Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 KASIM 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HiJVUiıV-fITJJL / ekonomicâcumhuriyet.com.tr 13
Yerli üretim
yeniden
tanımlandı
•Ekonomi Servisi - Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, "yerİi
üretim" tanımını yeniden
belirledi. Yurtdışından mal
ve hizmet satın almak
isteyen kamu kuruluşlanmn
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'na başvurarak
'"yerli imalat durumu
belgesi" almalan yeni
esaslara bağlandı.
Bakanhktan yapılan yazılı
açıklamaya göre, yüriitülen
faaliyetler sonucu. sanayi
ürünlerinde halen yüzde 40
olan yerli muhteva oranı.
2000 yılı bütçesmden
başlamak üzere yüzde
50"ye çıkanldı.
Dev birleşmeye
ABD'den onay
• VVASHINGTON (AA) -
ABD'nin en büyük petrol
şirketlerinden Exxon"un 81
milyar dolarlık (41
katrilyon TL) dev bir
meblağ karşılığında diğer
büyük petrol şirketi olan
Mobil'i satın alma girişimi
ABD hükümeti tarafindan
onaylandı. ABD'de ticaret
sektörlerinde tekel
olus.masını engellemekle
görevli Federal Ticaret
Komısyonu. ilgili
e> aletlere, söz konusu
bırleşmenin federal yasalan
ihlal etmediği yolunda
görüş bildırdi. Exxon'un
Mobil'i satın almasıyla
oluşacak yeni şirket,
dünyanın en büyük 3
petrol firmasından biri
haline gelecek.
Tarımda büyük
patron: TİGBV1
• KONYA(AA)-
Türkiye"de 3 milyon 807
bin dekar araziyi elinde
tutan Türkiye Tanm
lşletmeleri Genel
Müdürlüğü'nün (TlGEM),
aralarında Ceylanpınar'ın
da bulunduğu 187 bini
aşkın hayvan varlığı. alet-
ekipman ve 7 binin
üzerinde çalışanıyla
Türkiye'nin "en büyük
tanm işletmesı" unvanına
sahip olduğu belirlendi.
IConya Tanm II
Müdürlüğü'ne göre GAP
bölgesınde yer alan
CeylanpınarTanm
Işletmesi. 1 milyon 761 bin
594 dekar (yüzde 46)
araziyleTİGEM'inen
güçlü kuruluşu.
Kuveyt ile çifte
vergilendirme
PANKARA(ANKA)-
türkıye ile Kuveyt arasında
imzalanan gelir ve servet
üzerinden alınan \ergilerde
çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşması
onaylandı. Bakanlar Kurulu
tarafindan onaylanan
anlaşma Resmi Gazete'de
yayımlandı. Anlaşma,
temmuz ayında Kuveyt'te
imzalanmıştı. Anlaşma,
gelir ve senet üzerinden
alınan vergılerde çifte
vergilendirmenin
önlenmesıni öngörüyor.
Çiftçinin umudu
arılar
• İZMİR(AA)-lzmir'in
Tahtalı Barajı Koruma
Havzası bandı içinde kalan
çiftçiler. "'Zirai
faalıvetlerde kısıtlama"
getirilmesi üzerine ancılığa
merak sardı. İlçe Tanm
Müdürü Derya Karakuş,
koruma havzasının devreye
gırmesi ile birlıkte ilçe
merkezi ve köylerinde 460
dekarlık alanda tanm ve
seracılık yapan 800 ailenin
sıkmtıya girdiğini söyledi.
Bölgedeki çiftçilere,
"hidrofonik sistem ile
suda domates, salatalık ve
marul üretimini
öğrettiklerini anlatan
Karakuş, şimdi de ancılığı
geliştirmek için çalışma
başlattıklannı kaydetti.
Dokuma ihracatı
• GAZİANTEP(AA)-
GAP bölgesinden, 1999
Ocak-Ekim döneminde
yüzde 24.8 oranında
düşüşle 95 milyon 408 bin
dolarlık dokuma ihraç
edıldi. Geçen yılın aynı
döneminde 126 milyon 845
bin dolarlık ihracat
gerçekleştirilmişti.
Dokumanın bölge toplam
ihracatı içensinde 1998'in
10 ayında yüzde 25.8 olan
payı, bu yılın aynı
döneminde yüzde 20.7'ye
geriledi. Bu yılın 10 ayında
dokuma kapsamında 47
milyon 869 bin dolarlık
makine halısı ihracatı
yapıldı.
Perde arkasında ANAP ve MHP'nin bankayı paylaşamamalan bulunuyor
• - • • /
Endakbankkavgası• Emlak Bankası'ndan
sorumlu MHP'li Devlet
Bakanı Somuncuoğlu,
bankanın satışıria ilişkin
ne hükümet programında
ne de koalisyon
protokolünde bir hüküm
bulunmadığını söylerken
ANAP kanadı bankanın
özelleştirme kapsamına
ahnması için
hazırhklannı hızlandırdı.
HAZALATEŞÇAKIR
Türkiye genelinde 460 şubesi
bulunan Emlak Bankasf nuı
apar topar satılmak
istenmesinin arkasında MHP
ve ANAP arasındaki bankayı
paylaşamama kavgasının
yattığı bildirildi. Emlak
Bankası'ndan sorumlu MHP'li
Devlet Bakanı Sadi
Somuncuoğlu. bankanın
satışına ilişkin ne hükümet
programında ne de koalisyon
protokolünde bir hüküm
bulunmadığını söylerken
ANAP kanadı bankanın
özelleştirme kapsamına
alınması için hazırlıklannı
hızlandırdı. Yetkilıler, *Banka
Sektöre verilen 200 milyon dolar kredi geri dönmedi
Denizcilik kredileri sorunlu
Yüksek Planlama Kurulu'nun
3 Nisan 1998 karan ile deniz-
cilik sektörüne Emlak Banka-
sı aracılıgıyla verilen 200 mil-
yon dolar kredinin geri ödeme-
lerinin yapılmadığı öne sürül-
dü.
Denizcilik sektörü tarafin-
dan kullanılan kredilerin fir-
malara gönderilen haciz yazı-
lanna ve 1 yılı geçmesine kar-
şın denizcilik şirketlerinin öde-
me yapmadıklan kaydedildi.
Yetkililer. konuya ilişkin ola-
rak şu değeriendirmeyi yaptı-
lar:
"YPK karan ile denizcilik
sektörünün sorunlanna çözüm
bulunmasi şeklinde 200 milyon
dolar Emlak Bankası garantör-
lüğiindeAbnan Landesbank ta-
rafindan verilen kredi, maale-
sef 1 yrigeçmesinekarşm geri gd-
medi.
Denizcilikşirketieri geri öde-
melerini yapmayarak Emlak
Bankası'nm kasasından öden-
mekte, kullanan firmalara ha-
cizyazılan gönderilmesine kar-
şın hiç bir alacağını alamadık-
lannıve Emlak Bankası'na mü-
fettişkrin ei koymasını ibretle
ve hayretle izliyoruz.
Bankadan kredi kullanan ve
ödemeyen bu şirketlerden De-
niz Nakliyat'ı almak isteyenle-
rin bulunduğu duyumlannı ab-
yoruz. Kamuovunun bu ban-
kanın ve bazı denizcilerin oyu-
nuna karşı daha dııyariı olma-
sı konusunda u>anlması gere-
khor."
özeUeşfirme kapsamına alınırsa
doğrudan ANAP'a bağlannuş
olacak" diyorlar.
ANAP'lı özelleştırmeden
sorumlu Dev let Bakanı Yüksel
Yalova'nın Emlak Bankası'nın
bir an önce özelleştirilmesi
yönünde açıklamalan MHP ve
ANAP arasındaki tartışmalan
arttırdı. MHP'li Devlet Bakanı
Sadı Somuncuoğlu'na,
bankanın satışına ilişkin bilgi
verilmediği öğrenıldi.
Somuncuoğlu. bankanın mali
yapısı güçlendirilmeden
özelleştirilmesini doğru
bulmuyor. Sadı Somuncoğlu.
daha önce de yaptığı
açıklamalarda. -Bankanın mali
yapısuun güçlendirilip
çahşabilir duruma getirilmesi
şarttu*. Bu sağlanmadan
özelleştirme programına
ahnması halinde, banka büyük
bir çöküşe sürükleneceği gibi
ekonominin de büyük zarar
göreceği açıkür" demişti.
Emlak Bankası'ndan üst düzey
bir yetkili de. 460 şubesi
bulunan bankanın apar topar
satılmak istenmesinin
arkasında partilenn
"kadrolaşma" savaşımının
yattığını belırterek "Şuanda
Yakıfbank ANAP'a bağh.
Emlak Bankası'nı da
özeDeştirme kapsamma alarak
ANAP'lı Yüksel Yalova'ya
bağlama\a çahşı\orlar. MHP de
ANAP'a kaptırmamak için
özelleştirilmesine karşı çıkıyor"
açıklamasını yaptı. Yetkili,
bankanın geçmiş yönetimlerine
ilişkin 9-10 soruşturma
dosyasının bulunduğunu
anımsatarak "Öncetikle yapüan
usulsüzlüklerin, dönmeyen
kredileri akıbeti açıklansın"
diye konuştu.
Dünva Bankası
özeUeştirme istemişti
Dünya Bankası, mali sektör
reformu kapsamında
Türkiye'de öncelilde Emlak
Bankası ve Halkbank başta
olmak üzere kamu bankalannın
özelleştirilmesini istemişti.
Diğer yandan mali sıkıntı
içindeki bankalann
birleştirilmesini, banka
aynlıklannın teşvik edilmesini,
bağımsız bir iç ve dış denetim
mekanizmasının
güçlendirilmesini ve mali
varlık kalitelerinin
arttınlmasını tavsiye etmişti.
Bu arada. Emlak Bankası'nm
denizcilik, konut ınşaatı ve dış
ticaret şeklinde 3 ihtisas
bankasma dönüştürülerek
satılması planlanıyor.
KOBİ'lerde büyük ödülü alan Askaynak'ın genel müdürü, kurumun başan öyküsünü anlattı
Kalite 'GünaycIınTa başlar
• Eczacıbaşı-
Askaynak
Genel Müdürü
Ilkay Bayram,
herkesin
birbirine
'Günaydın'
demeyi
öğrenmesiyle
kalite
yolculuğunun
başladığını
söylerken,
birçok kuruma örnek
olacak başan
hikâyesinin bazı püf
noktalannı
Cumhuriyet'e anlattı.
NtLÜFERŞENSÖZ
Makro ekonomide yaşanan
olumsuzluklara karşm Türk eko-
nomisinin motoru olarak nitelen-
dirilen Küçük ve Orta Büyüklük-
teki lşletmeler'in(KOBt)kimile-
rinde umutlu gelişmeler yaşanı-
yor.
Türk Sanayici ve Işadamlan
Derneği (TÜSİAD) ve Kalite Der-
neği (Kalder) tarafindan bu yıl
KOBÎ dahnda Kalite Büyük Ödü-
lü'nü alan Eczacıbaşı-Askaynak da
bu örnekJerden bıri. Barajlar, bo-
ru hatlan, tersaneler, demiryolla-
n gibı metalin gırdıği heryerde kay-
nak alanında üretim yapan Askay-
nak'ın Genel Müdürü Ilkay Bay-
ram. "Tüm medeniyet kaynaklı
imalat üzerineyükseüyor" dıyerek.
ara mal üreten kurumun başan öy-
küsünü ve toplam kalite uygula-
malannı Cumhuriyet'e anlattı.
-Türkiye'de son yıllarda devam-
lı toplam kaliteden bahsediliyor.
KOBİ dahndada TÜSİAD-Kaİder
1999 KaliteÖdülü'nü de Askaynak
aldı. Toplam kalite nedir ve As-
kaynak'ın kalite yolculuğu nasıl
başladı?
- Kalite. herkesin bırbinne 'Gü-
naydın' demeyi öğrenmesiyle baş-
lar. Ancak konuşarak bir şeylen iyi-
leştirebilırsıniz. 1994yılında'Bı-
rakmız hayaDeriniz uçuşsun!' di-
yerek bir arama konferansı düzen-
ledik. Yöneticiler. işçi temsilcile-
ri ve takım çalışmalannın liderle-
ri konferansa katıldı. Bu konfe-
ransta önce kim olduğumuzu sap-
tadık. Gelecekte ne yapmak ve
kurumu nerede görmek istediği-
mize karar verdik. Sadece yöne-
ticilerin kararlar vermesi işe yara-
mıyor, çalışanlarla beraber karar
vermeniz gerekiyor. Katılımcı ve
paylaşımcı yaklaşımı hazmetme-
niz lazım.
- Çahşanlar ve yöneticiler ara-
sında r>ileştirümesi sürecindefark-
lı görüşlerin çıkması muhtemel.
Toplam kalite yönetiminde iyileş-
tirmede esaslar nelerdir?
- Öncelilde kim olduğunuza ka-
rar vereceksiniz. içinde bulundu-
ğunuz kurumun amaçlanyla ken-
di bireysel amaçlannızı aynı çiz-
giye getireceksiniz. 'Bu kuruluş
varsa biz vanz, bu kuruluş yoksa
bizdeyokuz' anlayışı hâkim olma-
lı. Varlığımız bu kuruluşsa o za-
Eczacıbaşı-Askaynak firması, TÜSİAD tarafindan verilen Kalder ödüllerine KOBİ dahnda değer görüldü.
man bizim amacımız da bu kuru-
luşun temel amacını desteklemek
zorunda. Dolayısıyla hem birey
amacının hem de kuruluş amacı-
nın aynı çizgiye sokabilirsenız so-
run kendiliğinden çözülüyor.
-Askaynak'ta toplam kalite uy-
gulamalan başlamadan önceki du-
rum nasüdı? Şimdi neredesiniz?
- 1993 senesınde, pazannı bü-
yük ölçüde yitirmiş ve Eczacıba-
şı tarafindan 'Ben bu kuruluşu ne
yapayım?' sorulannın sorulduğu
bir süreç değil. Çok yoğun egi-
timler aldık. Bundan daha önce
birbirimizle konuşmayı öğrendik.
93"te iş hacmi 8 milyon dolardı. bu-
gün ise 28 milyon dolar. Yani 6 se-
nede iş hacmimiz 3 kat büyüdü.
2000 yılında üretimin yüzde 3Ö'unu
ihraç etmeyi planlarken 1998'de
üretimin yüzde 50'sini ihraç eder
hale geldik.
- Nasıl eğitimler verfldi?
- Toplam kalite eğitimini işlet-
medeki herkes alıyor. Bu eğitim-
geçıyor. Rekabet edebilirlilik gü-
cünü neyle sağlarsınız? Kullanı-
lan üç kaynak var: Teknoloji, mal-
zeme ve insan. Teknoloji ve mal-
zemeyi herkes para verip alabilir.
Sizin sıynlmanızı sağlayacak, in-
san gücünü farklı kullanma yete-
neğinizdir. Bu da çalışanlann in-
san olduklannın bilincine vanna-
sı ıle mümkün oluyor. Kurumda ya-
ratıcılığı ve yenilikçiliği öne çıkart-
malısınız. Dünyadaki gelışmele-
ri izlemek zorundasınız.
• Ancak konuşarak bir şeyleri iyileştirebilirsiniz
• Yönetici ve çalışan ne yapılması gerektiğine beraber karar vermeli
• Stratejik hedefler çahşanlar tarafindan paylaşılmalı
• Hem kurum hem de birey amaçlan birbiriyle aynı çizgide olmalı
• Kurumda yaratıcıhk ve yeniliği öne çıkartmak gerekir
• Kompleksten annmış lider, toplam kalitenin uyguîanmasında esastır
bir kunıluştuk. 1994 yıİmda yap-
tığımız arama konferansında bir-
birimize kav galı bir şirket olduğu-
muz ortaya çıktı. Yaptığımız iş v e
hizmetlerden memnun değildik.
Biz de bu memnuniyetsizliği or-
tadan kaldırmak için iyileştirme ça-
lışmalanna yöneldik. Şikâyet ye-
rine çözüm üretme yaklaşımına
girmemiz lazımdı. Tabii ki kolay
len ilk dönemlerde dışandan al-
dık. 1996'dan sonra egitici ha\ijz
oluşturduk ve burada yaklaşık 20
arkadaşımız görev yapıyor. Yani
eğiticinin eğitimini sağladık. Her
yıl özdeğerlendirme çalışmalan
yaparak şirketin güçlü yönlerini ve
iyileştirmeye açık yönlerini belir-
liyoruz. Varolmanın yolu, rekabet
edebilirlilik gücünü kazanmadan
- Yöneticiler devamh yaraacıb-
ğı destekkdiklerini söyler, ancak hi-
yerarşik bir düzende >arabcıhğı
öne çıkartmakpek mümkünohnu-
yor. Siz buna nasıl bir çözüm bul-
dunuz?
- Yöneticinizi beceriksiz bulu-
yorsunuz ve işler kötüye gidiyor.
Her insanın aklından 'Ben şu yö-
neticinin yerinde olsam şöyle ya-
Yeni düzenlemeye göre çok işçi çalıştırana daha çok kredi
TeşviklerdeKOBPlere öncelik
ANKARA(AA)-HazıneMüs-
teşarlığı koordinasyonunda 2000
yılı teşvik politikası çalışmala-
n çerçevesinde, Küçük ve Orta
Boylu Işletmelere (KOBt) iliş-
kin devlet yardımlannın yeni-
den düzenlenmesi konusunda
üçüncü tur çahşmalara başlanır-
ken teşvik politikalannda önce-
liğin KOBl'lere verilmesi ka-
rarlaştînldı. Yeni KOBt teşvik po-
litikası çerçevesinde, gerek istih-
damı, gerekse kayıtlı işçi çalış-
tınlmasını teşvik etmek ama-
cıyla KOBl'lere, çahştırdığı iş-
çi oranında kredi verilmesi ön-
görülüyor. Yetkililer, KOBl'le-
re istihdam oranında kredi ve-
rilmesinin AB'ye uyum çerçe-
vesinde düşünüldüğünü belirti-
yor. Yatınmlan Teşvik Fonu kre-
dilerinin en az yüzde 20'si, Halk
Bankası kanahyla TESK'e bağ-
h KOBİ "lere tahsis edilecek. Ha-
zine Müsteşarhğı koordinasyo-
nunda'DPT, DİE, TOSYOV,
KOSGEB, Halk Bankası, TES<
TOBB ve Kredi Garanti Fonu
A.Ş. temsilcilerinin katıldıgı
üçüncü tur toplantılarda, Avru-
pa Birliği'ne (AB) uyum çerçe-
vesinde, kurumlar arasında bir-
liktelik sağlamak amacıyla tek
bir standart KOBİ tanımı geliş-
tirilecek. KOBl'lerin yeni tanı-
mı olan, "1 ile 150 arasında işçi
istihdam eden, makine teçhizat
toplamı 100 milyar lirayı aşma-
yan ve imalat sanayünde faaliyet
gösteren kuruluşlar" ıfadesinin,
yeni KOBt tanımına en yakm
tanım olduğu belirtıliyor.
panm' geçer. O zaman 'Buyur
yap' demeniz gerekiyor. Ancak
bunun için de çalışanın önünde-
ki engelleri kaldırmanız lazım.
Engeli kaldırmak da demokratik
bir ortam yaratmanıza bağh. Siz
bir fikir üretirsiniz. ama sizin bir
üstünüzdeki yönetici bir komp-
leks içindedir ve 'Ben20yıidn*bu
işi yapıyorum, niye düşünemedim'
der ve sizi kendıni koruma vak-
laşımıyla yok eder. Işte toplam
kalite yönetiminde en önemli nok-
ta. komplekslerinden annmış li-
derlerdir. Biz Askaynak'ta takım
çalışmalannı destekliyoruz. Işlet-
medeki her takım yılda 4 proje
getirerek iyileştirme ömeklerini su-
nuyorlar.
- Yeni lideriik anlayışmı tanım-
larnusuuz?
- Artık bölümlerarası duvarlar
>ıkılıyor. Stratejik hedefler çalışan-
lar tarafindan payiaşılıyor. Beni
herhangı bir Askaynak çahşanın-
dan ayıran tek fark, sorumluluk-
lanmın fazla olması. Artık lider-
Ier çalışanlann iş dışındaki sorun-
lanyla ilgileniyor ve böylece ya-
ratıcılığın önündeki duvarlar aşı-
lıyor. Çalışanlann sevinç ve üzün-
tülerini paylaşmak zorundasınız.
Otoriter bir yönetici değil de on-
lardan birisi olduğunuzu hisset-
tırmelisiniz.
- Askaynak, küresel kriz döne-
minde toplam kaüteyi yaşama ge-
çirdi. Türkiye'de yaşanan ekono-
mik darahna karşısında KOBİ'le-
re ta\ siyeleriniz nelerdir?
- Öncelikle küresel kriz bize
dünyayı tanımafirsatıverdi. Bu yıl-
ki slogarurruz 'Krizi nrsata dönuş-
türetim; Ömeğin Türkiye'nin ener-
ji sorunu olması ve Orta Asya ül-
kelerinin petrol ve doğalgazının
Türkiye üzerinden dünyaya satıl-
ması bize yeni fırsatlar yaratıyor.
'Krizi nrsata dönüştürehm' slo-
ganını tüm kuruluşlar dikkate al-
mah. Kurum hedefierini saptama-
lı. Hedeflen koyduktan sonra öl-
çeceksiniz. Sürekli tekerleğin dön-
mesi lazım. Toplam kalite sonsuz
bir yolculuk.
ANKARA PAZARI !
YAKUP KEPENEK
0n Yıl Önce / Yiraıi Yıl
Sonra
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana on
yıl geçti. Eski Sovyetler Birliği ülkeleriyle Doğu Av-
njpa ülkeleri, yükselen piyasalar diye adlandırılıyor.
Onuncu yılın sonunda bu ülkelerin ekonomileri ne
kadar yükseldi?
Sayısal veriler, yükselen ekonomilerin, yerli ya da
ulusal üretim yönünden hiç de iyi durumda olma-
dığını kanıtlıyor. Bu ülkelerin içinde yalnız Polonya'da
üretim, 1989=100 alınırsa. 1999'da yüzde 21 da-
ha fazladır. Üretim artışı Slovenya'da yüzde 8; Slo-
vakya'da da yüzde 2 dolayındadır. Macaristan ve
Çek Cumhuriyeti de on yıl öncesinin üretim düze-
yine yaklaşmış bulunuyor. Bunlann dışında kalan
tüm ülkelerde ise büyük üretim düşüşleri yaşanı-
yor (Avrupa imar ve Kalkınma Bankası verilerinden
aktaran: The Economist, Kasım 20, s.150). ,
Bu ülkelerin içinde, nüfus. alan ve ekonomi ola-1
rak öbürleriyle kıyaslanamayacak ölçüde en büyü-'
ğü eski Sovyetler Birliği'dir. Eski biriiğin bu büyükı
bölümü en ağır üretim kaybı ya da düşüşleriyle
karşı karşıyadır. Rusya'nın üretimi, 1989'dan son-
ra sürekli azalmaktadır ve 1999'da on yıl öncesine
göre yüzde 45 oranında daha azdır. Ukrayna'da üre-
tim kaybı çok daha büyük, yüzde 64'tür. Birliğin en
çok yoksullaşan ülkesi olan Moldova'da da üretim
1989 düzeyinden yüzde 70 oranında daha azdır.
Gürcistan'ın üretim düşüşü bu ikilinin arasında bir
oranda kalıyor; Azerbaycan ve Ermenistan ise Uk-
rayna'dan daha yüksek, Rusya'dan daha az bir
üretim düzeyi yakalamış bulunmaktadır. Kısaca,
başta Rusya olmak üzere eski Sovyetler Birliği ül-
keleri, on yıl önceki toplam üretimin yaklaşık yan-
sı ile yaşamaktadır.
Sorun yalnız üretim düşüşleri değildir; bunun do-
ğal ya da kaçınılmaz sonucu olan işsizliktir; eğer
yeterli dışalım yapılamazsa, fiyat artışları, yani enf-
lasyondur. Rusya, yıllardır, enflasyon konusunda sü-
rekli uluslararası rekoriar kırmakta olan Türkiye'yi
izleyen ikinci ülkedir. Ve bu ikiliye yaklaşabilen bir
başka ülke yeryüzünde yoktur. Bu ülkelerden, yurt-
dışına sürekli olarak nitelikli işgücü ve sermaye ka-
çışı vardır. Kamu yönetimleri mafya-çete-yolsuzluk
üçgenine sıkışmış bulunmaktadır.
•••
Başlıktaki yirmiyıl, ayrı bir konudur; Türkiye'nin
ünlü 24 Ocak 1980 kararlarına ilişkindir. 24 Ocak
kuşkusuz aynntılı biçimde değerlendirilmelidir; bu-
rada, enflasyon, dış borç ve döviz kuruna dayalı çok
sınırlı bir giriş ile yetinilecektir.
24 Ocak'ın öncesindeki son yılın, yani 1979'un
yıllık enflasyon oranı yüzde 65'ti; bu oran günümüz-
dedeaynıdır. Enflasyon oranı değişmedi; ülkeyiyö-
netenlerde. IMF'nin kapısını aşındırmadasürüyor...
Ancak değişen çok şey var. Birincisi, dış borç-
lardır. Karariann alındığı günlerde Türkiye'nin top-
lam dış borcu 13 milyar dolar dolayındaydı; günü-
müzde bu tutar 100 milyar dolann üzerindedir. Tür-
kiye, dış borçlanyla da dünyanın sayılı ülkeleri ara-
sınayükselmıştir. Ikincisi döviz kurudur. Yirmi yıl ön-
ce bir dolar 50-60 liraydı; 1980 sonunda da, Mer-
kez Bankası tarafindan 89,25 liradan satın alınıyor-
du. Bu fiyat on yıl önce yani Sovyetler Birliği'nin da-
ğıldığı 1989'un sonunda, 2311 liraya yükselmişti.
Günümüzde de 500 bin lirayı aşmış bulunuyor.
Amaç, bilirtenleri tekrarlamak değil. Bu sayılar çok
büyük ekonomik vetoplumsal süreçleri içerir. Bun-
lann içinden ikisi öne çıkıyor. Bunlardan birincisi,
IMF-Dünya Bankası önerilerinin.özellikle de özel-
leştirmeye ilişkin olanlann, körü körüne uygulan-
masının, ekonomiyi düzlüğe çıkarması bir yana,
yalnızca üretimsizlik, işsizlik ve yoksulluk getirdi-
ğidir. Yolsuzluklarla çökertilen devlet yönetimidir.
Oysa 24 Ocak'ı izleyen günlerde de IMF ve Dün-
ya Bankası yetkilileri ve ülkeyı yönetenler. tıpkı bu-
gün yaptıklan gibı, gelecekgüzelgünlerden söz edi-
yor; işçi ve memurlann kemer sıkması gerektiğini,
bunun kaçınılmaz olduğunu, başka bir çıkış yolu
bulunmadığını ısrarla vurguluyordu. 24 Ocak, Tür-
kiye'ye, olağanüstü açılım ve atılım; parlak ekono-
mik gelecek ya da ünlü öncüsüne yakıştınldığı adıy-
la büyük vizyon olarak satıldı. 12 Eylül ortamında
sesi çıkabilenlertarafindan bu satış toplumun bey-
nine kazındı; egemen kılındı. Hükümetler, yirmi yıl
boyunca bu politıkaları tam bir uysallıkla uyguladı-
lar. Enflasyon düşürülecek, ekonomi istikrara ka-
vuşacak, yatınmlar ve üretim artacaktı. Sonuç or-1
tadadır. Bugün de aynı tiyatroyu izliyoruz.
ikinci olarak, bu politikayı yürütenler ve yılmaz sa-
vunucuları, 24 Ocak'ın ya da kendi sözleriyle re-
formlann tamamlanmadığından yakınıyor. Görü-
nen istekleri de, daha çok özelleştirme ile sınırlı ka-
lıyor; özelleştirmenın ötesine geçmiyor. 24 Ocak sa-
vunucuları, önce bu yirmi yıllık geçmişin başan ve
başarısızlıklannın tam bir muhasebesini yapmalı;
hesabını vermeli; sonra da bundan sonrası için ne-
ler istediklerini açıkça tartışmaya açmalıdır. Ancak
bu yapılırken, 24 Ocak'ı tamamlama işi, bir millime-
sele ya da bir ulusal sorun diye topluma dayatıl-
mamalı; 24 Ocak'ın gerçek siyasal örgütü ve bü-
rokratik sorumluları belli olmalıdır.
e-posta: yakup ' metu.edu.tr
zırvesıDTO
yarın başlıyor
Ekonomi Servisi-21.
yüzyıla şekil verecek
dünya ticaretinin genel
kurallannın yeniden
gözden geçirileceği
Dünya Ticaret Örgütü
(DTÖ) Bakanlar
Konferansı
toplantılannın üçüncüsü
yann başlıyor. 30 Kasım
- 3 Arahk arasında
ABD'nin Seattle
kentinde
gerçekleştirilecek
zirveye Türkiye'yi
temsilen Devlet Bakanı
TuncaToskay
başkanlığında bir heyet
katıhyor. Heyette, Dış
Ticaret Müsteşan
KÜTşad Tüzmen ve
Müsteşarlık bürokratlan
ile Dışişleri, Tanm,
Maliye ve Kültür
bakanhklan, DPT,
Hazine ve Gümrük
Müsteşarhğı
bürokratlan yer alıyor.
Konferansa, DTÖ'ye
üye 135 vekatılım
sürecinde bulunan 30
ülke temsilcileri ile 80
ülkeden basın mensubu
ve hükümet dışı kuruluş
temsilcisinin katılımı
bekleniyor. Konferans
boyunca bir yandan
Uruguay Round
anlaşmalan
uygulanması gözden
geçinlecek, diğer
yandan bugüne kadar
düzenlenen
konferanslarda alınan
kararlar çerçevesinde
gündeme gelen ticaretin
kolaylaştınlması,
elektronik ticaret, çe\Te,
rekabet ve yatınm
konulan ele ahnacak.