22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ATOLIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Perhçek tazntinatkazandı • A1VKARA(AA)-ÎP Genel Başkanı Doğu Perınçek, Kanal 6'da yayımlanan "Hedef" programında yaptıklan açıklamalarda kışilik haklanna hakaret ettüden gerekçesiyle, Ankara 5 Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada programın yapımcısı Ender Coşkun ve yazar Memduh Bayraktaroğlu'ndan, 500 miJyon iira manevi tazmınat kazandı. Dava, Nejdet Küçüktaşkmer açısmdan ise reddedildi. . , Yüksel: Ben görevimi yapdm • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel. Adalet Bakanlığı müfettışlerinin Merve Kavakçı olayı ıle ilgili "görev yennin değıştirilmesini" istemelenyle ilgili olarak, "Herhangi bir cezayı hak ettığım kanaatinde değilım" dedi. Yüksel, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda "konunun en ıyı şekilde değerlendirileceğini" belirtti. Yüksel. dün. AdaJet Bakanlığı müfettişlerince, Merve Kavakçı'nın evinde gece arama yapmak istemesi nedeniyle başlatılan soruşturmanm sonucunda hazırlanan raporda, Yüksel'ın "meslekten çıkanlma"nın ardından en ağır 2. ceza olan "görev yeri değişikliği" ile cezalandınlması ıstenmesıne ilişkin herhangi bir cçzayı hak"etmeaigî görüşünü dile getirdi. fcTT'nin yetki davası lstanbul Haber Servisi - ÎETTde sayısal çoğunluğa sahip sendikanm belırlenmesi amacıyla açılan "'yetkıda\ası"nın görülmesine devam edildi. lstanbul l. Iş Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Hak-lş'e bağlı Hizmet -Iş ve Türk-lş'e bağlı Belediye-lş Sendıkası'nın avukatlan katıldı. Duruşma, Hizmet-Iş Sendikası'nm sahte istifa yazısı düzenleyerek üye sayısını fazla göstermeye çalıştığı iddiasıyla Beyoğlu ve Eyüp agır ceza mahkemelerinde açılan davaiann sonuçlannin beklenmesi amacıyla ertelendi. Sağfekçılarm l i ç eylemi Istanbul Haber Servisi - Saglık ve Sosyal Hizmetler Emekçılen Sendikası (SES) üyesi bir grup sağlık çalışa- nı, ücret zamlannı protesto gösterisi yaptı. Sultanahmet Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanan sağlfk çalışanlan, buradan tstanbul tl Sağlık Müdürlü- ğü'ne kadar slogan ve alkış- larla yürüdü. SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli, kamu emekçilerine verilmesi dü- şünülen yûzde 25 zammın, "sefalet ücreti" oldufunu söyledi. Peru ve Şili'de deprem • LtVIA(AA)-Güney Amerika ülkelennden Peru ve Şili'de orta şiddette depremler meydana geldi. Peru Geofizik Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, TSI dün sabah 6.02'de, merkez üssü sahil kenti Tacna'nın 45 kilometre güneydoğusu olan bölgede, 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiği belirtildi. Açıklamada, depremin. yerin 120 kilometre altında meydana geldiği ve Arequıpa kentınde de hissedildiği ıfade edildi. Şili'de ise başkent Santiago'nun 1400 ulometre kuzeyindeki \ntofagasta kentinde bir ieprem meydana geldi. TÎSK Genel Başkanı Baydur, normlarm ekonominin gereklerine cevap vermesini istedi 'Çalışma yaşamı• TtSK tarafindan düzenlenen 'Çalışma hayatında esneklik' konulu seminerde konuşan Bakan Yaşar Okuyan, ekonomideki değişimin esnek çahşmayı zorunlu kıldığını söyledi. Okuyan, ancak bu değişimin sosyal taraflann uzlaşmasıyla yapılması gerektiğini belirtti. lstanbul Haber Servisi - Türkıye îşverenler Sendikası (TİSK) Genel Başkam Refîk Bay- dur, üretimin gelıştinlmesı ve rekabet gücunün arttınlması içın çalışma yaşamının esnekleştı- rilmesinın önkoşul oldugunu söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan. ekonomideki değişimin esnek çahşmayı zo- runlu kıldığını, ancak bunun dayatma ıle de- ğıl, sosyal taraflann mutabakatıyla gerçekleş- ririlmesi gerektiğini belirtti. Hak-tş Genel Başkanı Satim Ushı ise esnek çalışmadan önce kayıt dışı çalışmanm önJen- mesinı ve temel sendikal haklann güvence al- tına almmasını istedi. TfSK tarafindan düzenlenen "Çalışma ha- vanndaesneklik" konulu seminerdün Svvısso- tel 'de gerçekleştinldi. Seminerde konuşan Ça- lışma Bakanı Yaşar Okuyan. hizmet sektörle- rimn büyümesinin, kadın istıhdamının artma- sının. KOBİ'lerin öneminin artmasının ve ben- zeri yapısal değişmelerin, istihdamda esnek çalışma gibi standartdışı çaJışma biçımlerinin hızla genişlemesine yol açtığını söyledi. Esnekliğin "kuralsızJaşürma'' değıl, "yeni- den düzenkme" olarak algılanması gerektiği- ni vurgulayan Okuyan, işçinin de korunmasız bırakılmaması gerektığini söyledi. Çalışma ya- şamında esnekliğin, işyerinin, işin ve işçinin, iş sürelerinin, ücretin ve iş yasalannın esnek- leştirihnesi şeklinde başhklar altında toplana- bileceğinı anlatan Okuyan, bugün gelişmiş bir- çok ülkede kısmi süreli çalışma, iş paylaşımı, evde çalışma, ödûnç iş ilişkisi, tele çalışma, çağn üzerine çalışma, ikinci bir işte çalışma ve kısa süreli çalışma şeklinde esnek çalışma bi- çimleri göriildüğünü kaydetti. Kesin çözûm değil Esnekliğı işsizlığe karşı kesın birçözüm ola- rak değıl, ancak işsızhğin yaygınlaşmasını ön- leyen bir mekanizma olarak görmek gerekti- ğini belirten Okuyan şöyle devam etti: "Esnek çahşmada. çalışma sürelerinin baş- langıç ve bitiş zamanJannın işçi ve işverenin is- tekve amaçlan doğrultusunda beUrienmesi, iş- çinin verimiüiginin artması, üretim araçlan- nın tam kapasite ile kuUanunı, işçilerin kendj- lerine özel zamanlar ayirabümesi gibi birçok yararian vardır. Ancak işçiler açısından kısa sü- reli ücretti izûıkrin azalması, sosyal sigorta ve yardımlardan tam yararianılamamasL. iş plan- lamasında karşılaşılacak zoriuklar gibi birta- lom sakjncalar da bulunmaktadır. Işverenler açısmdan ise yeni masraflann ortaya çıkması, personcl planlaması Ue organizasyon. yönetim vedeoetimindezortuklar,yanödemeferdeki ar- nşlar gibi ohımsuz etkfleri ortaya çüiabüir." Ek vergi rantiyeye Seminennin ardından gazetecilerin soruJa- nnı yanıtlayan Okuyan, ek vergiyle 1.7 katnl- yon İira toplamav ı hedeflediklerini belirterek bunun 1.1 katrilyon lırasının rantiye kesimin- den toplanacağını savundu. Rantiye kesiminin 40 bin kişiden oluştuğunu anlatan Okuyan, ek vergi kanununa yönelik eleştirilerin bu kesim- den geldiğini öne sürdü. Okuyan, Başbakan- lık kriz merkezinde bugüne dek toplanan dep- rem yardımlanrun 80 trilyon İira, dışandan ge- len yardım toplamının ise 32 miryon dolar ol- duğunu kaydetti. Okuyan, işçi ve işverenin uz- laşmaya varması halinde, işsizlik sigortasını çı- karacaklannı söyledi. Ön şart Seminerin açıhş konuşmasuıı yapan TfSK Genel Başkanı Baydur, teknolojik gelişme, ar- tan uluslararası rekabet ve küreselleşme hare- ketlerinin yanı sıra işsizlik gibi faktörlerin kla- sik tam gün istihdamı kavrannndan uzaklaşa- rak esnek çalışma modelinin ortaya çıkması- na neden oldugunu söyledi. Baydur, esnekliğin ekonominin şoklara da- yanıklılığını arttıran bir araç olduğu kadar, iş- sızliğe karşı da en önemli tedavi yoUanndan biri oldugunu savundu. Esnek çalışmanın ge- lişmiş ülkelerde 1980'lerden itibaren uygulan- maya başladığıra ifade eden Baydur, Avrupa ülkelerinin bugün daha esnek işgücü piyasası- na sahip ABD'yi örnek aldıklannı belirtti. Çalışma mevzuannın sosyal taraflar anlaş- salar dahi esnek çalışmaya olanak tanımadığı- nı anlatan Baydur, çalışma yaşamını düzenle- yen normlann, ekonominin gereklerine cevap verecek hale getirilmesinin kaçmılmaz oldu- gunu kaydetti. Once tenıel haklar Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu ise geliş- miş ülkelerin çalışma yaşannnda yer alan es- nek çalışmanm bir şablon olarak Türkiye'ye getirilemeyeceğinı söyledi. Uslu, esnek çalış- madan önce Türkıye tiekı temel sendikal hak- lann güvenceye ahnması, işsizlik sigortası ve iş güvencesi yasalannın çıkanlması gerektiği- ni vurguladı. Çalışma mevzuatında değiştklık yapılma- dan da sosyal taraflann uzlaşarak esnek çalış- ma modelleri geliştirdiklerini anlatan Uslu, otomotıv sektöründe yaşanan krizin aşılması için ışverenle işçinin anlaşarak ücretsiz izin gibi cözümler ürettığıne dıkkat çekti. Ingıliz Endüstn Konfederasyonu (CBI) Po- litika Damşmanı Karja Klasson ise küresel re- kabet, teknolojideki gelışmeler, hizmet sektö- rünün gelişmesı gıbı nedenlerle Avrupa ülke- lerinin çalışma yaşamında daha fazla esnekli- ğe ihtiyaç duyduğunu söyledi. |L • J TürkHavaYbllanHostesveKabinMemurianDerneğfnin(TASSA)es- tjHr CttClClCl Wveyeniüyderidernek tarafindan dünBalorkSy KühürveSanat Mer- kezi'nde düzenlenen 'Buluşma Günü'nde bir araya geldiler. Buluşma Gö- nü'nde konuşan TASSA Başkanı Yasemin Yurtdagülen. düzenJedikleri toplantılaria üyeleri arasındaki birlik ve bütünlük duvgula- nnı >aşatma>ı amaçladtklannı belirtti. Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı ise yerel yönetimlerin ve sivij toplum kuruJuş- lanriın birtikte çahşması gerektiğine dikkat çekti Konuşmalann ardından Yurtdagülen, Buluşma Günü'ne verdikleri destekten do- layi Başkan Ahmet Bahadırlı ve GATEGOURMET USAŞ Genel Müdürii Mohamed Hammam'a birer teşekkür plaketi verdL Özel indirim tutarları yeniden belirlendî Vergi düzenlemeleri Resmi Gazete'de yayımlandı ANKARA (AA) -Bakanlar Kunılu'nun harçlar, özel indirim tutarlan ile faız ve iratlardan alı- nacak vergilere ilişkin düzenle- meleri, Resmi Gazete'nin mü- kerrer sayısında yayımlandı. Ba- kanlar Kurulu kararlan uyannca nispi harçlar yüzde 25 oranmda arttınlırken özel indirim tutaria- n yeniden belirlendi. Gelir di- limlerine göre 2000 yılında uy- gulanacak vergi tutarlan da ye- niden düzenlendi. Aynca döviz tevdıat ile nama ve hamihne ya- zılı mevduat hesaplanna yüriitü- len faizlerden yüzde 15, menkul sermaye iratlanndan yüzde 14 oranmda vergi alınması kararlaş- tınldı. Bakanlar Kurulu, işçi ve me- murlara uygulanan özel indirim tutarlannı, yılbaşından geçerli olmak üzere ayhk 18 milyon 750 bin liraya yükseltti. Yeni düzen- leme ile ücretlilerin özel indıri- mi güniük 625 bin İira, ayhk 18 milyon 750 bin hra, yıllık da 225 milyon İira olarak uygulanacak. Bakanlar Kurulu, 1 Ocak 2000'den geçerli olmak üzere ge- lir vergisinde ilk dilımi 2.5 mil- yar liraya yükseltti. Gelir vergi- sinde halen 2 milyar, 5 milyar, 10 milyar, 25 milyar ve 50 mil- yar İira ve üstü olarak uygulanan dilimlerde değişikliğe gidildi. Bakanlar Kurulu, gelir ve ku- rumlar vergisinde uygulanan çe- şitli stopajlan ise 2 ile 5 puan ara- sında artnrdı. Kararname ile na- ma ve hamihne yazılı mevduat hesaplan, döviz tevdiat hesapla- n ve özel finans kurumlannca döviz katılma hesaplanna öde- nen kâr paylanndaki stopaj ora- nı, yüzde 13'ten 15'e çıkanldı. Faızsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr paylan, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylan ile özel finans kurum- lannca kâr ve zarara kattlma he- sabı karşılığında ödenen kârpay- lanndaki yüzde 13 'lük stopaj da yüzde 15'eyükseldi. Hukumete prefabrîke ev eleştirisi Öymen: Vergi yasasının depremle ilgisi yok ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Altan Oynıen. hükümetin "büyük ölçü- de bitirildigini" açıkladığı prefab- rike konutlann büyük bölümünun hak sahiplerine dağıtılmadığma dikkat çekerek "Hükümetııepre- fabrike ev ne de içine girilecek ça- dır ihtiyaanı yerine getirdi'' dedi. Öymen, "deprem rergisi'' adıyla getirilen yeni düzenlemenin dep- remle ilgili olmadığını söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK)dün Oymen başkanljğın- da toplandı. Öymen, toplantı ara- sında gazetecilere yaptığı açıkla- mada, deprem bölgesindeki çalış- malar ve vergi düzenlemesiyle il- gili olarak hükümeti eleştirdi. Baş- bakan Bülent Ecevitin prefabrike konutlann büyük bölümünun ta- mamlandığını söylediğnıi ammsa- tan Öymen, bölgeye giden CHP'h- lerin ve gazetecilerin saptamaJan- nın bunun aksini ortaya koyduğu- nu kaydederek "Prefabrike konut- lann büyük çoğunluğunun bitirfl- diği yolundaki açıldama gerçelde- ri yansrtmryor" dedi. Depremzedelerin tatil yerlerin- deki kamu tesıslerine yerleştiril- mesine ilişkin karan u geç ounan- na karşın oiumlu" olarak nitele- yen Öymen, bu tesislerde 40 bin kışilik kapasite aynlmasına karşın 6 bin kişınin başvurduğuna dikkat çekti. Altan, "deprem vergisi" adıyla getinlen düzenlemenin dep- remle bir ilgisi olmadığını belirte- rek şunlan söyledi: "1998yıhnda Zekeriya Temizei kanunu olarak biünen vergi kanu- nu, geürieri artnrma>i öngörüyor- du. Ancak bu hükümet. 11 Ağus- tos'ta veni bir kanun çıkararak ge- lir artüncı önlemlerin bir bölümü- nü kaldırdı. Şimdi yeniden gelir artancı birvergiyasasıçtkarduar." Öymen \e MYK üyeleri, top- lantının ardından parti meclisi üyesi Memet Yula tarafindan dü- zenJenen ve Doğu Anadolu Bölge- si'ndeki 7 ıle gelir sağlama ama- cıru taşıyan yemeğe katıldılar. PROF. İZZETTİN ÖNDER'İN DEĞERLENDİRJMESİ 'MAI, sermayenin anayasasıdır9 • Prof. Dr. Izzettin Önder, bir gecede çıkanlan "vergi yasası"na tepki gösterenlerin, yine bir gecede çıkanlan "tahkim yasası "na hiçbir tepki göstermediklerini söyledi. tstanbul Haber Servisi - özel hukuk kurumlannca lstanbul Üniversitesi îkti- sat Fakültesı Öğretim Üye- si Prof. Dr. Izzettin Önder, Çok Taraflı Yatınm Antlaş- ması'nın (MAI) sermaye- nin anayasası oldugunu be- lirterek u Ana>asalar. dev- letk > urttaşkrın ilişkileri- ni düzenler. O> sa MAI, ser- mayenin dolete karşı ofaın haklannı düzenliyor. Bu da yenibirdevtetantaytşnu or- taya çıkanyor" dedi. Üniversitelerarası Çevre Platformu (ÜÇEP), dün IÜ Ögrenci Kültür Merke- zi'nde "MAI ve Uluslara- rası TabJanT konulu top- lantı düzenledi. Toplantıda, MAI'nin ekonomik yönle- rini anlatan ikn'sat fakülte- si öğretim üyesi ve gazete- miz yazan Ptof. Dr. Onder. bir gecede çıkanlan "vergi yasas"na tepki gösterenle- rin. yine bır gecede çıkan- lan "tahkim yasasın na hıç- bir tepki göstermediklerini söyledi. "MAI jwıi bir şey değydir,yeniolan,MAI'nin dayatüğı hukuki normlar- dır"diye konuşan Prof. Dr. Önder, MAI'ye göre ulus devlete gelen yabancı ser- mayenin, o ülkeye teknolo- jisini getirmek ya da onun elemanını kullanmak zo- runda olmadığuu, bu duru- mun da "global işsizliğe" yol açtığmı belirtti. Serma- yenin "kanserojen doku" gibi bütün dünyaya yayıldı- ğını ifade eden Prof. Dr. önder şöyle devam etti: "Bu durum, sermaye içi canşmalarayol açıyor.MAI de yabancı sermayeyi mev- cutsermajekarşıandagüç- lü kılıyor. Sermayenin or- ganik bileşnni ve mülkiyeti tartışıInıaİKhr. lnsan hak- lannın, ulusal egemenügin, cevrenûı sorgulanabilmesi buna bagbdır." Avukat Göktaan Cando- ğan da MAI'nin, ulus öte- sı şirketlerin. gelişmekte olan ülkelerdeki yatınmla- nnrn önünde yer alan hu- kuki ve siyasi engelleri or- tadan kaldırdığını behrtti. Anayasa değişikliği ile ka- mu hizmeti niteliği taşıyan işlemlerle ilgili sorunlann çözüleceğini ifade ederek özel hukuk sözleşmeleri- nın, anayasanın "sos>'al hu- kuk devleti" ve "hak ara- ma özgürlüğü" maddeleri- ne aykın oldugunu vurgu- ladı. "MAI ile sermayeye tanınan haklar demeti, 20. yüzyıkia yurttaşlann elde ertigj özgürlükleri ortadan kakUracaktır'' diyen Can- doğan. MAI'nin ve Dünya Ticaret Örgütü bünyesın- dekı antlaşmalann, 19. yüzyıkia tanınan temel ın- san haklannı bile yok ede- cek nitelikte olmasının önemli bir çeliski oldugu- nu ifade etti. frÜ Çevre Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. tlhan Taunlı ise MAI'nin çevre hukukunu oluştururken halkın görüş- lerinin alınması gerektiğini \urgulayarak "Halk'hayır' derken Akkuyu"ya. Berga- ma'va santral kuramazsı- nız" dedi. MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu adı- na toplanüda konuşan Me- sutMahmutoğuOanda em- peryalızm önünde önemli birengel olan ulus devletın yeniden yapılandınlıp çö- zulme sürecine sokulduğu- nu belirterek "Ulus devle- tin, kabuk devlet olması, emekçi fizerinde baskı ya- pan potis-jandarnıa devie^J ti haiine gelmesi için çalış»-.L, lrvor" diye konuştu. Toplu- mun büyük bir kısmınm tepkisız oldugunu savunan Mahmutoğullan, MAl'yle yeni bır süreç başladığını belirtti. 'Anneannemin tathsı'. yanşmayı kazandı tstek Eptim ve Külrûr Vakfi'nın Türk mutfağma yeni bir tatb kazandırmak amacıyla düzenlediği tSTEK larJı Yansması sonaçlandı. Yanşmaya İstanbtıl'dan '.Anneannemin Tathsı'' adiı tarifle katılan BeKn Rodikii birinci oldu. Yanşmada birinci gefen tatu, İSTEK Tadısı olarak her yû düzenlenen İS T EK'lüer gününde ikram edilecek. TÜRKtYE tNSAN HAKLARI KONUSUNDA BİRLEŞMÎŞ MİLLETLER? ÎN ANAYASASFNI OLUŞTURAN ÎKİANLAŞMAYIİMZAL4MIYOR Ankara AB zirvesi öncesi tutumunu netlestirınedi LEYLA TAVŞANOĞLU Helsinki'de yapılacak AB zirvesine yakla- şık bir hafta kala, Ankara'nın tutumunu hâlâ netleştirmediği ve zirveden çıkabilecek so- nuçlarla ilgili strateji saptamadığı görüşü ağrrlık kazanıyor. Bu bağlamda, Ankara'nın tutumuyla ilgili temelsel beş soru soruluyor: 1. Türkiye, bugüne kadar AB 'ye üye aday- hğmı kolaylaştırmak ya da zorlaştırmak için ne yaptı? AB'ye üyelik için temel dört kriter belirlenmişti. Bunlar; Yunanistan'la ilişkile- ri düzeltmek, Kıbns sonınunun çözümü. in- san hak Ian karnesinin iyileştirilmesi ve eko- nomiye çekıdüzen verilmesiydi. Ankara, çok görkemli AGÎT zirvesınden sonra bu konu- larda ne gibi düzenlemelere gitti? 2. Türkiye, bozuk olan insan haklan kar- nesini düzeltmek için neden hiçbir adım at- mıyor? 3. Yine Helsinki zirvesinde çeyrek kala ekonomide vergiler geriye dönük olarak da- yatıldı. Üstelik Başbakan Ecevit, vergilerin IMF'nin dayatması olduğunu söyledi. Oysa darboğazdaki ekonomilerde ağır vergi uygu- lamasının o ekonomiyi daha da zora sokaca- ğını IMF biliyor. Üstelik geriye dönük vergi uygulaması dayatması IMF'nin işi değil. Var- lık vergisinden neredeyse 60 yıl sonra ben- zer bir uygulamaya neden gerek görüldü? 4. Ankara, Kıbns'ta hiçbir uzlaşmaya git- meme tutumunda ısrar ediyor. Dünyada, bu gibi sorunlara çözüm getirilmesinin esası aljşveriştir. Ankara'mn bu alışverişe girme- mekteki ısrannın nedeni nedir? 5. Yunanistan'la ilişkilerde de aynı tutum söz konusu. Herhangi bir yumuşama yok. Oysa Yunan hükümetinin önünde, aşması ge- reken bir genel seçim sorunu var. Ankara, Yunanistan'dan somut beklenrilerini neden dile getirmiyor? lnsan haklan bağlamında ülkemizde üze- rinde ciddi biçimde kafa yorulması gereken konu, Türkiye'nin onlarca yıldır uluslarara- sı insan haklan hukukunun birparçası olma- makta direnmesi. Ankara, BM'nin temelini atan, BM anayasasını oluşturan 2 antlaşma- yı, yani Uluslararası Siyasi ve Sivil Haklar Antlaşması ve Uluslararası Ekonomik ve Kültürel Haklar Antlaşması'nı imzalamıyor. Bu gerçek bugüne kadar TBMM ve karnu- oyundan da gizleniyor. Altı çizilmesi gereken konu, Türkiye ve ABD dışında 150 BM üyesinin bu antlaşma- lara taraf olduklan... Türkiye devlerinin, kendi halkına saygmın bir göstergesi olan insanrn konut ve iş edin- me hakkını savunan bu antlaşmalara neden tarafolmadığı, bunu kimin, ne amaçla engel- leyip bu gerçeği kamuoyundan gizli nıttuğu sorusu gündeme geliyor. Türkiye'de "insan haklan" denildiğinde hemen Kürt haklan akla gelecek gibi kuşku- lar uyanıyor. Oysa BM'nin gelıştirdiği insan haklan kavramı esas olarak kadınlan ve ço- cuklan kapsıyor. Ülkemiz nüfusunun yüzde 50'sini oluşturan kadınlann anayasal hakJa- nnın uluslararası düzeyde tanınıp korunma- sma acaba kim ya da kimler karşı çıkıyor? Helsinki zirvesine çeyrek kala bu sorulan kendi kendimıze sorarken konunun AB'ye girmek bağlamında tartışılmaması gerekti- ğinin de altını çizmek istiyoruz. Tartışılması gereken, Türkiye'nin kendi- ne karşı saygılı bir ülke olabilmek amacıyla atması zorunlu adımlan bugüne kadar neden atmadığı. Bizler, çözüm formülünü Yunanis- tan ve dışandan bekleyecegimıze neden ken- dimiz çözüm önerileri üretmıyoruz? Neden onlarca yıldır başkalannın yazdığı senaryo- lan oynayan aktörler konumundayız? Yoksa Türkiye'yi uluslararası alana açmaktan kor- kuyor muyuz9 Çok ısrar etmemize karşm ger- çekte Avrupa'nm parçası olmaya niyetli de- ğil miyiz?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle