Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM1999SALI
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus(acumhuriyetcom.tr
Yeni Bir Çağa Atılım
Prof. Dr. Kemal ALEMDAROGLU htanbul üni. Rektörü
0 0 niversitemizin 1999-
U
2000 eğitim-öğretim yı-
lına, yeni bir milenyu-
ma (binyıl'a), yeni bir
çağa girmenin sevincini
buruk yaşadık. Ne ya-
zık ki, üniversitelerimiz 1999-2000
akademik yılına güçlü, fakat hüzünlü
girmektedir. 17 Ağustos'ta yaşanan
deprem felaketinde yaşamlannı yiti-
ren tûm yurttaşlanmıza, öğrenci ve
mezunlanmıza Tann'dan rahmet, ya-
kınlanna başsağlıği diliyor, dayanış-
manın en güzel ömeklerini sergileyen
ulusumuza ve bizlere yardıma koşan
dost ülke mensuplanna şükranlanmı
sunuyorum.
Yaşanan tûm acılara karşın, felaket-
ler bazen toplumlan birbirine yaklaş-
tırarak, taşıdıklan ortak özelliklerin
yeniden anımsanmasına yardım eder-
ler.
Türk ve Yunan ilişkilerinde de dep-
rem yeni bir dönemin başlamasına ne-
den olmuş. iki ülkenın halkı, insancıl
yardım duygulan ile birbirini kucak-
lamış ve yaralannı sarmak için adeta
birbirleriyle yanşmıştır. Atatiirk'ün
"Yurtta sulh, cüianda sulh" ilkesini
benimseyen Türk ulusu, Türk-Yunan
ilişkilerinde başlayan yeni dönemi bü-
yük bir mutlulukla karşılamış ve ay-
nı duygulan paylaşan komşumuz Yu-
nanistan'm Dışişleri Bakanı Sayın Pa-
pandreu, kendisine temmuz ayında
yaptığımız çağnyı kabul ederek, açı-
lış konferansını vermek üzere üniver-
sitemızi onurlandırmıştır.
Sayın Papandreu'ya teşekkürlerimi
ve saygılanmı sunarken, Türk-Yunan
ilişkilerinin bu düzeye gelmesindeki
önernlı girişimleri nedeni ile Dışişle-
ri Bakanımız Sayın tsmail Cem'i de
kutluyor, şükranlanmı sunuyorum.
Şimdi kamuoyuna, yaptıklanmızın
ve yapacaklanmızın çok önemli olan-
lannı özetle sunmaya çalışacağım.
Amacımız ve hedefımiz; lstanbul
Üniversitesi'nin uluslararası bilimsel
düzeyini en üst konuma getirmektir.
Bu düşüncelerle; 1998-1999 aka-
demik yılı başlangıcmda uluslararası
bilim ortamına duyurduğumuz tstan-
bul Üniversitesi Sağlık, Fen ve Sosyal
Bilimlerödüllerine 20'si ülkemizden,
35'i yurtdışından olmak üzere 55 araş-
tıncı, değerli eserleriyle başvurmuş-
tur. Üniversitemiz tarihinde ilk kez
gerçekleştirilen bu durum gerçekten
gurur ve kıvanç vericidir. Her bilim da-
lında deneyimli öğretim üyelerimizden
oluşan seçici kurullar (jüriler), hakem-
lerin görüşlerini de alarak eserleri de-
ğerlendirmiş ve birincileri seçmiıştir.
Seçilen eser sahiplerine "İstanbul Lni-
verstosi Bilim OdûOeri" verilmiştır.
10 Temmuz 1999'da, birlik ve bü-
tünlüğümüzü, ilk kez gerçekleştirilen
"Mezuniyet Şöleni 1999" ile göster-
dik. Sayın Curnhurbaşkanımızın onur-
landırdığı Avcılar kampüsündeki tö-
renimizde 8300 öğrencimizi mezun
ederek diplomalannı verdik.
Üniversitemizin depremden gördü-
ğü zaran, mensuplanmızın destek ve
katkılan ile aşacağı inancı içındeyiz.
Öğretim üyelerimizınden gelen sürek-
li öneri ve istekler doğrultusunda baş-
lattığımız "Cnhersitemiri Birikle Ona-
nüıın kJunpanyası"na yapılacak an-
lamlı yardımlarla, içinde bulunduğu-
muz zorluklan kısa zamanda aşacağı-
mızı düşünüyorum. Üniversite yöne-
timimiz, öğretim üyeleri ile sevgi ve
saygı yüklü bir bütünleşme içerisinde-
dir. Enflasyonun hızla yükseldiği ül-
kemizde öğretim elemanlartmızın ve
idari görevlilerimizin maddi koşulla-
n giderek kötüleşmektedır. Eğitim-
öğretim, bilimsel çalışma ve toplama
hizmetinin huzurlu ortamlarda yapı-
labileceği düşüncesi ile ülke yönetici-
lerinin bu konuda trtLzlik veanlayış gös-
termelerini beklemekteyiz.
1998-1999 eğitim ve öğretim yilın-
da fakülte ve yüksekokullarda öğren-
ci ve araştırma görevlisi temsilcileri se-
çimleri yapılarak yüksekokul. fakül-
te ve üniversite yönetim kurullanna
temsilcıler katılmışlardır.
lstanbul Üniversitesi, 1999-2000
eğitim-öğretim yılına öğrenci merkez-
libiryapılanmailegirmiştir. Buama-
ca yönelik olarak;
• Kuramsal (teorik) ders saatleri
azaltılmış,
• Uygulamalı ders saatleri arttınl-
mış,
• Yanyıllık ders uygulamasına ge-
çilerek öğrencilerin ders yükleri hafıf-
letilmiş,
• Kredili sisteme geçilmiş,
• Öğrenciye, seçmeli derslerden
kendi ilgi ve yeteneklerine göre ders
seçme firsatı tanınmış,
• Başanyı göreceli olarak değer-
lendiren bağıl not değerlendirmesi sis-
temi uygulamaya konulmuştur.
Bızler. "eğitimdeyeniden yapdanma
projesinin" uygulanması içinde bazı
sıkıntılann geçiş dönemınde en azın-
dan yaşanabileceği, fakat hızla düzel-
tilebileceği inancını da taşımaktayız.
Ancak mutlulukla ifade etmek iste-
rim ki, değişen eğitim dizgesi (siste-
mi) ve bölüm birleştirme konusunda-
ki itirazlar nedeniyle hiçbir öğretim
üyesi üniversitemizden aynlmamış-
tır.
Yönetimimiz sorumluluğunu ve go-
revini yerine getirirken Atatürkçülük,
çağdaşlaşma, laik. demokratik ve sos-
yal hukuk devletine bağlıhk ile ülke-
nin bölünmez bütünlüğüne sahip çık-
maya kararlıdır. Bu ilkeleri savunmak,
üniversitemizin bir bilim kurumu özel-
liğine asla gölge düşürmez, tersine,
onu yüceltir ve güçlendirir.
Üniversitemiz. öğrencilerini sev-
giylekucaklamaktadır. 1999-2000 aka-
demik yılında, yani bu yıl öğrencile-
rimize 600 milyar burs vereceğiz.
Avcılar kampüsünde yer alan bir kız
ve iki erkek öğrenci yurdu ile, rah-
metli Mehmet Can Afacan'ın yaptır-
dığı kız öğrenci yurdu öğrencilerimi-
ze hizmet vermekte olup Cerrahpaşa
kampüsü içerisinde rahmetli Dr. Na-
tuk Birkan tarafından yaptınlmaya
başlanan kız öğrenci yurdu inşaatı da
hızla sürmektedir.
Üniversite yöneticileri. yaşadıklan
toplumun sorunlannı incelemek ve
düşüncelerini açıkca belirtmekle yü-
kümlü ve görevlidirler. Bu anlayış
doğrultusunda: ülkemizin gündemin-
de bir süredir yer alan önemli bazı ko-
nular hakkında görüşlerimi özet ola-
rak belirtmek istiyorum.
Af yasası hazırlıklan toplumda de-
rin yankılar uyandırmaktadır. Af, her
ne kadar toplumsal uzlaşmanın sağlan-
masmda gerekli ise de, çetelerin, yol-
suzluklann. ülkenin ve milletin bö-
lünmez bütünlüğüne yönelik suçlann
ve anayasal düzeni yıkma girişimle-
rinin af kapsamı için düşünülmesi ha-
linde toplum vicdanmda kapanmaz
yaralar açılacaktır.
Türk insanının kalbi temiz olup as-
lında yumuşak ve sevecendir. Ancak
güçlü bir adalet ve hak arama duygu-
suna da sahiptir. Af yasasının, halkı-
mızın adalete olan güvenini sarsma-
yacak biçimde hazırlanacağına inanı-
yoruz.
Ulusal egemenliğin temsilcileri olan
milletvekillerimize duyulan güven,
demokratik rejimin devamhhğı açı-
sından büyük öneme sahip bir başka
konudur. Milletin vekili olmak, dün-
yanın tüm ülkelerinde belli koşullara
bağlıdır. Ancak bu koşullar içinde, tar-
tışılması dahi mümkün olmayan, o ül-
kenin vatandaşı olma koşuludur.
2000'li yıllara girerken. ülkemizde
önem taşıyan bir başka konu da cum-
hurbaşkanlığı seçimidir. Sayın Cum-
hurbaşkanımız, görevi süresince laik-
lik ve demokrasi anlayışmdan hiç ödün
vermemiş, bu konudaki yetkilerini bü-
yük bir yetenek ve titizlikle kullan-
mış olan çağdaş bir devlet adamıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunun
Türkiye Büyük Millet Meclisi tara-
findan en iyi şekilde değerlendirilerek
anayasa değişikliği konusunun günde-
me getinleceği kanısında olduğumu be-
lirtmek isterim.
Anayasal düzene ve yasalara sahip
çıkmak, hukuk devleti anlayışının iz-
leyicisi olmak, bilim kurumlannın te-
mel görevleri arasında yer almahdır.
Bizler, demokrasi perdesi ardına sığı-
nıp laik cumhuriyetin temellerini aşın-
dırmaya çalışan ve ülkeyi bir iç kar-
gasaya sürüklemek isteyen ikinci cum-
huriyet düşüncesine karşı mücadele-
nin de, yükseköğretim kurumlannın
görevleri arasında olduğu inancında-
yız. Anayasayı beğenmemek, daha
çağdaş ya da daha demokratik anaya-
sa özlemi duymak, var olan anayasa-
yı yok saymayı gerektirmez.
Yürürlükteki anayasayı yok saymak
ya da laiklik ilkesini demokrasi için-
de eriterek demokrasiyi ortadan kal-
dıracak bir rejime kapı acmak cumhu-
riyetinin 76 yıllık kazanımlanna sırt
çevirmektir.
Bizler, demokrasinin, farklı görüş-
lerin özgür ortamlarda tartışılması ile
gerçekleşebileceğine inanıyoruz. An-
cak demokratik rejimin varlığını sür-
dürebilmesi için de bazı önlemler ge-
liştümesini, yine demokrasinin vazge-
çilmez koşulu olarak görüyoruz.
Bu bağlamda, "siyasaliktidann din-
sd otoriteden bağunsızlaştınlmasL,ya-
ni din ve devlet işkrinin aynlması an-
Uunına gelen laikügin", Türk demok-
rasisinin yıkılmaz kalesi olduğu ger-
çeğinin de altını çizmekte yarar var-
dır. Ülkemizde anti-demokratik bir ts-
lam devleti kurmayı hayal edenler, in-
sanlanmızın tertemiz dini duygulan-
nı sömürerek ve laik devleti "zorba-
lıkla" suçlayarak demokrasi postuna
bürünmüş bir gerici hareketi ulusu-
muza dayatma eğilimine girmişlerdir.
Oysa laiklik, dini siyasetten anndıra-
rak dinin en saf ve bozulmamış duru-
mu ile yasanmasına olanak sağlamış,
mezhep aynlıklanna, tarikatlann yoz-
laşmış din yorumlanna izin verme-
miş, ulusal birlik ve bütünlüğün gü-
vencesi olmuşrur.
Atatürkçülüğe yönelik kimi saldın-
lann ise gerçek amacı devleti yıprat-
maktır. Her^orununu devlete sığına-
rak aşmaya çalışan bir ulusun bu kök-
lü geleneğini yıkarak devletle toplu-
mu birbirine düşman durumuna getir-
mek isteyenler bunda başansız ola-
caklardır. Asil Türk ulusu, bu gibi al-
datmacalara karunayacak kadar bi-
linçli ve geleneklerine bağlıdır.
Ancak burada üniversitelere de gö-
revler düşmektedir. Devlet, cumhuri-
yet ve Atatürk sevgisi ile yüklü genç-
liğin yetişmesi görevi de bizlerin, üni-
versite öğretim üyelerinin sorumlulu-
ğundadır. Gençliği bilimle kucaklaş-
tırmak kadar vatan ve ulus sevgisini
aşılamak, Atatürkçü ve evrensel değer-
lerle donatmak da üniversitelerin te-
mel görevleri olarak kabul edilmeli-
dir.
Gelecek, gençlerimizindir. Ulusumu-
zu aydınlık yannlara, bilgi toplumu-
na taşımakla yükümlü bir gençlik el-
lerimizde şekillenmektedir. Onlara,
bilgi kadar ilgi, sevgi ve hoşgörü ile
yaklaşıp sonınlanna birlikte eğilerek
gelecekteki ışıklı Türkiye'yi birlikte
kucaklayalım.
önce iki alıntı...
Biri Milliyet gazetesi yazan "CNN Türk"
TV Yayınlan Genel Müdürü Bay Taha Ak-
yol'dan:
"Irticanın Atatürk döneminden daha bü-
yük tehlike olduğunu söylemek, sadece 75
yıllık cumhuriyet tahhini değil, bütün sosyal
bilimleri inkâr eden pozitivist bağnazlıktır.
Türkiye 'irtica' ile korkutuluyor.'
Bu da Genelkurmay Başkanlığı'ndan:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer
alan cumhuriyetin temel niteliklerini orta-
dan kaldırarak şeriat esaslanna dayalı bir
devlet kurulmasının önünde en büyük en-
gel olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni gören bu
çevreler, vatanın savunulmasını, ülkenin bö-
lünmez bütünlüğünü ve bekasını, halkının hu-
zur ve güvenini sağlamaktan başka bir dü-
şüncesi olmayan TSK'nin irticaya karşı sür-
dürdüğü kararlı tutumunu dine karşı gibi
göstererek halkımızı yanıltma ve bu yönde
kamuoyu oluşturma gayretleri içindediher."
EVETYHAYIR
OKTAY AKBAL
İyice Bellemek!
Tuğgeneral Yalçın Işımer GATA'nin açılı-
şında bir konuşma yapmış, irtica faaliyetle-
rini yermiş, bu yolda çaba harcayanlann iyi-
ce tanınmasını, bellenmesini istemiş... Gün-
lerdir irticacı yayınlar Işımer'i hedef almış du-
rumda!.. Gerçekte asıl hedef, Türk Silahlı
Kuvvetleri'din Türk komutanlannın gericilik-
le, ilkeilikle, bağnazlıkla sürdürdüğü sava-
şımdır.
Böyleleri "bellemek" sözcüğünden bam-
başka anlamlarçıkartmakla, Işımer'in nede-
mek istediğini anladıkları halde konuyu sap-
tırmaya çalışmakla bir kez daha niteliklerini
göstermişterdir.
"Türkçe Sözlük" bakın ne diyor:
"Belleme: Herhangi bir öğrenme konusu
ya da algısal gereçleh, daha sonra anımsa-
nacak durumda belleğe yerlestirme.
Bellemek: öğrenip belleğe yerleştirmek,
sanmak, bilmek, tanımak.
Belleme: Atlann ve benzeri binek hay-
vanlannın soğuktan korunması için sırtlan-
na sarılan ya da eğerlerinin altına konulan
keçe, meşin ya da kalın kumaş..."
Oysa "malum kalemler" akıllan kafaların-
da değil de beilerinde olduğu için, "bu tür
kişileri tanıyın, iyice belleyin" sözünden ar-
godaki "an. bellerim"anlamını çıkartmışlar!
Oysa hiçbir sözlükte böyle anlamda bir yo-
rum yok... Amaç Tuğgeneral Işımer'in kişili-
ğinde askerieri toplumun gözünde küçük
düşürmek! Her fırsattayalanlan yanlışlan ku-
şanıp toplumu kandırmak!
Laik eğitim ve öğretim başlıca saldın ko-
nusudur gericilerin elinde... Okul kapılanna
yığariar aldatılmış gençleri... llte de tOrban-
la okullara girilecektir, ille de yıllar yılı anala-
nmızın, bacılanmızm taktığı başörtüsü bir
gericilik silahı olarak kullanılacaktır. Amaç
kendilerine benzeyen "tek tip" insan yetiş-
tirmek, bunlan çoğaltmaktır. Bu "tek tip"
suçlamasına en güzel yanıtı Yargrtay Başsav-
cısı verdi geçen gün: "Laik eğitim veren okul-
larda tekftpinsan yeüştiği görülmemiştir, ama
dinsel eğitim veren okullariçin aynı şeyi söy-
lemek mümkün değildir."
İrtica adını verdiğimiz gericilik gözie görü-
lür biçimde güçlenmiş, yaygınlaşmış, ama ki-
mileri görmezlikten geliyor, bunu "paranoya"
sanıyor. Oysa meydanlardayeşil bayrak çe-
kenler, okul önlerinde "ille de türban" diye
sabah akşam gösteri yapanlar neyin nesi?..
En ekonomik yıkama programı.
Arçettkten kagnlmaz fırsat
En son teknolojiye sahip
Arçelik çamaşır ve bulaşık
makineteri, Ekim ayı
boyunca, peşin fiyatna
8taksrttesizin...
Sakın kagrmayta
mükemmel temizliği tam
cebtnize uygun fiyatiarla
yaşayın! Çamaşır ve bulaşık makinelerinde peşin fiyatına 8 taksit.
PENCERE
Başkentin Göbeğinde
En Büyük Camide...
Kocatepe Camisi için 1957'de açılan yanşma-
ya 41 proje katılmıştı. Vedat Dalokay'ın çağdaş
çizgiter taşıyan tasarımı birinci seçildi. Ancak tep-
kiler oluştu; yanşma ertelendi; 1967'de Osmanlı
biçeminden esinlenen bugünkü caminin yapımı-
na başlandı.
Kim derdi ki Kocatepe, Ankara'nın bağnnda,
mürtecilerin eylemlerine mekân olacak?..
•
Nur tarikatının başı Said-i Nursi'nin 39'uncu
ölüm yıldönümünde düzenlenen mevlit, Kocate-
pe Camisi'nde gericileri bir araya getirdi; katılan-
lara dağıtılan broşürlerde ne yazıyor:
"Deprem ihtardır, ikazdır; müminleri günahtan
temizlemek, kâfiheri cehenneme yuvahamak için
gelir; Allah 'ın silahıdır, milletin dinine imanına sal-
dıran bu felakete uğrar!.."
Nurcu Yeni Asya gazetesinin sahibi de üzerine
tüy dikiyor:
"- Başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması
depreme yol açtı; 28 Şubat'ın karargâhı Gölcük
bu nedenle depremin merkez üssü oldu. Kuran 'ın
ve Allah'ın inkâr edildiği ve müminlere zulmedil-
diği dönemlerde, gökten bela gelir."
•
Said-i Nursi olgusu yeni değil; irtica Osman-
lı'da da başa belaydı.
Cumhuriyet sürecinde, çok partili rejimden son-
ra, irtica büyük bir sabırla yatınmlannı sürdürdü;
bugünkü sonuç uzun yıllann planlı çalışmalannın
sonucudur. Siyasal iktidan ele geçiren karşıdev-
rim, en çok eğitim ve öğretim alanında seferber-
liğini sürdürmüştür. Kuran ve hafız kursları, eğiti-
mi; imam ve hatip okullan, öğretimi amaçladı; bu
kurumlar irticaya mücahit yetiştirdiler; cami yapı-
mı, ticaretle tarikatın şubelerini oluşturdu; Nurcu-
lar bu seferbertikte başı çektiler; amaçları din dev-
leti kurmaktır.
Peki, nereye geldik?..
31 Mart'taki gibi, yobazlar, laik cumhuriyet or-
dusunun subaylanna açıkça saldınyorlar. Nitekim
Said-i Nursi müridi Mehmet Kutlular, GATA Ko-
mutanı Tuğgeneral Yalçın Işımer'e açıktan saldır-
makta duraksamıyor:
"- Dişçi ise dişçiliğine, komutansa komutanh-
ğına baksın!.."
Genelkurmay ise belirledi:
Türkiye Cumhuriyeti için birinci tehdit ve ilk teh-
like irticadır."
•
Başkenrte ne oluyor?..
Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezindeki en büyük
cami, din devleti ve dinci siyasal iktidar amacı için
kullanılıyor.
Açıktır:
Eğer dinci öğretim ve eğitim yeniden eskisi gi-
bi tezgâhlanabilirse, Türkiye Iran'a döner.
Yok eğitim ve öğretimde "fikri hür, vicdanı hür
yurttaş" yetiştirmek karan doğru dürüst on yıl sü-
rebilirse, Türkiye irtica belasını göğüsleyip çağdaş-
laşma yoluna girebilir.
Demokrasi de ancak bu kültür üzerinde yükselip
ayakta durabilir.
H a y a t a .
ADANA 4. İCRA DAİRESİ'NDEN
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA
İLANI
DosyaNo: 1998/3002
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıyme-
ti, adedi, evsafi: Adana ilı Seyhan ilçesı Kurttepe köyü
Mücahitler Bulvan 604/40 sokak 1 kapı numaralı 6221
ada 6. parselde kayıth 1210 m2 gaynmenkul.
tmar durumu: Adana Seyhan ilçesi belediyesi imar rnü-
dürlûğûnün paftasında Kurttepe Mahallesi 6 parselın şehir
imar planında e: 2.40 yoğunluklu yapı nizamı olarak ayn-
lan alan üzerinde bulunduğu.
Parsel üzerinde zemin ve kısmen birinci katlı betonar-
me kaıkas tarzında inşa edılmiş, üzeri ahşap çatılı kiremit
örtülü zeminde 150 m2 oturum alanlı yapı ve batısında 40
ra2 alanlı tek katlı betonarme garaj yeri bulunmaktadır.
Parsel üzerindeki yapı ve tesis ile zeminin toplam kıy-
meti mahalli raiçlere göre 24.150.000.000. TL'dir. Bu
miktar ûzennden satışa çıkacaktır.
Saöş şartlan:
1- Satış. 06/12/1999 Pazartesı günü saat 11.00'den
11.20'ye kadar Seyhan Belediyesi mezat salonunda açık
artnnna suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edi-
len kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa
alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı
ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok
arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 16'12/1999 Per-
şembe günü Seyhan Belediyesi mezat salonunda saat
11 .OO'de ikinci arttırmaya çıkânlacaktır. Bu arttırmada da
bu miktar elde edilememişse gaynmenkul en çok arttıra-
nın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında göste-
rilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektır. Şu
kadar ki artnrma bedelinin mahn tahmin edilen kıymeti-
nin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüç-
hanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan
başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçme-
si lazundır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi
düşecektir.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıyme-
tin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar
milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır.
Satiş, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçme-
mek üzere mehil verilebilir. Tellaliyeresmi.ihale pulu, ta-
pu harç ve masraflan alıcıya aıttir. Birikmiş vergiler satış
bedelinden ödenir.
3- Ipotek sahibi alacakJılarla diğer ilgililerm (•) bu gay-
rimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa
dair olan iddıalannı dayanağı belgeleri ile on beş gün için-
de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan
tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakıla-
caklardır.
4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak
suretiyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefil-
leri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasmdaki
farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden
müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt
faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsi]
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alı-
nacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebil-
mesi için daırede açık olup masrafi venldiği takdirde iste-
yen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmûş ve mün-
derecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak
isteyenlerin 1999/3002 sayıh dosya numarasıyla müdür-
lüğümüze başvurmalan ilan olunur.
(*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahıpleri de dahildir.
Basın: 47946