Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S KASIM1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
lelediye
şçilepinin
lylemi
I ERZURUM(AA)-
Irzurum Büyükşehir
lelediyesi ile Kâzım
Iarabekir Belediyesi'nde
olışac işçıler. 8 aydır
naaş alamadıklan için
hşlattklan Erzurum'dan
/nkara'ya yürüyüş ve
'ölüm orucu'" eylemini
s>na erdirdiler. Belediye-
I. Sendikası Genel Başkan
"terdımcısı Mustafa
Solmaz, Erzurum'daki
beledivelerde çalışan ve 8
a/dır maaş alamayan 117
isçinin Ankara'ya
yürüdüğûnü, 15 işçinin ise
ölüm orucu eylemi
başlattığını anımsatarak.
hükiimet yetkililerinden
yardım sözü aldıklannı,
bunun üzerine eylemleri
bıtirdiklerini söyledi.
Solmaz, işçılerin
eylemlennde amaçlanna
ulaştıklannı, alacaklannın
tamammı alamasalar bıle
ihtiyaçlannı giderecek
miktarda para alacaklannı
bildirdı.
Maliye Bakanlığı
bütçesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda
Maliye Bakanlığı bütçesi
görüşmeleri başladı.
Maliye Bakanı Sümer Oral,
milletvekillerinin
eleştirilerini yanıtlarken
kamu harcamalannın,
"Kamu Mali Yönetim
Projesi", saymanlıklann
otomasyona geçirilmesiyle
denetimin sağlanacağım,
devletin günü gûnüne
hesaplannı çıkaracağım,
günlük hesabını bilerek
gereksiz borçlanma
yapmayacağını söyledi.
Bakantar ödenek
artışı istedi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - IMF'nin istemi
doğrultusunda
harcamalann kısıldığı 46.7
katrilyon lıralık bütçenin
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu görüşmeleri
sırasında tüm bakanlar,
' ödeneklerinin yetersiz
• olduğundan yakındılar.
! Bütçedekî ödenek artışı
önerilerinin 2 katnlyon
liraya ulaştığı ve bunun da
1 katrilyon 750 trilyon
lirasının hükümet
üyelerinden geldiği
öğrenildi.
5 PKK'li
öldürüldü
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Mardin'in Nusaybin
ilçesinde üç gündür
sürdürülen operasyonlarda
5 terörist daha öldürüldü.
Önceki gün bir grup
PKK'liyle girilen
çatışmada 7 terörist
öldürülmüştü.
Operasyonlann aralıksız
devam ettiği vurgulandı.
Şemsi Denizer
davası başlıyor
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - 6
Ağustos'ta evinin önünde
uğradığı silahlı saldın
sonucu katledilen Türk-lş
Genel Sekreteri ve Genel
Maden-lş Sendikası
(GMtS) Genel Başkanı
Şemsi Denizer'le ilgili
duruşma bugün
Zonguldak'ta başlıyor. Saat
10.00'daZonguldak 1.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülecek duruşmaya sanık
Cengiz Balık ve suç ortağı
Engin Girgin,
"güvenlikleri
sağlanamayacağı"
gerekçesiyle
katılmayacaklar.
Sahte rapor
iddiası
• İSKENDERUN
(Cumhuriyet) - Iskenderun
Emniyet Müdürlüğü'nde
gözaltında iken "coplu
tecavüz"e uğradığmı ileri
süren Fatma Deniz
Polattaş'ın babası tbrahim
Polattaş, doktorlann sahte
rapor hazırlayarak
işkencenin açığa çıkmasını
engellediğini öne sürdü.
Iskendenın Devlet
Hastanesi'nin 6 Nisan
1999 tarih ve 536 sayılı
raporunda Dr. Bedi Kurt
tarafindan yapılan
muayenede, "Fiili livata
bulgulanna
rastlanmamıştır"
denilmesine dikkat çeken
Polattaş, kızı ile yaptığı
görüşmede böyle bir
muayenenin
gerçekleşmediğini
öğrendiğini vurguladı.
Hükümet ortaklan, Öcalan'ın cezasıyla ilgili olarak AİHM sürecini bekleyecek
Göder A\rupa'daANKARA (Çumhuriyet Büro-
su) - Abdullah Ocaian hakkmdaki
ölüm cezasının onanmasının ar-
dından bir yandan kamuoyu. di-
ğer yandan Avrupa baskısı arasın-
da sıkışan hükümet ortağı partile-
rin liderleri. davanın Avrupa lnsan
Haklan Mahkemesi (AtHM) bo-
yutunu bekleme konusunda uzlaş-
tı. Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in, *Bunun bir de Avnıpa u-
cu var" açıklaması, bu uzlaşmayı
yansıtır bir içerik taşırken bazı
MHP'li bakanlann tersine açıkla-
malan "tabana mesaj" olarak al-
gılanacak. Dava AlHM'de görü-
şülürken kamuoyunun yumuşatıl-
ması için çaba gösterilmesi be-
nimsendi. Başbakan BülentEcevit
de "AtHM'nin yetkileri bağlamın-
da birdurumla karşüaşüırsa elbet-
te onu aynca değerlendiririz" de-
di. Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli. bağımsız yargının karan-
na herkesin saygı duyması gerek-
tiğini belirterek iç hukuk yollan-
nın bittiğini, bundan sonra süreç
neyi gerektiriyorsa onun izlenece-
ğini söyledi. Adalet Bakanı Hik-
met Sami Türk de "Özel bir bek-
leme söz konusu değil. Ama eğer
bu arada bir karar gelecek olursa
elbette o değerlendirikcektir'' di-
ye konuştu.
Öcalan'ın ölüm cezasının onan-
ması, siyaset gündemıne damgası-
nı vururken Demirel. bu kararın
ardından yerine getirilmesi gere-
ken başka süreçler bulunduğuna
dikkat çektı. Demirel, Edirne'de
gazetecilerin sorulan üzerine yap-
tığı açıklamada "Nihai karar TB-
MM'ye aittir. Hukuki prosedür ta-
mamlanır tamamlanmaz. tabii ki
bir de bunun Avrupa ucu var. O iş-
te nasıl hareket edileceği etraflıca
düsünülüyor" dedı. Demirel bu
gelişmenin Türkiye'nin AB'ye gi-
riş sürecini etkileyip etkilemeye-
ceğine ilişkin bir soruya yanıt ve-
rirken de şunlan söyledi:
"Onlar ayn meseleler.Orta yer-
de bir suçlu var. Yakasına vapjs.il-
mıs, ve Türk adliyesine Türk hâki-
nüne, Türk mahkemesine teslim
edflmiş ve ilk mahkeme yapılmış.
Herkesin gözü önünde yapılmış,
hiç ldmsenin itiraz etmeyeceği şe-
kflde dürüstlükle serbest mahke-
me vapılmış. Kimse de buna bir
şey dememiş. Şiradi bunun ikinci
kademesi temyiz kademesidir. Ya-
ni Yargıtay kademesidir. Yargıtay
kademesi de bugün (dün) tamam-
lanmış oluvor. Şimdi hukukun
içinde bunun değişik vönleri var.
Tashih-i karar müracaat imkinla-
n vardır. Bir tek odur geri kalan
kısmı. Ama bir de Avrupa mahke-
mesi ile nasıl inşküendirUecektir?
Önümuzdeki günlerzarfinda bun-
lar görülecektir. Bugünkü haliyle
sorun mahkemeve intikal etmiş
hukuki bir sorundur. İşin siyasi kıs-
mı başkadır. Onu şu anda taruş-
mak istemem. Onlann tarOşüma-
sı bile adaktin zedelenmesi gibi bir-
takım münakaşalar çıkanr. Bunu
yapmak istemiyonım."
TBMM Başİcanı Akbulut, dos-
yanın TBMM'ye gelmesi duru-
munda normal prosedürü işlete-
rek Meclis Adalet Komisyonu'na
sevk edeceklerini ve orada görüşü-
lerek kanun haline getırileceğinı
söyledi. Akbulut, AtHM karannın
beklenilip beklenılmeyeceğine
ilişkin soru üzenne "Meclis'e ge-
lirse bir diğer dosyalarda olduğu
gibi komisyona havale ederiz. Ko-
misyon bekleme lüzumunu hisse-
der mi. onu bilemem. Komisvonun
vereceği bir karar. AİHM'ye baş-
vuru yapdmışsa belki dosya TB-
MM've sonuç beklenildikten son-
ra, belki de hemen gönderilir. On-
lan önümuzdeki günlerde görece-
ğiz" dedi. Akbulut, TBMM'de 15
yıldan beri bekleyen idam dosya-
lan olduğunun anımsatılması üze-
rine de "Bunlar TBMM'nin vere-
ceği karara bağh. Bu bir bakuna a-
yasi bir karar, si>asi bir tercih'* di-
ye konuştu.
Yargıtay'ın idam karannı ona-
ması, hükümet ortaklan arasında
-AİHM karan bekknmeli mi,
beklenmemeli mi" tartışmasına
yol açtı. DSP tarafinda AlHM ka-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
IHD, HADEP ve ÖDP, Öcalan'a verilen ölüm cezasına tepki gösterdi
'BansmîHaber Merkezi - lnsan Haklan
Derneği (tHD), Abdullah Öca-
lan'ın ölüm cezasının Yargıtay "da
onanmasına tepki göstererek
ölüm cezasının kabul edilemeye-
ceğini. Türkiye'nin, Avrupa tnsan
Haklan Sözleşmesi'nin 6 No'lu
protokolünü imzalaması gerekti-
ğini bildirdiler. ÖDP Genel Baş-
kanı Ufiık Uras, infaz karannın
uzlaşmanın önünde engel olacağı-
nı vebanşm inşasını zorlaştıraca-
ğını belirtti. HADEP Genel Baş-
kanı Ahmet Turan Demir, top-
lumsal banşın sağlanması için
olumlu bir hava yaşandığını. bu-
nun iyi değerlendirilmesi gerekti-
ğini belirterek ölüm cezasının in-
faz edilmesi halinde gerilimin ar-
tacağmı söyledi.
tHD'den yapılan yazılı açıkla-
mada, derneğin ölümcezasına ka-
yıtsız şartsız karşı çıktığı; dünya-
nın neresinde, hangi sistemde,
hangi suç için kime verilirse veril-
sin uygulanmaması gerektiği be-
lirtilerek idam. "tasarlanarak iş-
lenmişbircinavet
7
* olarak nitelen-
dirildi. Türkiye'nin 3. binyıla
ölüm cezası ile girmemesini iste-
yen tHD, devletin kin \e inn'kam
duygulanyla yönetilemeyeceğini
belirterek şu görüşleri iletti:
"Ötüm cezası ve infaz sonınu,
Türkijç'nin gündeminden çıkarü-
mabdır. Türkiye, A>Tupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'ne ek olarak 6
No'lu protokolü imzalamabdır. 4
a>nyasada41 >asa maddesinde\-
er alan ölüm cezası öngören mad-
deler, savaş zamanı banş zamanı
aynmı yapmadan yasalardan çı-
kanlmahdır. Başbakan Bülent
Ecevit,serinkanhve sağduyulu tu-
tumunu sürdürmeüdir. Türkiye,
demokratik toplum olma yolun-
da, geleceğe yönehneh'dir. Türki-
ye'nin ihtiyacı toplumsal banşür.
Banşın tesisi ve sürekliliğin sağlan-
ması ise öldürmekten değiL, insan
haklan ve özgürlüklere sa>gıdan
geçeıf
Ufiık Uras, yaptığı yazılı açık-
lamada, infaz karannın uzlaşma-
nın önünde engel olacağını ve ba-
nşın inşasını zorlaştıracağını be-
lirtti. Avrupa Konseyi üyesi Tür-
kiye'nin sadece iç hukuku gözet-
mekle yetinemeyeceğini ifade e-
den Uras, Avrupa lnsan Haklan
Mahkemesi "nin karannın beklen-
mesi gerektiğini vurguladı. TB-
MM 'nin alacağı en uygun karann
Avrupa lnsan Haklan Sözleşme-
sinin ek 6. maddesinı ımzalayarak
15 yıldır uygulanmayan ölüm ce-
zasını kaldırmak olacağını ifade
eden Uras. "Türkiye 21. yüzyıla
Uk adımını. bir idam karannın in-
faznla atamaz. Kürt sorunun çö-
zümü, iç banşın tesis edilmesi, top-
lumda >aşanan gerginlik >e çaüş-
mamn azalühnası için elbiıiiğiyle
davranmak zorundayız" dedi.
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile
Dayanışma Derneği ise yazılı
açıklamasında, idam karannın
Yargıtay tarafindan onaylamasını
banşa, demokrasiye ve kardeşliğe
\Tirulan bir darbe olarak değerlen-
dirdiğini belirterek karan kınadık-
lannı ifade etti. Açıklamada, "Çö-
züm darağacJarmda, idam sehpa-
lannda değil, 'demokratik cumhu-
riyet' ekseninde banşta, kardeş-
Hkte w demokratik hak ve özgür-
lüklerin gelişmesindedir'" denildi.
Banş Analan adına yapılan
açıklamada da, idamın banşı kat-
letme fermanı olacağı savunuldu.
HADEP Genel Başkanı Demir,
Türkiye'de 15 yıldır ölüm cezası-
nın uygulanmadığmı anımsatarak
şunlan söyledi: "Türkiye'nin ge-
rek İtalya hükümetine verdiği ya-
ah güvencede ve gerekse Avrupa
tnsan Haklan Mahkemesi'ne açı-
lan davalarda verilen sa\ unmalar-
da (de facto)ölüm cezalannı uygu-
lamavacağı kabul edilmektedir.
Tüm bu yazıh ve fiili güvenceler,
Türkiye açısından bağlavia bir ni-
tetik taşımaktadır. Bu nedenle
Ocaiandosyasının ayn ek ahnma-
suanayasanuı eşitük ilkesine aykı-
nolacakur."
Toplumsal banşın sağlanması
için olumlu bir hava yaşandığını,
bunun iyi değerlendirilmesi ge-
rektiğini belirten Demir, ölüm
cezasının infaz edilmesi halinde
gerilimin artacağını söyledi.
rannın beklenmesi eğilimi ortaya
konurken MHP ve ANAP tarafi-
mn kamuoyuna dönük >r
üzünde
beklemeye karşı tavır gözleniyor.
Bu tavırlann "tabana mesaj" ola-
rak algılanması gerektığıne dikkat
çekilirken hükümet ortaklannm
AtHM karannuı beklenmesi ko-
nusunda uzlaştıklan öğrenildi. Or-
taklann Öcalan konusunun hükü-
met sorunu haline getirilmemesi
konusunda aynı görüşü paylaştık-
lan bildirildi. MHP lideri Bahçe-
li'nin. partisine olası "DYP ve FP
kışkırtmalanna prim vermeme"
uyansında bulunduğu kaydedildi.
ANAP Başkanlık Divanı'nda
konu değerlendirilirken farklı gö-
rüşler dile getirildi. ANAP kanadı
kamuoyuna dönük açıklamalarda,
daha kesin ifadeler kullansa da ku-
lıslerde "sürecin soğukkanh de-
ğeriendiribnesiyle beklemeye ikna
edilebilecekleri'' yorumu yapıldı.
Bülent Ecevit:
Değerlendirme yapılacak
Başbakan Ecev it, çok açık ola-
rak ifade etmemekle birlikte,
AtHM karannın beklenmesinden
yana olduğunu ortaya koydu. Ga-
zetecilerin sorulan üzerine önce
" Yargıtay karan acıklandı mı" di-
ye soran Ecevit'in bilgi verilmesi
üzerine de çantasından çıkardığı
metni okuması dikkat çekti. Ece-
vit, "Terörist örgüt başuun j'argı-
lanma sürecinin adilfiğinden hiçbir
kimse kuşku duvamaz. Gerek
DGM, gerek Yargıtav. tam bir ta-
rafsızük içinde kararianm venmş-
tir. Eğer bu arada AİHM'nin yet-
kileri bağlamında bir durumla
karşılaşıhrsa elbette onu aynca de-
ğerlendiririz'' dedi
Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli adil, tarafsız ve hukuk
devletine yakışır bir yargılama ol-
duğunu belirterek milletin bu yar-
gılama sürecini sabırla ve soğuk-
kanlılıkla izlediğini söyledi. Bah-
çeli, Türk milletinin ve şehit aile-
lerinin bugün huzur içinde olduk-
lannı belirtti. Bahçeli. bir gazete-
cının "Apo'nun idam edilmeyece-
ğine yöneük şüpbeler var" deme-
si üzerine, "Bazı ştykri birbirine
kanşünrak Türkivevi bir kaosa
sürüklememn anlamı yoktur. Ba-
funsız yargı karanna herkes saygı
duymabdır. Bundan sonraki süreç
neyi gerektirivorsa o takip edile-
cektir" diye konuştu.
Adalet Bakanı Hikmet Samı
Türk de grup toplantısına gelirken
gazetecılenn "AİHM karannı
bekleyecek misiniz" sorusu üzeri-
ne "Özel bir bekleme söz konusu
değil.Ama eğer bu arada bir karar
gelecek olursaelbette o değerlendi-
rilecektir. Ama öyle bir karar gel-
meden özel bir bekleme içinde ol-
mayacağız" dedi.
ÇiDer sıkıştınyor
FP idam karanyla ilgili olarak
"temldnli'' bir dil kullanırken DYP
lideri Tansu ÇiDer'in yaptığı açık-
lama. bu konuda hükümeti sıkıştı-
racağmı ortaya koydu. Çiller, ko-
nuya ilişkin şu açıİdamayı yaptı:
" Hukukun üstûnlüğü bir de-
mokrasi kavramının altyapısım
oluşturur. Bundan kesinlikk vaz-
gecUmez. Dolayısıyla icraıun veya
iktidann yapmış olduğu 'Şu veya
bu bıçimde bekleyelim, şu ulusla-
rarası mahkemenin karannı bek-
leyelim' gibi birtakım telkinler
anayasanm 138. maddesinin ru-
huvlada bağdaşmaz. Bunu son de-
rece sakıncalı buluyorum. Hak ye-
rini buhnuştur. Anavasanuz açıkür.
AtHM karan bağlayıcı olmaz.
İdam karan Meclis'e geldiğinde ne
yapacagımızj çoktan sövledik. Bu-
nun gereği \apılacakür."
IRMIKI AYDIN ENGİN aenginıö doruk.net.tr.
(Basın savcısı için ön açıklama: Sayın
savcı, aşağıda okuyacağınız yazının,
görülmekte olan bir ya da birkaç dava-
yı etkilemek gibi bir amacı kesinlikle
yoktur. Isterseniz yemin de ederim. Ya-
zı her ne kadar somut davalardan söz
ediyorsa da aslında yalnız ve yalnız hu-
kuk sistemimiz, Ceza Yasamız, adtiye
aygıtımız üstüne kimi düşünceleri açık-
lamaktan ibarettir. "Cahil bir gazeteci-
sin; senin ne haddine" diyebilirsiniz;
haklı da olabilirsiniz. Ama kabul edin ki
haddini aşmak, Ceza Yasamızda suç
sayılmıyor. 0 yüzden lütfen bu yazı ile
ilgili dava açmayınız. Teşekkür ederim).
• • •
Şu "zeytin kralı" filan diye ünlenen,
Bursa ovasında milyon dolariaria jonk-
löriük yapan, Alaattin Çakıcı'nın has
arkadaşı, serbest piyasa düzenimizin
bir zamanlar partayan yıldızı Erol Evcil
yakalandığında, suratında üç günlük sa-
kalıyla, yağ tulumuna dönüşmüş bede-
nini güçlükle sürükleyerek polisler ara-
sında DGM'ye getirildiğinde ne düşün-
dünüz?
Ömeğin "Şöyle ya da böyle ama,
suçlular gene de sonunda yakayı ele
veriyor" mu dediniz, azıcık da olsa se-
vinip umutlandınız mı?
öyleyse önümuzdeki haftalarda ola-
sı ve okkalı bir düş kınklığını hak ettiniz
demektir. Yakında başlayacak duruş-
Tutuksuz Yargılanmak Üzere...
malardan birinde (ilkinde değil, sonun-
cuda da değil ama), yargıcın "Deliller
toplandığından, sanığın tutuklu bulun-
duğu günler göz önüne alınarak tutuk-
suz yargılanmasına, bu maksatla tahli-
yesi için infaz savcılığına mûzekkere ya-
zılmasına..." diye noktalanan bir karan-
na tanık olursanız sakın şaşırmayın.
Yaaskeri hekimden "psikopat" rapo-
ru alıp askertikten yırtmış Adnan (Ok-
tar) Hoca için ne düşünmektesiniz? Ga-
zetelere yansıyan suçlar müthiş değil
mi? Kadın, kız, manken, pomo, anal
seks, oral seks, şantaj, servet, saray
yavrusu mülkler, kara para, vergisiz ka-
zanç... Ü-üüüh, say say bitmez. En yet-
kili ağızlardan Adnan Hoca'nın
"Apo'dan bile tehlikeli olduğu"nu öğ-
rendik. Yakında yargıç karşısına çıka-
cak. Mankenleri, manken gibi yakışıklı
müritleri -hemalde- DGM'deyargılana-
caklar.
Sapıklıkla suçun iç içe geçtiği bir suç
örgütünün elebaşısının veyardakçılannın
nihayet yakalanması sizi sevındirdi mi?
Korkarım sevinciniz kursağınızda ka-
lacak. Duruşmalardan binnde (birinci-
sinde değil, ama sonuncuda da değil)
yargıç bir ara karar açıklayacak: "...bu
sebeplesanıklann tutuksuzyargılanma-
sına" diyecek.
•••
Bütün bunları bir şeyler bildiğimden,
kulağı delik acar gazeteci olduğumdan
filan yazmıyorum. Sadece, bundan ön-
ce olanlara, hem de Erol Evcil ya da Ad-
nan Hoca davalannı cebinden çıkara-
cak davalarda olanlara bakıp akıl yürü-
tüyorum.
Çakıcı'yla uzun telefon muhabbetle-
ri yapıp, rakiplerini sindirip Türk Ticaret
Bankası'nı kapan anlı şanlı işadamına
ne oldu?
Susuriuk çetesinin ikincil, hatta üçün-
cül halkaiannı oluşturan, düğünlerde ci-
nayet sanığı Çatlı ile göbek atan,
DGM'ye 500 SEL Mercedeslerte gelip
burnumuza doğru zafer işaretleri yapan
"özel timci" tosunlara ne oldu?
"Kurye kız" diye üntenen, niye hâlâ
şarkıcı olup sahneye çıkmadığına şaş-
tığım, Dilek adlı kızcağızın bir valiz do-
lusu uyuşturucu parası getirdiği özel
timci, şu anda bir hapishanede mi?
Gazi Mahallesi'nde önce kahve tara-
yan, ardından protesto için sokaklara
taşan halkın üstüne takır takır mermi sa-
yan polislerin en son nerede yargılan-
dıklannı ve yargılanmalannın hangi aşa-
mada olduklannı anımsıyor musunuz?
Bu kadar insanın ölümünden sorumlu
olan polislerin hangi duruşmada "Tu-
tuksuz olarak yargılanmalanna..." kara-
n verildiğinin belleklerimizde izi kaldı
mı?
Metin Göktepe'yi öldüren polisler
şimdi nerede? Manisa'nın işkencecile-
ri şu anda ne yapıyorlar dersiniz?
Daha sayalım mı?
Mafya çetelerinin inanılmaz yükselişi-
nin çok gerisinde kalmış, mafyayla ku-
caklaşan kamu görevlileri hakkında özel
hukuksal düzenlemeler yapamamış;
serbest rekabeti mafya tetikçileri arasın-
daki rekabete dönüştürmüş işadamla-
nnı cezalandıramayan bir sistemle bu
noktaya kadar gelinebilmesi bile şaşır-
tıcı değil mi?
•••
"Bütün bunlan biz de biliyorduk. Da-
ha üçüncü günde konu kıtlığına düştün
de bu Tırmık'ı mı şişirdin" diyenlere ya-
nrt:
Hayır, aslında konu bolluğunda bu-
nalıyorum. Ama AGİT doruğunda orga-
nizasyon aksamadı, dünya liderleri sır-
tımızı sıvazladı, önümuzdeki günlerde
toplanacak Helsinki doruğu öncesinde
Türkiye'ye Avrupa Birliği'nin yolu he-
men hemen açıldı diye ayaklanmız epey
yerden kesildi de...
Bu yazı, yeniden yere basmamıza
yardımci olur diye düşündüm...
POLTrtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Öcalan...
Yargıtay Abdullah Öcalan'ın ölüm cezasını ona-
dı...
Bu aşamadan sonra son söz Türkiye Büyük
Millet Meclisi nin
Yargısal süreç bitmek üzere, şimdi siyasal sü-
reç başladı...
Dün sabah televizyon ekranlarında şehit ailele-
rini izlerken yüzlerindeki hüznü ve acıyı ben de ya-
şadım...
Aynı görüntülere önce Mudanya iskelesinde
de tanık olmuş, Öcalan'ın Imrah'dakı ilk duruşma-
sında da izlemiştim...
Öcalan ilk duruşmasında ne demişti:
"Güneydoğu'daki Kürt isyanlannın arkasında
hep Batılı emperyalist devletler olmuştu..."
Abdullah Öcalan, PKK'nin arkasındaki güçlerin
kim olduğunu da açıkça belirtti...
Türkiye 2 binli yıllara girerken bir süreçten ge-
çiyor...
Yıllardır Güneydoğu'da akan kan, bunca zu-
lüm ve eziyet insanımızın alınyazısı olmamalıdır...
Biliyorum ki teröre ve etnik aynmcılığa karşı olan
Kürt kökenli yurttaşlarımızın sayısı bir hayli fazla-
dır. Kürt kökenli yurttaşlarımızın da yıllardır süren
PKK vahşetine karşı çıktığı bir gerçektir...
2 binli yıllara girerken emperyalist devletler, az
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde etnik ve din-
sel kimlikleri öne çıkarıp akan kandan çıkar um-
maktadırtar...
Balkanlar'da ve Kafkasya'da yaşananlar bu-
nun tipik örnekleridir...
Etnik ve dinsel kimliklerin öne çıkanlarak, aynı
topraklarda yaşayan insanların birbirleriyle savaş-
ması yani kırdınlması, ekonomisı güçlü devletle-
re ve çokuluslu şirketlere yaramıyor mu?
•••
Güneydoğu'da kan gölünden çıkar umanlar,
Öcalan'ı ziyaret etmek için sıraya girenler kimler-
di?
Din bezırgânlarıyla, sözde insan haklan savunu-
culan!..
Türk-Kürt çatışması Türkiye'de en fazla hangi
kesime zarar verdi?
Emekçilere!..
Oyun kuralına göre oynanıyordu...
Özeilikle Almanya'da Türk ve Kürt kökenli Ale-
vi yurttaşlarımız karşı karşıya getirilip 'düşmanlık'
körüklenirken, Türkiye'de Türk Sünnilerle Kürt
Sünniler arasındaki kardeşlik ögeleri kırıldı...
Güneydoğu'da hiçbir dönem;tek din, tek mez-
hep, tek ırk, tek dil egemen olmadı...
Ama dışarıdan pompalanan 'aynmcılık' Türk-
leri Kürtlere, Kürtleri Türklere düşman kıldı...
Peki PKK ne yapıyordu 1984'ten sonra Güney-
doğu'da?
Evlerinde kurşunlanıp öldürülen savcılar. yargıç-
lar, askerler, öğretmenler, işadamları vardı...
Eli kanlı PKK, bölgede silahlı eylemlerini arttın-
yordu...
Artık izler karışmıştı...
Bu arada PKK'nin yedi kişiyi bir araçtan indirip
öldürdüğü haberi geldi. Devlet televizyonu ve rad-
yosu bu haberi kamuoyuna duyurdu. Ancak, ola-
yı soruşturan Cumhuriyet Savcısı bu eylemi köy
koruculannın yaptığını saptadı...
İzler birbirine kanşmıştı...
Devlet erki, pek çok öldürme olayının kimler ta-
rafindan gerçekleştirildiğini ortaya çıkaramadı.
Çok sayıda Kürt aydını failı meçhul cinayete kur-
ban gitti...
• • •
Türkiye'nin barışa, kardeşliğe gereksinimi var!
Sağ partiler, yıllardır Güneydoğu'da akan kan
üzerine politika yaptılar...
Öcalan'ın asılması Türkiye'nin demokratikleş-
mesine yararlı olur mu?
Bence hayır!..
Öcalan'ı asarak onu kahramanlaştırmak Türki-
ye'nin yaranna değil, zarannadır.
Türkiye en azından Avrupa lnsan Hakları Mah-
kemesi'nin kararını beklemelidir...
Elbet bekiemek zorunluluğu yoktur...
2 binli yıllara girerken umutlanmızın fılizlen-
mesi, Güneydoğu'ya barışın gelmesi tek beklen-
timizdir...
Her şeyin çoğulcu demokratik yapı içinde çö-
zülme zamanı gelip geçmiştir. Bence Öcalan vic-
danlarda yaşamıyor artık, bırakın tek başına Imra-
lı'da yaşasın.
PKK bir şiddet eylemiydi ve bu eylemi Türk Si-
lahlı Kuvvetleri bastırdı...
Kürt aydınları on yıl önce "Çözüm demokra-
stdedir" deyip PKK'ye karşı çıkabilselerdi, Türk ve
Kürt emekçileri solun güçbirliğinde bütünleşebil-
selerdi zaten bugün bunları konuşmazdık...
Haydi, banşa, kardeşliğe koşalım!..
hikmet.cetinkaya(Ş cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
GOZIİRIN POYRAZ
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'nın içindeki fırtınalı
evrende geliştirdiği, duygu denizinde damıtngı yanlan.
Bir solukta okunacak, kımi zaman bk nisan yağımırn -
altında, bazan pc^raz yelinin soğuk savurganlığında ya da
karanlık bir gecenin yalnızlığmda yeniden okunacak. yer
yer okunacak bir kitap bu kitap
r
Kttapk
Çağ Pazariama A.Ş. TMocağı Cad. No:39/41
(34334)Ca&aîo§tu-lsîanb<i Te». (212)514 0196