Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 KASIM1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avrupa
Konseyi'nden
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Avrupa
Konseyi'mn, AB i!e
Türkiye arasmda
hızmetlenn ve karnu
alımlannı serbestleşmesini
sağlaj acak bır anlaşmanın
görüşmelennı
yönlendirecek esaslan
öncekı gün kabul ettıği
bıldirildi. AB Avrupa
Komisyonu Tiirkiye
Temsılcılığı'nden yapılan
açıktamada, "Hizmetler
konusunda bır serbest
ticaret anlaşması. yaygın
meslek alanı ve sektörleri
kapsayacaktır: Mesleki
hizmetler, bilgısayar, Ar-
Ge, gayrimenkul, iletişim
(posta. kurye ve
haberleşme) inşaat ve
mühendislık, dağıtım
eğlence, kültür ve spor
hizmetleri, ulaşım, eğtim,
çevre sağlık ve turizm
hizmetleri" denildi.
Türk Medeni
Kanunu
• tstanbul Haber Servisi -
Kadın Araşürmalan
Derneğı, milletvekillerine
yaptığı çağn ile 2000 yılına
girmeden önce Türk
Medeni Kanunu tasansının
TBMM'de kabul
edilmesinı istedi.
Demekten yapılan yazılı
açıklamada, 12 Kasım
1999tarihindeTBMM
gündemine gelen ve 1926
yılında kabul edilen Türk
Medeni Kanunu'nun,
milletvekilleri tarafindan
bir an önce yasalaşmasının
istendıği belirtıldi.
CHPMYK
toplandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu)-CHPMerkez
Yönetim Kurulu (MYK)
dün Genel Başkan Altan
Öymen başkanhğında
genel merkezde toplandı.
Oymen. 3 ay arayla ikinci
depremi yaşayan Marmara
Bölgesi'nde en önemli
gereksinimin çadır
olduğunu vurguladı.
Oymen. 17 Ağustos
depremının üzennden 3 ay
geçmesıne karşın, bu
konuda_kt eksiklikkı?, r,,,^iu_
gideremeyen hükümeti*. r>--
eleştirerek " Bu süre içinde
çadır fabrikası bıle
kurulurdu" dedı.
AiDS'li kan
davası
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi,
Siverekli Müzeyyen
Işıkgöz'e Şanlıurfa Devlet
Hastanesi'nde yaptığı
doğumdan sonra verilen
kanın AIDS'li çıkması
üzerine, aile fertlerinin
Sağlık Bakanhğı ve Kızılay
aleyhine açtığı tazmınat
davasmda, 15 milyar liralık
manevi tazminata ilışkin
yerel mahkeme karannı
onadı. Yüksek mahkeme.
mahkemenin aileye maddı
tazminat ödenmesine gerek
olmadığına ilişkin hükmü
ise bozdu
TBMM'de YÖK
tarüşması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Genel'
Kurulu'nda YÖK ile ilgili
araştırma komisyonu
kurulması oybirlığiyle
kabul edildi. MHP Elazığ
Milletvekıli Mustafa Gül,
YÖK'ün "ceberut merkezi
bir kurum görüntüsünde
olduğunu" öne sürerek
"YÖK. eleşttrilmeye degil,
mahkûm edilmeye
layıktır" dedi. Mılli Eğitim
Bakanı Metin Bostancıoğlu
ise YÖK'le ilgili iddialann
dogru olmadığını söyledı.
sopuşturması
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhunyet Başsavcılığı,
Kızılay Genel
Başkanlığı'nca 1998 yılında
yapılan çadır ihalesine fesat
kanştırdıklan, rüşvet
aldıklan ve böylece
görevlerini kötüye
kullandıklan iddiasıyla
dönemin Kızılay
yöneticileri ve görevlileri
hakkında sonışturma
bas.lattı.
Gazyağına zam
• ANKARA (AA)-
Gazyağınm perakende litre
satış fıyatma, bugünden
geçerli olmak üzere yüzde
6.3 oranında zam yapıldı.
Petrol Ofısi Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada, gazyağı
Ankara'da 366.700 lira,
Istanbul Anadolu
yakasında 361.400 lira,
Avrupa yakasında 362.200,
Izmir'de ise 360.400 lira
oldu.
Bolu'da 10 bin yurttaş valinin gerçekleri gizlediği gerekçesiyle gösteri yaptı
Depremzedeler yürüdüDtLEK AKIRMAK
BOLU - Bolu Vah Yardımcısı
ve Knz Merkezi Başkanı Bekir
Toksoy, Bolu merkez ılçede yurt-
taşlara göstenlen ılgisizlıkten do-
layı istifa noktasına geldığinı be-
lirterek "Başımı sokacak bir bara-
kam olsa istifa dilekçemi hemen
vereceğün" dedı. Bolu'da yaklaşık
10 bın depremzede, Vali Nusret
Miroğlu'nun depremle ilgili ger-
çeklen gizlediğini öne sürerek
protesto amacıyla dün öğle saatle-
nnde Ankara-lstanbul karayolunu
trafiğe kapattı
Bolu merkez ılçeye bağlı köy ve
mahalle muhtarlan ile toplantı ya-
pan Devlet Bakanı Hasan Gemkri.
80 bın nüfusu banndırmanın zor
olduğunu belirttı. Gemıci. "17
Ağustos'ta devletin elinde 32 bin
çadır mevcuttu. dış ülkelerden ve
hayırsever vatandaşlardan gelen-
leıie çadır sayısı 112 bine ulaşmış-
b. Şu an dünv ada çadır alacak \er
kaunadı. Paramız var, ancak ala-
cak çadır bulamryoruz" dedı. Ta-
şınma ve acil yardım talebinde bu-
lunan yurttaşlara 100'er milyon a-
vans ve vasıta ücreti verilecefinı
belirten Gemıci, "Devletimiz va-
tandaşımızın vamnda olmaya gay-
ret gösteriyor. Ancak, vatandaşla-
ruıuz da biraz sabırh ve itidallı ol-
mak zorundadır" dıye konuştu.
Başbakanlık Müsteşar Yardım-
cısı M. Selçuk Polat, Bolu Valısı
Nusret Miroğlu ndan bölgeyle ıl-
gilı bilgi aldı. Bu sırada Bolu Kriz
Masası'na Gemıci, kriz masası
önünde toplanan yurttaşlann tep-
kısıyle karşılaştı. Devletin yurtta-
şın yanmda olmadığını dile getıren
depremzedeler."Devletnerede,te-
levizvonlarda 'Bolu'da bır şey
yok'denilnor. Bunu sövlevenler
gelsinler de Bolu'da oturacak tek
bir ev kalmadıgını gözlerivle gör-
sünler. Devletdeyok,çadırda" de-
dıler.
Belediye Başkanı Yüksel Ce>-
lan da, Bolu'daki bınalann yüzde
80'ınin ağır hasarlı ve oturulamaz
durumda olduğunu ifade ederek
"tlk olarak 800'e yakın binada ha-
sar tespiti vapûk. 50 bin \atanda-
şımız sokakta perişan durumda"
ısı ve Bolu Kriz
Deprem raporu
MTA'dan
Hendek fayı
Bolu'da 8 bin 500 çadır kurulmasına karşın kalacak yer bulamayan depremzedeler sokaklarda yaşıyor. (Fotoğraf:HATtCE TUNCER)
Başkanı Bekir Tokso\ da, 37 yıl-
dır bürokrat ol duğunu. böylebir il-
gisizliğe tahammül edemediğinı
belirtti. Bolu merkez ılçede yurt-
taşlara göstenlen ilgısızlıkten ısti-
fa noktasına geldiğını dıle getiren
Toksoy. "Başımı sokacak bir bara-
kam olsa istifa dilekçemi hemen
verecegjm" dedi.
Karayolu trafiğe kapandı
Bolu'da 10 bın kadar yurttaş,
Vali Miroğlu'nun depremle irgili
gerçekleri gizlediğini öne sürerek
protesto amacıyla Ankara-lstan-
bul karayolunu trafiğe kapattılar.
Sağanak yağışa karşın saat
14.00'ten itibaren D-100 karayo-
lunun ORÜS Işletmesi önünde
toplanarak eski valilik binasından
yürüyen depremzedelenn bir bö-
lümü yola yatarak bir bölümü de
araçlanyla karayolunu çift yönlü
olarak kapattılar. "VaB istifa" slo-
ganı atan depremzedeler, Bo-
lu' nun mağdur olduğunu, çadırla-
nn yetersız kaldığını belirterek ey-
lemlennı sürdürmekte ısrarlı ol-
duklannı söylediler. Bolu Emni-
yet Müdürü UğurGür, depremze-
delenn evlenne dönmelerini iste-
yerek aynı acıyı kendilerinin de
yaşadığmı anlattı. Ancak deprem-
zedelen ıkna edemedi. Bölgeye
takviye olarak gelen jandarma
güçleriyle yurttaşlar arasmda za-
man zaman arbede yaşandı. D-100
karyolunun her ıkı kesiminde 5 ki-
lometre uzunluğunda araç kuyruk-
lan oluşurken bir aracın kaza yap-
ması üzerine yurttaşlar lstiklal
Marşı okuyarak eylemlerine son
vermek zorunda kaldılar. Deprem-
zedeler çadırlanna dönerken ha-
reket eden araçlan taşladılar. Yak-
laşık 45 kişıhk grup daha sonra
valilik binasına yürüyemeye baş-
layınca polisin müdahalesiyle da-
ğıtıldı. Kentın 12 noktasında polis
ve jandarma ekiplenne, olası bir
eyleme karşı 24 saat nöbet tutma
talimatı verildi. Kadın, çocuk ve
yaşlı depremzedelerin de bulun-
duğu grup, Bohı'ya yeterli yardım
gelmediğı takdirde bugün yeniden
eylem yapacaklannı bildirdiler.
Vali Miroğlu da eylemin ardından
yapüğı açıklamada. kamuoyunun
Bolu'ya ilgisinin azalmasının so-
nucu olarak bu tepkilerin meyda-
na geldiğıni ıleri sürdü. Miroğlu.
tepkı gösteren yurttaşlara söyleye-
cek bir şeyi olmadığını, onlan an-
ladığını belirttı.
Düzce'nin Çay Mahallesi Tabak
Sokak'taki tek katlı evde aılesiyle
oturan lise 1. sınıf öğrencısı Nur
Işık, depremden önce çadırların
toplanmasını protesto etmek ama-
cıyla evlerinin çatısına "Çadnian
topladüar. mezbahaya çevirdiler"
ve "7J değil, İ U " yazılı pankart-
lan astı.
TSK'yi yıpratıyorlar
4. Kolordu ve Deprem Bölgesı
Koordinatör Komutanı Korgene-
ral Enrf Tutal, deprem bölgesinde
7 bın 218 Türk Sılahlı Kuvvetleri
(TSK) personelinın görev yaptığı-
nı bildirdi. Korgeneral Tutal, böl-
gede askerler tarafindan 8 bin 588
çadır kurulduğunu, 4 bın 300 ça-
dırvn ise kurulma aşamasında bu-
lunduğunu bildirdi. 17 Ağustos
depremınden sonra kendilerine
yönelik haberleri de eleştıren Kor-
general Tutal, 12 Kasım akşamı
Düzce'de olduklannıve yayınlann
TSK'yi yıpratmak amacıyla yapıl-
dığını belirtti.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı
tarafindan Bolu merkeze gönden-
len 250 kutup çadınnın kurulma-
sına başlandı. Bolu 2. Komando
Tugay Komutan Yardımcısı Kur-
may Albay Hikmet Başıbûyük,
Bolu merkeze kurulmaya başla-
nan 30 kişi kapasitesi ve eksi 18
derece soğukta bannanlan muha-
faza edebilen kutup çadırlannın
içinde katalitik soba, battaniye ve
uyku tulumu da bulunacağını bil-
dirdi.
Sapanca Gölü'ndeki su seviye-
si ve sıcaklığın normal seviyede
seyrettiği bıldirildi. Sakarya Üni-
versitesi (SAÜ) Çevre Mühendis-
liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bur-
han Sümer, deprem söylentısını
kuvvetlendıren "Sapanca Gö-
lü'ndeki su seviyeâ artü ve göl su-
yu Bindı" iddialan üzerine, DSt
ve Çe\Te İl Müdürlüğü ekıpleriy-
le birlikte ortak bir araştırma
yapıldığuu belirtti.
uyarısıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Maden Tet-
İcik ve Arama (MTA)
Enstitüsü. 12 Kasım'da
meydana gelen depre-
min, 17 Ağustos'ta Mar-
mara Bölgesi'nı etkile-
yen depremdeki kınlma-
lann Düzce faymın doğu
bölümünü tetiklemesı
sonucu geliştiğini bildir-
di. Raporda, Türkiye'de
yüksek maliyetli yapıla-
nn jeolojik ve deprem-
sellik açısmdan aynntılı
araştırmalarda bulunul-
madan yapıldığı, TEM
otoyolu ve viyadüklerini-
nin bunun son örneği ol-
duğu vurgulandı.
Raporda, Düzce dep-
remi ile Düzce fayindaki
beklentinin gerçekleşti-
ği, ancak Hendek fayvn-
da henüz bir enerji boşa-
hmının meydana gelme-
diği belirtıldi.
MTA Enstitüsü, 12
Kasım'da Düzce'de mey-
dana gelen depremle il-
gili "Saha Gözfcmleri ve
On Değerlendirme Ra-
poru" hazırladı. Depre-
min, Düzce faymın hare-
keti sonucu oluştuğu be-
lirtilen raporda, bu fayın
Akyazı ile Bolu Dağı tü-
nelı arasında doğu-batı
yönünde yaklaşık 73 kı-
lometre uzunluğunda ol-
duğu kaydedildı. Akya-
zı-Gölkaya arasında ka-
lan 30 kılometrelik batı
bölümü kınlan söz konu-
su faym, son depremde
43 kilometrelik bölümü-
nün kmldığı kaydedildı.
Marmara depreminde
olduğu gibi, 12 Kasım
Düzce depreminde de
can kaybına yol açan ya-
pı hasarlannm çoğunlu-
ğunun, zeminlerin niteli-
ğine bağlı olarak gelişti-
ğı vurgulanan raporda,
kınk üzerindeki en fazla
hasann, Kaynaşlı ile Ha-
cıyakupköyü (Gölyaka)
arasındaki bölümde
meydana geldiği bıldiril-
di.
Raporda, TEM otoyo-
lu viyadükleri ile bu oto-
yolun Asarsuyu Vadı-
si'nde yapım çalışmala-
nnın sürdürüldüğü kesi-
minde, deprem kınğmın
neden olduğu çeşitli de-
formasyonlann meydana
geldiği belirtilerek geniş
bir bölgede vıyadük ta-
van betonlan arasında
toplam 140santimetrelik
açılma ve deformasyon
oluştuğu bildirildi.
Enerji boşalmadı
Düzce depreminin, 17
Ağustos'ta meydana ge-
len kınlmalann Düzce
fayının doğu bölümünü
tetıklemesi sonucu geliş-
tiği ıfade edilirken Düz-
ce depremi ile Düzce fa-
yındaki beklentınin ger-
çekleştiği, ancak Hendek
fayında henüz bir enerji
boşalımının meydana
gelmediği üzerinde du-
nıldu.
Raporun önenler bölü-
münde. 17 Ağustos ve 12
Kasım depremlerinin
Türkiye'de çok katlı ya-
pılaşmanın yoğun oldu-
ğu gevşek alüvyon ze-
minler üzerinde bulunan
yapılarda. büyük can
kaybı ve hasann olabile-
ceğini bir kez daha gös-
terdiği vurgulandı.
Raporda, "Ulkemizde
yürüriükte olan ve yapı-
laşma parametrelerini
belirieyen deprem yönet-
meliği dünya standartla-
nndadır. Ancak meyda-
na gelen her yeni deprem,
yapılann projelendiril-
mesi, uygulanması ile ze-
min nitelikleri arasında
gerekli teknik bağlantı-
nın kurulamadıgı veya
denetimlerin yeteri kadar
yapılamadığı gerçeğini
ortaya koymaktadır.
Bunda deprem biUncinin,
ulusal kültürümüze yer-
leşmemiş olmasının payi
büyüktür" denildi.
18 Kasım 1999 Perşembe, 2Ü00
ulubu
kadife sokak no: 16, kadıköy - istanfcul t e l : +90 216 449 17 25 - 26
e-mail: kargacrow©iıotmail.com Y.-etî mrm.karga.com
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
Gündemin llk Maddesi
Bundan önceki Avrupa Güvenlik ve Işbiriiği örgü-
tü'nüntoplantısı, Finlandiya'nın başkerrti Helsinki'de
yapılmışt.
O toptantıda ulaşılan kararlar, uluslararası literatür-
de "Helsinki Şartı" adıyla anılıyor.
Arna yarın Istanbul'da yapılacak yeni toplantıya
katılacak 52 devietın başkanlan tarafindan oluşturu-
lacak yeni kararlan açıklayacak olan "sonuç bildir-
ges/"nin adı "Istanbul Şartı" olarak tanımlanacak.
Peki, Istanbul toplantjsında, hemen bütün üye dev-
letleri ilgilendiren ana gündem maddesi ne olabilir?
Bana kalırsa, o ana gündem maddesinin adı "in-
san haWan"dır.
önceki gün, Çankaya Köşkü'nün tören kaptsırnn
önündeki ayaküstü basın toplantısı sırasında bir
Amerikalı gazeteci, Demirel'e işkence ile ilgili bir so-
ru yöneltince, Cumhurbaşkanı hiç düşünmeden,
devletin işkenceye karşı olduğunu belirttiği gibi, bizi
tam olarak tanımayanlan bile şaşırtacak bır yanıt ver-
di.
Devlet adına konuşanlann, hiçbirtevile kaçmadan,
kem küm etmeden işkenceye karşı olduklannı söy-
lemeleri, elbette beklenilen cevap olmalıdır. Ama ay-
nı devlet, kendi görevlileri arasında bireysel olarak bu
yolu seçenlervarsa onlann üzerine yürümekte tered-
düt göstermemelidir.
Geçmiş yıllara göre bu konuda atılan adımlar bir
hayli umutverici sayılsa da işkence olaylan karşısın-
da devletin tam bır karaıiılık içinde olduğu söyiene-
mez,
Söytenemez, çünkü 81 yıllık "Memurin Muhake-
mat Kanunu" henüz yerinı, suç işlemiş kamu görev-
lisinin yakasına adaletin hızlı bir biçimde yapışması-
nı sağlayacak bir yapıya terk etmemıştir. Gerçi bu ko-
nuda hazırlanmış bir hukümet tasansı, parlamento
genel kurulunun gündemindedir. Ama suç ışlemek-
ten çekinmeyen kamu görevlisinin etrafında bir Ber-
lin Duvan gibi dokunulmazlık surlan oluşturan Os-
manlı döneminin yasası, bir Demokles kılıcı gibi mu-
hafaza edilmektedir.
Kaldı ki 81 yıllık ünlü kanun yürürlüktedir diye, özel-
likle güvenlik görevlilerinin, kendilerini yasalarüstü
gibi algılayarak hareket etmelerini onaylamak müm-
kün değildir.
Adana'daki masum babanın yasadışı örgüt üyesi
savı ile öldürülmesi olayı ile devletin arasında hıçbir
organik bağ olmadığı, haftalardır gün ışığına çıkan-
lamamıştır. Iskenderun'daki genç kızlann olayı da
benzer bir karanlık örtü altında değil midir?
Hatta Ulucanlar baskını sırasında kamuoyuna açık-
lanan saviann çoğunun gerçekleıie ilgisi olmadığı,
dahasonraki resmi sağlık kurullannın raporlan ile ka-
nıtlandığı halde, döverek adam öldürme suçu ile hiç-
btr resmı göreviı hakkında soruşturma başlatıldığını
duyan olmamıştır.
Güvenlik örgütlerinin, görevlerini yerine getirmek
için çoğu kez kendı yaşamlanm tehlikeye atacak bi-
çimde davrandıklan da bilinıyor. Ama aynı örgütlerin,
kimi zaman çizgi ötesine taşan haşin tutumlan, "in-
san haklan" üzerinde az gidip uz giden, ama bir ar-
pa boyu yol alamayan adamın sergüzeştini anımsa-
tıyor.
Dün Anavatan Grubu'nda, böyle benzer birtutum
yüzünden Ekrem Pakdemirli ile ülkedeki yolsuz-
luklann üstüne gitmekte karartı olduğu bilinen Içişle-
n Bakanı Sadettin Tantan arasındaki tartışma ilgınç-
tir.
Adnan Oktar ve şürekâsının marifetlerinin gün ışı-
ğına çıkanlıp, adaletin kendılennden hesap sorması
için yapılan operasyon, elbette alkışlanacak bır olay-
dır. Ama o operasyon sırasında, görevlilerin "yanlış-
lıkla" ve üstelik bir eski ANAP il başkanının evinı bas-
malan, hele o baskın sırasında evin köpeğinın yaşa-
mına son vermeleri, adeta Bakan Tantan için hazır-
lanmış bir tuzak kuşkusuna dönüşmüştür.
Sadettin Tantan, polislik mesleğinin en att basa-
maklannı tırmanarak ve salt dürüstlüğü ile bugünkü
görevinegeldiği bilinen, azsayıdaki politikacı arasın-
dadır.
Ama onun görev anlayışını kötüye kullanarak, alı-
şılmış kusurlan için bir içişleri bakanını kalkan halin-
de kullanmaktan çekinmeyenler, umut bağlanmış bir
bakana kötülük yapmak isteyenlerdir.
İçişleri Bakanı, görevlerini yaparken iç dünyalann-
daki bunalımı, kalın tabanlı ayakkabılannı masum in-
sanlann başlannda dolaştırmak ya da coplannı ora-
ya buraya sallamaktan çekinmeyecek kadar kontrol-
lerini yitirmiş kimselerle başarıya ulaşamaz.
OysaTantan'ın başanlı olmasını ve kravatlı it uğur-
suz takımının maskelerini indirmesini özlemle bekle-
yen milyonlarca insan var.
Onlar, İçişleri Bakanı'ndan, başan yolunda en şaş-
maz işaret levhalarının "tnsan haklan" yönünü gös-
terdiğini hiçbir koşul attında unutmamasını istiyorlar.
Faks: 0212-677 07 62
E-mail: orhan.birgit(a do.nettr
FP'den Bahceli'ye suçlama
Kutan: MHP
hükümetin zencisi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Genel Başkanı
Recai Kutan, MHP ve lıderi
Devlet Bahceli'ye yönelik
suçlamalannın dozunu art-
tırrjı. Partisinin grup toplan-
üsı için hazırladığı konuşma
metninde "MHP'yi hûkü-
metin zendsi'' otarak nitele-
yen Kutan. "Bahçeli çadır
edebiyannı bıraksin da ça-
murun hesabını versin. Ka-
mu araçjannı geri gönderip.
enkaz kaldırmalan kimlere
ve kaç lirayB ihale ettiklerini
açüdasui" görüşünü sa\Tin-
du. Kutan, gazetecilere dağı-
tılan konuşmametninde y-
er almasına karşın bu suçla-
malan dile getirmekten son
anda vazgeçerek metnin ta-
mamını okumadı.
Kutan grup konusmasın-
da. gazetemiz yazan Ahmet
Taner Ktşlah suikastının fa-
illennın henüz bulunamadı-
ğına da dıkkat çekerek "Ne
zamançağdaşnk, demokrasi,
insan haklan «' özgürlükler
konusunda toplumdave par-
lamentoda bir konsensus
oluşsa hemen bir oia\ çıkan-
lrveriyor. Kışjata cinayetinin
a>dınlatılması önemli bir fir-
satnr"' dıye konuştu.
FP'nin ıl kongrelerinde
yaşanan yenilikçi-gelenekçi
kavgası, gruptoplantısına ta-
şındı. FP grubunun basına
kapalı bölümünde söz alan
Kaysen Milletvekıli Abdul-
lah Gül, partı yönetimini
eleştirirken "iktidann tüm
beceriksizlikJerine karşın
F F nin oyoranmıyüzde 15in
üzerine çıkaramadığınr be-
lirterek "15 mumluk ampul
Türkije'ji a\dınlatamaz"
dedi. Gül, partınin yetkilı ku-
rullannın devre dışı bırakıl-
masından şikâyetçi olurken
de "One man shon 'dan vaz-
geçümeB" dıye konuştu. Ikti-
dann "beceriksiz ve acemi
da\ randığmı" öne süren Gül,
buna karşın FP'nın ana mu-
halefet partisı olarak oy kay-
bettığinı savundu.
FP Istanbul Milletvekili
Nazhlbcakda tstanbulkong-
resıne değınirken kongrede
Gül ve Bülent Annç'ın ko-
nuşturulmamasını eleştirdi.
llıcak. "Arkadaşlanmız za-
man darlığı gerekçe gösteri-
lerek konuşturulmadı" dedi.