Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 1999 ÇARŞAMBA
14 kultur@cumhuriyet.com.tr
Helen Mirren, kadınlar arasmdaki rekabeti konu alan oyunda Ruth Steiner'i canlandınyor
Yarıın yüzyJhk câzibeKültür Servisi - 54 yaşındaki oyuncu He-
len Mirren. göz torbalannı kapatmaya ya
da kınşıklannı gerdirmeye gerek duyma-
dan hâlâ seks sembolü olmayı ve ciddi rol-
lerin üstesinden gelmeyi başanyor. Bu gün-
lerde ise DonaM Marguüesın yönettiği, Ho-
vvard Davies'in kadınlar arasındaki rekabe-
ti konu alan 'Collected Stories' adlı oyunun-
da Amerikalı akademisyen Ruth Steiner'i can-
landınyor. Rolünün en önemli özelliklerin-
den biri de ileri yaşlardaki akademisyenin
oyunda ölüyor olması.
Yapıtın daha genç, daha sanşın, daha çe-
kici oyuncusu AnncMarie DufiTın karşısın-
da biraz cadaloz bir tipi canlandırsa da yi-
ne de oyunun ılgi odağı Mirren. Çünkü o ile-
ri yaşına karşın hâlâ erkekler ıçin arzu, ka-
dınlar ıçin de orta yaş kaygılannı azaltıcı bir
umut kaynağı.
Canlandırdırdığı Ruth Steıner ise yete-
neklı bıröğrencısi Lisa Morrison'ı kanatla-
rının altına alan ancak daha sonra öğrencı-
sinın haksız yollarla akıl hocasının önüne geç-
mesini izleyen bir yazar ve eğitimci. Ünii-
nü ve yeteneğini yitiren bir yazan büyük bir
başanyla canlandınrken bir yandan da ken-
disine biçilen kadere bas. kaldınyor. Yaşı
ilerledıği için kendisine acımaya başlayan
hayranlanyla dalga geçiyor adeta.
Ciddı, düşünsel yanı ağır basan bir oyun
Collected Stories. Ruth Steiner 60'lannın ort-
lannda Yahudi bir yazar ve akademisyen. Yir-
mili yaşlannda başanyı yakalamak ve ente-
lektüel yaşamın nimetlennden yararlanmak
için Nevv York'a gelmiş. Yaşamını entelek-
tüellere özgü bir dağınıklıktaki apartman
katında sürdürür.
• Yüzündeki kınşıklıklan
soğukkanhklıkla karşılayan 54
yaşındaki Helen Mirren hâlâ
seks sembolü ve ciddi rollerin
üstesinden geliyor. Mirren,
Londra'da Donald Margulies'in
yönettigi 'Collected Stories'
adlı oyunda ileri yaştaki bir
akademisyeni başanyla
oynuyor.
Bu sırada yaşamına yazım dersinden me-
zun olan 22 yaşındaki öğrencisi Lisa Mor-
rison gırer. Oldukça zeki bir kız olan Lisa
herşeyi bildiğini zannetmenin getırdiğı ce-
haletıyle başa çıkamamaktadır. Izleyıci fark-
lı kuşaklardan bu iki kadının karşılaştıklan
ilk anda aralannda yakın ama zor bir ilişki
doğacağını anlıyor ve o 'kaçınılmaz' sonu
beklemeye başlıyor...Bu süreç ıçinde önce
hırslı ve temkinli daha sonra sıcak ve dost
canlısı son olarak da saldınya ugramış ve duy-
gusal açıdan incinmiş bir Ruth Steiner'i bü-
yük bir başanyla canlandınyor Mirren.
1974 yılının Lady Macbeth'i
Helen Mirren, oyunculuğa 19 yaşında kla-
sik rollerle Royal Shakespere Company'de
başladığı yıllarda ne olgun bir kadındı. ne
yönetmen ve yapımcı Taylor Hackford ile
sağlam evlıliği gündemdeydi ne de müca-
deleci, sert bir imaja sahipti ama kısa süre-
de halkın sevgilisi haline geldi. Kim ne der-
se desin kariyerinde fiziksel gûzelliğinin ya
da gençliğinin hiçbir rolünün olmadığını bu
nedenle günümüzün de aranan oyunculan ara-
sında yer aldığını savunuyor Mirren: "Be-
nim en büyük şansun hiçbir zaman tam an-
lamıyia seksi bir oyuncu olmamamdı. Bir
Susan George ya da Judy Geeson değildim.
Royal Shakespeare Company'de bir yandan
onlar gibi olmaya çabşırken bir yandan da
çok iyi bir klasik oyuncu olmak için çabalı-
yordum. Tannya şükür iyi bir oyuncu oldu-
ğumu kanıtiamak için'seksi' yıldız tanımın-
dan kurtulmak zorunda kalmadım."
Oyunculuğunu kanıtiamak için yolunda bir
engel teşkil etmese de kariyerinin başından
beri Mirren'ı takip eden bir özelliği oldu
çekiciliği. Herhangi bir oyunculuk eğitimi
almadan sahnelerde yetişti. 1974 yılında
muhteşem yorumu nedeniyle Lady Mac-
beth'ti artık onun adı.
Kısa sürede sinemada da adından söz et-
tiren Mirren, her iki oyunculukta da 44 ile
58 yaş arasının zor bir dönem olduğunu söy-
lüyor: "Benim gibi bıçak altına yatmayan-
lardansanız artık ne standartlara uygun
genç ve güzel ne de yaşlı bir kadınsınızdır.
Ama bu dönemi atlattıktan sonra işler yine
kotaylaşır."
Yüzündeki kınşıklıklan büyük bir soğuk-
kanlılıkla karşılıyor. Son oyununda canlan-
dırdığı. yerini genç kuşağa bırakan Ruth
Steiner'i değerlendirken: "Çocuk yapma-
mak için çok geçerli bir neden" diyor: "Si-
zin geçmişinizi çalmalarını izlemek çok güç.
Blythe Danner'ın yerinde olsavdım Oscar
töreninde kızım Gvvyneth Palthrov» 'un ödü-
lü alışuıı seyretmekten çok da keyif almaz-
dım açıkçası." Mirren, oyunda ününü ve yeteneğini yitiren bir eğitimci roiünde.
Britanya'nın imajını saptamak için 13 ülkede 5 bin eğitimli genç arasında bir araştırma yapıldı
ÇağdaşIngüizsanatçıkm tamnmtyorKültür Servisi- Kendini begenmiş-
likleriyle tanınan Ingilizler, sosyal
demokrat partilerin ülkenın yurtdı-
şmdakı imajını güçlendırmek için
harcadığı bütiin çabalara karşın en
azından kültür sanat alanında amaç-
lanna ulaşamamış görünüyor. 13 ül-
kede. 5 bin eğitimli genç arasında ya-
pılan bir araştırmaya katıian kişılenn
yansından fazlası bir tek çağdaş In-
giliz sanatçısının adını bıle vereme-
di.
İngilız Hükümeti ve British Coun-
cil" ın girişimiyle başlatılan anket ma-
yıs ve ağustos aylan arasında Fran-
sa, Almanya, Brezilya, Kuzey Afri-
ka, Çin ve Rusya gibi ülkelerde yü-
rütüldü. Deniz ötesinde çağdaş bır
Ingiltere imajı yaratmak ve Ingiltere'yi
dünya kültürünün merkezine yerleş-
tirmek amacını taşıyan ankette pop
müzik, tasanm, moda ve sinema gı-
bı çağdaş dallara ağtrlık verildı. In-
gıltere'deki azınhklann büyük çoğun-
luğu kendisine Londra'da bır ev sa-
tın almasına karşın Amerikan vatan-
daşı olan Madonna'nın adını verdi-
ler.
Anketın genel kategorisınde en çok
oy toplayan sanatçısı 52 yaşındaki
şarkıcı ve şarkı sözü yazan Elton
John oldu. Kraliyet ailesinın gözde sa-
natçısı en tanınan aktördalında da oy
toplarken müzik dalmda Ingiliz genç-
lerinın gözdesi Robbie VVilHams'ı ge-
ride bıraktı. Genelin yanı sıra müzik
kategorisinın de birincisi olan Elton
John'u müzikte SpkeGirts, Beatles,
Paul McCartney, Oasis, Rolling Sto-
nes ve Sting izledi.
Ingıltere'nin en kıdemli oyuncula-
nndan Sean Connery ve Anhony Hop-
En coktamnanlar
I-EitonJohn
2- Hugh Grant
3- Kate Winslet
4- Mr Bean / Rowan Atkinson
5-SpiceGirk
6-Beatles ^ . .
„ 7-SeaaConoery - Ş%
8- Anthom Hopkins
9- VVUIiam Shakespeare
10- Alexander McQueen
kins de genel kategorinin ilk onunda
yerlerini alırken, genç kuşaktan sade-
ce Kate Winslet ve Ewan McGregor
ilk otuza yerleşti. Genel listede ilk
ona giren diğer Ingiliz oyunculan ise
Hugh Grant ve Mr Bean olarak tanı-
nan Rovvan Atkinson oldu.
Lıstenin en yaşlı ısmi ise VVîliiam
Shakespeare. Onlü ozan 400 yıl ön-
ce ölmüş olmasına karşın en iyi tanı-
nan 'çağdaş' lngiliz sanatçılan liste-
sinin dokuzuncu sırasında yer aldı. En
çok tanınan ikinci yazar ise yine ara-
mızdan aynlmış olan Agatha Chris-
tie oldu. Listenin bir başka yaşama-
yan sanatçısı ise 13. sırada bulunan
ressam Francis Bacon.
Sanattan sorumlu Devlet Bakanı
Alan Hoparth sonuçlan değerlendi-
rirken daha çağdaş ısimlerin tanınma-
masından duyduğu üzüntüyü dile ge-
tirdi: "Tanınan çağdaş yazarlann sa-
yısınm çok az olması beni düşkınkh-
ğına uğrattı. Ted Hughes'un, Tom
Stoppard'ın ya da Salman Rushdie'nin
listede obnaması beni çok şaşutb."
Lıstedekı yaşayan tek İngilız yaza-
n, geçen ay intihar ederek yaşamını
yitiren, ülkesinde az tanınan oyun ya-
zan Sarah Kane'in bile gerisınde ka-
larak ancak kırkıncı sıraya yerleşen
Nick Hornby.
British Council'ın Britanya'nın
yurtdışındaki imajını yenilemekten
sorumlu yetkilısi Jonathan GrifTîn
araştırmaya katılanlann yarısından
fazlasının çağdaş bir tngilız sanatçı-
sının ismini verememesine şaşırma-
dığını, bunun diğer ülkeler için de
farklı olmadığını ancak katılımcıla-
nn çağdaş Ingiltere'yi ölmüş isim-
lerle özdeşleştirmesinin kendisini düş
kınklığma uğrattıf ını söyledi.
'Osmanlı Mimarlığının 7 Yüzyılı' uluslararası kongrede tartışılacak
Ana tema: Uluslarüstü Bir Miras
Kültür Servisi- Mimarlar
Odası. Osmanlı Devleti'nin
70O.KuruIuşYılıetkinlikle-
rine kültürel ve bilimsel kat-
kıda bulunmak amacıyla dü-
zenlediği, üç gün sürecek
olan 'Osmanlı Mimaıiığımn
7 Yüzyılı /L luslarüstü Bir
Miras1
konulu uluslararası
kongre yann tTÜ'de başlıyor.
Çok sayıda yabancı mi-
mar ve tarihçinin katılacağı
kongrenin ana teması 'Ulus-
larüstü Bir Miras'. Osman-
lı devletinin siyasal coğraf-
yası ıçerisinde: "aynızaman-
da kültürlerin buluştuğu ve
karşılıklı etkileşim içersinde
uluslararası bir miras yarat-
tıklan" uygarlıkdünyasının 14. yüzyıldan 2O.yüz-
yıla dek tüm ınsanlığa armağan ettiği eşsiz ve zen-
gin binkimlerin hemen tüm yönleri, sadece mimar-
lık ve sanat tarihi açısından değil, aynı zamanda
Akdeniz, Balkanlar, Orta Asya ve giderek dünya
banşına temel oluşturacak birdüşünce, felsefe, inanç
ve ınsan yaratıcılığı tarihinin kalıcı imgeleri ola-
rak, bu coğrafyadaki mirası yakından izleyen ve
irdeleyen değişik ülke ve uluslardan bilim ve kül-
tür insanlannın gözlem ve değerlendirmeleriyle ele
alınacak.
Yann saat 10.00'da başlayacak olan kongrede
açılışta TMMOB Mimarlar Odası tstanbul Bü-
yükkent Şube Başkanı ve Düzenleme Komitesi Baş-
kanı Afîfe Batur. TMMOB Mimarlar Odası Ge-
Doğan Kuban Stefanos Yerasimos
nel Başkanı Oktay Ekinci. İTÜ Rektörü Gülsün
Sağlamer ve Kültür Bakanı İstemihan Talay ko-
nuşma yapacaklar.
Prof.Dr. Doğan Kuban'ın konuşmasıyla açıla-
cak olan kongrede Semra Ögel'in başkanlığını
üstlendiği 'Osmanlı Mimari Mirasının Kuramsal
/ tdeolojik Bağlamı" başlıklı 1 Oturum'da Ayda
Arel. Maurice MünirCerası, Uğur Tanyeli. Atilla
Yücel' in yöneteceği 11.Oturum'da Jale Erzen, Ay-
la Ödekan, Harun BatırbaygiL Günkut Akı n'm baş-
kanlığındaki II.Oturum'da PaoloGirardeUi, Aydın
H.Polatkan ve Bülent Tanju bildiri sunacaklar.
Günseli Kato'nın 'Lzak Asya'dan Ön Asya Sa-
rayına' başlıklı sergisi Taşkışla, Salon No 102'de
açılacak. ŞefEmreAracıyönetimindeki İTÜOda
Orkestrası'nın vereceği kon-
serin solisti Dr.Cihat Aşkın.
"OsmanlTda ÇoksesU Müzik"
başlıklı konser saat 19.00'da
Maçka Mustafa Kemal Anfi-
si'nde başlayacak.
Cuma günü Salon A, No:
109'da 'Mimar Mirasuı Ulus-
larüstü Modelleri' konulu
IVOturum'un başkanı Nurhan
Atasoy. Konuşmacılar Baha
Tahman, Aygül Ağu-, Machiel
Kiel, Gülsün Tanyeli Kani Ku-
zucular. Minelnceoglu'nun baş-
kanlığındaki VOturum'da Lu-
cienne THYS Şenocak, Yannis
KJZIS. Cengiz M. Can. Aras
Neftçi bildiri sunacaklar.
Vl.Oturum'un başkanı Ihsan
Bilgin. Bu oturuma Nuran Kara Pilehvarian, Ay-
şe Kubilay Yetişkin, Öztem Salman Günalp ve
Miyuki Oaoki katılacaklar.
Cumartesi günü 'Kent Yeıieşme ve Yaşam Çev-
resi' başlıklı, HandeSüher başkanhğındaki VH.Otu-
rum'da Pierre Pinon.Franck M.Fries, Irene Bier-
man ve Stefanos Yerasimos konuşacaklar. VI-
II.Otunjm'un başkanı MehmetÇubuk. katılımcı-
lar ise Cana Bilsel ve Neslihan Dostoğlu ve Öz-
lem E. Oral. Zekai Görgülü başkanhğındaki IX.Otu-
rum'da Stefan VVeber, Nuray Özaslan ve Osman
Tutal bildiri sunacaklar.
Saat 19.00'da Bezmara Grubu 'Dimhri Kante-
mirEdvanndanPeşrevveSeıııaîler' başlıklı bir kon-
ser verecek.
Jale Erzen
Nitin SaHİıney yann ve cuma günü izknebflir
Yeni yüzyılın
• • • w •
muzığı
Babylon'da
Kültür Servisi- Hint asıllı fngiliz müzisyen
Nitin Sawhney yann akşam ve cuma akşamı
Babylon Performans Merkezi "nde konser ve-
recek. Bu yıl piyasaya çıkan •BeyondSkin' ad-
lı yeni albümüyle tüm dünyada beğeni topla-
yan Savvhney'in çalışmalan, drum'n'bass,
caz, hip hop, Hint klasik müziği ve flamen-
konun izlerini taşıyor.
Beyond Skin albümü, milliyet ve kimlik
olgulanna meydan okuyan kurgusuyla yeni
bir anlayışm bildirisi olarak algılanan ve eleş-
tirmenler tarafından yıhn en iyi çalışmalann-
dan biri olarak değerlendirilen Sawhney'e
Babylon 'daki konserlerinde vokalde Davidher
Singh ve Safuhrta Farruque. tablada Aref
Durvesh. davulda MarqueGilmore. bas gitar-
da Erk Appapoulay ve JP001 eşlık edecek-
ler.
Sawhney, son yıllarda prodüktör, yazar ve
remixçi kimlikleriyle de oldukça dikkat çe-
ken bir isim. Asya kökenli insanlara özgü ni-
teiiklerinin, Sawhney'nin kendisini daha ge-
niş alanlarda ifade etmesini sağladığı düşü-
nülüyor. Sanatçının çalışmalan arasında, ge-
leneksel Kathak danslan sunan Sushmita
Ghosh grubuyla katıldığı bir performans ve
Stradford East's Theatre Royal'da müzikal
yönetmenliği deneyimi yer alıyor. Çeşitli ti-
yatro gruplan için senaryolar yazan. besteler
yapan ve hatta oyuncu olarak da sahneye çı-
kan Sawhney, Second Generation dergisinde
de yazılar yazıyor.
BBC belgesel dizisi The Sikhs, SpBt Wide
Open adında bir Bombay sanat fîlmi ve fl. EXm-
ya Savaşı'nda Hint askerlerin rolünü konu
alan lngiliz yapımı TheDanceOfShivadada-
hil olmak üzere birçok fılm ve TV yapımınm
müziklerinde de Sawhney'in imzası var. Sa-
natçı, son albümü Beyond Skin'i 'akolmaduy-
gusu' üzerine kurguladığını belirtiyor. "Hat-
ta ah obnaktan çok durulmak ve yerieşmek
üzerine.„ MiUiyetçilik olgusunun, iktidar sa-
hipierinin ve hükümetlerin, kimlik bilincüni-
zi yok ettiğini anlatmak istedinı. Bunun için
nükleer programı da ironikbir sembol olarak
kuilandım. Zira artık Batı'run bile yerden ye-
re vurduğu bu illet, Hindistan tarafından di-
ni bir nişan olarak benimsendL"
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Siyaseün Sefaleö
Marx, Proudhon'un Sefaletin Felsefesi adlı yapı-
tına karşı yazdığı kitabına Felsefenin Sefaleti adını ver-
mişti.
Bizim siyaset de bir elli yıldır sefaletin içinde yüzü-
yor. Kendini düzeysizlikten, kabalıktan, günlük çıkar-
lardan, küçük kumazlıklardan bir tüıiü kurtaramıyor.
Tüm dünya kör ve aptal, bir onlar akıllı.
Topium almış başını gidiyor. Insanlar evlerinden
dünyada olup bitenleri izleme, anlama olanağına ka-
vuşmuşlar. Daha iyi bir hayat, daha iyi bir devlet, da-
ha iyi bir toplum özlemi içindeler.
Ülke almış başını gidiyor. Yeryüzünün yeniden bi-
çimlenen çıkar dengelerinde önemli bir yer kazanmış.
ABD Başkanı'nın önce, "Dünya hantasına herbakı-
şımda Türkiye'nin ne kadar önemli bir ülke olduğu-
nu görüyorum": sonra da Meclisimizin kürsüsüne
çıkıp, "Dünyanın geleceğini sizlehn burada önümüz-
deki yirmi beş yılda alacağınız karariar belirieyecek"
demesi boşuna söylenmiş sözler midir?
Yeryüzünün ileri ülkelerinde artık bizimkilergibi si-
yasetçi kalmadı. Siyasetçi inanmadığı, doğru bul-
madiğı şeyleri söylemiyor. Bu nedenle bugün söyle-
dikleriyle yann söyledikleri arasında tutarsızlıklara
rastlanmıyor.
Iktidara gelen, görüşleriyle, ilkeleriyle oy alıp geli-
yor, ilkelerini uygulayamaz duruma düşeceğini anla-
dığında görevini bırakıyor iktidarda kalmak uğruna
kimse ilkelerinden ödün vermiyor. Insanlar dürüst ve
içten olduklanna ınandıkları siyasetçilere güveniyor-
lar. Siyaset ödünlerie değil, ilkelerie sürdüriılen bir ey-
lem.
Nâzım Hikmet'in ünlü dizeleri her toplantıya, yer-
yüzünün bütün güzel eylemlerine yakışacak ıçerik-
tedir. Ama o dizeleri söyleyenler, hayatlannı anti-ko-
münizme adamtş, hayatlan boyunca Nâzım'ı, ülke için
başta gelen tehlikelerden biri saymış, on yedi yıl ha-
piste yatırmış, ölüm tehdidi altında yurdunu terket-
mesine neden olmuş, yetmemiş yurttaşlıktan çıkar-
mış, kitaplannı yasaklamış, şiirlerini basan yayıncıla-
rı yıltarca hapse mahkûm etmiş.
Sonra dünya değişmiş, günlük siyasi çıkartar için
Nâzım'la banşma gereği duyulmuş.
Banşma böyle olmaz.
Önce özür dilenir. Bu nedenle acı çekmiş herkes-
ten, ülkenin geçmişinden özür dilenir. Düşünceleri ne-
deniyle artık hiç kimsenin baskı görmeyecegi sözü
verilir. Yasalarda gerekli düzenlemeler yapılır, güven-
celer sağlanır.
Öyle görünüyor ki, gelecek yıllar daha çok demok-
rasi ve daha çok insan hakları yıllan olacak. Demok-
rasisi ve insan haklan yeterli olmayan ülkeler dünya-
da saygınlık göremeyecekler.
Hem bir toplantıda bir şıırin okunması mıdır banş-
mak? Bir şair, ders kitaplannda yer almıyorsa, alan-
larda heykeli yoksa, yaşadığı mekânlar müzelere dö-
nüştürülememişse, hakkında araştırma enstitüleri
kurulmamışsa, bu ülkenin, bu dilin şairi sayılabilir mi?
öyleyse yapılan nedir?
Yeryüzünde artık giderek yok olan günlük siyaset
anlayışıdır.
Bugünü de Nâzım okuyarak kurtaralım.
. Yanna ne gerekirse onu yapanz.
Günümüz dünyası yann ne gerekirse onu yapanz
diyenlerin değil, yann ve sonraki günlerde neler ya-
pacağını bugünden bilen ilkelı siyasetçilerin dünya-
sıdır.
Yıllar boyu, her gün rüzgânn esiş yönune göre ta-
vır alan siyasetçiyle halkı arasında derin bır güven bu-
nalımı oluşur.
Halkıyla arasında güven sorunu olan siyasetçiler
nasıl ülke yönetebilir?
Bu tür siyasetçiler için Nâzım'ın yazdığı ne çok yüz
kızartıcı şiir vardır.
Ülkemizin uygar dünyada bir geleceği olacaksa, si-
yaset bölgesi bir ilkesizlik sefaletinden kurtulmalıdır.
Şehip Tıyatroları 30 Kasım'a
dek ögretmenlere ücretsiz
• Kültür Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrolan, 'Öğretmenler Günü' nedeniyle
bugünden başlayarak 30 Kasım tarihine dek her
sahneden 50 öğretmene oyunlan ücretsiz olarak
izlettirecek. Öğretmenler Harbıye Muhsın Ertuğrul
Sahnesi'nde Yılmaz Karakoyunlu'nun "Önce
İnsan', Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde Ekrem ve
Cemal Reşjt Rey kardeşlerin 'Lüküs Hayat',
Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi'nde Aldo
Nikolaı'nin 'Kadın ile Memur". Kadıköy Haldun
Taner Sahnesi'nde Turgay Nar'ın 'Güz Bitiminde '
Moliere ya da Kibarlık Budalasf ve
Gaziosmanpa^a Sahnesi'nde Necati Cumah'nın
'Derya Gülü" adlı oyunlan ücretsiz izleyebilecekler.
Sıtkı Olçar'ın çinilepj Vıyana'da
• Kültür Servisi - Çini sanatının ustalanndan,
Kütahya'daki Osmanlı Çıni'nin kurucusu Sıtkı
Olçar'ın çini üzerine yaptığı Piri Reis haritalan ve
dönemin yelkenlilerinden oluşan koleksi>on, Bolonya
ve Ankara'nın ardından Viyana'nın ünlü müzesi
MAK'da sergilenıyor. 'Viyana, 700. Kuruluş
Yıldönümünde Osmanlı Imparatorluğu'nu Anıyor'
başlıklı sergi, Sıtkı Olçar'ın 1981'den bu yana
dünyanrn farklı noktalarındaki izleyicilerle 17.
buluşması. Sanatçı, 29 Kasım'da Dolmabahçe
Sarayı'nda açılacak KÜSAV Antika Fuan'nda da bir
konferans verecek.
K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K
K Â M t L M A S A R A C I