19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10ARAUK1999CUMA 10 H A B E R L E R [email protected] 1997'de adaylık başvurusunu geri çekmeyi düşünen Türkiye, bugün başlayan zirveden adaylık bekliyor Lüksemburg'dan Helsinki'ye KRONOLOJI Türktye40 yıldır uğraşıyor • Ankara Anlaşması'na göre Türkiye'nin 1986'da üye olması gereken AET, yüksek işsizlik oranını gerekçe göstererek anlaşmayı ihlal etti. ANKARA - Türkiye- AB ihşkilerinin geçmişi 1959 yılına kadar gidıyor. Türkiye, 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması'ndan elde ettiğı haklan uygulayabılmek için 40 yıldır bekliyor. 5Mayısl949:Merkezı Fransa'nın Strasbourg kenrinde bulunan Avrupa Konseyı kuruldu Avnıpa "Komünist Doğu"dan gelebüecek tehdıtlere karşı birleşme polıtıkasını gelıştırmeye başladı ve "Avrupa HareketT örgütü kuruldu. Türkiye de, SSCB'den kaynaklanabilecek tehlikelere karşı askeri yönden NATO'ya katüırken siyasi ve ekonomik olarak da Avrupa'dan uzak kalmamak içın Avrupa Konseyi'ne üye oldu. 1 Ocak 1958: "AKüar"ın 25 Mart 1957 tanhinde ımzaladıklan ve AET'nin kurulmasına olanak veren Roma Anlaşması yürürlüğe girdı. 31 Mayıs 1959: Türkiye, Yunanistan'ın nısan ayında AET'ye başvurması üzenne 1.5 ay sonra AET'ye üyelık başvurusunda bulundu. 12 Eylül 1963: Ortaklık anlaşması nıtelığınde olan Ankara Anlaşması ımzalandı ve 1 Ocak 1964'te yürürlüğe girdı. Ankara Anlaşması ile Türkiye-AET ilişkılennı karşılıklı olarak götürecek temel organ "Ortakhk Konseyi" kuruldu. 23 Kasım 1970: Türkiye- AET ihşkilerinin geçış dönemi, bu tarihte imzalanan ve 1 Ocak 1973'te geçerli olanKarma Protokol ıle başladı. Protokole göre Türkiye en geç 1 Aralık 1986 tarihinde işgücünün serbest dolaşırru hakkına kavuşacaktı; ancak AET yüksek işsizlik oranını gerekçe kapsayan "3. ülkelere tkaret anırhnnhnna UVma" yükümlülüğünü de kabul etmiş oldu. 13 Arahk 1995: AP, Türkiye ile arasındaki gümrük duvarlannın 1 Ocak 1996 yıhndan ıtıbaren kaldınlmasını onaylarken, mali yardımı insan haklannın iyileştirümesi koşuluna bağladı. 1 Ocak 19%tGümrük birliği yürürlüğe gırdi. 16 Temmuz 1997: AB Komısyonu'nun genişlemeye ilişkin stratejısinin temeluıi oluşturan "Gündem 2000" belgesi açıklandı. Belge, Isviçre'de sürdürülen Kıbns görüşmelerinin başansızlıkla sonuçlanmasına neden oldu. Belgede Türkıye, genişleme programı dışında bırakılırken "gümrük birfiğinin derinfcştirilmesi yohıyla üişküerin geliştirilmesr önerisiyer aldı. 12-13 Arahk 1997: AB'nin genişlemesiyle ilgili zirve Lüksemburg'da yapıldı. Zırve öncesinde Türkiye ile taraflar arasmda yoğun görüşmeler yapıldı. Ancak Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker'm "tşkenceci Türkkr ik aynı masaya oturmayız" sözleri ilişkileri gergijıleştirdı. Zirve bildirisinde Türkiye genişleme programında dışlandı. 14 Arahk 1997: Dönemin Başbakanı Mesut Yıhnaz, Türkiye'nin AB ile siyasi ihşkılerinı askıya aldığını açıkladı. 15-16 Haoran 1998: tngıltere'nin dönem başkanlığı yaptığı zirve Cardıff'te yapıldı. Zirve bildirisinde Türkiye ıçin öncedenürkiye, AB'nin göstererek yükümlülüklerini yerine kullanılan anlasmayı ihlal getırmesıni ıstiyor. "*>&& etrı. 12 Eylül 1980: Askeri darberun ardından Avrupa Türkiye ile olan ilışkilerinı askıya aldı. 14 Nisan 1987: 6 Kasım 1983 seçimlerinde iktidara gelen ANAP, tam üyelik başvurusu ile ilişkilere bır ivme kazandırmak istedi. 5 Şubat 1990: AT Bakanlar Konseyi, Avrupa Topluluğu Bakanlar Konseyi Teknik Komısyonu'nun Türkiye'nin tam üyefik başvurusunu kabul etmeyen, ancak iuşküerin getiştirumesiıü tavsiye eden" görüşünü kabul ettı. 9-10 Arahk 1991: Avrupa Birliği'nin temelı sayılan Maastricht Anlaşması imzalandı. 8Kasunl993:AT, 1992 yıhnda B tekpazar"özelliği kazandı ve Avrupa Birliği (AB) adıru aldı. 19 Arahk 1994: Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısı yapıldı. Yvınanistan engeli ve Ankara'da hükümetin gümrük birliği konusunda aşın Jhevesli tutum içine girmesi üzerine AB'nin Kıbns, insan haklan, Güneydoğu sorunu gibi konularda ek talepler getirmesi nedeniyle anlaşma imzalanamadı. 6Martl995:Ortaklık Konseyi toplantısında, gümrük birliği belgesi imzalandı. Ortaklık Konseyi, Türkiye'yi gümrük birliği karar mekanızması dışında tuttu. Karar mekamzmalanna dahil edilmemesine karşın ahnacak kararlan kabul etme taahhüdü altına giren Türkiye, AB'nin KKTC ve Türk cumhuriyetlerini de ehildir" ifadeleri yerine "üyeliğe adav" sözleri kuîlanıldı. 11-İ2 Arahk 1998: Viyana zırvesi gerçekleştırildı. Zirve bildirisinde Türkiye'nin adaylığı ile ilgili olarak ayn bir paragrafa yer verildi. 26 Mayıs 1999:Başbakan Bülent Ecevit, Dönem Başkam Alman meslektaşı Gerhard Schröder'e bir mektup göndererek Türkiye'run Kopenhag ölçütlenni karşılamak yönündekı kararlılığmı bildirdi. M Haziran 1999: Köln zirvesinde Yunanistan ve Iskandinav ülkelerinin karşı çıkması nedeniyle ilerleme kaydedüemedi. 13 Ekhn 1999: AB Komisyonu'nun olağan raporunda, Türkiye'nin adayhğuun tescil edilmesı gerektiğı ancak Kopenhag ölçütlenni karşılamaktan uzak görülen Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanmasmm olanaklı olmadığı ifadelerine yer verildi. 25 Kasım 1999: Yargıtay, Abduttah Öcalan'a verilen ölüm cezasını onadı. Karar AB ülkelerinin tepkisini çekti. 2 Arahk 1999: Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin adaylığının tescil edılmesi gerektiğini bildirdi. 6 Arahk 1999: ABGenel Işler Konseyi toplantısı, Brüksel'de yapıldı. Konsey, Helsinki'de çıkabilecek bir bildiri üzerinde yoğunlaştı Ancak Kıbns konusunda baskılar ve Yunanistan nedeniyle sonuç almamadı. HAZIRLA^ANLAR: SERKAN DEMİKEAŞ / AYHAN ŞİMŞEK ANKARA - Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, 1997-1999 yıllan arasmda en zorlu dönemlerinden birini yaşadı. AB, Lüksemburg zırvesi ile genişleme dışında bıraktığı Türkiye'yi Helsinki'de yeniden içeri almayı planlıyor. Lüksemburg'dan sonra "adayhk başvurusunu geri çekmeyi" dahi düşünen Türkiye, Helsınki'den çıkacak adaylığı bekliyor. SSCB'nin yıkılmasının ardından tüm Avrupa'da yaşanan değişıklikler, AB pohtikalanna da yansıdı ve birlığin eski Sovyet bloku ülkelerini de kapsayacak şekilde genişlemesi planlandı. TüVkiye de 21. yüzyılda tam üyeliği yaşama geçırmeyı öngördü Taraflar arasındaki üişkder, 1995 yüında kabul edilen gümrük üksemburg Başbakanı Juncker, "tşkencecilerle aynı masaya oturamayız" demişti. Demokrasi konusunda daha yapıcı tavırlar sergilenmesi adaylık şansım arttırdı. birliği ile ilerlemesine karşın Türkiye'nin Kopenhag knteTİennı karşılamaktan uzak olması ve Yunanistan faktörü adaylık sürecuun verilmesini zorlaştırdı. Buna karşın Türkiye, Ankara Anlaşması ndan kaynaklanan hakkmı almak ıçin diplomasi yollannı zorladı.AB'nin genişlemeyle ügilı en önemli karan. 1997 yılında Lüksemburg'un dönem başkanlığı sırasında yaşandı. Zirve öncesinde bir gazeteye demeç veren AB Dönem Başkam Lüksemburg'un Başbakanı Jean-Claude Juncker, "tşkenceci Türkler ile aynı masaya oturmavTz" dıyerek gerçekleştırdıği büyük dıplomatık nezaketsizliğin yanı srra ikı taraf arasındaki ilişkilenn de gerilmesıne neden olmuştu. Yunanistan, Türkiye'ye adaylık verilmesi durumunda tüm genişleme Uzun ince bir yol... Zûvefünyapdacağıbinamiıönûnebuzdanpinunityapıldı. (AA) AGSK VE REFORMLAR GÜNDEMDE Paris'in önceliği Çeçenistan sorunu Dış Haberter Servisi -Fransa, "Avrupa GüvenBk ve Savunma KimnğT (AGSK) ve kurumsal reformlarla ilgili önemli adım- larardacagınatıldığızirvede ilk olarak Çeçenistan kınzının gö- rüşülmesini isteyeceği büdirdi. Dışışlen Bakanı Hubert \fedrine, "Gündeınindeğiştiri- mesini ve bu sabah ilk bu konu- nun ele ahnmasını önereceğiz'' dedı. Vedrine, Çeçenistan kri- zıni ele almak ve bu sorunu si- yasi çözüm asamasına getir- mek istediklerini beürtti. Birliğin NATO'ya bağmılı kalmadan operasyonlar ger- çekleştirebilmesi içın bir Avru- pa ordusu oluşturulrnasma doğ- ruadımlaratacakolan liderler, dönem başkam Fınlandıya'nın AGSK konusunda hazırladığı bir raponı onaylayacaklar. Avrupa Birliği bu zırvede, Malta, Romanya, Bulgaristan, Letonya ve Litvanya ile de mü- zakerelerin başlaması yolunda karar alacak. programnıı veto etme tehdidinde bulunurken başta Almanya olmak üzere bazı diğer büyük AB ülkeleri de Atina'mn arkasmda yer aldı. 13 Arahk'ta yayımlanan zirve bildirisinde adayhk sürecinden dışlanan Türkıye, diğer 11 adayın da katılımıyla gerçekleşecek Avrupa Konferansf na davet edildi. Bildıride. "Konferans üyeleri ortak banş, güvenlik ve iyi komşuluk: diğer ülkelerin bagunsızhklanna. AB'nin kuruluş ükelerine, suurlann bütünlüğü ve ihlal edilemeyeceğine, sorunlann Lahey Uhıslararası Adalet Divanı gibi uluslararası hukuk yollanyla çözühnesi Ukelerine sav gı gösterileceğine yönelik ortak bir söz vermek zorundadın'ar* ıfadelenyle Türkiye'nin konferansa katılum bile koşullara bağlandı. Juncker de, Türkiye'nin Yunanistan ıle arasındaki toprak sorunlannı aşmadan AB'ye tam üyelik stratejisini almasının mümkün olmadığmı öne sürdü. AB'nin karan Ankara'da büyük tepkiyle karşılandı. Dönemın Başbakanı Mesut Yümaz, Türkiye'nin, AB ıle "Kıbns, Türk- Yunan sonınlan. insan haklan ve demokratikleşme" gibi konulan. birliğin dayattığı önkoşullan kaldırmadığı sürece göriişmeyeceğini kaydetti Yılmaz, birkaç gün sonra ABD'ye giderken Brüksel'de yaptığı açıklamada da, "Türldye'nin adayhk başvurusunu çekebfleceğini'' ! * bıldırdı. hişküer askıya alındı Lüksemburg sonrasuıda ılışkıler askıya alındı. AB. 1999 Helsınki zirvesine kadar sırayla Cardıff, Viyana ve Köln zirvelerini gerçekleşürdı. Ancak hiçbırinde Türkiye'ye genişlemeyle ilgili bir perspektif venlmedi. Türkiye'deki hükümet değişikliğı de bu sırada yaşandı. Başbakan Bülent Ecevit yönetimındekı hükümetin, Türkiye'nin insan haklan, demokratikleşme sorunlan ve Yunanistan 'la ilişkiler konusunda daha yapıcı tavırlar ahnası üzerine Avrupa'da Türk adaylığına ilişkin daha olumlu sesler çıkmaya başladı. Birçok AB üyesi, Türkiye'nin adayhğmm tescil edihnesi gerektiğini belırtirken birliğm yürütme ışlerini gerçekleştiren AB Komisyonu, 13 Ekim 1999 tarihlı raporunda Türkiye'ye adaylık statüsünün verümesi gerektiğini, ancak üyelik müzakerelerinin hemen başlatılamayacağı görüşüne yer verdi. Helsinkı, AB'nm 2000'li yülardaki genişlemesiyle ilgili kesin programm da ele alınacağı zirve. Dolayısıyla Türkiye, gelecek yüzyıldakı planlamasuu yapabilmesı açısındaa Helsınki'den adayhk statüsünün çıkmasım ıstıyor. Helsinki zirvesi Avrupa'nın 21. yüzyıldakl savunma klmliği açısından da belirleyici rol oynayacak Türkiye Avrupa BirliğTııiıı askeri olacak • AB'nin kıtadaki bunalımlara anında müdahale edebilmek için kurmayı planladığı orduda, Türkiye'nin askeri gûcünden yararlanılacak, ancak karar mekanizmalanna - -• • katılmasına izin verilmeyecek. ABD'nm Avrupa'daki etkinliğmi azaltmak ısteyen AB, Avrupa Güven- lik ve Savunma Kimliği (AGSK) ile kıtada yaşanacak bunalımlara anın- da müdahale edebılecek 50 bin kışı- hk bir asken güç oluşturmak peşinde. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana kı- tanuı güvenlığuıi sağlamaya yönelik planlar yapan ancak biçbirinde başa- nlı olamayan Avrupa'run oluşturduğu ilk kunım Bah Avrupa Birhği (BAB) oldu. BAB, 1991 Maastricht Anlaş- ması'yla eşzamanlı yaptığı açıklama- sırtda "birtaraftan AB'ninsavunınabo- yutu rolünü üstlenirken diğer taraftan da ISATO'nun Avrupa ayağuu güçlen- direcdi bir araç oiarak görev yapaca- ğnu" bildirdi. BAB'a tam üye olmak içın AB üyelıgı koşuhı getınlırken NA- TO üyesı olan ama AB'ye girmeyen Türkiye, Norveç ve Izlanda I992'de "ortaküye" statüsünü kazandılar. 1997 Amsterdam Anlaşması, AB'nin BAB'dan baa görevleri yerine getir- mesini isteyebıleceği düzenlemeleri gundeme getirdi. AB ileNATO'nun ha- zırlayarak NATO'nun 50. yılı kutlama- lannda açıklanan AGSK, bu düzenle- menin temehnı oluşturdu. AB, AGSK temelinde hazırladığı raporunu ilk ola- rak geçen haziran ayında Köln'de ya- pılan zırvede değerlendirdi. Ancak bu rapor ABD ve diğer AB üyesi olma- yan NATO üyelerini rahatsız etti. Söz konusu rapor, NATO'nun ola- naklannın kullanılacağı operasyonlar da dahıl olmak üzere kıtada yapılacak tüm müdahalelerde ittifakı geri plana atarken Türkıye gibi ortak üyelerin karar alma mekaruzmasmdan dışlan- masına neden oluyordu. NATO'nun kaygılanm iletmesinin ardından AB, Helsinki'de kabul edilecek yeni bir ra- por üzerinde çalışmalara başladı. Tür- kiye, AB'nin savunma düzenlemesi- ne bugünkü yapısında katılırsa "biri- ğm askeri" statüsüne düşme tehlike- siyle karşı karşıya kalacak. Ecevit, Almanya Başbakanı 'na, Türkiye 'nin insan haJdarı konusunda adım atacağı garantisini verdi Ecevit-Schröder mektuplaşması REFORMLAR HIZLANDIRILACAKTIR Sayın Şansölye, Aralık 1997'deLüksemburg rirvesi- nin açmaza soktuğu Türkiye-AB ilişki- lerinidüzeltmek içıngösterdığimz gay- retleri takdirle karşüıyorum. Hem siz, hem Dışişleri Bakanmız Sayın Fischer açtkiamalarımzda, Türkiye 'nin AB 'ye aday ûlke statüsünde kabulü için siz- den önce AB başkanhğım üstlenen ül- kelerden daha ileri adımlar attınız. Özel temsilciniz Saym W.Leiser-Ki- ep ile görüştüğümde, A Imanya 'nin AB Başkanlığı 'nı bırakmadan önce hede- finizin, Türkiye 'nin birliğınin tüm üye- leri tarafından tam üyeliğe aday ülke olarak kabul edilmesi olduğu yolunda tarafima güvence vermişti. ... Türkiye daima adayhğınyüküm- lülüklerininfarhnda olmuştur. Kopen- hag kritetieri, Amsterdam Anlapna- sı 'nin doğurduğu yükümlülükler ve özellikle 6. madde tüm aday ülkeler için geçerlidir ve Türkiye de... üyelik görüşmeİeri başlamadan önce bunla- n yerine getirmeyi umut ediyor. ... BirAB üyesinden beüenecekstan- dartlara ulaşmak için birçok alanda reformyapılması gerektiğinin bilincin- deyiz... Ancak Türkiye, kendisinebiraçık üyelik perspektifî, ayrıca bu hedefe ulaşmak için kendisine ...bir "yol ha- ritası" venldiğı takdırde reform süre- ci hızlandınlacaktır. ... Kamuoyuna açıkça belirttiğim gi- bi. Türkiye'deterorizminyenilgiye ug- radığım göz önüne alarak, potansiyel yatınmcılara büyük firsatlar yarattı- ğımız ülkenin güneydoğusu da dahil demokratik ve sosyal reformlannuzı tamamlamak için gayretlerimizi arttı- racağız. ...Türkiye'nin beklediğiaynmcı ol- mayan bir tavırdır. Işte buyüzden Köln zirvesinde kabul edilecek sonuç bildi- risinin bu kez Türkiye 'nin aday statü- sünü onaylaması ve Türkiye 'yiAB üye- liğine hazırlayacak somut adımları içermesi önemtidir. Biz, Orta ve Doğu Avrupa aday ül- keleri için ana hatları belırlenen ön haziîiık stratejilerinin Türkiye 'ye de aynı şekilde tatbik edilmesini talep et- medik AB ile 1963 yüındayaptığımız anlaşma bize gerekli yasal çerçeveyi sağiamaktadır. Türkiye 'ranAB ile güm- rük birliği uygulayan tek aday olma- yan ülke durumunda olduğunu ve eko- nomisiniABpartnerlerinerekabeteaç- tığım unutmamak gerekir. Bu nedenle, komisyonun da onayla- yacağı bir prosedür çerçevesindeki üyeliğe kabul stratejisinde, fînansal kaynaklarla siyasi desteğin, hiçbir ko- şul öne sürülmeksizin sağlanması ge- rekir. ...Bana öylegetiyor ki, AB 'ninyuka- nda bahsettiğim bazı advnlan atması halinde, Türkiye ileAB arasındaki iliş- kilerin normal seyrinde devam etmesi beklenebilir. EJ LÎMDENGELENÎYAPACAĞIM 1 aşbakan Ecevit'in Schröder'e gönderdiği mektup, insan haklan açısından "garanti mektubu" olarak değerlendirildi. Schröder de yanıtında, adaylık için çaba gösterme sözü verdi. Sayın Başbakan. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişMlerin gelece- ğine yönelik görüslerinizi ifa- de ettiğiniz 26 Mayıs 1999 ta- rihli mektubunuza çok teşek- kürederim. Büyük memnuni- yetle karşıladığım önerileri- niz AB ile Türkiye arasında, karşılıklı güven anlayışma da- yalı işbirlîğine doğru atıl- mış çok yararlı bir adım- dır. Mektubunuzda ifade etti- ğiniz bazı noktalan, bana özel- likle önemli göründükle- ri için aşağıda belirtiyorum. Türkiye, Amsterdam Anlaş- ması 'nin 6. maddesiyle Ko- penhag kriterierinin getirdiği yükümlülükleri kabul etmeye hazırdır. Bu hedefleri yerine getirmek için bir yol haritası- na ihtiyaç duyulmaktadır. Bu harita, AB ve Türkiye 'nin kar- lışıkiı güven ruhu içindeyürü- teceği çalışmalaria oluşturul- malıdır. Burada, Türkiye 'ningüney- doğusundaki sorunlann çö- züme kavuşturulması için ya- pıcı bir inisiyatifarayışı içine girmek büyük önem taşımak- tadır. Bir başka nokta da, Hel- sinki Avrupa Konseyi'nin, AB 'nin diğer üye adayiarcyla görüşmeleri başlatma yolun- da alabileceği muhtemel ka- raria ılgilidir. Böyie bir kara- nn Türkiye tarafından aynm- cı olarak görülmemesi çok önemlidir. Türkiye 'nin Yunanistan 'la uzlaşmaküzere çalışmaya ha- zır olduğu yönündeki açıkla- manız da aynı derecede önem taşımaktadır Bu itici gücün, Büieşmiş Milletlergözetimm- de Kıbns sorununa ilişkin bir anlaşma imzalanmasıyönün- de olumlu etküeri olacağını umut etmekteyim. AB Dönem Başkam Almanya konuyu si- zin mektubunuz ve benim yu- kanda değindiğim noktalar temelinde, AB nezdinde gün- demegetirecektir. Bu konuda- ki ilkfirsat da31 Mayıs 1999 tarihindeki GenelİlişkilerKon- seyi 'nde ortaya çıkacaktır. Köln 'deki toplantımızda olumlu bir sonuca ulaşılıp, AB-Türkiye ilişkilerinin gel- diği durağan noktanm aşıl- ması için elimden geleni ya- pacağım. Bu temelde, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ihşkilerde ilerleme kaydedebi- leceğimizi umut ediyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle