25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 1999 SALJ 8 HABERLER IHugbay'a tıbbi müdahale • A.NKARA (AA) - Eski De\Iet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın ıntıhar girişimı sonucu damağında oluşan ve konuşma bozukluguna yol açan delik, cerrahi bir müdahale ile kapatıldı. Başkent Üniversitesi Kulak- Burun-Boğaz Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Levent Özlüoğlu ve Doç. Dr. Tan Önder taraftndan gerçekleştirilen müdahale sonucunda, Uluğbay'ın dilinde konuşma bozukluğuna yol açan doku zedelenmesi tümüyle ortadan kaldınldı. Gökçeada'da ev kundaklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişlen Bakanlığı, Gökçeada'da Rum asıllı bır yurttaşın evinin kundaldanması sonucunda küçük bir çocuğun yaşamıru kaybetmesinden büyük üzüntü duyulduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtilerek "Kundaklama olayının faillen en kısa zamanda yakalanacak ve adalete teslim edilecektır" denildi. Uaksızbğa göz yumulmamalı' • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Sağlık Işçıleri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu. Malatya tnönü Üniversitesi'nde ışten çıkanlan yaklaşık 500 kişimn haksızlığa uğradığını belirterek "Bu haksızlığa göz yumulmamalı" dedi. Başoğlu yaptıgı açıklamada, Malatya lnönü Üniversitesı Turgut Özal Tıp Merkezi'nde işten çıkanlan işçilerin büyük çoğunluğunun üyelen olduğuna dikkat çekerek. işverenin işçileri işten atarak, sendikaya girmekten ve toplu iş sözleşmesi yapmaktan dolayı cezalandırdığını ileri sürdü. Isımer'e destek I AYDIN (Cumhuriyet) - Atatürkçü Düşünce Derneği Aydın Şubesi Başkanı Erol Ertuğrul, Tuggeneral Yalçın I$ımer'in GATA'nın açılışında yaptığı konuşmaya destek verdiğıni belirterek, "Doğal olarak gerıciler ve yobazlar bu konuşmadan rahatsız olmuşlardır. Işımer'e saldınlan korkulanndandır" dedı. Konuşmanın tüm uhısun beğenisini kazandığını da vurgulayan Ertuğrul, "Ulusumuzu aydınhk bir gelecekten hiçbir güç geri koyamayacaktır. Gelecek kuşaklar, aydınlanma yolunda savaş verenleri en güzel duygularla anacaklardır" diye konuştu. Yaşadığı her dönemde egemen smıflar tarafından baskı altında tutulmaya, tecrit edilmeye çalışıldı Olümsüz bîr devrimci aydın:HAŞMETATAHAN Dr Hikmet Kıvddmh, 11 Ekim 1971 gü- nü bedence aramızdan aynldı. Kıvılcımlı. emperyalizmin güdümü ve zorlamasıyla ülkemizi işgal eden Yunanlıla- ra karşı. daha çocuk denecek yaşta, Milli Kurtuluş Savaşı'na katılan, daha sonra, Sos- yal Kurtuluş Savaşı'na aülan ve ölünceye de- ğin, devrimci görev ve sorumluluğuyla mü- cadeleden geri durmayarak, kendi deyimi ile "bir an olsun nöbet yerini terk etmeyen" bir devnmci aydındır. Verdiği teorik-pratik savaşladevrimcilere, aydınlara yol gösterici olan Kıvılcımlı 'yı, ölümsüzlüğünün 28. yılında, özlemle say- gıyla anıyoruz... Kıvılcımlı, gerçek bir aydın olan H. Bar- büs'ü anlatırken onun şahsında, bir aydın da bulunması gereken 3 temel özelliğe dikkat çekerek, gerçek bir aydının: 1) Yığuı/kitle adamı olması; 2)Örgüt adamı olması; 3) En- ternasyonal adam olması gerektiğinı anla- tır... Kıvılcımlı, yaşadığı her dönemde, özellik- le 27 Mayıs Devrimi öncesi dönemlerde, ege- men sınıflarca, olağanüstü baskı altında tu- tulmaya, tecrit edilmeye çalışıldı. Tüm engel- lemelere karşın, Kıvılcırnlı yaşamı boyunca, kitle adamı-örgüt adamı-enternasyonal adam olmaktan geri durmadı... Gerçek bir biKm adamı Kıvılcımlı. gerçek bırbılim adamıdır. Di- yalektik materyalizmı olağanüstü kıvrak ze- kâsı ile kelimenin gerçek anlamı ile kavrayıp, onu tüm yaşammda, mücadelesinde kullan- dı. Marksizmi orijinal kaynaklanndan öğren- di, bilim ve teknik alandaki gelişmeleri çok yakından izleyip kavrayarak kişisel ve top- lumsal gelişmeye uyarlamaya çahştı. "tçfaı- den çıktığunız. daha doğrusu bir tttrtü için- den çıkamadığunız Osmanlı tophımunu" de- rinliğine ve genişliğine araştırdı. Osmanlı devletinin, bir tslam rönesansı olduğunu gör- dü; bu nedenle. orijinal Islam medeniyetini araştırdı... Türkiye'nin neden Batılı denilen kapitalist ülkeler gibi kalkınamadığını araş- tırdı, nedenlerini buldu. Bizdeki tefeci-be- zirgân denilen kapitalizm öncesi sermayenin azgınca gelişıminin tarihi kökJerini, sosyal ve ekonomik dayanaklannı açıkladı. Marks'ın ve Engeb'in araştırdıgı, ancak gerek o zamanki arkeolojık bulgulann yeter- siz olması; gerekse bu konuya yeterince ayı- racak zaman bulamayışlan nedeniyle aydın- latılamayan kapitalizm öncesi (antika) mede- niyetlerin gelişimi kanunlannı açığa çıkardı. Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın Tarih Tezi, salt akademik bir uğraş değildir. Bilim adamla- nnı ilgilendiren bir konu olmaktan çok, başta ülkemiz dev- rimcileri olmak üze- re. yaşadığımız orta- mı, dünü, bugünü anlayabilmek iste- yen; bilinçli-kararlı bir şekilde, geleceği kurmayı düşünen her insanın bilince çıkartmak zorunda olduğu bir sentez- dir... (Tarih Devrim Sosyalizm-Tarihsel Maddecilik Yayınla- n - ya da Tarih Tezi - Diyalektik Yayınlan - isimli kitaplanna bakınız.) Kıvılcımlı, ulusal kurtuluşun, sosyal kurtuluşla taçlandı- nlmaması halinde baskı nın, sömürü- nün, gericiliğin ne denli gelişeceğini, cumhuriyetin de, devrimlerin de ne denli tehlikeye düşeceğini görerek gençliği- mizi ve halkımızı uyardı. 1935 yılında, Tür- kiye'de işçi sınıfinın sosyal varlığmı araşür- dı. yayımladı. O yıllarda Türkiye'nin nasıl, tekelci sermayenin / finans- kapitalin ege- menliği altına girdiğini bilimsel verilerle açıkladı. Batı'da tekelci sermaye, gelişmiş bir kapitalizm temeli üzerinde yükselirken, kapitalizmin serpilip yeterince gelişemediği ülkemizde tekelci sermayenin Batfdaki olu- şumundan çok daha yoğun ve çok daha mer- kezci bir şekilde acımasızca ve azgınca kan- serli bir ur gibi "geBştiğinr ve daha önce egemen olduğunu istatistiklerle, bilimsel ve- rilerle açıkladı. Önce ulusal değer ohnah "Baö^dakı tekellerin geri ülkeleri sömü- rerek elde ettiği aşın kârlardan bir kısmını kendi işçısine, halkına sus payı olarak dağı- tabildiği için "Baü''da, göreceli de olsa mil- letlere yaşanabilir bir ortam yaratılabümesi- ne karşıhk "biziın" tekelci sermayenin, Ba- tılı tekellerin taşeronlugunu yaptiğı, kendi halkını sömüren-ezen; "kâr"ın aslan payını alarak yurtdışına kaçıran vurguncu yabancı tekellere yardakçılık yaptiğı için halkımızı iş- sizliğe ve pahalılığa mahkûm ettiğini açıkla- dı... Bu nedenle ülkemizin; işçi sınıfımız, emekçi halkımız kanadı ile yükseltilebilece- ğini savundu. Z^ıvılcımlı, gerçek bir -/V bilim adamıdır. Diyalektik materyalizmi olağanüstü kıvrak zekâsı ile kelimenin gerçek anlamıyla kavrayıp, onu tüm yaşamında, mücadelesinde kullandı. dye'nin neden Batılı L denilen kapitalist ülkeler gibi kalkınamadığını araştırdı, nedenlerini buldu. Bizdeki tefeçi-bezirgân denilen kapitalizm öncesi sermayenin azgınca gelişiminin tarihi köklerini, sosyal ve ekonomik dayanaklannı açıkladı. Özellikle 27 Mayıs sonrası serpilip gelişen devrimci ortamımızı, geçmiş onlarca yıllık bilgi ve deneyim birikimiyle uyardı. Türki- ye'mizin gerçeklerine uygun ve ayaklan ye- re basan, Türkiye halkını anlayacak ve Tür- kiye halkınca da anlaşılacak şekilde, ajitas- yon, propaganda ve özellikle de, örgütlenme geregini ısrarla göze batırdı. Uluslararast devrimci değerleri Türkiye'de taklit edenle- ri, onlann "acenta"lığını yapmak isteyenle- ri uyardı. Uluslararası değer olmak için ön- ce ulusal bir değer olmak gerektiğini kavra- mamızı sağladı. 1960 sonrası gelişen devrimci mücadele- nin teorik- pratik hatalanndan annabilme- miz için yoğun bir şekilde teorik-pratik mü- cadeleyi hızlandırdı. Emperyalizme, faşiz- me ve gericiliğe karşı 2. Kurtuluş Savaşf nı başlatacak ve Türkiye halkını kucaklayacak şekilde işçi sınıfinın paıtisinin yeniden örgüt- lenmesi için özellikle 1967/71 yıllan arasın- da sağlı-sollu yobazlarla kıyasıya mücadele- ye girişti. 1968 kuşağının yükselen devrim- ci gençlik dalgasını kırmak için, CLA kaynak- lı provokasyon ve tertiplerle kışkırtılan dev- rimci gençliğin önderleri arkadaşlanmız, so- kak ortalannda, üniversite önlerinde, yurt- larda öldürülmeye başlandı. Gizli servislerin, llim Yayma Cemiyetlerinden. Komünizmle Mücadele Derneklerinden kotardığı geric- lerle; olmadıysa, gizli servislerin besleyip ör- gütlediği ülkücü, koman- do denilen faşistlerle; ya da akgenç adıyla örgütle- yip şartlandırdığı gerici militanlarla tırmandırdığı terörde, siyasi iktidann emri ile polis, gerici ve fa- şist saldınlann yedek gü- cü haline getirilmiş bulu- nuyordu. Teker teker öl- dürmeler yermedi, kışkırt- ma ve provokasyonlar, kit- lelere taşındı. 16 Şubat 1969'da demokratik gös- teri hakkını kullanan yüz binlerce devrimci, 6. Fi- lo'dan havalandınlan heli- kopterden yürüyüşü izle- yen gizli servis elemanla- nnın yönlendirmesi ve di- rektifleriyle "Kanlı Pa- zar"da bozguna uğratıldı, cihad çağnlan ile kışkırtı- larak toplanan genciler Taksim Meydanı 'nda dev- rimcilere, yasal izni alın- mış mitinge saldırtıldı. Ikı devrimci öldürtüldü, yüz- lercesi yaralattınldı. Yet- medi, 12 Mart sonrası faşist uygulamalan hızlandırmak için öğrenci yurtlanna, düş- man kalesine saldınlırcasına polisler saldır- tıldı.Onlarca genç yaralandı, yüzlercesi tu- tuklanarak, onlarca milyarhk zararlara yol açılarak devrimci gençlik bir kez daha, bir kez daha kışkırtıldı... İşçi sınıfi örgütieıuneli Kıvılcımlı bir yandan devrimci gençlığı bu provokasyonlara karşı uyanr, sakındırmaya çalışırken, diğer yandan da işçi sınıfinın ve halkın bilinçlendirilmesi- örgütlendirilmesi için sabırlı ve özverili bir örgütlenmenin ge- reğini vurgulayarak devrimcıleri değerlen- dirmeye çağınyor, mücadelenin önünü tıka- yanlann teorik-pratik tutarsızlıklannı sergı- leyerek gençliğimizi anarşiden, maceracı akımlardan sakındırmaya uğraşıyordu... (O dönemin gençlik önderlerinden birisi olarak, gizli servislerin provokasyonlanndan kurtu- labümemi,-sağh sollu kışkırtmalar OTtamın- da çoğu de\Tİmci gençlik önderi arkadaşımın kapıldığı, yükselen "silahlı mücadeie" dalga- sında, yanlışlıklar ve yanılgılar karmaşasm- da kaybolup gitmeyışımi, Dr. Hikmet Kıvıl- cımlı'nın ısrarla yürüttuğü bu teorik- pratik mücadele sağlamıştır. Bu gerçeği açıklama- yı da borç biliyor ve onu şükranla anıyorum.) Dr. Hikmet Kıvılcımlı, bir yandan devrim- ci mücadelenin önünü tıkayan devrim kalpa- zanlan ile mücadele ederken, diğer yandan da yakalandığı prostat kanseri ile savaşmak- taydi. Bu süreç içinde devrimci kadrolar arasın- da otoritesinin önemli ölçüde arttığı ve işçi sınıfi partisinin yeniden örgütlenmesi çalış- malannın hızlandığı bir dönemde 12 Mart fa- şizmi geldi.ldam istemi ile sıkıyönetimmah- kemesince aranmaya başlanan Kıvılcımlı, yurtdışına çıktı. llerleyen prostat kanserini önleyebilmek, hiç değilse gecıktirebilmek için yapılan girişimler sonuç vermedi. Yu- goslavya'da Belgrad'da olduğu ameliyat, so- nucu değiştirmedi... Binbir acılar içerisinde kıvranırken dahi, son ana kadar pınl pml olan belleği hep işçi sınıfi bilimiyle, bilinciyle hal- kı için çalıştı. Ölünceye değin yazdığa "Y«I Anüan" ile yine bizleri uyarmaya, yol gös- termeye, geçmişimizi aydınlatmaya çalıştı... Kıvılcımlı, ölüm döşeğinde yurtdışmdan dönmek istedi. Sıkıyönetim Komutanlığı, Askeri Mahkemesi'ne döneceğini bildirdi. Tükenen bedenine rağmen, sıkıyönetim mahkemelerini devrimci mücadele arenası haline getirerek faşizmle son hesaplaşması- nı yapmak, ikinci Kurtuluş Savaşı bayrağını yükseltmek istiyordu. Örnek ve yol gösterici 11 Ekim 1971 günü, son nefesini verdigin- de, ülkesini ve halkını seven, emperyalizme- gericiliğe ve faşizme karşı Kuvayı Milliye ruhuyla mücadeleyi göze alan devrimciler için geride durup dınlenmeden halkı için ça- lışan, üreten, bilgi-tecrübe ve enerji dolu ya- şamıyla, işkencelerde boyun eğmeyen, ödûn- süz, kararlı davTanışlany la pratik açıdan ör- nek; ülkemizin ve dünyamızın ekonomik, sosyal, kültürel. siyasal vb. konulannı aydın- latan; özellikle de işçi sınıfi biliminin ışığın- da devrimci mücadelemizde yol gösterici rol oynayacak olan, onlarca ciltlik eserleriyle, teorik açıdan yol gösterici olmuştur. Emper- yalizme-gericıliğe-ırkçıhğa karşı çıkan her ınsan, her gerçek aydın. Dr. Hikmet Kıvıl- cımlı'nın yaşamını da, mücadelesini de öğ- renmeli, dersler çıkarmalıdır. Yaşamı süresince gerektiğince anlaşılama- yan Dr. Hikmet Kıvılcımlı, özellikle işçi sı- nıfımızın siyasal bilgisi, deneyimi, örgütlen- mesi arttıkça, gelecekte ülkemiz devrimcile- rince çok daha iyi anlaşılacakür.Devrimci mücadelenin başansı da, bir bakıma buna bağhdır.Bu büyük devrimci ustanın, ulusal bir değer olarak hak ettiği yeri aldıktan son- ra, uluslararası devrimci ortamda da değeri- nin anlaşılacağına, teorik katkılannın kabul göreceğine yürekten inaruyor, ölümsüzlüğü- nün 28. yılında onu bir kez daha sevgiyle, saygıyla, şükranla anıyoruz. •.( • ı . - A *^. . ,. . 't-K >İJ 'Cumhuriyk Tmıi'ne coşkulukarşılcmmADANA(CumhuriyetGüney İOe- ri Bürosu) • Kapıkule'den başladığı yurt gezisini sürdüren "Cumhuriyet Trew" dün tarihi Adana Gan"nda coşkulu bir törenle karşılandı. Ada- nalılann yoğun ılgi gösterdiği karşı- lama törenine katılan elleri bayraklı binlerce öğrencınin söyledıği marş- larve halk oyunlan eşliğinde gara gi- ren treni gece yansına kadar on bin- lerce Adanalı ziyaret etti. Adana Va- lısı Oğuz Kağan KöksaL 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Çetin Saner, bazı Adana milletvekilleri, ÇU Rek- törü Can Ozşahinoğlu. kamu kurum ve kuruluşlan yetkihleri ile onlarca okuldan binlerce öğrencinin yanı sı- ra çok sayıda Adanalının doldurdu- ğu garda coşku büyüktü. Saat 10.15 sıralannda trenin görünmesiyle bir- likte coşku daha da arttı. Küçük bü- yük onlarca kişinin duygulanıp ağ- ladığımn görüldüğü karşılama töre- ninde konuşan Vali Köksal. "75. yt- \aa L-nrtaAgımiT riımhııriyptimİTİn bize bmktığı armağanlardan biri de onun kurucusu aziz Atatûrk'ttn bize, size emanet ettiği başka değerleri ta- şıyan bu trendir. Cumhuriyet treni yurdun her bötgesine nasıl yol atayor, coşku yaşatryorsa. Cumhuriyetimiz- de o coşkuyla >ol alacak ve yaşaya- cakür" dedi. Vali Köksal ve 6. Kolordu Komu- tanı Korgeneral Saner, TRT Çocuk ve Gençlik Vakfi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı temsilcilerine günün anla- mını belirten birer plaket verirken, Adanalı mücahit torunu AM Dincer (70), milli mücadele yıllanndadede- sinin de katıldığı "Kartmğm çabş- masT diye bilinen çabşmada kulla- nılan mavzeri Kuvayı Milliye ve Mücahitler Derneği adına Vali Kök- sal'a armağan etti. Kurtuluş Savaşı'nın tanıtımına yönelik bilgi ve belgeler ile çağdaş Türkiye'nin kurulması ve geüşmesi- ni gösteren dokümanlann yer aldığı hareketli bir müze olan "Cumhuri- yet Treni" bu sabah 09.30'da Cey- han'a hareket edecek. SÜRMENE K.4DASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999'3 Davacı Sürmene Orman Işletme Müdürlüğü tarafın- dan davalılar Hasan Aktaş ve arkadaşları aleyhine Sür- mene Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde açılan kadastro tespıtının ıptali davasının yapılan yargılaması sonucu 01.05.1997günve 1995'223esas ve 1997/40 kararsa- yılı ilamı ile dava konusu Çamlıca mahallesi 112 ada, 21 parsel sayılı taşınmazm 3402 S.Y Kadastro Kanu- nu'nun geçici 1. maddesinin 2. fikrası gereğince mah- kemelerinin görevsızlığine. dosyanın görevli Sürmene Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine ilişkin olarak verdiği karar üzerine dosya mahkememıze gönderilmiş olmakla, mahkememizin 1999'3 esasına kaydedilen dosyada daha önce adlanna ilanen teblıgat yapıldığı anlaşüan davalılar Ahmet, Gülsüm, Ahmet Salıh, Zey- nep. Gülsüm, Ayşe. Hasan oğlu Ömer Teoman, Şükri- ye. Dursun oğlu Cevat Teoman adına duruşma günü- nün ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, yukanda adlan geçen davalılann duruşma günü olan 12.11.1999 günü saat 9.10'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi hal- de yokluklannda yargılama yapılıp karar verileceği ve duruşma gününü bıldirir ilan yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basm: 49198 ŞİŞLİ3.SULHHUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1999 1094 KararNo: 1999/1221 Davacı Bilgen Arslan tarafindan mahkememize açı- lan vasi tayini davasının sonunda: lstanbul-Şişli'Mahmut Şevket Paşa Mah. örnek So- kak No: 21'5'te ikamet ettiği bildinlen küçük Doğan- can Arslan'a amcası Bilgen Arslan'ın mahkemenıizin 13.10.1999 ilarih 1999'1094 esas. 1999/1221 karar sa- yılı ilamı ile vası tayin edilmiş olduğu ilan olunur. 13.10.1999 Basm: 49623 ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK HÂKtVILİĞİ'NDEN Dosya No: 1999/174 Davacı Alaattın Uzundal vekıli Av. Levent Canpolat tarafından iavalı Soner Abacı aleyhine ikame edilen alacak davasında, davalı Soner Abacı'nın adresi meç- hul oldugundan, Soner Abacfnın duruşma günü olan 23.11.1999 günü saat 10.05'te mahkememizde hazır bulunması veya vekil göndermesı. HUMK'nin 213 ve 377. maddelerı gereğince belirtılen gün ve saatte mah- kememizde hazır bulunmadığı veya vekil göndermedı- ği takdirde yargılamaya yokluğunda devam edıleceğı ve hüküm verileceği dava dilekçesı yerine kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 48984 SÜRMENE ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999'32 Davacı Ertan Gençay vekili Av. Mustafa Keser tarafın- dan davalı Fabiola Gençay aleyhine açılan boşanma da- vasında 23.09.1999 tarihli oturum ara karan gereğince: Davacı 02.03.1999 tarihli dava dilekçesi ile, şiddetli geçimsizlik sebebi ile davalı ile boşanmalanna ve çocuk- lar Emriye Melissa ve Banş Gençay'ın velayetlerinın kendisine verilmesine dair dava dilekçesı tüm aramalara rağmen davalı Fabiola Gençay'a tebliğ edilemediğinden ve adresi de tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapıl- masına karar verilmiş olmakla: Yukanda adı geçen davalı Fabiola Gençay'ın duruşma günü olan 18.11.1999 günü saat 9.45'te mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirme- si, aksi takdirde yokluğunda yargılama yapılıp karar verileceği hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 49197 SÜRMENE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/22 Davacı Orman Işletme Müdürlüğü tarafindan davalılar Fevzi Bilgili ve arkadaşlan aleyhine açılan kadastro tes- pıtinin iptali davasında mahkememızce verilen ara karar gereğince: Dava konusu Sürmene Çamburnu, Kemerli mahalle- süıde kaın 880 ve 882 parsel sayılı taşınmazla ilgili ola- rak davacı kurum tarafindan açılan işbu davada dahili da- valılar Şakir oğlu Mustafa Bodur. Safîye ve Mustafa'dan olma Atila Bodur, Hacıali kızlan Ayşe Bilgili, Hanım Bilgili- Fatma Bilgili, llve Bilgili ve Fevzt Bilgili miras- çılanndan oğlu Ahmet Bilgili'nın adlanna bugûne kadar tebligat yapılamadığı ve adreslen de tüm araştırmalara rağmen tespit edilemediğinden, ilanen tebligat yapılması- na karar venlmış olmakla. Yukanda adlan geçen dahili davalılann duruşma günü olan 12.11.1999 günü saat 9. 10'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmele- ri, aksi halde yokluklannda yargılama yapılıp karar veri- leceği ve duruşma gününü büdirir ilan yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 49196 FATİH 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1999/790 Mahkememizin 1999/790 esas, 1999/848 karar sayı- lı 5.10.1999 tarihli ilamı ile; Samsun, Ladik nüfusuna kayıth Hasan ve Fatma Nurhan'dan olma 18.2.1978 dogumlu Banş Demir kı- sıtlanarak, annesi Mehmet Ali kızı 1955 dogumlu Fat- ma Nurhan Erdem'in vasi olarak tayinine ve velayeti- ne terkinine karar venlmış olup, Keyfıyet ilan olunur. 5.10.1999 Basın: 49735 İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DAVALI İSMAİL ÖZHAN'A DUYURU 1998/599 Davacı Sonnur Özhan vekili Av. Mustafa Akman tara- fından davalı tsmaıl Ozhan aleyhine açılan boşanma da- vası sebebiyle: Da\ r alı tsmail Özhan-Huzur Mahallesi, Polis Lojmanlan, 11 Bloklan, Daire: 4, Seyrantepe- Şiş- lılstanbul adresinden zabıta tahkikatına rağmen tebliga- ta sarih adresi tespit edilememesi nedenı ile dava dilekçe- sinin ve duruşma gününün kendisine gazete marifetiyle ilanen tebliğine karar verilmiş olup, 26.11.1999 günü sa- at: 10.00'da mahkememizdeki dunışmada hazır bulunma- dığı, kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde HUMK'nin 213-377. maddeleri uyannca duruşmaya yokluğunda devam olunacağı, dava dilekçesmin özeti ye- rine kaım olmak ve ilan tarihinden 7 gün sonra tebligat yapılmış sayılacağı üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 49417 KADKÖY AHKÂMIŞAHSİYE DAVALAREVA BAKMAKLA GÖREVLİ İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996/8 Vasiyetname Kadıköy, Rasımpaşa Mah. Recaizade Sok. Arzu Apt. Kat. 3 Da. 10 adresinde ikamet etmekte iken vefat eden muns Ihsan Toktaş'm (Hüseyın ile Rabia'dan olma 1328 doğ.lu) 18.2.1995 tarihinde vefat ettiği, keza murisin sağlığında Antalya 3. Noterli- ği'nde 2.5.1989 tarih ve 016104 yevmiye sayılı vasiyetnamenın açılıp okunduğunun ve itiraza uğramadığının tespıtıne 4.8.1998 tarih ve 1996'8 -1998/66 sayılı ılamla karar ve- rilmiş olmakla, musaleh ve mirasçılar adına karann tebliği yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ olunur. 13.7.1999 Basın: 49436 ANKARA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1997564 Davacı Milli Eğitim Bakanlığı vekili tarafından da- valılar Yusuf Taner Özbol vs. aleyhine mahkememize açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sıra- sında verilen ara karan gereğince; Bilinen en son adresi Barbaros Bulvan Güzel Konut- lar 20/1 Balmumcu Beşiktaş/lstanbul olan davalı Yu- suf Taner Özbol'a dava dilekçesi tebliğ edilememiş, emniyet araştırması sonucu da adresi tespit edilememiş olmakla, adı geçen davalmın duruşma günü olan 11.11.1999 günü saat 10.10'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bır vekille temsil ettirmesi, hazır bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsil et- tirmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olu- nacağı ve gerektiğinde hüküm verileceği ilanen tebliğ olunur. 30.9.1999 Basın: 49687 İZMİR 4. ASLİYE HUKUK . MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/839 Davacı Hasan Sezer tarafından davalı Ayşen Doğan aleyhine açılan alacak davasında; Davalı Ayşen Doğan'ın 239 Sok. No: 20/3 Hatay/tz- mir adresme yapılan tebligat bıla tebliğ iade edilmiş ve yaptınlan zabıta araştırmasına rağmen tebligata elve- rişli adresi tespit edilmemış olmakla dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup yukanda adı ve ad- resi yazılı davalının duruşma günü olan 23.11.1999 gü- nü saat: 09.30'da mahkememizde hazır bulunması ve- ya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi halde du- ruşmalara gıyabında devam edilip yokluğunda karar verileceği hususlan dava dilekçesi tebliğ yerine geç- mek üzere ilan olunur. 30.9.1999 Basın: 49668 ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/581 Karar No: 1999/854 Emel Şahin tarafindan Hasan Esen hakkında açılan şırket feshi davasında: Davalı Hasan Esen tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. Antalya'da kurulmuş olup unvanı Esen Bay Bayan KuafÖr, Taksi Turizm ve Pazarla- ma Ltd. Şirketi olan limited şirketin feshine, 23.302.800 liranm davalıdan alınmasına 13.500.000. lira vekâlet ücretinin de davalıdan alımp davacıya ödenmesıne dair yargı- tay yolu açık olmak üzere 9.9'.999 tanhinde karar venlmıştir. tşbu karar davalı Hasan Esen'e karar tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 6.10.1999 Basm: 48965 ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1998/1291 Davacı Mustafa Yazıcı tarafindan davah Recep Akkoç, Rafet Karakurt, Ali Osman Ay aleyhine mahkememizde açılan davada; alacaklısı ve bedeli yazılmamış, 8.5.1997 tanzim tarihli 30. 12.1999 vade tarihli Recep Akkoç teslim edilmiş senetten dolayı, da- vacının borçlu olmadığmın tespitine ve senetin ıptalıne karar verihnesı talep ve dava edilmiştir. Da^ılar Rafet Karakurt ve Ali Osman Ay'ın bilinen adresinde adına tebligat yapı- lamamış, zabıtaca da adresi tespit edilemediğinden davanın ilanen tebliğine karar veril- miştir. Davanın duruşması 27.1.2000 günü saat 09.20'de mahkememizde yapılacaktır. Da- valı Rafet Karakurt ve Ali Osman Ay'ın duruşmada bizzat hazır bulunması veya vekil- le kendisini temsil ettirmesi, 10 gün içinde ne gibi kanıtlan varsa mahkemeye sunması gerekmektedir. Davaya itiraz etmezse dayanılan senetlerin teminat senedi olarak veril- diğıni ve davacının davalılara borçlu olmadığını kabul etmiş sayılacak, duruşmaya gel- mediğı takdirde yokluğunda karar verilecektir. HUMK'nin 509. ve 510. maddelen uya- nnca ilanen tebliğ olunur. 4.10.1999 Basm: 48968 ANTALYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1998/896 Davacı Oyak Sigorta AŞ tarafindan davalılar Nurhan Şahin ve tsmail Kıyak aleyhi- ne mahkememizde açılan davada; davacı şirkete sigortalı olan araçla davalı tarafa aıt aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davalı tarafin yüzde 75 kusur oranına karşılık gelen 437.443.500 TL'nin davahlardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davahlardan tsmail Kıyak'ın bilinen adresinde adına tebligat yapılamamış, zabıtaca da adresi tespit edilemediğinden davanın ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davanın duruşması 31.1.2000 günü saat 09.20"de mahkememizde yapılacaktır. Da- valı tsmail Kıyak'ın duruşmada bizzat hazır bulunması veya vekille kendisini temsil ettirmesi, 10 gün içinde ne gibi kamtlan varsa mahkemeye sunması gerekmektedir. Du- ruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verilecektir. HUMK'nin 509. ve 510. maddeleri uyannca ilanen tebliğ olunur. Basın: 48966
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle