Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
ŞİVİİ
İletişim Ağı
Sivil toplum
kuruluşlarının
etkinlikierini gerek
internet ortamında
gerekse faksla
duyuran haftalık
bir bülten var:
Sivil İletişim Ağı. |
Bültenin son
sayısı 23
Ekim'de yayımlandı.
Yani Ahmet Taner
Kışlalı suikastinden iki
gün sonra... Ancak,
son bültende, bir sivil
toplum örgütünün de
yöneticisi olan
Kışlalı'nın
öldürülmesine ilişkin
herhangi bir tepki
bulunmuyor!
Hamamalanı
Antalya'da
uluslararası havaalanı
yaptılar; eski dış
hatlar terminalini de iç
hatlara çevirdiler. Bu
arada eski binayı da
baştan aşağı
yenilediler. Fakat
DHMİ'deki kafalan
yenileyemediler.
Havalandırma
sistemini daha
doğrusu
soğutma sistemini
çalıştırmıyorlar ve
yolcu bekleme
salonlannı hamama
çeviriyoriar. Neden
çalıştınlmadığı
sorulduğunda da
dışarıda havanın
serinlediğini
söylüyorlar...
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97EJektronik posta: som@posta.cumhuriyetcom.tr
- Yıldmm Akbulut, "Beni
kimse anlamıyor" demiş...
- Kendisi sövlediklerinden
bir sev anlıvor mu!
argıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa-
vaş, dün sabah düzenlediği ve çok kısa tut-
tuğu basın toplantısında çok önemli açık-
lamalar yaptı. Ama söyledikleri arasında
bir tanesi vardı ki, herhangi bir hukuk devletinde böy-
le bir açıklama yapılsa yer yerinden oynardı.
Hele Ahmet Taner Kışlalı gibi ülkenin bir yurtse-
ver aydınına yönelik suikastten sonra yargının en üs-
tündeki bir yetkili kalkıp, "Benim de cangüvenliğim
tehlikede" derse o ülkenin Içişleri Bakanı ve ardın-
dan Başbakanı pılısını pırtısını toplayıp hükümeti bı-
rakırdı.
Ama burası Türkiye! Dolayısıyla, Vural Savaş'ın ba-
sın toplantısında değındiği ve düzeltilmesini istedi-
ği konular da havada kalacaktır.
Vural Savaş, örneğin Anayasa'nın 24. maddesi-
nin son paragrafının hayata geçirilmesini istiyor.
Demek ki bu ülkede uygulanmayan bir anayasa
maddesi var... Uygulanmayan bir anayasa madde-
Olmuyor!sinin bulunduğu ülkeye hukuk devleti denilebilir mi;
orada demokrasi olur mu?
Neydi bu paragraf:
"Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hu-
kuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına
dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nü-
fuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun,
dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan
şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."
Türkiye'de birileri devletin temel düzenini din ku-
rallarına uydurmaya çalışıyor ve dince kutsal sayı-
lan şeyleri kötüye kuîlanıyor ama onlara karşı hiç-
birşey yapılamıyor...
Yapılmaya kalkışıldığında da "demokrasi elden
gitti" oluyor...
Böyle demokrasi olmaz olsun!
Vural Savaş, laik cumhuriyeti ve onun aynlmaz par-
çası demokrasiyi korumak için siyasileri göreve ça-
ğırıyor ama bugünkü Meclis'ten de umudu olmadı-
ğını açıklıyor...
Sizin bu Meclis'ten umudunuz var mı?
Hükümete güveniniz var mı?
Sadece Vural Savaş değil, yüksek yargı organla-
nnın temsilcileri de gördükleri tehlikeyi her fırsatta
yüksek sesle duyuruyor.
Ama Meclis duymuyor... Hükümet duymuyor...
Üstüne birde siyasi iktidar, yargıya müdahale edi-
yor, baskı altına alıyor.
Öte yandan bir milletvekili Meclis'te Türban Ki-
tabı" dağıtıyor; Allah'ın emri bir farz olduğunu bil-
dirdiği türbanın kendini firavun gibi despotik bir ruh
hali içinde görenlertarafından yasaklandığını duyu-
ruyor. Bunun adı da "demokrasi" oluyor...
Yoksa artık olmuyor mu!
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Ecevit mavisine tarikat karası kanşırsa ne olur?
Boğaziçi'nde bilimdışı panel ertelendi
Geçen hafta bugün, Boöaziçi Üni-
versitesi'nde "Uluslararası llişkileröğ-
renci Kulübü"nün bir "organizasyonu"
sonucu kamuoyunda Adnan Hoca-
cıiar olarak bilinen grup tarafından
"Evrim Teorisi'nin Sonu" konulu pa-(||r \
nel düzenlenecekti... ^
Rektörlük ve Öğrenci işleri Dekan-
lığı da "Harun Yahya" takma adıyla
bir de kitap yayımlayan bu grubun bi-
limdışı etkinliğine izin vermişti.
Son dakikada alınan bir kararia pa-
nel durdurulmuş.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci İşle-
ri Dekanlığı, "uluslararası ilişkiler ku-
lübü"nün üye sayısını yeterli bulma-
mış, paneli ertelemiş... Bundan son-
ra ne olacak?
Dekanlık yanıt vermeli:
- Yobaz takımı yeterli üye sayısını bul-
duğunda bu bilimdışı panelin yapıl-
masına ızin verilecek mi?
Bir de Rektörlük yanıtlamalı:
- "Evrim Teorisi'nin Sonu"na göz
yumduktan sonra Fen-Edebiyat Fakül-
tenizin Moleküler Biyoloji ve Genetik
Bölümü'ndeki öğretim üyelerinin yü-
züne nasıl bakacaksınız?
Sonra, herkes aklını başına almalı:
- Harun Yahya diye bir kişiden söz
ediliyor ama böyle birisi yok. Olma-
yan panalistle panel düzenlenir mi?
Kışlalı suikastinde faillerin robot resmi çizilmiş:
Zaten bunu yapan insan olamaz! IBanşErtürkl
Kordon TV'den RTÜK'e suç duyurusu
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Ege'de bölgesel yayın
yapan Kordon TV[ 12 saat boyunca yayınlannın izlenmesini
engelleyen Kanal 7 hakkında Radyo Televizyon Üst Kurulu'na
(RTÜk) suç duyurusunda bulundu.
Tarikatçı mtidür görevden alındı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Tıre'de tarıkatlarla içli
dışlı olduğu, türbanlı öğretmenlere hoşgörülü davrandığı ıçin
hakkında soruşturma açılan Tire İlçe Mılli Eğitim Müdürü Rasim
Şahan görevinden alındı. Şahan'ın Bayındır Imam Hatıp Lısesi'ne
öğretmen olarak atandığı bildınldi.
FP'li belediye sinema kapattı
M ANKARA (AA) -FP'li Mamak Belediye Başk'ahı Gazi Şahin,
2 yıl önce CHP'lı belediye başkanı tarafından hizmete açılan
açıkhava sınemasını kapattı. Gazı Şahın. göre\e geldiklennden bu
yana halktan kendılenne "Bıze film gösterin" biçimınde ıstem
gelmediği ıçin açıkhava sinemasının faaliyetını durdurduklannı
söyledi
Esenler Belediye Başkanı'nm kardeşi
serbest
• İslanbul Haber Servisi - Yasadışı "Müslüman Gençlik" adlı
örgüte üye olduklan gerekçesiyle gözaltına alınan \e aralarında
FP'li Esenler Belediye Başkanı Mehmet Öcaian'ın kardeşi Yusuf
Öcalan'ın da bulunduğu 11 kışi. DGM sa\cılığınca serbot
bırakıldı
Trafik eğitimine yeni vakıf
H İstanbul Haber Servisi - Turkiye'ye ilen sürücii eğitim
sistemlerini kazandırmak amacıyla Türkiye Trafik Eğitimıni
Gelıştırme \e Kazaları Önleme Vakfı (TÜTEV) kuruldu. Resmi
Gazete'de dün yayımlanarak faaliyete geçen TÜTEV. sürücü
eğitimi sistemini ezbere dayalı şekilden kurtarıp. geliştirıp
zenginleştırerek örnek sürücü kursu oluşturmayı planlıyor.
Nguyen Cong Tan Türkiye'de
• İstanbul Haber Servisi - Vıetnam Başbakan Yardımcısı
Nguyen Cong Tan. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin resmi
konuğu olarak dün Turkiye'ye geldi Tan. Türkiye"de bulunduğu
süre ıçınde Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel ve Başbakan
Bülent Ece\it tarafından kabul edilecek, bazı kuruluşlarda brıfing
alacak Kapadokya ve Şanlıurfa'yı da ziyaret edecek olan
Vietnam Başbakan Yardımcısı Tan. I Kasım Pazartesi günü
Türkiye'den aynlacak.
Sarsıntılar sürüyor
• İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi \e Deprem Araştırma Merkezi'nden yapılan
açıklamada. dün saat 02.12'de Adapazan Hendek'te 3.2
büyüklüğünde birartçı deprem olduğu belirtilirken saat 09.07'de
Balıkesir Erdek'te 2.8. 09.53'te Kütahya Gediz'de 2.9 \e 11.28'de
Marmara Denızı'nde 3.0 büyüklüğünde deprem meydana geldiği
bildirildi.
'Hasta Hakları Günü' kutlandı
• İstanbul Haber Servisi - Hasta ve Hasta Yakını Derneği
(HAYADl tarafından. hasta \e hasta yakınlarının haklarının
bılinmesi. uygulanması, savunulması ve korunması amacıyla ılan
edılen "Hasta Hakları Günü" dün kutlandı. Amerikan Hastanesi
önünde, ilkı bu yıl kutlanan gün nedeniyle bir basın açıklaması
yapan HAYAD Başkanı Leyla Ezgi, "Sağlık çalışanlanyla birlikte
el ele vererek hasta haklarının ülkemizde uygulanmasını
istiyoruz" dedi.
Emniyette ISO 9002
• İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile
Fatih Ilçe Emniyet Müdürlüğü'nün dün Fatih'teki Ali Poyrazoğlu
Tiyatro Salonunda ortaklaşa düzenlediği "Huzur Toplantısf'na
katılan İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemır. Emniyet
Teşkılatrnın toplam kalitesini yükseltmeyi hedeflediklerini
belırttı Ozdemir, toplantıda. "İSO 9002 Kalite Belgesf ni
aldığımızda dünya standardını yakalamış olacağız'dedi.
Genelkurmay'dan tarih semineri
• İstanbul Haber Servisi - Genelkurmay Başkanlığf nca
İstanbul Harbıye Askerı Müze ve Kültur Sıtesı'nde düzenlenen
Yedincı Askeri Tarih Semineri devam ediyor. Dün yapılan 4
oturumda "Harbiye \e Harp Akademisi Oğretım Hayatının
Vlustafa Kemal'in Kişilığınin Oluşumundaki Rolü" konusunda
bıldiri sunan Kara Harp Okulu Öğretım Üyesı Yrd. Doç. Dr.
Bınbaşı Alı Güler. bugün Marksist ve irtıcai grupların Atatürk'ü
dınsiz. soysuz bırı gibi gösterıp halkın gözünde küçük düşürmeyi
amaçladıklarını belirtti.
HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ
KİM KİME DUM DLMA BEHÎÇAK behicak@turk.net
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARİCI
H A R B I SEMtH POROY
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAH 27 Ekim
1957 SEC/MLEM
1957'X 8U6WJ,6EHBL SCÇlMLEK mPKJ
PAKİ D£MOtXAT PAÜTI, OYtARlN Z48 'İNİ ACAKAK
YSRİHi KOKUyACAKTTK. OYSA, MuHALEter PAeniE-
Kl OYLAKtNZS2'SİNI AiACAK VEKAYBEPECEKTİ.
ÇÜUKU, yümJRUjıar*ri ÇOĞUNLMK SfsreMt ee-
REĞİNC£, BİK SEÇİM Ç£V/Z£SfN£>£ EN ÇOK OY
ALAN PA&Tİ, O Ç£t/GEI>E& TÜM MH-LETVEtUL -
LİKLEKİNİ KAZHNIYORDU (8İRKAÇ OY FAZLA ALMAK
YEimvJrpr). üç 6ÛM SOH/M YAYIMHHACAK AOH-
LET gAKANL/6/ S/'LDia'SlAJe GÖeE/
DEMOKEAT
PABTİ 421, Cl**U&Y£T HAIACfARTİSİ f?3, OuMHU_
R İ J i P i i 4 ü İ i /t
MİLLETV&dlJ Ç/KAHMtŞ OIACA/CTIİZ. Sll SoNUÇ
BAZI YÖREL&ÎPE SeÇİMİN YBNİLEMMESIYLE
ÇOK AZ OgSÎÇECEICTİIZ..
PANO
DENİZ KAVUKÇUOGLU
Neriman Köksal
Onu sinemada ilk ne zaman gördüğümü anım-
samıyorum. 6O'lı, belkide70'liyıllarolmalıydı. Da-
ha önceleri, yani "Zippo"çakmağı, "A/row"göm-
leği, "bluejeans" pantalonu ile yeni tanıştığımız
50'li yıllarda Türk filmleri bizden öyle uzaktı ki...
Sinemalan bile ayrıydı. Türk filmlerinin, Kadı-
köy'de "Yurf, karşıda "Taksim", tarihi yarımada-
da da birkaç sinema. Hepsi o kadar! Türk filmle-
ri de zaten o yıllarda genellikle Anadolu için ya-
pılırdı. Olaylar hep Istanbul'da geçer, biraz kent
görüntüsü, biraz Boğaziçi, yoksul oğlan, zengin
kız, aşk ve acı... Seyirci salya sümük ağlar, İs-
tanbul dedikleri demek buymuş!" diye düşünür,
sonra da dengini sırtına vurup yola düşerdi.
Istanbul'a ilk kez adımını atan Anadolu insanı-
nın Istanbullu'ya, o hemen farkediliveren çarpık
bakışında, gördüğü bu filmlerin de mutlaka bir pa-
yı olmalıydı. Istanbul'un, "taşı toprağı altın", ka-
dınları "yo//t/"ydu!.. Her filmde tekme tokat dö-
vülen, ama bir türiü yola gelmeyen şehirli "kötü"
kadınlar, parlaksaten kombinezonladolaşır, pon-
ponlu terlik giyer, saçlarını sarıya boyatırlardı.
Hepsi "balık ef/"nde olurdu. Ellerinden içki bar-
dağı hiç düşmezdi. Kameramanlar, yatak sahne-
lerinde kadınların diz kapağı ile topuk arasını "zo-
om"larlar, gerisini seyircinin hayal gücüne bıra-
kırlardı. "Olay", diz kapağından biraz yukarı çı-
kıp da, kalçalar göründü mü, erkek kısmı heye-
canlanır, karanlıktan "eyi muz!" sesleri yükselir-
di. Heyecanın önü alınamayıp, sesler uğultuyadö-
nüşünce, makinist filmi durdurur, ışıklan yakar, or-
talık yatışıncaya kadar beklerdi...
Neriman Köksal o yıllarda Türk sinemasının en
önemli "sfara/ft"aktristlerinden biriydi. "Fosfor-
lu Cevriye" bir yana, vücut yapısı, kaşlarının şek-
li, saçlarının rengiyle, başrolde oynayan masum,
bebek yüzlü, iyi kalpli kadın oyuncunun yanında
hep var olması gereken "kentli kötü kadın" tipi-
nin vazgeçilmez simgesiydi. Ne var ki, tüm "baş-
döndürücülüğü"ne karşın, hiçbir filminde öpüş-
memişti. Mayolu çekimlerde bile seyirciye bir kez
olsun karnını göstermemişti. Cinselliğini perde-
ye, yemek içmek gibi bir doğallıkla yansıtmasını
becerebilen, kadınlığını hiçbir zorlamaya gerek duy-
madan, kendiliğinden yaşayabilen ender kadın-
lardan biriydi. Cinselliği, müstehcenliğe düşme-
den, "erotik cazibe" düzeyinde tutmasını başa-
rabilen kaç kadın var ki? Özel yaşamında da, sa-
nat yaşamında da "sahiciydi" Neriman Köksal. "Sa-
hiden insan"d\ o. Hasta yatağında "ölmekistiyo-
rum..." derken bile gülümseyebiliyordu. Sözleri
de, gülümsemesi de doğaldı. Ancak onun gibi sa-
hici insanlar, "ölüm"ü böylesine doğal ve böyle
gülümseyerek karşılayabilirdi.
Tanıyanların çalışkanlığmı, onurluluğunu, dost-
luğunu sözbirliği edip güzelledikleri Neriman Kök-
sal'la hiç karşılaşmamıştım. Duyduklarımın, oku-
duklarımın etkisiyle onu merak etmiş, birçok fil-
mini yıllar sonra videodan izlemiştim. Çoğu, in-
sanın içini burkacak kadar kötü olan bu kurdela-
larda kişiliğiyle öne çıkan bu kadına saygı duy-
muştum. Onunla karşılaşmayı, onunla konuşma-
yı, ona sorular sormayı öyle isterdim ki... Kimbi-
lir, kenef pencerelerinde "paparazzHere yemlik
yapan yeni bitme "sfa/-"lar üzerine neler söyler-
di? Çok satan renkli gazetelerin hafta sonları ver-
diği "pazartama e/c/eri"nde meme, bacak, kıç ser-
gileyen küçük orospu adaylan hakkında kimbilir
neler düşünüyordu?
Neriman Köksal, 50 yılı aşkın sinema yaşamın-
da, tarihi, sinema tarihi kadar eski olan magazin
basınının bir defacık olsun oltasına düşmemişti.
Bu nasıl oluyordu? Seçtikleri yaşamın merdiven-
lerinde bir iki basamak daha yukarıya çıkabil-
mek, bir an önce üne kavuşabilmek, hemen ya-
rın "refah" içinde yaşayabilmek için sahip olduk-
lan her şeyi vermeye razı "şimdikiler", cüzdanı şiş-
kin bir "işadamı" kaparım umuduyla her gece bar
bar, meyhane meyhane dolaşıyor, sarhoş masa-
larında kalça kıvırıyor, sonunda da ola ola elden
ele gezen bir "orospu" oluyorlardı. Direnç nok-
taları ilk nerede kınlıyordu bu erken kadınların?
Yoksa direnç denilen duyguyu hiç tanımamışlar
mıydı? Kadını ve erkeğiyle, "ar daman"m\z ne
zaman çatlamıştı bizim? Toplum, kadını ve erke-
ğiyle, "tüketim" canavarına ne zaman teslim ol-
muştu? Sahip olma hırsı, bir şey olma, yani in-
san olma duygusunun ne zaman önüne geçmiş-
ti?
Bu sorulann yanıtını, emeğini ve onurunu ya-
şamıyla kanıtlamış, ölürken bile güzel, hiç yaş-
lanmamış o muhteşem kadından almak ister-
dim... Olmadı. Ne yazık, geç kaldım.
Işık içinde yatsın...
(Faks:0212-212 31 98)
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA: 1 2
1/ Selin açtığı
hendek ya da
çukur. 2/Gemi-
de yelkenlerin
açıbnası...Do- 3
kuteli. 3/ "iyi,
hoş, güzel" an-
lamında eski
sözcük... Eti
lezzetli bir ba-
hk. 4/ Briçte
atılanbirkâğıt- R
la eşine oyna- ö
masını istediği g
kâğıdt belirt-
me... Gereksinmeye
yetmeyecek kadar az. -|
5/ Aç olmayan... De- _
rinliğin bittigi yer. 6/
Lütesyum elementinin 3
simgesi... Düzgûn ve 4
iyi konuşma yetisi. 7/ 5
tzmir'in Çeşme ilçesi
yakınlannda turistik bir
yöre...Akira Kurosa-
va'mn bir filmi. 8/ Tür-
kistan'da yaşayan bir
Türk boyu... Çemberin
çevre uzunluğunun çapına oranı. 9/ Nazi partisinin hü-
cum kıtasını simgeleyen harfler... Yiğit, kahraman.
YUK.\RIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halk dilinde iskeleye verilen ad. II Suda yaşayan
tek hücreli bir canlı... Bartın'ın bir ilçesi. 3/ Bir çeşit
fuze... Karakter. 4/ Şarkı, türkü... Belli bir iş kolunda
usta, kalfa ve çıraklan içine alan dernek. 5/ Şöhret...
Afrika'da yaşayan büyük bir antilop. 6/ "Gelecek gün-
lerin en güzeli, en ferahj / Kalbi temiz alnı sevi-
şenlerin olur" (C.S.Tarancı)... Aldatma işi, hile. 7/
Yumak halindeki ipliği çile yapmada kullanılan iki kol-
lu tahta araç. 8/ Rü^vet alma, yiyicilik. 9/ Gösteriş, ca-
ka... Topluluğu kaplayan ani dehşet duygusu.