Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
: KASIM 1999 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAM 19
rtanbul
Üıme
tocaelı
Canakkale
Imir
Nanisa
A/dın
Cenizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
17
18
17
18
22
21
22
19
Sinop PB 17 Adana
Samsun A 18 Mersın
Trabzon A 18 Diyarbakır A
Giresun A 18 Şanlıurfa
Ankara PB 15 Mardin
Eskişehir PB 14 Sıirt
Konya PB 14 Hakkâri
Sıvas PB 11 Van A 11
ZanguldaK PB 16 Antalya PB 26 Kars
Yurdun batı kesım-
len parçalı, bulutlu.
Maımara ıle iç ve
Doğu kesımler sa-
bah saatlennde yer
yer sisli. diğer yerter
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığı kuzeybatı ke-
simlerde bıraz aza-
lacak, diğeryerlerde
değışmeyecek.
DIS
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
PB
PB
PB
Y
Y
Y
>-
/
8
9
13
13
13
14
14
Berlin Y 16
Budapeşte PB 16
Madrıd PB 19
Viyana PB 18
Belgrad A 20
Sofya A 18
Roma PB 22
Atina A 22
Münih Y 13 Zurih Y 15 Şam
Moskova
Aşkabat .
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
Y
PB
Y
PB
Y
PB
A
9
16
5
14
14
15
15
27
A 27
/ ^ Parçalı bulutlu Bulut'u ^ Çok buMlu • Yağmurly Karlı ı Gök gurûltûlü
GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
feti diye halka yutturarak birinci parti konumuna
gelen bir Başbakan; Bülent Ecevit!
Demirel, Çankaya'daki konumunu 7 yıl daha
sjrdürmenin peşinde.
Ecevit, deprem sonrasına çözüm bulamayacak
kadar beceriksiz bir hükümeti dört yıl daha işba-
şnda tutmayı amaçlryor.
Demirel'le Ecevit'in "vazgeçilmezler" arasında
yer almaları tek bir nedene dayanıyor:
Sürdürdükleri görevi devralacakların ortaya çık-
maması!
Çağdaşlığa soyunan yeni ve genç bir cumhur-
başkanına gereksindiğimizi içeren görüşe verilen
karşılık şu: "Yerine koyacak adam yok!"
Başbakanlık için de aynı gerekçe geçerli.
Oysa, Ecevit DSP'nin başından şu ya da bu ne-
denle uzaklaşsa, kuşkunuz olmasın yeni başba-
kanlar da çıkacak, yeni siyasal oluşumlar da ye-
şerecek.
76'lık Ecevit'in 76'lık Demirel'le uzlaştığını son
bir kez kanıtlayan ifadeler Başbakan'dan geldi.
Cumhurbaşkanı'nın görüşlerini açıklamak ya da
kimi görüşlerin üzerine gitmek için sık sık kullan-
dığı TRTI'deki "Söylekurtul" programında özen-
le sorulan soruyu Ecevit özenle yanıtladı:
"Bu Meclis'ten bir cumhurbaşkanı çıkması şu
sırada kolay değil. Meclis yapısı buna pek müsa-
it değil" dedi.
Ülkenin yazgısına egemen olan bir Meclis'i bir
başbakanın bu denli küçümser görünmesi bir ya-
na; Ecevit, Demirel'in görevini Mesut Yılmaz'ın
önerdiği gibi üç yıllığına değil, 7 yıllığına uzatma-
yı öneriyor, istiyor.
Gerekli anayasa değişikliğini başarabilirlerse...
Demirel ile Ecevit'in önüne günü kurtaran kimi
devinimler yerine, dağ gibi bir sorun gelecek:
Devleti yenilemek!
76'lık reformist heyyy!
Demirel, yenileme veya değişim konularında,
gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin, şampiyon.
Sonuçta Çankaya'da kalmasını sağlayacak ana-
yasal değişiklikler önererek -dediğine göre- "dev-
leti yen/teme "nin öncülüğünü yapıyor.
Son olarak tam bir reformist havasıyla "din ata-
ğı"na giriştiğini, özel uçağında süreklî kottuk sa-
hibi gazeteciler aracılığıyla duyurdu..
Daha önceleri din ve Kuran konusunda söyle-
diklerini şimdilik konu yapmayalım.
Demirel'in ürettiğini savladığı sosyal, ekonomik,
toplumsal yenıliklerden sonra el attığı; askerin ve
laik cumhuriyetçi aydının beğenisini kazanmayı
amaçlayan son girişim:
"Din devhminin motoru olmak".
Kuran'ın artık çağa uygun yorumlanmasında
öncülüğe soyunuyor.
Genelkurmay Başkanı'nı dış iki gezıye alarak
yeniden cumhurbaşkanlığını askerin desteklediği
izlenimini verdikten sonra; belki de şimdi aynı ne-
denlerle din konusunu güncelleştiriyor.
Bir diğer amaç; azınlıkta olan radikal Islama kar-
şı, mütedeyyin vatandaşa, aydın ve çağdaş kafa-
lara otta!
Sanki Istanbul'un Fatih ilçesinde cüppeli ve sa-
nklı yobazı halletti Demirel. 28 Ekim 1999 günü
Şişli'deki Atatürk Müzesi önünden çocuğu ile ge-
çen fotoğraftaki kara çarşaflı kadını çağdaşlığa
soyundurabildi de...
Laikliğin son derece önem kazandığı şu günler-
de Kuran yorumlannda çağdaşlık anyor..
"Cumhuriyet "te 25 Ekim 1999 günü yayımlanan
başyazı, "Meclis 'te 82 Anayasası 'nın antidemok-
ratik içeriğini değil de biçimini değiştirmeye yö-
nelik girişimlerin vaıiığı ne anlam taşıyor" diye
sorduktan sonra, şöyle diyor:
"Merkez sağda ve merkez soldaki 'kıdemli po-
litikacılar iktidardaki siyasal ömüıierini uzatmak
için' anayasayı değiştirmekte inat ederierse, he-
le bu amaçta dincilerle ittifak arayışlanna gireher-
se, istediklerinden çok ters sonuçlar ortaya çıka-
bilir."
Güncel anlatımlara ve Cumhuriyet'in yargtsına
katılmaz mısınız?
Geç gelen adalet• Baştarafı 1. Sayfada
Koalisyon ortakları arasında
restleşmeye neden olan ve kamu-
oyunda "Haluk Kırcı affi" olarak
bilinen af yasa tasansi kapsamın-
daki Bünyamın Adanalı ve Ünal
Osmanağaoğlu'nun karar duruş-
ması dün Ankara 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görüldü. Duruş-
maya. tutukJu sanıklar Adanalı.
Osmanağaoğlu ile avukatlan ve
müdahil avukatlan katıldı.
Adanalı'nın avukatı YalçınKa-
saroglu. cumhuriyet savcısının sı-
kıyönetim mahkemesı dönemınde
venlen karan esas kabul ederek
müvekkili hakkında ölüm cezası
istediğini belirterek, müvekkıli-
nin tanık anlatımlan ve delıller
dıkkate alınarak beraatına karar
verilmesini istedi.
Pişmanlık Yasası'nın anayasa-
nın eşıtlık ılkesine aykjn oldugu-
nu belirten Kasaroğlu. yasanın
yalmz teröristlere bazı haklar ta-
nıdığını, oysa eşitlik ilkesı uyann-
ca yasadan herkesın yararlanma-
sı gerektiğini öne sürdü. Sanık
Osmanağaoğlu'nun avukatı Mus-
tafa Aksoy. olayla ilgili olarak sı-
kıyönetim mahkemelen döne-
mınde 13-14 kişi hakkında dava
açıldığını ve bunlardan bazılan-
nın beraat ettiğini, bazılannın da
ceza aldığını söyledi.
Tanık Tunca>
?
Özkul'un olay-
dan sonra verdiği ifadeye göre
olayda 2 silah kullanıldığını kay-
deden Aksoy, Haluk Kırcı"nın ifa-
desinı de okûdu. Aksoy, müvekkı-
linin olaya kanşmadığının topla-
nan kanıtlar ve tanık anlatımlan
doğrultusunda kesınleştiğinı ileri
sürerek olay tarihinde Ülkü Ocak-
lan Derneği Genel Başkanı olan
Muhsin Yazıcıoğiu ıle 2. Başkan
Abdullah Çatb'nın olayla ilgili
farklı beyanlarda bulunduklannı
söyledi.
Aksoy. 1980öncesindeinsanla-
nn sol-sağ ve Müslüman olan-ol-
mayan diye çeşitli kutuplara bö-
lündüklerini belirterek "1980 ön-
cesinde kahvelerin ve otobüslerin
bile a\ nldığı bir ortamda iilke bir
yerlere çekilmek istenmiştir" dedi.
Aksoy, tanık Duran Demirkı-
ran'ın ifadelerinin gerçeği yansıt-
madığını iddia etti.
Olayın olduğu yere gidip keşif
yaptığını belirten Aksoy, hazırla-
dığı olay yerini gösteren bazı ma-
ketlerle tanıklann ifadelerini oku-
du ve olay ı anlattı. Aksov. "Döne-
min hâkim ve savcsı olay yerine 0-
derek keşif yapsaydı durum fark-
b olabilirdL Yalmz ortada bir ger-
çek var. Olayı 4 kişi yapmış ve 7 ki-
şideöknüş. Bu gerçeği kabul etme-
üyfe" dedi.
Aksoy, müvekkilinin kaçmış ol-
masının suçu kabul ettiği anlamı-
na gelmeyeceğinı öne sürerek Os-
manağaoğlu'nun emniyette iş-
kence görme korkusuyla saklan-
dığını söyledi. Aksoy, kuşkunun
sanık lehine yorumlayabileceği
olasılığı da göz önünde bulundu-
rularak müvekkilinin beraatına
karar verilmesini istedi. Aksoy,
maketleri de mahkemeye delil
olarak sundu.
Söz alan diğer sanık avukatlan
da müvekkillennin beraatlannı ta-
lep ettiler.
Sanık Ünal Osmanağaoğlu e-
sas hakkındaki savunmasında. bir
insanın sevgi, saygı, hoşgörü ve
hizmet çerçevesi içerisinde olma-
sı gerektiğini belirterek "Böylebir
katliam davasında yargılanmam
ruhumu derinden yaralı\or. Btz
insanlan düşüncelerinden dolayı
öldürecek kadar gaddar olama-
yız" diye konuştu.
Sanık Bünyamin Adanalı da e-
sas hakkındaki savunmasında.
suçsuz olduğunu ileri sürerek be-
raat istedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet
Koçak, verilen kısa bir aradan
sonra sanıklar Osmanağaoğlu ve
Adanalı'nın Türk Ceza Kanu-
nu'nun "teammüden adam ökliir-
me" fiilini içeren 450/4. madde-
sıne göre 7'şer kez ölüm cezasına
mahkûm edildıklerini bildirdi.
Hafıfletici neden bulamadıklannı
belirten Koçak. cezalann ayn ay-
n infazına karar verdiklerini açık-
ladı.
Koçak, gıyabı tutuklu sanıklar
Mahmut Korkmaz ile Kadri Kttr-
şat Poyraz'ın dosyalannın ise ay-
nldığını bildirdi.
Koçak, Susurluk kazasında
ölen sanık Abdullah Çatlı hakkın-
daki davanın ise TCK'nin "sann
ğın öliimü"" hükmünü içeren 96.
maddesine göre ortadan kaldınl-
dığını kaydettı.
Haluk Kırcı, daha önce aynı da-
vadan yargılanmış ve o da 7 kez
ölüm cezasına çarptınlmıştı. Da-
ha sonra cezası eksik hesaplana-
rak tahliye edilen Kırcı. Susur-
luk'ta ortaya çıkan çetenin en
önemlı isimleri arasmda yer al-
mıştı. Kırcı, uzun aramalardan
sonra yakalanmış ve Eskişehir
Özel Tip Cezae\ i'ne gönderilmiş-
ti.
1978"de, 8 Ekim'i 9 Ekim'e
bağlayan gece Ankara Bahçelie\ -
ler semtinde yaşayan TİP'li 7
genç. Serdar Alten. Latif Caıı. Sa-
lih GüvencL Faruk Ersan. Efraim
E/gL Hürcan Gürses \e Osman
Nuri L'zaia, dönemın Ülkü Ocak-
lan Genel Başkan Yardımcısı Ab-
dullah Çatlı'nın da katıldığı bir
eylemle işkence yapılarak öldü-
rülmüştü. 1980 öncesi MHP'nin
hukuk danışmanı Ali Yurtaslan.
cinayetin dönemın MHP Genel
Başkanı Alparslan Türkeş'ın,
"Bahçelievler bLzim için güvenli
bir yer olmalıdır" talimatının ar-
dından gerçekleştınldiğini öne
sürmüştü.
'Toplumsal vicdan
rahatlayacak'
Müdahil a\ukat Erşen Şansal,
adaietin geç de olsa tecelli ehniş
olmasının toplumsal vicdanı ra-
hatlatacağını belirtti. Şansal, "22.
senesindedir katliam. Ama bu ka-
dar zamandan sonra bile, Türki-
ye gibi bir > ıgın faili meçhul dava-
lann kamuo\Tjnda hâlâ kanayan
yara biçiminde kalan davalar ya-
şanırken bir nebze de olsa kamu-
mıınu rahatlatır diye düşünüyo-
rum" dedi.
Çıkanlması beklenen af yasa-
sından 30 kişinin yararlanacağı-
nın söylendiğini anımsatan Şan-
sal. şunlan söyledi:
"Bunlar gerçeğe a>kın laflar-
dır. Çünkü bunu diyen insanlar,
bunlar kim olduğunu açıklamalı-
dıriar. Kamuo>una göz kararta-
rak anlatma biçimidir bunlar. Kır-
cı afn di>e adlandınldı bu iş. Bu-
nun adını doğru ko>alım. Affın adı
'Bahçelievler katliamı sanıklan-
nın affVdır. Sadece Kırcı değil,
mahkûmiyet karan verilen 2 kişi
de çıkanlması beklenen af kanu-
nuyla aynı kapsamdadır. Bugün-
kü noktada mahkemenin verdiği
karardan sonra kamuo) undan ne
tepki alınır onu bir görelim. Ka-
muoyunda rahatlatma yarattıysa
çıkanlacak af, işte o tepkiye de
mevdan okumaktır."
Ma\i Akım imzaya doğruI Baştarafı 1. Sayfada
dı. Rus gazına gereksinimi-
miz \ar. Rusya \atinmlara
başladığını bildiriyor. Bu
durumda Rusya'yı daha
fazla bekletmenin pek bir
yaran yok" görüşünü ilet-
tiği kaydedildi. Ancak
Mavi Akım projesi için
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yümaz'ın devreye
girerek Moskova'da Rus
yetkililerle bu konuyu ele
alması. Türkiye ve yurtdı-
şında rahatsızlıklara neden
oldu.
Mavi Akım ile ilgili ola-
rak ilgili bakanlıklann
yaklaşımı söyle:
Enerji: Türkiye'nin
2000'li yıllardaki enerji
gereksınımi 65 milyar
metreküpü bulacak. Türki-
ye bu nedenle enerji kay-
naklannı arttırmalı ve çe-
şitlendirmeli. Mavi
Akım'dan gelecek doğal-
gaza da gereksinimimiz
var. Türkmenistan'dan ge-
lecek olana da. Bu neden-
le Rusya'yla anlaşmayı da-
ha fazla geciktirmenin bir
yaran yoktur.
Dtşişleri: Türkiye, ener-
ji otoyolu olma çabasında.
Bakû-Ceyhan'ın yanı sıra
Türkmenistan'dan gelecek
Hazar geçişli doğalgaz
enerji otoyolu. amacımı-
zın gerçekleşmesi açısın-
dan önemli. Yapılan yo-
ğun görüşmeler sonunda
Bakû-Ceyhan ıle ilgili son
uluslararası anlaşmalann
18-19 Kasım günlerinde
yapılacak AGIT Zirvesi
sırasında imzalanması ko-
nusunda önemli adımlar
atıldı. ABD ve Azerbay-
can'dan yoğun siyasi des-
tek alıyoruz. Ancak bu ül-
keler Mavi Akım projesi-
ni. kendi projelerini sekte-
ye uğratacak bir gelişme
olarak değerlendiriyorlar.
Eğer zirveye 15 gün kala
bu protokol imzalanırsa si-
yasi destekte bir sorun ya-
şayabiliriz. Öte yandan.
Türkiye Cumhuriyeti.
uluslararası imzalara attı-
ğı anlaşmanın arkasında-
dır. Dolayısıyla Rusya ile
ek protokol AGİT sonra-
sında da imzalanabilir.
Maüye: Mavi Akım pro-
jesinin fınansman maliye-
tini azaltacak vergı düzen-
lemelerine yönelik proto-
kolün imzalanması, proje-
nin bir an önce gerçekleş-
mesi için gerekli.
Ekonomi: Türkiye ile
Rusya arasındaki ekono-
mik ilişkiler Rusya'da ya-
şanan büyük ekonomik
kriz nedeniyle çok gerile-
di. tki ülke arasındaki tica-
ret hacmi geçen yılın ilk 5
ayında geçen yılın aynı dö-
nemine göre yüzde 70
azaldı. Türkiye'den Rus-
ya'ya ıhracat bu yılın ilk 6
ayında 300 milyon dolar-
da kaldı. ilk 6 ay verileri-
ne göre, Rusya'dan Türki-
ye'ye ihracat sadece yüz-
de 10 geriledi. Bu durum
ticaret dengesini Türki\e
aleyhine çevirdı. Eğer
Türkiye ıle Rusya arasın-
da Mavi Akım anlaşma-
sıyla ilgili ek protokol im-
zalanırsa; bu, ticaretin art-
ması için psikolojik bir et-
kı yaratabilir ve ticaret
hacmi istenilen noktaya
ulaşabilir. 15 Aralık
1997'de imzalanan anlaş-
maya göre Türkiye, Rus-
ya'dan 2000 yılında 500
milyon metreküp doğal-
gaz almaya başlayacak ve
bu miktar2007"de 16 mil-
yar metreküpe ulaşacak.
Projenin Rusya toprak-
lanndan ve Karadeniz'in
altından geçen bölümünü
Gazprom şirketi, Samsun-
Ankara kısmını ise Stroyt-
ransgaz-Öztop-Hazneda-
roğlu konsorsiyumu ger-
çekleştirecek.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Susurluk'un silah deposu...
Aklınıza ne gelirse. Bir ülke düşünün ki her şeyi bu ka-
dar ortalıkta saçılıp dökülsün, her şey bu kadar gizlenip
örtülebilsin!
Resmi kayıttara göre, Susurluk'la ilgili hüküm giyen ilk
ve tek kişi, 3 Kasım 1996'da, dönemin Istanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, DYP Şanlıurfa Mil-
letvekili Sedat Edip Bucak, katliam sanığı Abdullah
Çatlı ve sevgilisi Gonca Us'u taşıyan Mercedes'in çarp-
tığı kamyonun şoförü Hasan Gökçe oldu. Gökçe, "ted-
birsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek"
suçundan 3 yıl hapts, 945 bin lira para cezasına çarpt-
nldı.
Ötekı davalar devam edıyor. Aranan kişıler aylar son-
ra nerede olduklannı bildirip teslim olmak için randevu ve-
riyor... Tutuklananlar birkaç ay içeride kalmadan tahliye
ediliyor... Siyasilerin hazırladığı raporlar son kullanma ta-
rihi dolunca rafa kaldmlıyor... Biri yetmezse başka bir ra-
por daha hazırtanıyor... Hakkında soruşturma açılan mil-
ietvekilleri yeniden seçilerek dokunulmazlık zırhına bürü-
nüyor... Gidiş "delil çokluğundan beraat" olarak görünü-
yor...
Gelinen noktayı özetlersek şöyle diyebiliriz:
"Biraz gen gidildi..."
örneğin Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak'ın dos-
yalan Yargıtay, DGIvl, Danıştay. Içişleri Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı arasında uzun süre gelip gitmiş, sonunda do-
kunulmazlıklan kaldınlmıştı. Arkadaşlar yeniden millet-
vekili seçildiler, yeniden dokunulmaz oldular!
Meclis, Susurluk halkalanndan biri olmakla suçlanan
Haluk KırcTyı da nasıl yargılanm diye değil, nasıl affede-
rim diye tartışıyor!
Kırcı'ya özel af ciddi tartışmalar yaratıyor, ama Susur-
luk'un öteki kahramanlan da "doğal af kapsamı içinde!
Evcil dört ayak üzerinde
Susurluk'un güncel kahramanı ise Erol Evcil. Bir yıldır
Bursa'da yaşayan Evcil'in ele geçirilmesinin kararlaştınl-
masından sonra başlayan sorgusu devam ediyor. Genel
kanı şu:
Evcil konuşursa pek çok vahşi olay aydınlanır!
Içeriden gelen bilgiler çelişkilı. Avukatlan susma hak-
kını kullanacağını söylediler. Ancak, Evcil'in ifadeleri ışı-
ğında gözaltına alındığı açıklanan kişilerin sayısı gıderek
artıyor.
"Evcil'in ilk ifadesi" diye başlayan haberier doğrulan-
madı. Ama Evcil'in aktif yaşamındaki bağlantılannın bili-
nenden daha denn olduğu anlaşılıyor. Bunlan dört gru-
ba ayırabiliriz:
1 - Devletle bağlantılar. Bunun içinde milletvekilinden
üst düzey bürokrata kadar geniş bir yelpaze var.
2- İş âlemiyle bağlantılar. Evcil'in kurduğu işler, spor ku-
lübü yöneticiliğine kadar götürdüğü ilişkiler bunlan orta-
ya koyuyor.
3- Bankalarla bağlantılar. Bir devlet memuru birkaç
yüz milyon lıra kredi almaya kalksa, banka önce soyağa-
anı ister, sonra sülalesinın malvarlığını, tapusunu, maaş
bordrosunu dosyaya koyar... Asker kaçağı Erol, bir çırpı-
da 150 milyon dolardan fazla kredı alabiliyor.
4- Yeraltı bağlantılan. Malki cinayetinin üzerindeki per-
deyle örülü ilişkiler aydınlatıldığında konunun bu yanını
daha iyi göreceğiz...
Bu dört maddeye bakıp şunu söyleyebilir miyiz:
Erol dört ayak üzerinde!
Bugüne kadar yaşananlar, neyazıkkı, "Erol'adörtkol-
dan soruşturma" değil, "Erol dört ayak üzerinde" tanı-
mını akhmıza getiriyor. Yanılmayı diliyoruz...
Susurluk'la ilgili arada bir havaya açılan davalar, sume-
nin altına doğru yürütülen derin soruşturmalar da bize ya-
zının başlığını anımsatıyor. Ayakkabıyı çıkarmadan çorap-
lan yıkamaya çalışıyoruz...
Bu kadar çok temizlik ayaklanmızı üşütecek...
Kafamıza dikkat!
retmene
Aliyev'e 'AtatürkBartş Ödülü' verüdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- Atatürk Uluslarara-
sı Banş Ödülü. Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel tara-
fından Azerbaycan Cumhur-
başkanı Haydar Aliyev'e dün
törenle verildi. Aliyev, Bakû-
Ceyhan petrol boru hattına
ilişkin anlaşmanın AGİT zir-
vesinde imzalanacağını söy-
ledi.
Cumhurbaş.kanı Demirel,
Atatürk Uluslararası Banş
Ödülü'nün verilmesi nede-
niyle Çankaya Köşkü"nde
düzenlenen törende, Ali-
yev" in "20. yüzyıla damgası-
nıvuran şahsivetler arasında-
ki haklı yerini uzun yülar ön-
ce almış büyük bir devlet vesi-
yaset adamı" olduğunu söy-
ledi. Azerbaycan'ın bugün Haydar Aliyev, ödülünü Cumhurbaşkanı Süle> man Demirel'den aldı. (Fotoğraf: AA)
karşısındaki en büyük meselenin Yukan Karabağ
ihtilafı olduğuna işaret eden Demirel, bunun da-
ha fazla vakit kaybedilmeden, ancak ülkenin çı-
karlan da en gerçekçi biçimde korunacak bir şe-
kilde halledilmesi gerektiğini vurguladı. Azer-
baycanlı şair Bahtiyar Vahabzade'nin şiirini oku-
yan Demirel'irı tanhteki ilk Azerbaycan Cumhu-
riyeti'nin kurucusu MehmetEmin Resulzade'nin
" Yüksekn bayrak bir daha inmez" sözlerini oku-
yarak "İnmeyecektir de" diye konuşması alkış-
larla karşılandı. Demirel, Türkiye'nin Azerbay-
can'dan desteğini ve katkısını esirgemeyeceğini
belirterek "Bizim dostluğumıız ebedidir, sarsıl-
mazdır ve başkalan tarafından bozulması da
mümkün değildir. Saynı Aliye>; bölgemizin banş,
istikrar ve refahına yapmakta olduğunuz büyük
hizmederi tarih önemle kaj dedecektir" dedi.
Aliyev, Atatürk'ün rölyefi işlenmiş altın kap-
lama gümüş bir plaket. altın ödül rozeti, berat ve
bin Cumhuriyet Altım'ndan oluşan Uluslararası
Atatürk Banş Ödülü'nü Demirel'in elinden al-
dı. Aliyev, Atatürk'ün adını taşıyan bu ödülü al-
manın kendisi için büyük bir şerefolduğunu kay-
detti. Aliyev, "Ben hayatım boyunca çok ödül al-
dmı. Ancak, Türki\e Cumhuriyeti'nin ve özellik-
lede Türkiye'nin önderi Atatürk'ün adını taşıyan
banş ödülünü almak benim için en yüksek mü-
kafardr" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk öldükten
sonra onun vasiyetine ve ilkelerine sahip çıktığı-
nı ve onun yolunda ilerlediği-
ni söyleyen Aliyev, Ata-
türk'ün Türkiye'yi dünyanın
en önemli ülkeleriyle eşdeğer
kıldığını kaydetti. Haydar
Aliyev. Atatürk'ün güçlü bir
ordu yarattığına işaret ederek
"Türk ordusu güçlüdür ve
Atatürk'ün vasiyetine daima
sadık kalmışnr. Bu bizim için
bü>ük bir iftihar nedenidir'*
diye konuştu.
Aliyev, Azerbaycan'ın her
fırsatta Bakû-Ceyhan boru
hattının gerçekleşmesine des-
tek verdiğini, birçok devletin
yaptığı baskılara direndikle-
rini kaydetti. Bakû-Ceyhan
hattına ilişkin son gelişmele-
ri özetleyen Aliyev, AGİT zir-
vesi sırasında boru hattına
ilişkin anlaşmanın imzalana-
cağını vurguladı.
Haydar Aliyev, konuşmasının ardından Demi-
rel'e Azerbaycan'da Demirel için hazırlattığı bir
kitabı ve Demirel'in hayatım konu alan video
kasetlerini hediye etti.
Banş ödülü törenine TBMM Başkanı Yıkünm
Akbulut, Başbakan Bülent Ecevit Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğlu. Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli,
Başbakan Yardımcısı ve Enerji vc Tabiı Kaynak-
lar Bakanı Cumhur Ersümer, Anayasa Mahke-
mesı Başkanı AhmetNecdetSezer, Bakanlar Ku-
rulu üyeleri, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz, Yargıtay Başkanı Sami SeJçuk ve kuvvet ko-
mutanlan ile diğer çagnlılar katıldı.
Dolora ve Marka
bile Otomatik
Günlük Faiz!
EGEBANK
Müracaat: En Yalan Egebank Şubesi.
YIL 2000
SORUNU YOK.
Egebonk Gcncl Mûdürluk:
B u y u k d e r e C o d . S o 1 0 4 E s e n t e p e 8 0 2 B 0 I s t
Tel: ( 3 1 2 ) 3 3 6 5 0 5 0 Faks- ( 2 1 2 ) ~~". Î 3 0 :
e - p o s t o I t ' a e g e b o n k .
EGEBANK
ühürlüyoruz.