18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kuKur(acumhuriyetcom.tr 15 Semih Gümüş, 'Öykünün Bahçesi'nde genç öykücülüğün sorunlarına eğiliyor- . - * • * • 4 Yenilerde bîr örneklik egemen'• "Bugünkü en genç yazarlann öyküleri daha çok tek bir anlayışın ürünü. En temel sorunlanndan biri de öykülerinde diyaloglara hemen hiç yer vermemeleri. Bunun nedeni, içe dönûklük, başkalannm yaşamlannı yaşayamama durumu. Bir de biraz kolaycılığa kaçmalan olabilir." AHSEN ERDOĞAN Semih Gümüş, roman eleştirileriyle ta- nınan bir yazar. Çok uzun yıllar neredey- se yalnızcaromanJaiçli dışb oldu, onun üze- rine kafa yordu. Adam Öykü dergisinin genel yayuı yönetmeni oluncaya dek böy- le sürdübu. Daha önceleri uzaktan izlemek- le yetindiği öykü, dergiyle birlikte bûtün boyutlanyla, katmanlanyla, sorunlanyla ginü yaşanuna. Gümüş, bu buluşmadan d o layı çok mutlu ''Bugün ö\küyü geçmişte oktuğundan çokdaha fazla sevKorum. Öne- minin de çok daha fazia farkifldayınT di- yor. Adam Yayınlan'ndan kısa bir süre ön- ce çıkan 'Öykü'nün BahçesT adlı kitap. yazann öyküyle kurduğu dostluğun şim- dilik ulaştığı en son nokta. Gümüş. öykü sanatının kuramsal çözümlemesini içeren ve öykücülüğümüzün köşe taşlan olarak gördüğü yazarlann dünyalanna değinen kitabını hem bir açılım sağlasın hem de tar- bşıtsuT diye yazmış. Ancak kitap bunun da ötesine geçerek, Gümüş'ün kendi eleştir- menliğine, okurluğuna tuttuğu bir ayna ol- muş. 'Kent yaşamı çok boyutiu' - Öykiiyü en kenüi, d«la\ısıyla yaşanan anlara en yatkuı tür olarak görüyorsuntız. Kasaba/köy duyarlılığıyla öykü yazmayı oianaksız mı görihürsunuz? SEMİH GL'MÛŞ - Öykü, yaşanan an- lann anlahmına dayanır. O anlann edebi- yata taşınabilmesi için bazı değerler taşı- ması, anlatılmaya değer yaşantılara sahip olması gerekir. Köylü ya da kasaba duyar- lılığınm buna uygun düşmedığinı düşünü- yorum. Kent yaşamı çok boyutlu, daha zengin bir yazınsal uzam gerektiriyor. Köy- Semih Gümüş, ekştirioin yaprtla boy ölçüşebilecek ve benzer yarabcılıkta olması gerektiğini savunuyor. (KADER TUĞLA) de bunu bulmak mümkün değil. Kentlı yaklaşımdan, öyküyü ya2an kişinin yaşan- tılannm zenginliğini kast ediyorum. Elbette öyküde yalnızca kent ya da kent- li duyarlılığı anlatilmaz. Kitapta da Saba- hattinAB'ye gönderme yaparak bunu açık- lamaya çalışıyorum. Sabahattın Ali çok önemli kasaba romanlan ve öyküleri yaz- mış biryazar, ama elbette orada yazann dü- şünsel birikimi, kentliliği devreye giriyor. - Okurun enteiektüel birikiınine en çok gereksinim duyan türün öykü olduğunu savunuyorsunuz._ GÜMÜŞ - Bizim edebiyatımızda öykü çok gelişmiş birtür. Ama üstünde en az dü- şünülmüş. en az tartışılmış. en az yazılmış tür aynı zamanda. Belki bunun nedeni, ger- çekten de okurdan diğer türlere oranla da- ha fazla birikim istemesi. Çünkü öykü çok daha yoğun bir yazım biçimini gerektiri- yor. Öykü, anlık yaşannlann dışa vurulma- sı aslında. Romana göre çok daha küçük bir zaman dilimini çok büyük bir yoğun- lukla anlatmak zorunda. Anın tespiti, da- ha büyük bir yaşam kesitinin tespitinden daha zordur. Yazann iletmek istediğı zen- ginliklerin okur tarafindan an'lar, aynntı- lar içinden bulunup çıkanlması daha çok dikkat, daha çok birikim, daha yüksek dü- zeyli bir edebiyat kültürü gerektiriyor. Bu nedenle öykü daha dar kesimlerin seçtigi ve sevdiği bir tür. 'Gençler iç dünyalanna dönük' -Gençöykücülerin.yazma uğraşmı ken- di içferine fadaca kapanarak sürdürdüğü görüşündesiniz. Bu çıkanmı neye dayana- rak yapıvorsunuz? GUMUŞ - Genç yazarlann. geçen ku- şaklardakiler kadar okuma açlığı içinde olduklannı sanmıyorum. Daha çok kendi kuşaklanndaki öykücülere bakarak yazı- yorlar, edebiyatımızın geçmişıyle çok faz- la ilgilenmiyorlar. Aynca edebiyatın ya da en azından kendi yazın serüvenlerinin ge- lecekte ne olacağı üzerine de kafa yormu- yorlar. Kendi iç dünyalanna çekilip, o dün- yalardan üretim yapıyorlar. Elbette iç dün- yalanndan yola çıkmakta haklılar, ben öy- kü yazsaydım ben de iç dünyamdan, ken- di çocukluğumdan başlardım. Ama eger öy- kücü yıllar sonra hâlâ orada kalırsa başa- nsız olur. - Sizce bu içe kapamknğuı nedenleri ne- ler? GÜMÜŞ - Sanınm bu günümüze özgü bir sorun. Bugün yaşadığımız toplumsal so- runlar gençlerin içe kapanmalanna neden oluyor. dolayısıyla kendi dışlanndaki zen- gin dünyalan fark etmemelerine, kendi dünyalannı geliştirecek ilişkiler kurama- malanna neden oluyor. Bizim kuşağımı- zın üniversite yıllan gençlerin yaşamla- nnda çok önemli rol oynuyordu. Bugüne kıyasla çok daha özgür, demokratik ve zen- gin bir ortam vardı üniversitede Bugün Resmi, Amerikalı sanatçı Peter Max fotoğraflardan yola çıkarak yapacak LindaMcCartney,pottresindeyaşayacak Kûltür Servisi - Sir Paul McCartney. eşinin ölümünün ardından duygusal açıdan yoğun bir dönem geçiriyor. Eski Beatles üyesi, Yellow Submarine adlı çizgi fîlmin esin kaynağı olan ünlü Amerikalı sanatçı Peter Max ile büyük bir Linda McCartney portresi yapması için anlaştı. Max, üzerinde çalıştığı renkli portreyi McCartney'e yılbaşmdan önce Amerika ziyareti sırasında göstermeyi planlıyor. Portrenin, McCartneyler'in, Linda'nın 56 yaşındayken 1998 Nisanı"nda göğüs kanserinden yaşamını yitirdiği Arizona'daki evlerine asılması bekleniyor. Resme 1980'lerin başında tanınmış. soyut ressam YVUliem de Kooning ile başlayan ve bugüne dek 600'ün üzerinde tablo yapan McCartney, evine, eşinin başka birinin fırçasından çıkan portresini asmayı yeğliyor. 62 yaşındaki Max de, en az McCartney kadar renkli bir yaşama sahip olmuş bir sanatçı. 1930'lann başında Hitler yönetiminden kaçan Yahudi bir ailenin çocuğu olan Max, pop- art'ın temsilcilerinden biri oldu. Çalışmalan Yellow Submarine'i etkılemiş olsa da yaratıcı kadroda tam anlamıyla yer almadı. Film gösterime girdikten sonra New York sanat dünyasından kendisini çekerek tam anlamıyla bir münzevi hayatı sürmeye başladı. 1970'lerin sonunda politik görüşlerini tamamen değiştirerek Ronald Reagan ile yakınlık kurdu. Max'in koruyuculuğunu üstlenen Reagan, onun sanat ortamında yeniden parlamasına yardımcı oldu. O günden sonra Beyaz Saray'daki bütün başkanlann portresini çizen sanatçmm yapıtlan arasındafllkeyi ziyarete gelen Gorbaçov ve Minnesota Valisi Ventura gibi ünlülerin portreleri de var. Peter Max son olarak bir Boeing 747 ucağın dış yüzeyinin resmedilmesi işini tamamladı. Sanatın yanı sıra parayı da sevdiğini itiraf ediyor Max. Geçen yıl vergi kaçırmak suçundan iki ay hapis cezasına çarptınlmış, cezası daha sonra para cezasına çevrilmişti. Linda'nın resmini fotoğraflanndan yola çıkarak çizecek Max. Bu tablo için ne kadar para aldığmı açıklamamayı yeğlerken en büyük isteğinin Paul McCartney'in tabloyu en az, kendisinin onun müziğini beğendigi kadar beğenmesı olduğunu söylüyor. Linda McCartney 56 yaşında yaşamını yrardL gençlerin böyle dünyalan olmadığmı gö- rüyorum, bu onlan daha çok içe kapanma- ya itiyor. Ancak bundan kendini kurtara- bilen, içe dönüklüğün üstesinden gelebi- len yazarlann başlangıçta elde ettikleri ba- şanyı sürdürebileceklerini düşünüyorum. - Bu durumda. 80 sonrasuıda yetişen öy- kücülerden çok azuun geleceğe kalacağını söyleyebiBr miyiz? GUMUŞ -Bu konuda kesin konuşmak çok doğru değil. yakit henüz erken. Bek- lememiz gerekir. Ömeğin birkaç yıl önce- sine kadarbenim kuşağımın öykücü ve ro- mancılannm etkinliklen üzerinde çok faz- la durubnuyordu. Daha çok, önceki ku- şaklann usta yazarlanna göndermeler ya- pılıyor, onlara duyulan özlemler dile geti- riliyordu. Ama bugün, o ustalardan hiç de aşağı obnadıklannı düşündüğüm çok önem- li yazarlar adını duyurmaya başladı benim kuşağımdan. Cemil Kavukçu. Mahir Öz- taş. Feride Çiçekoğhı. Asb Erdoğan, Mu- rarhan Mungan. Kaan Arslanoğlu gibi... Şimdiki en genç kuşak içinden de mutla- lca iyi yazarlar da çıkacaktır. 'Yaprtfa boy ölçüşmefl' -Geçmişe baküğuuzda öykünün nefcryi- tirdiğini görüvorsunuz? GUMUŞ-Öykücülüğümüzün geçmişi- nin dünya öykücülüğüyle boy ölçüşebile- cek bir birikıme ve niteliğe sahip olduğu- nu söyleyebiliriz rahatlıkla. Öykücülüğü- müzün geçirdiği dönemlere baktığımızda göriiyoruz kı zaman zaman çok önemli ye- nilikçi atılımlar gerçekleştirilmiş. Bu ne- denle de birbirinden çok farklı öykü anla- yışlan ortaya çıkmış ve bir arada yaşaya- bilmişler. Oysa bugünkü en genç yazarla- nn öykülerine bakınca daha çok tek bir anlayışın ürünü olduklannı söyleyebiliriz. Bir örneklik egemen bugün yazılan öykü- lerde. Genç öykücülerin en temel sorun- lanndan biri de öykülerinde diyaloglara hemen hiç yer vermemeleri. Elbette, öy- küde mutlaka diyaloglara yer verilmelidır diye bir kural yok. Ama hiç yer verilme- mesi, hatta diyaloglann umursanmaması ortada bir sorun olduğunu gösteriyor. tlk bakışta biçimsel bir sorun olarak görüle- bilir bu. Ama biraz daha eşelediğimizde bu- nun bazı nesnel nedenleri olduğunu görü- yoruz. Bu nedenlerden biri, biraz önce sö- zünü ettiğim içe dönûklük, baş- kalannın yaşamlannı yaşayama- ma durumu. Bir başka neden de gençlerin biraz kolaycılığa kaç- malan olabilir. - Tıpkı ö> kü. roman ya da şiir gibi,eleştirinin de kendineözgü bir düm a kıırmasını gerekfl görüyor- sunuz. Öy kücü, romana ve şairin gösterdigi türde biryaraocılık gös- termeyen eleştirmen kendi dün- yasını nasıl kuracak? GUMUŞ -Yaratıcı yazar orta- ya bir yapıt koyarken bir de dün- ya kurar aslında. Eleştirmen, o yapıtın yapısmın derinliklerine yönelerek bütün boyutlanyla de- ğerlendiremez. onun karşısına ya- pıtla boy ölçüşebilecek nitelikte bir eleştın koyamazsa etkinliği de çok fazla olmayacaktır. Dola- yısıyla okur eleştiriyi yapıt kar- şısında küçümseyecektir haklı olarak. Eleştiri, yapıtlaboy ölçü- şebilecek nitelikte ve onunkine benzer yaratıcılık düzeyinde bir dünya koymalı ki değer kazansın; okur yapıta yöneldiği kadar eleş- tiriye de yönelsin. Doğal olarak bu dünya da eleştirmenin dün- yası olacaktır. Sevda Cenap And Vakfı Onur Ödülü Ferhunde Erkin'in • ANKARA(AA)- Sevda Cenag And Müzik Vakfı Onur Odülü'ne piyanist Ferhunde Erkin değer bulundu. 1989 yılından bu yana verilen ödülün 11 .'sinin sahibi olan Erkin, ödülünü 5 Aralık Pazar günü Ankara Hilton Oteli'nde düzenlenecek törenle alacak. Istanbul'da 1909 yılında dünyaya gelen Erkin, 11 yaşında Necdet Remzi ile ilk konserini verdi. Almanya'daki eğitiminden sonra 1931 yılından itibaren yurtiçinde ve dışında konser piyanistliği yapan sanatçı Ankara Devlet Konservatuan ve Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nde öğretmenlik yaptı. Başta eşi Ulvi Cemal Erkin olmak üzere çağdaş Türk bestecilerinin piyano eserlerinin ilk yorumlayıcısı olması nedeniyle ödüllendırilmesine karar verilen Ferhunde Erkin, cumhuriyet dönemi ilk kadın temsilcileri arasında yer alıyor. Baymetl-Koç Alianz Hayat Fotoğraf ı sonuçlandı i B Y M yarışması • Kültür Servi ş ç Kültür Servi» - Basın Yayın Mezunlan Derneği ^ ; (Baymed) ile Koç Alianz Hayat Sigorta'nın altıncısını düzenlediği fotoğraf yanşmasının sonuçlan açıklandı. Teması Zamanın tzleri olan yanşmanrn siyah-beyaz, renkli negatif baskı ve saydarn olmak üzere üç ayn dalında birinci olanlara 1 milyar, ikincilere 750 milyon, üçüncülere de 500 milyon değerinde para ödülleri verildi. Ersin Alok, O. Cem Çetin, Şakir Eczacıbaşı, Kamil Fırat, Bevsun Gökçin, Ara Güler, Eren Güvener, Sabit Kalfagil, fzzet Keribar, Vahap Munyar ve M. Kemal Olgaç'tan oluşan jüri, siyah/beyaz fotoğraf dalında birincilik ödülünü Özer Kanburoğlu'na, ikincilik ödülünü Kemal Gök'e, üçüncülük ödülünü de Ergün Turan'a verdi. Negatif baskı daunda birincilik Metin SoneT'in, ikincilik Sacit Ünlü'nün, üçüncülük de Ali Ihsan Gökçen'in olurken saydam dalında Zeynep Özcan birinci, Fatih Özenbaş ikinci, H. Necdet Aydoğan da üçüncü seçildi. ÇeviPi Derneü kııpuldu • Kültür Servisi - Çeviri dünyasının çeşitli kesimlerinden insanlar bir araya gelerek Türkiye'de çevirmenlik mesleğini geliştirmek için Çeviri Derneği'ni kurdular. Istanbul'da çeviri eğitimi veren Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'ndeki öğretim üyelerinin yanı sıra çeşitli çeviri fırmalannda çevinnen, yönetici ve editör olarak çalışan kişilerin çalışmalan sonunda resmi ızinle kurulan derneğin yapılacak ilk genel kurul toplantısma kadar başkanlığına, Yıldız Teknik Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Anamur seçildi. (212 58 32) Fazri Say'dan piyano kursu • Kültür Senisi - Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvan 13-t9 Aralık 1999 tarihleri arasında Fazıl Say'ın yöneteceği piyano kurslan düzenleyecek. Say. ulusal boyuto gerçekleştinlecek olan bu kuıslarda.v 'ütkemizde ilk k e ^ ^ a n o öğrendleriylebıılii-jac^lf Kurslarla ılgılı bılgı almak ve katılmak ısteyen ^ için başvuru adresi: Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvan Müdürlüğü-Eskişehir. (0 222 335 3104) BUGÜN • AKSANATta 22. Avni DilUgU Tıyatro ÖdüDeri nedeniyle Terry Schreiber'in oyunculuk çalışması saat 17.00'de izlenebilir. (252 35 00) • BABYLON'da saat 22.00'de DJ Naki ve DJ Zeki sahne alacak. (292 73 68) • İDOB saat 11.00'de Fındıkkıran ı. saat 15.30'da da Uyuyan Güzd'i sahneleyecek. (251 56 00) • ÎDSO'nun saat 11 OO'deki konseri AKM'de gerçekleşecek. •YILDIZ SARAYIÇİT KASRI'nda saat 11 30da Kazım Zaim'in 'Savaş Sonra» Kosova' başlıklı dia gösterisi izlenebilir. • CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nde saat 18.00'de Üç Deniz Topluluğu izlenebilir. (252 38 81) 9. İSTANBUL SANAT FUAR1 30 KASIM-5 ARALIK 1999 Ahmet Fazıl AKSOY (Suiuboya Resim) Alp BARTU Rafet ARSAL (Yağlıboya Resim) (Heykel) GALERİ: AHMET FAZIL AKSOY NİHAT DARCAN ZEYNEP SARIOĞLU karma suluboya resim sergisi 1 Kasım-4 Aralık 1999 CALERİMİZDE RESİM,HEYKEL,SANAT KULTÜRU KONULARINDA ATÖLYE ÇALIŞMASI YAPILMAKTADIR. RESİM: Paartesi/Çarşamba 11.00-1b.MPazar 10.00-13.00 Sayın ALP BARTU tarafindan HEYKEL: Sah 11.00-16.00 Sayın RAFET ARSAL tarafından SANAT KÜLTÜRÜ: C.tesi 11.00-12.30 Sayın ABDÜLKADİR GÜNYAZ tarafmdan Bilgi ve kayıt için Paurtesi-Cumartesi 11.00-17.00 0.216 36218 26 no'lu veya şahsen gateriye ugramınıa rife olunur, • • I S T A N B U L R E S I M L E R I SERGISI FARUK IMOK GALERI LEBRIZ y# İstanbul SanatFuan 30 KASIM - 5 ARALIK'99 TÜYAP FUAR MERKEZİ Tepebaşı - İstanbul (Alt Kat) NEJDET VERGILI 9 Kasım - 4 Aralık'99 ADTİ6AN ŞAKAYIK SOKAK NO 54/1 NIŞANTAŞI / TEL 247 90 81 CEP SANAT GALERISI NEVİN ÇOKAY Rasim Sorglsl 20 Kmtım • 17 Aralık'99 Kokteyi: 20 Kasım 1999 Cumartesi Saat 18.00-20 00 CEP SANAT GALERISI Jurnal Sk No.4 K.1 Tunel Beyoğlu TelFax: (02121 245 20 57 ensı RAMOResim Sergisi 06.11.1999-30.11.1999 Halaskargazi Cad. No:339/1 Ferıt Apt. Şişlı / İSTANBUL Tel: 0212. 296 99 79 Galeri Pazar hariç 11.00-19.00 arası açıklır. KARSU TEKSTİL^gHr GALERİSİ ORHAN TAYLAN Heykeller (30 Kasım-5 Aralık) 9. İSTANBUL SANAT FUARI TÜYAP İSTANBUL SEHGI SARAYI TEPEBAŞI - İSTANBUL (Ûst let) URART S A N U C . M r.RII F.RI FIGEN AYDINTAŞBAŞ "Tual üzerine manzara" 11 Kasım-11 Aralık'99 Abdi Ipekçı Cd. m'2 Nişantaşi Tel: (0212) 241 21 83 Fax: (0212) 248 03 26 GALERİ ODA REHA YALNIZCIK Resim Sergisi 23 Kasım-11 Aralık'99 Hüsrev Gerede Cad No 102/B Teşvıloyt- IST. Tel 259 22 08 Art-Ist.99 9. İsUnbul Sanat Fuan 30 Kasım-5 Aralık'99 KORAYARİŞ MUSTAFAATA ÖMER ULUÇ YUSUF TAKTAK TÜYAP FUAR MERKEZİ 2.Kat 8-29 Tepebaşı-İst. Tel: (0212) 252 50 70 ZAHIT BÜyÜKİŞLEYEN 4 Aralık'a kadar KORAYARİŞ MUSTAFAATA YUSUFTAKTAK 7Arahk'99-15Ocak2000 galeri BİNVIL Beşıkuş Beledıyesi Akatlar K.M. Zeytnojiu Cd. No.8 Akadar Tel: 0212.280 M 41 -282 94 48 Fax: 0212.325 03 97 www.galeribmyil.com tr iMenıtt ıdmiKİa strgıyc MUHSIN BILYAP (Akademik - dışı) RESIM ATELYESI Daimi Sergisi Sarraf Ali Sok. No:27 Moda Kadıköy • Tel: 330 81 10 İ l a n l a r ı n ı z İ ç i n (O 212) 29389 78 BALKAN NACİ İSLİMYELİ DEJA VU25 KASIM 1999 - 10 OCAK 2000 MİNE SANAT GALERİSİ Bahartye Cad. SokuUu Sok. No:1 KAOtKÖY Tel: 345 64 40 Fax:346 78 10 h & h Ofsefe
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle