Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.ARALIK1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
EKinbaıık
Dünyaçapında bir
marka olan ABBATE
gömleklerinin
yaratıası Ahmet
Tayan.fabrikasını
islami sermayeye
satarak piyasadan
çekildL Piyasadan
çekilirken de çarpıcı
bir açiKİama yaptı;
kredi faizlerini
karşılayabilmek için
Cumhurbaşkanı'mn
aractlığı ile Türk
Exmbank'taki 10
mityon dolarlık
|" alacağından 3
mityon dolar
istediğini,
kendisine 2 mityon
dolar verilebileceğinin
söylendiğini ve bu
paranın yüzde 10'unun
da "komisyon" olarak
talep edildiğini bildirdi.
Komisyon dedikleri
rüşvetn ta kendisi! Bir
işadamı bir kamu
kuruluşu yetkilisinin
kendisinden rüşvet
istediğini açıklıyor
fakat kimseden ses
çıkmıyor. Tek
açıklama, Eximbank'ın
Genel Müdürü Ahmet
Kılıçoğlu'ndan geliyor;
iddialarm araştınldığını
söylüyor. Eskilerin bir
sözü vardır, kediye
ciğer teslim etmek
diye. Aynen öyle... Bu
arada hükümet
ortakları kamu
bankalarını
paylaşırken
Eximbank'ın kime
düştüğünü merak
ediyorsanız: Milliyetçi
Hareket Partisi! «
Eiektrontk posta: someposta.ciHnhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Bu kış enerji sorunu
yaşanacakmış...
"Hükümet kapıdan baktmr.
kazma-kürek vaktınr!"
amsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversite-
si'nın Rektörü Osman Çakır, işi gücü bı-
rakmış, neredeyse adının geçtiği her yazı
için hakkımızda dava açıyor. Eksik olma-
sın, davalar sayesinde biz de yeni konulara değin-
me fırsatı buluyoruz.
Önceki gün, bizim Çakır'ın açtığı davalardan bir
kısmıyla ilgili savunmamızı yapmak için Istanbul Ad-
liyesi'ndeydik... Cumhuriyet Savcısı'na ifade ver-
dik... Ifademizi verirken de Ondokuz Mayıs Üniver-
sitesi'ndeki "Türk-lslam Sentezi"nden birkaç belge
daha sunduk. Belgeleri, ifade tutanağına geçirirken
de "Şimdi biz bunları yazarsak Osman Çakır yeni
davalar açar" diye düşündük.
Çakır'ı işsiz bırakmayalım. Efendim... Ondokuz
Mayıs Üniversitesi'nin öğrenci yıllıkları var... Yıllık-
lar, öğrenciler tarafından hazırlıyor ise de oğretim ele-
manlan da yazı yazıyor ve üniversite yönetiminin
onayından geçip yayımlanıyor...
Bizim ÇakırEğitim Fakültesi Matematik Eğitimi Bölümü'nden
oğretim görevlisi Halil Korkmaz bakın öğrencilere
nasıl bir nasihatte bulunmuş:
"Asrımızda Türk münevverlerinin kendisine hüvi-
yet aramakta olduğunu acı ile müşahade etmekte-
yiz. Oysa her şahsiyet ayn bir kıymet ifade eder. Bir
insan yarı Türk, yan Fransız, yarı Rus olabilir. Fakat
yan müslüman, yan hıristiyan, yan putperest olamaz.
O halde yaşadıgımız çağ, bilgi çağı feza çağı oldu-
ğu kadar aynı zamanda din ve inanç çağıdır. Bunun
en son ömeği Bosna-Hersek'te ve Çeçenistan'da-
dır. Kafkaslann ikinci Şeytı Şamil'i olan Cevher Du-
dayev 24 Nisan'da şehadet şerbetini içti. O hürri-
yetin, Türklüğün ve inancın en büyük timsali idi.
Kaybettik. Üzüntümüz büyük. Fakat biliyoruz ki, asıl
zafer inananlann olacaktır! Hayatta daima önce
vazife sonra hak diyebilmelisiniz. Milli ve dini has-
letlerimize saygılı olunuz. Tembel olmayınız, ayrıca
üniversiteyi bitirmiş bir cahil de olmayınız. Okuma-
yı, araştırmayı ve çok çalışmayı şiar edininiz. Reh-
beriniz Kuran, ilim ve akıl olsun. Allah yardımcınız
olsun."
Aynı bölümün araştırma görevlisi Erol Anlı da
şöyle yazmış öğrencilerin yıllığına:
"Avrupa'nın ilerlemesinde Islam kültürünün kesin-
likle tesirini göremeyeceğimiz bir basamak yoktur,
sözünü hatırlayıp tarihiyle gurur duyan, senaryosu-
nu okumadığı bir filmde asla figüran olmayan, milli
ve manevi değerlerine sahip çıkan, bir elinde Ku-
ran, bir elinde bilgisayarla yetişen nesillere önder
olmanız dileğiyle saygılarımı sunarım."
Savcılıktaki tutanağa, Anlı'nın üniversiteden ayrı-
lıp faizsiz kazanç kapılarından birinde çalıştığını da
ekledik. Darısı Çakır'ın başına!
17 Ağusîos depreminden sonra
halka çıkartılan ilk fatura, TEKEL
ûrünlerine yapılan yüzde 30'tukzam
olmuştu. 12 Kasım depreminden
sonra da TEKEL'in yeni zamlan eii
kulağında...
Iki hafta kadar önce yüzde 30'luk
zamla ilgili yazmıştık...
Daha doğnısu sormuştuk:
"Istanbul'da TE-
KEL ürünterinin da-
ğıtımını yapan
şirketlerden bin, bölgesinde-
kı bakkallann tezgâhında du-
ran sigara ve içkilenn zam far-
kını toplayıp, yaklaşık 105 mil-
yar lirayı kendi hesabina kullanmış
olabilir mi?"
TEKEL Genel Müdürü Mehmet
Akbay, telefonla arayıp böyle birko-
nu oimadığını, yazılı bir açıklama
göndereceğini söylemişti.
Akbay'dan henüz bir açıklama
TB(a somdarı
gelmedi ama biz sormaya devam
edelim:
"Bu yolsuzluk müfettiş raporuyla
saptandıktan sonra dağıtım şirketi-
nin zam farkından topladığı parala-
n kendi hesabina kullanmasının so-
rumlusu olarak görülen TEKEL'in
Anadolu Başmüdür Yardımcısı Et-
hem Yılmazgörevinden alınmış ola-
bilir mi?"
Bir soru daha:
"Görevinden alınan
Yılmaz, Cibali'deki TEKEL merkezin-
de pazariama ve dağıtımla ilgili pa-
sif bir göreve çekilmiş olabilir mi?"
Son soru: "Pasifbir göreve alınan
Yılmaz, kısa bir süre sonra bu kez
TEKEL'in Istanbui Yakası Başmü-
dür Yardımcılığı görevine terfı et-
miş olabilir mi?"
Ekstra soru: "Bu durumda asıl
Başmüdür Yardımıcısı'na ne olmuş
olabilir?"
ÇankayaKöşkü'ne sarığı da soktular!
Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nu-
ri Yılmaz, en sonunda cüppe ve sa-
rığı ile Çankaya Köşkü'ne de çıktı...
Geçenlerde Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'in erozyonla ilgili bir
davetine icabet eden Mehmet
Nuri Yılmaz'ın böyle bir kılık-
ta Çankaya Köşkü'ne çıkma-
sı aslında 28 Şubat kararlannın
önemli gerekçelerinden biri olan mol-
lalarının dönemin başbakanı Nec-
mettin Erbakan'ın Başbakanlık Ko-
nutu'ndaki davetine cüppe ve sarık-
larıyla icabet etmesinden farksızdı!
Diyanet Işleri Başkanı'nın cüppe ve
sarık kullaması ancak yasanın öngör-
düğü koşullarda mümkün.
O koşullann ne olduğu da 2596 sa-
yılı yasanın 1. maddesinde yazıyor:
"Herhangi bir din ve mezhebe men-
sub olurlarsa olsunlar ruhanilerin ma-
bet ve ayinler haricinde ruhani kisve
taşımaları yasaktır."
Halen yürürlükte bulunan ve "dev-
rim yasası" niteliği taşıdığı için Ana-
yasa gereği değiştirilmesi söz konu-
su olmayan "Bazı Kisvelerin Giyileme-
yeceğine Dair Kanun"un 1. madde-
sinin devamı ise şöyle:
"Hükümet her din ve mezhebden
münasib göreceği yalnız bir ruhaniye
mabed ve ayin haricinde dahi ruhani
kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat
müsaadeler verebilir. Bu müsaade
müddetinin hitamında onun aynı ru-
hani hakkında yenilenmesi veya bir
başka ruhaniye verilmesi caizdir."
Eğer Bakanlar Kurulu, Diyanet Iş-
leri Başkanı'na görev alanı dışındaki
yerlerde de cüppe ve sank giymesi için
"geçici izin" vermişse bundan habe-
rimiz olmalı... Yoksa, devrimler işte
böyle yozlaştırılır, Cumhurbaşkanlığı
da buna alet edilir!
AYDINLANMA ATEŞİ
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Beşinciyılda Türkiye
Cumok'ları istanbuVda...
Ankara Cumok
Beş yil önce Sayın Erol
Geyraft'ın Istanbul'da yakrmş
olduğu meşaleye Ankara"da
Sayın Gümran Cünas destek
vermiş ve böylece tüm
Türkiye aydınlanmıştı.
Beş yılın sonunda
yapabildiklerimizi ve 2000'li
yıllarda televizyonumuzla-
vakfimızla birlikte
yapacaklanmızı gelin hep
beraber Istanbul Cumok'un
düzenlediği yemekli
toplantıda değerlendirelim.
Ankara Cumok, 30 Kasım
itibariyle 30 kişi trenle
Istanbul'a geldik. Ankara
dışından bize katılan Sinop-
Kütahya-Bartın-1skenderun
Cumok üyelerine teşekkürler.
Ankara Cumok için son
müracaat: 2 Aralık saat
24.00'e kadar. tletişim için
tel-faks: 0.312.230 58 64.
Haydi hep beraber "Bir ağaç
gibi tek ve özgiir, bir orman
gibi kardeşcesine..."
Istanbul Cumok
Cumhuriyet okurlan
(Cumok'lar) birlikteliklerinin
5. yıhnı 4 Aralık'ta Armada
Otel'de düzenleyecekleri bir
yemekle kutlayacaklar.
Cumok'lar Türkiye'nin diğer
illerindeki dostlannı da
aralannda görmek istiyorlar.
Bu yemekte birlikteliğin
pekiştirilmesinin yanı sıra
Cumok"lann da içinde yer
aldığı katıhmcı girişimîere
ilişkin bilgi verilecek.
Cumhuriyet gazetesi adına
tlhan Selçuk'un ve Katılım
Iletişim A.Ş. adma Yılmaz
BüyükerşeıTin birer
konuşma yapacaklan
toplantıya Cumhuriyet
yazarlan da katılacak.
Aynca Cumhuriyet'in bir
medya kurumu olarak
okuyuculanna açılma projesi
de aynntıh olarak tanıtılacak.
Saat 19.00'da başlayacak
yemeğe katılmak isteyenlerin
rezervasyon için yanna kadar
0.212.512 05 05 numaralı
telefondan Zeynep Eşiyok'a
adlarını bildirmeleri
gerekmektedir. (1 kişi
5.250.000 TL.) Armada
Oteli'nin adresi: Ahırkapı
Sok. No:24 Cankurtaran /
Sultanahmet.
Trabzon Cumok
Yann akşam saat 19.00'da
Karayollan konuk evinde
(SSK hastanesi karşısı)
yemekli olarak buluşuyoruz.
Cumok oluşumunun aynı
zamanda yıldönümü olan bu
günde gündemimız şöyle;
1) Menfur bir saldırı
sonucunda kaybettigimiz çok
degerli aydmımız Ahmet
Taner Kışlalı anısına bir
orman düzenlenmesi,
"2) Trabzon Cumok Filârrhoni
Derneği'nin "Trabzon Ekin
Derneği" adı altında
kurulması,
3) Öğrenci burslanmız,
4) Yeni sezondaki sanatsal ve
diğer etkinliklerimiz.
Bu yemekli toplantımıza
katılmak isteyen
dostlanmızın en geç cuma
günü saat 13.00'e kadar 326
62 87-321 44 27 numaralı
telefonlara katılım sayısını
bildirmeleri gerekiyor.
Tekirdağ Cumok
Geçen gûnlerde Tekirdağ
Yelken Kulübü'nde ÇYDD ve
Cumok'un işbirligi ile
düzenlenen "Gençlik Çayı"
çok büyük bir katılım ve ilgi
ile izlendi. Trakya
Üniversitesi Tekirdağ Ziraat
Fakültesı'nde öğrenim gören,
yurdun dört bir yanından
gelmiş gençlerle, orta
dereceli okul öğrencilerinin
içtenlikli kaynaşmalan
görülmeye değerdi.
Üniversite öğrenci adayı
Nuray Birsin ile Ziraat
Fakültesi öğrencilerinden Veli
Doğan'ın sorumluluğunda
gerçekleştirilen organizasyon
çok başanh oldu. ÇYDD
Tekirdağ Şubesi Başkanı
Gömeç Göçmen ve Cumok
Mehmet Merdin'in
yaptıklan açılış
konuşmalanndan sonra
gençlerin dinletilerine geçildi.
Gençlerle yaşanan bu güzel
ve anlamlı etkinliğin ilerdeki
gûnlerde daha kapsamlı
programlarla surdürülmesi
dileğiyle toplantı son buldu.
Ümraniye ADD
Sevgili Atamız'ın
Cumhuriyet devrimlerindeki
kararlılığını paylaşma
coşkusuyla yann saat
20.00'de Park Hight
Restaurant'ta (Turistik
Çamlıca Cad. No: 30
Büyükçamhca / Ist) bir
yemek düzeniyoruz. Tüm
dostlan aramızda görmek
dileğiyle...
'Bin yıl da sürse
mücadeleye kararlıyız!'
İstanbul Cumok
kflltür kolu
Salih Zeki Kolat Kültürevi /
Moda (0.216.449 18 84)
adresinde 12 Aralık saat
18.30'da fotoğraf sanatçısı
Orhan Cem Çetin'den dia
gösterili söyleşisini takiben
şair Aslı Durak muzik
eşliğinde şiirlerini okuyacak.
HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ
KÎM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak@turk.net
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBI SEMtH POROY
< • \ - . . . . / . • • • ^ M / >;
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Aralık
KEMAL, 48 YAŞtNDA SMtCS
Ö İ İ İ tiİ
VATAN VE OZGURLÛK..
Öi£«/. TANZİMAT DEVKİNİN. 8ASKI»* 8Af
izeo/ecuK YE vATANAÇta eişi
MADAN /ÇLSYEM EN ÖNBMÜ KAl£MİYt>İ. ÖNCE
4BDÜLA2İ2. SoNŞA OA E.AgDÜLHAMİT'n
ICI YÖNETİML£%İYL£ Ml/CAPELE £777.
PAŞA ILE njere/f/A/OA 'uöaerYEr"
Hİ ÇHCAeP*. YAZOtĞI OYÜA/IMİZA -
V»^**/ YAt4ifrSİÜSTHe*-BÜYÛK YANKILA&
UYHNDtBPf. TÜM YAÇAMI MÜC/IO£££
CEZALAHO//e/İMALAK,3Üe£ÜML£KJ £GEÇ-
'. YAPnLAH-l SİÇİM veAMLATTMAÇ/S/NOAH
PES/L AMA 02 OLAJBAK ÇOK YEA//1/AÇİ0İ.
SANAT7M 'TDPtMM /<
blrsunt
birliğiyaphiı
Züafeffe.
DÜZ ÇİZGt
UMİT ZİLELİ
İnsan KazanmalıDünya Tıcaret Örgütü (DTÖ) ne zaman kuruldu?.
1 Ocak 1995'de.. Yani, henüz beşyaşında bile de-
ğil!. Ama çok güçlü. Daha kuruldugu gün 125 ülke-
nin desteğinı alan DTÖ'nün bugün tam 135 üyesi
var. Neredeyse dünyanın tamamı bu güzide örgüte
katılmış durumda. Katılmayanlann da yakın bir ge-
lecekte "havuç", olmazsa "sopa" politikaşıyla dize
getirilmesi planlanmış durumda. Ancak, DTÖ'nün bü-
yük gücünün asıl kaynağı üyeleri değil, iki kuruluş:
-IMF ve Dünya BankasıL
Görünürde; uluslararası ticaretin olabildiğince ser-
bestleşmesi, ticari anlaşmalarda kurallara uyulma-
sı ve uyuşmazlıkların çözülmesi gibi ulvi amaçlarla
kurulan DTÖ'nün tüzüğüne bakıldığmda, kazın aya-
ğının hiç de öyle olmadığı anlaşılıyor. Örgütün tüzü-
ğü, ulusal ticaret politikalannın "denet/enmes/" di-
ğer bir deyişle; dünya ticaretinin çokuluslu şirketler
ve uluslararası bankalar yararına "düzenlenmesi" ni
de içeriyor.
İşte IMF ve Dünya Bankası'nın "yaşamsal önemi"
de bu noktada ortaya çıkıyor. Yeni düzende artık dün-
ya ülkelerini bu üçlü "gözetliyor, denetliyor, düzen-
iiyor"\.. Tıpkı, George Orwell'in "T984" romanında
olduğu gibi;
-Big Brother(s)!..
• • •
DTÖ, şu sıralarda ABD'nin Seattle kentinde 135
ülkeden 6 bin temsilcinin katılımıyla gelecek yüzyı-
lın yeni sömürü politikasının şartlarını karaıiaştınyor!.
Zirvenin adı pek parlak; "Millennium Round" Türk-
çeye "ûçüncü binyıl turu" olarak çevrilebilir. Ama asıl
karşılığını Cumhuriyet, önceki gün birinci sayfasın-
dan duyurdu:
-Küresel Sömürü ZirvesiL
DTÖ'nün bu çok önemli zirvesini sayıları 50'yi an-
cak bulan ama dünya ticaretinin ve para dolaşımı-
nın gerçek patronu çokuluslu şirketler ve dev ulus-
lararası bankalar ayıla bayıla destekliyor. Zaten zir-
venin milyonlarca dolarlık maliyeti de Microsoft, Bo-
eing gibi dünya devleri tarafından "sponsohuk" adı
altında karşılanıyor. DTÖ'yü ya da üye ülkeleri çok
sevdikleri için mi?. Yoo, dünyanın heryerinde istis-
nasız geçerli olan kural nedenlyle:
-Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez!..
Küresel Sömürü zirvesinde yokyokl. Her şey gö-
rüşülüyor. Sıralayalım:
-Tanmın liberızasyonu adı altında gelişmekte olan
ülkelenn tarımının canına okunması ve kontrolün
tamamen çokuluslu şirketlerin eline geçmesi.
-Hızmetler sektörünün liberalleşmesi kılıfı ile bi-
zim gibi ülkelerdeki en temel hizmet sektörlerinin da-
hi dev ABD ya da Avrupa kuruluşlannın eline geç-
mesi. Böylelikle sosyal devletin tamamen ortadan
kalkması.
-Kamu kurumu alımlarının dahi DTÖ bünyesinde-
ki bir komisyona bildirilmesi. Böylelikle Yeni Dünya
Düzeni'nin efendileri çokuluslu şirketlerin bu alım-
larda da aslan payını kapması.
-Ve sömürünün asıl aracı MAI, yani ÇokTaraflı Ya-
tınm Anlaşması'nın görüşmeye açılması. Benim "kö-
lelik düzeni bildirgesi" adını taktığım MAI, daha ön-
ce OECD bünyesinde ele alınmış ancak başta Fran-
sa ve Hindistan olmak üzere büyük tepkiyle karşı-
lanınca gerçekleşememişti. Dünyanın kurnaz ve
doymak bilmez efendileri MAI'yi Dünya Ticaret Ör-
gütü'nün toplantısına taşıdılar. Anlaşma kısaca, ço-
kuluslu şirketlerin yatırım yaptıklan ülkelerde akıl al-
maz üstünlük ve ayrıcalık elde etmesini sağlıyor. Bir
başka isim de takabilirsiniz:
-Çağdaş kapitülasyon!.
• • •
Seattle'da yer yerinden oynuyor!.
Böylesi bir sömürü çarkına karşı dünyanın dört bir
yanından ABD'ne akan on binlerce kişi protesto
gösterileri yapıyor. Dünyanın bir avuç şirket ile ban-
kaya köle olacağı bir düzenin gelmekte olduğunu
haykınyor. Birbirini hayatında ilk kez gören, büyük
olasılıkla bir daha görmeyecek insanlar, "İnsan kâr-
dan öncegelir, DTÖ'yü durdurun"sloganlanylaalan-
ları dolduruyor.
Peki, Türkiye'de ne oluyor?. Hiç!.. Koskocaman
bir hiç!..
Zirvenin başladığı önceki gün, bütün gazeteleri göz-
den geçirdim. Bir büyük gazetemizin ekonomi say-
fasındaki minnacık haberin başlığı şöyleydi:
-Küresel ticarete protesto!.
Bir diğeri ise tek sütunluk haberine, "dünya tica-
retinde milenyum düellosu" başlığını koymuştu. Di-
ğerierinde ise zaten haber yoktu. Televizyonlar de-
seniz, "fe/evo/e'ierden fırsat bulamıyoriar doğal ola-
rak!. Ve böylesine vurdumduymaz bir şekilde boy-
numuza geçirilecek kölelik zincirine doğru koşuyo-
ruz. Halbukt, Üçüncü bin yılın eşiğinde bu kez in-
san kazanmalı, efendiler değil!.
-Binlerce yıldır çekilenler yetmedi mi?!..
Email: zileli@garanti.net.tr
Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6
SOLD.\> SAĞA:
1/ Orhan Ke-
mal'ın bir ro-
manı... Kemik-
lerin yuvarlak
ucu. 2/ Osman-
lılarda yeni ev-
lenen erkekler-
den alınan vergi.
3/ Parlak kırmı-
zı renkte bir sü-
s taşı... Alüv-
yon.4/Birgöre-
vin yürûtülebil-
mesi için mer-
kez olarak seçi-
len yer... Yat limanı. 5/
Güney Amerika'da ya- i
ban hayvanlannı yaka- „
lamak için kullaralan ke-
ment... Inatçı. 6/ Muka- 3
vemet. II Argoda yalan 4
söze verilen ad... Döne- 5
rek ya da ileri geri hare- _
ketederekkendinedaya-
nan bir parçanın önce- 1
denbelirlenmış birhare- 8
keti yapmasını sağlayan g
parça. 8/ Birnesneye zo-
runlu olarak bağlı olmayan ve onun özûnde bulunmayan
nitelik... Bir gösterme sıfatı. 9/ Kenar süsü... Büyüklük,
irilik bakımından şaşılacak durumda olan şey.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Mehmet Rauf un, edebiyatımızdaki ilk psikolojik ro-
man örnegi olan yapıü... Kırli. 2/ Çobanlann çaldığı ıs-
lık. 3/ Maden külçelerinin eritilip anndınlması... Temiz,
iffetli. 4/ Şarkı, tûrkü... Karaciğerindenbalıkjağı çıkan-
lan bir balık. 5/ Gizli yer... "Bu—gurbetinin yoktur ucu/
Daima yollar uzar, kalp üzülür" (Yahya Kemal). 6/ Fı-
nnda ekmek, börek, çörek çevirmeye yarayan bir tûr kü-
rek... Ford otomobilinin bir modeh. 7/ Kanlı basur has-
talığı. 8/ Rey... Ölümsüzlük verdiğine inamlan su. 9/ ls-
lamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri... lçel ilin-
de bir ilçe.