Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ABALIK1999 F»ERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Karayalçın'dan
konferans
• İstanbul Haber Scnisi -
Eskı Dışişlen B a k a n n e
Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın. Mıltepe
Üniversıtesi'nde Tûrkıye-
AB ilişkileri konusurıda
bir konferans verdi.
Konferansta konuşan
Karayalçın, Helsınlci
zirvesinde Türkiye'nm
AvTupa Bırliğı'ne (AB)
tam üyelik için a d a y kabul
edileceğinden umutlu
olduğunu belirtti.
Karayalçın, "'Türkiye
halkının, AB'deki
zenginlik ve refahtan
mutlaka pay altnası için bu
fırsatın peşı
bırakılmamalıdır" dedi.
Sendîkacı
Yeter'in öliimii
• ANKARA (AA)-
Sendikacı Süleyman
Yeter'ın ölümüyle ilgili
olarak İstanbul 6. Agır
Ceza Mahkemesi'nde
yargılanan ve haklannda
gıyabi tutuklama karan
verilen 3 polis
memurunun, bir süre önce
görevden uzaklaştınldığı
bildırildi. Emniyet Genel
Müdürlüğü"nden yapılan
yazılı açıklamaya göre,
Yeter'in, Marksist-Leninıst
bir örgüt adına faaliyette
bulunduğu iddia edildi.
Yeter'in ölümünden sonra
polis başmüfettişlerince
idari soruşma başlatıldığı,
sonaşturmanın selameti
açısından, 3 personelin. 19
Ağustos 1999tarihinde
görevden uzaklaştınldığı
ifade edildi.
Işımer'in wsi«<w>!
konuşması
• ANKARA (AA) -
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, Tabip
Tuğgeneral Yalçın
Işımer'in. Gülhane Askeri
Tıp Akademisi'nin
(GATA) açılışında yaptığı
konuşmaya takipsizlik
karan verdi. Kararda,
Şemsettin Güler adlı bir
vatandaşın dilekçe ile
başvurarak. Işımer'in,
Gülhane Asken Tıp
Akademisi'nin 1999-2000
yılı ögretim açılış
töreninde yaptığı
konuşmada. Istiklal
Marşı'nm yazan Mehmet
Akif Ersoy'u ve onu
sevenleri küçümsediğinin
ileri sürüldüğü kaydedildi.
Kararda. Işımer' in
konuşması bütün olarak
incelendiğinde, kutsal
değerlere hakarete yönelik
hiçbir cümleye
rastlanmadığı ve
konuşmasınm suç teşkil
etmediği görüşüne
vanldığı açıklandı.
Gökçek'in
bürokratları
• ANKARA (AA) - EGO
Genel Müdürlüğü
tarafından 1994-1997
yıllan arasında açılan
doğalgaz sayacı alırru ve
dönüşümü ihalelerini
haksız yere Alfagas
firmasına vererek
"görevlerini kötüye
kullandıklan" gerekçesiyle
Ankara Büyükşehir
Belediyesi üst duzey
yöneticisi olan 33 sanığın
yargılanmasına devam
edildi. Mahkeme, bilirkişi
için üniversitelere yazılan
vazılann cevaplannm
beklenmesine karar
vererek duruşmayı erteledi.
İskeçe Müftüsü
• LAMİA (AA) -
Yunanistan'm İskeçe
kentinin Batı Trakya Türk
azınhğı tarafından seçilmiş
Müftüsü Mehmet Emin
Aga, 6 ay hapis cezasına
çarpunldı. Aga, dün
Atina'nın kuzeyindeki
Lamia kenti
mahkemesinde görülen
duruşmasında, "Yasadışı
resmi unvan kullanmak
suçundan" cezaya
çarptınlışının ardından
temyiz mahkemesıne
başvurdu. Müftü Aga
hakkmda 1998yıhnda
Kadir Gecesi nedeniyle
yayımladığı mesajmda
İskeçe Müftüsü sıfatını
kullandığı gerekçesiyle
dava açılmıştı.
Yurtdışma gönderilecek öğrencilerle ilgili yasa tasansı anayasaya aykın bulundu
Irtica yasaları sahipsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
met, Milli Güvenlık Kurulu toplantılannda
önemi vurgulanan irtıca yasalanna sahip
çıkmıyor. TBMM Anayasa Komisyo-
nu'nda "anayasaya uygunluk" açısından ele
alınan yurtdışına gönderilecek öğrenciler-
le ilgili yasa tasansı. ANAP ve MHP'nin de
oylany la anayasaya aykın bulundu. Muha-
lefet milletvekılleri, tasanyla "sivil BÇG"
oluşturulmasının amaçlandığını ilerı sürer-
lerken MHP'li Sadık Yakut, •'Yurtdışına
öğrenci mi yoksa istihbarat ajanı mı gönde-
riyorsunuz? Bu evrensel değerlere, insan
haklanna aşkındır" dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu'nda dün ır-
tica vasalan kapsamında yer alan "Ecnebi
MemleketlereGönderilecekTalebeHakkm-
da Kanun"a maddeler eklenmesine ihşkin
yasa tasansı ele alındı. Yan komisyon olan
Dışişleri Komisyonu'nda reddedilmesi
güçlükle engellenen tasan, anayasaya uy-
gun olup olmadığı konusunda görüşü alın-
mak üzere Anayasa Komisyonu'na gönde-
rilmişti. YÖK Başkan Vekili İsmailTosun.
Batı'ya değil Doğu ülkelerine giden öğren-
cilerle ilgili sorun vaşandığını belirterek
özel bursla yurtdışına giden öğrencilerin
kontrol edilemediğini söyledi. Tosun. "Biz-
den toprak talep eden bazı ülkeler her yıl
burs vererek 1000 öğrenciyi ülkelerineçağı-
nyor. Demokrasi adına buna izin mi verece-
ğiz" dıye konuştu.
Tasan üzerinde söz alan DYP'li Ahmet
tyimaya, tasanyla getirilen düzenlemelerin
meşrutiyet dönemindeki zihniyetten farklı
olmadığını ileri sürerek •'Kendi öğrencile-
rini izleyen devlet. dışanda nasıl bir imaj bı-
rakabilir. Tasannınzihnheti istihbarat dev-
letinin öğrencileri oradaj uma lciliğe çekerek
kişiliksizkştirmesine yöneliktir. Bu, düşün-
ce potisüfinden başka bir şey değildir" diye
konuştu. lyîmaya, "MGK'nin srvilini ku-
nıyorsunuz. Devletin bakanlıklan birbirine
giivenmiyor. MİT yetmiyor MGK'yi de ab-
yorsunuz. Ddnci bir padişah mı yaratacak-
sınız?" dedi.
FP'li Mehmet Ali Şahin. 11 yıl boyunca
Atatürk ilkelerine göre yetiştirilen gençle-
re devletin güvenmediğinı kaydederek
-Bunun alünda bir bityenigi var. MGK Ge-
nel Sekreterliği'nin ve IVlİT'in eğitimle ne U-
gisi var? Bu çocuklar, MtT \e MGK tara-
findan takip edildiklerini düşündükleri za-
man nasıl sağlıklı eğitim alacaklar" diye
sordu. DYP'li Mehmet Sağlam. tasannın
28 Şubat'tan sonra oluşan havaya yaran-
mak isteyenleTce hazırlandığtnı ilerj süre-
rek "Tam bir safeatadır, çağdaş eğitime ve
anayasaya aykındır" diye konuştu.
FP'h Süleyman Arif Emre de, BÇG ben-
zeri bir heyet kurulmaya çalışıldığını savu-
narak tasannın akıntıya kürek çeken bir zih-
niyetin ürünü olduğunu ileri sürdü. FP'li
Şeref Malkoç da, istihbarat devleti oluştu-
rulmaya çalışıldığım savunarak bunun ör-
neğinin Hhİer ve StaMn dönemlerinde ya-
şandığını belirtti.
DSP'li Tayfun tçli. anayasaya göre eğitim
ve öğretimin devlet denetimi ve gözetimin-
de yapılabileceğini belirterek yurtdışına
gönderilen öğrencılerin "denetlenemez ve
gözetienemez" olarak görülmesinin müm-
kün olmadığını söyledi. DSP'li Mehmet
Ozcan da, özgürlüğün de sının olduğunu,
devletin güvenliği için denetün ve gözetim
yetkisini kullanacağını belirtti.
/ . « ^ Başbakan Bülent Ecevit inceleraelerde bu-
Cir&t lunduğu kamu tesislerinde depremzede
sayisından çok daha fazia boş yatak buiun-
duğunu belirterek. buraiara yerieşen yurttaşlardan. deprem bölgesindeki yakmlanna rahat ortamı haber \ererek onlann da
tesklere getaneterini sağlamalarmr istedi. Vfersin, Mezitli ve ErdemlTde dtpremzedelerjn yerieştirildiği kamplardaki koşutlan
incelenıek üzere dün uçakla Adana'ya gefen Başbakan Ecevit, halka seslendL Daha sonra Mersin'e gecen Ecevit Mezitli
bddesinde Içişkri Bakanhgına ait eğjtinrve dinlenme tesislerinde kalan depremzedeieri zâyaret etti. (Fotoğraf: AA)
120 metrekareden küçük ve yalnızca bir evi olanlar ek vergi ödemeyecek
Ek vergi tebligLeri yayınılandı
ANKAR4 (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Maliye Bakanlığı, dep-
rem vergisi adı altmda getirilen
ek emlak. ek motorlu taşıtlar ver-
gisine ilişkın uygulama esaslan-
nı içeren tebliğlen yayımladı.
Maliye Bakanlığı. dünkü Res-
mi Gazete'de deprem vergileri-
nin uygulanmasına ılışkin teb-
liğlen yaytmladı. Ek Emlak Ver-
gisi Genel Tebliği'ne göre, brüt
alanı 120 metrekarey i geçmeyen
ve yükümlünün seçeceği ev lerin
bir tanesi için ek vergi ödenme-
yecek. Hangi konut için istisna-
dan yararlanılacağı bir dilekçe
ile belediyeye ıletilecek. Eğerki-
şinin bir evi varsa ve 120 metre-
kareden küçükse istisna uygula-
masından yararlanacak. Bolu,
Sakarya, Kocaeh ve Yalova ıl
merkezi ile ilçelerindeki bina,
arsa ve arazilerden ek emlak ver-
gisi alınmayacak. 17 Ağustos ve
12 Kasım depremlerinde varlık-
lannın en az yüzde 10'unu, eşi-
ni veya birinci derecedeki yakın-
lanndan birini kaybedenlenn bi-
na, arsa ve arazilennden de ek
vergi alınmayacak.
Ek vergi, binalar ve araziler-
de binde 1, mesken dışındaki bi-
nalarda binde 2, arsalarda da bin-
de 3 olarak uygulanacak. Bakan-
lar Kurulu karan ile 0 vergi uy-
gulanan tek evi bulunan emekli-
ler ile şehıt, gazi, dul ve yetim-
ler, ek vergiden de muaf olacak.
Ek emlak vergisi ödemek için
beyanname de verilmeyecek,
1998 yılı beyanlan esas ahna-
cak. Beyan yenileme hakkından
yararlananlann yeni bildirimle-
ri dikkate alınmayacak. Ek em-
lak vergisinin birinci taksidi bu
ay içuıde. diğeri ise 2000 yılının
Mart ayında ödenecek. Ek emlak
vergısi. tahsilatın yapıldığı ayı
izleyen ayın 20'si akşamına ka-
dar ilgili vergi dairesine iletil-
mezse bu paralar belediyelerden
gecikme zammıyla tahsil edile-
cek. Belediye başkanlan da ek
verginın zamamnda ödenmeme-
si durumunda ödenmeyen ver-
ginın yüzde 10'u tutannda ceza
ödemek zorunda kalacak.
26 Kasım 1999 tanhinde ilgi-
li sicilde kayıtlı olan taşıt sahip-
lerinden ek vergi alınacak. Ek
emlak vergısindeki depremle il-
gili istisnalar, ek motorlu taşıtlar
vergisinde de geçerli olacak.
Yolcu ve yük taşıma faaliyetin-
de bulunan taşıtlar ek vergiye ta-
bi olmayacak.
Afet bötgeleri
4 deprem ili dışındaki deprem
bölgelerinde zarar gören y^urttaş-
lar. durumu ile ilgili vergi daire-
sine bir dilekçeyle başvurabile-
cekler. Bu verginin de birinci
taksidi bu ay sonuna kadar, ikin-
ci taksidi ise Mart 20O0'de öde-
necek. 1999 yılının son 6 ayında
ilk defa sicile kaydedilen yeni ta-
şıtlann motorlu taşıtlar vergisi
ikinci 6 aylık döneme ait bulun-
duğundan, ek motorlu taşıtlar
vergisi de bu tutar kadar olacak
ve 2 eşit taksitte yatmlacak. Ek
motorlu taşıtlar vergisi. gelir ve
kurumlar vergisinde gider ola-
rak yazılamayacak.
Deprem nedeniyle olan ölüm-
ler sonucu mirasçılara intikal e-
den taşınır ve taşınmaz mallar
için veraset ve intikal vergisi
alınmayacak. Ölümün deprem-
den kaynaklandığına ihşkin alı-
nacak rapor ile veraset ve intikal
vergisi beyannamelermi bir di-
lekçe ekiyle vergi dairesine ve-
rilecek. Ancak bu istisna için ya-
sanın yayım tarihinden önce
meydana gelen ölümler için tu-
tulan resmi kayıtlar esas alına-
cak.
Depremzede kişi ve kuruluş-
lara açılacak krediler, damga
vergisi ve harç ile banka ve si-
gorta muameleleri vergisınden
muafolacak. Bu ise yalnızca Ba-
kanlar Kurulu karanyla deprem-
zedelere kredi için görevlendiri-
len bankalar tarafından açılacak
kredilerde uygulanabilecek.
TBMM Cenel Kurulu
Memur,
soruşturma
iznine itiraz
edebilecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda dün memur-
lar ve diğer kamu görevlilennin yargı-
lanmasına ılışkin esaslan düzenleyen ta-
san üzerinde görüşmeler sürerken Cum-
hurbaşkanhğı Genel Sekreteri, TBMM
Genel Sekreteri ve büyükşehir belediye
başkanlan hakkındakı hazırlık soruştur-
masının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı-
sı tarafından yürütülmesini öngören
madde kabul edildi. Görüşmeler sırasuı-
da venlen bir değişiklik önergesinin ka-
bul edılmesiyle soruşturma izni veril-
mesine ilişkin karara, hakkmda incele-
me yapılan memurun, izin verilmeme-
sine de cumhuriyet başsavcılığının itiraz
edebilmesı hükme bağlandı.
Görüşmeler sırasında, FP'li Nazh Ih-
cak Koç Üniversitesi örneğini vererek
"Anayı bırakıpdanayla uğraşıyoruz. Hu-
kukun üstünlüğünü değiL üstünlerin hu-
kukunu sanıoanbir cumhurbaşkanunız
var. Biz, asıl anava, daha doğrusu baba-
yabakmauyız" dedi. TBMM Genel Ku-
rulu'nda dün kabul edilen maddelerle
getinlen düzenlemeler şöyle:
• Hakkmda soruşturma izni verilen
memura, itiraz olanağı getirildi. İtiraz
süresı. yetkili merciin karann tebliğin-
den başlayarak 10 gün olarak belirlen-
di. Itirazlar öncelikle incelenecek ve en
geç üç ay içinde karara bağlanacak.
• Suçlann iştirakle ışlenmesi duru-
munda memur olmayan memur olanla.
ast memur da üst memurla aym mahke-
mede yargılanacak.
• Soruşturma izninin itiraz edilme-
den veya itirazın reddi sonunda kesinleş-
mesi ya da soruşturma izni verilmeme-
sine ilişkm karara karşı yapılan itirazın
kabulü üzerine dosya derhal yetkili ve
görevli cumhuriyet başsavcılığma gön-
derilecek. İzin üzerine ilgili cumhuriyet
başsavcılığı CMUK ve diğer yasalarda-
ki yetkilenni kullanarak hazırlık soruş-
turmasını yürütecek.
• Cumhurbaşkanlığı Genel Sekrete-
ri, TBMM Genel Sekreteri, müsteşarlar
ve Bakanlar Kurulu karanyla atanan me-
murlar ile büyükşehir belediye başkan-
lan hakkında hazırlık soruşturmasını
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya
vekili yürütecek. Davaya bakmaya yet-
kili mahkeme Yargıtay'ın ilgih ceza da-
iresi olacak. Ortak kararla veya başba-
kanın onayı ile atanan memurlar, il ve
ilçe belediye başkanlan hakkında il
cumhuriyet başsavcısı veya v ekilı; diğer
memurlar hakkında da genel hükümle-
re göre yetkili cumhuriyet başsavcılı-
ğınca hazırlık soruşturması yürütülecek.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(ğ doruk.net.tr.
Artık "gözünüz aydın" mı demeliyim,
"kaderinize küsün" diye avutmalı mı-
yım bilemiyorum; ama şu kesin: Mayıs
ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde aday değilim.
Ecevit de olmayacak.
Bir kere ikimiz de üniversite mezunu
değiliz. Ecevit. Robert Kolej'i bitirdikten
sonra -galiba- Ingiltere'ye girti ve ora-
lardayükseköğrenim yapacağına, ken-
dini şiire vurdu, üstelik "...senozaman
anlarsın Rumla Türkün kardeş olduğu-
nu" diye ilerideki olası bir cumhurbaş-
kanlığı adaylığı için son derece sakın-
calı eğilimler ortaya koydu. Gerçi son-
radan kendini toparladı ama çok geç.
Iş işten geçti.
Bana gelince, ben de yüzüp yüzüp
kuyruğuna geldiğim hukuk eğitiminin
son yılında "Ben dava dilekçesi, tem-
yiz layihası değil, yazı yazmak istiyo-
rum" dedim ve duraksamadan uygu-
ladım. Işin kötüsü, ilk yazdığım tiyatro
oyunu da eğrisi doğrusuna gelip sah-
nelenince kaderim çizilmiş oldu. Yazı-
cılık mesleğine bir daha çıkmamak
üzere girdim ve daha o günden cum-
hurbaşkanlığı şansımı da kesin olarak
yitirdim.
Üstelik bu sakıncalar giderilse, ana-
yasa, yasa, yönetmelik filan değiştirilip
bu koşul ortadan kaldınlsa bile gene
mümkün değil.
Yeni Cumhurbaşkanmız
Ben Olmayacağım
Bir kere 12 Eyiül döneminde "komü-
nistleri" ezmek için imam hatip okulla-
nnın açılmasına hız verip, imam hatip
çıkışlılara yaslanıp; aradan epey zaman
geçince ve imam hatip taifesi kendi
ayaklan üstünde doğrulmaya kalkıştık-
larında "çevik" bir kararia Sincan cad-
delerinde tank manevrası düzenlemek
gibi bir "özgeçmişim" de yok.
Sonra parlamenter demokrasinin
egemen olduğu (söylenen) bir ülkede
devlet aygıtının en tepesine aday ol-
mak için, 12 Eylül faşist darbesini içi-
me sindirip görev yapmak yerine, Av-
rupa'da siyasal göçmenliği seçip. ora-
larda 12 Eylül cuntası ve rejimi aleyhi-
ne çalışarak "vatan hainliği" ile damga-
lanmak gibi ekstra kusurlarım da var.
(Bakınız: Emekli general Kenan Ev-
ren'/'n anılan)
Dahası iletişim teknolojilerindeki
devrım nitelikli değişimler yüzünden
gitgide bir "medya demokrasisine"öö-
nüşen günümüzde, cumhurbaşkanlı-
ğına giden yolun olmazsa olmaz koşu-
luna, medya desteğine de sahip deği-
lim ve olacağım da yok. Ben kendimi
"gazeteci" olarak nitelediğim sürece,
medyamızın prensleri, hani şu "gaze-
teci-yazar" taifesi. imkânı yok beni des-
teklemez. Onlar desteklemezse, lafla-
n yanlış anlaşıldığında bile iki büklüm
özür dileyecek kadar gönülden bağ-
lanmazlarsa ağzımla kuş tutsam Çan-
kaya yokuşunu tırmanamam.
Olacak iş değil ama, bu desteği elde
etsem bile, büyük Türk mütefekkiri Ali
Şen'in ve İstanbul fırıncılar kralı Orhan
Keçeli'nin desteğinı almadan, örneğin
"gazeteci-yazarları" ve "anchor-
man"!eri davet edip, itibarlı bir TV ka-
nalını canlı yayına ikna etmelerini sağ-
lamadan aday olsam ne yazar.
Yani bu eksikleri tamam edebilsem,
bu kusurlan aşabilsem, ben de bal gi-
bi cumhurbaşkanı adayı olurdum.
Şimdi, içinizden kımilerı çıkıp, "Anla-
dık da ekonomi, siyaset, kültür, bilim
gibi temel konularda cumhurbaşkanı
adayı olmanı haklı ve anlaşılır kılabile-
cek ne gibi marifetler gösterdin behey
haddini bilmez gazeteci" fılan diye sor-
masın. Tamam bu konularda dişe do-
kunur bir bilgim, yetkinliğim, hünerim,
marifettm olduğunu bugüne dek kanıt-
lamış değilim. Kabul, amenna, doğru!
Ama cumhurbaşkanı adaylığı için bu
dediklerinizin gerekli olduğunu, daha-
sı bunlann önemli olduğunu nereden
çıkarıyorsunuz?
Hem başka aday çıkmazsa meyda-
nın Süleyman Demirel'e kalacağının
farkında değil misiniz? Hani 12 Eylül
öncesi sıkıyönetiminde elindeki yetki-
lere rağmen terörü önleyemediği için
Kenan Evren'i suçlayan ve "...kaldı ki
biz size 'şu adamlan vurun' diye karar-
name bile verdik" diyen, diyebilen Sü-
leyman Demirel'den söz ediyorum.
Ona mı fit olmak istiyorsunuz?
Sonuç: Benden ve Ecevit'ten umırt
yok. Siz iyisi mi, henüz vakit varken sa-
ğınıza solunuza bir bakının. Şöyle "çe-
vik", karizmatik (olduğu söylenen),
Amerika'dan yeni dönmüş bir başka
aday bulun kendinize...
Haaa, "Senbizekırkkabrmı, kırksa-
tırmı, diye soruyorsun" derseniz, o be-
nim sorunum değil. Bildiğim kadarıyla
bir ülkeye sahiden sivil bir cumhurbaş-
kanı isteniyorsa, o ülke seçmenlerinin
de sahiden sivil olmalan gerek...
Çünkü, sivil olmak (yurttaş olmak),
demokrasinin önkoşuludur.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Demokrasi Nedir?..
Insanoğlu düşleriyle yaşar...
Yaşamın en ince çizgisidir bizim düşlerimiz...
Acaba, politikacı olma düşü kuranlar, bir gün ik-
tidan ele geçirmek için kurdukları o düşlerin ger-
çekleşmediğini görürlerse ne yaparlar?..
Insanoğlu çok tuhaf!..
NTV'de Emekli Orgeneral Çevik Bir'i izlerken
ben bunlan düşünüyordum...
Bu arada, "Toplantıda neden Cumhuriyetyazar-
lan yoktu" diyenlere de bir yanıt verelim:
Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarian,
Rumeli Yönetici ve Işadamlan Demeği'nin bu top-
lantısına çağnlmamışlardı..."
Eğer ben o toplantıda olsaydım, Çevik Bir Pa-
şa'ya şu soruyu yöneltirdim:
"Sizce demokrasi nedir?"
Bu soruya kızar mıydı, kızmaz mıydı bilmem a-
ma, genç meslektaşım Murat Birsel'e gösterdiği
tepkiyi bana göstermeye yeltenseydi. ben de ay-
nı şekilde davranırdım...
Ama ben, Çevik Bir Paşa'dan söz etmek yeri-
ne, oradaki deneyimli meslektaşlarımla ilgili bazj
şeyler söylemek istiyorum...
O toplantı, kendi aralarında bir 'kahve muhab-
beti' değildi; ekranları başındakı milyonlarca kışi
onları izliyordu...
Ali Şen yöneticiydi ve meslektaşlanma özel soh-
betlerdeki gibi 'Güneri', 'Ali', Reha' diye sesle-
niyordu...
Şaşırmıştım...
Şaşkınlığım bununla da bitmemişti...
Meslektaşlanm, sanki Genelkurmay karargâhm-
da brifıng dınler gibiydıler; Bir Paşa üst, onlar ast
konumundaydılar...
Benim bildiğim, iki aydır Çevik Bır'in politikaya
atılacağı, hatta Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını
koyacağı yolunda söylentiler vardı...
Elbet emekli bir general politikaya girebilirdi. Za-
ten dün de, bugün de emekli subaylar politikanın
içindeydiler...
Burada unutulmaması gereken bir nokta vardı:
"Politika uzun bir maratondur, tepeden inme
gelinmez..."
Gazetecilik de öyle değil midir?..
önce muhabirlik, sonra deneyim!..
Ama, son yıllarda bunun tam tersi oluyor...
Türkçeyle uzaktan yakından ılgisi olmayan ve
üstelik hiçbir birikimi bulunmayanlar gazeteci olu-
veriyorlar; tıpkı, lider buyruğuyla milletvekili seçi-
lenler gibi...
• • •
Dün, Milli Gazete, Gündüz. Akit, Yeni Şafak, Ye-
ni Asya gazetelerine bir göz attım...
Akit:
"Kıvırma Aday 01"
Yeni Şafak:
"Ali Şen Başkan, Çevik Bir Şampiyon...'
Milli Gazete:
"Medyanın Adayı Çevik..."
Yeni Asya:
"Çevik Bir'i kim aday gösterecek!.."
Gündüz:
"Hele Bir Dene..." "•*"* - £
Zaman gazetesinin tutumu farkhyd».!.'
wv
'
tın
-
l
**
v
Çevik Bir'in Cumhurbaşkanlığı'na aday olacak
olmasını (eğer halk seçerse) çok küçük görmüş;
llnur Çevik ve Mustafa Ünal'ın dışında hiçbir ya-
zar konuya değinmemişti...
Ama 'dinci basında genel hava' şuydu:
"Adaylığını koysun, havasını alsın!.."
Galiba Çevik Bir'i bazı çevreler hemen hareke-
te geçirip adaylık açıklamasını erken yaptırdılar...
Belkı bu bir yöntemdi...
Adam harcama yöntemir.
28 Şubat süreci salt Emekli Orgeneral Çevik
Bir'in kişiliğinde değil, halkın desteğiyle birlikte
başlamıştı...
Çevik Bir, heyecanlı bir kişiliğe sahip!..
Âskerliği biliyor ama siyasetin yabancısı...
Oysa siyaset bir bilim dalıdır...
Şöyle bir bakın Demirere ve Ecevit'e; nereler-
den geçtiler, nelerie karşılaştılar, şımdi neredeler...
Bugün bir Turgut Sunalp adını kim anımsıyor;
Ragıp Gümüşpala nın AP'nin kurucusu olduğu-
nu kaç meslektaşımız biliyor...
Her ikisi de emekli orgeneraldi...
• • •
Azaıianan bir gazeteci, azarianan bir çocuk gi-
bi özür dilerse ben hiçbir şey söyleyemem o genç
meslektaşıma...
Politika gibi gazetecilik de zor meslektir...
Kapalı kapılar ardında pek çok kişi pohpohlanıp
'aday' olarak çok desteklendi, öne çıkanldı, son-
ra bir kenara itildi...
Elbet insanoğlunun düşlerı vardır ve düşlerle ya-
şar...
Hiçbir şey "ben yaptım oldu" demekle gerçek-
leşmez...
Ben, Çevik Bir'i izlerken bunlan düşündürn...
Meslektaşlanm adına da bir hayli üzüldüm...
Eh, emekli paşalar gazeteciyi azarlaıiarsa polis-
ler de öğrencileri, memurlan meydanlarda coplar,
muhabirlerin fotoğraf makinelerini, kameraiarını
kırarlar...
CNN'i açtım; Seattle'daki DünyaTicaret Örgü-
tü toplantısını engellemeye çalışan göstericileri iz-
lemeye başladım...
Kan gövdeyi götürüyordu...
Sahi, sizce demokrasi nedir Çevik Bir Paşam?...
hikmet.cetinkaya(5 cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Tansu Cîller'den Cevik Bir'e
'Herkesin adaylık
hakkı vardır9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller.
emekli orgeneral Çevik
Bir'in cumhurbaşkanlığı-
na adaylığını "hayırlı oU
sun" biçiminde değerlen-
dirdi. DYP Genel Başkanı
Çiller. dün Ankara Barosu
Başkanı HakkıSühaOkay
ve beraberindeki heyeti
kabulünde Bir'in adaylığı-
na ilişkin gazetecilerin so-
rulannı da yanıtladı. Çil-
ler, "demokrasilerde her-
kesin adayhk hakkı bulun-
duğunu" belirterek "Ne
kadar alternatif orta>a çı-
karsa sonuç daha ryi olur"
dedi. Çiller, AlHM'nin
AbdullahOcalan davasıy-
la ilgili aldığı karar konu-
sunda ise değerlendirme
yapmaktan kaçmdı.
TBMM Başkanı Yıkh-
runAkbulut da "Bu gö-
rüşü Cumhurbaşkanınuz
da, bazısi\usiler de söyledi.
Şu anda hayata geçer mi,
gerçekleşir mi bir şey söy-
lemek istemiyorum. Bu-
gün olmasa bile gelecekte,
cumhurbaşkanı halktara-
fından seçilecektir."