Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM1999SALI
8 HABERLER
Akaryakıt
fiyatmda indipim
• ANKARA(AA)-
Benzin, gazyagı ve
motorinin perakende satış
fîyatlan, bugünden geçerli
olmak üzere ortalama
yüzde 5 oranında
düşürüldü. Petrol
Ofisı'nden yapılan
açıklamada, Ankara'da
kurşunsuz benzinin litre
fıyatı451 bin 800 liraya,
süper benzinin fiyatı 452
bm 800 liraya, normal
benzinin fiyatı ise 432 bin
900 liraya ındirildi.
Istanbul'un Anadolu
yakasında, kurşunsuz
benzinin fiyatı 452 bin
liraya, süper benzinin
fiyatı 453 bin liraya,
normal benzinin fiyatı da
433 bin 100 liraya, Avrupa
yakasında, kurşunsuz
benzin 452 bin 800 lira,
süper benzin 453 bin 800
lira. normal benzin 433
bin 900 liradan satılacak.
tzmır'de kurşunsuz
benzinin litre fiyatı 451
bin 100 liraya, süper
benzıninki 452 bin 100
liraya, normal benzininki
de 432 bin 300 liraya
çekıldi.
Hollanda'dan
depremzedelere
yardHîi
• lstanbul Haber Servisi -
Sosyal Demokrasi
Vakfı'nm (SODEV)
girişımiyle Hollanda'dan
depremzedeler için
sağlanan yardım
malzemelen dün
Istanbul'a geldi.
Hollanda'dan getirilen
yardım malzemelerini
teslim etmek ve deprem
bölgesinde incelemelerde
bulunmak içın Türkiye'ye
gelen Hollanda Türk
Kadınlar Birliği Başkanı
Nihal Doğan, yardım
malzemelennin
Eındhoven Belediyesi ve
lnsanlar tnsan İçin Vakfı
tarafından sağlandığını
belirterek Eındhoven
Belediyesi'nin daha önce
de Değirmendere
Belediyesi'ne iki
ambulansla çeşitli
malzeme yardımında
bulunduğunu belirtti.
Gözattında
ötiime hapis
cezası
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosu)-20 Eylül 1998
günü görev yaptıklan
Bursa Beşyol Kavşağı'nda
içkili olduğu için ekip
otosunda gözaltına
aldıklan Ismail Saydam'ı
döverek öldürdükleri
ıddıasıyla Bursa Çevik
Kuvvet Şube
Müdürlüğü'nde görevli 4
polis hakkında "katil kasu
ile olmayan fiil sonucu
ölüme neden olmak"tan
Bursa 3 Ağır Ceza
Mahkemesi, görülen
duruşmada mahkeme
heyeti 4 yıl 2 ay ağır
hapsine İcarar verdi. Diğer
sanık polisler Turan
Sönmez, Halil Ibrahim
Merdivenli ve Şevket Asa
ise beraat ettiler.
Sokak
çocukları
• tstanbul Haber Servisi -
Sosyal Hizmetler ll
Müdürlüğü Konferans
Salonu'nda sokak
çocuklanna yönelik
yürütülen çalışmalar
hakkında bilgi veren
tstanbul Valisi Erol Çakır,
sokak çocuklannın
toplumun geleceği
açısmdan potansiyel bir
tehdit oluşturduğunu
belirtti. tstanbul'da 4 bine
yakın sokak çocuğuna
yönelik yapılan
çahşmalann yetersiz
kaldığını ifade eden Çakır,
sokak çocuklan için
lstanbul Çocuklan
Vakfi'nı kurduklannı,
Kemerburgaz Ağaçh'da
200 yataklı bir tesis
meydana getirdiklerini ve
Umut Çocuklan
llköğretim Okulu'nu
açtıklannı belirtti.
Buca'da eylem
sonaerdi
• tZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Buca Kapalı
Ceza ve Tutukevi'nde
yasadışı örgüt
davalanndan yargılanan
28'ikadıntoplam80
tutuklu ve hükümlünûn
sayım vermeme eylemi
cezaevi yönetimiyle
yapılan göruşmelerle sona
erdı.
Pankreas kanserine yenilen ünlü yazanmız perşembe günü Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek
'Faldr'i sevgfler yaşatamadı'METİNGÜR
ESSEN - Ünlü yazanmız Faldr Baykurt, 6
Eylül'den beri tedavi gördüğü Almanya'nın
tanınmış kanser ve organ nakli merkezi Es-
sen Üniversitesi Kliniği'nde dün sabah 04.00'te
yaşama gözlerini yumdu. Prof. Dr. Gerken yö-
netimindeki bir ekibin tüm çabalanna karşın
yakalandığı pankreas kanserinden kurtanla-
mayan Fakır Baykurt 1979 yılından beri F. Al-
manya'nın Duisburg kentinde yaşıyordu.
Türkiye Yazarlar Sendikası ile Özgürlük
ve Dayanışma Partısi (ÖDP) tarafından orga-
nize edilen programa göre, Fakirt Baykurt'un
cenazesı, bugün saat 20.00'de Atatürk Hava-
limanı'nın C terminalinden alınıp Şişli Etfal
Hastanesi morguna götürülecek. Baykurt için
perşembe günü saat 10.00'da Cağaloglu'nda
bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önün-
de bir tören düzenlenecek. Baykurt'un cena-
zesi, Teşkiviye Camii'nde kılınacak öğle na-
mazırun ardından Zincirlikuyu MezarlıgYnda
toprağa verilecek.
Essen Üniversite Kliniği'nde yaşam müca-
delesi verdiği sürece Fakir Baykurt'un yatü-
ğı "M 10" bölümünün önü gece gündüz hiç
boş kalmadı. Hollanda'dan, Belçika'dan, Fran-
sa'dan ve daha uzak yerlerden gelenler, Fakir
Baykurt' u göremeselerde kapısında bekledi-
ler. Hiç yanından aynlma>r
an 48 yıllık eşi Mu-
zafferHanun, "Fakir'iyaşatınayasevgileryet-
medi" diyor.
Muzaffer Baykurt, eşinin, Çocuk ve Halk
Kütüphanesi olması için Akçaköy'de annesi-
nin evini Kültür Bakanlığı'na bağışladığını ama
hâlâ bir memur tayin edilmedıği için kapalı
kaldığını belirterek hastanede yattığı sıradasık
sık "Neden açümadı? Açılsın da çocuklar ki-
tap okusun, bahçesinde oynasın" diye sayık-
ladığmı, buna çok üzüldüğünü belirtiyor.
Çağdaş Türk edebiyatının ünlü yazan Bay-
kurt için bugün Duisburg'da bir veda töreni
düzenlenecek. Tören Düsseldorfer Strasse
üzerindeki Wald Friehof'ta saat 11.30 'da baş-
lıyor. Saat 15.00'te de yazar ve öğretmen ar-
kadaşlannın, dernek ve kuruluş temsilcileri-
nin katılımıyla bir anma toplantısı gerçekleş-
tirilecek. Ünlü yazar aynı gün ailesi, yakınla-
n, dostlan ve okurlannın katılımıyla Türki-
ye'ye uğurlanacak.
Almanya'da yaşadığı süre içinde, bu ülke-
de yaşayan Türkiye kökenlilerin yaşamını ya-
krndan inceleyen, maden ocaklanna, fabri-
kalara giren, eli kalem tutanı yazmaya özen-
diren Fakir Baykurt, Almanca ve Türkçe 9 ki-
tap yayımlamıştı. Yaşama gözlerini yumun-
Yaşamı çalışmakla gecti
Dikenlerin
arasından
bir yazar
gelmiş
Kiütür Servisi - "Diken-
lerinaraandançıkıp gefaniş
bir yazanm ben. Yüzyü-
larca karanlıkta bırakıl-
mış köylerin birinden, Ak-
çaköy'denim. Ailem yok-
suldu. Kır bayır kırk iki
dönem toprağımız vardL
Birkaç yerde anlattım.
aıuun babam okuma yaz-
ma bUmiyordu. Köyümü-
2e geçten geç açüan ilko-
kul yabıız üç suuflndı. Evi-
mizde bir tek kitap yokru.
Cumhuriyetbenigötürdü,
açnğı Köy Enstitüsü'nde
eğitti, öğretmen yaptı; eli-
me kalem verdi, yurdun
yazartanarasına katn,Şin-
di düşünüyorum, yokluk-
tan geüyorum."
Kendi öyküsünü anlat-
tığı yazısına böyle başlı-
yordu Fakir Baykurt ve
şöyle noktalıyordu: "Bir
gün biz bu kafada olanlar,
karşunızdaki demagog ta-
kımını yeneceğiz, buna ina-
nıyorum. Eninde sonun-
da,hemyur-
dumda,bem
dünyada sa-
vaşunıkaza-
nacak Don
Klşotlarta-
kunmdaben
debuhınaca-
ğuaDeğeri-
mibüenbil-
siabflmeyen
ardımdan
gübün. Vız-
gelir, orıs gider bana."
Fakir Baykurt 1929'da
Burdur, Akçaköy'de dün-
yaya geldi. Ortaöğrenimı-
nı Gönen Köy Enstitü-
sü'nde tamamlayan sanat-
çı, çeşitli köy okullardın-
da öğretmenlik yaptı. An-
kara Gazi Eğitim Enstitü-
sü'nü tamamladıktan son-
ra da (1955) ortaokul öğ-
retmeni olarak çalıştı. Sav-
şat Ortaokulu'nda öğret-
menken bakanlık emriyle
ders venne yetkisi elinden
alınan Baykurt, 27 Mayıs
1 %0'tan sonra da ilköğre-
tim müfettişliğine atandı
ve kuruculan arasında bu-
lunduğu(1965) Türkiye
Öğretmenler Sendikası
(TÖS) Genel Başkanlığı 'nı
yaptı. Sanatçı daha sonra
Mılli Folklor Entitüsü Uz-
manhğı, ODTÜ Halkla
tlişkiler ve Yayın Müdür-
lüğü, Kültür Bakanlığı Da-
nışmanlığı gibi görevlerde
bulundu. Kendı isteğıyle
emekliye aynlan ve Al-
manya'ya yerleşen Bay-
kurt, Duisburg'da yaşıyor-
du. Sanatçı 12 Martdöne-
minde TÖS davasından
yargılanıp tutuklandı, an-
cak daha sonra beraat et-
ti. Baykurt ilk romanı 'Yı-
lanlann Öcü' ile Yunus
Nadi Roman Ödülü'nü
(1958), 'Tırpan' ile 1970
TRTvel971TürkDilKu-
rumu Roman ödüllerini ve
1980 Avni Dilligil Tiyat-
ro Ödülü'nü, 'Can Parası'
ile 1974 Sait Faık Hikaye
Armağanı'nı, 'Kara Ah-
met DestanT ile de 1978
Orhan Kemal Roman Ar-
mağanı'nı kazandı. Tiyat-
roya uyarlanan 'Sakarca'
adlı çocuk romanı ise Ti-
yatro 79 dergisince yılın
oyunu seçildi. Sanatçı ay-
nca 'BanşÇöreği' ile Ber-
lın Senatosu Ödülü'nü
(1984), 'Gece Vardiyası'
ile de Almanya'da BDI
Ödülü'nü (1985) kazandı.
1997 yı-
• "Parmaklanm
duranakadar
yazmaya devam
edeceğirrT' diyen
Fakir Baykurt için
"engelleri aşmak
ve hayatı
değiştirmek
sanatın görevi."
lında tstan-
bul'da dü-
zenlenen
'Aydınlan-
manın Işı-
guıda Sanat
însanlan-
mız' başlıklı
saygıgecesi-
nın konuğu
olan Fakir
Baykurt,
1997_Sedat Simavı Ede-
bıyat Ödülü'nü Feyza Hep-
çffingirlerilepaylaştı. 1999
seçimlennde ÖDP'den tz-
mir ikinci bölge milletve-
kili adayı oldu.
Yazın yaşamına şiirle
başlayan sanatçının ilk
ürünleri TahirBaykurt im-
zasıyla Köy Ensititüleri
dergisinde yayımlandı. Da-
ha sonra pek çok dergide
şiirlerini yayımlayan sa-
natçı, 1948'den sonra öy-
küye yöneldi.
Yaşamboyu öğretmen-
likle yazarlığı yan yana
yürüten Baykurt, Türki-
ye'nin köy yaşamı üstüne
romanlar, öyküler yazdı.
70 yıllık yaşamında, ya-
rım yüzyılı aşan yazın
emekçiliğinde. 4O'ı aşan
yapıt veren ve "Parmak-
larun durana kadar yaz-
maya devam edeceğnn" di-
yen Fakır Bav kurt için *en-
gelleri aşmak ve hayatıde-
ğiştinnek sanatın görevi"
lçindeki yaşama sevindni tüm yalanlanna yanatan Fakir Baykurt'un ölûmfi Tûrk edebiyatı açısmdan büyük bir kayıp.
Caya kadar çocuklara ve gençlere yönelik ça-
lışmalannı aralıksız sürdürdü. Fakir Baykurt,
geleceğimizin gençler olduğunu vurguluyor,
onlann banşı, kardeşliği savunan, ırkçılığa, ay-
nmcıhğa karşı çıkan birer genç olarak yetiş-
melerim candan istiyordu.
Münster kentinde yaşayan şair MoDa De-
mirel Fakir Baykurt'un ölümünden 2 gün ön-
ce onun yanıbaşmda şunlan sövlüyordu:
" Fakir Baykurt sadece Türkiye halkınm de-
ğjL, şri kalmış. tüm toplumlann da bir kay bı-
dır. OzeUikk eğitim konusunda Avrupa'da ya-
şayan Türkivelilerin aa bir kaybıdır. Çocuk-
laruıuzın Alman toplumuna uyum sağlama-
smda büyük emeği geçti."
Fakir Baykurt, yaşama gözlerini yummadan
birkaç gün önce başında bekeyen eşi Muzaf-
fer Hanım,kızlanlşık, Sönmez'eveoğhıTon-
guç'a yan baygm hakle "Çocuklar gidin Tür-
kiye'de evde yatak hazırlayııı, beni de Muzaf-
fer'leoray« geliriz" dıyordu. Ünlü yazar artık,
Almanya'da yaşayan dostlannın sevgisiyle
birlikte özlediği Türkiye'ye ve dostlanna ka-
vuşuyor!..
Fakir Baykurt Almanya yaşammda hiç boş
durmadı. okuma akşamlanna katıldı, okulla-
n ziyaret ederek smıflarda Türkçe ve edebi-
yat üzenne konuşmalar yaptı, kitap okumanın
öneminı vurguladı. Her olanakta ınsanlan oku-
maya ve yazmaya teşvık ederdi Çagnlan hiç
geri çevumezdi.
Duisburg ve yöresinde yaklaşık 60 bin Tür-
kiye kökenli yaşıyor. Fakir Baykurt, o yörede
oturan ve edebiyata ilgi duyanlarla birlikte
Edebiyat Kahvesi açmıştı. Ayda bir kez, 15-
20 kişinin bir araya gehnesiyle yapılan toplan-
tılarda kitap okunuyor, edebiyat üzerine söy-
leşiler yapılıyordu. Bu, Fakir Baykurt için
önemli bir adımdı. Böyle bir girişim onu çok
mutlu ediyordu. Ekilen edebiyat tohumlan
yeşermeye, fıliz vermeye başlamıştı. Yazdık-
lannı biraraya getirerek "Ren'e Akan Şiirler"
kitabmı çıkardılar, arkasından "AydmhğaAkan
Şiirler'' kitabı geldi. Fakir Baykurt gnıbun
hem öğretmeni, hem yazan, hem de öncüsüy-
dü. Onu aniden yakalayan amansız hastalık,
Edebiyat Kahvesi üyelerini ayağakaldırdı. Fa-
kir Baykurt'un hastahğını duyan grup üyele-
ri hocalannı gönnek için soluğu Essen Üni-
versite Kliniği'nde alıyorlardı. Aykut Bahce-
kapı bunlardan biri. Daha Türkiye"den Fakir
Baykurt'un âşıği olduğunu söyleyen Bahçekapı,
u
OnunhastalığıbtnçoketkiledLBirleştiricibir
yanı vanh. Kitaplan bize örnek oMu. Şürteri-
mizi kitaplaştırdık. Fakir Baykurt'un yerini
kimse dolduramaz
1
' diyor.
Edebiyat Kahvesi'nin bir gönüllüler bahçe-
si olduğunu söyleyen Fakir Baykurt, kanser ol-
duğunu doktorlanndan duyuşundan iki saat son-
ra Bahçekapı'yla görüştüklerinde ona şunla-
n söylüyor: "Aykut çalışmalaraeskisi gibi ka-
oiamayacağım. Ama eiündengden desteği sür-
düreceğim. Türkiye'de insan yaşanu, 50,60 yıl
ile sınırlı. Bunu göz önüne alırsak 70 yaşında-
yun. Eşim 65 yaşında. Güzel günier geçirdik''
diyor. Fakır Baykurt bu duygulu sözlerinden
ardından, kendisi olmasa da, Edebiyat Kab-
vesi'nin çalışmalanna devam etmesini istiyor.
Baykurt için verilen mesajlarda düşüncelerinin yapıtlannda yaşayacağı vurgulandı
eğitimsavaşımasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğret-
men hareketi, yazın ve hukuk edebiyatının
ölümsüz ismı Faldr Baykurt'a "Benden ön-
ce öuneyecektr diye sitem eden yazar Talip
Apaydın. "O hem yazar otarak, hem de eği-
tim savaşımcısı olarak unutulmayacak" de-
di. "Bozkınmızın coşkulu, tutkuluyüreği ne-
rede durdu diye saaate baktım: 12 Marn 12
Eylül geçiyordu. lçimde bir kasırga, bir acı
çığkk" sözJenyle hüznünü anlatan yazar Mu-
zaffer tknErdost Baykurt'un mücadeleci ki-
şiliğıne dikkat çekti.
TBMM Başkanı Yıkhnm Akbulut da ya-
yımladığı mesajda, "Fakir Baykurt, Türk
edebiyatına, ortaya koyduğu eserlerle çok
önemli katkılarda bulunmuş, birçok ödüle la-
yık görülmüş bir sanat ve düşünce adamı
idi" dedi. Başbakan Bülent Ecevit, Bay-
kurt'un vefatı dolayısıyla eşi Muzaffer Bay-
kurt'a bir başsağlığı mesajı gönderdi.
Kültür Bakanı tstemihan Talay, kültür ya-
• Türkiye Öğretmenler Sendikası'nin (TÖS) kurucusu
Baykurt'un 12 Mart'ta yargılandıktan sonra yaptığı
savunmayla "hukuk edebiyatına" geçtiğini vurgulayan
yazarlar, onun bir dönemi mahkûm ettiğini anlattılar.
şamınınbüyük ustalanndan Fakir Baykurt'un
ölümünün Türk edebiyatı için büyük kayıp
olduğunu vurgulayarak şöyle devam ettı:
"Derin bir kültür birikimiyle oluşturduğu
üshıbunu yapıtlanna başam la vansrtan. eği-
timcl yazar Fakir Bay kurt, ardında pek çok
roman, öykü, oyun ve çocukIdtabı bırakmış-
ur. Baykurt, Türk edebiyatına kazandırdığı
eserleriyle yaşamaya devam edecektir."
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, ya-
yımJadığı mesajda, "FakirBaykurt'u kaybet-
menin derin üzüntüsü icindeyiz. Türkedebi-
yatınave özeflikleTürk romanına çok önem-
li katküar >apmış bir düşün ve sanat adanu-
mızdL Baykurt, eserleriyle bundan sonra da
yaşamaya devam edecektir" dedi.
Türkiye Öğretmenler Sendikası'nm (TÖS)
kurucusu Baykurt'un 12 Mart'ta yargılandık-
tan sonra yaptığı savunmayla "hukuk ede-
Myatma" geçtiğini vurgulayan yazarlar, onun
bir dönemi mahkûm ettiğini anlattılar. "Yı-
lanlann Öcü, Kaplumbağalar, Tupan" gibi
yapıtlanyla ölmez başyapıtlar ortaya koyan
Baykurt'un demokrasi mücadelesine işaret
eden Eğıt-Der Genel Başkanı Mustafa Ga-
zala. "Köy Enstiriilerinüı yetiştirdiği yazar,
yapıttannda islediği ana duygukrla yereflik-
ten uhısaBığa, ulusalhktan evrenseDiğe yük-
sekJTdedı.
Baykurt'un 50 yıllık arkadaşı yazar Talip
IRMIK / AYDIN ENGİN aengin(g doruk.net.tr
Farkında mısınız, devletin diz-
ginlerini ellerinde tutanlann işi zor.
Tuttuklan, ellerinde kalıyor.
Bize "kötü"û&\ sakınmamızı bu-
yuruyofiar, "/yTyi gösteriyorlar. Uy-
sal yurttaşiar, 'Devletin başına geç-
mişfcos/cocaadamlann etoefbirbil-
diği vardır" diye düşünüyoriar. On-
lann "(y»"dediklerineyöneliyorlar...
Gel gör ki "iyiler" çürük çıkıyor.
örneğin kurban derileri...
Inanmış yurttaşiar, ilkçağlann,
Tann(lar)ın gazabını yatıştırmak için
hayvan kurban etme geleneğinı,
Islamın buyruğudur diye günümüz-
de de sürdürüyortar. Olabilir. Bu
onlann bilecegi bir inanç tercihi.
Ama kurban edilen koyunlann, koç-
lann derilerinde sorun çıkıyor. Bu
derileri toplayıp, deri tacirlerine
satmak çok kâirtı bir tcari uğraş. De-
ri beteş. Işin tek zahmeti, derileri
kapı kapı dolanıp toplamak; götü-
rüp deri tacirlerine teslim etmek-
ten ibaret. Eh, bala üşüşen an ör-
neği, siyasal Islamın ne kadar ör-
gütü, derneği, vakfı varsa, kurban
bayramlarında kollan sıvayıp kapı
kapı dolanıyoriar. Kurban derile-
rinden sağlanan dev boyutlu gelir
de bu dernek, örgüt ve vakrflann
Kılavuzu Tırmık Olanın...
amaçlan için kullanılıyor.
Devletin dizginlerini elinde tu-
tanlar kaşlannı çatıp, işaret par-
maklanm sallıyor ve inanmış, inan-
cı uyannca kurban kesmiş uysal
yurttaşları uyarıyorlar: "Bu kö-
tü'dür" diyorlar, "Bu paralar laik
cumhuriyeti yıkmak için kullanıla-
cak". Ardından ekliyoriar, "Cumhu-
riyete bağlı, dini siyasete alet eden-
lerin oyununa gelmeyecek yurt-
taşiar olarak ödeviniz, derilerinm
Türk Hava Kurumu'na vermektir".
Yurttaşlann bir kesimi bu uyan-
ya uyuyor. Kurban derilerini Türk
Hava Kurumu'na veriyor ve yurt-
taşlık ödevlerini yapmış olmanın
huzuru ile işlerine güçlerine bakı-
yoıiar...
...Demeye kalmıyor, Türk Hava
Kurumu'nda trilyonluk yolsuzluk
patlıyor. Kimin, ne zaman ve ne-
den seçtiği belli olmayan birtakım
adamlar, laik Cumhuriyetin düş-
manlannın ellerine geçmesin diye
kendilerine teslim edilen derilerin
paralarıyla kasalarını dolduruyor,
kurum olanaklanyta har vurup har-
man savuruyor, kendi keselerini
dolduruyor, köşeleri dönüyorlar.
Bir başka ömek: Kızılay!
Deprem vurgunu yemiş yurttaş-
larryla dayanışmak için çabalayan
yurttaşlar, soruna duyarlı yurttaş-
lardan ve aynı duyarhlığı gösteren
"gâvure//en"nden derledikteri, top-
ladıklan yardımlan deprem bölge-
sine taşıyor, ihtiyaç sahiplerine da-
ğrtmaya başlıyoriar.
Bala üşüşen an örneği, siyasal
Islamın ne kadar örgütü, demeği,
vakfı, medya kuruluşu varsa, on-
lar da deprem bölgesine üşüşüyor,
çadııiar kuruyor. Kimileri kendi ta-
rikat kardeşlerine, kimileri "aWa-
nabilir", siyasal Islamın saflanna
çekilebilir depremzedelere yardım
dağıtmaya başlıyoriar.
Devletin dizginlerini ellerinde tu-
tanlar kaşlannı çatıp, işaret par-
maklannı sallıyor ve deprem vur-
gunu yemiş yurttaşlarla dayanış-
ma göstermek isteyen yurttaşlan
uyanyorlar "Bu kötûWr" diyorlar,
"Bu kargaşada, deprem acısını si-
yasal ranta çevirmek isteyen an-
ülaikgüçter, deprem bölgesinde d-
ritabyoriar". Ardından ektiyorlar, 'Bu
böyle olmaz. Cumhuriyete bağlı,
dinisiyasete aletedenlerin oyunu-
na ge/meyecek yurttaşlar olarak
ödeviniz, yardımlannızı Kızılay'a
iletmektir".
Yurttaşlann bir kesimi bu uyan-
ya uyuyor. Yardımlannı Kızılay'a
iletiyor ve yurttaşlık ödevlerini yap-
mış olmanın huzuru ile işlerine güç-
lerine bakıyoriar...
...Demeye kalmıyor, Kızılay'ın
çürümüşlüğü, depremzedelere yar-
dım etmek bir yana, kendi donu-
nu ble toplayamayacak kadar yoz-
laşmışlığı ayan beyan oluyor.
•••
Bana elektronik mektup yollayıp
"Denlenmızi TürkHava Kurumu'na,
deprem yardımlanmızı Kızılay'a
vermemiz kendimizi enayi yerine
koymamız anlamına geliyor. Ne
yapmalıyız?' diye akıl danışan oku-
yucuya özel not:
Zaten akıl danışmak için bula
bula beni bulmanız bir yanlıştı.
Bence daha "akıllı" bir gazeteci
bulmalısınız.
Aynca, okuduğunuz gibi, soru-
nu becerebildiğimce yazıya döküp
gün ışığına çıkardım. Sorunun ve
konunun sorumlulannın, yani kaş
çatıp, işaret parmağı sallayaniann
bu gazeteyi okuduklannı, kişisel
deneyimlerimte biliyorum (yediğim
fırçalan unutmam). Dolayısıyla so-
runuz doğru adrese ıletilmiş oluyor.
Bundan sonra sizin için iki seçe-
nek var
Birincisi, aracılığımla ilertiğiniz
sorulan ciddiye alıp sorunlan çöz-
mesi gerekenlerin yeni buyrukla-
nnı bekleyin. "Inşallah bu kezya-
nılmamışlardır" diye umut edip,
uyanlan doğrultusunda davranın.
İkinci seçeneğe gelince...
Yapmanız gerekeni niye kendi-
niz bulmayı, sizin gibi düşünen
yurttaşlaria omuzdaşlaşıp, örgüt-
lenip, ne yapılacağına kendiniz ka-
rar vermeyi denemiyorsunuz?
Evet, bu seçenekte başınızın be-
laya girmesi olasılığı var. Ama ne
yapayım, siz de akıl danışmak için
bula bula beni buldunuz.
"Kılavuzu Tırmık olanın..." diye
başlayan bir atalarsözü varrJr, anm-
sadınız mı?
Apaydın. onunla eğitim ve yazın alanında kol
kola mücadele verdiklerine dikkat çekti. Bu
Agustos ayında Ören'de beraber olduklannı
anlatan Apaydın, Baykurt'la ilgili son anısı-
nı şöyle aktârdı: "Hep habizliginden, göğüs
agnlanndan yakuuyordu. Yüzü, bakışı eski-
sinden çokfarkhydL Elbette, hiç üstüne kon-
durmadık, Yorgunhıktandır, fabuı dedik. Hat-
ta, 'Fakir, benden önce ölmeye kalkma, ar-
kandan yazı yazma zahmetine sokma beni'
diye takıknm. Dudaklarmm ucnyla gülerek,
'Sen benim abimsın. (Benden 3 yaş küçük-
tü) O saygısızlığı yapmam' diyerek, esprifi
biryanıtverdL"
Yazar Muzaffer tlhan Erdost, uzun süre-
dir duymaktan korktuğu habenn kendisinde
yarattığı sarsıntıyı şöyle aktardı:
"Evdeydim. Ayakta. Bir Uzun Yol kitabm-
da, "tlhan Erdost Yazıtı"nı okuyurdum Fa-
kn-'in.'7 Kasım Kataloğu'unu ahnakiçin.Te-
lefon çaku. Açtun. Kavrulur sesinde duyum-
sadım. soluk ahnadığuu Faldr'in. Oysa kaç
gündiir kaçıvordum. ölümden kaçar gibi
ölüm haberinden. Bozkınmızın coşkulu, tut-
kulu yüreği, nerede durdu diye saate baktım:
12 Mart'ı 12 Eylül geçiyordu. İçimde bir ka-
arga, bir acı cıglık-"
'GericDere karşı savaşü'
Avukat-yazar HaMt Çelenk. TÖS'ü kuran
Fakır Baykurt'un istemiyle örgütün avukatı
ve hukuk danışmanı olduğunu anlatarak şöy-
le konuştu: "Baykurt TOS üzerinde yoğun-
bşan baskdara karşıyiDarca hukuksavaşıver-
dL Orgütçü ve sa\aşıma bir kişiliğe sahiptL
Büyük öğretmen boy kotunda ve Kayseri'de
gericiler tarafından Genel kurul binasının
salduıya uğraması olay uıda büyük bir direnç
veyüreklilik göstermiştL Roman,öykü ve ya-
zılanyla Tiirkiyt'nin yetiştirdiğideğerliyazar-
lar arasında yer aldı. Köy Enstitülerindeeği-
tim gönnüş olmasımn başansuida büyük ro-
lü olduğuna inanıyorum. Ailece duyduğu-
muz acıyı anlatmak olanaksız.'"
Öğretmen Dunyası Dergisı Yazı tşleri Mü-
dürü Zeki Sanhan. Baykurt'un yüzyıhmız-
da Türkiye öğretmen hareketinın en büyük
önderi olduğunu belirtti. Yazar Emin Özde-
mir, Baykurt'un roman, öykü ve denemesel
düşün yazılanyla, "yazm haritamızda başo
başına özgün bir bölge oluştunnuş yazarbt-
runızdan biri" olduğunu söyledi.
Almanya Alevı Birükleri Federasyonu Ge-
nel Başkanı Turgut Öker ile DİSK Genel
Başkanı Murat Tokmak, Baykurt'un vefatı
dolayısıyla yaptıklan açıklamalarla üzün-
tülerini dile getirdiler.