18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S KASIM1999CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER lelediye şçilepinin lylemi I ERZURUM(AA)- Irzurum Büyükşehir lelediyesi ile Kâzım Iarabekir Belediyesi'nde olışac işçıler. 8 aydır naaş alamadıklan için hşlattklan Erzurum'dan /nkara'ya yürüyüş ve 'ölüm orucu'" eylemini s>na erdirdiler. Belediye- I. Sendikası Genel Başkan "terdımcısı Mustafa Solmaz, Erzurum'daki beledivelerde çalışan ve 8 a/dır maaş alamayan 117 isçinin Ankara'ya yürüdüğûnü, 15 işçinin ise ölüm orucu eylemi başlattığını anımsatarak. hükiimet yetkililerinden yardım sözü aldıklannı, bunun üzerine eylemleri bıtirdiklerini söyledi. Solmaz, işçılerin eylemlennde amaçlanna ulaştıklannı, alacaklannın tamammı alamasalar bıle ihtiyaçlannı giderecek miktarda para alacaklannı bildirdı. Maliye Bakanlığı bütçesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Maliye Bakanlığı bütçesi görüşmeleri başladı. Maliye Bakanı Sümer Oral, milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlarken kamu harcamalannın, "Kamu Mali Yönetim Projesi", saymanlıklann otomasyona geçirilmesiyle denetimin sağlanacağım, devletin günü gûnüne hesaplannı çıkaracağım, günlük hesabını bilerek gereksiz borçlanma yapmayacağını söyledi. Bakantar ödenek artışı istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF'nin istemi doğrultusunda harcamalann kısıldığı 46.7 katrilyon lıralık bütçenin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında tüm bakanlar, ' ödeneklerinin yetersiz • olduğundan yakındılar. ! Bütçedekî ödenek artışı önerilerinin 2 katnlyon liraya ulaştığı ve bunun da 1 katrilyon 750 trilyon lirasının hükümet üyelerinden geldiği öğrenildi. 5 PKK'li öldürüldü • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin'in Nusaybin ilçesinde üç gündür sürdürülen operasyonlarda 5 terörist daha öldürüldü. Önceki gün bir grup PKK'liyle girilen çatışmada 7 terörist öldürülmüştü. Operasyonlann aralıksız devam ettiği vurgulandı. Şemsi Denizer davası başlıyor • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - 6 Ağustos'ta evinin önünde uğradığı silahlı saldın sonucu katledilen Türk-lş Genel Sekreteri ve Genel Maden-lş Sendikası (GMtS) Genel Başkanı Şemsi Denizer'le ilgili duruşma bugün Zonguldak'ta başlıyor. Saat 10.00'daZonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmaya sanık Cengiz Balık ve suç ortağı Engin Girgin, "güvenlikleri sağlanamayacağı" gerekçesiyle katılmayacaklar. Sahte rapor iddiası • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Iskenderun Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında iken "coplu tecavüz"e uğradığmı ileri süren Fatma Deniz Polattaş'ın babası tbrahim Polattaş, doktorlann sahte rapor hazırlayarak işkencenin açığa çıkmasını engellediğini öne sürdü. Iskendenın Devlet Hastanesi'nin 6 Nisan 1999 tarih ve 536 sayılı raporunda Dr. Bedi Kurt tarafindan yapılan muayenede, "Fiili livata bulgulanna rastlanmamıştır" denilmesine dikkat çeken Polattaş, kızı ile yaptığı görüşmede böyle bir muayenenin gerçekleşmediğini öğrendiğini vurguladı. Hükümet ortaklan, Öcalan'ın cezasıyla ilgili olarak AİHM sürecini bekleyecek Göder A\rupa'daANKARA (Çumhuriyet Büro- su) - Abdullah Ocaian hakkmdaki ölüm cezasının onanmasının ar- dından bir yandan kamuoyu. di- ğer yandan Avrupa baskısı arasın- da sıkışan hükümet ortağı partile- rin liderleri. davanın Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi (AtHM) bo- yutunu bekleme konusunda uzlaş- tı. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in, *Bunun bir de Avnıpa u- cu var" açıklaması, bu uzlaşmayı yansıtır bir içerik taşırken bazı MHP'li bakanlann tersine açıkla- malan "tabana mesaj" olarak al- gılanacak. Dava AlHM'de görü- şülürken kamuoyunun yumuşatıl- ması için çaba gösterilmesi be- nimsendi. Başbakan BülentEcevit de "AtHM'nin yetkileri bağlamın- da birdurumla karşüaşüırsa elbet- te onu aynca değerlendiririz" de- di. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli. bağımsız yargının karan- na herkesin saygı duyması gerek- tiğini belirterek iç hukuk yollan- nın bittiğini, bundan sonra süreç neyi gerektiriyorsa onun izlenece- ğini söyledi. Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk de "Özel bir bek- leme söz konusu değil. Ama eğer bu arada bir karar gelecek olursa elbette o değerlendirikcektir'' di- ye konuştu. Öcalan'ın ölüm cezasının onan- ması, siyaset gündemıne damgası- nı vururken Demirel. bu kararın ardından yerine getirilmesi gere- ken başka süreçler bulunduğuna dikkat çektı. Demirel, Edirne'de gazetecilerin sorulan üzerine yap- tığı açıklamada "Nihai karar TB- MM'ye aittir. Hukuki prosedür ta- mamlanır tamamlanmaz. tabii ki bir de bunun Avrupa ucu var. O iş- te nasıl hareket edileceği etraflıca düsünülüyor" dedı. Demirel bu gelişmenin Türkiye'nin AB'ye gi- riş sürecini etkileyip etkilemeye- ceğine ilişkin bir soruya yanıt ve- rirken de şunlan söyledi: "Onlar ayn meseleler.Orta yer- de bir suçlu var. Yakasına vapjs.il- mıs, ve Türk adliyesine Türk hâki- nüne, Türk mahkemesine teslim edflmiş ve ilk mahkeme yapılmış. Herkesin gözü önünde yapılmış, hiç ldmsenin itiraz etmeyeceği şe- kflde dürüstlükle serbest mahke- me vapılmış. Kimse de buna bir şey dememiş. Şiradi bunun ikinci kademesi temyiz kademesidir. Ya- ni Yargıtay kademesidir. Yargıtay kademesi de bugün (dün) tamam- lanmış oluvor. Şimdi hukukun içinde bunun değişik vönleri var. Tashih-i karar müracaat imkinla- n vardır. Bir tek odur geri kalan kısmı. Ama bir de Avrupa mahke- mesi ile nasıl inşküendirUecektir? Önümuzdeki günlerzarfinda bun- lar görülecektir. Bugünkü haliyle sorun mahkemeve intikal etmiş hukuki bir sorundur. İşin siyasi kıs- mı başkadır. Onu şu anda taruş- mak istemem. Onlann tarOşüma- sı bile adaktin zedelenmesi gibi bir- takım münakaşalar çıkanr. Bunu yapmak istemiyonım." TBMM Başİcanı Akbulut, dos- yanın TBMM'ye gelmesi duru- munda normal prosedürü işlete- rek Meclis Adalet Komisyonu'na sevk edeceklerini ve orada görüşü- lerek kanun haline getırileceğinı söyledi. Akbulut, AtHM karannın beklenilip beklenılmeyeceğine ilişkin soru üzenne "Meclis'e ge- lirse bir diğer dosyalarda olduğu gibi komisyona havale ederiz. Ko- misyon bekleme lüzumunu hisse- der mi. onu bilemem. Komisvonun vereceği bir karar. AİHM'ye baş- vuru yapdmışsa belki dosya TB- MM've sonuç beklenildikten son- ra, belki de hemen gönderilir. On- lan önümuzdeki günlerde görece- ğiz" dedi. Akbulut, TBMM'de 15 yıldan beri bekleyen idam dosya- lan olduğunun anımsatılması üze- rine de "Bunlar TBMM'nin vere- ceği karara bağh. Bu bir bakuna a- yasi bir karar, si>asi bir tercih'* di- ye konuştu. Yargıtay'ın idam karannı ona- ması, hükümet ortaklan arasında -AİHM karan bekknmeli mi, beklenmemeli mi" tartışmasına yol açtı. DSP tarafinda AlHM ka- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART IHD, HADEP ve ÖDP, Öcalan'a verilen ölüm cezasına tepki gösterdi 'BansmîHaber Merkezi - lnsan Haklan Derneği (tHD), Abdullah Öca- lan'ın ölüm cezasının Yargıtay "da onanmasına tepki göstererek ölüm cezasının kabul edilemeye- ceğini. Türkiye'nin, Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin 6 No'lu protokolünü imzalaması gerekti- ğini bildirdiler. ÖDP Genel Baş- kanı Ufiık Uras, infaz karannın uzlaşmanın önünde engel olacağı- nı vebanşm inşasını zorlaştıraca- ğını belirtti. HADEP Genel Baş- kanı Ahmet Turan Demir, top- lumsal banşın sağlanması için olumlu bir hava yaşandığını. bu- nun iyi değerlendirilmesi gerekti- ğini belirterek ölüm cezasının in- faz edilmesi halinde gerilimin ar- tacağmı söyledi. tHD'den yapılan yazılı açıkla- mada, derneğin ölümcezasına ka- yıtsız şartsız karşı çıktığı; dünya- nın neresinde, hangi sistemde, hangi suç için kime verilirse veril- sin uygulanmaması gerektiği be- lirtilerek idam. "tasarlanarak iş- lenmişbircinavet 7 * olarak nitelen- dirildi. Türkiye'nin 3. binyıla ölüm cezası ile girmemesini iste- yen tHD, devletin kin \e inn'kam duygulanyla yönetilemeyeceğini belirterek şu görüşleri iletti: "Ötüm cezası ve infaz sonınu, Türkijç'nin gündeminden çıkarü- mabdır. Türkiye, A>Tupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne ek olarak 6 No'lu protokolü imzalamabdır. 4 a>nyasada41 >asa maddesinde\- er alan ölüm cezası öngören mad- deler, savaş zamanı banş zamanı aynmı yapmadan yasalardan çı- kanlmahdır. Başbakan Bülent Ecevit,serinkanhve sağduyulu tu- tumunu sürdürmeüdir. Türkiye, demokratik toplum olma yolun- da, geleceğe yönehneh'dir. Türki- ye'nin ihtiyacı toplumsal banşür. Banşın tesisi ve sürekliliğin sağlan- ması ise öldürmekten değiL, insan haklan ve özgürlüklere sa>gıdan geçeıf Ufiık Uras, yaptığı yazılı açık- lamada, infaz karannın uzlaşma- nın önünde engel olacağını ve ba- nşın inşasını zorlaştıracağını be- lirtti. Avrupa Konseyi üyesi Tür- kiye'nin sadece iç hukuku gözet- mekle yetinemeyeceğini ifade e- den Uras, Avrupa lnsan Haklan Mahkemesi "nin karannın beklen- mesi gerektiğini vurguladı. TB- MM 'nin alacağı en uygun karann Avrupa lnsan Haklan Sözleşme- sinin ek 6. maddesinı ımzalayarak 15 yıldır uygulanmayan ölüm ce- zasını kaldırmak olacağını ifade eden Uras. "Türkiye 21. yüzyıla Uk adımını. bir idam karannın in- faznla atamaz. Kürt sorunun çö- zümü, iç banşın tesis edilmesi, top- lumda >aşanan gerginlik >e çaüş- mamn azalühnası için elbiıiiğiyle davranmak zorundayız" dedi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği ise yazılı açıklamasında, idam karannın Yargıtay tarafindan onaylamasını banşa, demokrasiye ve kardeşliğe \Tirulan bir darbe olarak değerlen- dirdiğini belirterek karan kınadık- lannı ifade etti. Açıklamada, "Çö- züm darağacJarmda, idam sehpa- lannda değil, 'demokratik cumhu- riyet' ekseninde banşta, kardeş- Hkte w demokratik hak ve özgür- lüklerin gelişmesindedir'" denildi. Banş Analan adına yapılan açıklamada da, idamın banşı kat- letme fermanı olacağı savunuldu. HADEP Genel Başkanı Demir, Türkiye'de 15 yıldır ölüm cezası- nın uygulanmadığmı anımsatarak şunlan söyledi: "Türkiye'nin ge- rek İtalya hükümetine verdiği ya- ah güvencede ve gerekse Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne açı- lan davalarda verilen sa\ unmalar- da (de facto)ölüm cezalannı uygu- lamavacağı kabul edilmektedir. Tüm bu yazıh ve fiili güvenceler, Türkiye açısından bağlavia bir ni- tetik taşımaktadır. Bu nedenle Ocaiandosyasının ayn ek ahnma- suanayasanuı eşitük ilkesine aykı- nolacakur." Toplumsal banşın sağlanması için olumlu bir hava yaşandığını, bunun iyi değerlendirilmesi ge- rektiğini belirten Demir, ölüm cezasının infaz edilmesi halinde gerilimin artacağını söyledi. rannın beklenmesi eğilimi ortaya konurken MHP ve ANAP tarafi- mn kamuoyuna dönük >r üzünde beklemeye karşı tavır gözleniyor. Bu tavırlann "tabana mesaj" ola- rak algılanması gerektığıne dikkat çekilirken hükümet ortaklannm AtHM karannuı beklenmesi ko- nusunda uzlaştıklan öğrenildi. Or- taklann Öcalan konusunun hükü- met sorunu haline getirilmemesi konusunda aynı görüşü paylaştık- lan bildirildi. MHP lideri Bahçe- li'nin. partisine olası "DYP ve FP kışkırtmalanna prim vermeme" uyansında bulunduğu kaydedildi. ANAP Başkanlık Divanı'nda konu değerlendirilirken farklı gö- rüşler dile getirildi. ANAP kanadı kamuoyuna dönük açıklamalarda, daha kesin ifadeler kullansa da ku- lıslerde "sürecin soğukkanh de- ğeriendiribnesiyle beklemeye ikna edilebilecekleri'' yorumu yapıldı. Bülent Ecevit: Değerlendirme yapılacak Başbakan Ecev it, çok açık ola- rak ifade etmemekle birlikte, AtHM karannın beklenmesinden yana olduğunu ortaya koydu. Ga- zetecilerin sorulan üzerine önce " Yargıtay karan acıklandı mı" di- ye soran Ecevit'in bilgi verilmesi üzerine de çantasından çıkardığı metni okuması dikkat çekti. Ece- vit, "Terörist örgüt başuun j'argı- lanma sürecinin adilfiğinden hiçbir kimse kuşku duvamaz. Gerek DGM, gerek Yargıtav. tam bir ta- rafsızük içinde kararianm venmş- tir. Eğer bu arada AİHM'nin yet- kileri bağlamında bir durumla karşılaşıhrsa elbette onu aynca de- ğerlendiririz'' dedi Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli adil, tarafsız ve hukuk devletine yakışır bir yargılama ol- duğunu belirterek milletin bu yar- gılama sürecini sabırla ve soğuk- kanlılıkla izlediğini söyledi. Bah- çeli, Türk milletinin ve şehit aile- lerinin bugün huzur içinde olduk- lannı belirtti. Bahçeli. bir gazete- cının "Apo'nun idam edilmeyece- ğine yöneük şüpbeler var" deme- si üzerine, "Bazı ştykri birbirine kanşünrak Türkivevi bir kaosa sürüklememn anlamı yoktur. Ba- funsız yargı karanna herkes saygı duymabdır. Bundan sonraki süreç neyi gerektirivorsa o takip edile- cektir" diye konuştu. Adalet Bakanı Hikmet Samı Türk de grup toplantısına gelirken gazetecılenn "AİHM karannı bekleyecek misiniz" sorusu üzeri- ne "Özel bir bekleme söz konusu değil.Ama eğer bu arada bir karar gelecek olursaelbette o değerlendi- rilecektir. Ama öyle bir karar gel- meden özel bir bekleme içinde ol- mayacağız" dedi. ÇiDer sıkıştınyor FP idam karanyla ilgili olarak "temldnli'' bir dil kullanırken DYP lideri Tansu ÇiDer'in yaptığı açık- lama. bu konuda hükümeti sıkıştı- racağmı ortaya koydu. Çiller, ko- nuya ilişkin şu açıİdamayı yaptı: " Hukukun üstûnlüğü bir de- mokrasi kavramının altyapısım oluşturur. Bundan kesinlikk vaz- gecUmez. Dolayısıyla icraıun veya iktidann yapmış olduğu 'Şu veya bu bıçimde bekleyelim, şu ulusla- rarası mahkemenin karannı bek- leyelim' gibi birtakım telkinler anayasanm 138. maddesinin ru- huvlada bağdaşmaz. Bunu son de- rece sakıncalı buluyorum. Hak ye- rini buhnuştur. Anavasanuz açıkür. AtHM karan bağlayıcı olmaz. İdam karan Meclis'e geldiğinde ne yapacagımızj çoktan sövledik. Bu- nun gereği \apılacakür." IRMIKI AYDIN ENGİN aenginıö doruk.net.tr. (Basın savcısı için ön açıklama: Sayın savcı, aşağıda okuyacağınız yazının, görülmekte olan bir ya da birkaç dava- yı etkilemek gibi bir amacı kesinlikle yoktur. Isterseniz yemin de ederim. Ya- zı her ne kadar somut davalardan söz ediyorsa da aslında yalnız ve yalnız hu- kuk sistemimiz, Ceza Yasamız, adtiye aygıtımız üstüne kimi düşünceleri açık- lamaktan ibarettir. "Cahil bir gazeteci- sin; senin ne haddine" diyebilirsiniz; haklı da olabilirsiniz. Ama kabul edin ki haddini aşmak, Ceza Yasamızda suç sayılmıyor. 0 yüzden lütfen bu yazı ile ilgili dava açmayınız. Teşekkür ederim). • • • Şu "zeytin kralı" filan diye ünlenen, Bursa ovasında milyon dolariaria jonk- löriük yapan, Alaattin Çakıcı'nın has arkadaşı, serbest piyasa düzenimizin bir zamanlar partayan yıldızı Erol Evcil yakalandığında, suratında üç günlük sa- kalıyla, yağ tulumuna dönüşmüş bede- nini güçlükle sürükleyerek polisler ara- sında DGM'ye getirildiğinde ne düşün- dünüz? Ömeğin "Şöyle ya da böyle ama, suçlular gene de sonunda yakayı ele veriyor" mu dediniz, azıcık da olsa se- vinip umutlandınız mı? öyleyse önümuzdeki haftalarda ola- sı ve okkalı bir düş kınklığını hak ettiniz demektir. Yakında başlayacak duruş- Tutuksuz Yargılanmak Üzere... malardan birinde (ilkinde değil, sonun- cuda da değil ama), yargıcın "Deliller toplandığından, sanığın tutuklu bulun- duğu günler göz önüne alınarak tutuk- suz yargılanmasına, bu maksatla tahli- yesi için infaz savcılığına mûzekkere ya- zılmasına..." diye noktalanan bir karan- na tanık olursanız sakın şaşırmayın. Yaaskeri hekimden "psikopat" rapo- ru alıp askertikten yırtmış Adnan (Ok- tar) Hoca için ne düşünmektesiniz? Ga- zetelere yansıyan suçlar müthiş değil mi? Kadın, kız, manken, pomo, anal seks, oral seks, şantaj, servet, saray yavrusu mülkler, kara para, vergisiz ka- zanç... Ü-üüüh, say say bitmez. En yet- kili ağızlardan Adnan Hoca'nın "Apo'dan bile tehlikeli olduğu"nu öğ- rendik. Yakında yargıç karşısına çıka- cak. Mankenleri, manken gibi yakışıklı müritleri -hemalde- DGM'deyargılana- caklar. Sapıklıkla suçun iç içe geçtiği bir suç örgütünün elebaşısının veyardakçılannın nihayet yakalanması sizi sevındirdi mi? Korkarım sevinciniz kursağınızda ka- lacak. Duruşmalardan binnde (birinci- sinde değil, ama sonuncuda da değil) yargıç bir ara karar açıklayacak: "...bu sebeplesanıklann tutuksuzyargılanma- sına" diyecek. ••• Bütün bunları bir şeyler bildiğimden, kulağı delik acar gazeteci olduğumdan filan yazmıyorum. Sadece, bundan ön- ce olanlara, hem de Erol Evcil ya da Ad- nan Hoca davalannı cebinden çıkara- cak davalarda olanlara bakıp akıl yürü- tüyorum. Çakıcı'yla uzun telefon muhabbetle- ri yapıp, rakiplerini sindirip Türk Ticaret Bankası'nı kapan anlı şanlı işadamına ne oldu? Susuriuk çetesinin ikincil, hatta üçün- cül halkaiannı oluşturan, düğünlerde ci- nayet sanığı Çatlı ile göbek atan, DGM'ye 500 SEL Mercedeslerte gelip burnumuza doğru zafer işaretleri yapan "özel timci" tosunlara ne oldu? "Kurye kız" diye üntenen, niye hâlâ şarkıcı olup sahneye çıkmadığına şaş- tığım, Dilek adlı kızcağızın bir valiz do- lusu uyuşturucu parası getirdiği özel timci, şu anda bir hapishanede mi? Gazi Mahallesi'nde önce kahve tara- yan, ardından protesto için sokaklara taşan halkın üstüne takır takır mermi sa- yan polislerin en son nerede yargılan- dıklannı ve yargılanmalannın hangi aşa- mada olduklannı anımsıyor musunuz? Bu kadar insanın ölümünden sorumlu olan polislerin hangi duruşmada "Tu- tuksuz olarak yargılanmalanna..." kara- n verildiğinin belleklerimizde izi kaldı mı? Metin Göktepe'yi öldüren polisler şimdi nerede? Manisa'nın işkencecile- ri şu anda ne yapıyorlar dersiniz? Daha sayalım mı? Mafya çetelerinin inanılmaz yükselişi- nin çok gerisinde kalmış, mafyayla ku- caklaşan kamu görevlileri hakkında özel hukuksal düzenlemeler yapamamış; serbest rekabeti mafya tetikçileri arasın- daki rekabete dönüştürmüş işadamla- nnı cezalandıramayan bir sistemle bu noktaya kadar gelinebilmesi bile şaşır- tıcı değil mi? ••• "Bütün bunlan biz de biliyorduk. Da- ha üçüncü günde konu kıtlığına düştün de bu Tırmık'ı mı şişirdin" diyenlere ya- nrt: Hayır, aslında konu bolluğunda bu- nalıyorum. Ama AGİT doruğunda orga- nizasyon aksamadı, dünya liderleri sır- tımızı sıvazladı, önümuzdeki günlerde toplanacak Helsinki doruğu öncesinde Türkiye'ye Avrupa Birliği'nin yolu he- men hemen açıldı diye ayaklanmız epey yerden kesildi de... Bu yazı, yeniden yere basmamıza yardımci olur diye düşündüm... POLTrtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Öcalan... Yargıtay Abdullah Öcalan'ın ölüm cezasını ona- dı... Bu aşamadan sonra son söz Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Yargısal süreç bitmek üzere, şimdi siyasal sü- reç başladı... Dün sabah televizyon ekranlarında şehit ailele- rini izlerken yüzlerindeki hüznü ve acıyı ben de ya- şadım... Aynı görüntülere önce Mudanya iskelesinde de tanık olmuş, Öcalan'ın Imrah'dakı ilk duruşma- sında da izlemiştim... Öcalan ilk duruşmasında ne demişti: "Güneydoğu'daki Kürt isyanlannın arkasında hep Batılı emperyalist devletler olmuştu..." Abdullah Öcalan, PKK'nin arkasındaki güçlerin kim olduğunu da açıkça belirtti... Türkiye 2 binli yıllara girerken bir süreçten ge- çiyor... Yıllardır Güneydoğu'da akan kan, bunca zu- lüm ve eziyet insanımızın alınyazısı olmamalıdır... Biliyorum ki teröre ve etnik aynmcılığa karşı olan Kürt kökenli yurttaşlarımızın sayısı bir hayli fazla- dır. Kürt kökenli yurttaşlarımızın da yıllardır süren PKK vahşetine karşı çıktığı bir gerçektir... 2 binli yıllara girerken emperyalist devletler, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde etnik ve din- sel kimlikleri öne çıkarıp akan kandan çıkar um- maktadırtar... Balkanlar'da ve Kafkasya'da yaşananlar bu- nun tipik örnekleridir... Etnik ve dinsel kimliklerin öne çıkanlarak, aynı topraklarda yaşayan insanların birbirleriyle savaş- ması yani kırdınlması, ekonomisı güçlü devletle- re ve çokuluslu şirketlere yaramıyor mu? ••• Güneydoğu'da kan gölünden çıkar umanlar, Öcalan'ı ziyaret etmek için sıraya girenler kimler- di? Din bezırgânlarıyla, sözde insan haklan savunu- culan!.. Türk-Kürt çatışması Türkiye'de en fazla hangi kesime zarar verdi? Emekçilere!.. Oyun kuralına göre oynanıyordu... Özeilikle Almanya'da Türk ve Kürt kökenli Ale- vi yurttaşlarımız karşı karşıya getirilip 'düşmanlık' körüklenirken, Türkiye'de Türk Sünnilerle Kürt Sünniler arasındaki kardeşlik ögeleri kırıldı... Güneydoğu'da hiçbir dönem;tek din, tek mez- hep, tek ırk, tek dil egemen olmadı... Ama dışarıdan pompalanan 'aynmcılık' Türk- leri Kürtlere, Kürtleri Türklere düşman kıldı... Peki PKK ne yapıyordu 1984'ten sonra Güney- doğu'da? Evlerinde kurşunlanıp öldürülen savcılar. yargıç- lar, askerler, öğretmenler, işadamları vardı... Eli kanlı PKK, bölgede silahlı eylemlerini arttın- yordu... Artık izler karışmıştı... Bu arada PKK'nin yedi kişiyi bir araçtan indirip öldürdüğü haberi geldi. Devlet televizyonu ve rad- yosu bu haberi kamuoyuna duyurdu. Ancak, ola- yı soruşturan Cumhuriyet Savcısı bu eylemi köy koruculannın yaptığını saptadı... İzler birbirine kanşmıştı... Devlet erki, pek çok öldürme olayının kimler ta- rafindan gerçekleştirildiğini ortaya çıkaramadı. Çok sayıda Kürt aydını failı meçhul cinayete kur- ban gitti... • • • Türkiye'nin barışa, kardeşliğe gereksinimi var! Sağ partiler, yıllardır Güneydoğu'da akan kan üzerine politika yaptılar... Öcalan'ın asılması Türkiye'nin demokratikleş- mesine yararlı olur mu? Bence hayır!.. Öcalan'ı asarak onu kahramanlaştırmak Türki- ye'nin yaranna değil, zarannadır. Türkiye en azından Avrupa lnsan Hakları Mah- kemesi'nin kararını beklemelidir... Elbet bekiemek zorunluluğu yoktur... 2 binli yıllara girerken umutlanmızın fılizlen- mesi, Güneydoğu'ya barışın gelmesi tek beklen- timizdir... Her şeyin çoğulcu demokratik yapı içinde çö- zülme zamanı gelip geçmiştir. Bence Öcalan vic- danlarda yaşamıyor artık, bırakın tek başına Imra- lı'da yaşasın. PKK bir şiddet eylemiydi ve bu eylemi Türk Si- lahlı Kuvvetleri bastırdı... Kürt aydınları on yıl önce "Çözüm demokra- stdedir" deyip PKK'ye karşı çıkabilselerdi, Türk ve Kürt emekçileri solun güçbirliğinde bütünleşebil- selerdi zaten bugün bunları konuşmazdık... Haydi, banşa, kardeşliğe koşalım!.. hikmet.cetinkaya(Ş cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 GOZIİRIN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'nın içindeki fırtınalı evrende geliştirdiği, duygu denizinde damıtngı yanlan. Bir solukta okunacak, kımi zaman bk nisan yağımırn - altında, bazan pc^raz yelinin soğuk savurganlığında ya da karanlık bir gecenin yalnızlığmda yeniden okunacak. yer yer okunacak bir kitap bu kitap r Kttapk Çağ Pazariama A.Ş. TMocağı Cad. No:39/41 (34334)Ca&aîo§tu-lsîanb<i Te». (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle