14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12EKİM1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk dilinin Amerikan dili ve kûltürünün altında kirlendiği ve yozlaştığı söylendi ıTürkce tehdit altında'Itfaabui HaberServisi- Türkçenin, Ame- rilcan cilı ve kûltürünün "büyük tehdidi at- tmda kirlendiği ve yozlastığr belirtildı. Yılcız Teknik Ünıversitesi Mezunlan Demeği (YTÜMED) ve Hürriyet Gösteri dergisınce gerçekleştirilen "Türkçenin Zengnıleştirttınesi Kurultayrnın sonuç bil- dırisi açıklandı. Kurultay Koordinatörü Hikmet Ahmkaynak imzasıyla yapılan ya- zılı açıklamada, YTÜ Oditoryumu'nda 23- 24 Eylül tarihlerinde yapılan kurultayın ba- şarıyla sonuçlandığı ve her yıl düzenlenme- sinin benimsendiği kaydedildi. Kurultay sonuç bildirisınin "görüşler" bölümünde, "Difimiz. özellikk Amerikan dili ve kûltü- rünün büyük tehdidi altında Idrienmekte ve yozlaşmaktadır. Dildeki bu durum da kül- tûrümüzü olumsuz yönde etldlemektedir" denıldı. Dilde "kuraJ terörü" yaşandığı kaydedi- len açıklamada, şöyle devam edildi: "Ashn- da bu terör büyük ölçüde kurumsal karga- şadan da kaynaklanmaktadır. Şöyle ki 1932'de kurulan Türk Dil Kurumu (TDK) bir dernektL Ne var ki 1983'te kurulan Ata- türk KfiMr Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çabsı altuıda kurulan bugünkü TDK ise bir deviet kurumudur. TDK Başkanı Şerafet- tin Turan'uı deyişiyle dildeki 'devrimci' ta- vır bırakılmış, yerine "e\ rimci' tavır iztenir obnuştur. 'Yaşayan dil' stoganryla215Türk- çe sözcük yasaklannnş, ardından başka ça- lışmalaria amaçlanndan uzaklaşıunıştır." Bildirgede, "yeniTDKgerçekişleviniya- pamayınca, dil demekleriyk başka srvil ör- güüerin bu otorite boşhığunu doldurmaya çalıştıklan'" vurgulanarak, üniversitelerin filoloji ile Türk dili ve edebiyatı bölümle- rinin de etkin olamadıklan savunuldu. Açıklamada, Milli Eğıtim Bakanlığı'nın, sıkça yaşanan siyasal iktıdar değişikliği yü- zünden, siyasal çizgiyi bir yana bırakıp bi- limsel, eğitsel konuma gelemediği ve MEB-TDK ilişkisinde uyumun sağlanama- dığı belirtildi. Sonuç bildirisinde, "çözüm yoüan" sıra- lanırken de eğitime, özellikle anadil ve ede- biyat eğitimine önem verilmesi gerektiği bildirildi. Yazımda kuralsızhğın giderilmesi için hemen bir yazım ve sesletim kılavuzu na- zırlanması gerektiği vurgulanan açıklama- da, şöyle denildi: "1982 Anayasası'ndade- ğişiklikyapıhnası gündemegektiğinde, Ata- tfirk'ün vasiyetine yeniden işlerük kazandı- nlmalıdır. Dil ve tarih kurumlan eski ko- numlaruu kavuşturulmahdır. Eğitim siya- sallaşürdmaktan kurtanimaU, özerk bir ya- pıja kavuşturulmau. uzamanlarca ulusal bir eğitim politikası belirlenmelidir. Türkçe üzerüıe yapılacak yayınlar yepyeni bir iz- lenceylebeurlenip hazırlanmalı ve belirüza- man araüklanyla basılnıalıdır. Türkçe söz- lük, dilbügisi ile yazım ve sesletim kılavuzu konusunda eski TDK'nin oluşturduğu ya- zım geleneği yeni düzeltme ve eklemelerle sürdürülmelidir. Türkçenin zenginleştiril- mesi yolunda yapılacak çalışmalann dağı- nıklığı öıüenmeli okullarda kitap seçme ve salık verme işi sağukh bir şekilde yapüma- bdır. Kitfc iletişim araçlannın dil kiıllanınu, çeşitli örgütlenmeler aracıhğıy la izlenmeü. gerekli uyanlar kimi örgütlenmeler sonucu ilgili kurunüara iletümeli. aynca genel yaym yönetmenleri yanında dil danışmanı çalıştır- ma zorunlulugu getirilmeudir." Türk yazar ve sanatçılannın girişimi ile çeşitli ülkelerden 60 yazar ve sanatçı ortak bildiri imzaladı 'Demokrasi konusunda ciddi adını ablmak9 • Bildiriye imza atan yazar ve sanatçılar arasında yazar Günter Grass, Günter Wallraff, Nadine Gordirrfer, Harold Pinter, Jose Saramago, Arthur Miller, Elie Wiesel, Jack Lang ve yönetmen Ingmar Bergman ile Costa Gavras da bulunuyor. Istanbul Haber Servisi - Türk yazar ve sanatçılannın girişimi ile dünyanın çeşitli ülkelerinden 60 yazar ve sanatçının imzaladığı or- tak bildiride, Türkiye'nin insan haklan ve çağdaş demokrasi ko- nusunda ciddi girişimlerde bulun- ması ıstendi. Bildinde, "Yeni yüzyılda Tür- kiye'yi insan haklan ve demok- rasi konusunda örnekahnması ge- reken bir ülke olarak görmek isti- yoruz" denildi. Yazar Yaşar Ke- maL Zülfü Livaneli, Orhan Pa- muk, Ahmet Altan ve Mehmet Uzun'un girişimleri ile tüm dün- yadan 60 yazar ve sanatçının im- zasını taşıyan ortak bildiri, Türki- ye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Salonu'nda düzen- lenen basm toplantısıyla açıklan- dı. Yazar Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk, Ahmet Altan ve Mehmet Uzun'un girişimleri De tüm dünyadan 60 yazar ve sanat- çının imzasmı taşıyan ortak bildiri, Türtdye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Salonu'nda düzenlenen basın toplantısı> la açıklandı. Yazar Yaşar Kemal tarafindan okunan ortak bildiride, insanlık tarihinin en kanlı dönemlerinden biri olan 20. yüzyılm sonaermek- te olduğu belirtilerek, yeni yüzyıl ve insanının her türlü aynmı red- detmek, baskı ve zulme karşı çık- mak zorunda olduğu kaydedildi. Bildiride özetle şu görüşlere yer verıldi: "Bizaşağıda imzası bulu- nan yazar ve sanatçılar, yeni yüz- yılda Türkiye'y i insan haklan ve demokrasi konusundaörnek ahn- ması gereken bir ülke olarak gör- mek stiyoruz. L r ygardünyanm bir parçası olarak gördüğûmfiz Tür- kiye'nin insan haklan ve çağdas demokrasi konusunda ciddi so- runlan olduğunu herkes biliyor. Bu durumu deviet yöneticileri de ifade ediyor. Anlacak demokratik ve uygar bir adımın Türkiye'yi ekonomik, sosya! ve kühürel ola- rak çok güçlendireceğine. zengin- leştireceğine inanryoruz. Biz de Cumhurbaşkanı, Başbakan, par- lamento ve hükümet başta olmak üzere bütün yetkililere sesleniyo- nız, lütfen Türkiy«'vi bu ayıptan kurtann. Hepioüzi derin üzüntü- yeboğan deprem felaketinin yara- lannı sararken,70 vıklan fazla bir süredir kanayan toplumsal yarayı da sana Türkiye, 21. yüzyıhn ışık gibi parlayan, insan haklanna ve kültürel kimliklere saygık uygar ve demokratik ülkesi haline gel- melklir." Yazar Yaşar Kemal bildirinin ardından yaptığı konuşmada da tanh boyunca hiçbir uygarlığın ve kültürün diğer uygarhk ve kültür- leri yok edemediğini ifade ede- rek, bu iki kavTamın birbirinı bes- lediğini belirtti. Sanatçı Zülfü Li- vaneli Türkiye'de büyük acılar ya- şandığını kaydederek. kendıleri- nin çözümün birparçası olmak is- tediklerini, şu sırada da bunun için büyük bir firsat olduğunu, banşa şans verilmesi gerektiğıni söyle- dı. Yazar Mehmet Uzun da bıldin- ye imza atan kişilenn Türkiye'nin dostlan olduğunu belirterek, Tür- kiye'nin dostlannın yeni yüzyılda Türk insanının mutlu olmasını is- tediğini kaydetti. Yazar Ahmet Altan ise konuşmasında, Türki- ye'nin uygarhk savaşını kaybet- memesi için, içinde bulunulan ba- nş ve yeniden hayata dönüş konu- sunda uygun süreci iyi değerlen- dirmesi gerektiğini söyledi. DUZYÂZI ORHAN BtRGİT Rusya'nın PKK'si! Cumhuriyefin aynlıkçı Çeçenlerin, Ku- zey Kafkasya'da bir Islam devleti kurrnayı amaçladkjını bildiren dünkü haberi, bizi sa- dece böyle bir oluşumun başta Bakû-Cey- han olmak üzere birçok ekonomik projenin rafa kakjınlması açısından mı ilgilendiriyor? Yoksa, üçyanımızın radikal Islamın kontro- lü altına girmesinin fazla uzak olmayan teh- likelerini de hesaba katıyor muyuz? Bence bu iki varsayımı da birbirinden ayırmamamız gerekiyor. Kuzey Kafkasya haritasına yeni bir biçim vermek ve oluşacak devtetin niteliğini şe- riatçı olarak isimlendırmeyi amaçlayan, ilk bakışta, Grozni'nin binlerce kilometre uza- ğındaki Suudi Arabistan olarak görülüyor. Suudilerdeki büyük parasal güç, Çeçen halkını Vahhabı tarikatının söytemleri ile eği- terek yönlendirmekte elbette en önemli et- kenlenn başında geliyor. Ama Kuzey Kaf- kas haritasının yeşillenmesinde Suudilerin dışında Pakistan, lran ve Afganistan'ın da aynı doğrultuda çaiıştığını gözardı edeme- yiz. Kökeni beş yıl önceye kadar uzanan Çe- çen aynlıkçılığında bu ülkelerin tümü, Ku- zey Kafkasya'daki zengin petrol rezervle- rini kendi kontrollenne geçirebilmenin ha- yali içinde aynlıkçılann eylemlerine destek olurken.Ankaradabırzamanlarbenzergö- rüntüleri daha çok radikal Islamın başanya ulaşmasını amaçlayan Refah Partisi eliyte gerçekteştiımişti. Avrasya feribotunun kaçırılmasından, kaçıranlann cezaevinden bir bir fırar edişi- ne kadar uzanan olaylann yanı sıra, Türki- ye'den yöreye gittiği saklanmayan gönüllü mücahitlere kadar uzanan bir dizi olayın Rusya'da uyandırdığı rahatsızlığı bu ülke- nin Dışişleri Bakan Yardımcısı ve eski An- kara Büyük elçişi Albert Çernişev, bir te- levizyon söyleşisinde "cam fanusta otu- ranlann komşulanna taş atmaması"gerek- tiğin söyteyerek dile getırmişti. Öcalan'ın Şam'dan aynlmasından son- ra Moskova'dakı konukluğu ve ondan ön- ceki zaman diliminde Rusya'daki PKK kö- yüne kadar uzanan bunca olay karşısında- ki suçüstü uyanlanmızın karşılığını böyle vermeye çalışan Ruslar, Basayev'in son ayaklanma hareketine başladığı günlerde de isyancılann Türkiye'den destek gördü- ğünü ileri sürdü. Bizzat Yeltsın'ın söylem- leri arasında yer alan bu iddia karşısında Başbakan Ecevitin Rus üderine birmek- tup göndererek kuşkulannın yerinde olma- dıgını söyledıği biliniyor. Ecevrt, 4 Kasım'da Başbakan Putin'in çağnlısı olarak Moskova'yı ziyaret edecek. Rus Interfaks ajansının bu ziyaret sırasın- da iki ülke arasında "Teronzm ve Aynlıkçı- lıkla Mücadelede Işbirliği" anlaşmasının gündeme getırileceğinı bildiren haberi, bi- zim radikal Islamcı basını işkillendirmiş ol- malı. Qün bu kesimden ıkı gazetede Ece- yit'in öyle bir anlaşmaya imza koymasının ülkede büyük tepkitere yol açacağı tehdidi haberieştirilmişti. Zaten bu kesimin gazetelerinde, Çeçe- nistan'da Basayev'in öncülük ettiği kıyam ile ilgili haberler, aynı diyoptrideki gözlük- ler altında kaleme alınıyor ve gösteriliyor. Olayın salt bir bağımsızlık hareketı olduğu görüntüsüne özen gösterilirken, hareketin amacını Kuzey Kafkas petrollerini kendi he- gemonyalan altına almakta gören Suudi- Iran- Pakistan veAfganistan arasındaki dir- sek temasına dayandığına hiç ilişilmiyor. Hele Vahhabi sultasının, yöreye yerieşirse, Azarbeycan'ı Erivan karşısında nasıl zayrf- latacağı bile düşünülmüyor. Yöredeki var olan düzen, Bakû-Ceyhan petrol hartı başta olmak üzere Türkiye'nin çıkannaymış. Kimin umurunda? Asıl amaçlan, bir büyük Islam devletinin gerçekleşmesini, dahası o şeriat devletinin sınırlan içerisinde bizim de yer almamızı oluşturmak değil mi? Pazargünüteışkentinen büyük camisin- de Said-i Nursi için okunan mevlit sırastn- da takkeyi düşüren Mehmet Kutlular'ın 17 Ağustos depremi için televizyon kame- ralan önünde söyledikleri, özeHikle dep- remden bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri'ni halkla karşı karşıya getirmek için başlatılan savaşımın en sonuncu halkası değil midir? Yardım amaçh paketler arasında felaket- zedeye ulaştınlan 1939 kaynaklı Nursi bil- dirileri, sahte Şeyh Ahmet vasıyetnamele- n, köşe bucak dolaşarak yapılan söylesi- lerde kusulan kini, gazeteler yazdı durdu. Yazdılar ve bizim güvenlik güçlerimiz de • savcılanmız da o gündür bugündür o yazı- lar karşısında vurdum duymazlık ettiler. Üs- telik Adalet Bakanlığı'nın kendilerine bu ko- nuda duyarlı olmalannı hatırlatan genelge- si olmasına rağmen! Sanki illa öyle bir hatırtatma genelgesi olmazsa görevlerini yapmalan gerekmez- miş gibt! Marmara Üniversitesl önünde tür- ban bahanesı ile yapılan provalarda dep- remde yitirdiğimiz yirmi bine yakın ınsanı- mızın aziz anılannı da onlann ve hepimizin acılannı da hiçe sayan "7.4 yetmedı mi" pankartının bile harekete geçiremedıği ilgi- iilerin önceki gün Değirmendereli bir yurt- taş grubunun ellerinde kırmızı karanfiller ile çadır çadır dolaşması karşısında nasıl huy- landıklannı televizyonlarda şaşkınlıkla izle- dim. Aynı televizyon haberierinde Çin'den Meksika'ya kadar yeryuvarlağımızı dola- şan deprem olayı için Mehmet Kutlular efendinm açıktan söylemekte artık hiçbir sakınca görmediği "teşhisler'l de yer aldı. Ankara C. Başsavcılığı ile DGM sâvcıla- nnın dün soruşturmaya başladıklan o de- meç ve ona kaynak teşkil eden "llahi Ikaz Deprem" broşürürtde yer alan inciter, Groz- ni'deki Vahhabiler ile bizdekı şenat özlem- cilerinin kalp atışlanndaki birliği bir kez da- ha doğrulamıyor mır? Faks:0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgrtCcıdo.nettr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle