Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 1999 SALJ
8 HABERLER
IHugbay'a tıbbi
müdahale
• A.NKARA (AA) - Eski
De\Iet Bakanı Hikmet
Uluğbay'ın ıntıhar girişimı
sonucu damağında oluşan ve
konuşma bozukluguna yol
açan delik, cerrahi bir
müdahale ile kapatıldı.
Başkent Üniversitesi Kulak-
Burun-Boğaz Ana Bilim
Dalı'ndan Doç. Dr. Levent
Özlüoğlu ve Doç. Dr. Tan
Önder taraftndan
gerçekleştirilen müdahale
sonucunda, Uluğbay'ın
dilinde konuşma
bozukluğuna yol açan doku
zedelenmesi tümüyle ortadan
kaldınldı.
Gökçeada'da ev
kundaklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişlen Bakanlığı,
Gökçeada'da Rum asıllı bır
yurttaşın evinin
kundaldanması sonucunda
küçük bir çocuğun yaşamıru
kaybetmesinden büyük
üzüntü duyulduğunu açıkladı.
Yapılan açıklamada, olayla
ilgili soruşturma başlatıldığı
belirtilerek "Kundaklama
olayının faillen en kısa
zamanda yakalanacak ve
adalete teslim edilecektır"
denildi.
Uaksızbğa göz
yumulmamalı'
• A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Sağlık
Işçıleri Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Başoğlu.
Malatya tnönü
Üniversitesi'nde ışten
çıkanlan yaklaşık 500 kişimn
haksızlığa uğradığını
belirterek "Bu haksızlığa göz
yumulmamalı" dedi. Başoğlu
yaptıgı açıklamada, Malatya
lnönü Üniversitesı Turgut
Özal Tıp Merkezi'nde işten
çıkanlan işçilerin büyük
çoğunluğunun üyelen
olduğuna dikkat çekerek.
işverenin işçileri işten atarak,
sendikaya girmekten ve toplu
iş sözleşmesi yapmaktan
dolayı cezalandırdığını ileri
sürdü.
Isımer'e destek
I AYDIN (Cumhuriyet) -
Atatürkçü Düşünce Derneği
Aydın Şubesi Başkanı Erol
Ertuğrul, Tuggeneral Yalçın
I$ımer'in GATA'nın
açılışında yaptığı konuşmaya
destek verdiğıni belirterek,
"Doğal olarak gerıciler ve
yobazlar bu konuşmadan
rahatsız olmuşlardır. Işımer'e
saldınlan korkulanndandır"
dedı. Konuşmanın tüm
uhısun beğenisini
kazandığını da vurgulayan
Ertuğrul, "Ulusumuzu
aydınhk bir gelecekten hiçbir
güç geri koyamayacaktır.
Gelecek kuşaklar,
aydınlanma yolunda savaş
verenleri en güzel duygularla
anacaklardır" diye konuştu.
Yaşadığı her dönemde egemen smıflar tarafından baskı altında tutulmaya, tecrit edilmeye çalışıldı
Olümsüz bîr devrimci aydın:HAŞMETATAHAN
Dr Hikmet Kıvddmh, 11 Ekim 1971 gü-
nü bedence aramızdan aynldı.
Kıvılcımlı. emperyalizmin güdümü ve
zorlamasıyla ülkemizi işgal eden Yunanlıla-
ra karşı. daha çocuk denecek yaşta, Milli
Kurtuluş Savaşı'na katılan, daha sonra, Sos-
yal Kurtuluş Savaşı'na aülan ve ölünceye de-
ğin, devrimci görev ve sorumluluğuyla mü-
cadeleden geri durmayarak, kendi deyimi ile
"bir an olsun nöbet yerini terk etmeyen" bir
devnmci aydındır.
Verdiği teorik-pratik savaşladevrimcilere,
aydınlara yol gösterici olan Kıvılcımlı 'yı,
ölümsüzlüğünün 28. yılında, özlemle say-
gıyla anıyoruz...
Kıvılcımlı, gerçek bir aydın olan H. Bar-
büs'ü anlatırken onun şahsında, bir aydın da
bulunması gereken 3 temel özelliğe dikkat
çekerek, gerçek bir aydının: 1) Yığuı/kitle
adamı olması; 2)Örgüt adamı olması; 3) En-
ternasyonal adam olması gerektiğinı anla-
tır...
Kıvılcımlı, yaşadığı her dönemde, özellik-
le 27 Mayıs Devrimi öncesi dönemlerde, ege-
men sınıflarca, olağanüstü baskı altında tu-
tulmaya, tecrit edilmeye çalışıldı. Tüm engel-
lemelere karşın, Kıvılcırnlı yaşamı boyunca,
kitle adamı-örgüt adamı-enternasyonal adam
olmaktan geri durmadı...
Gerçek bir biKm adamı
Kıvılcımlı. gerçek bırbılim adamıdır. Di-
yalektik materyalizmı olağanüstü kıvrak ze-
kâsı ile kelimenin gerçek anlamı ile kavrayıp,
onu tüm yaşammda, mücadelesinde kullan-
dı. Marksizmi orijinal kaynaklanndan öğren-
di, bilim ve teknik alandaki gelişmeleri çok
yakından izleyip kavrayarak kişisel ve top-
lumsal gelişmeye uyarlamaya çahştı. "tçfaı-
den çıktığunız. daha doğrusu bir tttrtü için-
den çıkamadığunız Osmanlı tophımunu" de-
rinliğine ve genişliğine araştırdı. Osmanlı
devletinin, bir tslam rönesansı olduğunu gör-
dü; bu nedenle. orijinal Islam medeniyetini
araştırdı... Türkiye'nin neden Batılı denilen
kapitalist ülkeler gibi kalkınamadığını araş-
tırdı, nedenlerini buldu. Bizdeki tefeci-be-
zirgân denilen kapitalizm öncesi sermayenin
azgınca gelişıminin tarihi kökJerini, sosyal ve
ekonomik dayanaklannı açıkladı.
Marks'ın ve Engeb'in araştırdıgı, ancak
gerek o zamanki arkeolojık bulgulann yeter-
siz olması; gerekse bu konuya yeterince ayı-
racak zaman bulamayışlan nedeniyle aydın-
latılamayan kapitalizm öncesi (antika) mede-
niyetlerin gelişimi kanunlannı açığa çıkardı.
Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın Tarih Tezi, salt
akademik bir uğraş değildir. Bilim adamla-
nnı ilgilendiren bir
konu olmaktan çok,
başta ülkemiz dev-
rimcileri olmak üze-
re. yaşadığımız orta-
mı, dünü, bugünü
anlayabilmek iste-
yen; bilinçli-kararlı
bir şekilde, geleceği
kurmayı düşünen
her insanın bilince
çıkartmak zorunda
olduğu bir sentez-
dir... (Tarih Devrim
Sosyalizm-Tarihsel
Maddecilik Yayınla-
n - ya da Tarih Tezi -
Diyalektik Yayınlan
- isimli kitaplanna
bakınız.)
Kıvılcımlı, ulusal
kurtuluşun, sosyal
kurtuluşla taçlandı-
nlmaması halinde
baskı nın, sömürü-
nün, gericiliğin ne
denli gelişeceğini,
cumhuriyetin de,
devrimlerin de ne
denli tehlikeye düşeceğini görerek gençliği-
mizi ve halkımızı uyardı. 1935 yılında, Tür-
kiye'de işçi sınıfinın sosyal varlığmı araşür-
dı. yayımladı. O yıllarda Türkiye'nin nasıl,
tekelci sermayenin / finans- kapitalin ege-
menliği altına girdiğini bilimsel verilerle
açıkladı. Batı'da tekelci sermaye, gelişmiş
bir kapitalizm temeli üzerinde yükselirken,
kapitalizmin serpilip yeterince gelişemediği
ülkemizde tekelci sermayenin Batfdaki olu-
şumundan çok daha yoğun ve çok daha mer-
kezci bir şekilde acımasızca ve azgınca kan-
serli bir ur gibi "geBştiğinr ve daha önce
egemen olduğunu istatistiklerle, bilimsel ve-
rilerle açıkladı.
Önce ulusal değer ohnah
"Baö^dakı tekellerin geri ülkeleri sömü-
rerek elde ettiği aşın kârlardan bir kısmını
kendi işçısine, halkına sus payı olarak dağı-
tabildiği için "Baü''da, göreceli de olsa mil-
letlere yaşanabilir bir ortam yaratılabümesi-
ne karşıhk "biziın" tekelci sermayenin, Ba-
tılı tekellerin taşeronlugunu yaptiğı, kendi
halkını sömüren-ezen; "kâr"ın aslan payını
alarak yurtdışına kaçıran vurguncu yabancı
tekellere yardakçılık yaptiğı için halkımızı iş-
sizliğe ve pahalılığa mahkûm ettiğini açıkla-
dı... Bu nedenle ülkemizin; işçi sınıfımız,
emekçi halkımız kanadı ile yükseltilebilece-
ğini savundu.
Z^ıvılcımlı, gerçek bir
-/V bilim adamıdır.
Diyalektik materyalizmi
olağanüstü kıvrak zekâsı
ile kelimenin gerçek
anlamıyla kavrayıp, onu
tüm yaşamında,
mücadelesinde kullandı.
dye'nin neden Batılı
L denilen kapitalist
ülkeler gibi
kalkınamadığını araştırdı,
nedenlerini buldu. Bizdeki
tefeçi-bezirgân denilen
kapitalizm öncesi
sermayenin azgınca
gelişiminin tarihi köklerini,
sosyal ve ekonomik
dayanaklannı açıkladı.
Özellikle 27 Mayıs sonrası serpilip gelişen
devrimci ortamımızı, geçmiş onlarca yıllık
bilgi ve deneyim birikimiyle uyardı. Türki-
ye'mizin gerçeklerine uygun ve ayaklan ye-
re basan, Türkiye halkını anlayacak ve Tür-
kiye halkınca da anlaşılacak şekilde, ajitas-
yon, propaganda ve özellikle de, örgütlenme
geregini ısrarla göze batırdı. Uluslararast
devrimci değerleri Türkiye'de taklit edenle-
ri, onlann "acenta"lığını yapmak isteyenle-
ri uyardı. Uluslararası değer olmak için ön-
ce ulusal bir değer olmak gerektiğini kavra-
mamızı sağladı.
1960 sonrası gelişen devrimci mücadele-
nin teorik- pratik hatalanndan annabilme-
miz için yoğun bir şekilde teorik-pratik mü-
cadeleyi hızlandırdı. Emperyalizme, faşiz-
me ve gericiliğe karşı 2. Kurtuluş Savaşf nı
başlatacak ve Türkiye halkını kucaklayacak
şekilde işçi sınıfinın paıtisinin yeniden örgüt-
lenmesi için özellikle 1967/71 yıllan arasın-
da sağlı-sollu yobazlarla kıyasıya mücadele-
ye girişti. 1968 kuşağının yükselen devrim-
ci gençlik dalgasını kırmak için, CLA kaynak-
lı provokasyon ve tertiplerle kışkırtılan dev-
rimci gençliğin önderleri arkadaşlanmız, so-
kak ortalannda, üniversite önlerinde, yurt-
larda öldürülmeye başlandı. Gizli servislerin,
llim Yayma Cemiyetlerinden. Komünizmle
Mücadele Derneklerinden kotardığı geric-
lerle; olmadıysa, gizli servislerin besleyip ör-
gütlediği ülkücü, koman-
do denilen faşistlerle; ya
da akgenç adıyla örgütle-
yip şartlandırdığı gerici
militanlarla tırmandırdığı
terörde, siyasi iktidann
emri ile polis, gerici ve fa-
şist saldınlann yedek gü-
cü haline getirilmiş bulu-
nuyordu. Teker teker öl-
dürmeler yermedi, kışkırt-
ma ve provokasyonlar, kit-
lelere taşındı. 16 Şubat
1969'da demokratik gös-
teri hakkını kullanan yüz
binlerce devrimci, 6. Fi-
lo'dan havalandınlan heli-
kopterden yürüyüşü izle-
yen gizli servis elemanla-
nnın yönlendirmesi ve di-
rektifleriyle "Kanlı Pa-
zar"da bozguna uğratıldı,
cihad çağnlan ile kışkırtı-
larak toplanan genciler
Taksim Meydanı 'nda dev-
rimcilere, yasal izni alın-
mış mitinge saldırtıldı. Ikı
devrimci öldürtüldü, yüz-
lercesi yaralattınldı. Yet-
medi, 12 Mart sonrası faşist uygulamalan
hızlandırmak için öğrenci yurtlanna, düş-
man kalesine saldınlırcasına polisler saldır-
tıldı.Onlarca genç yaralandı, yüzlercesi tu-
tuklanarak, onlarca milyarhk zararlara yol
açılarak devrimci gençlik bir kez daha, bir
kez daha kışkırtıldı...
İşçi sınıfi örgütieıuneli
Kıvılcımlı bir yandan devrimci gençlığı bu
provokasyonlara karşı uyanr, sakındırmaya
çalışırken, diğer yandan da işçi sınıfinın ve
halkın bilinçlendirilmesi- örgütlendirilmesi
için sabırlı ve özverili bir örgütlenmenin ge-
reğini vurgulayarak devrimcıleri değerlen-
dirmeye çağınyor, mücadelenin önünü tıka-
yanlann teorik-pratik tutarsızlıklannı sergı-
leyerek gençliğimizi anarşiden, maceracı
akımlardan sakındırmaya uğraşıyordu... (O
dönemin gençlik önderlerinden birisi olarak,
gizli servislerin provokasyonlanndan kurtu-
labümemi,-sağh sollu kışkırtmalar OTtamın-
da çoğu de\Tİmci gençlik önderi arkadaşımın
kapıldığı, yükselen "silahlı mücadeie" dalga-
sında, yanlışlıklar ve yanılgılar karmaşasm-
da kaybolup gitmeyışımi, Dr. Hikmet Kıvıl-
cımlı'nın ısrarla yürüttuğü bu teorik- pratik
mücadele sağlamıştır. Bu gerçeği açıklama-
yı da borç biliyor ve onu şükranla anıyorum.)
Dr. Hikmet Kıvılcımlı, bir yandan devrim-
ci mücadelenin önünü tıkayan devrim kalpa-
zanlan ile mücadele ederken, diğer yandan
da yakalandığı prostat kanseri ile savaşmak-
taydi.
Bu süreç içinde devrimci kadrolar arasın-
da otoritesinin önemli ölçüde arttığı ve işçi
sınıfi partisinin yeniden örgütlenmesi çalış-
malannın hızlandığı bir dönemde 12 Mart fa-
şizmi geldi.ldam istemi ile sıkıyönetimmah-
kemesince aranmaya başlanan Kıvılcımlı,
yurtdışına çıktı. llerleyen prostat kanserini
önleyebilmek, hiç değilse gecıktirebilmek
için yapılan girişimler sonuç vermedi. Yu-
goslavya'da Belgrad'da olduğu ameliyat, so-
nucu değiştirmedi... Binbir acılar içerisinde
kıvranırken dahi, son ana kadar pınl pml olan
belleği hep işçi sınıfi bilimiyle, bilinciyle hal-
kı için çalıştı. Ölünceye değin yazdığa "Y«I
Anüan" ile yine bizleri uyarmaya, yol gös-
termeye, geçmişimizi aydınlatmaya çalıştı...
Kıvılcımlı, ölüm döşeğinde yurtdışmdan
dönmek istedi. Sıkıyönetim Komutanlığı,
Askeri Mahkemesi'ne döneceğini bildirdi.
Tükenen bedenine rağmen, sıkıyönetim
mahkemelerini devrimci mücadele arenası
haline getirerek faşizmle son hesaplaşması-
nı yapmak, ikinci Kurtuluş Savaşı bayrağını
yükseltmek istiyordu.
Örnek ve yol gösterici
11 Ekim 1971 günü, son nefesini verdigin-
de, ülkesini ve halkını seven, emperyalizme-
gericiliğe ve faşizme karşı Kuvayı Milliye
ruhuyla mücadeleyi göze alan devrimciler
için geride durup dınlenmeden halkı için ça-
lışan, üreten, bilgi-tecrübe ve enerji dolu ya-
şamıyla, işkencelerde boyun eğmeyen, ödûn-
süz, kararlı davTanışlany la pratik açıdan ör-
nek; ülkemizin ve dünyamızın ekonomik,
sosyal, kültürel. siyasal vb. konulannı aydın-
latan; özellikle de işçi sınıfi biliminin ışığın-
da devrimci mücadelemizde yol gösterici rol
oynayacak olan, onlarca ciltlik eserleriyle,
teorik açıdan yol gösterici olmuştur. Emper-
yalizme-gericıliğe-ırkçıhğa karşı çıkan her
ınsan, her gerçek aydın. Dr. Hikmet Kıvıl-
cımlı'nın yaşamını da, mücadelesini de öğ-
renmeli, dersler çıkarmalıdır.
Yaşamı süresince gerektiğince anlaşılama-
yan Dr. Hikmet Kıvılcımlı, özellikle işçi sı-
nıfımızın siyasal bilgisi, deneyimi, örgütlen-
mesi arttıkça, gelecekte ülkemiz devrimcile-
rince çok daha iyi anlaşılacakür.Devrimci
mücadelenin başansı da, bir bakıma buna
bağhdır.Bu büyük devrimci ustanın, ulusal
bir değer olarak hak ettiği yeri aldıktan son-
ra, uluslararası devrimci ortamda da değeri-
nin anlaşılacağına, teorik katkılannın kabul
göreceğine yürekten inaruyor, ölümsüzlüğü-
nün 28. yılında onu bir kez daha sevgiyle,
saygıyla, şükranla anıyoruz.
•.( • ı . - A *^. . ,. . 't-K >İJ
'Cumhuriyk Tmıi'ne coşkulukarşılcmmADANA(CumhuriyetGüney İOe-
ri Bürosu) • Kapıkule'den başladığı
yurt gezisini sürdüren "Cumhuriyet
Trew" dün tarihi Adana Gan"nda
coşkulu bir törenle karşılandı. Ada-
nalılann yoğun ılgi gösterdiği karşı-
lama törenine katılan elleri bayraklı
binlerce öğrencınin söyledıği marş-
larve halk oyunlan eşliğinde gara gi-
ren treni gece yansına kadar on bin-
lerce Adanalı ziyaret etti. Adana Va-
lısı Oğuz Kağan KöksaL 6. Kolordu
Komutanı Korgeneral Çetin Saner,
bazı Adana milletvekilleri, ÇU Rek-
törü Can Ozşahinoğlu. kamu kurum
ve kuruluşlan yetkihleri ile onlarca
okuldan binlerce öğrencinin yanı sı-
ra çok sayıda Adanalının doldurdu-
ğu garda coşku büyüktü. Saat 10.15
sıralannda trenin görünmesiyle bir-
likte coşku daha da arttı. Küçük bü-
yük onlarca kişinin duygulanıp ağ-
ladığımn görüldüğü karşılama töre-
ninde konuşan Vali Köksal. "75. yt-
\aa L-nrtaAgımiT riımhııriyptimİTİn
bize bmktığı armağanlardan biri de
onun kurucusu aziz Atatûrk'ttn bize,
size emanet ettiği başka değerleri ta-
şıyan bu trendir. Cumhuriyet treni
yurdun her bötgesine nasıl yol atayor,
coşku yaşatryorsa. Cumhuriyetimiz-
de o coşkuyla >ol alacak ve yaşaya-
cakür" dedi.
Vali Köksal ve 6. Kolordu Komu-
tanı Korgeneral Saner, TRT Çocuk
ve Gençlik Vakfi ile Gençlik ve Spor
Bakanlığı temsilcilerine günün anla-
mını belirten birer plaket verirken,
Adanalı mücahit torunu AM Dincer
(70), milli mücadele yıllanndadede-
sinin de katıldığı "Kartmğm çabş-
masT diye bilinen çabşmada kulla-
nılan mavzeri Kuvayı Milliye ve
Mücahitler Derneği adına Vali Kök-
sal'a armağan etti.
Kurtuluş Savaşı'nın tanıtımına
yönelik bilgi ve belgeler ile çağdaş
Türkiye'nin kurulması ve geüşmesi-
ni gösteren dokümanlann yer aldığı
hareketli bir müze olan "Cumhuri-
yet Treni" bu sabah 09.30'da Cey-
han'a hareket edecek.
SÜRMENE K.4DASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999'3
Davacı Sürmene Orman Işletme Müdürlüğü tarafın-
dan davalılar Hasan Aktaş ve arkadaşları aleyhine Sür-
mene Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde açılan kadastro
tespıtının ıptali davasının yapılan yargılaması sonucu
01.05.1997günve 1995'223esas ve 1997/40 kararsa-
yılı ilamı ile dava konusu Çamlıca mahallesi 112 ada,
21 parsel sayılı taşınmazm 3402 S.Y Kadastro Kanu-
nu'nun geçici 1. maddesinin 2. fikrası gereğince mah-
kemelerinin görevsızlığine. dosyanın görevli Sürmene
Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine ilişkin olarak
verdiği karar üzerine dosya mahkememıze gönderilmiş
olmakla, mahkememizin 1999'3 esasına kaydedilen
dosyada daha önce adlanna ilanen teblıgat yapıldığı
anlaşüan davalılar Ahmet, Gülsüm, Ahmet Salıh, Zey-
nep. Gülsüm, Ayşe. Hasan oğlu Ömer Teoman, Şükri-
ye. Dursun oğlu Cevat Teoman adına duruşma günü-
nün ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, yukanda
adlan geçen davalılann duruşma günü olan 12.11.1999
günü saat 9.10'da mahkememizde hazır bulunmalan
veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi hal-
de yokluklannda yargılama yapılıp karar verileceği ve
duruşma gününü bıldirir ilan yerine kaim olmak üzere
ilan olunur. Basm: 49198
ŞİŞLİ3.SULHHUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1999 1094 KararNo: 1999/1221
Davacı Bilgen Arslan tarafindan mahkememize açı-
lan vasi tayini davasının sonunda:
lstanbul-Şişli'Mahmut Şevket Paşa Mah. örnek So-
kak No: 21'5'te ikamet ettiği bildinlen küçük Doğan-
can Arslan'a amcası Bilgen Arslan'ın mahkemenıizin
13.10.1999 ilarih 1999'1094 esas. 1999/1221 karar sa-
yılı ilamı ile vası tayin edilmiş olduğu ilan olunur.
13.10.1999 Basm: 49623
ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK
HÂKtVILİĞİ'NDEN
Dosya No: 1999/174
Davacı Alaattın Uzundal vekıli Av. Levent Canpolat
tarafından iavalı Soner Abacı aleyhine ikame edilen
alacak davasında, davalı Soner Abacı'nın adresi meç-
hul oldugundan, Soner Abacfnın duruşma günü olan
23.11.1999 günü saat 10.05'te mahkememizde hazır
bulunması veya vekil göndermesı. HUMK'nin 213 ve
377. maddelerı gereğince belirtılen gün ve saatte mah-
kememizde hazır bulunmadığı veya vekil göndermedı-
ği takdirde yargılamaya yokluğunda devam edıleceğı
ve hüküm verileceği dava dilekçesı yerine kaım olmak
üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 48984
SÜRMENE ASIİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999'32
Davacı Ertan Gençay vekili Av. Mustafa Keser tarafın-
dan davalı Fabiola Gençay aleyhine açılan boşanma da-
vasında 23.09.1999 tarihli oturum ara karan gereğince:
Davacı 02.03.1999 tarihli dava dilekçesi ile, şiddetli
geçimsizlik sebebi ile davalı ile boşanmalanna ve çocuk-
lar Emriye Melissa ve Banş Gençay'ın velayetlerinın
kendisine verilmesine dair dava dilekçesı tüm aramalara
rağmen davalı Fabiola Gençay'a tebliğ edilemediğinden
ve adresi de tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapıl-
masına karar verilmiş olmakla:
Yukanda adı geçen davalı Fabiola Gençay'ın duruşma
günü olan 18.11.1999 günü saat 9.45'te mahkememizde
hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirme-
si, aksi takdirde yokluğunda yargılama yapılıp karar
verileceği hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ
yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 49197
SÜRMENE KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1998/22
Davacı Orman Işletme Müdürlüğü tarafindan davalılar
Fevzi Bilgili ve arkadaşlan aleyhine açılan kadastro tes-
pıtinin iptali davasında mahkememızce verilen ara karar
gereğince:
Dava konusu Sürmene Çamburnu, Kemerli mahalle-
süıde kaın 880 ve 882 parsel sayılı taşınmazla ilgili ola-
rak davacı kurum tarafindan açılan işbu davada dahili da-
valılar Şakir oğlu Mustafa Bodur. Safîye ve Mustafa'dan
olma Atila Bodur, Hacıali kızlan Ayşe Bilgili, Hanım
Bilgili- Fatma Bilgili, llve Bilgili ve Fevzt Bilgili miras-
çılanndan oğlu Ahmet Bilgili'nın adlanna bugûne kadar
tebligat yapılamadığı ve adreslen de tüm araştırmalara
rağmen tespit edilemediğinden, ilanen tebligat yapılması-
na karar venlmış olmakla.
Yukanda adlan geçen dahili davalılann duruşma günü
olan 12.11.1999 günü saat 9. 10'da mahkememizde hazır
bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmele-
ri, aksi halde yokluklannda yargılama yapılıp karar veri-
leceği ve duruşma gününü büdirir ilan yerine kaim olmak
üzere ilan olunur.
Basın: 49196
FATİH 1. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1999/790
Mahkememizin 1999/790 esas, 1999/848 karar sayı-
lı 5.10.1999 tarihli ilamı ile;
Samsun, Ladik nüfusuna kayıth Hasan ve Fatma
Nurhan'dan olma 18.2.1978 dogumlu Banş Demir kı-
sıtlanarak, annesi Mehmet Ali kızı 1955 dogumlu Fat-
ma Nurhan Erdem'in vasi olarak tayinine ve velayeti-
ne terkinine karar venlmış olup,
Keyfıyet ilan olunur. 5.10.1999
Basın: 49735
İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN DAVALI
İSMAİL ÖZHAN'A DUYURU
1998/599
Davacı Sonnur Özhan vekili Av. Mustafa Akman tara-
fından davalı tsmaıl Ozhan aleyhine açılan boşanma da-
vası sebebiyle: Da\
r
alı tsmail Özhan-Huzur Mahallesi,
Polis Lojmanlan, 11 Bloklan, Daire: 4, Seyrantepe- Şiş-
lılstanbul adresinden zabıta tahkikatına rağmen tebliga-
ta sarih adresi tespit edilememesi nedenı ile dava dilekçe-
sinin ve duruşma gününün kendisine gazete marifetiyle
ilanen tebliğine karar verilmiş olup, 26.11.1999 günü sa-
at: 10.00'da mahkememizdeki dunışmada hazır bulunma-
dığı, kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde
HUMK'nin 213-377. maddeleri uyannca duruşmaya
yokluğunda devam olunacağı, dava dilekçesmin özeti ye-
rine kaım olmak ve ilan tarihinden 7 gün sonra tebligat
yapılmış sayılacağı üzere ilanen tebliğ olunur. Basın:
49417
KADKÖY AHKÂMIŞAHSİYE DAVALAREVA BAKMAKLA
GÖREVLİ İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1996/8 Vasiyetname
Kadıköy, Rasımpaşa Mah. Recaizade Sok. Arzu Apt. Kat. 3 Da. 10 adresinde ikamet
etmekte iken vefat eden muns Ihsan Toktaş'm (Hüseyın ile Rabia'dan olma 1328
doğ.lu) 18.2.1995 tarihinde vefat ettiği, keza murisin sağlığında Antalya 3. Noterli-
ği'nde 2.5.1989 tarih ve 016104 yevmiye sayılı vasiyetnamenın açılıp okunduğunun ve
itiraza uğramadığının tespıtıne 4.8.1998 tarih ve 1996'8 -1998/66 sayılı ılamla karar ve-
rilmiş olmakla, musaleh ve mirasçılar adına karann tebliği yerine kaim olmak üzere ila-
nen tebliğ olunur. 13.7.1999 Basın: 49436
ANKARA 5. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1997564
Davacı Milli Eğitim Bakanlığı vekili tarafından da-
valılar Yusuf Taner Özbol vs. aleyhine mahkememize
açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sıra-
sında verilen ara karan gereğince;
Bilinen en son adresi Barbaros Bulvan Güzel Konut-
lar 20/1 Balmumcu Beşiktaş/lstanbul olan davalı Yu-
suf Taner Özbol'a dava dilekçesi tebliğ edilememiş,
emniyet araştırması sonucu da adresi tespit edilememiş
olmakla, adı geçen davalmın duruşma günü olan
11.11.1999 günü saat 10.10'da mahkememizde hazır
bulunması veya kendisini bır vekille temsil ettirmesi,
hazır bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsil et-
tirmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olu-
nacağı ve gerektiğinde hüküm verileceği ilanen tebliğ
olunur. 30.9.1999 Basın: 49687
İZMİR 4. ASLİYE HUKUK
. MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1998/839
Davacı Hasan Sezer tarafından davalı Ayşen Doğan
aleyhine açılan alacak davasında;
Davalı Ayşen Doğan'ın 239 Sok. No: 20/3 Hatay/tz-
mir adresme yapılan tebligat bıla tebliğ iade edilmiş ve
yaptınlan zabıta araştırmasına rağmen tebligata elve-
rişli adresi tespit edilmemış olmakla dava dilekçesinin
ilanen tebliğine karar verilmiş olup yukanda adı ve ad-
resi yazılı davalının duruşma günü olan 23.11.1999 gü-
nü saat: 09.30'da mahkememizde hazır bulunması ve-
ya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde du-
ruşmalara gıyabında devam edilip yokluğunda karar
verileceği hususlan dava dilekçesi tebliğ yerine geç-
mek üzere ilan olunur. 30.9.1999 Basın: 49668
ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1998/581 Karar No: 1999/854
Emel Şahin tarafindan Hasan Esen hakkında açılan şırket feshi davasında:
Davalı Hasan Esen tüm aramalara rağmen bulunamamıştır.
Antalya'da kurulmuş olup unvanı Esen Bay Bayan KuafÖr, Taksi Turizm ve Pazarla-
ma Ltd. Şirketi olan limited şirketin feshine, 23.302.800 liranm davalıdan alınmasına
13.500.000. lira vekâlet ücretinin de davalıdan alımp davacıya ödenmesıne dair yargı-
tay yolu açık olmak üzere 9.9'.999 tanhinde karar venlmıştir. tşbu karar davalı Hasan
Esen'e karar tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 6.10.1999
Basm: 48965
ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1998/1291
Davacı Mustafa Yazıcı tarafindan davah Recep Akkoç, Rafet Karakurt, Ali Osman
Ay aleyhine mahkememizde açılan davada; alacaklısı ve bedeli yazılmamış, 8.5.1997
tanzim tarihli 30. 12.1999 vade tarihli Recep Akkoç teslim edilmiş senetten dolayı, da-
vacının borçlu olmadığmın tespitine ve senetin ıptalıne karar verihnesı talep ve dava
edilmiştir.
Da^ılar Rafet Karakurt ve Ali Osman Ay'ın bilinen adresinde adına tebligat yapı-
lamamış, zabıtaca da adresi tespit edilemediğinden davanın ilanen tebliğine karar veril-
miştir.
Davanın duruşması 27.1.2000 günü saat 09.20'de mahkememizde yapılacaktır. Da-
valı Rafet Karakurt ve Ali Osman Ay'ın duruşmada bizzat hazır bulunması veya vekil-
le kendisini temsil ettirmesi, 10 gün içinde ne gibi kanıtlan varsa mahkemeye sunması
gerekmektedir. Davaya itiraz etmezse dayanılan senetlerin teminat senedi olarak veril-
diğıni ve davacının davalılara borçlu olmadığını kabul etmiş sayılacak, duruşmaya gel-
mediğı takdirde yokluğunda karar verilecektir. HUMK'nin 509. ve 510. maddelen uya-
nnca ilanen tebliğ olunur. 4.10.1999 Basm: 48968
ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1998/896
Davacı Oyak Sigorta AŞ tarafindan davalılar Nurhan Şahin ve tsmail Kıyak aleyhi-
ne mahkememizde açılan davada; davacı şirkete sigortalı olan araçla davalı tarafa aıt
aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davalı tarafin yüzde 75 kusur oranına
karşılık gelen 437.443.500 TL'nin davahlardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava
edilmiştir.
Davahlardan tsmail Kıyak'ın bilinen adresinde adına tebligat yapılamamış, zabıtaca
da adresi tespit edilemediğinden davanın ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Davanın duruşması 31.1.2000 günü saat 09.20"de mahkememizde yapılacaktır. Da-
valı tsmail Kıyak'ın duruşmada bizzat hazır bulunması veya vekille kendisini temsil
ettirmesi, 10 gün içinde ne gibi kamtlan varsa mahkemeye sunması gerekmektedir. Du-
ruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verilecektir. HUMK'nin 509. ve 510.
maddeleri uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 48966