Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1999 CUMA
18 SPOR spor(5 cumhuriyet.com.tr
Sarı-Lacivertliler, Macaristan ekibi MTK karşısında 2-0 yenilerek UEFA Kupası'na veda etti
Fenerbahçe taraftanm ağlattı
Fenerbahçe: 0
MTK Budapeşte: 2
STAT: Şükrü Saracoglu
HAKEMLER: Lutz Fröhler (7), Heiner
Neuenstein (7), Marün Harboth (7) (Al-
manya)
FENERBAHÇE: Rüştü (3), Mustafa
Dogan (3), Alpay (5), Saffet (3), Tayfun
(4), Moshoeu (4), Abdullah (3), Johnson
(5) (dk. 60 Murat Yahn 2), Sergen (5),
Moldovan (4), Boliç (1)
MTK BUDAPEŞTE: Babos (6), Kuttor
(6), Szamosi (6), Elek (6) (dk. 48 Kovacs
5), Halmai (6), Madar (7), Komlosi (6),
Eros (6), Feher (6). Egressy (6) (dk. 84
Farkars), Keneseı (8) (dk 72 Preisinger)
GOLLER: Dk. 56 ve 63 Kenesei
HİLMt TÜRKAY
Fenerbahçe'nin Avrupa kupalanndaki
maçlarına bir göz atıyoruz. Tablo hiç de
iç açıcı değil. Son 7 yıldır San-Lacivert-
lilerin ikinci turda oynadıklan 90 dakika-
lan yok. Yani anlayacağmız, hep ilk tur-
larda havlu atmışlar..
Şimdi rakip Macaristan'ın MTK Bu-
dapeşte'si. Ilk maç 0-0'la atlatılmış. 1yi
bir fırsat bu Fenerbahçe için. Ne yapılıp
edilip üst tura çıkıbnası gerekiyor. Aksi
durumda her şey altüst olacak. Rıdvan'ın
Fenerbahçesi maça hazır, ama ligde izledi-
ğimiz futbolu, bizleri bu karşılaşma önce-
sinde fazlasıyla düşündürüyor. Yine de
ümitiiyiz. Çünkü kazanmaktan başka çare-
miz yok.
Bu firsatı burada. hem de böyle bir se-
• MTK Budapeşte'nin frikik golüne yanıt veremeyen San-Lacivertliler,
beraberliği ararken ikinci golü yiyince Avrupa defterini daha ilk turda
kapatmak zorunda kaldı. San-Lacivertli ekibin iki şutu direkten döndü.
yirci karşısında değerlendirememek ayıp
olur doğrusu.
Hava, atmosfer maç için yeterli. Gecemi-
zin güzel geçmesini arzuluyoruz. Bazı
maçlar futbol oynamadan da kazanılıyor.
Tabii ki, iyi futbolla beraber alınacak iyi so-
nuç, öncelikli dileğimiz. Yine de. "Kaza-
nahm da, nasıl kazanırsak kazanaiun" di-
yoruz. Çünkü yedi >ılhk bir aradan sonra
ikinci tura yükselecek Fenerbanhçe. Bu da
fazlasıyla mutlu eder bizleri.
Alman hakem Fröhler, oyunu başlatan
düdügunü çaldığında nefeslerimizi tuttuk.
Hatasız oynamak zorundaydık. Fenerbah-
çe'nin kadrosunda, bize göre sürpriz isim
yoktu. Ogûn'ün oynamayacağı, yerine de
Saffet in yer alacağı herkes tarafından bi-
liniyordu. İlk dakikalarda rakip kale önü-
ne İcanatlardan top taşıdık. Her ne kadar
Budapeşte sahasında berabere kaldıysa da,
küçümsenecek bir ekip görünümünde de-
ğildi. Sahadaki futbollanndan öyle anlaşı-
lıyordu.
San-Lacivertli takımda haftalardır süre
gelen gol sıkıntısını yineyaşadık. Böylesi-
ne önemli bir maçta Aygün'ün dışında Mol-
dovan ve BoHç'in başka alternatifı, ne ya-
zık ki bulunmuyordu. Rakip takım yan ala-
nımıza çabuk girdi ve tehlikeli olmaya baş-
ladı. Abdullahın gereksiz kaptırdığı bir
top az daha pahalıya mal oluyordu. Rüştü
ayaklannı uzattı ve tehlikeyi geçiştirdi.
Böylesi hatalann bu maçlarda telafisi zor
olur. Yükleniyorduk gol için, ama Boliç iş-
te, o bildiğimiz Boliç neler kaçınruyordu
neler...Sahneye sonra Sergen çıkö, üç adım-
dan direğe nişanladı topu; olacak şey de-
ğil... Beceriksizlik mi, yoksa top mu bizi
sevmiyordu.
Orta sahadan gerekli çoğalma olmadı.
Boliç' i bir tarafa bırakırsak, Moldovan ile-
ride yalnız kalıyordu. Onun da kişisel be-
cerisi sonuca yansıyacak gibi değildi. Sa-
vunma da evlere şenlikti. Rüştü'ye ilk bö-
lümde övgüler yağdırmıştık. Ama aynı
Rüştü, Kenesei'nin serbest atışında kendi-
sine yakışmayacak öylesine bir hata yapıp
topu elinden kaçırdı ki, işte o pozisyon gol
olunca maçın yazgısı da değişiverdi.
Ölüm sessizliği vardı Şükrü Saraçoğ-
lu'nda. Bu golün nasıl altından kalkacaktı
Fenerbahçe. Başladı bir telaş. Ayağına ka-
dar gelen bu kısmet tepilir mi? Fenerbah-
çe teper. Böyle oynarsa ne beklenir ki.
Biz Fenerbahçe derken, MTK Kenesei
ile ikinci golü buluverdi. Artık yapacak bir
şey kalmamıştı. Zaten San-Lacivertliler
körüydü ve buradan da maçı almalan im-
kânsızdı.
MTK'ya yapacak tek bir şey vardı. O da
alkışlamak...Seyirci de öyle yaptı.
FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOGLU STADI'NDAN NOTLAR / DENÎZ DERÎNSU
Rıdvan Dilmen istifaettiRıdvan Dilmen, Fenerbahçe teknik so-
rumluluğundan istifa etti. Dilmen, yöneti-
min ısrar etmesı halinde bile görevinde kal-
mayacağını da üstüne basa basa söyledi.
Maçın 65. dakikasmda stadı terk eden Baş-
kan .AzüYıldınm'ın, 90 dakika bitimınde
Dilmen'ı cep telefonundan arayıp istifasını
ıstedıği ve Dilmen'in bu gelişme üzerine
görevi bıraktığı da öne sürüldü.
Dün akşam kendi sahasında Macaris-
tan'ın MTK Budapeşte takımına yenilerek
Avrupa kupalanna ılk turdan veda eden Sa-
rı-Lacı\ertlilerin teknik sorumlusu Rıdvan
Dilmen, maç bıtımınde her zamankınden
çok daha kısa bir sürede toplantı salonuna
geldı. Dilmen. maçın teknik yönü ile ilgili
konuşacak bir şeyı olmadığını söyleyerek.
"ÇokiizüJerekgörevimden aynlryorum.Ge-
çen üç a> lık süre içinde >önetim, futbolcu ve
taraftaıiarta güzel günlerim geçti.Ancak ba-
şaramadığımız bazı şejler olmalı. Fener-
bahçe'nin bu durumunu kimse hak ermedi,
özellikle taraftar hiç hak etmedi. Baskı al-
tındaydım. Bundan sonra da rahat bir şekil-
de Fenerbahçe'ye faydalı olabileceginıe
inanmıvonım"dedı.
Dilmen. taraftarlardan son istegini de,
"Onlar bu futbolculara sahip çıksınlar,çfin-
küşampiyon olacaklar. Hepsi dürüstveFe-
nerbahçe'yi seven isimler"olarak açıkladı.
MTK Budapeşte karşısında yenilen iki
gol sonrası, maç öncesi tamamen dolu olan
şeref tribünü. boşalmaya başladı. Ancak çı-
kan ilk isim, Fenerbahçe Başkam Aziz Yıl-
dınmdı.Yıldınm, 65. dakikada anidenaya-
ğa kalkarak yenni terk etti ve stat dışına yö-
neldi. Şöförünü aracının başında bulama-
yan Yıldınm, geçmekte olan bir taksiye bi-
nerek stattan uzaklaşn.
Fenerbahçe'de bugün oldukça zor geçe-
cek, çünkü akşam yönerim toplanacak Sta-
dı terk eden Basın Sözcüsü Abdullah Kiğt-
b ile birlikte tüm yöneticiler çok üzgün ol-
duklannı, Rıdvan Dilmen'in istifasını ise
bugünkü yönetim kunılu toplantısında de-
ğerlendireceklerinı ifade etti.
Tribtinlerden büyük tepki
Dünkü maçın biletleri 3, 7.5 ve 15 mil-
yon liradan satılınca, Şükrü Saraçoğlu Sta-
dı'nın tribünleri ancak yan >anya doldu.
Oynayıp oynamayacağı merak edilen
Ogün'ün maç sabahı ağnlan artınca kadro-
dan çıkanldı. Saffet sürpriz isim olarak ilk
11 de yerbulurken, Kemalettin ıse uzun ara-
dan sonra maç kadrosunda yer aldı.
Tribündeki San-Lacivertli yandaşlar, ye-
nen ikmci gole kadartakımlannı her zaman-
ki gibi destekledi. Ancak gelen ikinci gol,
tnbünlerde de tavnn değişmesine neden ol-
du. Öncelikle tepki toplayan futbolcular, ye-
diği hatalı golle Rüştü ve başansız perfon-
masıyla BoBc oldu. Boliç, tribünlerden dı-
şanya davet edılirken. Johnson-Murat Ya-
kın değişikliği de beğenilmedı ve protesto-
lara neden oldu. Aygün ise tribünlerin saha-
da görmek istedıği futbolcuydu.
Teknik sö^tafİJ'R'ı'dvanuflrpen îçin iki
görüş hakimeJiü. Kımilen de'stek verirken,
"Rıdvaıı istifa" sesleri de duyuldu.
Dereağa'nda büyük önlem
Maç bitimınde Dereağzı Tesısleri'ne ge-
çen futbolculann çıkışı için büyük önlem
alındı. Ara sokaklar taraftarlara panzerlerle
kapatılırken, yine de kapı ağzına sızan bazı
taraftarlar fuÂolculan protesto etti.
Bu arada Dereağzı'nda taraftarlar Ser-
gen'i alkışlarken, forma giyemeyen Oula-
re'yi de ıslıkladı. F.Bahçe mağlup, stat sessiz, taraftar üzgüru kimileri agjı>or. kimileri ise sitem dolu. (Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR)
BASKET YORUM / AHMET KLRT
Arşiv Kurdu (!)
Yaşam öylesine hızlı akıp gidiyor ki, geriye dönüp
bakmaya fırsat bulamıyor insan... Uf! Bir basket ya-
zısı için pek dramatik oldu bu giriş ama neyse; böy-
lece kalsın. Yazacağımız konuyla ilgili nasıl olsa...
Geçenlerde Basket dergisinin arşivine girdim. Ama-
cım yıllar önce Şakir Eczacıbaşı ile yapılmış bir söy-
leşiyi bulmaktı. Neden mi? Bilemiyorum. Belki bu-
günkü Efes Pilsen' i daha iyi anlamak için, ya da bel-
ki yalnızca meraktan... Sanatçı kimliğinin yanında bir
düşünce adamı olan Şakir bey ile basketbolun dünü
ve bugününü konuşmaya hazırlanıyordum (BRT, 2
Ekim, saat 11.40) Dersimi çalışmak istedim.
O söyleşiyi ararken neler buldum neler. "Ben spor
yazarlığını hobi olarak yapıyorum. Erkekçe dergisi
yönetmenliği benim profesyonel /ş/m"diyen bir Hın-
cal Uluç (Hobisi iş, işi hobi olmuş anlaşılan); Faruk
Süren ile yanyana Galatasaray için ağlayan şimdiki
Fenerbahçe antrenörü Halil Üner(yorumsuz);" 1985
ten 2000 e Türk basketbolu" başlıklı yazısıyla bir di-
zı reçete veren Deniz Gökçe (iyi ki doktor değilmiş
!)... Eskı resimler, eski dostlar, eski zırvalar... Ne imi-
şız, ne olmuşuz. Neler demişiz, neler olmuş...
Incelemeliyiz bunları. Hem kendimizinkileri, hem de
başkalannın yazdıklannı yeniden masaya yatırmalıyız.
Okumalıyız, irdelemeliyiz... Geçmişte yaptığımız ha-
talardan ders almak, ya da bazı isabetli öngörülerimiz-
le şişinmek için tarafsız gözle bakmalıyız eski yazdık-
larımıza.
Daha da iyisini yapabiliriz belki: Yazıldığı tarihte, ya-
zıya konu olan kişilerle tartışabiliriz bunu. Ne denmiş?
Ne olmuş? O tarihte ne düşünmüş o yazı için? Ve..
Şimdi ne düşünüyormuş?
Yalnız Basket dergisi mi? Tüm eski arşivlere girme-
liyiz belki de... Geriye dönüp Basket Yorum' larımıza
bakmalıyız. Kimleri küstürmüşüzyazılanmızla? Neol-
nuş sonra? Haklı mı çıkmışız eleştirilerimizde yoksa
yemiş miyiz bazı dostlanmızın hakkını... Ah, ah! Yine
kaşınıyoruz anlaşılan. Şu anda selamlaştığımız bir çok
dostumuzla yeniden kavga edeceğiz demektir bu.
Düşünün şimdi:/ "Bir buçuk Iskender" başlıklı eski
>azımız için Federasyon Başkanı Turgay Demird' in
şmdi ne düşündüğünü sorsak;"haklıymtşsın" dese
bile o günleri anımsayıp bozulacaktıryine...
Neyse! Bozulan bozulsun. Iğneyi kendimize, çuval-
deı başkasına batırabilirsek eğer; daha hoş görülü
olacaktır herkes. Zamanın bizi haklı çıkarttığı konular-
la birlikte, yanıldığımız görüşleri ve ıskaladığımız tah-
ninleri de sergileyebilirsek eğer; kimse kızmayacak-
treski defterleri kanştırmamıza...
Burada mı? Yok hayır! Bu sayfalarda o kadar geniş
\erimiz yok. Şimdilik ancak sanal ortamda yapabili-
nz bu işi: Genç basketbolseverlerin hazırladığı "Turk-
basket com." sitesinde haftada bir gün başlanz;
Seversek arttınrız... lleride belki Basketbol Federas-
»onunun yayımlamaya hazıriandığı dergide de (eğer
•arafsız olabilirlerse) yapabiliriz bu özeleştirileri...
Eh! Ok yaydan çıktı. El için vasiyet ettik, ölmesek
olmaz. Başlayacağız bu yazılara... Madem yukarıda
sözünü ettik "Bir buçuk lskender"başlıklı yazımızla
aaşlayalım bu hafta. Eğleniriz...
Atletico Madrid'i 1-0 yenmesine karşın UEFA Kupası'ndan elendi
A. GüciTnden bu kadar
A.Gücü: 1 - A. Madrid: 0
STAT: 19 Mavıs (Ankara)
HAKEMLER: Claus Bo Larsen (7), Torben Siersen (7),
Flemming Lehnert (7) (Danimarka)
ANKARAGÜCÜ: Özkan (6), Hakan Kutlu (6), Yümaz (5),
Ramazan (6) (dk. 66Sami 5), Baidoo (8), Ünal (6), Hakan
Keleş (7) (dk. 89 Gökmen BarışJ. Birol (7), Fatih (7) (dk.
64 Gökmen Yıldıran 5). Faruk (5), Ümit (5)
ATLETtCO MADRİD: Molina (6), Chamot (5), Munoz
(3), Solari (3) (dk. 60 Santiago 4), Jordi (5/, Ribeiro (5) (dk.
89 Aguilera), Fresnedoso (5) (dk. 80 Garcia), Correa (5),
Gustavo (5), Bejbl (3), Pilipauskas (5) .
GOL: Dk. 86 Birol
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankaragü-
cü'nden bu kadar.
San-Lacivertliler UEFA
Kupası birinci rur rövanş
maçında, Ispanya'nın At-
letico Madrid takımını 1 -0
yenmesine karşın, deplas-
mandaki maçı 3-0 yitirdi-
ği için Avrupa defterini ka-
padı.
tlk yanda girdiği gollük
pozisyonlan değerlendire-
meyen San-Lacivertliler.
ikinci yanda kanatlan daha
çok kullandı.Rakip takımın
orta sahada bıraktığı boş
alanlan iyi değerlendiren ev
sahibi takım, aradığı golü,
86. dakikada Birol'la buldu.
MAÇIN ELEŞTİRİSİ / ÇETIN SUSAN
Ankara'da Beklenen Veda
ANKARA - 60 yaşında tutkulu birfut-
bol izleyicisi olan Aysei hanımın Anka-
ragücü için yorumu ilginçti: "Haydan
gelen huyagider..." Evet gerçekten de
Ankaragücü kupa yan finalistliğınden
vuran pıyango ile kendini Avrupa'da bu-
luvermışti ama bu rüya uzun sürmedi,
zaten sürmesi de mucize olurdu. Eleme
turunda Faroelileri zar zor yendiği maç-
tan sonra da bu açık gerçeği belirtmiş-
tik.
Dün gece sadece ilk yanda, Ispanyol-
lartn hiç pozisyonu yokken San-Laci-
vertliler tam 6 net gol pozisyonu buldu-
lar ama devre golsüz bitti. Hem vasat,
hem de cömertsen sonucuna da razı
olacaksın demektir.
Neyazıkki AnkaralılarÜnal'ın kalite-
si ve deneyiminı, ekonomik oynamak
zorunluluğunda olduğu bir dönemde iz-
lemek zorundalar. Ünal'ın dışındakiler
için yazılacak çok fazla bir şey de yok
zaten. Çabasını pozitife dönüştürebilen
bıraz Birol, biraz Faruk... Ama hakkın-
da destan yazılabilecek kadar kötü olan
Yılmaz ve Hakan Keteş'ten söz et-
memek olmaz. Tribünlerin "Dan dun"
adını verdiği Yılmaz'ın özelliklerini Mul-
tescu henüz bilmiyor olabilir ama arka-
daşlannın ondan oyun kurmasını bek-
lemesi çok ilginç. Hakan ise iki yıl ön-
cekı mütevazi Şekerspor'un gol ümidi
ıdi. Bu tip oyuncularda ısrar etmek, An-
karagücü'nü de Şekerspor'un akibeti-
ne sürükleyebilir. Sonuçta Ankaragücü
fizik gücünün düşüp, kalesinde ciddi
tehlikeler yaşadığı dakikalarda bulduğu
golle maçı kazandı ama turu kaybetti.
Dün de Ankaragücü'nü taraftan takı-
mından daha iyi temsil etti.
Ya Atletico diyorsanız, sanınm onlar
Madrid'teydiler...
Favoriler ikinci turda
Spor Servisi - UEFA Ku-
pası'nda ikinci tura yükse-
İen takımlar dün gece oynan
maçlarla belli oldu, alınan
sonuçlar şöyle: I^evski Sof-
ya-Hajduk Split: 3-0, AEK-
T. Kutaisi: 6-0, Bologna-St.
Petersburg: 2-2, Shaktor Do-
netsk-Roda: 1 -3, St. Johnsto-
ne-Monaco: 3-3, Lokomotiv
Moskova- Lyngby: 3-0, Kil-
marnock- Kaiserslautern: 0-
2, Lens-Maccabi Tel Aviv: 2-
1, Frencvaros-Teplice: 1-1,
Brondby-Amka NVronki: 4-
3, SpartakTrnava-Graz: 2-1,
Chisnau-Tottenham: 0-0,
Nantes-Ionikos: 1-0, Lvov-
Helânborg 1-1 (4-2 penal-
tılarla). Goteborg- Lech Poz-
nan: 0-0. Dynamo Bükreş-
Benfica: 0-2, Lierse-Zurich:
3-4 Nantes, Ionikos*u tek golle yenerek turu geçen taraf oldu.
1. KOŞU: F: Şahınaz (2), P: Alıcıa (4), PP:
Elodıe (1), S: ManisaYıldızı (3).
2. KOŞU: F: Rıver Sıde Wom (2). P: Sebeb
(1), PP: Venom (3), S: Lenoly Wolf (9).
3. KOŞU: F: Küçük Birgül (1), P: Begüm-
kız (3), PP: Savvara (2), S: Selintay (9).
4.KOŞU: F: Yağmurbey (3), p: Tavkan (5),
PP: Baba Şerbaz (6), S: Özkangülü (9).
5.KOŞU: F: Ağa Karaca (1), P: Benim Oğ-
lum (4), PP: Nurtaç (2), S: Ağakılıç (6).
6.KOŞU: F: Kıngs Reef(5), P: Golden Ma-
ne (6), PP: Chıno (3), S: Çukuti (13),
SS:SamNorth(10).
7. KOŞU: F: Şınkart (3), P: Nazarbey (1),
PP: Battal Kızı (10), S: Türksoy (4).
Günfin
İkilisi: 5.
Koşu: 1/4
Çifte Ba-
his: 3/4.
Koşu: 1/3
Tabela
Bahis:
5.6.3.13.10
ALTILI
2
1
1 1
5
1
GANYAN
1 5
e3
13
10-7
t
1
18
4
MAÇIN ELEŞTtRİSÎ
Ah Fener, Vah Fener!
İBRAHİM YILDIZ
Fenerbahçe transfere trilyonlar harcayıp yep-
yeni bir takım yarattı. Neredeyse ligin önde ge-
len tüm futbolculannı aldı. Başkan Aziz Yıldınm
teknik direktör olarak atadığı Rıdvan Dilmen'in
tüm isteklerini tek tek yerine getirdi. İşte o gün-
lerde bu işten anlayan herkes, 'parayla başa-
n'nın gelmeyeceğini söylüyordu. Futbolda iyi bir
takım kurmak için para ne kadar genekliyse akıl,
mantık, deneyim ve taktık de o denli önemliydi.
Bu gerçeği görmeyen Fenerbahçe yönetimi tril-
yonlara malolan 'yıldızlartopluluğu'nu zamanın-
da iyi bir futbolcu olan ama teknik direktörlük
deneyimi tartışılan Rıdvan Dilmen'e teslim etti.
Ne var ki gerçek de çabuk ortaya çıkacaktı.
önce lig maçlannda teklemeler başladı. Ardın-
dan Avrupa sınavı bu işin Rıdvan'a çok büyûk
geidiğini bir kez daha gösterdi.
Dünkü maçta da bunu futboldan anlayan her-
kes gördü. Gönnek istemeyenler ise tıpkı baş-
kan Aziz Yıldınm gibi 65. dakikada stadı terk et-
ti.
Aslında Fenerbahçe'nın o kadar çok yanlışı var
ki. Sezon başında neredeyse kovmaktan beter
ettikleri futbolculara ilk 11 'de yer verdiler. Hazır-
lık döneminde yüzlerine bakmayıp kampa bile
götüımedikleri futbolcuları kurtancı olarak saha-
ya sürdüler. Avrupa'dan santrfor bulacağız diye
aylarca gazete manşetlerine çıktılar. Sonra da
zar zor transfer ettikleri futbolcuyu (Süleyman
Oulare) UEFA kupasında bile oynatamadılar. KaT
1
^
dı ki Süleyman' ın da yeteneklen tartışılır.
İşte Rıdvan bu nedenle eleştiriliyor, eleştirile-
cek. Çünkü futbolcular bine birde çok iyi olabilir.
Ancak bu yeteneklerinı kolektif oyun anlayışında
sahaya yansıtamazlarsa o takım, takım kimliği-
ne kavuşamaz. Kaldı ki futbol takım oyunudur.
Bunu her halde Rıdvan da çok iyi biliyordur. Ön-
celikle rakip alanda çogalamayan, pres yapma-
yan koşamayan Fenerbahçe'nin gol atması bir
hayli zordu; 3 gün önce Gaziantep'e, dün MTK'ya
belki yann da diğer takımlara atamayacaklar...
İşte şimdi Fenerbahçeli yöneticiler şapkalannı
önlerine alıp düşünsünler. Yoksa çok yazık ola-
cak. Fenerbahçe 'aWar/avaAı/ar/a'yürüyecekbir
takım değil. Milyonlarca taraftara, Türk futbolu-
na, Türk insanına çok şeyler yaşatması gereken
bir ekibin daha kişilikli ve çağdaş bir futbol oy-
naması gerekir. Dileriz kaybedilen tur bu gerçe-
ği Fenerbahçelilere göstermiş olur.
Fener Takım Olarak Yok!
HASANAL
Top yuvartaktır deriz. Futbolun sürprizlere açık
oldugunu hepimiz kabul ederiz. Oysa her şeyin bir
nedeni vardır. Futbol bir koşu ve mücadele oyunu-
dur. Kazanmak için çok koşmak ve çok büyük mü-
cadele gerekir. Şampi yonluğa oynayan bir takıma
karşı küme düşmemeye oynayan bir takımın zafe-
ri, kazanma arzusunda yatar. Güçlü takım nasıl ol-
sa yeneriz derken , onun gücünden korkan takım
da çok calışmalıyım derse güçler dengelenir. Artk
zayıf takımın da kazanma şansı vardır.
Dün gece Fenerbahçe koşmadı mı? Evet, koştu.
Sadece koşmak yetmiyor. Bilinçli koşu tekniği diye
bir şey var. Gücünü 90 dakika boyunca ekonomik
kullanacaksın. Bloklar birbirine yakın olacak. Topu
kaybettiğinde kazanacak, kazandığında da pasia-
şacak, yardımlaşma mesafesinde bulunacaksın.
Yani pozisyon hatasına düşmeyeceksin.
Fenerbahçe'nin maça konsantrasyonu üst dü-
zeyde. Mücadele etmek istiyor, çalışıyor, didiniyor,
koşuyor, rakibini zoriuyor. Pozisyonlara da giriyor,
ama harcıyor, yeterli olmuyor. Çünkü San-Lacivert-
liler koşmasını bilmiyor. Bilinçli koşamadıktan son-
ra düşük tempoyla oynamak daha iyidir. Futbol 90
dakika. Gücünü ekonomik kullanmak zorundasın.
MTK Budapeşte yıldız oyuncudan yoksun. Takım
oyununda başarıh. Alanı daralttı, rakibe zaman bı-
rakmadı. Baskıya karşı tek top oynadı, ikili müca-
delelerde din, son müdahalelerde başanlıydılar. Ta-
kım savunması ve takım hücumunu çok iyi uygula-
dılar.
Fenerbahçe'nin gidişatı değiştirmesi, tempoyu
biraz daha yükseltmesine bağlıydı. San-Lacivertli
ekip vrtes yükseltemedi. Dakikalar ilerledikçe tem-
posu düştü.
Rıdvan Dilmen'in tur stratejisi yanlışlaria doluydu.
Ilk maç golsüz berabere. Evindesin, yemeden ata-
cağın bir gol, seni ikinci tura çıkaracak. Hakemin
başlangıç düdüğüyle Fenerbahçe saldınyor. Bilinç-
sizce, kontrolden uzak. Ataklar organize olmayınca
pozisyonlar da kaçıyor...
Haaa...Elinde fizik, güç ve kondisyon olarak mü-
kemmel bir takım vardır. Strese de dayanıklıdır. Ve-
rirsin taktiğini, oyunu kurarstn. Birinci dakikadan 90.
dakıkaya kadar kendini ortaya koyarsın. Rakibinin
ne yapacağını da düşünmezsin. öyle bir durum yok.
Bir atımlık barutun var. Onu da ilk 45 dakikada kul-
lanıyorsun. İkinci yanda kullanacakenenin kalmıyor.
İkinci yanda MTK Budapeşte oynadı, Fenerbah-
çe de izlemek zorunda kaldı.
Rüştü'ye yapılacak her türlü eleştiri yanlış. Bu
oyuncu iki kez maçı çevirecek kurtanş yaptı. Üçün-
cüsünde ise arkadaşlanna uydu. Ne Rüştü, ne de
bir başkas). Fenerbahçe'de eleştirilmesi gereken
oyun anlayışı. Yani takım oyunu. Bireysel eleştirile-
rin hepsi aldatıcı olur.