Katalog

27 EKİM 1999 ÇARŞAMBA •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul PB 22 Sinop PB 22 Adana A 26 Edirne PB 24 Samsun A 20 Mersin Kdcaelı PB 25 Trabzon Çanakkale PB 23 Giresun Izmir A 18 Dıyarbakır A A 23 Ankara A 18 Şanlıurfa A 20 Mardin Manisa Aydın A 25 Eskışehır A 20 Siırt B 21 A 27 Konya A 19 Hakkâri B 17 Deniziı A 23 Sıvas A 15 Van B 13 Zonguldak PB 20 Antalya A 29 Kars B 11 PB 6 Berlin Yurdun kuzeybatı kesımleri parçalı bulutlu, Marmaraite Oslo yurdun iç kesimleri Helsınkı PB 5 Budapeşte yer yer sislı. öteki stockholm PB 8 Madnd yerier az bulutlu ve Londra Y~^İ4 Viyana açık geçecek. Ha- Amsterdam PB 13 Belgrad t V a a c«z b Jaf^ ™? "» 12 ^ ~ 7 o u uo hatı wn»%L»r_ rarıs T 11 noma den hafif esecek. MERKEZLER Y 15 Y 16 B 17 PB 17 Y 18 Y 16 A 26 Bonn Münih Y 12 Atina A 27 Y 11 Zürih Y 12 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre PB PB PB A Y PB PB A 7 22 7 20 18 21 17 26 A 23 Parçalı bulutkj Bukrttu t ÇOK bulutlu ı Yağmurlu Karlı Jkar GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada bir sonucu olumsuz görmeyi görev sayıyor. Bir örnek: Büyük depremin yarattığı çok yönlü ıs- tırabı medya günlerce işledi. Halk -hâlâ- çamur için- de, su tutmaz çadırlarda hasta, yorgun, aç. Iktidar sahiplerine göre kımi ufak tefek aksaklık- lar var olmasına var, ama... Genelde her şey tıkınn- da gidiyor. Oysa, medya Kızılay faciasını ortaya çıkarmasay- dı çadırların elli yıllık olduğunu -halkın sürekli söy- lemlerine karşın- denetlemeyi acaba Başbakanımız aklından geçirecek miydi? Halkın çadırdan, yardımlardan, ilaçtan, açlıktan yakındığı günlerde hükümetin başanlı çalışmalannı öven bir cumhurbaşkanımızla, haklı eleştirileri hak- sız ve kendine yönetilmiş varsayan bir başbakanı- mızla kör topal yürüyoruz. Bu arada atı alan Usküdar'ı geçiyor. israil geliyor; Atatürk'ün ünlü "Türk Övün, Çalış, Güven" sözü- nü sanki bizimle alay ediyormuş gibi konuşmasın- da önplana alıyor. Böyyük devlet olmakla övünen, ama deprem ko- nutlanna hâlâ çare bulamayan bir hükümet! Kuşkusuz; devletimiz ve medyamız İsrail Başba- kanı Barak'ın bu sözünü bir iltifat eseri olarak de- ğerlendıreceklerdi, öytededavrandılar. Konuksever- lik işte! Depremin üzerinden 70 gün geçti. İsrail arsa bul- muş, eleştirilemeyecek konutlar yapmış. Hadi devlet ağır devlet.' Karar vermesi güç, kara- n uygulamaya koyması uzun zaman ıstıyor. Depremin ilk günlerinden beri konut yapma yan- şına çıkan özel girişimcilerimiz nerede? Onlann derdı başka, daha derin. Kimimizi güldü- recek, kimimizi ağlatacak ıçerikte bir olay yaşıyor- lar. Tam 9.900 adet konut yapmayı planlayan 12 özel sektör kuruluşu beklıyor. Godot'yu bekler gibi bekliyor. Depremzedelerin kıştan önce başlannı sokacak- lan 9.900 konut yapmak için devletin arsa tahsıs et- mesini bekliyor. Evet, arsa tahsisini bekliyor. Anlamsız soru Projeler hazır, para hazır. Arsa yok! Sakıp Sabancı konuşuyor: "Cumhurbaşkanımız 'acele etmeyin' diyor. Doğru dörüst ve çökmeyecek bırarazi tahsis edilmeliymiş". iki aydır devtet "çökmeyecek arazi" saptayamı- yor. Daha başka gerçekler de söyleniyor, ama devlet başka işlerle meşgul. Sokaktaki adamın devletin tepesine uyanlanndan seara^büyük bürokratfardadrneğinfaili bffinrneyerV cSriâyefler karşısmda neler yaprimsisı gerektiğinin mesajlannı vermeye başladı. "Can güvenliği tehlikede olan" Yargıtay Başsav- cısı Vural Savaş, "tarihe bir not düşürmek" ama- cıyla düzenlediği basın toplantısında, alınması ola- naklı yasal önlemleri sıraladı. Batı'daki uygulamalan ömek göstererek.. Tabii, kaygısını ve kuşkusunu dile getirerek: "Parlamentomuzun bugünkü yapısıyla açıkladı- ğım önlemlerin bir tekini bile aldırmayacağına, bu yiızden terörün artarak devam edeceğine, faili meç- hul dnayetlerin çoğunun bu yüzden aydınlanama- yacağına" inanarak saptadığı önlemleri söyledi. Devletin üst düzey bürokratı parlamentodan ve hükümetten umudunu kesmiş. Ne hazin! Bir hükümet ki, güncelliğe takılı. Üstelik ortakla- nn her biri kendi havasında, davasında. Sorunlann içinden çıkmak giderek elbette zoria- şıyor. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili oy hesaplan Mer- ve Kavakçı olayında devletin başını yargıya müda- haleye kadar götürüyor. Bir başbakan ki, Merve Kavakçı dosyasının ka- panmasını istiyor. Sokak ve bürokrasi, hükümete ve parfamentoya uyan nitelikli mesajlar veriyor. Artık ne haldeyiz diye sormanın anlamı var mı? IBDA-C ağır basıyorB Baştarafı 1. Sayfada bulgular netleşmeye başladı. Soruşturmayı yü- rüten kurumlardan MİT. yabancılar üzerinde ca- lışırken. polis ve jandarma. görgü tanıklannın verdiği bilgilerdogrultusunda suikastçılan be- Hrlemeye çalışıyor. MlT, suikastta yabancı bağ- lantı ihtimalinin yüksek olmasi nedeniyle çalış- malarını yabancılar üzerinde yoğunlaştırdı. MlT'ın yaptığı çalışmalar dogrultusunda son 4 ay içerisinde Ortadoğu ülkelerinden Türkiye'ye giriş yapanlar incelemeye alındı. Istihbarat ser- visinin şüpheli bulduğu ve zaman zaman faali- yetlerini kontrol ettiği bu kişilerin sayısının 500"eyakın oldugu bildirildi. Haklannda ince- leme yapılan bu kişilerden bazılarının Türki- ye'ye 3-4 kez giriş-çıkış yaptığı belirlendi. Bu kişilerden bazılannın başka ülkeierin giz- li senis kayıtlannda olup olmadığı ve örgütsel baglannın bulunup bulunmadığının da araştınl- dığı bildirildi. Görgü tanıklannın Kışlalı öldürülmeden ön- ce Çayyolu'nda sık görüldügü ve "şöphefi" ol- duğu bildirilen fiime renkli araba nedeniyle ben- zerrenkteki arabalan incelemeye alındı. Binden fazla fiime araba belirlenirken verilen bilgiler dogrultusunda incelenecek araba sayısı 150'ye kadar indirildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesi BMW kayıtlannı Ankara tl Jandarma Alay Komutanlığı'na gönderdi. Yet- kıliler. bu arabanın olayla ilgisi olup olmadığı- nın kesin bilinmediğini belirterek "Ajnca böy- le bir şe> \arsa bile plakasının gerçek olup olma- dığı da beürsiz" dcdıler. Yetkilıler. polis. jandarma ve MlT'in gelecek günlerde şüphelilerden oluşan birfotogTaf albü- mü hazırlayarak bölgede oturanlara gösterilebi- leceğini bildirdiler. İBDA-C kuşkusu Kanal D'nin dünkü ana haber bülteninde de suikastı gerçekleştiren örgütün IBDA-C oldugu- na ilişkin çok önemlibilgi ve bulgular eldeedil- diği belirtildi. Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Tuncav Öz- kan'ın haberine göre, bombayı yerleştiren kişı- lerle ilgili olarak da önemli bulgular edinıldi ve suikastı gerçekleştiren militanlararanmaya baş- landı.buçerçevedeoperasyonlar>urtiçı veyurt- dışında sürdüriilüyor. Özkan, İBDA-C"nin önü- müzdekı günlerde de bu tür bombalama eylem- lerini gerçekleştirme girişıminde bnlnnabilece- ği yolunda istihbarat birimlerine bilgi ulaştığı- nı açıkladı. Bombanın türii Yapılan sorgulamalann ve operas> onlann ar- dındanTürkiye'ninkısabırsüresonraolaymfa- illerini yargı önüne çıkarabileceğini ifade eden Özkan şunlan söyledi: " Kriminal laböratuvaıiarda yapılan inceleme sonunda bombanın rürü. nasıl düzenlendiği ile ilgili çokönemli bulgular eWe edildi. Bomba alü- minyum bir bira kutusunun içine verieşririlmiş. Altı delinipçıkanlmış. İçine kompozit B dcnilen. yani hem plasrik patlayıcıvı hem de TNT'>i ih- ttva eden kanşım oluştunılarak yerieştirilmiş. Kutu ateşleme düzeneği verieştirilerek kapatıl- mış. İBDA-t "nin buna benzer tstanbul'da kut- landığı başka bir bomba ömegi vermek istho- rum. Bunlardan birinin düzenegL avnen Anka- ra'da kullanılan bombanın düzeneğine benzivor. ancak içinde kullanılan patlavıcı farkİL 18.10.1998'de Cağaloğlu'ndaki Dtvanet tşleri Vakfı Kitabevi'nin bombalanması olayında ka- pı dışına bırakıian bombanın mekanik düzene- ği, Ankara'da patlatılan bomba>la aynı özeflik- leri gösterivor. Istanbul'daki bomba, saat ateşle- meli, elektrikli fünyeli, parça tesirli, el yapımu sa- atli bonı bomba. Ankara'da patlayan bombanın içindeki patlayıcı farklı. Özellikle Almanya ve İngiltere'de üretimi yapılan ve dünvanın çeşitli ül- kelerinde kullanılan ve NATO standartı bulu- nan bir patlav ıcı. Bu patla> ıcının. özellikle Orta- doğu ülkelerindeki terör örgütleri tarafından kullanıldığı biliniyor." İBDA-C örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğ- lunun gelişimine bakılırsa 1980 öncesinde Akıncılar grubuna yakın durduğunu, İBDA- C'nin bu noktaya gelışindekı en önemli sıçra- mayı 1984'ten itibaren bomba yapımındaki tek- nikleri geliştirerek sağladığını anlatan Tuncay Özkan şunlan kaydetti: "Bunlardan bir tanesi kompozit B'dir. Bu mal- zeme, İBDA-C'yi evlemlerinde daha etkin kıb- yor. Bomba yapımında bu yıl elde ettiği yeni tek- nikler sonucu 4.9.1999 günü Aşiyan Mezaıiı- ğı'nda emekli binbaşı ve Atatürkçü Düşiince Derneği yöneticisi Mu^tafa Sanoğlu'na yönelik bombalı e\ lemin ardından da failler bulunama- mışti. Sonradan faillerin İBDA-C bağlantılı ol- dugu anlaşılmıştı. Bombanın cep telefonuv la ara- narak hareketegeçen bir düzeneği vardı. Ancak bu zivareften hemen önce farkedilen kablolar sayesinde bu suikast girişimi gerçekleşemeden önlenebilmişti." İskender: Somut ipucu bulundu Ankara Emniyet Müdürü Kemal tskender, soruşturmada, açıklanması mümkün olmayan somut ipucuna ulaşıldığını söyledi. tskender. çi- zılen robot resimlerle ilgili gözaltı olmadığını v urgulayarak, "Bui$sınamayanılmalıbirişde- ğU" dedı. MlT'in yaptığı çalışmalar dogrultu- sunda son 4 av içerisinde Ortadoğu ülkelerin- den Türkiye'ye giriş yapan 500'e yakın yaban- cı incelemeye alındı. İskender, ulusal güvenlik güçlerinin tümünün Kışlalı suikastı üzerinde ça- lıştığmı ve elde edilen tüm bilgileri paylaşarak değerlendirdiklerini bildırdı. Olay öncesinde Engürü Sitesi çevresinde gö- rüldügü bildirilen biri kadın 5 şüphelinin jandar- ma tarafından çizilen robot resımleri. MİT ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildigi öğrenıldi. Çizilen robot resimlerin, terör olay- lanna kanşan ve emniyette. MlT'te arşiv fotoğ- rafı bulunan kişilerle benzerliklerinin tarandığı kaydedildi. İskender, bu resimlerle ilgili gözaltına alınan olmadığını bildirdi. İskender. robot resımleri henüz kimsey le pa> laşmadıklanna işaret ederek "Robot resimler dağıtılmıyor. Bunda beklediği- miz bazı gelişmeler var. Şu anda açıklanması biz- ce mahzuıiu görünüyor. Ama ileriki aşamalar- da pav laşılacakhr. Bira/ sabıriı olmak lazım. Şu anda belirgin gözaltı \ok. Bu iş sınamalı >anü- malı bir iş değü"1 diye konuştu. İskender, üstün- de titızlıkle çalışılan konulann varlığına işaret ederek "Keşke hemen güzel haberteri süratle paylaşsak. Ama bize güvenin bu iş çözülecek in- şallah" dedi 1999 da Türkiye'nin karısacağını söylemişlerdi Terör örgütünün eylemleri İstanbul Haber Servisi - Islamı Büyük Do- ğu Akıncıları-Cephesi (İBDA-C). Türkiye'de- ki en taal şeriatçı terör örgütü olarak bilini- yor. Istanbul DGM Başsavcıhğı tarafından hazırianan 1998''2956 hazırlıksayılı iddiana- mede şeriatçı terör örgütü üyeleri. "1999 yı- knda Türkiye Cumhuriyeti'nin harekettene- ceğJ ve kanşacağı*' yönünde ıfadeler kullan- mışlardı. IBDA-C daha önce de Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 günü 37 aydının yakıldığı şe- riatçı ayaklanmanın başlatıltnası. Muammer Aksov;TVlrain Dursun. Çetin Emeç ve BitlrP >* Üçok suikastları ve Kışlalı ıle gazetemiz- de aynı köşeyi paylaşan gazetemiz yazan Tok- tanuş Ateş'e yönelik suikast girişimini üst- Ienmişti. Genellikle, cami. kilise. sinaeog ve parti merkezlerini hedef olarak seçen IBDA- C'li teröristler, sıkça Atatörk büstlerine sal- dırma ve Türk bayrağı yakma eyîemleri dü- zenliyor. Laiklik ve Kemalizm karşıtı İBDA-C örgü- tü, "Kumandan" ve "Mimar" kod adlı Sa- lih Mirzabeyoğlu (Salih Izzet Erdiş) tarafın- dan 1 Ağustos 1984 yıiında kuruldu. Istan- bul'da geçen yıl gözaltına alınarak Metris Ce- zaevı'nekonulanelebaşıMirzabeyoğlu'ndan sonra gelen örgüt yöneticileri ise Emniyet Ge- nel Müdürlüğü raporuna göre şoyle: Ali Osman Zor (evlenı sorumlusu), Kazını AlbayTak (mali sorumlu). İbrahim Kapucu. L mmetMeğer,CemilŞahin ve Kemal Şişman (silahlı cephe ve tim sorumlusu). Sıvas'ta 2 Temmuz 1993 günü 37 aydının yaktiarak yaşamım yitirdiği şeriatçı ayakian- mayı başlatmak Muammer Aksoy, Turan Dur- sun. Çetin Emeç ve Bahriye Üçok suikastla- n, gazetemiz yazan Toktamış Ateş'e yönelik suikast girişimi, genelev sahibi Matild Ma- nukyan'ın yaralandığı, koruması ve şoförii- nün öldüğü bombalı saldırı. CağaloğJu'nda Diyanet İşleri Bakanlrğı Yayınevi'ne bomba konulması ile Cem Özer'e bombalı abajur gönderilmesini üstlenen şeriatçı fBDA-C ör- gütü. federatif yapılı bir Islam devleti kurma- yı amaçlıyor. İBDA-C'nin terör eylemlerini 3- 5 kişilik hücreler ve gruplar halinde gerçek- ieştirdıği biliniyor. İBDA-C'nin örgütlü ol- duğu ıller ise şunlar: istanbul. Ankara, Amas- ya, Konya, Bursa, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Van. Şanlıurfa, Gaziantep, Bingöl, Kahra- "maifmaraş îîe^TObzon. İBDA-C Fikir Grubu lideri HayreddinSoy- kan örgütün 10'u yasal alanda faaliyet gös- teren 80"den fazla cephesi olduğunu belirte- rek en önemli cepheleri şöyle sıralıyor: İslami Kısas Kjtalan, islami Kısas Timi, Öncü Birlik. Ehl-i Sünnet, Tolehildon (İnti- kam), înfaz, Gazi Antep'te ültra Force, Altı- nordu. Lazistan. Ülkücü Kısas Kıtalan. Dev- rimci Sofi Birlikleri. Şeyh Şamil Cephesi, Ay- dınlık Savaşçılan. Akıncı Güç Birliği. Türki- ye Millı KurtuluşOrdusu(TMKO), Kartal fh- tilalci Şeriat Komandolan (KİSK). Şanlıur- fa "da Şark, Birecik ve Kürdistan. Yetkilıler, örgütün Taraf, Tahkim, Akadem- ya, Tavır. Ak-Doğuş, Ak-Zuhur. Akıncı Yo- İu. Siyah Bayrak. Elif, Karar, Öfke, Genç Adam. Furkan dergileri, Kıyam Hukuk Bü- rosu aracilıği) la taban yaratmaya çalıştıgıni belirtiyor. İBDA-C örgütünün yayınevi ise yillarca •'İBDA-Refref YajTBcüık" adı altın- da Cagaioğlu Mevdanı'nda çalıştı. Yayımladıklan dergilerinde, Türkiye Cum- huriyeti'ne ve laikliğe karşı hakaretleryağdı- ran örgüt, genellikle "Cumhuriyetdevrimnm hesabı sorulacak" ve "tki, üç daha fazJa 2 Temmuz, daha fazla Srvas" sloganlannı kul- lanıyor. Adalet Bakanı savcılara genelge gönderdi Akit gazetesi soruşturması DGM'de Şeriatçı gazete hedef göstermeyi sürdürüyor Haber Merkezi - Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk, lcişi ve kurumian hedef , gösteren basm ve yaym kuruluşîan hak- kında yasal işlem yapılmas) için savala- rabirgenelge gönderdi. BağcılarCumhu- riyet Başsavcılığı. gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kjşlah'vj hedef göster- diği gerekçesiyle, Akit gazetesi hakkm- da başlattığı soruşturma dosyasını. *"gö- revsizMk karan" \-ererek Istanbul DGM'ye gönderdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ya- yımladığı genelgede. kişi ya da kuruluş- îan hedef gösterici nitelikte haber veya yorumlarayerverenbasın ve yaym organ- lan hakkında gerekli yasal işlemlerin ya- pılması konusunda titizlik gösterilmesini * istedi. Türk, anayasanuı "Baan Hüni- yet" başüklı 28. maddesmin 1. fıkrasında "Basın hürdür. sansür edöemez"1 . 5. fık- rasında ise **Devletin iç ve dış güventiğiııL ulkesi ve mülethk- bötünmez bütünlüğû- na tehdit eden veya suç işiemeve \a da ayaklanma \e>aisyana teyviktder nitetik- teolan veyadevteteaitgizBbügflere flişkaı bulunan her turtü haber veya vazıyT, ya- zaniar \vy-a bastıranlar vc\a avnı amaçla, basanlar,başkasma verenler,busuçlara ait kanun hükflmleri uyanncasorumlu olur- lar" hükümlerınin yer aldığını anırasattı. Türk, bu nedenle kişi ya da kuruluş- îan hedef gösterici nitelikte haber veya yorumlara yer veren basın ve yayın or- ganlan hakkında gerekli yasal işlemle- rin yapihnası konusunda titizlik göste- rilmesini istedi. Bağcılar Cumhurivet Başsavcıhğı. 13 Mayıs 1999'da Akit'gazetesinde Kışlalı için "Zorba KemalistgemiazıyaaldL Yiıh pişkin zorba" ıfadeleri jer aldıktan son- ra fotoğrafmm üzerine "oKm'' anlamına geien çarpı işareti koyması Ue ilgili ola- rak "nettef göstenHği'' gerekçesiyle hak- kında başlattığı soruşturmada "görevsH- Kk karan" verdi. Karar üzerine soruştur- ma dosyası. suçun 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası "nın (TMY) 6. maddesi- ne girdiği gerekçesiyle İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Öte yandan Tezcan Deiibay. Hüha Ün- ver ve üğur Duran adlı yurttaşiar, 1 Ekim J 999 tarihli Akit gazetesmin iİk sayfasm- da yer alan. 1950'de Ankara Hipodrom Meydanı'nda Kore'ye giden Türk kafile- sinin cumanamazı kıldığı haberini yalan- ladı. Namazi kıldıran Tuğgeneral Cefal Dora olmasmın mümkün olmadığı belir- tiien açıklamada "Çünkü bu fotoğrafta namaa kıldırdığı söylenenCelalDora'nm başmda kep deeil kalpak var. Kore've gi- den Türk askerlerinden harp maiulü Se- yıt Çeçen de bövle bir namazın kılınma- dığına şahittir >e kesinitlde böyie bir na- maan kıknmadığmı bflmektedir. Aynca namazı kıldırdtğı sö> lenen TuğgeneraBn KoreSavaşı'nuı ilkgünü izin alarakucak- la savaş aianından uzaklaşoğı gerçeğı goz ardı edMemez" denıldi. İstanbul Haber Servisi- Şeriatçı Akit gazetesi, dünkü sayısında da gazetemiz imtiyaz sahibi Berin Nadi. ^'ayın Kurulu Başkanı, yazanmız flhan Selçuk ve köşe yazanmız AK Sirmen'i hedef gösterip "Cuntacı Cumhuriyet1 " manşetini attı. Akit, gazeteci Emin Çölaşan'ı da fotoğrafıyla bırlikte, **Vay pişkin vay" sürmanşetiyle hedef gösterdi. Almanya'daki Frankfurt Kitap Fuan'nda ise Akit, dinci terör örgütlerinin bildirileriyle birlikte ücretsız dağıtılmıştı. Akit. "İşte gerçek çehreleri" üst baslığıyla verdiği manşet haberinde. "Kemalizm maskeli Cumhuriyetçilerin örgüt bağlantılannr açıkladığını savunarak. Berin Nadi'nin fotoğrafının yanına "Hitler parasıvla beslenen cumhuriyetin imtiyaz sahibi Berin Nadi de Akit'c saldıran koro içinde yer aMı" diye yazdı. ilhan Selçuk için "Cunta komutanı" ifadesini kullanan gazete. Selçuk'un fotoğrafı yerine, kardeşi, Milliyet gazetesi çizeri Turhan Selçuk'un fotoğrafını bastı. Saldırdığı ve düşman bildiği kesımler hakkında bile ne denli bilgisiz olduğunu ortaya koyan gazete haberinde "Madanoğlu cuntası ile ilgili hazırianan iddianameyi" dayanak olarak kullandı. Akit, Ali Sırmen için de "Madanoğlu cuntası içinde yer alan ihtilalcı biri"' diye • Gazeternîz înıtiyaz sahibi Berin Nadi ve yazarlanmız hakkında çirkin saldınlannı sürdüren Akit gazetesi yalan yanlış verdiği bilgilerle kendi okuyuculannı da yanıltıyor. yazdı. Akit, Aydın Engin. Oral Çalışlar ve Ümit Zileli'yi de asılsız iddıalarla hedef gösterirken. haberinin bılgi yanlışlanyla dolu olduğu dikkat çektı. Gazetenin, Türkiye Işçi Köylü Partisi olan TİKP'yi, Türkiye İşçi Komünist Partisi olarak yazarken cehaleti ortaya çıktı. Haber ve yorumlannda sık sık "insan haklan, hukuk devleti ve özgürlüklere saygı" gibi kav ramları ışleyen gazetenin sosyalizm ve komünizm düşmanlığı yapmakta ısrar ettiği de dikkatlerden kaçmadı. Akit, Çölaşan ile ilgili habennde ise "Köşesinde sağa-sola küfrermekten başka marifeti olmayan Emin Çölaşan'ın pis oyunu bozuldu" diye yazarak. Çölaşan'ın "Muhteşem İkili" adlı kitabının kapağında X işareti kullandığını kaydetti. Şeriatçı gazete, İÜ Rektörii Prof. Dr. Kemal .\lemdaroğlu'na saldırdığı haberinde, Sıyasal Bilgiler Fakültesi yerine. Siyasal Bilimler Fakültesi yazması, sürekli saldırdığı üniversite yönetimi ve kurum hakkındaki bilgisizliğini ortaya koydu. Akit, SBF dekanlığı görev inden aylar önce aynlan ve yerini seçimle Prof. Dr. FervalOrhan Basık'a bırakan Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak'ın da veda eden son dekan olduğunu yazdı. Gazetenin başyazan Abdurrahman Dilipak da köşe yazısında gazetemize yönelik ağır hakaretlerde bulundu. Tren kamyonete carptı: 5 kişi öldü MANİSA (AA)- Manisa"da trenin kamyonete çarpması sonucu meydana gelen kazada 5 kişi öldü. İzmir- Ankara seferini yapan 31127 sefer sayılı mavi tren. Manisa İshakçelebi beldesindeki hemzemın geçıtte 45 S 5848 plakalı kamyonete çarptı. Kazada Mehmet Kılıç, Hüseyin Göknıen, Cemal Ödemiş. İşmail Kumcu ve Halil Ödemiş yaşamını yitirdı. itirafcı Abdülaziz Tunc Hizbullah hn •*• destekçisivar ENVERSEVİŞ DİYARBAKIR-Açık- lamalanyla yasadışı Hiz- bullah terör örgütüne ağır darbe indirilmesini sağla- yan ıtirafçı Abdülaziz Tunç. Hizbullah'ın Tür- kiye "de İslami devrim ya- pabilecek güce ulaştığını öne sürerek "Hizbul- lah'ın muhtanndan mil- lefvekiline kadar destek- çisi var" dedi. Örgütün batıya açılma girişimlerı- ne değinen Tunç. "Alhnı çizerek söyifiyonım, Hiz- bullah batıda başanya ulaşırsa. Türkiye'deki re- jim İran'da olduğu gibi birkaç gündeyikılır" diye konuştu. Arkadaşı Gazi Kavan ile birlikte TCY'nin 146. maddesı uyarınca "ana- yasal düzeni yikmaya teşe- büs" suçundan ıdam ce- zası istemıyle Diyarbakır 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargıla- nan Abdülaziz Tunç. dün yapılan duruşmasında mahkemeye 3 say falık sa- vunmasını verdi. Önemli açıklamalarda bulunan Tunç, Türkiye'de şenatçı gruplar arasında en örgüt- lü ve düzenli olanın Hiz^ bullah olduğunu. örgütün Türkiye "de İslami dev rim yapabilecek güce ulaştı- • fını söyledi. Tunç şöyle konuştu' "Hizbullah Güneydo- ğu'da islami örgütleri da- ğıtıp tabanlarını bünye- sinde topladı. Şimdi batı- ya açılıyor. Banya açılışım gerçekleştirirken, alhnı çi- zerek söylüyorum, Türki- ye'de rejim İran'daki gibi birkaç günde yıkılır. Şu anda Türkiye'de mevcut rejimi yıkıp İslam devleti kurulmasına inanan kitle sayısı devn'mi gerçekleşti- recek kadardır. Kitlenin içinde Kürt, Türk, Alevi. Doğulu, Baülı mihonlar- ca kişi vardır. Harekete geçmemelerinin nedeni örgütsüz olmalandır." Şimdiye kadar durus- malarda suskun kaldıgını belirten Abdülaziz Tunç. medyatik olmak isteme- diğini belirterek şöy le de- vam etti: "Birçok gazete v« tele- vizyon beni kay nak göste- rerek yalan haber yaptı. Ahmet Taner Kışlalı dna- yetini kınıyonım. Sami Selçuk'u açıklamalann- dan dolayı tebrik ediyo- rum. Keşke sanık sandal- yesinde değil de şerefli bir vatandaş olarak konuş- saydım. Cezaevinde kendi eksikliklerimi değerlen- dirdim, bazı şevlerin far- kınavardım. Geçmişteya- şadığım yanlışhklan anla- dım. Hiçbir basın mensu- buna açıklama yapma- dım. Şûra üyesi olduğum şeklinde haberler çıktı. Ancak öyle değilim. Bazı televizyon kanallan Gon- ca Kuriş'in İran'da oldu- ğunu bfürttiğimi söyledi. \alan atıyorlar. Kuriş ör- gütlc önceleri ilişki için- deydi. daha sonra aynldı. Bunu bazı örgüt tnensup- lanndan duydum. Örgü- tün onun hakkında ölüııı karan çıkardığını duy- dum. ölüp ölmediğinL ne- rede olduğunu bilmiyo rum. Başörtüsünün üze- rine fazla gitmeyin. \ara- n değil, zaran vardır." 'Aysberg'1 Siyasa! fslamın büyük bir tehlike olduğunu be- lirten ve Hizbullah örgü-' tüne bınlerce kadın ve er- keğin Türkıye'de intıhar saldınsı yapmak için baş- v urduğunu öne süren Ab- dülaziz Tunç. sözlerıni şöyle sürdürdü: "1992-1993 yıhnda ör- güt içinde binleree bayan ve erkek, intihar saldınsı- na hazır olduğunu dilek- çeyle başvurarak belirtti. Kimsenin tahnıin edeme- yeceği kadar intihar saldn nsı düzenleyebilirier. Ki- mi aileler tüm malvarlık- lannı örgüte »erdi. Örgü- tün hiçbir maddi sonınu yok. Muhtanndan millet- vekiline kadar destekçisi var. Örgütfe mücadele içm ben büyük bir nimetim. İslami terör örgütlerinin parçalı bir halde bulun- malan. de\ lete karşt ha- rekete geçmeleri için bü- yük bir engeldir. Hizbul- lah Türkiye Cumhuriyeti karşısmda tek örgütlü güçtür. En tehlikeli olan örgüt Hizbullah'tır. Hiz- bullah biraysbergtir. Esas yüzü görülmüyor. Örgüt bunu büinçli olarak gös- termiyor. Hiçbir örgütyö- neticisinin ne din ne de halkla ilgisi yoktur. Bun- lar örgüt içinde peygam- ber misalidirler. Kutsal dokunulmazlıklan vardır. Düriist insanlar örgütteki olumsuzluklan dile getir- diklerinde ikaz ediliyor. Devam ederlerse tehdit ediliyor. hatta kaçınlıp öl- dünilüyor. Tabana şehit olarak ilan ediliyor. Ör- gütten kaçtıktan sonra dev lete sığınanlara sahip çıkın. Hizbullah içinde dü- rüstlerin yeri yok. Uzun yülar beraber olduğum insanlardan örgüt içinde büyük bir darbe yedim. 10 nüfüslu bir ailem var. Ben bııtün servetimi ve her şeyimi örgüte verdim. İşten aynidım. Ancakson- ra örgüt aileme bakmadı. Güvenlik güçlerine ken- dim teslün oldum. 8 aydan beri örgüte karşı mücade- lede yarthmcı uluyorum. Pişmanlık y asâsından fay- dalannıak istiyorunı." Abdülaziz Tunç'un ve Gazi Kavan'ın tahliye ta- leplerıni reddeden mah- keme heyetı. duruşmayı dava dosyasındakı eksik- liklerin giderilmesi ama- cıyla ileri bır tarılıe er- teledi. Beyaz Saray'dan resmi açıklama yapıldı Clinton kasımda Türkiye'de VVASH1NGTON (AA) - Beyaz Saray söz- cüsü Joe Lockhart ABD Başkanı Bill Clin- ton'ın gelecek ay Türkiye ve Yunanıstan'a yapacağı zıyaretleri resmen açıklarken. Clin- ton'ın, gezi sırasında Kıbrıs meselesinin çö- zümüyle doğrudan ılgileneceğini söyledi. Lockhart, Beyaz Saray "da düzenlediği ba- sın toplantısında, Glinton'ın, istanbul'da 17 Kasım ba başlayacak Avrupa Güvenlik ve iş- bırliği Teşkılatı (AGİT) zirvesine katılacağı- nı da resmen duyurdu. Sözcü, Clinton'ın bu tarihten önce 13-15 Kasım tarihlerinde Yu- nanistan'a, 15-17 Kasım tarihleri arasında da Türkiye'ye resmi devlet ziyaretleri yapaca- ğını belirtti. Lockhart'ın verdiğı bilgiyegöre. Clinton. AGİT zırvesinden sonra da bır konferansa katılmak üzere İtalya'nın Floransa kentine geçecek Clinton, Güneydoğu Avrupa zıya- retinin son durağı ıçın de 21 Kasjm tanhin- de Bulgarıstan'a gıdecek Lockhart. Kıbrıs konusunda. ABD, Yunanistan \ e Türkıy e'nin katılımıyla üçlü bır zirveyapılmasına yöne- lik olarak Dışışlen Bakanı Madeieine Alb- right'ın. Clinton'dan önce Atina'ya gidece- ği yolunda Yunan basınında çıkan haberleri yalanladı. Lockhart. "Başkan. bu gezisi sırasında Kıb- ns'taki dunımla doğrudan ilgilenecek. Kıb- ns. gündemin ve gezinin önemli bir parçası olacak. Ancak Dışişleri Bakanı Albright, Baş- kan'dan önce bölgeye gitmeyecek" dıy e ko- nuştu. Sözcü, bir Yunan gazetccinin. Clın- ton'ın. Istanburda Fener Rum Patriği Bart- holomeos ıle görüşüp görüşmeyeceği yoîun- daki bır soruya da Clinton'ın programının aynntılarının henüz tam belü olmadığı yanttını verdi.