Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 7 KASIM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
kuKur(acumhuriyetcom.tr 15
Semih Gümüş, 'Öykünün Bahçesi'nde genç öykücülüğün sorunlarına eğiliyor- . - * • * •
4
Yenilerde bîr örneklik egemen'• "Bugünkü en genç yazarlann
öyküleri daha çok tek bir
anlayışın ürünü. En temel
sorunlanndan biri de öykülerinde
diyaloglara hemen hiç yer
vermemeleri. Bunun nedeni, içe
dönûklük, başkalannm
yaşamlannı yaşayamama
durumu. Bir de biraz kolaycılığa
kaçmalan olabilir."
AHSEN ERDOĞAN
Semih Gümüş, roman eleştirileriyle ta-
nınan bir yazar. Çok uzun yıllar neredey-
se yalnızcaromanJaiçli dışb oldu, onun üze-
rine kafa yordu. Adam Öykü dergisinin
genel yayuı yönetmeni oluncaya dek böy-
le sürdübu. Daha önceleri uzaktan izlemek-
le yetindiği öykü, dergiyle birlikte bûtün
boyutlanyla, katmanlanyla, sorunlanyla
ginü yaşanuna. Gümüş, bu buluşmadan d o
layı çok mutlu ''Bugün ö\küyü geçmişte
oktuğundan çokdaha fazla sevKorum. Öne-
minin de çok daha fazia farkifldayınT di-
yor.
Adam Yayınlan'ndan kısa bir süre ön-
ce çıkan 'Öykü'nün BahçesT adlı kitap.
yazann öyküyle kurduğu dostluğun şim-
dilik ulaştığı en son nokta. Gümüş. öykü
sanatının kuramsal çözümlemesini içeren
ve öykücülüğümüzün köşe taşlan olarak
gördüğü yazarlann dünyalanna değinen
kitabını hem bir açılım sağlasın hem de tar-
bşıtsuT diye yazmış. Ancak kitap bunun da
ötesine geçerek, Gümüş'ün kendi eleştir-
menliğine, okurluğuna tuttuğu bir ayna ol-
muş.
'Kent yaşamı çok boyutiu'
- Öykiiyü en kenüi, d«la\ısıyla yaşanan
anlara en yatkuı tür olarak görüyorsuntız.
Kasaba/köy duyarlılığıyla öykü yazmayı
oianaksız mı görihürsunuz?
SEMİH GL'MÛŞ - Öykü, yaşanan an-
lann anlahmına dayanır. O anlann edebi-
yata taşınabilmesi için bazı değerler taşı-
ması, anlatılmaya değer yaşantılara sahip
olması gerekir. Köylü ya da kasaba duyar-
lılığınm buna uygun düşmedığinı düşünü-
yorum. Kent yaşamı çok boyutlu, daha
zengin bir yazınsal uzam gerektiriyor. Köy-
Semih Gümüş, ekştirioin yaprtla boy ölçüşebilecek ve benzer yarabcılıkta olması gerektiğini savunuyor. (KADER TUĞLA)
de bunu bulmak mümkün değil. Kentlı
yaklaşımdan, öyküyü ya2an kişinin yaşan-
tılannm zenginliğini kast ediyorum.
Elbette öyküde yalnızca kent ya da kent-
li duyarlılığı anlatilmaz. Kitapta da Saba-
hattinAB'ye gönderme yaparak bunu açık-
lamaya çalışıyorum. Sabahattın Ali çok
önemli kasaba romanlan ve öyküleri yaz-
mış biryazar, ama elbette orada yazann dü-
şünsel birikimi, kentliliği devreye giriyor.
- Okurun enteiektüel birikiınine en çok
gereksinim duyan türün öykü olduğunu
savunuyorsunuz._
GÜMÜŞ - Bizim edebiyatımızda öykü
çok gelişmiş birtür. Ama üstünde en az dü-
şünülmüş. en az tartışılmış. en az yazılmış
tür aynı zamanda. Belki bunun nedeni, ger-
çekten de okurdan diğer türlere oranla da-
ha fazla birikim istemesi. Çünkü öykü çok
daha yoğun bir yazım biçimini gerektiri-
yor. Öykü, anlık yaşannlann dışa vurulma-
sı aslında. Romana göre çok daha küçük
bir zaman dilimini çok büyük bir yoğun-
lukla anlatmak zorunda. Anın tespiti, da-
ha büyük bir yaşam kesitinin tespitinden
daha zordur. Yazann iletmek istediğı zen-
ginliklerin okur tarafindan an'lar, aynntı-
lar içinden bulunup çıkanlması daha çok
dikkat, daha çok birikim, daha yüksek dü-
zeyli bir edebiyat kültürü gerektiriyor. Bu
nedenle öykü daha dar kesimlerin seçtigi
ve sevdiği bir tür.
'Gençler iç dünyalanna dönük'
-Gençöykücülerin.yazma uğraşmı ken-
di içferine fadaca kapanarak sürdürdüğü
görüşündesiniz. Bu çıkanmı neye dayana-
rak yapıvorsunuz?
GUMUŞ - Genç yazarlann. geçen ku-
şaklardakiler kadar okuma açlığı içinde
olduklannı sanmıyorum. Daha çok kendi
kuşaklanndaki öykücülere bakarak yazı-
yorlar, edebiyatımızın geçmişıyle çok faz-
la ilgilenmiyorlar. Aynca edebiyatın ya da
en azından kendi yazın serüvenlerinin ge-
lecekte ne olacağı üzerine de kafa yormu-
yorlar. Kendi iç dünyalanna çekilip, o dün-
yalardan üretim yapıyorlar. Elbette iç dün-
yalanndan yola çıkmakta haklılar, ben öy-
kü yazsaydım ben de iç dünyamdan, ken-
di çocukluğumdan başlardım. Ama eger öy-
kücü yıllar sonra hâlâ orada kalırsa başa-
nsız olur.
- Sizce bu içe kapamknğuı nedenleri ne-
ler?
GÜMÜŞ - Sanınm bu günümüze özgü
bir sorun. Bugün yaşadığımız toplumsal so-
runlar gençlerin içe kapanmalanna neden
oluyor. dolayısıyla kendi dışlanndaki zen-
gin dünyalan fark etmemelerine, kendi
dünyalannı geliştirecek ilişkiler kurama-
malanna neden oluyor. Bizim kuşağımı-
zın üniversite yıllan gençlerin yaşamla-
nnda çok önemli rol oynuyordu. Bugüne
kıyasla çok daha özgür, demokratik ve zen-
gin bir ortam vardı üniversitede Bugün
Resmi, Amerikalı sanatçı Peter Max fotoğraflardan yola çıkarak yapacak
LindaMcCartney,pottresindeyaşayacak
Kûltür Servisi - Sir Paul
McCartney. eşinin ölümünün
ardından duygusal açıdan yoğun bir
dönem geçiriyor. Eski Beatles
üyesi, Yellow Submarine adlı çizgi
fîlmin esin kaynağı olan ünlü
Amerikalı sanatçı Peter Max ile
büyük bir Linda McCartney
portresi yapması için anlaştı. Max,
üzerinde çalıştığı renkli portreyi
McCartney'e yılbaşmdan önce
Amerika ziyareti sırasında
göstermeyi planlıyor. Portrenin,
McCartneyler'in, Linda'nın 56
yaşındayken 1998 Nisanı"nda
göğüs kanserinden yaşamını
yitirdiği Arizona'daki evlerine
asılması bekleniyor.
Resme 1980'lerin başında tanınmış.
soyut ressam YVUliem de Kooning
ile başlayan ve bugüne dek 600'ün
üzerinde tablo yapan McCartney,
evine, eşinin başka birinin
fırçasından çıkan portresini asmayı
yeğliyor. 62 yaşındaki Max de, en
az McCartney kadar renkli bir
yaşama sahip olmuş bir sanatçı.
1930'lann başında Hitler
yönetiminden kaçan Yahudi bir
ailenin çocuğu olan Max, pop-
art'ın temsilcilerinden biri oldu.
Çalışmalan Yellow Submarine'i
etkılemiş olsa da yaratıcı kadroda
tam anlamıyla yer almadı.
Film gösterime girdikten sonra
New York sanat dünyasından
kendisini çekerek tam anlamıyla bir
münzevi hayatı sürmeye başladı.
1970'lerin sonunda politik
görüşlerini tamamen değiştirerek
Ronald Reagan ile yakınlık kurdu.
Max'in koruyuculuğunu üstlenen
Reagan, onun sanat ortamında
yeniden parlamasına yardımcı oldu.
O günden sonra Beyaz Saray'daki
bütün başkanlann portresini çizen
sanatçmm yapıtlan arasındafllkeyi
ziyarete gelen Gorbaçov ve
Minnesota Valisi Ventura gibi
ünlülerin portreleri de var. Peter
Max son olarak bir Boeing 747
ucağın dış yüzeyinin resmedilmesi
işini tamamladı. Sanatın yanı sıra
parayı da sevdiğini itiraf ediyor
Max. Geçen yıl vergi kaçırmak
suçundan iki ay hapis cezasına
çarptınlmış, cezası daha sonra para
cezasına çevrilmişti. Linda'nın
resmini fotoğraflanndan yola
çıkarak çizecek Max. Bu tablo için
ne kadar para aldığmı
açıklamamayı yeğlerken en büyük
isteğinin Paul McCartney'in
tabloyu en az, kendisinin onun
müziğini beğendigi kadar
beğenmesı olduğunu söylüyor. Linda McCartney 56 yaşında yaşamını yrardL
gençlerin böyle dünyalan olmadığmı gö-
rüyorum, bu onlan daha çok içe kapanma-
ya itiyor. Ancak bundan kendini kurtara-
bilen, içe dönüklüğün üstesinden gelebi-
len yazarlann başlangıçta elde ettikleri ba-
şanyı sürdürebileceklerini düşünüyorum.
- Bu durumda. 80 sonrasuıda yetişen öy-
kücülerden çok azuun geleceğe kalacağını
söyleyebiBr miyiz?
GUMUŞ -Bu konuda kesin konuşmak
çok doğru değil. yakit henüz erken. Bek-
lememiz gerekir. Ömeğin birkaç yıl önce-
sine kadarbenim kuşağımın öykücü ve ro-
mancılannm etkinliklen üzerinde çok faz-
la durubnuyordu. Daha çok, önceki ku-
şaklann usta yazarlanna göndermeler ya-
pılıyor, onlara duyulan özlemler dile geti-
riliyordu. Ama bugün, o ustalardan hiç de
aşağı obnadıklannı düşündüğüm çok önem-
li yazarlar adını duyurmaya başladı benim
kuşağımdan. Cemil Kavukçu. Mahir Öz-
taş. Feride Çiçekoğhı. Asb Erdoğan, Mu-
rarhan Mungan. Kaan Arslanoğlu gibi...
Şimdiki en genç kuşak içinden de mutla-
lca iyi yazarlar da çıkacaktır.
'Yaprtfa boy ölçüşmefl'
-Geçmişe baküğuuzda öykünün nefcryi-
tirdiğini görüvorsunuz?
GUMUŞ-Öykücülüğümüzün geçmişi-
nin dünya öykücülüğüyle boy ölçüşebile-
cek bir birikıme ve niteliğe sahip olduğu-
nu söyleyebiliriz rahatlıkla. Öykücülüğü-
müzün geçirdiği dönemlere baktığımızda
göriiyoruz kı zaman zaman çok önemli ye-
nilikçi atılımlar gerçekleştirilmiş. Bu ne-
denle de birbirinden çok farklı öykü anla-
yışlan ortaya çıkmış ve bir arada yaşaya-
bilmişler. Oysa bugünkü en genç yazarla-
nn öykülerine bakınca daha çok tek bir
anlayışın ürünü olduklannı söyleyebiliriz.
Bir örneklik egemen bugün yazılan öykü-
lerde. Genç öykücülerin en temel sorun-
lanndan biri de öykülerinde diyaloglara
hemen hiç yer vermemeleri. Elbette, öy-
küde mutlaka diyaloglara yer verilmelidır
diye bir kural yok. Ama hiç yer verilme-
mesi, hatta diyaloglann umursanmaması
ortada bir sorun olduğunu gösteriyor. tlk
bakışta biçimsel bir sorun olarak görüle-
bilir bu. Ama biraz daha eşelediğimizde bu-
nun bazı nesnel nedenleri olduğunu görü-
yoruz. Bu nedenlerden biri, biraz önce sö-
zünü ettiğim içe dönûklük, baş-
kalannın yaşamlannı yaşayama-
ma durumu. Bir başka neden de
gençlerin biraz kolaycılığa kaç-
malan olabilir.
- Tıpkı ö> kü. roman ya da şiir
gibi,eleştirinin de kendineözgü bir
düm a kıırmasını gerekfl görüyor-
sunuz. Öy kücü, romana ve şairin
gösterdigi türde biryaraocılık gös-
termeyen eleştirmen kendi dün-
yasını nasıl kuracak?
GUMUŞ -Yaratıcı yazar orta-
ya bir yapıt koyarken bir de dün-
ya kurar aslında. Eleştirmen, o
yapıtın yapısmın derinliklerine
yönelerek bütün boyutlanyla de-
ğerlendiremez. onun karşısına ya-
pıtla boy ölçüşebilecek nitelikte
bir eleştın koyamazsa etkinliği
de çok fazla olmayacaktır. Dola-
yısıyla okur eleştiriyi yapıt kar-
şısında küçümseyecektir haklı
olarak. Eleştiri, yapıtlaboy ölçü-
şebilecek nitelikte ve onunkine
benzer yaratıcılık düzeyinde bir
dünya koymalı ki değer kazansın;
okur yapıta yöneldiği kadar eleş-
tiriye de yönelsin. Doğal olarak
bu dünya da eleştirmenin dün-
yası olacaktır.
Sevda Cenap And Vakfı Onur Ödülü
Ferhunde Erkin'in
• ANKARA(AA)-
Sevda Cenag And Müzik
Vakfı Onur Odülü'ne
piyanist Ferhunde Erkin
değer bulundu. 1989
yılından bu yana verilen
ödülün 11 .'sinin sahibi
olan Erkin, ödülünü 5
Aralık Pazar günü
Ankara Hilton Oteli'nde
düzenlenecek törenle
alacak. Istanbul'da 1909
yılında dünyaya gelen
Erkin, 11 yaşında Necdet
Remzi ile ilk konserini
verdi. Almanya'daki eğitiminden sonra 1931 yılından
itibaren yurtiçinde ve dışında konser piyanistliği yapan
sanatçı Ankara Devlet Konservatuan ve Gazi Eğitim
Enstitüsü Müzik Bölümü'nde öğretmenlik yaptı. Başta
eşi Ulvi Cemal Erkin olmak üzere çağdaş Türk
bestecilerinin piyano eserlerinin ilk yorumlayıcısı
olması nedeniyle ödüllendırilmesine karar verilen
Ferhunde Erkin, cumhuriyet dönemi ilk kadın
temsilcileri arasında yer alıyor.
Baymetl-Koç Alianz Hayat Fotoğraf
ı sonuçlandı
i B Y M
yarışması
• Kültür Servi
ş ç
Kültür Servi» - Basın Yayın Mezunlan Derneği ^ ;
(Baymed) ile Koç Alianz Hayat Sigorta'nın altıncısını
düzenlediği fotoğraf yanşmasının sonuçlan açıklandı.
Teması Zamanın tzleri olan yanşmanrn siyah-beyaz,
renkli negatif baskı ve saydarn olmak üzere üç ayn
dalında birinci olanlara 1 milyar, ikincilere 750 milyon,
üçüncülere de 500 milyon değerinde para ödülleri
verildi. Ersin Alok, O. Cem Çetin, Şakir Eczacıbaşı,
Kamil Fırat, Bevsun Gökçin, Ara Güler, Eren Güvener,
Sabit Kalfagil, fzzet Keribar, Vahap Munyar ve M.
Kemal Olgaç'tan oluşan jüri, siyah/beyaz fotoğraf
dalında birincilik ödülünü Özer Kanburoğlu'na,
ikincilik ödülünü Kemal Gök'e, üçüncülük ödülünü de
Ergün Turan'a verdi. Negatif baskı daunda birincilik
Metin SoneT'in, ikincilik Sacit Ünlü'nün, üçüncülük de
Ali Ihsan Gökçen'in olurken saydam dalında Zeynep
Özcan birinci, Fatih Özenbaş ikinci, H. Necdet
Aydoğan da üçüncü seçildi.
ÇeviPi Derneü kııpuldu
• Kültür Servisi - Çeviri dünyasının çeşitli
kesimlerinden insanlar bir araya gelerek Türkiye'de
çevirmenlik mesleğini geliştirmek için Çeviri
Derneği'ni kurdular. Istanbul'da çeviri eğitimi veren
Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve
İstanbul Üniversitesi'ndeki öğretim üyelerinin yanı sıra
çeşitli çeviri fırmalannda çevinnen, yönetici ve editör
olarak çalışan kişilerin çalışmalan sonunda resmi
ızinle kurulan derneğin yapılacak ilk genel kurul
toplantısma kadar başkanlığına, Yıldız Teknik
Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü Başkanı
Prof. Dr. Hasan Anamur seçildi. (212 58 32)
Fazri Say'dan piyano kursu
• Kültür Senisi - Anadolu Üniversitesi Devlet
Konservatuvan 13-t9 Aralık 1999 tarihleri arasında
Fazıl Say'ın yöneteceği piyano kurslan düzenleyecek.
Say. ulusal boyuto gerçekleştinlecek olan bu kuıslarda.v
'ütkemizde ilk k e ^ ^ a n o öğrendleriylebıılii-jac^lf
Kurslarla ılgılı bılgı almak ve katılmak ısteyen ^
için başvuru adresi: Anadolu Üniversitesi Devlet
Konservatuvan Müdürlüğü-Eskişehir.
(0 222 335 3104)
BUGÜN
• AKSANATta 22. Avni DilUgU Tıyatro ÖdüDeri
nedeniyle Terry Schreiber'in oyunculuk çalışması
saat 17.00'de izlenebilir. (252 35 00)
• BABYLON'da saat 22.00'de DJ Naki ve DJ Zeki
sahne alacak. (292 73 68)
• İDOB saat 11.00'de Fındıkkıran ı. saat 15.30'da
da Uyuyan Güzd'i sahneleyecek. (251 56 00)
• ÎDSO'nun saat 11 OO'deki konseri AKM'de
gerçekleşecek.
•YILDIZ SARAYIÇİT KASRI'nda saat 11 30da
Kazım Zaim'in 'Savaş Sonra» Kosova' başlıklı dia
gösterisi izlenebilir.
• CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'nde saat
18.00'de Üç Deniz Topluluğu izlenebilir. (252 38 81)
9. İSTANBUL SANAT FUAR1
30 KASIM-5 ARALIK 1999
Ahmet Fazıl AKSOY (Suiuboya Resim)
Alp BARTU
Rafet ARSAL
(Yağlıboya Resim)
(Heykel)
GALERİ: AHMET FAZIL AKSOY
NİHAT DARCAN
ZEYNEP SARIOĞLU
karma suluboya resim sergisi
1 Kasım-4 Aralık 1999
CALERİMİZDE RESİM,HEYKEL,SANAT KULTÜRU
KONULARINDA ATÖLYE ÇALIŞMASI YAPILMAKTADIR.
RESİM:
Paartesi/Çarşamba 11.00-1b.MPazar 10.00-13.00
Sayın ALP BARTU tarafindan
HEYKEL:
Sah 11.00-16.00
Sayın RAFET ARSAL tarafından
SANAT KÜLTÜRÜ:
C.tesi 11.00-12.30
Sayın ABDÜLKADİR GÜNYAZ tarafmdan
Bilgi ve kayıt için Paurtesi-Cumartesi 11.00-17.00
0.216 36218 26 no'lu veya şahsen gateriye ugramınıa rife olunur,
• •
I S T A N B U L R E S I M L E R I SERGISI
FARUK IMOK
GALERI LEBRIZ
y# İstanbul SanatFuan
30 KASIM - 5 ARALIK'99
TÜYAP FUAR MERKEZİ Tepebaşı - İstanbul (Alt Kat)
NEJDET VERGILI
9 Kasım - 4 Aralık'99
ADTİ6AN
ŞAKAYIK SOKAK NO 54/1 NIŞANTAŞI / TEL 247 90 81
CEP SANAT GALERISI
NEVİN ÇOKAY
Rasim Sorglsl
20 Kmtım • 17 Aralık'99
Kokteyi: 20 Kasım 1999 Cumartesi Saat 18.00-20 00
CEP SANAT GALERISI
Jurnal Sk No.4 K.1 Tunel Beyoğlu
TelFax: (02121 245 20 57
ensı
RAMOResim Sergisi
06.11.1999-30.11.1999
Halaskargazi Cad. No:339/1
Ferıt Apt. Şişlı / İSTANBUL
Tel: 0212. 296 99 79
Galeri Pazar hariç 11.00-19.00
arası açıklır.
KARSU TEKSTİL^gHr GALERİSİ
ORHAN TAYLAN
Heykeller
(30 Kasım-5 Aralık)
9. İSTANBUL SANAT FUARI
TÜYAP İSTANBUL SEHGI SARAYI TEPEBAŞI - İSTANBUL (Ûst let)
URART
S A N U C . M r.RII F.RI
FIGEN
AYDINTAŞBAŞ
"Tual üzerine manzara"
11 Kasım-11 Aralık'99
Abdi Ipekçı Cd. m'2 Nişantaşi
Tel: (0212) 241 21 83 Fax: (0212) 248 03 26
GALERİ
ODA
REHA
YALNIZCIK
Resim Sergisi
23 Kasım-11 Aralık'99
Hüsrev Gerede Cad No 102/B
Teşvıloyt- IST. Tel 259 22 08
Art-Ist.99
9. İsUnbul
Sanat Fuan
30 Kasım-5 Aralık'99
KORAYARİŞ
MUSTAFAATA
ÖMER ULUÇ
YUSUF TAKTAK
TÜYAP
FUAR MERKEZİ
2.Kat 8-29 Tepebaşı-İst.
Tel: (0212) 252 50 70
ZAHIT
BÜyÜKİŞLEYEN
4 Aralık'a kadar
KORAYARİŞ
MUSTAFAATA
YUSUFTAKTAK
7Arahk'99-15Ocak2000
galeri BİNVIL
Beşıkuş Beledıyesi Akatlar K.M.
Zeytnojiu Cd. No.8 Akadar
Tel: 0212.280 M 41 -282 94 48
Fax: 0212.325 03 97
www.galeribmyil.com tr
iMenıtt ıdmiKİa strgıyc
MUHSIN BILYAP
(Akademik - dışı)
RESIM ATELYESI
Daimi Sergisi
Sarraf Ali Sok. No:27 Moda
Kadıköy • Tel: 330 81 10
İ l a n l a r ı n ı z İ ç i n
(O 212) 29389 78
BALKAN NACİ İSLİMYELİ
DEJA VU25 KASIM 1999 - 10 OCAK 2000
MİNE SANAT GALERİSİ
Bahartye Cad. SokuUu Sok. No:1 KAOtKÖY
Tel: 345 64 40 Fax:346 78 10
h & h Ofsefe