutlu olduğunu belirtti. Karayalçın, "'Türkiye halkının, AB'deki zenginlik ve refahtan mutlaka pay altnası için bu fırsatın peşı bırakılmamalıdır" dedi. Sendîkacı Yeter'in öliimii • ANKARA (AA)- Sendikacı Süleyman Yeter'ın ölümüyle ilgili olarak İstanbul 6. Agır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve haklannda gıyabi tutuklama karan verilen 3 polis memurunun, bir süre önce görevden uzaklaştınldığı bildırildi. Emniyet Genel Müdürlüğü"nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Yeter'in, Marksist-Leninıst bir örgüt adına faaliyette bulunduğu iddia edildi. Yeter'in ölümünden sonra polis başmüfettişlerince idari soruşma başlatıldığı, sonaşturmanın selameti açısından, 3 personelin. 19 Ağustos 1999tarihinde görevden uzaklaştınldığı ifade edildi. Işımer'in wsi«<w>! konuşması • ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tabip Tuğgeneral Yalçın Işımer'in. Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin (GATA) açılışında yaptığı konuşmaya takipsizlik karan verdi. Kararda, Şemsettin Güler adlı bir vatandaşın dilekçe ile başvurarak. Işımer'in, Gülhane Asken Tıp Akademisi'nin 1999-2000 yılı ögretim açılış töreninde yaptığı konuşmada. Istiklal Marşı'nm yazan Mehmet Akif Ersoy'u ve onu sevenleri küçümsediğinin ileri sürüldüğü kaydedildi. Kararda. Işımer' in konuşması bütün olarak incelendiğinde, kutsal değerlere hakarete yönelik hiçbir cümleye rastlanmadığı ve konuşmasınm suç teşkil etmediği görüşüne vanldığı açıklandı. Gökçek'in bürokratları • ANKARA (AA) - EGO Genel Müdürlüğü tarafından 1994-1997 yıllan arasında açılan doğalgaz sayacı alırru ve dönüşümü ihalelerini haksız yere Alfagas firmasına vererek "görevlerini kötüye kullandıklan" gerekçesiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi üst duzey yöneticisi olan 33 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, bilirkişi için üniversitelere yazılan vazılann cevaplannm beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. İskeçe Müftüsü • LAMİA (AA) - Yunanistan'm İskeçe kentinin Batı Trakya Türk azınhğı tarafından seçilmiş Müftüsü Mehmet Emin Aga, 6 ay hapis cezasına çarpunldı. Aga, dün Atina'nın kuzeyindeki Lamia kenti mahkemesinde görülen duruşmasında, "Yasadışı resmi unvan kullanmak suçundan" cezaya çarptınlışının ardından temyiz mahkemesıne başvurdu. Müftü Aga hakkmda 1998yıhnda Kadir Gecesi nedeniyle yayımladığı mesajmda İskeçe Müftüsü sıfatını kullandığı gerekçesiyle dava açılmıştı. Yurtdışma gönderilecek öğrencilerle ilgili yasa tasansı anayasaya aykın bulundu Irtica yasaları sahipsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü- met, Milli Güvenlık Kurulu toplantılannda önemi vurgulanan irtıca yasalanna sahip çıkmıyor. TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda "anayasaya uygunluk" açısından ele alınan yurtdışına gönderilecek öğrenciler- le ilgili yasa tasansı. ANAP ve MHP'nin de oylany la anayasaya aykın bulundu. Muha- lefet milletvekılleri, tasanyla "sivil BÇG" oluşturulmasının amaçlandığını ilerı sürer- lerken MHP'li Sadık Yakut, •'Yurtdışına öğrenci mi yoksa istihbarat ajanı mı gönde- riyorsunuz? Bu evrensel değerlere, insan haklanna aşkındır" dedi. TBMM Anayasa Komisyonu'nda dün ır- tica vasalan kapsamında yer alan "Ecnebi MemleketlereGönderilecekTalebeHakkm- da Kanun"a maddeler eklenmesine ihşkin yasa tasansı ele alındı. Yan komisyon olan Dışişleri Komisyonu'nda reddedilmesi güçlükle engellenen tasan, anayasaya uy- gun olup olmadığı konusunda görüşü alın- mak üzere Anayasa Komisyonu'na gönde- rilmişti. YÖK Başkan Vekili İsmailTosun. Batı'ya değil Doğu ülkelerine giden öğren- cilerle ilgili sorun vaşandığını belirterek özel bursla yurtdışına giden öğrencilerin kontrol edilemediğini söyledi. Tosun. "Biz- den toprak talep eden bazı ülkeler her yıl burs vererek 1000 öğrenciyi ülkelerineçağı- nyor. Demokrasi adına buna izin mi verece- ğiz" dıye konuştu. Tasan üzerinde söz alan DYP'li Ahmet tyimaya, tasanyla getirilen düzenlemelerin meşrutiyet dönemindeki zihniyetten farklı olmadığını ileri sürerek •'Kendi öğrencile- rini izleyen devlet. dışanda nasıl bir imaj bı- rakabilir. Tasannınzihnheti istihbarat dev- letinin öğrencileri oradaj uma lciliğe çekerek kişiliksizkştirmesine yöneliktir. Bu, düşün- ce potisüfinden başka bir şey değildir" diye konuştu. lyîmaya, "MGK'nin srvilini ku- nıyorsunuz. Devletin bakanlıklan birbirine giivenmiyor. MİT yetmiyor MGK'yi de ab- yorsunuz. Ddnci bir padişah mı yaratacak- sınız?" dedi. FP'li Mehmet Ali Şahin. 11 yıl boyunca Atatürk ilkelerine göre yetiştirilen gençle- re devletin güvenmediğinı kaydederek -Bunun alünda bir bityenigi var. MGK Ge- nel Sekreterliği'nin ve IVlİT'in eğitimle ne U- gisi var? Bu çocuklar, MtT \e MGK tara- findan takip edildiklerini düşündükleri za- man nasıl sağlıklı eğitim alacaklar" diye sordu. DYP'li Mehmet Sağlam. tasannın 28 Şubat'tan sonra oluşan havaya yaran- mak isteyenleTce hazırlandığtnı ilerj süre- rek "Tam bir safeatadır, çağdaş eğitime ve anayasaya aykındır" diye konuştu. FP'h Süleyman Arif Emre de, BÇG ben- zeri bir heyet kurulmaya çalışıldığını savu- narak tasannın akıntıya kürek çeken bir zih- niyetin ürünü olduğunu ileri sürdü. FP'li Şeref Malkoç da, istihbarat devleti oluştu- rulmaya çalışıldığım savunarak bunun ör- neğinin Hhİer ve StaMn dönemlerinde ya- şandığını belirtti. DSP'li Tayfun tçli. anayasaya göre eğitim ve öğretimin devlet denetimi ve gözetimin- de yapılabileceğini belirterek yurtdışına gönderilen öğrencılerin "denetlenemez ve gözetienemez" olarak görülmesinin müm- kün olmadığını söyledi. DSP'li Mehmet Ozcan da, özgürlüğün de sının olduğunu, devletin güvenliği için denetün ve gözetim yetkisini kullanacağını belirtti. / . « ^ Başbakan Bülent Ecevit inceleraelerde bu- Cir&t lunduğu kamu tesislerinde depremzede sayisından çok daha fazia boş yatak buiun- duğunu belirterek. buraiara yerieşen yurttaşlardan. deprem bölgesindeki yakmlanna rahat ortamı haber \ererek onlann da tesklere getaneterini sağlamalarmr istedi. Vfersin, Mezitli ve ErdemlTde dtpremzedelerjn yerieştirildiği kamplardaki koşutlan incelenıek üzere dün uçakla Adana'ya gefen Başbakan Ecevit, halka seslendL Daha sonra Mersin'e gecen Ecevit Mezitli bddesinde Içişkri Bakanhgına ait eğjtinrve dinlenme tesislerinde kalan depremzedeieri zâyaret etti. (Fotoğraf: AA) 120 metrekareden küçük ve yalnızca bir evi olanlar ek vergi ödemeyecek Ek vergi tebligLeri yayınılandı ANKAR4 (Cumhuriyet Bü- rosu) - Maliye Bakanlığı, dep- rem vergisi adı altmda getirilen ek emlak. ek motorlu taşıtlar ver- gisine ilişkın uygulama esaslan- nı içeren tebliğlen yayımladı. Maliye Bakanlığı. dünkü Res- mi Gazete'de deprem vergileri- nin uygulanmasına ılışkin teb- liğlen yaytmladı. Ek Emlak Ver- gisi Genel Tebliği'ne göre, brüt alanı 120 metrekarey i geçmeyen ve yükümlünün seçeceği ev lerin bir tanesi için ek vergi ödenme- yecek. Hangi konut için istisna- dan yararlanılacağı bir dilekçe ile belediyeye ıletilecek. Eğerki- şinin bir evi varsa ve 120 metre- kareden küçükse istisna uygula- masından yararlanacak. Bolu, Sakarya, Kocaeh ve Yalova ıl merkezi ile ilçelerindeki bina, arsa ve arazilerden ek emlak ver- gisi alınmayacak. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde varlık- lannın en az yüzde 10'unu, eşi- ni veya birinci derecedeki yakın- lanndan birini kaybedenlenn bi- na, arsa ve arazilennden de ek vergi alınmayacak. Ek vergi, binalar ve araziler- de binde 1, mesken dışındaki bi- nalarda binde 2, arsalarda da bin- de 3 olarak uygulanacak. Bakan- lar Kurulu karan ile 0 vergi uy- gulanan tek evi bulunan emekli- ler ile şehıt, gazi, dul ve yetim- ler, ek vergiden de muaf olacak. Ek emlak vergisi ödemek için beyanname de verilmeyecek, 1998 yılı beyanlan esas ahna- cak. Beyan yenileme hakkından yararlananlann yeni bildirimle- ri dikkate alınmayacak. Ek em- lak vergisinin birinci taksidi bu ay içuıde. diğeri ise 2000 yılının Mart ayında ödenecek. Ek emlak vergısi. tahsilatın yapıldığı ayı izleyen ayın 20'si akşamına ka- dar ilgili vergi dairesine iletil- mezse bu paralar belediyelerden gecikme zammıyla tahsil edile- cek. Belediye başkanlan da ek verginın zamamnda ödenmeme- si durumunda ödenmeyen ver- ginın yüzde 10'u tutannda ceza ödemek zorunda kalacak. 26 Kasım 1999 tanhinde ilgi- li sicilde kayıtlı olan taşıt sahip- lerinden ek vergi alınacak. Ek emlak vergısindeki depremle il- gili istisnalar, ek motorlu taşıtlar vergisinde de geçerli olacak. Yolcu ve yük taşıma faaliyetin- de bulunan taşıtlar ek vergiye ta- bi olmayacak. Afet bötgeleri 4 deprem ili dışındaki deprem bölgelerinde zarar gören y^urttaş- lar. durumu ile ilgili vergi daire- sine bir dilekçeyle başvurabile- cekler. Bu verginin de birinci taksidi bu ay sonuna kadar, ikin- ci taksidi ise Mart 20O0'de öde- necek. 1999 yılının son 6 ayında ilk defa sicile kaydedilen yeni ta- şıtlann motorlu taşıtlar vergisi ikinci 6 aylık döneme ait bulun- duğundan, ek motorlu taşıtlar vergisi de bu tutar kadar olacak ve 2 eşit taksitte yatmlacak. Ek motorlu taşıtlar vergisi. gelir ve kurumlar vergisinde gider ola- rak yazılamayacak. Deprem nedeniyle olan ölüm- ler sonucu mirasçılara intikal e- den taşınır ve taşınmaz mallar için veraset ve intikal vergisi alınmayacak. Ölümün deprem- den kaynaklandığına ihşkin alı- nacak rapor ile veraset ve intikal vergisi beyannamelermi bir di- lekçe ekiyle vergi dairesine ve- rilecek. Ancak bu istisna için ya- sanın yayım tarihinden önce meydana gelen ölümler için tu- tulan resmi kayıtlar esas alına- cak. Depremzede kişi ve kuruluş- lara açılacak krediler, damga vergisi ve harç ile banka ve si- gorta muameleleri vergisınden muafolacak. Bu ise yalnızca Ba- kanlar Kurulu karanyla deprem- zedelere kredi için görevlendiri- len bankalar tarafından açılacak kredilerde uygulanabilecek. TBMM Cenel Kurulu Memur, soruşturma iznine itiraz edebilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda dün memur- lar ve diğer kamu görevlilennin yargı- lanmasına ılışkin esaslan düzenleyen ta- san üzerinde görüşmeler sürerken Cum- hurbaşkanhğı Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri ve büyükşehir belediye başkanlan hakkındakı hazırlık soruştur- masının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı tarafından yürütülmesini öngören madde kabul edildi. Görüşmeler sırasuı- da venlen bir değişiklik önergesinin ka- bul edılmesiyle soruşturma izni veril- mesine ilişkin karara, hakkmda incele- me yapılan memurun, izin verilmeme- sine de cumhuriyet başsavcılığının itiraz edebilmesı hükme bağlandı. Görüşmeler sırasında, FP'li Nazh Ih- cak Koç Üniversitesi örneğini vererek "Anayı bırakıpdanayla uğraşıyoruz. Hu- kukun üstünlüğünü değiL üstünlerin hu- kukunu sanıoanbir cumhurbaşkanunız var. Biz, asıl anava, daha doğrusu baba- yabakmauyız" dedi. TBMM Genel Ku- rulu'nda dün kabul edilen maddelerle getinlen düzenlemeler şöyle: • Hakkmda soruşturma izni verilen memura, itiraz olanağı getirildi. İtiraz süresı. yetkili merciin karann tebliğin- den başlayarak 10 gün olarak belirlen- di. Itirazlar öncelikle incelenecek ve en geç üç ay içinde karara bağlanacak. • Suçlann iştirakle ışlenmesi duru- munda memur olmayan memur olanla. ast memur da üst memurla aym mahke- mede yargılanacak. • Soruşturma izninin itiraz edilme- den veya itirazın reddi sonunda kesinleş- mesi ya da soruşturma izni verilmeme- sine ilişkm karara karşı yapılan itirazın kabulü üzerine dosya derhal yetkili ve görevli cumhuriyet başsavcılığma gön- derilecek. İzin üzerine ilgili cumhuriyet başsavcılığı CMUK ve diğer yasalarda- ki yetkilenni kullanarak hazırlık soruş- turmasını yürütecek. • Cumhurbaşkanlığı Genel Sekrete- ri, TBMM Genel Sekreteri, müsteşarlar ve Bakanlar Kurulu karanyla atanan me- murlar ile büyükşehir belediye başkan- lan hakkında hazırlık soruşturmasını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya vekili yürütecek. Davaya bakmaya yet- kili mahkeme Yargıtay'ın ilgih ceza da- iresi olacak. Ortak kararla veya başba- kanın onayı ile atanan memurlar, il ve ilçe belediye başkanlan hakkında il cumhuriyet başsavcısı veya v ekilı; diğer memurlar hakkında da genel hükümle- re göre yetkili cumhuriyet başsavcılı- ğınca hazırlık soruşturması yürütülecek. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(ğ doruk.net.tr. Artık "gözünüz aydın" mı demeliyim, "kaderinize küsün" diye avutmalı mı- yım bilemiyorum; ama şu kesin: Mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday değilim. Ecevit de olmayacak. Bir kere ikimiz de üniversite mezunu değiliz. Ecevit. Robert Kolej'i bitirdikten sonra -galiba- Ingiltere'ye girti ve ora- lardayükseköğrenim yapacağına, ken- dini şiire vurdu, üstelik "...senozaman anlarsın Rumla Türkün kardeş olduğu- nu" diye ilerideki olası bir cumhurbaş- kanlığı adaylığı için son derece sakın- calı eğilimler ortaya koydu. Gerçi son- radan kendini toparladı ama çok geç. Iş işten geçti. Bana gelince, ben de yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğim hukuk eğitiminin son yılında "Ben dava dilekçesi, tem- yiz layihası değil, yazı yazmak istiyo- rum" dedim ve duraksamadan uygu- ladım. Işin kötüsü, ilk yazdığım tiyatro oyunu da eğrisi doğrusuna gelip sah- nelenince kaderim çizilmiş oldu. Yazı- cılık mesleğine bir daha çıkmamak üzere girdim ve daha o günden cum- hurbaşkanlığı şansımı da kesin olarak yitirdim. Üstelik bu sakıncalar giderilse, ana- yasa, yasa, yönetmelik filan değiştirilip bu koşul ortadan kaldınlsa bile gene mümkün değil. Yeni Cumhurbaşkanmız Ben Olmayacağım Bir kere 12 Eyiül döneminde "komü- nistleri" ezmek için imam hatip okulla- nnın açılmasına hız verip, imam hatip çıkışlılara yaslanıp; aradan epey zaman geçince ve imam hatip taifesi kendi ayaklan üstünde doğrulmaya kalkıştık- larında "çevik" bir kararia Sincan cad- delerinde tank manevrası düzenlemek gibi bir "özgeçmişim" de yok. Sonra parlamenter demokrasinin egemen olduğu (söylenen) bir ülkede devlet aygıtının en tepesine aday ol- mak için, 12 Eylül faşist darbesini içi- me sindirip görev yapmak yerine, Av- rupa'da siyasal göçmenliği seçip. ora- larda 12 Eylül cuntası ve rejimi aleyhi- ne çalışarak "vatan hainliği" ile damga- lanmak gibi ekstra kusurlarım da var. (Bakınız: Emekli general Kenan Ev- ren'/'n anılan) Dahası iletişim teknolojilerindeki devrım nitelikli değişimler yüzünden gitgide bir "medya demokrasisine"öö- nüşen günümüzde, cumhurbaşkanlı- ğına giden yolun olmazsa olmaz koşu- luna, medya desteğine de sahip deği- lim ve olacağım da yok. Ben kendimi "gazeteci" olarak nitelediğim sürece, medyamızın prensleri, hani şu "gaze- teci-yazar" taifesi. imkânı yok beni des- teklemez. Onlar desteklemezse, lafla- n yanlış anlaşıldığında bile iki büklüm özür dileyecek kadar gönülden bağ- lanmazlarsa ağzımla kuş tutsam Çan- kaya yokuşunu tırmanamam. Olacak iş değil ama, bu desteği elde etsem bile, büyük Türk mütefekkiri Ali Şen'in ve İstanbul fırıncılar kralı Orhan Keçeli'nin desteğinı almadan, örneğin "gazeteci-yazarları" ve "anchor- man"!eri davet edip, itibarlı bir TV ka- nalını canlı yayına ikna etmelerini sağ- lamadan aday olsam ne yazar. Yani bu eksikleri tamam edebilsem, bu kusurlan aşabilsem, ben de bal gi- bi cumhurbaşkanı adayı olurdum. Şimdi, içinizden kımilerı çıkıp, "Anla- dık da ekonomi, siyaset, kültür, bilim gibi temel konularda cumhurbaşkanı adayı olmanı haklı ve anlaşılır kılabile- cek ne gibi marifetler gösterdin behey haddini bilmez gazeteci" fılan diye sor- masın. Tamam bu konularda dişe do- kunur bir bilgim, yetkinliğim, hünerim, marifettm olduğunu bugüne dek kanıt- lamış değilim. Kabul, amenna, doğru! Ama cumhurbaşkanı adaylığı için bu dediklerinizin gerekli olduğunu, daha- sı bunlann önemli olduğunu nereden çıkarıyorsunuz? Hem başka aday çıkmazsa meyda- nın Süleyman Demirel'e kalacağının farkında değil misiniz? Hani 12 Eylül öncesi sıkıyönetiminde elindeki yetki- lere rağmen terörü önleyemediği için Kenan Evren'i suçlayan ve "...kaldı ki biz size 'şu adamlan vurun' diye karar- name bile verdik" diyen, diyebilen Sü- leyman Demirel'den söz ediyorum. Ona mı fit olmak istiyorsunuz? Sonuç: Benden ve Ecevit'ten umırt yok. Siz iyisi mi, henüz vakit varken sa- ğınıza solunuza bir bakının. Şöyle "çe- vik", karizmatik (olduğu söylenen), Amerika'dan yeni dönmüş bir başka aday bulun kendinize... Haaa, "Senbizekırkkabrmı, kırksa- tırmı, diye soruyorsun" derseniz, o be- nim sorunum değil. Bildiğim kadarıyla bir ülkeye sahiden sivil bir cumhurbaş- kanı isteniyorsa, o ülke seçmenlerinin de sahiden sivil olmalan gerek... Çünkü, sivil olmak (yurttaş olmak), demokrasinin önkoşuludur. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi Nedir?.. Insanoğlu düşleriyle yaşar... Yaşamın en ince çizgisidir bizim düşlerimiz... Acaba, politikacı olma düşü kuranlar, bir gün ik- tidan ele geçirmek için kurdukları o düşlerin ger- çekleşmediğini görürlerse ne yaparlar?.. Insanoğlu çok tuhaf!.. NTV'de Emekli Orgeneral Çevik Bir'i izlerken ben bunlan düşünüyordum... Bu arada, "Toplantıda neden Cumhuriyetyazar- lan yoktu" diyenlere de bir yanıt verelim: Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarian, Rumeli Yönetici ve Işadamlan Demeği'nin bu top- lantısına çağnlmamışlardı..." Eğer ben o toplantıda olsaydım, Çevik Bir Pa- şa'ya şu soruyu yöneltirdim: "Sizce demokrasi nedir?" Bu soruya kızar mıydı, kızmaz mıydı bilmem a- ma, genç meslektaşım Murat Birsel'e gösterdiği tepkiyi bana göstermeye yeltenseydi. ben de ay- nı şekilde davranırdım... Ama ben, Çevik Bir Paşa'dan söz etmek yeri- ne, oradaki deneyimli meslektaşlarımla ilgili bazj şeyler söylemek istiyorum... O toplantı, kendi aralarında bir 'kahve muhab- beti' değildi; ekranları başındakı milyonlarca kışi onları izliyordu... Ali Şen yöneticiydi ve meslektaşlanma özel soh- betlerdeki gibi 'Güneri', 'Ali', Reha' diye sesle- niyordu... Şaşırmıştım... Şaşkınlığım bununla da bitmemişti... Meslektaşlanm, sanki Genelkurmay karargâhm- da brifıng dınler gibiydıler; Bir Paşa üst, onlar ast konumundaydılar... Benim bildiğim, iki aydır Çevik Bır'in politikaya atılacağı, hatta Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyacağı yolunda söylentiler vardı... Elbet emekli bir general politikaya girebilirdi. Za- ten dün de, bugün de emekli subaylar politikanın içindeydiler... Burada unutulmaması gereken bir nokta vardı: "Politika uzun bir maratondur, tepeden inme gelinmez..." Gazetecilik de öyle değil midir?.. önce muhabirlik, sonra deneyim!.. Ama, son yıllarda bunun tam tersi oluyor... Türkçeyle uzaktan yakından ılgisi olmayan ve üstelik hiçbir birikimi bulunmayanlar gazeteci olu- veriyorlar; tıpkı, lider buyruğuyla milletvekili seçi- lenler gibi... • • • Dün, Milli Gazete, Gündüz. Akit, Yeni Şafak, Ye- ni Asya gazetelerine bir göz attım... Akit: "Kıvırma Aday 01" Yeni Şafak: "Ali Şen Başkan, Çevik Bir Şampiyon...' Milli Gazete: "Medyanın Adayı Çevik..." Yeni Asya: "Çevik Bir'i kim aday gösterecek!.." Gündüz: "Hele Bir Dene..." "•*"* - £ Zaman gazetesinin tutumu farkhyd».!.' wv ' tın - l ** v Çevik Bir'in Cumhurbaşkanlığı'na aday olacak olmasını (eğer halk seçerse) çok küçük görmüş; llnur Çevik ve Mustafa Ünal'ın dışında hiçbir ya- zar konuya değinmemişti... Ama 'dinci basında genel hava' şuydu: "Adaylığını koysun, havasını alsın!.." Galiba Çevik Bir'i bazı çevreler hemen hareke- te geçirip adaylık açıklamasını erken yaptırdılar... Belkı bu bir yöntemdi... Adam harcama yöntemir. 28 Şubat süreci salt Emekli Orgeneral Çevik Bir'in kişiliğinde değil, halkın desteğiyle birlikte başlamıştı... Çevik Bir, heyecanlı bir kişiliğe sahip!.. Âskerliği biliyor ama siyasetin yabancısı... Oysa siyaset bir bilim dalıdır... Şöyle bir bakın Demirere ve Ecevit'e; nereler- den geçtiler, nelerie karşılaştılar, şımdi neredeler... Bugün bir Turgut Sunalp adını kim anımsıyor; Ragıp Gümüşpala nın AP'nin kurucusu olduğu- nu kaç meslektaşımız biliyor... Her ikisi de emekli orgeneraldi... • • • Azaıianan bir gazeteci, azarianan bir çocuk gi- bi özür dilerse ben hiçbir şey söyleyemem o genç meslektaşıma... Politika gibi gazetecilik de zor meslektir... Kapalı kapılar ardında pek çok kişi pohpohlanıp 'aday' olarak çok desteklendi, öne çıkanldı, son- ra bir kenara itildi... Elbet insanoğlunun düşlerı vardır ve düşlerle ya- şar... Hiçbir şey "ben yaptım oldu" demekle gerçek- leşmez... Ben, Çevik Bir'i izlerken bunlan düşündürn... Meslektaşlanm adına da bir hayli üzüldüm... Eh, emekli paşalar gazeteciyi azarlaıiarsa polis- ler de öğrencileri, memurlan meydanlarda coplar, muhabirlerin fotoğraf makinelerini, kameraiarını kırarlar... CNN'i açtım; Seattle'daki DünyaTicaret Örgü- tü toplantısını engellemeye çalışan göstericileri iz- lemeye başladım... Kan gövdeyi götürüyordu... Sahi, sizce demokrasi nedir Çevik Bir Paşam?... hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Tansu Cîller'den Cevik Bir'e 'Herkesin adaylık hakkı vardır9 ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. emekli orgeneral Çevik Bir'in cumhurbaşkanlığı- na adaylığını "hayırlı oU sun" biçiminde değerlen- dirdi. DYP Genel Başkanı Çiller. dün Ankara Barosu Başkanı HakkıSühaOkay ve beraberindeki heyeti kabulünde Bir'in adaylığı- na ilişkin gazetecilerin so- rulannı da yanıtladı. Çil- ler, "demokrasilerde her- kesin adayhk hakkı bulun- duğunu" belirterek "Ne kadar alternatif orta>a çı- karsa sonuç daha ryi olur" dedi. Çiller, AlHM'nin AbdullahOcalan davasıy- la ilgili aldığı karar konu- sunda ise değerlendirme yapmaktan kaçmdı. TBMM Başkanı Yıkh- runAkbulut da "Bu gö- rüşü Cumhurbaşkanınuz da, bazısi\usiler de söyledi. Şu anda hayata geçer mi, gerçekleşir mi bir şey söy- lemek istemiyorum. Bu- gün olmasa bile gelecekte, cumhurbaşkanı halktara- fından seçilecektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle