23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1999 ÇARŞAMBA 14 kultur@cumhuriyet.com.tr Helen Mirren, kadınlar arasmdaki rekabeti konu alan oyunda Ruth Steiner'i canlandınyor Yarıın yüzyJhk câzibeKültür Servisi - 54 yaşındaki oyuncu He- len Mirren. göz torbalannı kapatmaya ya da kınşıklannı gerdirmeye gerek duyma- dan hâlâ seks sembolü olmayı ve ciddi rol- lerin üstesinden gelmeyi başanyor. Bu gün- lerde ise DonaM Marguüesın yönettiği, Ho- vvard Davies'in kadınlar arasındaki rekabe- ti konu alan 'Collected Stories' adlı oyunun- da Amerikalı akademisyen Ruth Steiner'i can- landınyor. Rolünün en önemli özelliklerin- den biri de ileri yaşlardaki akademisyenin oyunda ölüyor olması. Yapıtın daha genç, daha sanşın, daha çe- kici oyuncusu AnncMarie DufiTın karşısın- da biraz cadaloz bir tipi canlandırsa da yi- ne de oyunun ılgi odağı Mirren. Çünkü o ile- ri yaşına karşın hâlâ erkekler ıçin arzu, ka- dınlar ıçin de orta yaş kaygılannı azaltıcı bir umut kaynağı. Canlandırdırdığı Ruth Steıner ise yete- neklı bıröğrencısi Lisa Morrison'ı kanatla- rının altına alan ancak daha sonra öğrencı- sinın haksız yollarla akıl hocasının önüne geç- mesini izleyen bir yazar ve eğitimci. Ünii- nü ve yeteneğini yitiren bir yazan büyük bir başanyla canlandınrken bir yandan da ken- disine biçilen kadere bas. kaldınyor. Yaşı ilerledıği için kendisine acımaya başlayan hayranlanyla dalga geçiyor adeta. Ciddı, düşünsel yanı ağır basan bir oyun Collected Stories. Ruth Steiner 60'lannın ort- lannda Yahudi bir yazar ve akademisyen. Yir- mili yaşlannda başanyı yakalamak ve ente- lektüel yaşamın nimetlennden yararlanmak için Nevv York'a gelmiş. Yaşamını entelek- tüellere özgü bir dağınıklıktaki apartman katında sürdürür. • Yüzündeki kınşıklıklan soğukkanhklıkla karşılayan 54 yaşındaki Helen Mirren hâlâ seks sembolü ve ciddi rollerin üstesinden geliyor. Mirren, Londra'da Donald Margulies'in yönettigi 'Collected Stories' adlı oyunda ileri yaştaki bir akademisyeni başanyla oynuyor. Bu sırada yaşamına yazım dersinden me- zun olan 22 yaşındaki öğrencisi Lisa Mor- rison gırer. Oldukça zeki bir kız olan Lisa herşeyi bildiğini zannetmenin getırdiğı ce- haletıyle başa çıkamamaktadır. Izleyıci fark- lı kuşaklardan bu iki kadının karşılaştıklan ilk anda aralannda yakın ama zor bir ilişki doğacağını anlıyor ve o 'kaçınılmaz' sonu beklemeye başlıyor...Bu süreç ıçinde önce hırslı ve temkinli daha sonra sıcak ve dost canlısı son olarak da saldınya ugramış ve duy- gusal açıdan incinmiş bir Ruth Steiner'i bü- yük bir başanyla canlandınyor Mirren. 1974 yılının Lady Macbeth'i Helen Mirren, oyunculuğa 19 yaşında kla- sik rollerle Royal Shakespere Company'de başladığı yıllarda ne olgun bir kadındı. ne yönetmen ve yapımcı Taylor Hackford ile sağlam evlıliği gündemdeydi ne de müca- deleci, sert bir imaja sahipti ama kısa süre- de halkın sevgilisi haline geldi. Kim ne der- se desin kariyerinde fiziksel gûzelliğinin ya da gençliğinin hiçbir rolünün olmadığını bu nedenle günümüzün de aranan oyunculan ara- sında yer aldığını savunuyor Mirren: "Be- nim en büyük şansun hiçbir zaman tam an- lamıyia seksi bir oyuncu olmamamdı. Bir Susan George ya da Judy Geeson değildim. Royal Shakespeare Company'de bir yandan onlar gibi olmaya çabşırken bir yandan da çok iyi bir klasik oyuncu olmak için çabalı- yordum. Tannya şükür iyi bir oyuncu oldu- ğumu kanıtiamak için'seksi' yıldız tanımın- dan kurtulmak zorunda kalmadım." Oyunculuğunu kanıtiamak için yolunda bir engel teşkil etmese de kariyerinin başından beri Mirren'ı takip eden bir özelliği oldu çekiciliği. Herhangi bir oyunculuk eğitimi almadan sahnelerde yetişti. 1974 yılında muhteşem yorumu nedeniyle Lady Mac- beth'ti artık onun adı. Kısa sürede sinemada da adından söz et- tiren Mirren, her iki oyunculukta da 44 ile 58 yaş arasının zor bir dönem olduğunu söy- lüyor: "Benim gibi bıçak altına yatmayan- lardansanız artık ne standartlara uygun genç ve güzel ne de yaşlı bir kadınsınızdır. Ama bu dönemi atlattıktan sonra işler yine kotaylaşır." Yüzündeki kınşıklıklan büyük bir soğuk- kanlılıkla karşılıyor. Son oyununda canlan- dırdığı. yerini genç kuşağa bırakan Ruth Steiner'i değerlendirken: "Çocuk yapma- mak için çok geçerli bir neden" diyor: "Si- zin geçmişinizi çalmalarını izlemek çok güç. Blythe Danner'ın yerinde olsavdım Oscar töreninde kızım Gvvyneth Palthrov» 'un ödü- lü alışuıı seyretmekten çok da keyif almaz- dım açıkçası." Mirren, oyunda ününü ve yeteneğini yitiren bir eğitimci roiünde. Britanya'nın imajını saptamak için 13 ülkede 5 bin eğitimli genç arasında bir araştırma yapıldı ÇağdaşIngüizsanatçıkm tamnmtyorKültür Servisi- Kendini begenmiş- likleriyle tanınan Ingilizler, sosyal demokrat partilerin ülkenın yurtdı- şmdakı imajını güçlendırmek için harcadığı bütiin çabalara karşın en azından kültür sanat alanında amaç- lanna ulaşamamış görünüyor. 13 ül- kede. 5 bin eğitimli genç arasında ya- pılan bir araştırmaya katıian kişılenn yansından fazlası bir tek çağdaş In- giliz sanatçısının adını bıle vereme- di. İngilız Hükümeti ve British Coun- cil" ın girişimiyle başlatılan anket ma- yıs ve ağustos aylan arasında Fran- sa, Almanya, Brezilya, Kuzey Afri- ka, Çin ve Rusya gibi ülkelerde yü- rütüldü. Deniz ötesinde çağdaş bır Ingiltere imajı yaratmak ve Ingiltere'yi dünya kültürünün merkezine yerleş- tirmek amacını taşıyan ankette pop müzik, tasanm, moda ve sinema gı- bı çağdaş dallara ağtrlık verildı. In- gıltere'deki azınhklann büyük çoğun- luğu kendisine Londra'da bır ev sa- tın almasına karşın Amerikan vatan- daşı olan Madonna'nın adını verdi- ler. Anketın genel kategorisınde en çok oy toplayan sanatçısı 52 yaşındaki şarkıcı ve şarkı sözü yazan Elton John oldu. Kraliyet ailesinın gözde sa- natçısı en tanınan aktördalında da oy toplarken müzik dalmda Ingiliz genç- lerinın gözdesi Robbie VVilHams'ı ge- ride bıraktı. Genelin yanı sıra müzik kategorisinın de birincisi olan Elton John'u müzikte SpkeGirts, Beatles, Paul McCartney, Oasis, Rolling Sto- nes ve Sting izledi. Ingıltere'nin en kıdemli oyuncula- nndan Sean Connery ve Anhony Hop- En coktamnanlar I-EitonJohn 2- Hugh Grant 3- Kate Winslet 4- Mr Bean / Rowan Atkinson 5-SpiceGirk 6-Beatles ^ . . „ 7-SeaaConoery - Ş% 8- Anthom Hopkins 9- VVUIiam Shakespeare 10- Alexander McQueen kins de genel kategorinin ilk onunda yerlerini alırken, genç kuşaktan sade- ce Kate Winslet ve Ewan McGregor ilk otuza yerleşti. Genel listede ilk ona giren diğer Ingiliz oyunculan ise Hugh Grant ve Mr Bean olarak tanı- nan Rovvan Atkinson oldu. Lıstenin en yaşlı ısmi ise VVîliiam Shakespeare. Onlü ozan 400 yıl ön- ce ölmüş olmasına karşın en iyi tanı- nan 'çağdaş' lngiliz sanatçılan liste- sinin dokuzuncu sırasında yer aldı. En çok tanınan ikinci yazar ise yine ara- mızdan aynlmış olan Agatha Chris- tie oldu. Listenin bir başka yaşama- yan sanatçısı ise 13. sırada bulunan ressam Francis Bacon. Sanattan sorumlu Devlet Bakanı Alan Hoparth sonuçlan değerlendi- rirken daha çağdaş ısimlerin tanınma- masından duyduğu üzüntüyü dile ge- tirdi: "Tanınan çağdaş yazarlann sa- yısınm çok az olması beni düşkınkh- ğına uğrattı. Ted Hughes'un, Tom Stoppard'ın ya da Salman Rushdie'nin listede obnaması beni çok şaşutb." Lıstedekı yaşayan tek İngilız yaza- n, geçen ay intihar ederek yaşamını yitiren, ülkesinde az tanınan oyun ya- zan Sarah Kane'in bile gerisınde ka- larak ancak kırkıncı sıraya yerleşen Nick Hornby. British Council'ın Britanya'nın yurtdışındaki imajını yenilemekten sorumlu yetkilısi Jonathan GrifTîn araştırmaya katılanlann yarısından fazlasının çağdaş bir tngilız sanatçı- sının ismini verememesine şaşırma- dığını, bunun diğer ülkeler için de farklı olmadığını ancak katılımcıla- nn çağdaş Ingiltere'yi ölmüş isim- lerle özdeşleştirmesinin kendisini düş kınklığma uğrattıf ını söyledi. 'Osmanlı Mimarlığının 7 Yüzyılı' uluslararası kongrede tartışılacak Ana tema: Uluslarüstü Bir Miras Kültür Servisi- Mimarlar Odası. Osmanlı Devleti'nin 70O.KuruIuşYılıetkinlikle- rine kültürel ve bilimsel kat- kıda bulunmak amacıyla dü- zenlediği, üç gün sürecek olan 'Osmanlı Mimaıiığımn 7 Yüzyılı /L luslarüstü Bir Miras1 konulu uluslararası kongre yann tTÜ'de başlıyor. Çok sayıda yabancı mi- mar ve tarihçinin katılacağı kongrenin ana teması 'Ulus- larüstü Bir Miras'. Osman- lı devletinin siyasal coğraf- yası ıçerisinde: "aynızaman- da kültürlerin buluştuğu ve karşılıklı etkileşim içersinde uluslararası bir miras yarat- tıklan" uygarlıkdünyasının 14. yüzyıldan 2O.yüz- yıla dek tüm ınsanlığa armağan ettiği eşsiz ve zen- gin binkimlerin hemen tüm yönleri, sadece mimar- lık ve sanat tarihi açısından değil, aynı zamanda Akdeniz, Balkanlar, Orta Asya ve giderek dünya banşına temel oluşturacak birdüşünce, felsefe, inanç ve ınsan yaratıcılığı tarihinin kalıcı imgeleri ola- rak, bu coğrafyadaki mirası yakından izleyen ve irdeleyen değişik ülke ve uluslardan bilim ve kül- tür insanlannın gözlem ve değerlendirmeleriyle ele alınacak. Yann saat 10.00'da başlayacak olan kongrede açılışta TMMOB Mimarlar Odası tstanbul Bü- yükkent Şube Başkanı ve Düzenleme Komitesi Baş- kanı Afîfe Batur. TMMOB Mimarlar Odası Ge- Doğan Kuban Stefanos Yerasimos nel Başkanı Oktay Ekinci. İTÜ Rektörü Gülsün Sağlamer ve Kültür Bakanı İstemihan Talay ko- nuşma yapacaklar. Prof.Dr. Doğan Kuban'ın konuşmasıyla açıla- cak olan kongrede Semra Ögel'in başkanlığını üstlendiği 'Osmanlı Mimari Mirasının Kuramsal / tdeolojik Bağlamı" başlıklı 1 Oturum'da Ayda Arel. Maurice MünirCerası, Uğur Tanyeli. Atilla Yücel' in yöneteceği 11.Oturum'da Jale Erzen, Ay- la Ödekan, Harun BatırbaygiL Günkut Akı n'm baş- kanlığındaki II.Oturum'da PaoloGirardeUi, Aydın H.Polatkan ve Bülent Tanju bildiri sunacaklar. Günseli Kato'nın 'Lzak Asya'dan Ön Asya Sa- rayına' başlıklı sergisi Taşkışla, Salon No 102'de açılacak. ŞefEmreAracıyönetimindeki İTÜOda Orkestrası'nın vereceği kon- serin solisti Dr.Cihat Aşkın. "OsmanlTda ÇoksesU Müzik" başlıklı konser saat 19.00'da Maçka Mustafa Kemal Anfi- si'nde başlayacak. Cuma günü Salon A, No: 109'da 'Mimar Mirasuı Ulus- larüstü Modelleri' konulu IVOturum'un başkanı Nurhan Atasoy. Konuşmacılar Baha Tahman, Aygül Ağu-, Machiel Kiel, Gülsün Tanyeli Kani Ku- zucular. Minelnceoglu'nun baş- kanlığındaki VOturum'da Lu- cienne THYS Şenocak, Yannis KJZIS. Cengiz M. Can. Aras Neftçi bildiri sunacaklar. Vl.Oturum'un başkanı Ihsan Bilgin. Bu oturuma Nuran Kara Pilehvarian, Ay- şe Kubilay Yetişkin, Öztem Salman Günalp ve Miyuki Oaoki katılacaklar. Cumartesi günü 'Kent Yeıieşme ve Yaşam Çev- resi' başlıklı, HandeSüher başkanhğındaki VH.Otu- rum'da Pierre Pinon.Franck M.Fries, Irene Bier- man ve Stefanos Yerasimos konuşacaklar. VI- II.Otunjm'un başkanı MehmetÇubuk. katılımcı- lar ise Cana Bilsel ve Neslihan Dostoğlu ve Öz- lem E. Oral. Zekai Görgülü başkanhğındaki IX.Otu- rum'da Stefan VVeber, Nuray Özaslan ve Osman Tutal bildiri sunacaklar. Saat 19.00'da Bezmara Grubu 'Dimhri Kante- mirEdvanndanPeşrevveSeıııaîler' başlıklı bir kon- ser verecek. Jale Erzen Nitin SaHİıney yann ve cuma günü izknebflir Yeni yüzyılın • • • w • muzığı Babylon'da Kültür Servisi- Hint asıllı fngiliz müzisyen Nitin Sawhney yann akşam ve cuma akşamı Babylon Performans Merkezi "nde konser ve- recek. Bu yıl piyasaya çıkan •BeyondSkin' ad- lı yeni albümüyle tüm dünyada beğeni topla- yan Savvhney'in çalışmalan, drum'n'bass, caz, hip hop, Hint klasik müziği ve flamen- konun izlerini taşıyor. Beyond Skin albümü, milliyet ve kimlik olgulanna meydan okuyan kurgusuyla yeni bir anlayışm bildirisi olarak algılanan ve eleş- tirmenler tarafından yıhn en iyi çalışmalann- dan biri olarak değerlendirilen Sawhney'e Babylon 'daki konserlerinde vokalde Davidher Singh ve Safuhrta Farruque. tablada Aref Durvesh. davulda MarqueGilmore. bas gitar- da Erk Appapoulay ve JP001 eşlık edecek- ler. Sawhney, son yıllarda prodüktör, yazar ve remixçi kimlikleriyle de oldukça dikkat çe- ken bir isim. Asya kökenli insanlara özgü ni- teiiklerinin, Sawhney'nin kendisini daha ge- niş alanlarda ifade etmesini sağladığı düşü- nülüyor. Sanatçının çalışmalan arasında, ge- leneksel Kathak danslan sunan Sushmita Ghosh grubuyla katıldığı bir performans ve Stradford East's Theatre Royal'da müzikal yönetmenliği deneyimi yer alıyor. Çeşitli ti- yatro gruplan için senaryolar yazan. besteler yapan ve hatta oyuncu olarak da sahneye çı- kan Sawhney, Second Generation dergisinde de yazılar yazıyor. BBC belgesel dizisi The Sikhs, SpBt Wide Open adında bir Bombay sanat fîlmi ve fl. EXm- ya Savaşı'nda Hint askerlerin rolünü konu alan lngiliz yapımı TheDanceOfShivadada- hil olmak üzere birçok fılm ve TV yapımınm müziklerinde de Sawhney'in imzası var. Sa- natçı, son albümü Beyond Skin'i 'akolmaduy- gusu' üzerine kurguladığını belirtiyor. "Hat- ta ah obnaktan çok durulmak ve yerieşmek üzerine.„ MiUiyetçilik olgusunun, iktidar sa- hipierinin ve hükümetlerin, kimlik bilincüni- zi yok ettiğini anlatmak istedinı. Bunun için nükleer programı da ironikbir sembol olarak kuilandım. Zira artık Batı'run bile yerden ye- re vurduğu bu illet, Hindistan tarafından di- ni bir nişan olarak benimsendL" DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Siyaseün Sefaleö Marx, Proudhon'un Sefaletin Felsefesi adlı yapı- tına karşı yazdığı kitabına Felsefenin Sefaleti adını ver- mişti. Bizim siyaset de bir elli yıldır sefaletin içinde yüzü- yor. Kendini düzeysizlikten, kabalıktan, günlük çıkar- lardan, küçük kumazlıklardan bir tüıiü kurtaramıyor. Tüm dünya kör ve aptal, bir onlar akıllı. Topium almış başını gidiyor. Insanlar evlerinden dünyada olup bitenleri izleme, anlama olanağına ka- vuşmuşlar. Daha iyi bir hayat, daha iyi bir devlet, da- ha iyi bir toplum özlemi içindeler. Ülke almış başını gidiyor. Yeryüzünün yeniden bi- çimlenen çıkar dengelerinde önemli bir yer kazanmış. ABD Başkanı'nın önce, "Dünya hantasına herbakı- şımda Türkiye'nin ne kadar önemli bir ülke olduğu- nu görüyorum": sonra da Meclisimizin kürsüsüne çıkıp, "Dünyanın geleceğini sizlehn burada önümüz- deki yirmi beş yılda alacağınız karariar belirieyecek" demesi boşuna söylenmiş sözler midir? Yeryüzünün ileri ülkelerinde artık bizimkilergibi si- yasetçi kalmadı. Siyasetçi inanmadığı, doğru bul- madiğı şeyleri söylemiyor. Bu nedenle bugün söyle- dikleriyle yann söyledikleri arasında tutarsızlıklara rastlanmıyor. Iktidara gelen, görüşleriyle, ilkeleriyle oy alıp geli- yor, ilkelerini uygulayamaz duruma düşeceğini anla- dığında görevini bırakıyor iktidarda kalmak uğruna kimse ilkelerinden ödün vermiyor. Insanlar dürüst ve içten olduklanna ınandıkları siyasetçilere güveniyor- lar. Siyaset ödünlerie değil, ilkelerie sürdüriılen bir ey- lem. Nâzım Hikmet'in ünlü dizeleri her toplantıya, yer- yüzünün bütün güzel eylemlerine yakışacak ıçerik- tedir. Ama o dizeleri söyleyenler, hayatlannı anti-ko- münizme adamtş, hayatlan boyunca Nâzım'ı, ülke için başta gelen tehlikelerden biri saymış, on yedi yıl ha- piste yatırmış, ölüm tehdidi altında yurdunu terket- mesine neden olmuş, yetmemiş yurttaşlıktan çıkar- mış, kitaplannı yasaklamış, şiirlerini basan yayıncıla- rı yıltarca hapse mahkûm etmiş. Sonra dünya değişmiş, günlük siyasi çıkartar için Nâzım'la banşma gereği duyulmuş. Banşma böyle olmaz. Önce özür dilenir. Bu nedenle acı çekmiş herkes- ten, ülkenin geçmişinden özür dilenir. Düşünceleri ne- deniyle artık hiç kimsenin baskı görmeyecegi sözü verilir. Yasalarda gerekli düzenlemeler yapılır, güven- celer sağlanır. Öyle görünüyor ki, gelecek yıllar daha çok demok- rasi ve daha çok insan hakları yıllan olacak. Demok- rasisi ve insan haklan yeterli olmayan ülkeler dünya- da saygınlık göremeyecekler. Hem bir toplantıda bir şıırin okunması mıdır banş- mak? Bir şair, ders kitaplannda yer almıyorsa, alan- larda heykeli yoksa, yaşadığı mekânlar müzelere dö- nüştürülememişse, hakkında araştırma enstitüleri kurulmamışsa, bu ülkenin, bu dilin şairi sayılabilir mi? öyleyse yapılan nedir? Yeryüzünde artık giderek yok olan günlük siyaset anlayışıdır. Bugünü de Nâzım okuyarak kurtaralım. . Yanna ne gerekirse onu yapanz. Günümüz dünyası yann ne gerekirse onu yapanz diyenlerin değil, yann ve sonraki günlerde neler ya- pacağını bugünden bilen ilkelı siyasetçilerin dünya- sıdır. Yıllar boyu, her gün rüzgânn esiş yönune göre ta- vır alan siyasetçiyle halkı arasında derin bır güven bu- nalımı oluşur. Halkıyla arasında güven sorunu olan siyasetçiler nasıl ülke yönetebilir? Bu tür siyasetçiler için Nâzım'ın yazdığı ne çok yüz kızartıcı şiir vardır. Ülkemizin uygar dünyada bir geleceği olacaksa, si- yaset bölgesi bir ilkesizlik sefaletinden kurtulmalıdır. Şehip Tıyatroları 30 Kasım'a dek ögretmenlere ücretsiz • Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan, 'Öğretmenler Günü' nedeniyle bugünden başlayarak 30 Kasım tarihine dek her sahneden 50 öğretmene oyunlan ücretsiz olarak izlettirecek. Öğretmenler Harbıye Muhsın Ertuğrul Sahnesi'nde Yılmaz Karakoyunlu'nun "Önce İnsan', Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde Ekrem ve Cemal Reşjt Rey kardeşlerin 'Lüküs Hayat', Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi'nde Aldo Nikolaı'nin 'Kadın ile Memur". Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde Turgay Nar'ın 'Güz Bitiminde ' Moliere ya da Kibarlık Budalasf ve Gaziosmanpa^a Sahnesi'nde Necati Cumah'nın 'Derya Gülü" adlı oyunlan ücretsiz izleyebilecekler. Sıtkı Olçar'ın çinilepj Vıyana'da • Kültür Servisi - Çini sanatının ustalanndan, Kütahya'daki Osmanlı Çıni'nin kurucusu Sıtkı Olçar'ın çini üzerine yaptığı Piri Reis haritalan ve dönemin yelkenlilerinden oluşan koleksi>on, Bolonya ve Ankara'nın ardından Viyana'nın ünlü müzesi MAK'da sergilenıyor. 'Viyana, 700. Kuruluş Yıldönümünde Osmanlı Imparatorluğu'nu Anıyor' başlıklı sergi, Sıtkı Olçar'ın 1981'den bu yana dünyanrn farklı noktalarındaki izleyicilerle 17. buluşması. Sanatçı, 29 Kasım'da Dolmabahçe Sarayı'nda açılacak KÜSAV Antika Fuan'nda da bir konferans verecek. K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K K Â M t L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle