14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM1999SALI O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus(acumhuriyetcom.tr Yeni Bir Çağa Atılım Prof. Dr. Kemal ALEMDAROGLU htanbul üni. Rektörü 0 0 niversitemizin 1999- U 2000 eğitim-öğretim yı- lına, yeni bir milenyu- ma (binyıl'a), yeni bir çağa girmenin sevincini buruk yaşadık. Ne ya- zık ki, üniversitelerimiz 1999-2000 akademik yılına güçlü, fakat hüzünlü girmektedir. 17 Ağustos'ta yaşanan deprem felaketinde yaşamlannı yiti- ren tûm yurttaşlanmıza, öğrenci ve mezunlanmıza Tann'dan rahmet, ya- kınlanna başsağlıği diliyor, dayanış- manın en güzel ömeklerini sergileyen ulusumuza ve bizlere yardıma koşan dost ülke mensuplanna şükranlanmı sunuyorum. Yaşanan tûm acılara karşın, felaket- ler bazen toplumlan birbirine yaklaş- tırarak, taşıdıklan ortak özelliklerin yeniden anımsanmasına yardım eder- ler. Türk ve Yunan ilişkilerinde de dep- rem yeni bir dönemin başlamasına ne- den olmuş. iki ülkenın halkı, insancıl yardım duygulan ile birbirini kucak- lamış ve yaralannı sarmak için adeta birbirleriyle yanşmıştır. Atatiirk'ün "Yurtta sulh, cüianda sulh" ilkesini benimseyen Türk ulusu, Türk-Yunan ilişkilerinde başlayan yeni dönemi bü- yük bir mutlulukla karşılamış ve ay- nı duygulan paylaşan komşumuz Yu- nanistan'm Dışişleri Bakanı Sayın Pa- pandreu, kendisine temmuz ayında yaptığımız çağnyı kabul ederek, açı- lış konferansını vermek üzere üniver- sitemızi onurlandırmıştır. Sayın Papandreu'ya teşekkürlerimi ve saygılanmı sunarken, Türk-Yunan ilişkilerinin bu düzeye gelmesindeki önernlı girişimleri nedeni ile Dışişle- ri Bakanımız Sayın tsmail Cem'i de kutluyor, şükranlanmı sunuyorum. Şimdi kamuoyuna, yaptıklanmızın ve yapacaklanmızın çok önemli olan- lannı özetle sunmaya çalışacağım. Amacımız ve hedefımiz; lstanbul Üniversitesi'nin uluslararası bilimsel düzeyini en üst konuma getirmektir. Bu düşüncelerle; 1998-1999 aka- demik yılı başlangıcmda uluslararası bilim ortamına duyurduğumuz tstan- bul Üniversitesi Sağlık, Fen ve Sosyal Bilimlerödüllerine 20'si ülkemizden, 35'i yurtdışından olmak üzere 55 araş- tıncı, değerli eserleriyle başvurmuş- tur. Üniversitemiz tarihinde ilk kez gerçekleştirilen bu durum gerçekten gurur ve kıvanç vericidir. Her bilim da- lında deneyimli öğretim üyelerimizden oluşan seçici kurullar (jüriler), hakem- lerin görüşlerini de alarak eserleri de- ğerlendirmiş ve birincileri seçmiıştir. Seçilen eser sahiplerine "İstanbul Lni- verstosi Bilim OdûOeri" verilmiştır. 10 Temmuz 1999'da, birlik ve bü- tünlüğümüzü, ilk kez gerçekleştirilen "Mezuniyet Şöleni 1999" ile göster- dik. Sayın Curnhurbaşkanımızın onur- landırdığı Avcılar kampüsündeki tö- renimizde 8300 öğrencimizi mezun ederek diplomalannı verdik. Üniversitemizin depremden gördü- ğü zaran, mensuplanmızın destek ve katkılan ile aşacağı inancı içındeyiz. Öğretim üyelerimizınden gelen sürek- li öneri ve istekler doğrultusunda baş- lattığımız "Cnhersitemiri Birikle Ona- nüıın kJunpanyası"na yapılacak an- lamlı yardımlarla, içinde bulunduğu- muz zorluklan kısa zamanda aşacağı- mızı düşünüyorum. Üniversite yöne- timimiz, öğretim üyeleri ile sevgi ve saygı yüklü bir bütünleşme içerisinde- dir. Enflasyonun hızla yükseldiği ül- kemizde öğretim elemanlartmızın ve idari görevlilerimizin maddi koşulla- n giderek kötüleşmektedır. Eğitim- öğretim, bilimsel çalışma ve toplama hizmetinin huzurlu ortamlarda yapı- labileceği düşüncesi ile ülke yönetici- lerinin bu konuda trtLzlik veanlayış gös- termelerini beklemekteyiz. 1998-1999 eğitim ve öğretim yilın- da fakülte ve yüksekokullarda öğren- ci ve araştırma görevlisi temsilcileri se- çimleri yapılarak yüksekokul. fakül- te ve üniversite yönetim kurullanna temsilcıler katılmışlardır. lstanbul Üniversitesi, 1999-2000 eğitim-öğretim yılına öğrenci merkez- libiryapılanmailegirmiştir. Buama- ca yönelik olarak; • Kuramsal (teorik) ders saatleri azaltılmış, • Uygulamalı ders saatleri arttınl- mış, • Yanyıllık ders uygulamasına ge- çilerek öğrencilerin ders yükleri hafıf- letilmiş, • Kredili sisteme geçilmiş, • Öğrenciye, seçmeli derslerden kendi ilgi ve yeteneklerine göre ders seçme firsatı tanınmış, • Başanyı göreceli olarak değer- lendiren bağıl not değerlendirmesi sis- temi uygulamaya konulmuştur. Bızler. "eğitimdeyeniden yapdanma projesinin" uygulanması içinde bazı sıkıntılann geçiş dönemınde en azın- dan yaşanabileceği, fakat hızla düzel- tilebileceği inancını da taşımaktayız. Ancak mutlulukla ifade etmek iste- rim ki, değişen eğitim dizgesi (siste- mi) ve bölüm birleştirme konusunda- ki itirazlar nedeniyle hiçbir öğretim üyesi üniversitemizden aynlmamış- tır. Yönetimimiz sorumluluğunu ve go- revini yerine getirirken Atatürkçülük, çağdaşlaşma, laik. demokratik ve sos- yal hukuk devletine bağlıhk ile ülke- nin bölünmez bütünlüğüne sahip çık- maya kararlıdır. Bu ilkeleri savunmak, üniversitemizin bir bilim kurumu özel- liğine asla gölge düşürmez, tersine, onu yüceltir ve güçlendirir. Üniversitemiz. öğrencilerini sev- giylekucaklamaktadır. 1999-2000 aka- demik yılında, yani bu yıl öğrencile- rimize 600 milyar burs vereceğiz. Avcılar kampüsünde yer alan bir kız ve iki erkek öğrenci yurdu ile, rah- metli Mehmet Can Afacan'ın yaptır- dığı kız öğrenci yurdu öğrencilerimi- ze hizmet vermekte olup Cerrahpaşa kampüsü içerisinde rahmetli Dr. Na- tuk Birkan tarafından yaptınlmaya başlanan kız öğrenci yurdu inşaatı da hızla sürmektedir. Üniversite yöneticileri. yaşadıklan toplumun sorunlannı incelemek ve düşüncelerini açıkca belirtmekle yü- kümlü ve görevlidirler. Bu anlayış doğrultusunda: ülkemizin gündemin- de bir süredir yer alan önemli bazı ko- nular hakkında görüşlerimi özet ola- rak belirtmek istiyorum. Af yasası hazırlıklan toplumda de- rin yankılar uyandırmaktadır. Af, her ne kadar toplumsal uzlaşmanın sağlan- masmda gerekli ise de, çetelerin, yol- suzluklann. ülkenin ve milletin bö- lünmez bütünlüğüne yönelik suçlann ve anayasal düzeni yıkma girişimle- rinin af kapsamı için düşünülmesi ha- linde toplum vicdanmda kapanmaz yaralar açılacaktır. Türk insanının kalbi temiz olup as- lında yumuşak ve sevecendir. Ancak güçlü bir adalet ve hak arama duygu- suna da sahiptir. Af yasasının, halkı- mızın adalete olan güvenini sarsma- yacak biçimde hazırlanacağına inanı- yoruz. Ulusal egemenliğin temsilcileri olan milletvekillerimize duyulan güven, demokratik rejimin devamhhğı açı- sından büyük öneme sahip bir başka konudur. Milletin vekili olmak, dün- yanın tüm ülkelerinde belli koşullara bağlıdır. Ancak bu koşullar içinde, tar- tışılması dahi mümkün olmayan, o ül- kenin vatandaşı olma koşuludur. 2000'li yıllara girerken. ülkemizde önem taşıyan bir başka konu da cum- hurbaşkanlığı seçimidir. Sayın Cum- hurbaşkanımız, görevi süresince laik- lik ve demokrasi anlayışmdan hiç ödün vermemiş, bu konudaki yetkilerini bü- yük bir yetenek ve titizlikle kullan- mış olan çağdaş bir devlet adamıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunun Türkiye Büyük Millet Meclisi tara- findan en iyi şekilde değerlendirilerek anayasa değişikliği konusunun günde- me getinleceği kanısında olduğumu be- lirtmek isterim. Anayasal düzene ve yasalara sahip çıkmak, hukuk devleti anlayışının iz- leyicisi olmak, bilim kurumlannın te- mel görevleri arasında yer almahdır. Bizler, demokrasi perdesi ardına sığı- nıp laik cumhuriyetin temellerini aşın- dırmaya çalışan ve ülkeyi bir iç kar- gasaya sürüklemek isteyen ikinci cum- huriyet düşüncesine karşı mücadele- nin de, yükseköğretim kurumlannın görevleri arasında olduğu inancında- yız. Anayasayı beğenmemek, daha çağdaş ya da daha demokratik anaya- sa özlemi duymak, var olan anayasa- yı yok saymayı gerektirmez. Yürürlükteki anayasayı yok saymak ya da laiklik ilkesini demokrasi için- de eriterek demokrasiyi ortadan kal- dıracak bir rejime kapı acmak cumhu- riyetinin 76 yıllık kazanımlanna sırt çevirmektir. Bizler, demokrasinin, farklı görüş- lerin özgür ortamlarda tartışılması ile gerçekleşebileceğine inanıyoruz. An- cak demokratik rejimin varlığını sür- dürebilmesi için de bazı önlemler ge- liştümesini, yine demokrasinin vazge- çilmez koşulu olarak görüyoruz. Bu bağlamda, "siyasaliktidann din- sd otoriteden bağunsızlaştınlmasL,ya- ni din ve devlet işkrinin aynlması an- Uunına gelen laikügin", Türk demok- rasisinin yıkılmaz kalesi olduğu ger- çeğinin de altını çizmekte yarar var- dır. Ülkemizde anti-demokratik bir ts- lam devleti kurmayı hayal edenler, in- sanlanmızın tertemiz dini duygulan- nı sömürerek ve laik devleti "zorba- lıkla" suçlayarak demokrasi postuna bürünmüş bir gerici hareketi ulusu- muza dayatma eğilimine girmişlerdir. Oysa laiklik, dini siyasetten anndıra- rak dinin en saf ve bozulmamış duru- mu ile yasanmasına olanak sağlamış, mezhep aynlıklanna, tarikatlann yoz- laşmış din yorumlanna izin verme- miş, ulusal birlik ve bütünlüğün gü- vencesi olmuşrur. Atatürkçülüğe yönelik kimi saldın- lann ise gerçek amacı devleti yıprat- maktır. Her^orununu devlete sığına- rak aşmaya çalışan bir ulusun bu kök- lü geleneğini yıkarak devletle toplu- mu birbirine düşman durumuna getir- mek isteyenler bunda başansız ola- caklardır. Asil Türk ulusu, bu gibi al- datmacalara karunayacak kadar bi- linçli ve geleneklerine bağlıdır. Ancak burada üniversitelere de gö- revler düşmektedir. Devlet, cumhuri- yet ve Atatürk sevgisi ile yüklü genç- liğin yetişmesi görevi de bizlerin, üni- versite öğretim üyelerinin sorumlulu- ğundadır. Gençliği bilimle kucaklaş- tırmak kadar vatan ve ulus sevgisini aşılamak, Atatürkçü ve evrensel değer- lerle donatmak da üniversitelerin te- mel görevleri olarak kabul edilmeli- dir. Gelecek, gençlerimizindir. Ulusumu- zu aydınlık yannlara, bilgi toplumu- na taşımakla yükümlü bir gençlik el- lerimizde şekillenmektedir. Onlara, bilgi kadar ilgi, sevgi ve hoşgörü ile yaklaşıp sonınlanna birlikte eğilerek gelecekteki ışıklı Türkiye'yi birlikte kucaklayalım. önce iki alıntı... Biri Milliyet gazetesi yazan "CNN Türk" TV Yayınlan Genel Müdürü Bay Taha Ak- yol'dan: "Irticanın Atatürk döneminden daha bü- yük tehlike olduğunu söylemek, sadece 75 yıllık cumhuriyet tahhini değil, bütün sosyal bilimleri inkâr eden pozitivist bağnazlıktır. Türkiye 'irtica' ile korkutuluyor.' Bu da Genelkurmay Başkanlığı'ndan: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer alan cumhuriyetin temel niteliklerini orta- dan kaldırarak şeriat esaslanna dayalı bir devlet kurulmasının önünde en büyük en- gel olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni gören bu çevreler, vatanın savunulmasını, ülkenin bö- lünmez bütünlüğünü ve bekasını, halkının hu- zur ve güvenini sağlamaktan başka bir dü- şüncesi olmayan TSK'nin irticaya karşı sür- dürdüğü kararlı tutumunu dine karşı gibi göstererek halkımızı yanıltma ve bu yönde kamuoyu oluşturma gayretleri içindediher." EVETYHAYIR OKTAY AKBAL İyice Bellemek! Tuğgeneral Yalçın Işımer GATA'nin açılı- şında bir konuşma yapmış, irtica faaliyetle- rini yermiş, bu yolda çaba harcayanlann iyi- ce tanınmasını, bellenmesini istemiş... Gün- lerdir irticacı yayınlar Işımer'i hedef almış du- rumda!.. Gerçekte asıl hedef, Türk Silahlı Kuvvetleri'din Türk komutanlannın gericilik- le, ilkeilikle, bağnazlıkla sürdürdüğü sava- şımdır. Böyleleri "bellemek" sözcüğünden bam- başka anlamlarçıkartmakla, Işımer'in nede- mek istediğini anladıkları halde konuyu sap- tırmaya çalışmakla bir kez daha niteliklerini göstermişterdir. "Türkçe Sözlük" bakın ne diyor: "Belleme: Herhangi bir öğrenme konusu ya da algısal gereçleh, daha sonra anımsa- nacak durumda belleğe yerlestirme. Bellemek: öğrenip belleğe yerleştirmek, sanmak, bilmek, tanımak. Belleme: Atlann ve benzeri binek hay- vanlannın soğuktan korunması için sırtlan- na sarılan ya da eğerlerinin altına konulan keçe, meşin ya da kalın kumaş..." Oysa "malum kalemler" akıllan kafaların- da değil de beilerinde olduğu için, "bu tür kişileri tanıyın, iyice belleyin" sözünden ar- godaki "an. bellerim"anlamını çıkartmışlar! Oysa hiçbir sözlükte böyle anlamda bir yo- rum yok... Amaç Tuğgeneral Işımer'in kişili- ğinde askerieri toplumun gözünde küçük düşürmek! Her fırsattayalanlan yanlışlan ku- şanıp toplumu kandırmak! Laik eğitim ve öğretim başlıca saldın ko- nusudur gericilerin elinde... Okul kapılanna yığariar aldatılmış gençleri... llte de tOrban- la okullara girilecektir, ille de yıllar yılı anala- nmızın, bacılanmızm taktığı başörtüsü bir gericilik silahı olarak kullanılacaktır. Amaç kendilerine benzeyen "tek tip" insan yetiş- tirmek, bunlan çoğaltmaktır. Bu "tek tip" suçlamasına en güzel yanıtı Yargrtay Başsav- cısı verdi geçen gün: "Laik eğitim veren okul- larda tekftpinsan yeüştiği görülmemiştir, ama dinsel eğitim veren okullariçin aynı şeyi söy- lemek mümkün değildir." İrtica adını verdiğimiz gericilik gözie görü- lür biçimde güçlenmiş, yaygınlaşmış, ama ki- mileri görmezlikten geliyor, bunu "paranoya" sanıyor. Oysa meydanlardayeşil bayrak çe- kenler, okul önlerinde "ille de türban" diye sabah akşam gösteri yapanlar neyin nesi?.. En ekonomik yıkama programı. Arçettkten kagnlmaz fırsat En son teknolojiye sahip Arçelik çamaşır ve bulaşık makineteri, Ekim ayı boyunca, peşin fiyatna 8taksrttesizin... Sakın kagrmayta mükemmel temizliği tam cebtnize uygun fiyatiarla yaşayın! Çamaşır ve bulaşık makinelerinde peşin fiyatına 8 taksit. PENCERE Başkentin Göbeğinde En Büyük Camide... Kocatepe Camisi için 1957'de açılan yanşma- ya 41 proje katılmıştı. Vedat Dalokay'ın çağdaş çizgiter taşıyan tasarımı birinci seçildi. Ancak tep- kiler oluştu; yanşma ertelendi; 1967'de Osmanlı biçeminden esinlenen bugünkü caminin yapımı- na başlandı. Kim derdi ki Kocatepe, Ankara'nın bağnnda, mürtecilerin eylemlerine mekân olacak?.. • Nur tarikatının başı Said-i Nursi'nin 39'uncu ölüm yıldönümünde düzenlenen mevlit, Kocate- pe Camisi'nde gericileri bir araya getirdi; katılan- lara dağıtılan broşürlerde ne yazıyor: "Deprem ihtardır, ikazdır; müminleri günahtan temizlemek, kâfiheri cehenneme yuvahamak için gelir; Allah 'ın silahıdır, milletin dinine imanına sal- dıran bu felakete uğrar!.." Nurcu Yeni Asya gazetesinin sahibi de üzerine tüy dikiyor: "- Başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması depreme yol açtı; 28 Şubat'ın karargâhı Gölcük bu nedenle depremin merkez üssü oldu. Kuran 'ın ve Allah'ın inkâr edildiği ve müminlere zulmedil- diği dönemlerde, gökten bela gelir." • Said-i Nursi olgusu yeni değil; irtica Osman- lı'da da başa belaydı. Cumhuriyet sürecinde, çok partili rejimden son- ra, irtica büyük bir sabırla yatınmlannı sürdürdü; bugünkü sonuç uzun yıllann planlı çalışmalannın sonucudur. Siyasal iktidan ele geçiren karşıdev- rim, en çok eğitim ve öğretim alanında seferber- liğini sürdürmüştür. Kuran ve hafız kursları, eğiti- mi; imam ve hatip okullan, öğretimi amaçladı; bu kurumlar irticaya mücahit yetiştirdiler; cami yapı- mı, ticaretle tarikatın şubelerini oluşturdu; Nurcu- lar bu seferbertikte başı çektiler; amaçları din dev- leti kurmaktır. Peki, nereye geldik?.. 31 Mart'taki gibi, yobazlar, laik cumhuriyet or- dusunun subaylanna açıkça saldınyorlar. Nitekim Said-i Nursi müridi Mehmet Kutlular, GATA Ko- mutanı Tuğgeneral Yalçın Işımer'e açıktan saldır- makta duraksamıyor: "- Dişçi ise dişçiliğine, komutansa komutanh- ğına baksın!.." Genelkurmay ise belirledi: Türkiye Cumhuriyeti için birinci tehdit ve ilk teh- like irticadır." • Başkenrte ne oluyor?.. Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezindeki en büyük cami, din devleti ve dinci siyasal iktidar amacı için kullanılıyor. Açıktır: Eğer dinci öğretim ve eğitim yeniden eskisi gi- bi tezgâhlanabilirse, Türkiye Iran'a döner. Yok eğitim ve öğretimde "fikri hür, vicdanı hür yurttaş" yetiştirmek karan doğru dürüst on yıl sü- rebilirse, Türkiye irtica belasını göğüsleyip çağdaş- laşma yoluna girebilir. Demokrasi de ancak bu kültür üzerinde yükselip ayakta durabilir. H a y a t a . ADANA 4. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DosyaNo: 1998/3002 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıyme- ti, adedi, evsafi: Adana ilı Seyhan ilçesı Kurttepe köyü Mücahitler Bulvan 604/40 sokak 1 kapı numaralı 6221 ada 6. parselde kayıth 1210 m2 gaynmenkul. tmar durumu: Adana Seyhan ilçesi belediyesi imar rnü- dürlûğûnün paftasında Kurttepe Mahallesi 6 parselın şehir imar planında e: 2.40 yoğunluklu yapı nizamı olarak ayn- lan alan üzerinde bulunduğu. Parsel üzerinde zemin ve kısmen birinci katlı betonar- me kaıkas tarzında inşa edılmiş, üzeri ahşap çatılı kiremit örtülü zeminde 150 m2 oturum alanlı yapı ve batısında 40 ra2 alanlı tek katlı betonarme garaj yeri bulunmaktadır. Parsel üzerindeki yapı ve tesis ile zeminin toplam kıy- meti mahalli raiçlere göre 24.150.000.000. TL'dir. Bu miktar ûzennden satışa çıkacaktır. Saöş şartlan: 1- Satış. 06/12/1999 Pazartesı günü saat 11.00'den 11.20'ye kadar Seyhan Belediyesi mezat salonunda açık artnnna suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edi- len kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 16'12/1999 Per- şembe günü Seyhan Belediyesi mezat salonunda saat 11 .OO'de ikinci arttırmaya çıkânlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gaynmenkul en çok arttıra- nın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında göste- rilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektır. Şu kadar ki artnrma bedelinin mahn tahmin edilen kıymeti- nin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüç- hanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçme- si lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıyme- tin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satiş, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçme- mek üzere mehil verilebilir. Tellaliyeresmi.ihale pulu, ta- pu harç ve masraflan alıcıya aıttir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacakJılarla diğer ilgililerm (•) bu gay- rimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddıalannı dayanağı belgeleri ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakıla- caklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefil- leri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasmdaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsi] olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alı- nacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebil- mesi için daırede açık olup masrafi venldiği takdirde iste- yen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmûş ve mün- derecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1999/3002 sayıh dosya numarasıyla müdür- lüğümüze başvurmalan ilan olunur. (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahıpleri de dahildir. Basın: 47946
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle