Katalog

27 EKİM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultuna cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN tLYASOĞLU iıı eııiyisiııi Müakai^crshonuLondra'daİAceunıTiYatrosu'nda. Çizgi film 'Aslan Kral' tiyatroda KöltürSerrisi-VVaitDis- ney'in izleyici rekorlan kı- ran çizgi fümi AdanKraTm müzikal versiyonu tngilte- re'nin Lyceum Tiyatro- • su'nda sahneleniyor. Ame- rikah yönetmen ve tasanm- cı Jutie Taymor"ın sahneye koyduğu yapıtta Uzakdo- ğu ve Afhka'nın hayvanla- n kuklalar ya da başlann- da maskeler bulunan oyun- culartarafmdan canlandın- lıyor. BaşTollerini CorneD John. Luke Ybungblood, Rob Edwards ve Martyn Eilis gibı isimlerin üstlen- diâi müzikalde sanatçıla- { Wbaşiârında taşıdıkWi "/ maskeler ağırbaslı, hüzün- lü ifadelere sahipler. Oyu- nun en çok aksayan bölü- mü kuklalan taşıyan me- kanizmalannyeterince ge- lişmiş birteknolojiye sahip olmaması. Kuklalan taşı- yan raylt sistemin görün- tûsü ve sesi izleyicilerin dikkatıni dağıtuken gerçek oyunculann pelerinlerine bağlı olan ve kuklalan ha- rekete geçiren ipler de iz- leyiciler tarafmdan kolay- lıkla fark ediliyor. Yasa- mını deneysel n'yatroyaada- mış olan Julie Taymor, bu kez ticari bir oyuna taşıyor deneyimlerinı. Oyunun yö- neünienliğrnin yanı sıra sah- ne ve kostüm tasanmlannı üstlenen,MidıadCurryüe maske ve kukla tasanmla- nnda çalışan. hatta şarkı sö- zû yazımlannda bile görev alan Taymor, Disney'in maddi desteğini de aldığı müzikalde sinema versiyo- nundan uzakbiryol izleme- yi yeğliyor. Amacı sinema versıyonunu taklit etmek yerine tiyatronun olanak- lanru kullanan daha teatral biryonım sahneye koymak. Müzikalin ışık tasanmı Do- oai Hoider'a ait. Holder. kullandıgı tekniklerle hay- vanlarm nefes ahşlannı sah- neye taşımayı başanyor. tki bölümden oluşan As- lan Kral'jn ılk bölümünü- nü müzikleri Walt Disney 4 ; versiyöüünda olduğu gibi EMon John ve Tim Rice'a ait Ilk bölümde toplam 13 parçanm 8'i seslendiriliyor. lkinci bölümûn müzikleri ise Lebo M'nin liderliğin- de çalışan Kuzey Afrikalı müzisyenlerin imzasuu ta- şıyor. Eleştirmenlerin or- tak görüşü müzikalin sade- ce ikınci bölümdeki mü- ziklerle tamamlandığında çok daha özgün bir havaya sahip olacağı yönünde. Roger Allers ve Irene Medıi'ninkitabından uyar- lanan Aslan Kral sinema versıyonunda olduğu gibi tiyatroda da yediden yet- mişyediye geniş bir izleyi- ci kitlesine sesleniyor ve duyarlı öyküsüyle izleyi- cilerinin gözlerini yaşart- mayı başanyor. Bundan dört yıl önce. Aspendos Festivali"nin açılışı için bir grup basın üyesi olarak Antal- ya'dayız. Ankara Devlet Operası'nın sahneledi- ği Otello temsilini Aspendos'ta izleyeceğiz. An- talya ile Side arasında yepyeni, koskocaman bir otelin hemen hemen ilk müşterileriyiz. Uzun bir sabah kahvâltısında Ahmet Taner Kışlah ile soh- bet ediyoruz. Önceki gece provasını izlediğimiz Otello'dan söz ediyoruz. Daha doğrusu bir ope- ra temsilinin ne çok aynntısı olduğundan. Konu- muz müzik; ülkemizde müzik deyince ne çok ait başhğın oluştuğu! Gıderek yozlaşan sanatçılar- dan, medyatik olmak uğruna ciddı uğraşlann- dan ödün veren sanatçılardan söz ediyoruz. As- lında herkes kendi yaptığı işi en iyi şekilde yap- sa, kendi işini ciddiye alsa düzeyimiz yükselir. kendimize daha bir güven gelir, şeklinde kaygı- lanmızı paylaşıyoruz. Yakın ilgisi olmayan ko- nulan merakla sorgulayan, öğrenmek isteyen apaydınlık bir insan Kışlalı. Evet herkes yapnğı işi, bildiği işi en iyi şekilde yapsa, kendi konu- suna daha da yoğunlaşsa, teker teker güçlenirken toplum olarak da kendimize güvenimiz artar, de- miştik. Tam Kışlah'nm son yolculuğu için Ankara'da törenler yapılırken, Ankara dalgalanırken, Istan- bul'da bu konuşmamızı anımsatan bir konser din- liyordum. Genç flütçü Bülent Evcfl. İDSO eşli- ğinde Haçaturyan'ın keman konçertosundan flü- te uyarlanan yapıtı seslendiriyordu. Keşke Kış- lalı ile birlikte izleyebilseydik bu konseri! O da aynı kanıya varacak, gurur duyacaktı kuşkusuz. Yaptığı işin en iyisini yapmaya çalışan. yetene- ğini disiplini ile birleştirmiş, sonuçta kendine gûvenli, rahat ve üstün bir dinleti sunan pıril pı- nl bir sanatçı var karşımızda: Bülent Evcil (1968). Dişiyle tırnağı ile çalışıp önce yurtdışında ken- dini kabul ettirmiş. Artık teknik zorluklardan sıynlıp güzel müzik yapabilmenin sırlannı keş- fetmiş ve dinleyicisine de bu duygulan aktarabi- len bir sanatçı. Çabucak köşeyi dönmeye çalışan, sanat adına her türlü pespayelıği ortaya koyan ki- şilerden uzak. aydınlık Türkiye'nın umut verici yeni kuşaklan bunlar. Bülent Evcil de bu kuşa- ğın bir temsilcisi. Ahmet Taner Kışlalı'ya içimiz yanarken her şeyi tümüyle kapkara görmemizi engelleyen ara ışıklardan birisi. İstanbuTdaki orkestralanmız Bu hafta sonu İDSO'nun konuğu olan Kana- dalı şef Monroe'yu hafta içinde de Milli Reasü- rans Orkestrası ile dinledik. Henüz 30 yaşında- ki bu genç şef açık ve net vuruşlanyla sağlam bir gelecek gösteriyor. Richard Strauss'un "\fe Zer- düşt böyle buyurdu" başlıklı senfonık şiirini özenle yönettı. Ancak yapıtın başlangıcındakı o çok alımlı 40 saniyelik giriş yeterince görkemli değildi. Ona bağlı olarak da yapıtın ıçindeki do- ruklar yetennce parlak çizilemedi. MilMReasüransOdaOrkestraa'nınbuyüki ilk konserinde sohst, kemancı HandeÖzyürek(1976) aptığı ışin en iyisini yapmaya çalışan, yeteneğini disiplini ile birleştirmiş, sonuçta kendine güvenli, rahat ve üstün bir dinleti sunan pınl pınl bir sanatçı var karşımızda: Bülent Evcil. idı. Almanya'ıun Hans Eisler Müzik Akademi- si'nde Artje Weithass ile solistlik diploması için çalışmakta. Schnittke'nin 1963'teyazdığı 1. ke- man piyano sonatından yaylı çalgılara uyarlanan ve bir keman konçertosuna dönüşen yapınnda çok başanhydı. Schubert'in Rondosu ise biraz daha hafıflemeyı, daha rahatlıkla kanatlanıp uçmayı ge- rektiriyordu. Yannına umutla baktığımız dinamık, çalışkan ve yetenekli bir kemancımız Özyürek. Milli Reasürans Oda Orkestrası'nın keman gru- bu herhalde yeni mevsime başlamanın dağınık- lığı içinde. Umanz daha sıkı provalarla bırlıkte- ki söylemleri gelişir. Çellolar ve viyolalar sağ- lam, ancak keman grubu için aynı kanıya varmak şimdilik zor. Josef Suk'un Dvorak etkisindeki Bohemyaromantizmini sergileyen Serenad'ında binnci çellist Reyent Bölükbaşı'run kurduğu tüm- celer tılsımlıydı. Programlara çağdaş bestecıle- rin katılması, konser salonlanmıza yeni bir so- luk getıriyor. Milli Reasürans da bu ilk progra- mmda Schnittke ve Suk gibi ilgınç bestecilerin yapıtlannı tanıtarak klasik müzikseverlere önem- li bir hizmet vermiş oldu. Bir de program notla- nna Joseph Suk'un bizım için ayn bir değer ta- şıdığı, NecUKazun Akses'in Prag"daki hocası ol- duğu eklenseydi daha ılginç olurdu. Akbank Oda Orkestrası bu yıl Türkiye gene- line yayjlmayı amaçlamış. Ne kadar yerinde bir karar! Ozellikle üniversite olan merkezler seçil- mış. Ve ilginç olan şu ki "gençlereçatayoruz,taş- rada çanyoruz" kaygısıyla o her zaman düzen- lenen hafıf ve kolay dinlenir yapıtlar seçıhnemiş. lstanbul'da ne çalmacaksa Tekirdağ'da, Sam- sun'da, Trabzon'da. Kayseri ya da Malatya'da ay- nı programlar öngörülmüş. Ille de büyûk kentler dışındakı dinleyiciye "anlamaz" damgasuıı vur- maktan vazgeçilmiş demek. Bu karann sürekli- liğinı dıleriz. Bir başka dikkatimi çeken özellik de programlann kendi içindeki tematik birlik. Ömeğin bu- bestecınin tek bir yapıtı değil de mut- laka iki yapıü alınmış herbir programa. Çağdaş bestecilerin ya da aynı ülke bestecilerinin bir ara- ya getirilmesi gözetilmiş. Bu aynntılann kültür birikimi açısmdan önemi çok büyük kanısında- yım. Topluluk daimi şefı Cem Mansur yöneti- mindeki ilk Istanbul konserini 18 Kasım'da Sa- bancı Center'da veriyor. Enka'da da yeni bir "eğjtkn" orkestrası kurul- du. Enka Sinfonietta, şef Ender Sakpmar yöne- timinde, yaşlan 18-26 arasmdakı 46 yorumcudan oluşuyor. Enka okuUanndaki çocuklaramüzik sev- gisini aşılamak içm, çalgılann tanıtıhnası, pro- valann izlenmesi ve ünlü solistlerin çocuklarla tanıştınlması amaçlanıyor. Her konserden birin- cisi, davetli konseri, ikincisi ise çocuklara yöne- lik şekilde söyleşili olarak yapılacak. Bu tür bir oluşum da ülkemiz için çok önemli bir adım. En- ka konserlerinin ilki Enka Oditoryumu"nda 25- 26 Kasım'da yer alacak. Ender Sakpınar yöneti- mindeki bu konserde tdil Biret Mozart' ın 21. Pi- yano Konçertosunu çalarken, 11 yaşındaki piya- nist AyşedenizGökçin de Chopin'in 2 nolu piya- no konçertosunu seslendırecek. Borusan Filarmoni Orkestrası, senfomk kim- liği ile ilk konserini Gürer Aykal yönetiminde 8 Kasım'da verecek. Ay^egül Sanca. Doğan Can- gal ve CDutAşkm'ın solıst olarak katılacağı Be- ethoven'm Cçlü Konçertosu'ndan başka, beste- cinin bırinci senfonisi ve Vivaldi'nin viyolonsel konçertosu yer alacak. Cemal Reşit Rey Salonu bu yıl perdelerinı 30 Ekim gecesi Saygun'un Yu- nus Emre Oratoryosu ile açıyor. Mersin Devlet Opera ve Balesi'nin orkestra ve solistleri konuk olacak açılışa. Ardından Mistik Müzik Festivali ve Piyano Festivali izliyor. Istanbul'daki her orkestrada birçok ortak üye var. Bu üyeler birinden diğerine geçerken nasıl kımlik değiştirecekler? Orkestralar kendilerine öz- gü söylemi nasıl yaratabilecek? Program içerik- lerinden. seslendikleri hedef kitlelerden kimlik- lerindeki fark az çok anlaşılabiliyor. Ancak yine de bu konuda en yüklü görev şeflere düşecektir. e-mail: evini(g bouiLedu.tr EÜTyonuanımsatanKültür Servisi - Irek Mukhamedov, Londra'nın Sandler's Wells salonunda sahnelediğı yeni şovuyla sanatla illüzyon arasında ince bir sınır çizdi. Hazırlık aşa- masında, a Güzettik çirkinlikk buluşa- cak" sözleriyle tanıtıyordu yeni yapımı- nı Mukhamedov. Londralı izleyiciler için geçen hafta- nın en önemli buluşması ise Rusya'nın en önemli dans okullanndan Bolşoy çı- kışlı Irek Mukhamedov ile Kirov çıkış- lı yıldız dansçı Altynai Asymuratov-a'nın aynı sahnede bir araya gelmesi oldu. Her iki sanatçı da rejim değişikliğinin ardın- dan solugu Batı'da almıştı. Asymurato- va Fransa'ya göç ederken Mukhamedov Royal Ballet'le çalışmaya başladı. Rus- ya'dan üç dansçmın Royal Ballet dans- çılannın buluştuğu gösteri bir kargaşa- dan çok, çok renkliliğin zenginliğini yan- sıtıyordu. Mukhamedov ve Asymurato- va'nın insan bedeninin sınırlannı zorla- yan fıgürlerde sergiledikleri yetkinlik iz- leyicılerde illüzyon izlenimi yarattı. Muammer Sun, Ecevit'in şiirini besteledi, Bursa Devlet Bölge Senfoni Orkestrası seslendirdi Bursa'da mavi büyünün muthılıığu ÖNDERKÜTAHYAU İZMİR - Aramızda bir mavi büvü bir sıcakdeniz Kıvılannda birbirinden güzel iki mflle- tiz Başbakan Sayın Bülent Ecevit, yukan- daki dızeleri içeren "Mavi Büyü" adında- ki şiirini 1947"de Londra'da yazmıştı. Şi- irde, Türk- Yunan dostluğunun özlemi ve gereği dile getiriliyordu. Aradan yıllar geçti, her iki ülkede yaşanan deprem fe- laketi onlan yakınlaştırdı. Bursa Dev let Bölge Senfoni Orkestra- sı, bu dostlugu bir dinletiyle yansıtmanın çabası ıçindeydi. Kurumun sanat sorum- lusu Sayın HikmetŞimşek Hocamız, Türk ve Yunan sanatçılann yer alacağı bir din- leti verilmesi fıkrini ortaya attığında Bur- sa Büyukşehir Belediyesi ile Uludağ Cni- versitesı tasanyı destekledi ve üç orkest- ra şefınin katıldığı anlamlı dinleti 22 Ekim akşamı Bursa Fethiye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Dinletinin en ilginç özelliği, Sayın Ece- vit'in şiirini değerli besteci Muammer Sun'un, soprano, tenor ve orkestra için bestelemiş olmasıydı. Öneri Sayın Hikmet Şimşek'ten gelmiş, yapıtı Bursa Büyuk- şehir Belediyesi besteciye ısmarlamıştı. Dinleti,tt Ma*i Bü)-ü" başlığını taşıyan bu sevimlı parçayla açıldı. "Ma\i Büyü"yü Şef Orhan Şalbd yönetimındeki orkest- ranın eşliğınde Soprano Hülya Sezen ile Tenor Hakan Aysevsöylediler. Bursalı sa- natseverlerin ayakta alkışladığı ve dinle- tinin sonunda da yinelenen yapıt, içtenlik dolu ve etkileyici; dinlerken heyecanlan- dığımı, gözlerimin yaşardığını belirtme- liyim. Şallıel aynca E Tüzün'ün "Esinti- Hikmet Şimşek, Türk ve Yunan sanatçılann yer aldığı konser için Muammer Sun'un şiiri bestelemesini önerdL ler"inden son bölümü de seslendirdi. Tem- po gereğinden biraz hızlıydı ve Tüzün'ün bu parçaya renk katanritmikbuluşlan faz- la ortaya çıkmadı. Genç sanatçımn son- raki yorumlannda daha dengeli bir tem- po almasıru öneririm. Hikmet Şimşek Hocamız dinletiye J. S. Bach'ın iki keman için re minör konçer- tosuylakatılmıştı. Solocular, DimitriSem- sis ile Bahar Biricik'ti. Hocanın bu kon- çertoyu seçmesinin nedeni (kendi açıkla- masıyla), yanşma, çatışma gibi savaşı anımsatan kavramların, konçerto türünde iyiye ve güzele ulaşma amacına dönüşme- si, aynca ınsanın bulduğu ilk öldürücü si- lah olan yayın müzik sanatında güzele varmak için kullanılmasıydı. Dinletinin ağırlık noktası, hiç kuşkusuz konuk şef Vvron Fidetzis'in seslendirdi- ği yapıtlardı. Önce D. LJalios'un "TürkŞar- laffl" ile tamştık. Bu kısa parça bize fazla bir şey söylemedi. Sanatçı ikinci yanda H. F.Ainar'ın "PrelütvetkiDaiB''ını seslen- dirdi. Yapıtı çok iyi çözümlemişti. Tutar- lı ve dengeli kurgunun yansıtılmasından orkestralamadaki inceliklerin, özellilde de pınltılı vurma çalgı etkilerinin belirtil- mesine dek her şey güzeldi. Son olarak yo- rumladığj Jannis Konstantinidis'm w Ana- doluRapsodisi" deilgiçekiciydi. 1903'te Izmir'de doğup ilk müzik derslerini de bu- radaalmış olan Konstandinidis'in Anado- lu ezgilerini işleyış tarzı C. R. Rey'in yak- laşunına şaşılacak kertede benziyordu. Geliri Marmara ve Atina depremzede- len arasında paylaştınlacak olan dinleti, hiç kuşkusuz sıyasal ağırlıklıydı. Bu ba- kımdan dinletiye geçilmeden önce uzun konuşmalann yer aldığı bir tören yapıldı. Sayın Başbakan Bülent Ecevit, Ankara'dan sınevizyonla dinletiye katıldı ve Türk-Yu- nan dostlugu hakkmdaki görüşlerinı bir devlet adamıyla bır ozanın sentezi sayılan güzel bir konuşmaylaaçıkladı. Dinletinin sonundaki plaket törenı de epey uzundu. Bursa Bölge Senfoni Orkestrasf nı ılk kez bir yıl önce dinlemiştim. Topluluk aradan geçen zaman içinde çok ılerlemiş. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Uludağ Üniversitesi'nin desteğınde çalışmış olan orkestra, Kültür Bakanı Istemihan Ta- lay'ın işlemleri noktalayan son imzasıyla artık devlete geçti. Önümüzdeki günler- de sanatçılann ataması yapılacak. Kuru- mun sürekli şefi Orhan ŞalbeL MSÜ çı- kışlı olan ve şeflik eğitimini Hollanda'da yapan devingen bir sanatçı. Orkestranın bütün sorunlannaçözüm getirebiliyor. Sa- nat sorumlusu Hikmet Şimşek Hoca'nın bir yıldır harcadığı yorulmaz çabayı da altın harflerle yazmak gerek. Öte yandan bu dinletide pınl pınl insan- lan tanıma fırsatıru buldum Hülya Sezen, Hakan Aysev ve Bahar Biricik. ülkemize verecek şeyleri olan değerlı sanatçılardır. Kemancı Dimitri Semsis de Tibor Var- ga'nın öğrencisi olan ağırbaşlı bir müzik- Çi. Atina Senfoni Orkestrasf nın şefi Vyron Fldetzis'e gelince, aynı zamanda viyolen- selci olan sanatçımn öğretmenleri arasın- da Ortoffile Navarra gibi ünlüleri görü- yoruz. Fidetzis gerçek birTürk dostu. Ül- kemizde biraz kalsa dilimizi hemen öğre- necek. Orkestra şefi olarak da müziği ti- tizlikle değerlendiren yaklaşımlan var. Evet. güzelUklerie ve en soylu dostluk duygulanyla ağırlanmış bir konuk olarak Bursa'dan mutlu döndüm. tzlediğım din- letide müziğin içtenlikle yansıttığı Türk- Yunan dostluğunun sürekli olması her iki ülkenin çıkannadır. Bu dinletiyi seslendi- ren genç orkestra, katılan genç solocula- nmız, dinletiye destek veren Bursa Büyük- şehir Belediyesi'yle Uludağ Üniversite- si'nin değerli mensuplan ve biz sanatse- verler, ülkemizi karanlığa sürüklemek is- teyen ve kötü niyetini bilim adamlannın canına kıyarak açığa vuran kara güce kar- şı kocaman ve çok etkili bir şamar oluş- turuyoruz. Hayat İçin Sanar sergisi • Kültür Servisi - Galeri Baraz'ın IMKB Sanat Galensf nde düzenledıği karma sergi sürüyor. Yaşanan deprem felaketi nedeniyle sanatın yol açıcı ve kara günleri aydınlatıcı mısyonu düşünülerek gerçekleştinlen sergıye çağdaş Türk resminin 85 sanatçısı katılıyor. 'Hayat için Sanat' adım taşıyan sergiye her sanatçı tek eseriyle katıhyor. 6 Kasım'a kadar sürecek olan serginin tüm geliri depremden zarar gören çocuklara verilmek üzere Türkiye Iş Bankası Borsa Şubesi'nde açılacak bir hesaba yatınlacak ve toplanan paralar. Istanbul Valıliği'nin depremzedeler yaranna açılacak fonuna bağışlanacak. (298 21 00) Kenal, 30 Bûm'de rmizikli performansla sona eriyor • Kültür Servisi - lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafindan düzenlenen 6. Uluslararası lstanbul Bienali, 30 Ekim'de sona eriyor. Bienalin kapanış etkinliği. 29 Ekim günü saat 19.30"da Saadet Türköz'ün yapacağı solo performans olacak. Aya trini"de gerçekleşecek performansta sanatçı geleneksel şarkılan çağdaş ve geleneksel vokal teknıkleriyle yorumlayacak. Türköz. 5. Bienal'de de Pipilotti Risfin video çalışmasında yeralmış. khan Usmanbaş, yirmmci yüzyıl müzjgini anlatacak • Kültür Servisi- Çağdaş Türk müziğinin en önemli bestecilennden Prof. tlhan Usmanbaş, yann saat 18.30'da Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nin konuğu oluyor. Çağdaş müzik teknıklerinı ustahkla kullanan, elli yılı aşkın bestecılik serüvenınde çok sayıda yapıt veren Usmanbaş. '20. Yüzyıl Müziğinde Ekspresyonist Dönem' konulu bir söyleşiye katılacak. 1941 'de lstanbul Üniversitesi'nde başladığı felsefe öğreniminin ardından konsenf atuvara geçerek Cemal Reşıt Rey'in öğrencisi olan Usmanbaş, uzun yıllar kompozisyon öğretmenliği yaptı. kitap, çeviri, makale ve bildirileryayımladı. Usmanbaş, 10'u aşkın yapıtı ve uluslararası başanlanyla çağdaş müziğimizin öncü bestecileri arasında yer alıyor. Rüya Tanep'den depremzedeler yararına resital • LEFKOŞA (AA) - KKTC'li genç piyano sanatçısı Rüya Taner, depremzedeler yaranna Türkiye"de resital ler verecek. tlk olarak bugûn Kıbns Türk Kalkınma Platformu'nun konuğu olarak CSO Konser Salonu'nda Ankaralı sanatseverlerin karşısına çıkacak olan sanatçı. yann (perşembe) Hatay'a geçecek. Burada Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörlüğü'nün davetlisi olarak resital verecek olan Taner, 30 Ekim'de de Londra'ya gidecek. Cumhuriyet konseri Ahmet Taner Kışlak'ya adanıyor • Kültür Servisi - 29 Ekim'de Cumhunyet Bayramı nedeniyle AKM'de verilecek olan konser, geçen hafta bir suikast sonucunda yitirdiğimiz yazanmız Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nın anısına adanıyor. Şef Erol Erdinç'in yönetiminde gerçekleşecek İconsere piyanist Gülsin Onay solist olarak katılacak. Konserde Ahmet Adnan Saygun'un 1 No'lu Piyano Konçertosu seslendirilecek. Konser 30 Ekim'de tekrarlanacak. Piyanist Gülsin Onay, 5 ve 6 Kasım günlerinde de Antalya'da Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın kuruluş konserinde sahneye çıkacak. 12-13 Kasım günlerinde Izmirli sanatseverlerle buluşacak olan sanatçı. bu konserlerde Mozart'ın 9 No'lu Piyano Konçertosu'nu seslendirecek. 1999 Gençlik Edebiyatı Roman Yarışması sonuçlandı • Kültur Servisi - Bu Yayınevi tarafindan düzenlenen '1999 Gençlik Edebiyatı Roman Yanşması' sonuçlandı. Yazar Adnan Özyalçmer. gazeteci-yazar Gülten Dayıoğlu. araştırmacı-yazar Necdet Neydim, psikolog- yazar Suna Tanaltay, yazar Tank Dursun K., yazar Turan Yüksel ve lstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Turgay Kurultay'dan oluşan seçici kurul, yanşmaya Izmir'den katılan Hamdullah Köseoğlu'nun 'Uzak Yaz' adlı eserini birinciliğe değer gördü. Yanşmada, Miyase Sertbarut'un 'Gerçeklerle Büyümek. Düşlerle Yürümek' adlı eseri ikınci, Halıde Eşber Çelık Güvenç'in 'Yalnızlık' adlı esen ise üçüncü seçildi. Ödüller 18. TÜYAP Kıtap Fuan kapsammda 13 Kasım 1999 Cumartesi günü düzenlenecek törenle sahiplenne verilecek. BUGÜN - • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde John Cook'un düzenlediği '20. Yüzyü Amerikan Operası' konulu söyleşi dizisı çerçevesınde saat 18.30'da 'Gershwin' başlıklı söyleşi yer alıyor. (292 06 55) • GOETHE ESSTITUT'ta 15.00-18.00 arasında 'Oğretmenliğe Yeni Başlayanlar İçin Danışmanhk' konulu seminer yer alıyor. (249 20 09) • ADA ETKtVLİK SALONU'nda saat 20.30'da Buhıtsuzhık Özkmi'nin konseri izlenebilir. (244 28 39) • İSTANBUL SANAT MERKEZt'nin kuruluşunun 10. yıldönümü dolayısıyla saat 13.00'ten itibaren video gösterisi, dans gösterisi, konserler ve atölye çahşmasının yer aldığı bir kutlama etkinliği gerçekleştinlecek. (235 54 57) • BtLGt ÜNhTRSİTESİ nde saat 20.00'de Paul McGuigan ın yönettığı 'Ackl House' adlı film gösterilecek. (216 00 00) • BtLYAYVAKFI'nda 15.00-17.00 arasında Yasemin Tokathnın konuşmacı olarak katıldığı Psişik Yetenekler' konulu konferans gerçekleşecek. (243 18 14)