18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gazeteci Metin Göktepe'nin temyiz duruşması Yargıtay 1. Dairesi'nde yapıldı 4 Cop iıısam öldiirmez' HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI A1VKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında dö- \ülerek öldürülmesiyle ilgi- li davanın temyiz duruşma- sında savunma yapan sanık Sejtö Battal Köse'nin avuka- tı Âli İhsan Kal, "basit cop kullanmanın. ölüm için ye- tfrii olmadığun" savundu. Duruşma. gelmeyen 2 sanık avukatının savunma yapabil- rnesi içın ertelendi. Yargıtay 1. Ceza Daire- si'ndekı temyiz duruşması- na, sanık avukatlan Ali İh- san Kal. Ahmet Llger ile sa- nıklar Seydi Battal Köse ve Murat Pblat katıldı. Gökte- pe'nin annesi FadimeGökte- pe. ağabeyi ıbrahim Gökte- pe ile a\ııkatlan da otnruma "izleyicP sıfatıyla katıldı. Emnıyet amiri Köse'nin avukati Ali Ihsan KaJ, mü- vekkilinin Göktepe'nin dö- vülmesı yönünde emir ver- mediğini savunarak "Basit cop kullanma, ölüm için ye- terli degüdir. Müvekkilim ka- ba harçketieri engellemiştir. Olmlara müdahaie eden po- listerin tecrübesuoiduğu söy- lenemez. Böyle olsa dahi ka- nunsuzemriyerinegetinnek Duruşma. Ankara DGM'de bugün yapılacak Stvas davası kararaşamasında ANKAIU(CumharivetBürosn)-Sıvas MadtmakOteli'nde2Temnıuz 1993'te35 aydının katlediIdıği davanın karar aşama- sına gelen duruşması bugûn Ankara 1 No'lu DGM'de görülecek. Bugûnkü du- ruşmada karann açıklanması bekleniyor. 2 Temmuz J 993"te Sıvas'a giden yazar AazNesin'in gelişini gerekce gösteren şe- riatçılar aydınlann kaldığı Madımak Ote- li'ni ateşe vermişlerdi. Olaylar sırasında 35 aydın yaşamını yitirmişti Dava, Anka- ra 1 No'lu DGM tarafindan iki kez karara bağlanmış, ancak Yargıtay 9. Ceza Daire- sideüd kezkaranbozmuştu. Yargıtay, son bozma karannda bir kısım sanıklann do- gum kayıtlarında nüfus müdürlüğünün mûhrönün okunaksız oiması. bazı sanıkla- nn cilt ve soyadlannm yanlış yazılmasını gerekçe göstermişti. Ankara 1 No'lu DGMde bugün görülecek davada. sanık- lann ve vekiîlcrinin son sözleri sorulacak. Sıvas Ağır Ceza Mahkemesi, katliamı adiyen adam öldürme, bazı sanıldann ey- lemini de Toplanh ve Gosteri Yürüyüşleri Yasası'na aykınhk suçu olarak değerlen- dirdi. Daha sonra dava Ankara'ya sevke- dildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkeme- si'nin, bu suçun adi adam öldûrme degil, örgûtlü adam öldünne suçu olduğunu be- lirtmesi; Ankara 2. Asliye Ceza Mahkeme- si'nin de "toptanmayı'' örgütlü bir suç iş- lemek içinbiraraya gelme olarak değerlen- dirmesi nedeniyle dosya Ankara DGM'ye gönderildi. DGM, kendisini görevti gör- meyerek yargılamayı sürdütmeyince Yar- gıtay. suçu anayasaya aykınlık olarak de- ğerlendırerek, yargılama görevinin Anka- ra DGM'ye ait oiduğuna karar verdi. zorundadeğilkr" dedı. Kal, Köse'nin ifadelerinin baskı altında alındığını öne süre- rek müvekkili hakkındaki mahkûmiyet karannın bo- zulmasını istedi. Istanbul Emniyeti'nin üst düzey gö- revülerinin "kendilerini kur- tarmakiçin" kendisini sanık olarak ortaya attıklannı iddia eden Köse, "Ben sucsuzum. Göktepe'nin öldürülmesi ka- dar benim sucsuztuğum da gerçektir" dedi. Diğersanık avukatı Ahmet Ülger. olayın meydana geldiği yere ilişkin 'ÜLKEMİZDEKİ SON StYASAL SÜREÇ' PANELf 'Uluslararası tekel basını kullantyor' Panete Şükran Soner, Hulusi Karh, Munzur Fekgükç ve Fatih Polat katıldı. Istanbul Haber Servisi - AGİT zirvesin- de uluslararası tekellerin çıkarlannı göze- ten planlann yapıldığı ve sürecin. çalışan- fann, emekçiierin aleyhine geliştiği beür- tilerek. sendikalann toplumu yeniden ör- gütlemesi gerektiği belirtildi. DtSK Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hulusi Karlı. "Sendikalar örgütlenme programlannı birleştirip bûiikte mücade- le etmeli" dedi Anadolu Yakası Demokrasi Platformu tarafindan düzenlenen "Ülkemizdeki Son Siyasal Süreç" konulu konferans Kadıköy Banş Manço Kültür Merkezi'nde yapıldı. Gazetemizyazan Şükran Soner, konuş- masında. düzen içinde hizmet eder görü- nen fakat yagmalayarak. vurgunculuk ya- parak zengin olan kişilerin olduğunu be- lirtirken Türkiye'nın bilimsel teknolojıden ne kadar uzakta bulunduğunun da deprem- le birlikte açıkça görüldüğünü söyledi. Soner, medyada yer alan AGlT ıçerigi- nin, AGlT'in gerçek içeriğınden farklı ol- duğunu belirterek şöyle konuştu: "Bize gösterilen sadece çağdaş, sevimli bir Cünton'dı. AGıT'te emperyalist güçle- rin ve uluslararası tekellerin çıkarlan plan- landı. Bilim ve teknotoji devrini ele geciren uluslararası tekeller AGİT'tegörüldüğügi- bi, kitleleri etkisiz hale getirmek için en et- Idli silah olarak medyayı kullanıyorlar.'" Hulusi Karlı ise çözümün sendikalann toplumu yeniden örgütlemesinden geçrigi- ni ifade etti. Karlı, bütün emek ve meslek gruplannın birleşip emek platformunu kurmalan gerektiğini vurguladı. KADIKÖY BELEDİYESİ'NtN 24 KASIM ETKİNLİĞİ Kongar: Bilgitoplumunu öğretmenlerhazırlayacak İstanbul Haber Servisi - Yıldız Teknik Üniversitesı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Kongar, Türkiye'nin 21, yüzyılın sanayi sonrası topiumunu kaçırmaması için öğretmenlerinin, bilgi toplumunun yurtaşlannı üretecek, bireyin temel hak ve özgürlüklerini çoğunlu- ğun baskısından koruyacak ve teknolojiyi iyi kullana- cak bir anlayışı yayması ge- rektiğini söyledi. Kadıköy Belediyesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ilçe ve çevresin- de görev yapan çok sayıda öğretmenin katıldığı bir kutlama programı gerçek- leştirdi. Kadıköy Belediye- si Evlendirme Dairesi'nde- ki yoğun ilgi gören gecede konuşan gazetemiz yazan Prof. Dr. Emre Kongar, ulu- sal bağımsızlıktan sonra Atatürkde\Tİmleriyle hila- fet ve padışahlıktan Cum- huriyet'e, bağımlı ekono- miden de bağımsız ulusal ekonomiye geçildiğini kay- detti. Atatürk'ün ülkeyi 2 J. yüzyıla taşıma görevini öğ- retmenlere verdiğini vurgu- layan Kongar, Türkiye'de endüstri, ekonomi ve eği- tim alanında hâlâ büyük so- runlar bulunduğuna dikkat çekti. Kongar. bunlann an- cak Atatürk ilke ve devrim- leri ışığındaaşılabilecegini söyledi. Kongar, Ata- türk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyada- ki tek laik, demokratik, çağdaş ve sosyal hukuk devleti olarak mucize bir ülke olduğunu vurguladı. Cumhuriyet ile demokrasi arasında bir çatışma ve çe- lişki olmadığını vurgulayan Kongar, Atatürk'e demok- rat olmadıgı eleştirisi ya- • Atatürlc'ûn ülkeyi 21. yüzyıla taşıma görevini öğretmenlere verdiğini söyleyen Prof. Dr. Emre Kongar, Türkiye'de endüstri, ekonomi ve eğitim alanında hâlâ büyük sorunlar bulunduğuna dikkat çekti. panlara, "Fatih Sultan Mehmet de bilgisayar kul- ianmıyordu, çünkü o za- manlarda elektrik yoktu" yanıtını vermek gerektiğini söyledi. Kongar, Atatürk döneminin endüstrileşme- ye çalışan birTürkiye oldu- ğunu anımsatarak "Fabri- kanın, endüstrileşmenin ol- madığı yerde demokrasi olaoıaz" diye konuştu. Kadıköy Belediye Baş- kanı Selami Öztürk ise öğ- retmenlerin ekonomik sı- kıntı içinde olduğunu beiir- terek "Eğer öğrencilereçağ- daşbir eğitim verümesini is- tiyorsanız ilk önce oğret- menlere çağdaş olanaklar sağlamak zonındasmız" dedi. Köy enstitüleri ve öğret- men okullannın kapatılma- smın eğitim açısından bü- yük bir yanlışlık olduğunu belirten Öztürk. bazı çev- relerde hâlâ peçe, çarşaf ve türbanın tartışıldığını, bili- min yerine dogmatizmin konulmaya çalışıldığını söyledi. Kadıköy Kaymakamı Hüseyin Eken de Cumhuri- yetin ilk dönemlerinde öğ- retmenlerin üstlendikleri, toplumu Atatürk ilke ve devrimleri yönünde aydın- latma görevinin günümüz- de unutubnaya başlandığı- nı belirterek, bazı kamu ku- rumlannın tören program- lannda tstiklal Marşı ve Atatürk'e saygı duruşunun gözardı edilmesini eleştir- di. Yaklaşık 500 öğretme- nin katıldığı kutlamada, öğ- rencilerin sergilediği vals ve mim gösterisinin yanı sı- ra öğretmen şiin okundu, Belediye Oda Orkestrası da çeşitli marşlar seslendirdi. Törende, Prof. Dr. Emre Kongar'a, Kadıköy Beledi- ye Başkanı Selami Öztürk tarafindan ödül vcrildi. fotoğraflarla açıklamalarda bulundu. Ülger. "Adaletinte- ceUi edeceği yerde bize göre zulmedilmiştir. Mahkûmiyet kararlanmn bozulmasını is- tiyorum" dedi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin Başkanı Türkao Güven, sanık avu- katlanndan Omer Yeşüyurt ve Necdet Küçüktaşkıııer' in mazeretbildirdiklerini belir- terek bu iki avukatın da sa- vunmalannı yapması için duruşmanın ertelendiğini açıkladı. Avukatlar bu duruş- mada da gelmezse temyiz ıncelemesi dosya üzerinden yapılacak. Metin Göktepe, 8 Ocak 1996'da gözaltına alınmış ve götürüldüğü kapalı spor sa- lonunda dövülerek öldürül- müştü. Olayla ilgili olarak 11 polis memuru hakkında açı- İan davada Afyon Ağır Ceza Mahkemesi, 5 polisi 7 yıl 6'şar ay ağır hapis cezasına çarpttnrken 6polis hakkında beraat karan verdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu karan usulden bozdu. Bozmadan sonra yapılan yargılamada Afyon Ağır Ceza Mahkeme- si, emniyet amiri Seydı Bat- tal Köse, polis memurlan Şu- ayip MurJuer, Saflet Hızara, Metin Kuşat ve Murat Pto- lat'ı TCKnin "faili beffl ol- man'acakşekildeadamöktür- me" ve "memurun görevinin başuıdasuçişlemesi'' fıillen- ne göre 7 yıl 6'şar ay ağır ha- pis cezasına çarpurdı. Bektaşilerin ünlü ismi Bedri Noyan'la yirmi yıl kadar önce tanışmifbm. Çok saygıdeğer bir insandı... Yıl- lannı bir kutsal uğraşa adamıştı. Ku- ran'ı şiir olarak çevırrniştı. CeşirJi dil- lerdeki Kuran çevirilerinde de, bir anlam yanlışı olup olmadığını de- netlemişti. Şöyle diyordu: - Kuran da birşiirsellik vardır. Ku- ru bir çeviri, bu nedenle çok yeter- siz kalmakta ve yûksek sesle, "ahenkli" bir biçimde okumaya da elvenşli olmamaktadır. Arnacı, bu şiirsel çevirinin Kültür Bakanlığı'nca yayımlanmasını sağ- lamaktı. Sayın Noyan'ın yaprtı bana heyecan vermişti... Atatürk'ün de sağlığında aynı yönde düşünduğü ve çaba gösterdıği biliniyordu. Çevirinin, Kültür Bakanlığı yayın- lan arasında yer almaması için her- hangi bir neden göremıyordum. Bir yazı ile metnı Diyanet işleri Başkan- lığı'na yolladım. llerdekı olası eleştı- rileri önlemek için, somut bir "anlam yaniışı" bulunup bulunmadığını sor- dum... Yaptığım hatayı anladığım- da, artık çok geçti. Hertürfü yolu kullandılar... Oyala- dılar... Ve çevirinin basılmaanı, biz hükümetten aynlıncaya kadar en- gellediler. ••• Şimdi Türkiye'nin gündeminde bir kez daha "türban" var. Ve devletın inanılmaz kaynaklar- la beslediği Diyanet İşleri Başkanlı- ğı, Cumhunyete değıl karşıtlarına destek veriyor. Elinden Almak Konuyu sınrfta tartışırken, bir ba- şörtülü öörenci kalkıp, bir "fetva" okudu... Din İşleri Yüksek Kuru- lu'nun "türbanıyasallaştıran'fetva- sını.. Oysa o Kurul'un elinde, Cum- huriyet karşıtlannın kullandıklan bu silahı etkisiz kılacak, üç dayanak noktası bulunuyordu. Bir... Örtünmek, Kuran'dabir "zo- runluluk" olarak değil, bir "tavsiye" olarak yer almıştır. Sadece, böyle yapılmasının "daha uygun" olacağı belirtilmiştir. İki... Başını örtmenin gereğine inanan kız öğrenci için, başvurulma- sı dince yasal olan bir yol vardır: Okuluna giderken "zonınluluk kar- şısında" başını açmak ve okul çıkı- şı yeniden kapatmak. Üç... islam, diğer dinlerden çok daha akılcıdır. Ortünmenin niçin önerildiği de açıktır... Çağımızda ba- şı açık kadınlann "kötü" olmadıkla- n belli olduğu gıbi; kadın saçını gör- düğü için "tahhk" olacak "normal" bir erkek de artık yoktur. Niçin, birçok tanınmış din adamı- nın kclan yıllar boyu başlannı örtme- mişlerdir? Niçin, bugünün bazı din- sel "cemaaf" önderlerinin bite, ge- linleri baş açık dolaşmaktadır? Vetüm bu gerçeklerortada iken... "Devletin Diyanetı", Anadolu'nun aydınlık Islammın değil, Arap ve Iran Islamının temsilcisi gibi davranmış- tır... Bir kez daha! "Türban" konusunun, dincilerin birsilahı halinegetdiğine kuşku yok. Bazı kamuoyu yoklamalan, bunun bir seçim silahına dönüşmek- te olduğunu da ortaya koyu- yor. Öyleyse ne yapmalı? Özden ödün vermeden, o silahı ellerinden almalı! Soğukkanlı bir bi- çimde, akılcı olarak... Okullara ve devlet dairelerine başlan kapalı olarak girmek isteyen- lere, bir açık kapı göstermeli: - Buyurun!.. Eğeramacınız siya- sal değil de gerçekten dinsel ise; basınızı türbanla değil de peruk ile örtün! Tıpkı kimyadaki "turnosolkâğıdı" gibi... Dincinin ticareti de siyaseti de işte o zaman ortaya çıkar. Ve kitfe- terin bazı şeyteri daha kolay anlama- sı kolaylaşır. • • • _ Menderesler.. Demireller... Özal'lar... Bugüne adım adım geldik. AmaTürk-lslam sentezcisi Küttür bakanlannı geçmışte onlar seçme- di; Sayın Mesut Yılrnaz seçti... Yar- gıdaki dinci kadrolaşmaya kol kanat geren, tarikat üyesi Adalet bakanla- rını, geçmişte onlar o göreve getir- medi; Sayın Mesut Yılmazgetirdi... Demirel, geçmiş günahlannı, şim- di bir ölçüde olsun "telafi" etmeye çalışıyor. Tarih O'na bu fırsatı verdi... Ama tarih, aynı fırsatı herkese ver- meyebilir. Bizler, Cumhuriyet düşmanlannın elındeki silaha karşı bir savaşım ve- riyoruz. Asıl savaşımı vermek ise, o silahı onlann eline teslim edenlere düşer! (Cumhuriyet, 18 Ekim 1996) HER YONDEN AVANTAJLI 500 Milyona varan nakit 2 Milyara kadar 6 ay %0 faiz Takasa özel nakit avantajları İ al 2000# de öde Siena •avıEoncuK çıkartmalı otomobillerde daha da uygun fiyatlar. Kampanya koşulları, modellere göre değişiklik göstermektedir. r Bu kampanya stoklarımızdaki otomobillerle sınırlıdır. www.tofas.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle