Katalog

ASIM1999SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Sinkaf ve laber etiği Canal D'dekı îarkıfelek'ı sunan dehmet Alı Erbıl'ın (oruntude olmadığı >ır sırada ekrandan luyulan yanşmacıya onelık sınkaflı kufur onusunu Star'dan taşka televızyonun laber yapmadığını azmıştık. CHP Genel rterkezı haber ızleme »ırımınden Zıya toseoğlu, Show TV \e Kanal 6'nın da lonuyu haber yaptığını anlattı: 'Show TV'de Reha Muhtar'ın 'Şımdı sız tu olay hakkında tenden bır şeyler söylememı tekhyorsunuz. Hayır sevgılı ızleyıcıler, ben tır şey söylemeyeceğım. Duşene bır şey söylenmez. Ben de söylemeyeceğı m' gibısınden vecız sözlen ıle renkli habenn ozet bır orneğını verdı. Kanal 6'nın da Shovv'dan kaşağı kalır yanı yoktu." Ancak bız asıl açıklamayı - hıçbır bılgı vermeden Çarkıfelek'ı yayından kaldıran Kanal D'den bektıyoruz. ilkelı habercıhk etığınde, var olan bır haben kamuoyundan saklamak olmamalı! Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronık posta: someposta.cumhuriyetcom.tr - Futbolcular da çete kurmuş... "Ne saacıvız. ne solcu: cetecıvız. cetecı!" Sevgili Oktay Ağabey, artık yok elımelert sılıp yenıden yazıyorum Kelı- meler anlamlı bırcumleoluşturacakşekıl- de yan yana gelemıyor Bılgısayar ekra- nınaharfierzorduşuyor Yazı herzaman- kı gıbı bır çırpıda çıkmıyor Dun sabah idare Mudurumuz Huseyın Gurer, odaya gelıp "Başımız sağ olsun" dedıgınden ben san- kı zaman durdu Kafam karmakarışık Anılar anılan çağrıştırıyor Oktay Kurtboke olmuş Sevgılı Oktay Ağabey artık yok 1970 lenn başında Cumhunyet'e ılk geldığımde Ge- nel Yayın Muduru ydu Meslegıne oylesıne bağlıydı ve mesleğınde oyle- sıne tıtızdı kı Apo Reha Dursun, bız gazetecılığe soyunmuş gençler bır sorumluluk verıldığınde ku- çuk bır hata yapmaktan korkardtk Sonunda mutlaka affederdı ama sınırlenıp de ba- ğırdığında pembe konağın camları tıtrerdı sankı Doğrusu yureklere korku salmıştı, hele şekerı yukseldığınde yanına yaklaşılmazdı Sonra anladık kı yureğı sevgı doluydu ve aslında şeker gıbı bır ınsandı Insandı Gazetecıydı Öğretmendı Hep kendınden verdı Kendıne hıç yontmadı Son yıllarda gozlerı lyı gormedığı halde, bılgısa- yarın başına oturup saatlerce yazı yazacak denlı çalışkandı Çalışmadan yapamazdı Uretkendı Şeker hastalığı yuzunden kapanmayan kuçuk bır yarayla başladı her şey Bır bacağı kesılıp de protez bacağa rağmen aya- ğa kalkamadığında sankı yaşama sevıncını yıtırdı Geçenlerde hastaneye kaldınldığında zıyaretıne grt- medım, çunku gıdemedım, çunku anılardakı Oktay Ağabey'ı yaşatmak ıstedım Şımdı çıkıp gelecek Daltaban dıye bağıracak Boyle yazı mı yazılır dıyecek Ben sana boyle mı oğrettım dıyecek Nasıl soyleyebılırım kelımelerın anlamlı bır cum- le oluşturacak şekılde yan yana gelemedığını, bıl- gısayar ekranına harflerın zor duştuğunu Oktay Ağabeyımın olduğunu nasıl anlatabıhrım SESSÎZ SEDASIZ (!) NURlKURTCEBE Merve, Peygamber'i bile dinlemiyor! Tam teşkılat ışı bır nıkâh 1 Nıkah ıçın başkanı Fazıletlı olan bır beledıyede, Fazılet yandaşı bır muhtarının gecekondusu ıkametgâh adresı olarak gostenlıyor Fazıletlı bır beledıye başkanı Fazıletlı beledıyenın ışlettığı şerbetlı turıstık tesıslerden bırınde kapalı devre" bır nıkâh kıyıyor Nıkâhta tanıklığı Fazıletlıler yapıyor Nıkâhın faturasını geleneklere aykırt olarak kız tarafı oduyor Zıfaf gecesını bılınmeyen bır yerde geçirdıklerı Fazıletlı ağızlar tarafından açıklanıyor ama nıkâh masasında damadın elı gelının elıne değmıyor Gızlıce Amerıkan vatandaşlığına geçtığı ıçın Turk vatandaşlığından çıkartılan Merve Kavakcı teşkılat ışı bır' hulle' ıle evlenıyor Oyle kı, kendısıne "Mervecık" dıyen bırıcık babası Teksas Imamı Yusuf Zia Kavakci'yı bıle nıkâhına çağırmıyor "Mervecık" koca ıle vatandaşlık hakkı kazanırsa mılletvekıllığını kazanacağını sanıyor' Bır de bakıyoruz kocası da Amerıkan vatandaşı çıkıyor Ama çıft taraflı uçuncu evlılığını yapan koca Bekır Yıldınm, ılk karısından dolayı Amerıkan vatandaşı oluyor Ote yandan Amerıkan vatandaşı gelının kocasının Amerika'da, kendısının ıse Turkıye'de yaşayacağı açıklanıyor Gelın hanım dını butun gorunuyor ama hem mıllı ve manevı değerler bakımından kutsal sayılan ' aıle muessesesı' ne hem de Peygamber ın çoğalınız' buyruğuna pek değer vermıyor 1 Dört Aydının Ardından Prof. Dr. TL RKKAYA ATAOV imparator Augustus'u oven şıırler yazdığı ıçın kendıne çıftlık armağan edılen ve Isa'nın do- ğumundan sekız yıl once olmuş olan Romalı Horace, olum ıçın "Yan tutmaz fakırhanelenn de kral saraylannın da kapısını çalar dıye yazmıştı 'Hastaneye kaldırıldı evıne dondu gıbı kısa haberlerden he- men sonra yıtırdığımızı gene ga- zetelerden oğrendığım ozan Can Yücel, bana daha çok, delıkan lılığımda dızelerını Robert Kolej konferans salonunda sesınden dınledığım Louıse MacNeıce'm humanızmasını ve ınce hıcvıyle de Ogden Nash ı anımsatırdı Tur- kıye işçı Partısı nde bırlıkte bu- lunmamıza son yıllarda da Dat- ça'ya sık gıtmemıze karşın kar şılıklı konuşmamız nasıp olmadı Gene de aydın toplumcu, ozan ve yerı doldurulması guç bırı ol- duğundan otunj, ardından bır ya- zı yazsam dıye duşundum Neredeyse bırkaç nefes ardın- dan Abbas Sayar ın haben gel- dı Onu topu topu ıkı kez gor- muştum Ama bırıncısı unutula cak gıbı değıl 1960 lı yılların ta başında hıçbır ozel nedenı yok- ken, tanımadıgım bır grupla haf- ta sonunu geçırmek ıçın Yozgat'a gıtmıştım Benden bırkaç yaş da- ha buyuk ve urkek tavırlı bırı Cumhurıyet le Yon'dekı yazıla- rımdan oturu olacak kaldığım otele gelıp daktılolu Yılkı Atı ro- manını bana emanet ederek, oku- mamı, gereken yerlerı duzelt- memr ve bır yayınevınde basıl- ması ıçın yardımcı olmamı nca et- tı Alçakgonullu ve ıçtendı Atla- nn yaşamıyla ılgılı dunya edebı- yatının elıne geçen her yapıtını okuduğunu soyledı Hemen oku- dum Duzeltme ne kelıme' Dılı o çevre benzetmelenyle ıpek halı gı- bı bezenmış bır başyapıttı Yal- nız metınde sık sık yan yana ıkı nokta kullanıyordu Kıme gotur- dumse basmayayanaşmadı Yıl- lar sonrâ yayımlanınca, hemen odule layık goruldu Bunu baş- kayapıtlarveodullerızledı ikın- cı kez gordugumde saçlan bem- beyaz olmuştu İlk konuşmamı- zı anımsadı Abbas Sayar'ın haben daha sutunlardayken, Fakır ın anı has- talığı gazetelere geçtı 1960 lı yıl ların ortasında Turkıye Oğret- menler Sendıkası nın merkez yu- rutme kuruluna bırlıkte seçılmış- tık Bır romanında asalak akba- baların boyunlarını çıt" dıye kır- maktan gerı durmayan Fakır TOS de temkınlıydı Duzenı de- netleyen çevreler o hızı da fazla buldu Gozaltı sorgulama gıbı hoyratlıkları kendıne ozgu hoşgo ruyle karşıladı Sendıkaya çok zaman ayırırdı ama yazarlığı ar ka plana ıtmedı Bence Nobel'e en azından aday olmalıydı Bu nu yıllar sonra kendıne soyledım Devlet romanlarınıntumunu bır- kaç dıle çevırtıp yayımlatmalıydı Koy Enstrtulerı (ve kuşkusuz ken- dı yeteneklerı) sayesınde adı du- yulmamış bır Anadolu koyunde başlayan uzun yolculuğu Nobel'e dek uzanmalıydı Yalnız onun de- ğıl, Koy Enstıtulerı kokenlı bazı başka yazarlarımızın da Zama nın Kultur Bakanlığı Musteşarı na (Fakır le) gıdıp başka ulkelerde- kı devlet çevırılerı orneklerıyle bunuanlattımda Temennımye- rınde bulundu, ama orada kaldı Aynıgunlerde onbıryaşımdan buyanaçocuklukarkadaşım ya- kın dostum Mahmut Tâlı Ongo- ren ın haben geldı Peş peşe kay- bettığımız bu dort seçkın ıçınde en uzun tanıdığım oydu Amerı- ka eğıtımı donuşu Ankara ya yer- leştığınden bugune radyo tele- vızyon ve unıversıte yaşamını ya- zandostlaroldu Ben Mahmut'u Robet Kolej ın orta kısmmın ha- zırlık sınıfında kısa pantolonlu gunlerımızdentanıyorum Yıllar- ca aynı sınıflardaydık aynı ola- ğanustu oğretım uyelennden ders gorduk aynı yerlerde yıyıp yat- tık dersçalıştık bunca kolejlı tı- yatro ustasmı yetıştıren o unlu sahneye de çıktık Aılesıne soya dını Atatürk vermıştı 1920'de Bakû'de toplanan Bırıncı Asya Kurultayı'ndakı en kalabalık An- kara Hukumetı heyetının başka- nı Dr Ibrahım Tâlı Ongoren am- casıydı Son sınıfta kolej oğrencılerının hazırladığı izlenmız adlı yazın der- gısının yonetıcısıydı Hanı aynı okuldan Bülent Ecevıt'ın ılk şı- ıriennın yayımlandığı dergı Oola- ğanustu eğıtım kurumunun orta kısmında bır ogrencı mahkeme- sı de vardı Yonetıme yapılan oğ- rencı şıkâyetlerını Bına Amın Ro- bert Allen (şımdı Dunya Banka- sı ndan emeklı) Doç Dr Oktay Yenal Mahmut Ongoren ve (şım- dı y muh -mımar) Melıh Omay - dan oluşan bırmuhakeme kuru- luna ulaştınr tarafları ve tanıkla- rı dınleyen bu uç kışı kararlarını yonetımden bagımsız olarak ve- rırdı Bır çeşıt kendı kendını yo- netım gorevıne bu uçu de adıl olacakları duşuncesıyleseçılmış- lerdı Bızım sınıf kolejı 1951 'de bıtır- dı Mahmut ABD'ye Columbıa Unıversıtesı ne benden once gıt- tı Epey sonra ben de New York a ulaştığımda cebımde onun adre- sı vardı Onu daha ılk gununıver- sıtenın televızyon studyosunda makınenın başında buldum 0 zaman Turkıye de televızyonun ne olduğunu bılen yoktu Bu uz- manlığından otunj bazı sıyaset- çıler ona da yapmadıklannı bırak- madılar Bunlargeneldebılınıyor dıyelım Yakındantanıkoldugum bırolayıdabennakledeyım Prog- ram mudurluğu yıllarında, bıryıl- donumu nedenıyle Sovyetyapı- mı "Turkıye'nın Kalbı Ankara'ya başlıklı nefıs bır belgeselın ya- yımlanma ıznını vermıştı Ata- turk un Onuncu Yıl Nutku nu, o gunlenn coşkulu başkentını, mut- lu yenı kusakları gosteren, her yonden olağanustu bır çekım Zamanın genel muduru akşam yemeğını yerken bu fılmın baş- ladığını gorup bır telefonla bı- çakla peynır keser gıbı durdur- muş Mahmut un bırkaç gunu- nu de bır kez daha zehır etmıştı Can Yucel ın Datça'da Ko- se'nın dutluk kahvesınde bıra ıçıp şıır yazışını, Abbas la ılk ko- nuşmamızı Fakır le hafta sonla- rı bır Anadolu kentındeTOStop- lantıları duzenleyışımızı ve Mah- mut la Terrence Rattagan'ın (Be- şıncı Sahne de oynanan) Aynı Masalaradlı pıyesını 1959 da bır- lıkte çevırışımızı bugun gıbı anım- sıyoaım En başta soze Romalı ozan Horace'la başladım Oysa, bu dordunun de Horace a hıç ben- zemeyen onemlı bır ortak yanlan var Dordu de zamanın yonetıcı- lerını oven bır şey yazmadılar HAYVANLAR HVAILCILGEÇ J H, ÇİZGtLİK Kisttl MASARACI HARBİ SEUİH POROY MIRMIRLAR tĞLR DLRAK TARİHTE BUGÜN v/t MT\Z \RIKW 2 Kasınt O yıllarn fafencyen A i çeJant DÜZENLİ 7Fl£y/ZYON YAYINI f936'PA BU6UH, DUNyADA ILK KEZ. DCJZBNLI TE- LEVI2YOA1 YAYfU) 8AŞLAOI INGlLIZ VAYIN K.URUUJŞU 8BC ÇBKinSH 8K0M>_ c/KriMG coepo&trro*/'), 8u YEHI YAYIN rv- RUKIE IKI AYRl SISTEMt-E KOYULMUŞ 8ULU- NUYOROU BAIRD COMPAUY VE MA/iCONl -£Ail LT& 'tU SISTBMLSRt. POLiTıK NEDENLERlS IİCI SISTEM DE £1- RAYLA PENEHECEK VE YIL SONUMDA 8UN- LAKOAM /UAKCOUI -£MI 'INKI SEÇİt-£C£K - 77/Ç GUNPE ıa SAATLlK KlSA BıR P/ZOG - RAMLfl BAŞLAyAM TEL£VtZ-YON YAYtMt, ALEXAMDRA PALACE ADLI STUOYODAN YAPILMA£TAYPl BEYOĞLU 2. ŞULH HLKUK HÂKİMLİĞJTNDEN Dos\aNo 1999 453 Mahkememızın 14 10 1999 tanh \e 1999 453-584 savılı kararı>la Be\oglu Huse\ınaga Mah c111 0018 kutuk >ıra no 0991 de nufıısa ka- \ıtlı Izzet Partev oglu Hamdıve Rabıadan olma 1929 dosumlu Hanııt Partır Karınınatı nın hastalığı nedenıvlehacıraltınaalınmasına \e ken dısıne eşi Jeanne Karmınatı nın \asi ta\ın edılmesıne karar verılmıstır llanolunur 19 10 1999 Basın 52660 Muhasebede çalıştırılmak uzere meslekı eğıtımlı, sorumluluk alabılecek bayan eleman alınacaktır Müracaat: 230 44 73 231 84 23 (Nımet Hanım) GÖRÜŞ MAHMUT YILBAŞ Emeklı Valı Cumhuriyet ve Demokrasi Adlı yıl açış konuşmasında Yargıtay Bınncı Başkanı Sayın Samı Selçuk'un Cumhurıyet ve Demokrasi ko- nusunda soyledıklerı ıle bırçok ınsanın aklı karıştı Sayın Selçuk şunlan ıfade ettı "Turkıye tıpkı Fransa gıbı aradakı aynmı anlamadı- ğından bır türtu cumhunyetten demokrasıye evnlemı yor" "Çağcıldemokrasi, ozgur, ozerk, eşıt bıreylerden olu- şan, bılgılendınlmış özgur halkın, hukukun egemenlığı altında, sıvıl toplumun ozgurtukçuluğe çoğulculuğa ve katılımcılığa yaslanan normlanna gore özgurhalk tara fından, ozgur halk ıçın yonetılmesıdır" "Cumhunyette devlet dınden etkılenmez demokra- sıde devlet dınden dın devletten etkılenmez ' "Cumhunyette hukuku devlet uretır" "Cumhunyet eğıtır, toplumu okula benzetmeye yel- tenır Demokrasi öğrenım venr, okulu topluma benzet- meye çalışır "Cumhunyet onceyurttaşı, sonra bıreyıyaratmayı de- mokrasi de bıreyı, sonra yurttaşı oluşturmayı amaçlar" "Cumhunyetın son sığınağı devlettır, devletın son sı- ğınağı Hıkmet-ı Hukumet tır Demokrasının son sığı- nağı halk halkın son sığınağı hukuk tur" "Cumhunyetın ulkusu kısa vadelıdır, ufku dardır " Bu tumceler Sayın Selçuk un konuşmasından doğ- rudan alınmıştır Yazımızın maksadı Sayın Selçuk'un duşuncelerının "soyufluğunu" ortaya koymak değıldır Amacımız bu go- ruşlerle ınsanımızda acaba cumhurıyet ve demokrasi bırbınnı tamamlayan sosyo-polıtık kavramlar değıl mı' şeklınde meydana gelebılecek tereddutlerı bır olçude gıdermeye yardımcı olmaktır Cumhunyet ve demokrasi sosyal ve sıyasal anlam taşıyan terımlerdır Bu konuda bınlerce bılım adamı go- ruş ve duşunce ortaya koymuşlardır Bu kavramlar ay nca son yuzyıllarda ortaya da çıkmamıştır Isa once sınde (IÖ) ve Isa sonrasında (İS) hemfikrıalanda ve hem de uygulamada çok orneklerı bulunmaktadır Bunlardan Friedrıch Hayek "The Road to Serf dom "da "Bızım kuşak demokrasi ıçın çok duşundu, çok konuştu, ancak çok az şeyyaptı Bız demokrasi fe- tışızmı çağında yaşıyoruz demektedır Fnednch Hayek sosyalızm ve devletçılığı bellı başlı eleştırenlerdendır Klasık lıberal doktrını savunur Hayek e gore demokrasi, "ıç banşın ve bıreyın oz- gurtuğunun" temel koruyucusudur The Constıtutıon of überty' ısımlı eserınde demokrasi ıçın "Belırlı so nuçlan elde etmede en 1yı yoldur, ancak kendısı başlı başına bır son değıldır" demektedır Ayrıca ne zaman toplu bır hareket söz konusu olursa, çoğunluğun ka- rarının belırlenmesı ıçın en ısabetlı çıkıştır goruşunde dır Bunun ıçın demokrasi barışçıl değışımler ıçın bır "ka- rar uretım" projesıdır, değerlendırmesını yapmaktadır Duşunure gore demokrasi halk egemeniığının "po- pularsovereıgnty' vazgeçılmez unsurudur boyleceço ğunluğun kontrol edılebılır gucunun dışa yansımasıdır Ancak demokrasi topluluklan bır arada tutan yegâne temel ve ustun polıtık değer değıldır, demokrasi her za- man doğru kararlara ulaşmayı garantı edemez çunku guç ınsanlann elındedır ve guç de her zaman doğruyu yapmaz sonucunu ongormektedır Ona gore demokrasi uç konuda etkendır 1 - Savaş yerıne fıkır çatışmalannı sağlar 2- Bırey ozgurluğunu garantı eder, 3- Çoğunluk ıdaresını toplum yararına donuşturur Hayek "Law Legılatıon and überty ısımlı eserınde, modern demokrasi anayasal devletı hukuk ve serbest pazar ekonomısını ıçenr demektedır Bu goruşe en fazla tepkı "Kozmopolıt Demokrasi' ta- raftarlanndan gelmıştır Kozmopolıt Demokrasi goru- şunu savunanlann başında gelen Davıd Held, post- mo- dern demokrasi ıçın ulusal egemenlık kavramının sınır- landınlması gerektığını ıddıa etmektedır Held e gore modern demokrasi demek en kuçultul- muş devlet (mınımal state) demektır Ona gore çâğdaş toplum, egemenlığın şeklını değıştırmış toplumdur Du- şunure gore kozmopolıtan demokrasi bolgesel ve ku- resel orgutlenmelere mıllı devlet (natıon-state) dışında ımkân venr Kuresel demokrasi hareketı bolgesel par- lamentoları mılletlerarası referandumu mılletlerarası sı- vıl orgutlenmeyı ongormektedır Anlatılanlardan çağımızda demokrasi adı altında çok şeyler soylenmekte olduğu ortaya çıkmaktadır Herke sın demokrasi dıye ağzını açtığında maksadı farklı ol maktadır Ayrıkotunun da kendısıne gore bır demokra- si anlayışı var Mıchel Foucault'un "Ihtıyacımızkralın başının kesıl- mesıdır" sozu bugunlerde "Egemenlık budanmalıdır" anlamında kullanılmaktadır Yoksa cumhurıyet de demokrasi de iç barışın ve bıreysel ozgurluğun vazgeçılmez ko ruyucularıdır Banşçıl değışım ıçın gereklıdırler Halk egemenlığını "publıc freedom" savunurlar Kaygan akıcı ve sahıl olmayan halk enen,ısını ba rışçıl amaçlara yonlendırırler - Hıçbır zaman beraber olmayan "luks ıle ozgurluğun" yakınlaşmasını sağlarlar Zengın doğanlarla açlık çekenlenn bırlıkte yaşa malarını sağlayacak ortamı hazırlarlar Bunlar cumhunyetle demokrasının bırlıkte hedefle- rıdır Ne demokrasi ve ne de cumhurıyet bu amaçlan tek başına gerçekleştırebıhr Bunu gormek ıçın yeryuzune ınmek ve ayaklann ye- re basması gereklıdır Sonbaharda Ankara Kızılay da ıkın- dı yuruyuşlerının tadı başkadır unutanlara onenlır BULMACA SEDAT YAŞAYAN 5 6 7 8 SOLDAN SA- ĞA 1 Çanak- kale Boğazı nın Batı dıllenndekı adı 2 tspanyol- lann se\ ınç unle- mı Bal konu- lan ufak tekne 3 Hıle dolap anlamında argo sozcuk ' L m - berto ' Italvan vazar 4 Ucretle çalışan kımse Tutsak 5 Unvan Bır kışının ya da toplumun vaşamındakı vuce bır ola- vı anmak uzere vazılan lı- nkşıırturu 6 Yenılenbır 2 mantarcınsı 7 Edebıvat- 3 ta etkıvı çogaltmak ıçın 4 bır şevın tersını sovleve rek edılen alav Katışık ^ sız saf 8 Bır çeşıt ço 6 rek Evcıl olmayan ha> 7 vanlanvurmavadavaka- • lama ışı 9 Cınsel ıçgudu- nun behrtılennı gosteren " vaşama gucunun tumu \ UKARIDAIN AŞAĞIYA: 1 E\cıl 2' Bırkaç renkli ıplık- ten vapılmış dokuma 'CemalReşıt Bestecımız 3 Arkası vırtmaçlı eteklen uzun resmı erkek ceketı 4 tnd- yum elementının sımgesı Mehıl 5 Olumdur vaşanan tek başına ıkı kışılıktır" (\taol Behramoglu) As> a da bır ırmak 6 Olumsuzluk belırten bır önek Buyuk erkek kardeş Eskıdıldesu 7 Batı Anadolu daunlü bır antıkkent Bır resmı sulandınlmiş renklerle bovama \a da golgeleme bıçımı 8 Hınstıyanlıkta şevtanın cennetten kovulmadan oncekı adı 9 Bır tur taze ve tuzsuz beyaz peynır Argoda kaba saba ve gorgusuz kımse