Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:7 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
tç sorunlar ve çıkar çatışmalan nedeniyle yeraltı dünyasında hesaplaşmalar sürüyor
cinayetkıde 6 gözalbİstanbul Haber Servisi - Ataköy'da
cncekı akşam sılahlı saldın sonucu öl-
Cürülen Nihat Akgün'ün katil zanhsı 2
kişinin de aralannda bulunduğu 6 kişi
gözaltına alındı. Vücuduna 11 kurşun
isabet eden Akgûn bugün toprağa veri-
lıyor.
Akgün Restaurant'a müşteri gibi ge-
lip yemek yiyen 2 kişinin silahlı saldı-
nsı sonucu yaşammı yitiren Nihat Ak-
gün cinayetiyle ilgili soruşturma sürü-
yor. tstanbul Organize Suçlar ve Silah
Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri-
nin çahşması sonucu, saldınyı gerçek-
kştirdikleri ıleri sürülen 2 tetikçi, onla-
ra gözcülük yapan 3 kişi ile Akgün'ün
eskı iş ortağı Güral Aydın gözaltına
alındı.
Akgün'ün katil zanlılan Mustafa Ak-
han (23), Şaban Akhan (22) olaydan 2
saat sonra gözaltına alınırken bu kişile-
• Önceki akşam Ataköy Marina'daki Akgün Restaurant'a müşteri gibi
gelip yemek yiyen 2 kişinin silahlı saldınsı sonucu yaşamını yitiren Nihat
Akgün cinayetiyle ilgili soruşturma sürüyor. İstanbul Organize Suçlar
Silah ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekiplerince saldınya kanştıklan ileri
sürülen 6 kişi gözaltına alındı.
• Gözaltına alınanlar arasında 23 Temmuz 1999 tarihinde Regetta Bar'da,
Nihat Akgün'ün azmettirmesi sonucu düzenlendiği ileri sürülen silahlı
saldında yaralanan Akgün'ün iş ortağı Güray Aydın da bulunuyor.
re Pars Okay, Muzafler Düşer ve karde-
şi Üker Düzer'in de gözcülük yaptığı
öğrenildi. Bu kişilerin Şişli Etfal Has-
tanesi'nde sağlık kontrolünden geçiril-
dikten sonra İstanbul Organize Suçlar
ve Silah Kaçakçılık Şubesi'nde sorgu-
suna başlandı. Gözaltına alınan bu kı-
şilerin halen Metris Cezaevi'nde tutuk-
lu bulunan organize suç örgütü liderle-
rinden Hüseyin Başak'ın adamlan ol-
dukJan öğrenildi. Saldınnın. Başak'ın
Akgün'den para istemesi ve daha sonra
gönderdiği adamın kovulması üzerine
başlayan husumetle gerçekleştiği öne
sürüldü. Olay sonrası gözaltına alınan
Akgün'ün eski iş ortağı Güral Aydın'ın
da üzerinden ruhsatsız tabanca çıktıği
kaydedildi.
Silahlı saldında vücuduna 11 kurşun
isabet eden Nihat Akgün'ün cenazesi
dün International Hospital'dan alınarak
Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Ak-
gün'ün cenazesinin bugün öğle nama-
zından sonra toprağa verileceği de be-
lirtildi.
Ataköy Marina'daki restoramnda uğ-
radığı silahlı saldın sonucu hayatını
kaybeden Nihat Akgün, 23 Temmuz
1999'da iş ortağı Güral Aydın'm silah-
la yaralanması olayında "azmettnid"
olduğu gerekçesiyle tutuklanmış, 15
Eylül tarihinde de tahliye edilmişti. Ak-
gün Otel'in sahibi Nihat Akgün, 13
Temmuz 1999 tarihinde iş ortağı Güral
Aydın'ın Ataköy Marina'daki Regata
Bartta silahla yaralanması olayıyla ilgi-
li olarak Bakırköy tlçe Emniyet Mü-
dürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince Ba-
kırköy 'deki evinde gözaltına alınmıştı.
Silahla yaralama olayında azmettirici
olduğu ileri sürülen Nihat Akgün, sevk
edildiği Bahrköy Adliyesi'nde"süah-
la yaralamaya azmettirmek" suçundan
tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönde-
rilmiş, 15 Eylül tarihinde de tahliye
edilmişti.
Nihat Akgün, Ataköy Regata'daki
bürosunda 489 adet kaçak halı bulun-
durduğu gerekçesiyle Bakırköy 12. As-
liye Ceza Mahkemesi'nde de tutuksuz
olarak yargılanmıştı.
Durusu Belediye Başkanı
Terkos
havzasını
kurtarma
çağnsı
İstanbul Haber
Servisi - Terkos
Gölü
çevresindeki
kaçak
yapılaşmanın
ve yağmanın
önlenmesi için
bölgenin
kalıcı, çağdaş
bir imar
planına
ErcanAvcL kavuşturul-
masmın zorunlu olduğu vurgulandı.
Durusu Belediye Başkanı Ercan
Ava, Terkos Gölü'nün önümüzdekı
dönemde Istanbul'un su ihtiyacının
yâfcja&kr yüzde 60' ınl.. '. ... ~ -%i-T *
kafşılayacağına dikkat çekerek"
bölgenin "konıma, kollama, yaşama
ve yaşatma* mantığıyla korunmasını
istedi.
Durusu belediye meclisi, "Durusu",
adının "Terkos" olarak değiştirilmesi
için de karar aldı.
Durusu Belediye Başkanı Ercan Avcı
gazetemizi ziyaret ederek
yöneticilerimizle bir süre görüştü ve
nüfusu 2 bin 500'e yaklaşan
beldenin sorunlannı anlattı.
'İmar planı yapılmah'
Terkos Gölü etrafmdaki bütün
köylerin hemen yanı başında
bulunan ilçe ve belde belediyelerine
en kısa sürede mücavir alan olarak
bağlanmalannı isteyen Belediye
Başkanı Avcı şöyle devam etti:
"tstanbul'un bu önemli su
havzasında kalıcı. düzgün imar planı
yapılması gerekiyor. Aksi halde bölge
diğer içme su havzalannm akıbetine
uğrayacak. Terkos Gölü ve çevresi
salt su havzası olduğu için değiL, aynı
zaman doğal hayatın ender
yöreierinden biridir. Bu kapsamda
tüm çevreci örgürJerin de gözlerini bu
bölgeden uzaklaştırmamalannı
istiyor ve destek bekliyorum. Ozetie
bu bölgede koruma, kollama, yaşama
ve yaşatma mantığıyla hareket
edUmeiidir."
Üç göl havzası
İmar planlamasmda yaşanan temel
sorunun arsa ve arazi rantı olduğunu
ifade eden Başkan Avcı. yerel
yönetim yasa tasansma yönelik
eleştirilerini de şöyle özetledi:
Küçükçekmece, Avcılar,
Büyükçekmece, Silivri ve Çatalca
ilçeleri ve beldeleri olmak üzere
toplam 30 belediyeden oluşan
Üçgöl Havzası Belediyeler Birliği
olarak tasanyı bütün yönleriyle
tartıştıklannı anlatan Başkan Erkan
Avcı, yerel yönetimlerde yetkilerin
yerel kurumlarda bulunmasını,
hazırlanacak yasa taslağınm temel
dayanağının da anayasa olması
istedi.
'Yetkilerimiz denetlensin'
Avcı, "Yerel kurumlann \etkileri
kisıtlanırsa bizler hiçbir şey
yapamayız. Merkezi yönetim, bizlerin
yetkileri, doğru kullanıp
kuUanmadığımLH denetlesin" dedı.
Durusu beldesinde yıllarca muhtarhk
yaptığını, halkı ve sorunlannı
yakından bildiğini. sorunlann
çözümünde belde halkının desteğini
aldığım anlatan Başkan Ercan Avcı,
Durusu'nun adının da Terkos olarak
değiştirilmesi için belediye
meclisinden karar aldıklannı
belirterek bu karann hayata
geçirilmesi için bir üst makama
ilettiklerini söyledi.
Avcı, bu ad değişikliği isteğinin,
kamuoyunda Terkos adının daha iyi
tanınmasından kaynakladığmı
söyledi.
TMMOB, KESK, DÎSK ve STK'lerin küreselleşme karşıtı yürüyüşü Bursa'ya ulaştı
'Ülkenıiz sömürge olacak'
LEV^ENTGENCELLÎ
ORHANGAZİ/BURSA- 30
Kasım'da Dünya Ticaret örgü-
tü'nün ABD'nin Seattle kentin-
de yapacağı Millenium Roun-
du'nu kmamak amacıyla MAI
ve Küreselleşme Karşıtı Grup
tarafindan Çorlu'dan başlatılan
yürüyüşün Bursa ayağında
ABD'li Cargill ve Cavit Çağ-
tar'ın Yeşilşehir yatınmlannın
MAI anlayışının en önemli ör-
nekleri olduğu vurgulandı.
TMMOB, KESK, DİSK ve
sivil toplum örgütü üyelerinin
oluşturduğu grup, önce ABD'li
Cargill'in lznik Gölü havzasın-
da yaptırdığı mısır işleme fab-
rikası önüne geldi. Burada,
TMMOB Bursa 11 Koordinas-
yonKurulu üyesi odalann yöne-
ticileri tarafından karşılandı.
TMMOB Yönetim Kurulu üye-
si Cemakttin Küçük, burada
yapnğı konuşmada, Dünya Ti-
caret Örgütü bünyesinde görü-
şülmekte olan tanmda liberas-
yonun en önemli ömeklerinden
birinin Cargill olduğunu \nrgu-
ladı. Küçük şunlan söyledi:
"Cargill, birinci suuf tarun
ararisi üzerinde tüm hukuksal
kararlara rağmen Türkyargısı-
nı hiçe sayarak inşaatını sürdür-
mektedir. Günde 6 bin tona ka-
dar su kuüanacağı bilinen bu
fabrika ekolojik dengeyi boza-
caknr. Bölgeze>tinlikalandır. ts-
tedikleri mısın üretmek için
Türk tanmuun can daman zey-
tinükleri yok edeceklerdir."
Küçük, "Dünya Tıcaret Ör-
gütü'neülkemizi satmaya giden-
leriburadan bir kez daha uyan-
yoruz. 17 Ağustos depreminden
sonra 'Sosyal Yıkım Yasası' ve
tahkimi çıkaranlarbu kez MAI,
tanmda liberasyon ve serbest
ağaç kesim anlaşmalannın ara-
na imza atarak ülkemizi tama-
men sömürge haline getirecek-
tir" diye konuştu.
TMMOB Bursa ll Koordi-
nasyon Kurulu Sekreteri Özçe-
lik de Bursalıların Cargill'inya-
pımına karşı çıktığını, hukukun
bu karşı çıkışa destek verdiğini,
ancak mahkeme kararlannın
uygulanmadığını savundu.
Grupüyeleri daha sonrayeni-
den özelleştirme kapsamına
alındığı bildirilen Asılçelik Fab-
rikası'na gittiler. Burada da ko-
nuşan Cemalettın Küçük, Asil-
çelik'in daha önce özel sektörün
elüıde bulunduğunu, ama bu sü-
reçte zarar ettirilerek yeniden
kamuya devredildiğini kamu
yöneticilerinin başarısıyla
önem kazandığını vurguladı.
Küçük "Türldye'de kamuya ah
çbnento fabrikalan özefleştiri-
Hrken Avrupa devleüerinin ül-
kemizde fabrika kurması teşvik
ediliyor" diye konuştu.
MAI ve Küreselleşme Karşı-
tı Grup'un Yeşilşehirotoparkın-
da yaptığı basın açıklaması en-
gellenmek istendi. Işadamı, sa-
nayici Cavit ÇağUr'ın tarım
toprağına sukanaletleri parçala-
narak yaptırdığı toplu konutla-
nn kaçak olduğunu, mahkeme
kararlanna karşın Cumhurbaş-
kanı Demirei'in açılışa geldiği-
ni anımsmatan Küçük "Halk>-
nuzm 1^ katrihonunu bortum-
layan işadamının bö>1e yerleri-
nin acılmasının arkasında kim-
lerin olduğu aile fbtoğraflann-
dan befli olmaktadır. 1^ katrfl-
yon, lOmflyoninsanumzın 1 ay-
nk maaşıdu-. 1 mflyar dolar için
EVIPye el açanlar,
parası için ne yapıyorlar" dedı.
Yeşilşehir'in koruma ekiple-
riyle mimar olduğu öğrenilen
Selçuk Boran gruptakılere
"Arazunizi hemen terk edin.
Kimrinj71 niye buraya geldiniz?
Kimden izinakünız? Defohın gj-
dfa" tehdidinde bulundu. Grup
Bandırma Bağfaş'ta grevdebu-
lunan işçilere destek vermek ve
özelleştırme gündemine alınan
Boraks tesislerindeki eylem için
Bandırma'ya gitti.
Kuzeyde kar, güneydefirtınaYBrt Haberteri ServM - Yurdun büyük
kesünini etkisi altına alan soğuk hava ve
kar yağışı nedeniyle Van. Bitlis ve Hakkâ-
ri'de 350 köy yolu ulaşıma kapandı. Dep-
rembölgesi Bolu'dakarkalınhğı kentmer-
kezinde 10 santimetreye ulaşırken Sakar-
ya'daki çadır okullar, önceki gün etkili olan
futınada zarar gördü, sınıflar da saganak
yagış sonucu su altmda kaldı. Yöredeki
okullar tatil edildi.
Bolu'da önceki gece başlayan yagıştan
sonra. karkalınlığı yüksekkesimlerde 30,
kent merkezinde ise 10 santimetreye ulas-
ü. Depremzedeler, kar yağışt altında, bat-
taniye ve yemek alabilmek için uzun kuy-
ruklar oluşturdular. Bolu'da çadırkentler-
de kalan depremzede ailelerin, yaşlan 4
ile 10 arasmda olan küçük çocuklan da
battaniye, yardım ve yemek kuyruklann-
da soğuğa karşın saatlerce bekliyorlar.
Bolu'da kar yağışından sonra kent mer-
kezindeki 22 çadırkentı kar kapladı. Sa-
karya'daki pek çok ilçede de depremin ar-
dından kurulan çadır okullar, önceki gün
etkili olan firtmada zarar görürken, sınıf-
larda sağanak yağış sonucu su altındakal-
dı. Okul yetkilıleri, onarım için zorunlu
olarak tatîl karan aldılar.
Hatay'm Reyhanlı ilçesinde, önceki ge-
ce meydana gelen firtına nedeniyle 30 yıl-
lık Süs Sineması'nın 250 metrelik duvan-
nın yaklaşık 100 metrelik bölümü yıkıldı.
Rize-Erzurum karayolu ulaşıma kapandı.
Trabzon, Giresun ve ilçelerinde çok sayı-
da köy yolu ulaşıma kapandı. Yetkilüer
Karadeniz'de firtına beklendiğini belirte-
rek bahkçüan uyardılar.
İstanbul'un yüksek kesımlerine de dün
sabah kar yağdı. Meteoroloji yetkilileri,
hava sıcaklıklarmm da mevsim normafle-
ri civannda seyredeceğini, soğuk havanın
doguya doğru kaydıgını ifade ettiler.
Prof. Dr. Adem, sorunlann temelinde Köy Enstitülerinin kapatılmasınuı yattığını söyledi
4
Devrimci eğitiıııiıı önü kesîldi'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Ankara Üniversitesi Eği-
tim Bilimleri Fakültesi (EBF)
Oğretim Oyesi Prof. Dr. Mah-
rnutAdem, Türkiye'deki tüm so-
runlann temelinde eğitime yö-
nelik darbelerin olduğunu vur-
gulayarak "1950'lerle birlikte
meskki ve teknik eğhhnin önü-
nün kesümesu Kö> Enstitüleri-
nin kapaûlması ile devriınti eğt-
timin önü kesikti. Eğer, Türkiye
8 yühk kesintisiz zorunlu temel
eğitim sorununu 1970'lere gel-
meden çözse, bugün belki de 11
yada 12 ydhkzorunhıeğitimiuy-
guluyor olurdu. Böylece hcr şey-
den önce demokrasimu güçle-
nir, kalkmmadaiyi birdüzeyege-
Brdik ve hatta ÂB'ye üye olur-
duk" dedi.
Öğretmen Hüseyin HüsnüTe-
bşık Eğitim Araştîrma-Geu'ştir-
me Merkezi tarafından düzenle-
nen "21. YüzYiknEşiğindeTürk
Eğitim Sistemi" konulu sempoz-
^-umun dünkü bölümünde, eği-
tim sorunlan ile Türkiye'deki te-
mel sorunlar arasındaki ilişki
sorgulandı.
Ankara Oniversitesi EBF öğ-
retim Üyesi Prof. Dr. Mahmut
Adem, 76 yıllık Türkiye Cum-
huriyet tarihinde ulusal eğitim
dizgesinin yurttaşlarayeterli de-
mokrasi bilinci kazandıramadı-
ğını kaydetti. Malatya înönü
Universitesi'ndeki türban göste-
rilerini, FP'li Merve Kavak-
çı'nın türbanla TBMM'ye gir-
me girişimini anımsatan Adem,
bunun kökenlerinin 1950'lere
dayandığına işaret etn'. Cumhu-
riyetin ilk 27 yılında önceliğin
cahilliği oıtadan kaldumaya ve-
rildiğini, temel amacın "her
köyde bir öğretmen bulundur-
ma" ile tanımlandığırü anlatan
Adem, "tkmti öncelikdemesle-
ki ve teknik eğitime verflnuştir"
dedi. Adem, Köy Enstitülerinin
de kapatılması ile de devrimci
eğmminönünün kesüdiğini kay-
detti. Adem, Türkiye'nin son 30
yılda yeniden "dini ve çağdaş"
olmak üzere iki kanallı bir eği-
Atatürk'üngiysilerikatalogda toplamyor Ç
Özkan, Atatürk'ün giysiierryle geçen 24 yılkkçaksmalarun bir katalogda tophıyor. Basından ve bu konuya doyarUdc, luuao-
ovnndan destek beklediğini betVten Özkan, Atatürk'ün kıyafet devrnrri \% bu döneme tanıkhk ettniş gazetedterfaı adlanMn
da yer alacağı çahşmayı gekcek kuşaklara aktarmak istediğini, söz konusu çabşmarun ücretsiz olarak herhangi bir kuruluşun
sponsoriuğu alünda 10 bin adet basılacağını söyledi. Özkan, Atatürk'ün sivil luy^fetkrindengünümnzmodasmavekadm^y-
silerine stiüze editanesi, Atatürk ilke ve devrimİerinin moda dü^^asmayansıütoıasıg^30'naşkmetkinBkgercekkştirdL
time geri döndüğüne dikkat çe-
kerken aynı süre içinde Diyanet
Işleri Başkanlığı'na aynlan kay-
naklann da armrüdığını vurgu-
ladı. Ankara Oniversitesi EBF
öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasun
Karakütük, ülkelerin gelişmiş-
lik ölçütü ile eğitim fınansmanı
arasındaki bagıntıya işaret etti.
Karakütük, gelişmiş ülkelerin
GSMH'den eğitime ayırdığı pa-
yın yüzde 7'nin üzerinde oldu-
ğuna dikkat çekti.
Karakütük, 1993 verilerine
göre kişi başına kamu eğitim
harcamasının Danimarka'da
1790, Fransa'da 1245, Italya'da
1147 dolar iken Türkiye'de 75
dolar olduğunu kaydetti.
AnadoluÜniversitesi Detişim
Bilimleri Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. lsmafl Bircan,
SSCB'nin dağıUnası, iki Al-
manya'nrn birleşmesi ile başla-
yan süreçte eğitime verilen öne-
min arttıgına da işaretetti. ABD
Başkanı Bfll Clinton ile îngilte-
re Başbakanı Tony Blair ın se-
çim kampanyalannda eğitime
öncelik verdıklerini anımsatan
Bircan, eğitim-istihdam ilişkisi-
ne dikkat çekti. Mesleki ve tek-
nik okullarda kullanılan maki-
nelerin sanayidekilerin çok ge-
risinde kaldığına işaret eden Bir-
can, sağhk personeli, elektrik,
elektronik teknisyenlerinin sa-
yısında büyük yetersizlik oldu-
ğunu anlattı.
CUMARTESt
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Adalar
Adalarta ilgili ilk anım bir şarkıdır "Ada sahillerinde
bekHyonım..."
Sözü edilen ada neredeydi, nasıl bir yerdi? Yaşadı-
ğım taşra kentinde, ilkokul çağına henüz gelmiş bir ço-
cuk olarak bunu bilmem olanaksızdı... Ama o şarkıyı,
içimde yaşımdan çok büyük özlemleıie, gün batımla-
nnda kendi kendime söylerdim...
Sonraki yıllarda birkaç kez ge*diğim Istanbul'a, 1960
başlannda babamın bu kente atanmasıyla ailece yer-
leşmiş olduk. Ikinci ada şarkısının ezgilerini o yıllarda,
Lefter'ın Nevizade Sokak'takı meybanesınde. birçok
kez ve eşlik ederek laternadan dınledim: "Adalardan
biryar gelir bizlere..." İstanbul'un her yöresinden de-
nize girilebildiği için Adalar'a bu amaçla gitmeye ge-
rek yoktu. Yıne de birkaç kez, Kalpazankaya'dan de-
nize girmek İçin Burgaz'a, Heybeliada'ya gittiğimi
anımsıyorum. Adalar şimdi olduğu gibi o yıllarda da is-
tanbul'a sanki hem çokyakın hem de çok uzaktı... On
milyon küsurluk şu kentte, şimdi de Adalar'ı hiç gör-
memiş, görmeyi merak etmeyen, hatta onlann varlığın-
dan habersiz pek çok insan bulunduğundan kuşkum
yok...
• • •
1977 ya da 78'de, TYS Genel Sekreteri olduğum
günlerde, dönemin (kim olduğunu şimdi anımsayama-
dığim) Kültür Bakanı'na gönderdiğim bir yazıda, her bi-
rinde önemli yazarianmızın yaşamış olduğu Adalar'da
uluslararası kültür toplantılan düzenlenebileceği ko-
nusunda düşüncelerimi beiirtmiştim. Yabancı ülkeler-
de, özellikle de Bulgaristan'da katıldığım uluslararası
toplantılar beni etkilemişti. Türkiye'ye oranla bu çok kü-
çük ülkelerin, yine bizim ülkemizdekilere oranla pek de
görkemli sayılamayacak turistik ya da kültürel zengin-
liklerine nasıl uluslararası değer kazandırdıklanna hay-'
ranlıkla tanık olmuş, bizde böylesi etkinliklerin neden
yapılmadığını acıyladüşünmüştüm. Reşat Nuri Gün-
tekin, Hüseyin Rahmi Gürptnar, Sait Faik gibi ya-
zarianmızın yaşamış oldukları, evlerinin bulunduğu
Adalar'da da böylesi toplantılar düzenlenemez miydi?
TYS Genel Sekreteri imzalı yazıma bir nezaket yanıtı
bile gelmemişti...
• • •
70'li yıllarda Adalar'a (özellikle de Büyükada'ya) bır-
çok kez gtttim. Sevgili Emil Galip Sandalcı'nın yazlık
evi, birçok aydının buluşma yen gibiydi. 80'li y\llarda
Burgazada ve Büyükada'da birkaç yaz tatili geçirdik.
O yıllann büyük bölümünü kapsayan cezaevi ve sür-
gün yaşantılan soorasında, özgüriüğe ve ülkeye yeni-
den kavuştuktan sonra, Burgazada'da (Ada Dostlan
Derneğı'nin, en başta da Perihan Ergun'un çabala-
nyla gerçekleşen) Sait Faık anma toplantılarının hemen
hepsıne katıldım. Büyükada'da Reşat Nuri Güntekın
anmalarına benim TYS başkanı olduğum dönemde
başlandı. Heybeliada'da Hüseyin Rahmi Gürpınaran-
malan da (Ada Dostları Derneği'nin yanı sıra PEN Ya-
zarlar Derneği ve TYS'nin çabalanyla) son birkaç yıl-
da düzenlilik kazandı... Yakın zamanlarda Çelik Gü-
lersoy Büyükada'da atağa kalktı... Adalar kendilerine
yaraşır bir kimliğe adımlar atıyor gibiyken, Körfez dep-
remi ve Marmara'da bir başka büyük dep/em olasılı-
ğt, sahipolduklan potansiyefin zaten çok çjerisiriöle bir
yaşama mahkûm edilen bu olağanüstü ğüzeHikte'Kî'
yerleşim bölgelerini sanki yeniden bir karanlığa göm-
dü...
•••
Elimde Adalar Vakfı yayını "Prens Adalan" adlı der-
ginin ilk sayısı ve yine bu vakfın yayını "Adalar Bülte-
ni" var. Bu değerli ürünleri ınceleyip bilgiler edinirken
kendi kendime şu sorulan soruyorum: Yaşadığımız ül-
kenin attından habersiz olduğumuz gibi, üstünden de
habersiz miyiz? Bu ülkenin her bir köşesındekı tarih-
sel, coğrafi, kültürel zenginlikler ne zaman gerçek an-
lamlanyla öğrenilıp değerlendirilecek? İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi sımrian içinde bir ilçe belediyesi ve il-
çe konumunda bir mülki yönetim bırimi olma ötesin-
de, İstanbul Adalan'nın ülkemize büyük prestıj ve ser-
vetler kazandırabilecek olağanüstü konumu ve öne-
mi, yetkili kişilerce, kurumlarca ve toplumca ne zaman
anlaşılacak? Yanm yüzyıldır uyguladıklan popülist po-
lıtıkalarla, başta İstanbul olmak üzere, tarihsel değer
taşıyan ve bu anlamda bizım oldukları kadar tüm in-
sanlığın ortak değeri olan kentlerimizin ve yörelerimi-
zin tarihsel- kültürel dokulannın bozulmasına, elit kim-
liklerinin yok olmasına yol açanlara, Adalar'ın benzer-
siz tarihsel-kültürel-turistik önemi nasıl anlatılacak?
• • •
Sahip olduklan muazzam potansiyet zaten hiçbir
zaman değerlendirilmemiş olan bu eşsiz yerleşim bi-
rimleri, şimdi de bir deprem olasılığının yol açtığı kor-
ku senaryolanna, böylece büsbütün kendi kaderine
terkedilmiş görünüyor... Adalar'ı kuşatan suskunlukta,
geleceğe yönelik kiıii çıkar hesaplarının izlerinı gör-
mek de olası... önlem alınmaz, gerekenler yapılmaz-
sa, Adalar'ın uluslararası kimlik kazanmak şurda dur-
sun, bir yandan ıssızlaşırken bir yandan da her türiü
fırsatçı tarafından yağmalanacağını, yaşama kül-
türünün daha da yozlaşıp yoksullaşacağını görmek
güç olmasa gerek... Adalar'ın önemi ve sorunlannın
çözümü, ne kadar iyi niyetli olurtarsa olsunlar, belediye
ya da mülki yönetimlerin sahip olduklan yetki ve
olanaklann çok üstündedir... Kültür Bakanlığı'na, Tur-
izm Bakanlığı'na, ilgili tüm kişilere ve kurumlara, ül-
kemizin nasılsa ayakta kalabilmiş bu son tarihsel-kül-
türelzenginliklerinden birine sahip çıkmakve Adalar'a
layık olduklan uluslararası konumu kazandırmak
konusunda sorumluluklarını anımsatıyorum.
Komisyon için imza kampanyası
' Dokunulmazlık'ta
DYP-ANAP pazarhğı
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Anayasa ve Adalet
Karma Komisyonu'nun DYP Şanlıurfa Milletvekili Se-
dat Bucak, Bağımsız Van Milletvekili Mustafa Bayram
ve ANAP istanbul Milletvekili Aydın Ayayduı'ın doku-
nulmazlıklannın kaldınlmasma karar vermesinin ardm-
dan; DYP ile ANAP arasında pazarhkbaşladi. DYP mil-
letvekili Ufiık Söytemez'in dosyasının ise 17 "hayır"
oyuna karşılık, 18 oyla dönem sonuna bırakılması karar-
laştınldı. DYP ile ANAP. dosyalann yeniden görüşül-
mesi amacıyla karma komisyonun topİantıya çagnlma-
sı için imza toplamaya çalışıyor. Erteleme raporunun ge-
nel kurulda okunmasmdan sonra 10 gün içinde itiraz edi-
lebiliyor. Dokunulmazhğm kaldınlmasma ilişkin rapor-
lar da genel kurulda görüşülerek oylandıktan sonra adı
geçen miUetvekillerine yargı yolu açılabilıyor.
Söylemez'le ilgili olası bir itirazda yargı yolunun açı-
labileceğindençekinen DYP'liler ile Ayaydın'a yargı yo-
lunun açılmasını istemeyen ANAP'hlann karma komis-
yondaki sayısının 16 olduğu, yeterli sayıya ulaşmak için
FP'yi ikna etmelerinin zorunlu olduğu vurgulandı. Ana-
yasa-Adalet Karma Komisyonu'nun MHP'li üyesi Şev-
ket Bülent Yahnici, DYP ve ANAP'ın pazarlık yapma-
lan durumunda, bütün dokunulmazlıklann kaldınlması
için girişimde bulunacaklanru söyledi.