Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1ARALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
JiiJvOJN VİJVIJ. / ekonomi@cumhuriyeLcom.tr 13
Dünya Ticaret Örgütü'nün Seattle'deki toplantılan protesto gösterileri nedeniyle geç başladı
Sokaldar zirveyisusturduEkonomi Servisi - Küresel talana karşı seslerini
iuyuran binlerce göstericinin protestosu nedeniy-
ie Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) 3. Bakanlar
toplantısı ikibuçuk saat gecikmeyle başladı.
Serbest ticaretin yeni yüzyıldaki kurallann be-
lirtenmesinin planlandığı zirvenin yapüdıgı ABD'nin.
Seattle kenti, protestoculann gösterilerine sahne '
oldu. Polisin göz yaşartıcı bombalarla protestocu-
lan engellemeye çalışmasına karşın dünyarun dört
biryaıundan gelen göstenciler, seçilmemiş ulusla-
rarası kuruluşların gelecekleri için kararlar alma-
yaçalışmalanna yoğun tepki gösterdiler.
Birçok göstericinin yaralandığı olaylarkarşısın-
dadün sabah yapılması planlanan DTÖ 3. Bakan-
lar toplantısı açılış töreni ise iptal edildi.
ABD Başkanı BfllCtinton protesto gösterileri kar-
şısında yumuşayarak "Ticariaıüaşmalarda çevre ve
• Serbest ticaretin yeni yüzyıldaki kurallann belirlenmesinin planlandıgı zirvenin
yapıldığı ABD'nin Seattle kenti, protestoculann gösterilerine sahne oldu. Polisin
göz yaşartıcı bombalarla protestoculan engellemeye çalışmasına karşın dünyanın
dört bir yanından gelen göstenciler, seçilmemiş uluslararası kuruluşlann gelecekleri
için kararlar almaya çalışmalanna yoğun tepki gösterdiler.
çahştna koşaOannın dikkate alınması gerekryor"
dedı. Son gelen bilgılere göre, protestocular, yol-
lan keserek zirvenin açılış gününde konuşma ya-
pacak olan ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Alb-
right, Birleşmiş MilletlerGenel Sekreteri Kofı An-
nan ve çok sayıda ülke temsilcisinin toplantılann
yapıldığı yere ulaşmasını engellediler.
Resmi kaynaklar, göstericilerin sayısının 5 bin ka-
dar olduğunu söylemelerine karşın bu rakamın 50
bine ulaşöğı belirtildi. Bu arada, Ingiltere'nin baş-
kenti Londra'da da Seattle toplanüsına karşı gös-
teriler yapıldı.
21. yüzyılda serbest ticaretin kurallannrn belir-
leneceği, tanm ve hizmetlerin liberasyonu gibi "has-
sas ve tarüşmah" konulann ele alınacağı zirve ön-
cesi bir açıklama yapan Dünya Bankası Başkaru
James Wolfensohn, küresel gelişim sürecinin ta-
mamlanabilmesı zengin ülkelerin gelişmekte olan
ülkelerin iıhalatlannı kısıtlamamalannı istedi.
VVolfensohn, "Yoksul ülkeiere rekabet alanlan
yaratmadanonlaraekonomilerinidüzetaneleriya da
rekabete açıhnalan konıüannda baskı yapmanın
bir anlamı yok. Tanm. inşaat ve tekstfl, gelişmekte
olan ülkelerin rekabet açtsından avantajb okluklan
alanlar Bu alantarda onlann rrhalatlannı klSltla-
mak yerine tesyik etmek gerekryor" diye konuştu.
DTÖ Genel Sekreteri MikeMoore da, DTÖ'nün
bir küresel hükümet, polis veya şirketlerin çıkarla-
nnı kollayan bir kuruluş olmadığıru söyledi. Moore,
yaptığı açıklamada, toplantılan protesto etmekama-
cıyla düzenlenen gösterilerde öne sürülen "kendi-
smin küresel düzeyde insanlan ve hayvanian öMü-
ren giziibir diktatörtüğü yönettiğr suçlamalanrured-
detti. Yeni Zelanda'nın eski başbakanı ve sol eği-
limli 50 yaşındaki Moore, protesto gösterilerinde,
"kınnızı gözlü şeytan ve ölüm sacan" bir kişi olarak
tanımlanıyor.
'DTÖ
insanlık
suçu
işliyor'
Dünyanın
birçok
yerinden
gelerek
Seattie'da
toplanan
göstenciler,
taşıdıklan
pankartlarda,
merkezi
Cenevre'de olan
Dünya Ticaret
Örgütü'nü,
'insanoğluna
karşı suç
işlemekle' ve
'hükümettere
ülkelerini nasü
yönetmek
zorunda
olduklannı
dikte
ettirmeklc'
suçladılar.
Bu arada baa
gösterieiler,
Seattle'da bir
McDonald's
fast-food
lokantasuun
camlannı
r J ,9 r =.4ardılar.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Seattle savaşları
ERGtNYILDIZOĞLU
SEATTLE-Dünya TicaretÖrgütü (DTÖ) Seatt-
le Toplantısı bağlamında küreselleşme ve serbest
ticaret ideolojisini protesto etmek, küreselleşme
sürecinin yarattığı sonuçlan gözler önüne sermek
için başlayan eylemler ve tartışma toplantılan dün
yapılan devasa yürüyüşe doğru ivme kazandı. Pro-
testo gösterileri, tartışma toplantılan, eğitim semi-
nerleri çoğaldıkça gerek bu eylemlere katılanlar
gerekse de basında, sürecin önemi ve anlamına iliş-
kin bir betimleme giderek öne çıktı: "Çokulushı şir-
ketlerin (CL'Ş) egemenliğine karşı Seattle SavaşL"
Toplantılara, protesto eylemlerine katılanlann, ey-
lemlerinin, tüm dünya halklannın gelecek yüzyıl-
da yaşayacaklan süreçler açısından tarihsel biröne-
me sahip olduğuna ilişkin inançlan güçlendi. Hem
Seattle'a, giderek medyanın, hem de DTÖ toplan-
tısına atıfla, "Başansızük söz konusu otamaz" di-
yen ABD Tıcaret Heyeti Başkanı Barshafski'nin de
bu kanıyı paylaştıklan söylenebilir. Küreselleşme
Üzerine Enternasyonal Forum'un (KUEF), cumar-
tesi günü, sabah 8:30'da başlayarak gece 11 'e ka-
dar süren 35 konuşmacılı, yedi tartışma toplantılı
eğitim gününde hemen tüm konuşmacılar benzer
temalan işlediler. Tartışmalar arasında konuşma
fırsatı bulduğum birçok konuşmacı ve dinleyici, KU-
EF Başkanı Jerry Mander veya Polaris Enstitü-
sü'nden (Ottavva/Kanada) Tony Garke tarafmdan
birçok kez dile getirilen, diğer konuşmacılar tara-
fından da vurgulanan, "KüreseDeşme, dünyanın
ekonomik ve siyasi yapılanmasında bugûne kadar
görülmemiş bir çapta yeniden y apılandırmayı, mer-
kezikştirme\ i amaçlıyor, ancak bu sürecin yarattı-
ğı sonuçlar bugüne kadar kamuoyu önfinde apkpt
tarnşılamadı... Halbuki küreseDeşme, çevre koşul-
lan, insanhaklan, topiumsal refah, tanm,besin gü-
Tanm Bakanlığı IMF tarafmdan öne sürülen politikalan gerçekçi bulmâdı
Reforma
6
evet% dayatmacıhğa
6
hayır'
Ekonoıni Servisi-Tanm Bakanlı-
ğı, Türkiye'ye sübvansiyonlann sı-
fırlanması ve tanmsal üretime kat-
kısı olmayacak "tarunda liberan-
zasyonu" dayatan IMF ve Dünya
Bankası'nın, problemin asıl kayna-
ğını anlamadığını bildirdi. Tanm
desteğinin kaldınlmasını, mali des-
tek sağlama karşılığında şart olarak
önü süren IMF ve Dünya Banka-
sı'nın önerdiği Doğnıdan Gelir Des-
teği'nin (DGD) temel sorunlan çöz-
meyeceği yönünde görüş bildiren
bakanhğa uzmanlardan da destek
geldi. TMM0B Ziraat Mühendisle-
ri Odası Başkanı Prof. Dr. Gürol
Ergin, DGD'nin tanmsal üretime
katkısınm söz konusu olmadığım
dile getirerek düşük gelirliköylünün
üretimden kopanlmasının hedeflen-
diğini belirtti.
'Tanm hassas sektör'
IMF ve Dünya Bankası'nın tanm
reformu kapsamındaki isteklerini
gerçekçi bulmadığını Hazine Müs-
teşarlığı'na bir yazıyla bildiren Ta-
nm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yu-
sufGökalp'in, yazısında "Önerilen
potitikalar. esas itibariyle görev za-
rarlannı düşürmeye yönelik olmak-
la birlikte, problemin asıl kaynağı-
nın anlaşüamamış olması sebebiyle
gerçekçi bulunmamaktadır" denil-
• Tanm Bakanlığı, Türkiye'ye mali
destek sağlanması karşılığında
tanmda liberalizasyonu ve
sübvansiyonlann sıfırlanmasını şart
olarak öne süren IMF ve Dünya
Bankası'nı gerçekçi bulmadı.
Bakanhğa göre bu kurumlar
problemin asıl kaynağını anlamadı.
di. Yazıda, tanmda sistem değişik-
liğine ilişkin altyapı çalışmalannın
2001 yılmda tamamlanmasmın is-
tendiği anımsatüarakbunundamüm-
kün olmadığı vurgulandı.
IMF ve Dünya Bankası'nın istek-
lerine karşm; Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı, tanmm Türkiye için "has-
sas sektör" olduğuna dikkat çekti.
Bakanlığın yazısında, tanmın,
milli gelirin yüzde 15'ini, nüfusun
yüzde 35'ini, istihdamın yüzde 45'ini
oluşturması nedeniyle ekonomikol-
duğu kadar sosyal bir sektör özelli-
ğini taşıdığı vurgulanarak tanmsal
altyapının hızlı politika değişikliği-
ne uygun olmadığı belirtildi. "Yak-
laşık 4 mttyon tanmsal işletmenin
bulunduğu. işktme büyüklügünün
ortalama 6 hektann alnnda ve çok
parçah olduğu \e larsal alanda yüz-
de 65 tapulama işleminin tamam-
landığı düşünfilürse, 2 yılhk sürede
altyapımn iyileştirikrek kayıt siste-
minin tamamlanması zor. Kayıt sis-
temi ik Ugüi altyapısı yetersiz, çokçe-
şhü tanm ürünü yetiştiriliyor. Bune-
denle gecişpoütikalannın daha uzun
bir döneme yaydması gerekir. Bu ge-
çjş süred Meksika'da 15yü olup, ha-
kntamamlanmadı** denilen yazıda,
önerilenin tersine tanmsal kredi fa-
iz oranlannın, Türkiye gibi tanmsal
yapısı bozuk, işletme büyüklüğü op-
timalden çok uzak olan ülkelerde
ticari faiz oranlanna göre daha dü-
şük tutulmak zorunda olduğu söy-
lendi.
Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın
yazısında, geçilmesi önerilen Doğ-
nıdan Gelir Desteği (DGD) konu-
sunda da dünyada bu sistemi tek ba-
şına uygulayan bir ülkenin bulunma-
dığına dikkat çekildi.
Yazıda, Türkiye'de halen tanmsal
üretimin yönlendirilmesi ve ekono-
mik dengelerin korunması amacı ile
pazar fıyat desteği, girdi destekle-
ri, doğal afet ödemeleri, fark (prim)
ödemeleri ve araştırma, yayım, de-
netim gibi genel hizmetlerle ilgili ka-
mu faaliyetleri şeklinde tanmsal
destekkr uygulandığı arumsatıldı. Bu
politikalarla sağlanan desteklerin
hedef kitleye yeteri kadar yansıma-
dığı, belirlenen amaçlann gerçekleş-
tirilemediği, kamu kaynaklanna
önemli ölçüde mali yük getirdiği, gi-
derek bölgesel kalkınmaya yönelik
hedefleri engelleyen konuma gel-
diği vurgulandı.
'Osmanh dönemi fflbr
DGD'nin de tanmsal üretimi iyi-
leştirmeye yönelik olmadığına dik-
kat çeken Prof. Dr. Ergin, bu siste-
min hemen uygulanmasının olanak-
sızlığı konusunda da bakanlıkla ay-
nı görüşü paylaşıyor. Türkiye'nin
IMF karşısındaki durumunu Os-
manlı Imparatorluğu'nun Düyunu
Umumiye karşısındaki konumuna
benzeten Prof. Dr. Ergin, "Tanm
Bakanhğı dirense de Türkiye iflas
noktasına gelmis ve ne söylense bo-
ğun eğecek dunımda. DüyunuUmu-
miye nasıl ki Osmanh'nın durumu-
nu düşünmediyse, bugün IMF de
üretimi artûrmaya yönelik çözüm
sunmuyor" diye konuştu.
ilk dokuz ay sektörler açısından kötü gecti
Sanayiyüzde 5.7küçüldü
Ekonomi Servisi - Devlet tstatis-
tik Enstitüsü (DlE) verileri, bu yı-
lın ilk dokuz ayında sektörlerde ya-
şanan daralmayı gözler önüne ko-
yuyor. İlk dokuz ayda sektörler iti-
banyla sanayi yüzde 5.7 oranında kü-
çülürken, ticaret sektöriindeki daral-
ma da yüzde 8.3 'ü buldu.
DtE'den yapılan açıklamaya gö-
re, yılın ilk 9 ayında sabit fiyatlar-
latanmsektörüyüzde 5.1, inşaat yüz-
de 6.1, ticaret yüzde 8.3 daraldı.
Ekonomik daralma, ulaştırma ve
haberleşmede yüzde 2.8, serbest
meslek ve hizmetlerde yüzde 4.8
ve ithalat vergisinde yüzde 11.3 ol-
du. Buna karşılık dokuz ayda, ge-
çen yılın aynı dönemine kıyasla ma-
li kuruluşlar yüzde 5.9, konut sahip-
liği yüzde 1.7, devlet hizmetleri yüz-
de 3 ve kâr amacı olmayan kuruluş-
lar ise yüzde 1.7 büyüdü.
Üçüncü üç ayda sabit fiyatlarla bü-
yume hızı tanmda yüzde -3.8, sa-
nayide yüzde -8.3, inşaatta yüzde -
8.9, ticarette yüzde -8, ulaştırma ve
haberleşmede yüzde -1.9, ithalat
vergisinde yüzde -5.9 ve serbest
meslek ve hizmetlerde de yüzde -
5.4 olarak gerçekleşti. Üçüncü çey-
rekte, harcama gruplan bazında özel
nihai tüketim harcamalannda yüz-
de 2.9, gayri safi sabit sermaye olu-
şumundayüzde 11.9, mal ve hizmet
ihracında yüzde 13.9, mal ve hizmet
ithalatında ise yüzde 4.6 azalma ol-
du. Bu dönemde devletin nihai tü-
ketim harcamalan ise yüzde 9.1 ora-
nında büyüdü.
Bu arada, DÎE1998yüı GSMH'yi
cari fiyatlarla 58 katrilyon 518 tril-
yon 332 milyar lira, sabit fiyatlarla
ise 119 trilyon 303 milyar lira oldu-
ğunu açıkladı. Büyüme hızı ise ca-
ri fiyatlarla yüzde 82.1 sabit fiyat-
larla yüzde 3.0 olarak hesaplandı.
Faiz vergisi açıklandı
EkonomiServisi- Merkez Ban-
kası, Meclis'ten bir gecede çıka-
nlan iskontolu devlet iç borçlan-
ma senetlerine getirilen ek vergi
hesaplamasmda kullanılacak en
yüksek ihraç fiyatlanm açıkladı.
Merkez Bankası'nın açıklama-
sına göre yüzde 4 oranında ver-
1 Vergi sonrası bono fiyatları 1
Bononun tantmı
19.01.2000
26.01.2000
09.02.2000
16.02.2000
15.03.2000 (141)
15.03.2000(66)
19.04.2000
17.05.2000
24.05.2000
07.06.2000
23.08.2000
Vergi O.(%) Enyüksefc
4
4
4
4
9
9
9
9
9
14
14
ihraçfiyatı
71.686
84.792
4.20
85.106
50.000
71.910
48.352
51.472
66.327
48987
49.492
Netitfa
değeri
98867
99392
97.810
99.404
95.500
97.472
95.352
95.632
96.969
92.858
92.929
gi alınacak olan 19 Ocak 2000 va-
deli yedi aylık bono için 71 bin
678 lirahk fıyat baz alınacak. 100
bin lira değerindeki bono için ver-
gi sonrası net 98 bin 867 lira öde-
necek.
Faiz gelirinden yüzde 9 oranın-
da vergi alınacak olan 15 Mart2000
vadeli 14 aylık tahvil-
ler için en yüksek fi-
yat 50 bin lira olarak
dikkate alınırken net
95 bin 500 lira geri
ödeme yapılacak.
Ikinci el piyasada
en yoğun işlem gören
23 Ağustos 2000 va-
deli 14 aylık tahvilde
ise esas alınacak en
yüksek fiyat 49 bin
492 lira olarak açık-
landı.Sözkonusu tah-
vil için yapılacak öde-
me ise 92 bin 929 li-
ra olarak hesaplandı.
venoği, işci haklan, ulusal egemeniik ve demokrasi
alanlannda olumlu sonuçlar yararmadı" görüşünü
paylas.ıyorlardı.
Gün boyunca yapılan tartışmalar, CUŞ'lann gü-
cünde son 20 yılda büyük bir artış olduğunu, buna
karşılık, devletlerin egemenliklerini azaltmaya yö-
nelik yasal düzenlemelerin, ekonomikbashlann na-
sıl arttığını gösteren, dünyanın her yerinden, nere-
deyse sonsuz sayıda, kimi de son derecede korku-
tucu ömeği gözler önüne serdi. Örneğin, temel sa-
nayi dallanna, 10 CUŞ'un küresel denetimi, 20 yıl
önce, yüzde 5-10 arasında seyrederken bugün, te-
lekomünikasyonda yüzde 86, tanm ilaçlannda yüz-
de 85, bilgisayarda yüzde 70, farmasötikalda yüz-
de 35, ticari tohumlarda yüzde 32, biyoteknoloji-
de yüzde 75'e yükselmiş. Diğer taraftan bu en bü-
yük 10 şirkerin hemen hepsinin birçok başka dal-
da etkin olduğuna işaret eden Tanmsal llerleme
için Enternasyonal Forum'dan (Kanada) Pat Roy
Mooney, küreselleşmenin aslmda bir avuç şirketin
dünya üzerindeki egemenliğini geliştirmekten baş-
ka bir anlama gelmediğini vurguladı.
Polaris Enstitüsü'nden Tonydarke, önce, CUŞ'la-
nn ekonomik gücü bu şekilde büyür, en zengin üç
milyarderin toplam serveti, en yoksul 48 ülkenin
toplam GSMH'sini geçerken "DTÖ'nün dünya
ekonomisini. siyasi ststemini bu şirketlerin iktklan-
na hizmet edecek, bir küresel hükümet oluşturma
yolunda biçimkndirmeye çahştığuu'' saptadı; son-
ra DTÖ'nün, MAI, GATT, GATS, TRIPS gibi ulus-
lararası anlaşmalardan oluşan bir anayasası, bağ-
layıcı karar çıkartabildiği için yasama gücü ekono-
mik ambargo koyabildiği, ceza verebildiği için yar-
gı gücü, bunlara karşı seçilmemiş bürokratlardan
oluşan bir yurütmesı olduğunu, en temel kararla- <
nn QUAD ülkeleri (ABD, Avrupa, Japooya ve Ka-
nada) tarafmdan ahndığuu anlattı.
Tanmda sanayi
yağması
LEVENTGENCELLt
BURSA - Dünyanın sa-
yılı temiz sulak alanlann-
dan bin olan Iznik Gö-
lü'nün su toplama havza-
sında mahkeme kararlan-
na karşın yaptınlan Car-
gill Mısır Işleme Fabrika-
sı'nm üretime geçtiği, yar-
gı kararlanrun uygulanma-
ması nedeniyle Orhangazi-
Iznik arasındaki tanm top-
raklanna sanayi hücumu-
nun başladığı bildirildi.
Yılda 265 bin ton ithal
rmsın kimyasal yöntemler-
le işleyecekolan Cargül'in
insaatının durdurulması için
hem Bursa idare mahke-
melerinin
"ABD'li Cargill
firması, ithalat
yoluyla kendi
çiftçisinin tnısmnı,
ülkesinde ya da
başka ülkelerde
yapamadığı
kimyasal maddeler
kullanarak
parçalayacak,
kânnı alacak, hem
Iznik Gölü'nü hem
de Gemlik
Körfezi'ni
kirletecek"
hem de Da-
nıştay'uı ka-
rarlan oldu-
ğunubildiren
TMMOB
Bursa ll Ko-
ordinasyon
Kurulu Sek-
reteri Musta-
fa Özçelik,
"ABDTi fir-
ma Türk
mahkemele-
rinin karar-
lannı dinle-
miyor. Mer-
kezi ve yerel
yöntemlerde
CargVinva-
sa tanımaz
tavnnageçhvenyorlar" di-
ye konuştu.
Orhangazi Ziraat Odası
Başkanı CevdetAHoı, Car-
gill'in mahkeme kararlan-
nakarşm yapımını tamam-
ladığı fabrikaya su getir-
mek için verimli tanmtop-
raklannı talan ettiğini ve
Omangazili çiftçüerden izin
almadan kilometrelerce
uzaklıktaki kuyulardan su
getirmek için boru döşedi-
ğini öne sürdü.TMMOB
Kimya Mühendisleri Oda-
sı Bursa Şube Başkanı Ay-
şe Dobr, CargiH'in engel-
lenmemesi nedeniyle Or-
hangazi-tznik havzasında-
ki verimli tanmtopraklan-
na sanayinin göz diktiğini.
Ispanyol Bamesa firması-
nın Cargill'i örnek alarak
Orbangazi'nin tznik Gölü
yakınlannda fabrika kur-
mak için harekete geçtiği-
ni, Bamesa'nın demir-çe-
lik kesme fabrikasını baş-
ka sanayi yatınmlannın iz-
leyeceğini bildirdi. Dolar,
"Tanm açısından son dere-
ceönemlibtryeri yoketmek
için çababyorlar. Llkemi-
zin dünya pazarlanndald
enönertılitanm ürünüolan
zeyrinin merkezine yöne-
len sakhn ststemli. ABD'li
Cargill ithalatyoluyla ken-
diçiftçisinin mısınnt, ülke-
sinde ya da başka ülkeler-
de yapamadığı kimyasal
maddeler kullanarak par-
çalayacak, kânnı alacak,
hem IznikGölü'nü hemde
Gemlik Körfezi'ni kiriete-
cek" diye konuştu.
Eski Bur-
sa Barosu
Başkanı
DSPMillet-
vekili Ali
Arabacı da,
Cargill'in
mahkeme
kararlannı
dinlemeye-
rek Türki-
ye'nin ba-
ğımsızhğı-
na saldırdı-
ğını öne sür-
dü. Arabacı,
Orhangazi
Ziraat Oda-
sı'nın ken-
disine baş-
vurusu üze-
rine Bursa Valisi Ali Fuat
Güven'den, yasadışı su ge-
tirme eylemi ve üretime
yönelik çalışmalann "der-
hal" durdurulmasını iste-
di. Arabacı, Cargül'inmah-
keme kararlannı dinleme-
diğini daha önce Meclis
gündemine getirmişti.
ABD'li Cargill'inyöne-
ticileri, mahkeme kararla-
nnın alındığı günlerde yap-
tıklan yazılı açıklamalarda
kararlara uyacaklannı bil-
dirmişler, ancak bu sözle-
rinde durmamışlardı. Bur-
sa Barosu'nunistediği "tes-
pHter" için gelen mahkeme
heyeti ile bilirkişiler de in-
şaat alanma sokulmarruştı.
Bunun üzerine inşaatın de-
vam ettiği. yürütmeyi dur-
durmakararlanrun uygulan-
madığını belirleyen bilir-
kişi raporlan Danıştay'a
iletilmişti.
Lütfen not edinizl
Garanti Bankası Genel Müdürlük
telefon ve faks numarası,
1 Aralık 1999 tarihinden itibaren
(0-212)335 35 35
olarak değişecektir.
t
GARANTİ
Buyukdere Cad. 63, Maslak 80670 Istanbul
Teieks: 27635 gan tr Swıft: TGBATRIS
hnpJ/www.garanri.com.tr