18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 (ASIM1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlık ,Yalova'da yaptığı binalan çöken Hüseyin Uygun'a, Ankara'da eğitim verdi Aranan ınüteahhide yetki belg FARLK KIRTAY YALOVA - Yalova Cumhuriyet Baş- sa-%eılıjı'nca. hakkında 2 ayn dosya bu- luran '.e "dikkatsizlik. tedbirsizlik sonu- cu birden fazla kişinin ölümüne sebebi- yet"1 verme suçundan gıyabi tutuklama kann le aranan muteahhıt ve mühendis Hüseyin Uygun'u Bayındırlık ve İskân BaLanıığı Ankara'da 3 gün süre ile eğiti- me tabı tuttu. Bakanlık. 3 günlük eğitim sorrasmda. her yerde güvenlik güçlerin- ce ıranan gıyabi tutuklu Hüseyin Uy- gur'a sertifıka vererek deprem bolgesin- de yetkıli müşa\ ir olarak belirledi. izmt. Adapazan ve Yalova bölgele- rin<ie hısar gören bınalara onarım, proje kortrol. mühendıslık ve müşavirlik hiz- metı vermek amacıyla Bayındırlık ve Is- kân Bakanlığı'na müracaat eden 1600 müsav irlik. mühendislık bürosunun sade- ce 600'iiniin müracaatını kabul eden Ba- yındırlık ve tskân Bakanlığı'nın, eğitime tabi tutarak eledıği ve yetkı verdiği mü- şav ırlik bürolannın belırlenmesi tartışma konusuoldu. Bakanlık. firarda bulunan Hüseyin Uygun'u denetim ve eğitime tabi tutarak yetki belgesı verdi. Hacımehmet Ova- sı'nda yaptığı binalann çökmesi sonra- sında hakkında TCK"nin 455/2. maddesi gereğince "dikkatsizlik ve tedbirsizlik so- Parti meclisi CHP'de 4 kadm' 17 Ağustos depreminden ders almayan yetkililer. bövle manzaralara davethe çıkanyor. nucu birden fazla insanın ölümüne sebe- biyet verme'' suçundan dava açılan ve gı- yaben tutuklama karan çıkartılan Hüse- yin Uygun'un arandığı sırada Bakanlığa başvurduğu ve yetkı belgesi almak rçm Bakanlık tarafından venlen eğitime 3 gün süre ıle katıldığı \ e yetki belgesi aldığı or- tavaçıktı. Yalova Cumhunyet Başsavcısı Metin Fadıllıoğiu. Hüseyin Uygun'un ıkı aydan bu yana arandığını belirterek "Bu kişinin savcılığımızda iki ayn dosyası buiunuyor. Deprem sonrasında açılan sorusturmalar sonucundagıyabi tutuklama karan çıkar- nuşOk. Güvenlik güçleri her yerde kendi- sini anyordu. Ancak kendisi önceki gün30 Ekim günü teslim oldu ve aynı gün Bursa E Tipi Cezaevi'ne gönderüdi" dedi Güvenlik güçlerince gıyaben aranan Hüseyin Uygun'un hasarlı binalann ona- nm. proje, kontrol \e mühendislik hiz- metı verme amacıyla Bayındırlık İl Mü- dürlüğü'ne başvurduğunu. dosyasını An- kara'yagönderdiğıni söyleyen Bayındır- lık tl Müdürii Bülent Kantam. "Hüsevin Uygun'undosyası şartnamelereuygundu. Aranıp aranmadığını bizierin bilmesi mümkün değildir. Bayındırhğın görevi aranan suçlulan yakalatmak değiL bizkr de polis değüiz" dedi. Kantarcı. mühendislik ve müşavirlik hizmeti verecek bürolann yetkili ve yeter- lılığe sahıp olması için 10 Ekim tarihın- de Ankara'da eğitim verildiğini söyleye- rek "Hüseyin U>gun bölgede yetkfli büro. Yetki belgesi eğitime tabi tutulanlara veri- liyor. Demek ki kendisi üç gün süre ile eği- tim görmüş." dedi. TMMOB 2. Başkanı Celal Beşiktepe. yaptığı binalar çöken \e hakkında tutuk- lama karan bulunan bir kişiye yetki bel- gesi verilmesini skandal olarak yorumla- dı. Beşiktepe. Bayındırlık ve Iskân Ba- kanlığı'nın deprem bölgesinde hasar gö- ren binalara onanm. proje. kontrol ve mü- hendislik hizmeti verecek firmalara iliş- kin 14Eylültarihindebirgenelgeyayım- ladığını. genelgede belirtilen "kamu hiz- meti verebilecek nitdiklere sahip" madde- sinin gözardı edıldiğıni-belirterek "Hak- kında soruşturma açılan ve gryaben tu- tuklama karan çıkartılan birinin Anka- ra'da günlerceeğitim görmesi, üstetikyap- ügı binalar yıkuan bir kişiye yetki belgesi verümesi büyük bir skandaldır. TMMOB olarak bu konunun \akın takipçisi olaca- ğız" dedi. Kandilli Rasathanesi Artçışoklar devamediyor İstanbul Haber Servisi - Merkez üssü Kocaeli'de 17 Ağustos 1999'demeydana gelen 7.4 büyükiügündeki depremin ardmdan başlayan artçı depremler sürerken Marmaris'te hafif şiddette bir deprem daha meydana geldi. Boğaziçi Ünıversitesi Kandilli Rasathanesi'nden verilen biigıye göre, dün saat 00.14'te Bursa Orhangazi'de 2.7, saat 00.56'da Balıkesir Bigadiç'te 3.5, ve saat 05.38'de Balıkesir Savaştepe'de 3.6 büyüklüğünde toplam 3 artçı şok kaydedildi. Marmaris'te bir süre önce heyecan yaratan depremin ardından dün de 2.7 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. krizi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin önceki gün gerçekleştırilen parti meclisi (PM) toplantısında merkez yönetım kurulunun (MYK) ikı kadın temsilcisı Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Seyman ve Genel Sekreter Yardımcısı ŞuJe Bucak eleştirilere hedef ol- du. Dün gerçekleştirilen -Kadın Politikalan" toplan- tısma da CHP Kadın Kolla- rı Başkanı Güklal Okuducu ve kadın kollan yönetıcilen katılmadı. CHP'nin önceki gün ger- çekleştirilen ve sabah 02.30 tsıralannda sona eren PM toplantısı zaman zaman tar- tışmalara sahne oldu. Bazı PM üyeleri genel merkezı "örgütiin beklentileriniyan- sıtmamak veyeterli muhale- fet yapmamakla" suçlarken partinin kadın yöneticileri de eleştirilere hedef oldu. PM üyesı Yılmaz Ateş. gazeteci Meral Tamer'ın cumartesi günkü yazısında yer alan "Denız Baykal dö- neminde kadınlar seçmene karşı promosyon malzemesi olarak kullanikir ıfadesınin Bucak tarafından söylendi- ğıni savunarak tepkı göster- dı. Ateş. yönetimın partiyi eleştirmesinin doğru olma- dığını belirtti. Seyman'ı da eleştıren Ateş. "CHPtarihi- nin ilk kadın genel başkan yardımcısr ıfadesıne karşı çıktuAteş. Halkçı Parti. SO- DEP ve SHP'de kadın genel başkan ve genel sekreter yardımcıları olduğunu anımsatarak "Siz HP'yi, SHP'yi ve SODEP'i ret ini edjyorsunuz" dedi. Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak ise haberdeki ifade- nin kendisine ait olmadığını ve yazann yorumu olduğu- nu söyledı. Yaşar Seyman tarafından organize edilen ve dün ger- çeîcleştinlen "Kadın Politi- kalan" toplantısı, partinin kadın kollan yönetimi tara- fından protesto edildi. Ka- dın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu ve kadın kollan yöneticileri, "davet edilmediklerr gerekçesiyle toplantıya katılmadılar. Şu- le Bucak. konuyla ilgili ola- rak "Dışlamak gibi bir şey söz konusu değil. \lınganhk yapıimasına gerek yok. l)a- vet konusu küçük bir aynn- b. Daha önce kadın kollan- nın düzenlediği bir toplantı- ya da ben davctli değildim a- ma kahldım. Rahatsızolmuş olabilirler ama konuştuklan zaman anlaşabilirler. Bu da bir demokrasi kültürüdür" diye konuştu. Partinin kadın temsilcile- rinin yaşadığı gerginliğe karşın genel başkan Oymen toplantıdan önce yaptığı ko- nuşmada dayanışma çağnsı yaptı. Kadınlann siyasete girmesınin önünde bazı en- gellerbulunduğunu belirten Oymen. bunlardan birinin kadınlar arasında dayanışma yerine rekabetm öne çıkma- sı olduğunu kaydederek "Kadınlar arasında bu mü- cadele rekabetle değiL daya- mşma>laaşılır''dedı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gariplikler Ülkesi Türkiye'de bunca önemlı sorun ve gerçekten büyük sıkıntılar varken, bizim üniversıte ile ilgili ya- zılara biraz ara vermek istıyorum ama. inanın olay- lar bırakmıyor. Bir yandan da "Gelen gideni ara- tır" diye korkuyorum. Sayın hocam Berkarda dan önceki rektörümüz Sayın Cemi Oemiroğlu'nu mumla arar duruma düştüğümüze göre, acaba şimdiki yönetimi arayacağımız günler gelebilir mi?... Oysaki Sayın Demiroğlu'nu ne çok eleştir- miş ve gitmesini ne kadar çok ıstemıştik. İstanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Mezunla- rı Cemiyeti'nin düzenlediği "6. Karıncalar Günü" nedeniyle birkaç hafta önce birfaks aldım. Bu faks içeriğinin duyurulması ıstendiğinden, bugünkü ya- zımı bu konuya ayırmam "farzoldu". Mezunlar Cemiyeti'nin gönderdiği faksta şöyle deniyordu: "İlk mezunumuzdan son mezunumuza kadar bütün Iktisatlılar'ı, eski yeni tüm hocalanmızı bir araya getiren Karıncalar Günü'nün altıncısını 23 Ekim 1999 Cumartesi günü İFMC (Iktisat Fakül- tesi Mezunları Cemiyeti) Lokali'nde yapıyoruz" Bu satırlardan sonra ilginç ve uzun bir not düş- müşlerdi: "Bu yıl Karıncalar Günü'nü önceki senelerdeki gibi, Fakültede -Havuzlu Bahçede- yapmak ma- alesef mümkün olmamıştır. Karıncalar Günü için başvurumuzu Rektöhük, 'Ancak 500.000.000 TL vererek yapabılirsiniz' diye cevapladı. İFMC, 56 yıldır kendı fakültesine gerektiği zaman, değişik şekillerde yardımda bulunmuştur. Şimdi de biz mezunlar, fakültemızde depremden ötürü meyda- na gelen hasarla ilgili olarak, tekrar üyelerimizle biriikte maddi yardımda bulunuyorvz. Ancak ken- di fakültemızde yapacağımız bir toplantının bede- li olmaması gerektiğini, hem prensip olarak da çokyanlış bulduğumuzu ifade edıyor, bu yılki Ka- rıncalar Günü'nü cemiyet lokalinde yapıyoruz. Böyle günler okulda yapılmalıdır. Emeklı hoca- larplaketlehni, 50 yıllık mezunlar 50. yıl plaketle- rini, herhalde okulda almak ısterlerdi. Ama çeşıt- li temaslar yapmamıza rağmen, biz bunu maale- sef gerçekleştirmeyi başaramadık. Bu nedenle bütün mezunlarımızdan özür diliyoruz..." Bu mezunlar arasında, şimdiki hükümetin 3 ba- kanı var. Insan hafsalasının alacağı şey değil bu durum. • • • Üniversitemizin Sayın Rektörü, üniversitenin yö- netimi konusundaki eleştirilerımle ilgili olarak, eger yalanlama yapmak isterler, ya da yanıt yollarlarsa, "tekvirgülünedokunmadan" buradayayımlaya- cağıma dair söz verdim. Ama hiçbir yanıt vermek gereğini duymadılar. "Önemsemiyorlar". ya da "Yanıtlamaya değer bulmuyortar" desem, değil. Kimi dekanlardan olu- şan "ağlaşmaheyetleri", basın kuruluşlarınagidip, Sayın Rektör'e haksızlık yapıldığını anlatıyorlar. Atatürkçülüğünü ön plana çıkartıyorlar. Sanki salt kendilen Atatürkçü... Kaldı kı bu yapılanlar Atatürkçülüğedezararve- yor • »-t-j-i'.s*..- 1 J- Ben izlemedim ama. geçenlerde Nurettin Sör zen Hoca da, Sayın Rektörümüzü "anlamadığı- mızı", söylemiş bir televizyon kanalında. Ne söy- leyecekti yani? Bir noktada kendı eserı. Ama böy- le konuşacağına, biraz daha demokratik davran- maya ikna etse ve şimdiye dek hiçbir rektörün kul- lanmaya cesaret edemediği yetkilerıni dikkatli kul- lanma konusunda uyarsa, hem Sayın Rektör'e hem de ünıversiteye çok daha büyük bir hizmet yapmış olur. • • • Gerçekten, tam bir gariplikler ülkesi olduk. Hü- kümetimizin, yıllardan beri özlemi çekilen "güçlü" bir hükümet olduğu dile getiriliyor. Ama siyasal parti liderlerimizin. yada siyasal partilerin önde ge- len yönetıcilerinin "beyanatlannı" okuduğunuz za- man, şaşkınlık içınde kalıyorsunuz. Sanki hepsi muhalefet partilerinin sözcüleri. Vallahi bu eleştri işinde, muhalefet partılerı yaya kaldı. Ne biçım güçlü hükümet bu? Ortaklarının yerden yere vurduğu bir hükümet nasıl güçlü olabiliyor? Birileri bizımle dalga mı ge- çiyorlar acaba... Konuşma dılimizde "günü kurtarmak" diye bir deyim vardır. Yaşamın her noktasına taşınabilir bir deyimdir bu. Ve bana öyle geliyor kı; sıyasetçıle- rimiz, bunlann uyguladıkları ekonomık politikalar- dan keselerini dolduran çevreler, bu çevrelerin elin- deki kitie iletişim araçları ve bunlann yazarları ve bunlardan "nemalananlar", bir yandan eleştırmek- ten geri kalmıyor. bir yandan da "aman tekerimi- ze taş koymasınlar"diyerek. "güçlü hükümet" öy- küleri anlatıyorlar. Halkımız da biraz umutla, biraz şaşkınlıkla ve hepsinden önemli olarak, biraz da çaresizlikle bun- ları izliyor. Bakalım nereye kadar ve ne zamana kadar?... Silivri DSP'de ikinci 'Kubilay' olayı BAR1ŞDOSTER 24 Aralık 1995 genel se- çimlerinde DSP'den Afyon milletvekili seçıldikten son- ra. TBMM'de parti değıştir- me rekoru kıran Kubilav L'y- gun'un transferleri henüz hafızalardan silınmeden, 18 Nisan 1999 seçımlerinde DSP'nin tstanbul SilivTİ'den ıl genel meclısine yolladığı KubUaj Han da FP'ye katıl- dı. Han. Silivri'ye hizmet için FP'ye katıldığını belir- terek "FP.SilivTİ'deTürkiye genelinden farklı bir görü- nüm verivor. İstitam sonra- sında bana çok iyi sahip çık- tılar" dedi. Kubilay Han, DSP'den Silivri üçüncü sıradan İstan- bul il genel meclisine gırdi- ğini. fakat partinin yönetı- mıne yerel anlamda duydu- gu tepki nedeniyle, daha se- çımlerın üzerinden bir yıl geçmeden. 11 Ağustos tari- hinde DSP'den istıfa ettiği- ni belirtti. O tarihten sonra uzun süre bağımsız kaldığı- nı ve geçeceğı partiyi uzun uzun düşünme fırsatı buldu- ğunu ıfade eden Han.u tn- sanlara bir şe> lervermek ge- reklL Ben FP'je hizmet için geçthn"dedi. Han'ın transferini değer- lendiren il genel meclisi üyeleri ıse Kubilay Uy- gun'un DSP. DYP, MHP ve DTP'yı dolaştığını, Han'ın ise bu anlamda daha yolun başında olduğunu belirterek şöyle konuştular: u Siyasi li- teratüre "Fırıldak Kubı' la- kabı Kubilay Uygun'la gir- mişti. DSP listelerinden mec- lislere giren Kubilay adlı po- litikacılar, politik çalışmala- nyla değil, transferleriyle sKrilmeyi yeğByorlar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle