Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ATOLIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Perhçek
tazntinatkazandı
• A1VKARA(AA)-ÎP
Genel Başkanı Doğu
Perınçek, Kanal 6'da
yayımlanan "Hedef"
programında yaptıklan
açıklamalarda kışilik
haklanna hakaret ettüden
gerekçesiyle, Ankara 5
Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde görülen
davada programın yapımcısı
Ender Coşkun ve yazar
Memduh
Bayraktaroğlu'ndan, 500
miJyon iira manevi tazmınat
kazandı. Dava, Nejdet
Küçüktaşkmer açısmdan ise
reddedildi. . ,
Yüksel: Ben
görevimi yapdm
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara DGM
Savcısı Nuh Mete Yüksel.
Adalet Bakanlığı
müfettışlerinin Merve
Kavakçı olayı ıle ilgili
"görev yennin
değıştirilmesini"
istemelenyle ilgili olarak,
"Herhangi bir cezayı hak
ettığım kanaatinde değilım"
dedi. Yüksel, Hâkimler
Savcılar Yüksek Kurulu'nda
"konunun en ıyı şekilde
değerlendirileceğini"
belirtti. Yüksel. dün. AdaJet
Bakanlığı müfettişlerince,
Merve Kavakçı'nın evinde
gece arama yapmak
istemesi nedeniyle
başlatılan soruşturmanm
sonucunda hazırlanan
raporda, Yüksel'ın
"meslekten çıkanlma"nın
ardından en ağır 2. ceza
olan "görev yeri
değişikliği" ile
cezalandınlması
ıstenmesıne ilişkin herhangi
bir cçzayı hak"etmeaigî
görüşünü dile getirdi.
fcTT'nin yetki
davası
lstanbul Haber Servisi -
ÎETTde sayısal çoğunluğa
sahip sendikanm
belırlenmesi amacıyla açılan
"'yetkıda\ası"nın
görülmesine devam edildi.
lstanbul l. Iş
Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, Hak-lş'e bağlı
Hizmet -Iş ve Türk-lş'e
bağlı Belediye-lş
Sendıkası'nın avukatlan
katıldı. Duruşma, Hizmet-Iş
Sendikası'nm sahte istifa
yazısı düzenleyerek üye
sayısını fazla göstermeye
çalıştığı iddiasıyla Beyoğlu
ve Eyüp agır ceza
mahkemelerinde açılan
davaiann sonuçlannin
beklenmesi amacıyla
ertelendi.
Sağfekçılarm
l i
ç
eylemi
Istanbul Haber Servisi -
Saglık ve Sosyal Hizmetler
Emekçılen Sendikası (SES)
üyesi bir grup sağlık çalışa-
nı, ücret zamlannı protesto
gösterisi yaptı.
Sultanahmet Mehmet Akif
Ersoy Parkı'nda toplanan
sağlfk çalışanlan, buradan
tstanbul tl Sağlık Müdürlü-
ğü'ne kadar slogan ve alkış-
larla yürüdü.
SES Aksaray Şube Başkanı
Songül Beydilli, kamu
emekçilerine verilmesi dü-
şünülen yûzde 25 zammın,
"sefalet ücreti" oldufunu
söyledi.
Peru ve Şili'de
deprem
• LtVIA(AA)-Güney
Amerika ülkelennden Peru
ve Şili'de orta şiddette
depremler meydana geldi.
Peru Geofizik
Enstitüsü'nden yapılan
açıklamada, TSI dün sabah
6.02'de, merkez üssü sahil
kenti Tacna'nın 45
kilometre güneydoğusu olan
bölgede, 5.5 büyüklüğünde
bir deprem meydana geldiği
belirtildi. Açıklamada,
depremin. yerin 120
kilometre altında meydana
geldiği ve Arequıpa
kentınde de hissedildiği
ıfade edildi. Şili'de ise
başkent Santiago'nun 1400
ulometre kuzeyindeki
\ntofagasta kentinde bir
ieprem meydana geldi.
TÎSK Genel Başkanı Baydur, normlarm ekonominin gereklerine cevap vermesini istedi
'Çalışma yaşamı• TtSK tarafindan düzenlenen 'Çalışma hayatında esneklik' konulu
seminerde konuşan Bakan Yaşar Okuyan, ekonomideki değişimin esnek
çahşmayı zorunlu kıldığını söyledi. Okuyan, ancak bu değişimin sosyal
taraflann uzlaşmasıyla yapılması gerektiğini belirtti.
lstanbul Haber Servisi - Türkıye îşverenler
Sendikası (TİSK) Genel Başkam Refîk Bay-
dur, üretimin gelıştinlmesı ve rekabet gücunün
arttınlması içın çalışma yaşamının esnekleştı-
rilmesinın önkoşul oldugunu söyledi. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan.
ekonomideki değişimin esnek çahşmayı zo-
runlu kıldığını, ancak bunun dayatma ıle de-
ğıl, sosyal taraflann mutabakatıyla gerçekleş-
ririlmesi gerektiğini belirtti.
Hak-tş Genel Başkanı Satim Ushı ise esnek
çalışmadan önce kayıt dışı çalışmanm önJen-
mesinı ve temel sendikal haklann güvence al-
tına almmasını istedi.
TfSK tarafindan düzenlenen "Çalışma ha-
vanndaesneklik" konulu seminerdün Svvısso-
tel 'de gerçekleştinldi. Seminerde konuşan Ça-
lışma Bakanı Yaşar Okuyan. hizmet sektörle-
rimn büyümesinin, kadın istıhdamının artma-
sının. KOBİ'lerin öneminin artmasının ve ben-
zeri yapısal değişmelerin, istihdamda esnek
çalışma gibi standartdışı çaJışma biçımlerinin
hızla genişlemesine yol açtığını söyledi.
Esnekliğin "kuralsızJaşürma'' değıl, "yeni-
den düzenkme" olarak algılanması gerektiği-
ni vurgulayan Okuyan, işçinin de korunmasız
bırakılmaması gerektığini söyledi. Çalışma ya-
şamında esnekliğin, işyerinin, işin ve işçinin,
iş sürelerinin, ücretin ve iş yasalannın esnek-
leştirihnesi şeklinde başhklar altında toplana-
bileceğinı anlatan Okuyan, bugün gelişmiş bir-
çok ülkede kısmi süreli çalışma, iş paylaşımı,
evde çalışma, ödûnç iş ilişkisi, tele çalışma,
çağn üzerine çalışma, ikinci bir işte çalışma ve
kısa süreli çalışma şeklinde esnek çalışma bi-
çimleri göriildüğünü kaydetti.
Kesin çözûm değil
Esnekliğı işsizlığe karşı kesın birçözüm ola-
rak değıl, ancak işsızhğin yaygınlaşmasını ön-
leyen bir mekanizma olarak görmek gerekti-
ğini belirten Okuyan şöyle devam etti:
"Esnek çahşmada. çalışma sürelerinin baş-
langıç ve bitiş zamanJannın işçi ve işverenin is-
tekve amaçlan doğrultusunda beUrienmesi, iş-
çinin verimiüiginin artması, üretim araçlan-
nın tam kapasite ile kuUanunı, işçilerin kendj-
lerine özel zamanlar ayirabümesi gibi birçok
yararian vardır. Ancak işçiler açısından kısa sü-
reli ücretti izûıkrin azalması, sosyal sigorta ve
yardımlardan tam yararianılamamasL. iş plan-
lamasında karşılaşılacak zoriuklar gibi birta-
lom sakjncalar da bulunmaktadır. Işverenler
açısmdan ise yeni masraflann ortaya çıkması,
personcl planlaması Ue organizasyon. yönetim
vedeoetimindezortuklar,yanödemeferdeki ar-
nşlar gibi ohımsuz etkfleri ortaya çüiabüir."
Ek vergi rantiyeye
Seminennin ardından gazetecilerin soruJa-
nnı yanıtlayan Okuyan, ek vergiyle 1.7 katnl-
yon İira toplamav ı hedeflediklerini belirterek
bunun 1.1 katrilyon lırasının rantiye kesimin-
den toplanacağını savundu. Rantiye kesiminin
40 bin kişiden oluştuğunu anlatan Okuyan, ek
vergi kanununa yönelik eleştirilerin bu kesim-
den geldiğini öne sürdü. Okuyan, Başbakan-
lık kriz merkezinde bugüne dek toplanan dep-
rem yardımlanrun 80 trilyon İira, dışandan ge-
len yardım toplamının ise 32 miryon dolar ol-
duğunu kaydetti. Okuyan, işçi ve işverenin uz-
laşmaya varması halinde, işsizlik sigortasını çı-
karacaklannı söyledi.
Ön şart
Seminerin açıhş konuşmasuıı yapan TfSK
Genel Başkanı Baydur, teknolojik gelişme, ar-
tan uluslararası rekabet ve küreselleşme hare-
ketlerinin yanı sıra işsizlik gibi faktörlerin kla-
sik tam gün istihdamı kavrannndan uzaklaşa-
rak esnek çalışma modelinin ortaya çıkması-
na neden oldugunu söyledi.
Baydur, esnekliğin ekonominin şoklara da-
yanıklılığını arttıran bir araç olduğu kadar, iş-
sızliğe karşı da en önemli tedavi yoUanndan
biri oldugunu savundu. Esnek çalışmanın ge-
lişmiş ülkelerde 1980'lerden itibaren uygulan-
maya başladığıra ifade eden Baydur, Avrupa
ülkelerinin bugün daha esnek işgücü piyasası-
na sahip ABD'yi örnek aldıklannı belirtti.
Çalışma mevzuannın sosyal taraflar anlaş-
salar dahi esnek çalışmaya olanak tanımadığı-
nı anlatan Baydur, çalışma yaşamını düzenle-
yen normlann, ekonominin gereklerine cevap
verecek hale getirilmesinin kaçmılmaz oldu-
gunu kaydetti.
Once tenıel haklar
Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu ise geliş-
miş ülkelerin çalışma yaşannnda yer alan es-
nek çalışmanm bir şablon olarak Türkiye'ye
getirilemeyeceğinı söyledi. Uslu, esnek çalış-
madan önce Türkıye tiekı temel sendikal hak-
lann güvenceye ahnması, işsizlik sigortası ve
iş güvencesi yasalannın çıkanlması gerektiği-
ni vurguladı.
Çalışma mevzuatında değiştklık yapılma-
dan da sosyal taraflann uzlaşarak esnek çalış-
ma modelleri geliştirdiklerini anlatan Uslu,
otomotıv sektöründe yaşanan krizin aşılması
için ışverenle işçinin anlaşarak ücretsiz izin
gibi cözümler ürettığıne dıkkat çekti.
Ingıliz Endüstn Konfederasyonu (CBI) Po-
litika Damşmanı Karja Klasson ise küresel re-
kabet, teknolojideki gelışmeler, hizmet sektö-
rünün gelişmesı gıbı nedenlerle Avrupa ülke-
lerinin çalışma yaşamında daha fazla esnekli-
ğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
|L • J TürkHavaYbllanHostesveKabinMemurianDerneğfnin(TASSA)es-
tjHr CttClClCl Wveyeniüyderidernek tarafindan dünBalorkSy KühürveSanat Mer-
kezi'nde düzenlenen 'Buluşma Günü'nde bir araya geldiler. Buluşma Gö-
nü'nde konuşan TASSA Başkanı Yasemin Yurtdagülen. düzenJedikleri toplantılaria üyeleri arasındaki birlik ve bütünlük duvgula-
nnı >aşatma>ı amaçladtklannı belirtti. Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı ise yerel yönetimlerin ve sivij toplum kuruJuş-
lanriın birtikte çahşması gerektiğine dikkat çekti Konuşmalann ardından Yurtdagülen, Buluşma Günü'ne verdikleri destekten do-
layi Başkan Ahmet Bahadırlı ve GATEGOURMET USAŞ Genel Müdürii Mohamed Hammam'a birer teşekkür plaketi verdL
Özel indirim tutarları yeniden belirlendî
Vergi düzenlemeleri Resmi
Gazete'de yayımlandı
ANKARA (AA) -Bakanlar
Kunılu'nun harçlar, özel indirim
tutarlan ile faız ve iratlardan alı-
nacak vergilere ilişkin düzenle-
meleri, Resmi Gazete'nin mü-
kerrer sayısında yayımlandı. Ba-
kanlar Kurulu kararlan uyannca
nispi harçlar yüzde 25 oranmda
arttınlırken özel indirim tutaria-
n yeniden belirlendi. Gelir di-
limlerine göre 2000 yılında uy-
gulanacak vergi tutarlan da ye-
niden düzenlendi. Aynca döviz
tevdıat ile nama ve hamihne ya-
zılı mevduat hesaplanna yüriitü-
len faizlerden yüzde 15, menkul
sermaye iratlanndan yüzde 14
oranmda vergi alınması kararlaş-
tınldı.
Bakanlar Kurulu, işçi ve me-
murlara uygulanan özel indirim
tutarlannı, yılbaşından geçerli
olmak üzere ayhk 18 milyon 750
bin liraya yükseltti. Yeni düzen-
leme ile ücretlilerin özel indıri-
mi güniük 625 bin İira, ayhk 18
milyon 750 bin hra, yıllık da 225
milyon İira olarak uygulanacak.
Bakanlar Kurulu, 1 Ocak
2000'den geçerli olmak üzere ge-
lir vergisinde ilk dilımi 2.5 mil-
yar liraya yükseltti. Gelir vergi-
sinde halen 2 milyar, 5 milyar,
10 milyar, 25 milyar ve 50 mil-
yar İira ve üstü olarak uygulanan
dilimlerde değişikliğe gidildi.
Bakanlar Kurulu, gelir ve ku-
rumlar vergisinde uygulanan çe-
şitli stopajlan ise 2 ile 5 puan ara-
sında artnrdı. Kararname ile na-
ma ve hamihne yazılı mevduat
hesaplan, döviz tevdiat hesapla-
n ve özel finans kurumlannca
döviz katılma hesaplanna öde-
nen kâr paylanndaki stopaj ora-
nı, yüzde 13'ten 15'e çıkanldı.
Faızsiz olarak kredi verenlere
ödenen kâr paylan, kâr ve zarar
ortaklığı belgesi karşılığı ödenen
kâr paylan ile özel finans kurum-
lannca kâr ve zarara kattlma he-
sabı karşılığında ödenen kârpay-
lanndaki yüzde 13 'lük stopaj da
yüzde 15'eyükseldi.
Hukumete prefabrîke ev eleştirisi
Öymen: Vergi yasasının
depremle ilgisi yok
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanı Altan
Oynıen. hükümetin "büyük ölçü-
de bitirildigini" açıkladığı prefab-
rike konutlann büyük bölümünun
hak sahiplerine dağıtılmadığma
dikkat çekerek "Hükümetııepre-
fabrike ev ne de içine girilecek ça-
dır ihtiyaanı yerine getirdi'' dedi.
Öymen, "deprem rergisi'' adıyla
getirilen yeni düzenlemenin dep-
remle ilgili olmadığını söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu
(MYK)dün Oymen başkanljğın-
da toplandı. Öymen, toplantı ara-
sında gazetecilere yaptığı açıkla-
mada, deprem bölgesindeki çalış-
malar ve vergi düzenlemesiyle il-
gili olarak hükümeti eleştirdi. Baş-
bakan Bülent Ecevitin prefabrike
konutlann büyük bölümünun ta-
mamlandığını söylediğnıi ammsa-
tan Öymen, bölgeye giden CHP'h-
lerin ve gazetecilerin saptamaJan-
nın bunun aksini ortaya koyduğu-
nu kaydederek "Prefabrike konut-
lann büyük çoğunluğunun bitirfl-
diği yolundaki açıldama gerçelde-
ri yansrtmryor" dedi.
Depremzedelerin tatil yerlerin-
deki kamu tesıslerine yerleştiril-
mesine ilişkin karan u
geç ounan-
na karşın oiumlu" olarak nitele-
yen Öymen, bu tesislerde 40 bin
kışilik kapasite aynlmasına karşın
6 bin kişınin başvurduğuna dikkat
çekti. Altan, "deprem vergisi"
adıyla getinlen düzenlemenin dep-
remle bir ilgisi olmadığını belirte-
rek şunlan söyledi:
"1998yıhnda Zekeriya Temizei
kanunu olarak biünen vergi kanu-
nu, geürieri artnrma>i öngörüyor-
du. Ancak bu hükümet. 11 Ağus-
tos'ta veni bir kanun çıkararak ge-
lir artüncı önlemlerin bir bölümü-
nü kaldırdı. Şimdi yeniden gelir
artancı birvergiyasasıçtkarduar."
Öymen \e MYK üyeleri, top-
lantının ardından parti meclisi
üyesi Memet Yula tarafindan dü-
zenJenen ve Doğu Anadolu Bölge-
si'ndeki 7 ıle gelir sağlama ama-
cıru taşıyan yemeğe katıldılar.
PROF. İZZETTİN ÖNDER'İN DEĞERLENDİRJMESİ
'MAI, sermayenin
anayasasıdır9
• Prof. Dr. Izzettin Önder, bir gecede
çıkanlan "vergi yasası"na tepki gösterenlerin,
yine bir gecede çıkanlan "tahkim yasası "na
hiçbir tepki göstermediklerini söyledi.
tstanbul Haber Servisi - özel hukuk kurumlannca
lstanbul Üniversitesi îkti-
sat Fakültesı Öğretim Üye-
si Prof. Dr. Izzettin Önder,
Çok Taraflı Yatınm Antlaş-
ması'nın (MAI) sermaye-
nin anayasası oldugunu be-
lirterek u
Ana>asalar. dev-
letk > urttaşkrın ilişkileri-
ni düzenler. O> sa MAI, ser-
mayenin dolete karşı ofaın
haklannı düzenliyor. Bu da
yenibirdevtetantaytşnu or-
taya çıkanyor" dedi.
Üniversitelerarası Çevre
Platformu (ÜÇEP), dün IÜ
Ögrenci Kültür Merke-
zi'nde "MAI ve Uluslara-
rası TabJanT konulu top-
lantı düzenledi. Toplantıda,
MAI'nin ekonomik yönle-
rini anlatan ikn'sat fakülte-
si öğretim üyesi ve gazete-
miz yazan Ptof. Dr. Onder.
bir gecede çıkanlan "vergi
yasas"na tepki gösterenle-
rin. yine bır gecede çıkan-
lan "tahkim yasasın
na hıç-
bir tepki göstermediklerini
söyledi. "MAI jwıi bir şey
değydir,yeniolan,MAI'nin
dayatüğı hukuki normlar-
dır"diye konuşan Prof. Dr.
Önder, MAI'ye göre ulus
devlete gelen yabancı ser-
mayenin, o ülkeye teknolo-
jisini getirmek ya da onun
elemanını kullanmak zo-
runda olmadığuu, bu duru-
mun da "global işsizliğe"
yol açtığmı belirtti. Serma-
yenin "kanserojen doku"
gibi bütün dünyaya yayıldı-
ğını ifade eden Prof. Dr.
önder şöyle devam etti:
"Bu durum, sermaye içi
canşmalarayol açıyor.MAI
de yabancı sermayeyi mev-
cutsermajekarşıandagüç-
lü kılıyor. Sermayenin or-
ganik bileşnni ve mülkiyeti
tartışıInıaİKhr. lnsan hak-
lannın, ulusal egemenügin,
cevrenûı sorgulanabilmesi
buna bagbdır."
Avukat Göktaan Cando-
ğan da MAI'nin, ulus öte-
sı şirketlerin. gelişmekte
olan ülkelerdeki yatınmla-
nnrn önünde yer alan hu-
kuki ve siyasi engelleri or-
tadan kaldırdığını behrtti.
Anayasa değişikliği ile ka-
mu hizmeti niteliği taşıyan
işlemlerle ilgili sorunlann
çözüleceğini ifade ederek
özel hukuk sözleşmeleri-
nın, anayasanın "sos>'al hu-
kuk devleti" ve "hak ara-
ma özgürlüğü" maddeleri-
ne aykın oldugunu vurgu-
ladı. "MAI ile sermayeye
tanınan haklar demeti, 20.
yüzyıkia yurttaşlann elde
ertigj özgürlükleri ortadan
kakUracaktır'' diyen Can-
doğan. MAI'nin ve Dünya
Ticaret Örgütü bünyesın-
dekı antlaşmalann, 19.
yüzyıkia tanınan temel ın-
san haklannı bile yok ede-
cek nitelikte olmasının
önemli bir çeliski oldugu-
nu ifade etti.
frÜ Çevre Mühendisliği
Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. tlhan Taunlı ise
MAI'nin çevre hukukunu
oluştururken halkın görüş-
lerinin alınması gerektiğini
\urgulayarak "Halk'hayır'
derken Akkuyu"ya. Berga-
ma'va santral kuramazsı-
nız" dedi.
MAI ve Küreselleşme
Karşıtı Çalışma Grubu adı-
na toplanüda konuşan Me-
sutMahmutoğuOanda em-
peryalızm önünde önemli
birengel olan ulus devletın
yeniden yapılandınlıp çö-
zulme sürecine sokulduğu-
nu belirterek "Ulus devle-
tin, kabuk devlet olması,
emekçi fizerinde baskı ya-
pan potis-jandarnıa devie^J
ti haiine gelmesi için çalış»-.L,
lrvor" diye konuştu. Toplu-
mun büyük bir kısmınm
tepkisız oldugunu savunan
Mahmutoğullan, MAl'yle
yeni bır süreç başladığını
belirtti.
'Anneannemin tathsı'.
yanşmayı kazandı
tstek Eptim ve Külrûr Vakfi'nın Türk
mutfağma yeni bir tatb kazandırmak
amacıyla düzenlediği tSTEK larJı Yansması
sonaçlandı. Yanşmaya İstanbtıl'dan
'.Anneannemin Tathsı'' adiı tarifle katılan
BeKn Rodikii birinci oldu. Yanşmada birinci
gefen tatu, İSTEK Tadısı olarak her yû
düzenlenen İS T EK'lüer gününde ikram
edilecek.
TÜRKtYE tNSAN HAKLARI KONUSUNDA BİRLEŞMÎŞ MİLLETLER?
ÎN ANAYASASFNI OLUŞTURAN ÎKİANLAŞMAYIİMZAL4MIYOR
Ankara AB zirvesi öncesi tutumunu netlestirınedi
LEYLA TAVŞANOĞLU
Helsinki'de yapılacak AB zirvesine yakla-
şık bir hafta kala, Ankara'nın tutumunu hâlâ
netleştirmediği ve zirveden çıkabilecek so-
nuçlarla ilgili strateji saptamadığı görüşü
ağrrlık kazanıyor. Bu bağlamda, Ankara'nın
tutumuyla ilgili temelsel beş soru soruluyor:
1. Türkiye, bugüne kadar AB 'ye üye aday-
hğmı kolaylaştırmak ya da zorlaştırmak için
ne yaptı? AB'ye üyelik için temel dört kriter
belirlenmişti. Bunlar; Yunanistan'la ilişkile-
ri düzeltmek, Kıbns sonınunun çözümü. in-
san hak Ian karnesinin iyileştirilmesi ve eko-
nomiye çekıdüzen verilmesiydi. Ankara, çok
görkemli AGÎT zirvesınden sonra bu konu-
larda ne gibi düzenlemelere gitti?
2. Türkiye, bozuk olan insan haklan kar-
nesini düzeltmek için neden hiçbir adım at-
mıyor?
3. Yine Helsinki zirvesinde çeyrek kala
ekonomide vergiler geriye dönük olarak da-
yatıldı. Üstelik Başbakan Ecevit, vergilerin
IMF'nin dayatması olduğunu söyledi. Oysa
darboğazdaki ekonomilerde ağır vergi uygu-
lamasının o ekonomiyi daha da zora sokaca-
ğını IMF biliyor. Üstelik geriye dönük vergi
uygulaması dayatması IMF'nin işi değil. Var-
lık vergisinden neredeyse 60 yıl sonra ben-
zer bir uygulamaya neden gerek görüldü?
4. Ankara, Kıbns'ta hiçbir uzlaşmaya git-
meme tutumunda ısrar ediyor. Dünyada, bu
gibi sorunlara çözüm getirilmesinin esası
aljşveriştir. Ankara'mn bu alışverişe girme-
mekteki ısrannın nedeni nedir?
5. Yunanistan'la ilişkilerde de aynı tutum
söz konusu. Herhangi bir yumuşama yok.
Oysa Yunan hükümetinin önünde, aşması ge-
reken bir genel seçim sorunu var. Ankara,
Yunanistan'dan somut beklenrilerini neden
dile getirmiyor?
lnsan haklan bağlamında ülkemizde üze-
rinde ciddi biçimde kafa yorulması gereken
konu, Türkiye'nin onlarca yıldır uluslarara-
sı insan haklan hukukunun birparçası olma-
makta direnmesi. Ankara, BM'nin temelini
atan, BM anayasasını oluşturan 2 antlaşma-
yı, yani Uluslararası Siyasi ve Sivil Haklar
Antlaşması ve Uluslararası Ekonomik ve
Kültürel Haklar Antlaşması'nı imzalamıyor.
Bu gerçek bugüne kadar TBMM ve karnu-
oyundan da gizleniyor.
Altı çizilmesi gereken konu, Türkiye ve
ABD dışında 150 BM üyesinin bu antlaşma-
lara taraf olduklan...
Türkiye devlerinin, kendi halkına saygmın
bir göstergesi olan insanrn konut ve iş edin-
me hakkını savunan bu antlaşmalara neden
tarafolmadığı, bunu kimin, ne amaçla engel-
leyip bu gerçeği kamuoyundan gizli nıttuğu
sorusu gündeme geliyor.
Türkiye'de "insan haklan" denildiğinde
hemen Kürt haklan akla gelecek gibi kuşku-
lar uyanıyor. Oysa BM'nin gelıştirdiği insan
haklan kavramı esas olarak kadınlan ve ço-
cuklan kapsıyor. Ülkemiz nüfusunun yüzde
50'sini oluşturan kadınlann anayasal hakJa-
nnın uluslararası düzeyde tanınıp korunma-
sma acaba kim ya da kimler karşı çıkıyor?
Helsinki zirvesine çeyrek kala bu sorulan
kendi kendimıze sorarken konunun AB'ye
girmek bağlamında tartışılmaması gerekti-
ğinin de altını çizmek istiyoruz.
Tartışılması gereken, Türkiye'nin kendi-
ne karşı saygılı bir ülke olabilmek amacıyla
atması zorunlu adımlan bugüne kadar neden
atmadığı. Bizler, çözüm formülünü Yunanis-
tan ve dışandan bekleyecegimıze neden ken-
dimiz çözüm önerileri üretmıyoruz? Neden
onlarca yıldır başkalannın yazdığı senaryo-
lan oynayan aktörler konumundayız? Yoksa
Türkiye'yi uluslararası alana açmaktan kor-
kuyor muyuz9
Çok ısrar etmemize karşm ger-
çekte Avrupa'nm parçası olmaya niyetli de-
ğil miyiz?