Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EKİM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Kanada'nın
Merve'si
Kanada'da Somali
göçmeni ve peçeli kız
öğrenciZeynep
Alamagan'ın peçesini
açıp şoföre
pasosundaki fotpğrafı
kontrol ettirmediği için
belediye otobüsünden
indirildrğini
Toronto'daki
arkadaşımız Engin
Aşkın bildirmişti.
Zeynep de kişisel
haklarının çiğnendiğini
öne sürerek
ylslami örgütleri
harekete
EtektnMük posta: som@posta.cunihuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Depremde yıkılan binalann
hasar tespitinde
usulsüzlük varmış...
"Usulsüzlük temelden
basladığına göre normaldir!"
geçırmış,
örgütler peçe
grymenin
demokratik ve
anayasal bir hak
olduğunu öne sürmüş
ancak otobüs idaresi,
şoförü haklı bulmuştu.
Engin Aşkın'ın
geçenlerde
bildirdiğine göre
otobüs idaresi konuyu
ayrıntılı bir şekilde
inceledikten sonra
Zeynep'e bundan
böyle belediye
otobüslerine peçeyle
binebileceğine ilişkin
bir mektup göndermiş:
"Kamuya ait ulaşım
araçlarında dininiz
gereği peçeli ve
çarşaflı yolculuk
yapmanızda bir
sakınca görülmemiştir.
Ancak, bundan böyle
sadece jetonla
yolculuk yapmanızı ve
otobüs pasonuzu iade
etmenizi rica ederiz."
argıtay Birinci Başkanı "Doç. Dr." Sami
Selçuk, adli yılın açıhşında yaptığı ve şe-
riatçılarla ikinci cumhuriyetçilerden büyük
alkış aldığı konuşmasında din eğitiminin
cemaatlere bırakılmasını önermiş ve din derslerinin
"agnostik" olmasını istemişti.
Yanıtım da Dr. Alev Coşkun'dan almıştı...
Coşkun, Cumhuriyet'in ikinci sayfasında 24 Ey-
lül'de yayımlanan makalesinde "Agnostik Din Eği-
timi Nasıl Olacak" diye sonmuş ve agnostisizmin ne
olduğunu anlatmıştı:
"Eski Yunanca 'agnostos'un anlamı bilinmezlik-
tir. Agnostisizm ise insanın, kendi deneyimleriyle el-
de ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin varlığını bi-
lemediğini ileri süren felsefi bir öğretidir. Bu terim ge-
nel olarak dinsel sorunlarla ilgili kuşkuculuğa, özel
olarak da çağdaş bilimsel düşüncenin etkisiyle, ge-
leneksel-dinsel inançların reddedilmesi anlamında
kullanılmaktadır."
Agnostisizm
Sami Selçuk'un öngördüğü şekilde "agnostik din
eğitimi"nde örneğin bir Kuran kursu hocası önce kut-
sal kitaptan bir ayet okuyacak sonra, "Gerçi kutsal
kitap bunu söylüyor ama, siz kuşku duyunuz, bu söy-
lenenler doğru olmayabilir" diyecek!
"Doç. Dr." Sami Selçuk, Dr. Alev Coşkun'un ma-
kalesine henüz yanıt vermedi.
Ulusal yargıyı doğrudan ilgilendiren uluslararası tah-
kim gibi derinlemesine incelemediği konulardafikir
beyan etmekten kaçındığını daha önce açıklayan Sa-
mi Selçuk, "agnostisizm" üzerindeki incelemeleri-
ni sürdürüyor olmalı...
Çalışmalarına yardımcı olur umuduyla, gazetele-
re dün yansıyan bir intihar girişimi haberini de ince-
lemesini öneririz. Istanbul'da 17 yaşında birdelikan-
lı, yaşamın haksızlıklarla dolu olduğu kanısına varıp
ölümü seçmek istemiş ve bıraktığı mektupta "Dini
tören istemiyorum. Sadece mezanma burada cesur
olduğu kadar yorgun bir 'agnostik' yatıyor yazsın-
lar. Hoşçakal dünya" demiş. Gazeteler haberi verir-
ken "Satanizmden sonra şimdi de agnostizm çıktı"
başlığını atmış... Bir kere agnostizm değil agnosti-
sizm... Ikincisi agnostisizm şimdi çıkmadı ki!
Sami Selçuk'un adli yıl konuşmasında öngördü-
ğü cemaatlerin vereceği dini eğitimde bile vardı.
Ama gazete haberlerine bakılırsa, polis satanist-
lerden sonra agnostistlerin de peşine düşmüş...
Olacak iş mi? Neyse ki agnostistler yakalanıp yar-
gılansa ve mahkemede hüküm giyse bile davaları
Yargıtay'dan döner!
Bu arada Sami Selçuk'a teşekkür etmek de ge-
rekir. Bilmeden önerdiği agnostik din derslerini al-
kışlayan şeriatçılarla ikinci cumhuriyetçilerin ne den-
li cahil olduğunu ortaya çıkarttığı için!
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Serbest pazar ekonomisinin özeti: Kaçan balık büyük
olur; kaçamayanı da büyük balık yutar!
TUS'tan TUSEM'e; ÖSYM'den ÖTUSM'e
Altı yıllık teori ve uygulamalı eğitim lığı ve Özel Dersaneler Birliği nez-
sonunda tıp fakültelerinden her yıl
yaklaşık 5 bin kişi doktor sıfatıyla me-
zun oluyor. Ancak altı yıllık eğitimin so-
nunda Türkiye koşullannda pratisyen
doktor olmak yetmiyor... Uzmanlaş-
mak gerekiyor... Uzmanlaşabilmek
için de TUS yani Tıpta Uzmanlık Sı-
navı'na girmek gerekiyor.
TUS, bir çok eksiği olmasına kar-
şın belli bir standardı getiremesi ba-
kımından kötünün iyisi sayılan ÖSYM
tarafından yapıyor.
Altı yıllık tıp eğitimi yeterli sayılmı-
yor olmalı ki, bazı tıp fakültelerinde
TUS'a girecek doktorlar için "özel ye-
tiştirme kurslan" açılıyor.
AnkaraTabipOdası'nın 1994-1998
döneminde YOK, Milli Eğitim Bakan-
dinde yaptığı girişimlerde altı yıllık/
tıp eğitiminin ardından fakülteler-
de birkaç aylık hazırlık kursu açıl-1
masının para kazanmadan başka bir'
amaca hizmet etmediği hatta bu'
kursların yasal dayanağının olmadığı
vurgulanmasına rağmen "sistem" gi-
derek gelişiyor.
Artık TUS için Ankara ve Istanbul'da
TUSEM yani "Tıpta Uzmanlık Sınavı
Eğitim Merkezleri" açılıyor.
Yetmiyor... "Doktorlara Özel Kurs
Merkezi" ilanları ÖSYM'nin bildirim
zarflarında yer alıyor.
Yakında, TUS'un ÖSYM'den alına-
rak "ÖTUSM"e yani "Özel Tıpta Uz-
manlık Sınavı Merkezi
m
ne verilmesi
bekleniyor!
Süleyman Yeter davası
Spolisin 13 yıl
hapsi isteniyorİstanbul Haber Servisi - Istan-
bul Cumhuriyet Başsavcılıgı. gör-
düğü işkence sonucu yaşammı yi-
trrmgfAdli Tıp Kururhu'ncabehf-
lenen sendikacı Sülevman Yeter'in
ölümüne neden olduğu iddia edi-
len 3 polis hakkında 13 yıl hapis
cezası istemiyle dava açtı.
tstanbul Cumhuriyet Savcısı Ha-
san Eker tarafından hazırlanan ıd-
dianamede DlSK'e bağlı Limter-
tş Sendıkası üyesi olan Süleyman
Yeter'in 5 Mart I999tarihmdegö-
zaltına alındığı anımsatılarak neza-
rethaneye konulmadan önce Ha-
seki Hastanesı'nde sağlık kontro-
lünden geçirilen Yeter'in bedenin-
de "darp ve cebir" izıne rastlan-
madığı belirtiliyor.
Hastanede yaşamını yitıren Ye-
ter hakkında Fatih Adli Tabipliği
ve Adli Tıp Kurumu Morg Ihtisas
Dairesi'nce hazırlanan raporlarda
darp izine rastlanıldıfmın kayde-
dildiği iddianamede. "Maktulûn,
şifahi sorgulama sırasında işken-
ce gördûğüniin anlaşıldığı, Ye-
ierfsorgulama görevinin sanık-
' lara verildiği. 4 kez sorgulama-
ya alınan maktulûn. ölümüne se-
bebi>et veren travmamn hangj sa-
nık tarafından yapıldığı sabit ol-
masa bile işkence kastı\la hare-
ket edildiği ve neticede de ölüm
meydana geldiğine göre her üç sa-
nığın da iştirak halinde mfisnet
suçu işledikleri anlaşılmıştır" de-
niliyor.
Savcı Eker, terörle mücadele şu-
besinde görev yapan AO, MY ve
EEnın TCY'nın "efrada kötü
muamele sonucu ölüme neden
olmak" fıilıni düzenleyen 243 ve
"öldürmek kastı olmaksızın ya-
püan darp nedeniyle ölüme sebep
olmak" fiilini düzenleyen 452"n-
ci maddelerı uyannca cezalandınl-
malannı istedi.
MCK'den suç duyurusu
Mater'e ve Metis
YayınevVne davaİstanbul Haber Servisi -
"Mehmedin Kitabı"nın yazan
Nadire Mater ile yayımcısı Me-
tis Yayınlan'nın sahibi Semih Sök-
men hakkında "Tfirk Silahlı Kuv-
vetleri'ni alenen tahkir ve tezyif"
ettikleri gerekçesiyle açılan dava-
nm görülmesine başlandı.
Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ndeki duruşmada savunma-
sını yapan Nadire Mater, herkesin
askerlik çağına gelmiş ya da ge-
Huzur operasyonu
Istanburda
1905 kişi
gözaltında
tstanbul Haber Servisi - îstan-
bul'da 2 ay içinde 6370 asayiş olayı-
nın meydana geldigi ve bu olaylarla
ilgili 1905 samğın gözaltma aiındığı
belirtildi. tstanbul polisı son olarak
düzenlediği 3 ayn operasyonda ise
aralannda çeşitli suçiardan aranan
Mehmet Ali Sarıalioğlunun da bu-
lunduğu 12 kişiyi gözaltına aJdı.
İstanbul Asayiş Şube Müdüriüğu,
kent içinde son iki ay içinde meyda-
na gelen olaylarla ilgili açıklama yap-
tı. i 9 Temmuz-16 EyJül tarihJeri ara-
sında 38'i öldürme, 825'i yaralama,
73'ü gasp, 1262'si evden hırsızhk,
711'i işyerinden hırsızlık, 2321M oto
hırsızhğı. 545'i yankesicilik, 166'sı
dolandıncılık ve 429'u da kapkaç ol-
mak uzere toplam 6 bin 370 asayiş
olayı meydana geldi.
lecek oğlu olduğunu kaydederek
"Mehmedin Kitabı'nı yaşadığı-
mız hayatı kavramak için oku-
maları gerektiğinin altını çiz-
mek istiyorum. Yoksa ne sava-
şa karşı çıkmamız. ne yaşamı
savunmamız mümkün olabilir"
dedi. Mater, kitabındada yer alan
Genelkurmay Başkanlığı Genel
Sekreterliği kaynaklı "Mazeret
bildirmeksizin askerlik hizme-
tini yerine getirmeyen 200 bin,
yurtdışında yaşayıp da
askerlik hizmetini yap-
mavan 226 bin genç bu-
lunduğu" bilgisini arum-
satarak şöyle dedi: "Sa-
yılan beş yüz bini bulan
bu gruptan şimdi 70 bin
kadarı 15 bin ya da 20
bin Alrnan Markı öde-
yerek askerlik hizmetle-
rini yapmış olacaklar.
Onlar 'kaçmayı' başar-
dıkları için ödüllendi-
riliyor, yani parayla 'ce-
zalandınlıyorlar'. Kaç-
mayanlardan gönüllü
ya da gönülsüz, kiasik
sunuşla 'vatan için ca-
nım feda' diyenlerden
42 genç konuştukları
için cezalandırılıyor."
Metis Yayınlan Sorum-
lu Yayın Yönetmeni Se-
mih Sökmen de savun-
masında kitabın yayım-
landığı tarihten Genel-
kurmay Başkanhğı'nm
suç duyurusu tarihine ka-
dar geçen iki aylık süre-
de herhangi bir savcılı-
ğm kendiliğinden bu ki-
tapla suç işlendiğine da-
irkararvermediğine dik-
kat çekti.
HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ
KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicak(â turk.net
ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI
BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇ!
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2Ekim
fSf4 '7E SUSÛN, KAPİnkASYONLAR
KE2 1S36'DA, &UMNIN 6ÛÇLÜ OSMAUU /MPA/&-
•TT>ltU)&U'NUUl
2AriFFRAHSA'yA BA&lfLADlĞt AY-
KlCALIKJLAR oıAJBAK SAflAMlÇTI. KANUNI' SULJAM
SÜLEYtoAN'/M(SOU**') SADRAZAMI PAMATMAK-
BUL fgRAHİM PAŞA İL£ P8AHSA K»4U T. FRAUCOlÇ'
M/M ELJÇİSİ ARASlfiJDA İMZALANAAIANTLAŞMA, Ti
CAjSSr, 7Xf/M4C/L/K, ASAL V£CAN 6ÜVBNU&, HU-
tOJK VB. ALAHLARlNC* AYfHCALtKLAZĞ£77e\1İŞ
Tİ- DAHA SONRA D(Ğ6/Si AYBUPA ÜUCELE&NE
P£ TANIMAN KAP/TÜlA£YON04#,r. DüMYA SAiMŞ
NDAN AZ ÖNC£, imUfrrE TEBAKM İKTİDAÜININ
SAPRA2AMI SXfrmÜMPAÇAÇSAĞDA)ZAMANMPA
KALPfRILPf. ANCAK KESİN OİA/SAK KALPfg/UÇl, LO-
ANKARA.. .ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Çağrışımlar
Kimi okur, kimi dost birkaç kişi telefon etti.
Son yazılanmı nostaljı'k buluyorlar. Örneğin
"Cumhuriyet Treni"n\. Doğru, ama başka na-
sıl olabilir? O yazı yayımlandığı gün 143. ku-
ruluş yılına ulaşıyor Demiryollan. Ancak ulaş-
ması gereken yerde değil. 10. Yıl Marşı'ndaki
demirağlar nostaljik çağnşımlar yapıyor artık!
Meslek yıllan uzayınca nostaljik çağrışım-
lardan kaçınamıyor bir yazar. Ben bundan ya-
kınmıyorum. Geçmişe özlemden hiç hoşlan-
mam, ama belli olaylara ışık tutuyor o çağrı-
şımlar. Kişilerin, kuruluşların çizgilerini daha
iyi yansıtıyor, artıları ve eksileriyle sergiliyor.
Başbakan Ecevit'in ABD yolculuğunu da il-
ginç çağrışımlarla izliyorum kaç gündür. Nos-
taljik de denebilir. Gündemde Kıbns da var. 1974
yılını çağrıştırıyor bana. Çok kişi benzer duy-
gularla anımsar o dönemi. Belki izlediniz, Be-
yaz Saray'ın önünde toplanan kalabalıktan bi-
ri, "Halkçı Ecevit" diye seslendi, o da geçmi-
şe döner gibi arabadan iniverdi. Oysa çok
uzaktan, 1970'lerden gelen bir sesleniş bu.
Güzel bir zaman dilimi tarihirnizde. Devlet yö-
netiminde de, siyasal sahnede de başka bir dü-
zey var o dönem. Açıklamak zorundayım, ba-
sının da başka bir düzeyi var. Abarık haberle-
re, varsayımlara, gerçek dışı beklentilere yer
verilmiyor. Örneğin Ingiltere Başbakanı Tony
Blair'in Türk Başbakanı'na Bülent diye ses-
lenmesi ya da Başkan Clinton'ın, konuğunu
Beyaz Saray'ın kapısına kadar uğurlaması
olumlu bir gösterge diye yorumlanmıyor. Tira-
jını armağanlarla değil, haberleri, yorumları,
savunduğu ilkelerle yükseftiyor gazeteler. Oku-
ruyla bütünleşerek.
Her dalda, her alanda çok değişti koşullar.
Beyaz Saray'ın oval salonunda Başkan Clin-
ton'ın karşısında ellerini kavuşturarak oturan
kişi de 1970'lerin Ecevit'i değil hiç kuşkusuz.
Dağlara taşlara adı yazılan, alanlarda milyon-
ları dalgalandıran Karaoğlan çok gerilerde,
belleklerde bir anı şimdi. Hâlâ kasket giyiyor,
ama gömleğinin rengi de değişti, mavi soldu,
griye dönüştü.
Yeniden başlıyor nostaljik çağrışımlar. Ma-
viyi banşın simgesi diye düşünüyor, Ege'nin ba-
rış gölü olmasını istiyordu insanlar, mavi kapı-
lar yapıyordu ressamlar. O mavi kapılann ba-
rışa açılmasını bekliyordu umutla. Hâlâ birçok
duvarda asılı o mavi kapılar.
Kuşkusuz barışa da açılacak bir gün. Banş
yolunda ilerieme olmasa da gerileme yok. Gri
gömlek önemli değil, aynca Ecevit mavi ya da
beyaz gömlek giyse ne yazar! Her şey grileşi-
yor ülkemizde. Renkler soluyor, yozlaşma de-
rinleşiyor, deprem nedeniyle yaşananlar, ceza-
evlerinde gelişen olaylar, yotsuzluklar terstigi,
çarpıklığı sergiliyor durmadan. Her gün her
yerde her şey sallanıyor; doğduğu, büyüdüğü
ülkeyi tanıyamıyor insan. Gördüklerine, duy-
duklarına inanamıyor. Tutuklu okurlanmı düşü-
nerek kaygılanıyorum, özgürlükten yoksunlar,
ama umudu yitirmiyor, boncuk kuşlar, güzel uğ-
raşlarla geçiyorgünleri. Darboğazları aşmaya
çalışıyor, bol bol okuyor, aydınlığı arıyor. Ger-
çek kimliğine, özüne kavuşuyor belki de. Dün-
ya güzeli eşlerı, çocuklan var. Kavuşmagünü-
nü özlüyorlar. Oysa bu özlem de solabilir. Ye-
şerten koşullar yok çünkü, solduranlar alabil-
diğine.
Çöküntü deprem bölgesinde değil yalnız;
tüm kesimlerde dibe vuruyor. Ötesi yok değil
mi? Her inişin bir çıkışı, yükselişi var. Ne diyor
büyük ozan:
Iniyor kayık çıkıyor kayık,
devrilen bir atın sırtından inip
şahlanan bir ata biniyor kayık
• • •
Ortaöğrenim yıllanmda ders kitaplannda ta-
nıdım Nâzım Hikmet'i. Türkçemizi güzelleş-
tiren bir mimar olarak düşündüm, sevdim, ben-
den sonraki kuşaklar tanımıyor diye üzüldüm,
ama yanlışlık düzeldi sonra.
Tüm yanlışlar düzelecek bir gün.
Toplumun doğası bu, terslikleri hoşgörmü-
yor, içinesindiremiyor. Elbet gecikmenin fatu-
rası da var, ama o da ödeniyor. Kimi zaman ya-
zarlar, kimi zaman okurlar.
Sayın Ecevit hâlâ şiirle uğraşıyor mu acaba?
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7SOLDAN SAĞA:
1/Bırşeyızıhin-
de biçimlendir-
me. 2/Maunda
denilen büyük
bir orman ağa- 3
cı...Futboldasa-
yı. 3/ Fazladan
İcılınan namaz 5
ya da tutulan
oruç... Bir cet-
vel türü. 4/ Yapı-
sına girdigi söz-
cüğe "iki. çift"
anlamı katan ya- g
bancı önek... Se-
vimlı ve babacan kim-
se. 5/Aydın'ın Sultanhi-
sar ilçesine baglı bir bel-
-de... Böcek ısırmasıyla
meydana gelen yumru. 3
6yKazakistan'ınbaşken- 4
ti. II Belli bir yeri olma-
yan, gezgin... Tantal ele-
mentinin simgesi. 8/ Es-
ki Mısır'da ölülerin ko-
ruyucusu olan tann. 9/ 8
Belli bir bölgede yaşayan Q
hayvanlann tümü... Eli
açık, cömert. yiğit.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Yöneliş, eğilim. II Bir dinin öğrenilmesi gereken
inançlannın ve tapınma kurallannın tümü... Bir göz ren-
gi. 3/ Katışıksız, an... Afyon'un bir ilçesi. 4/ Bir toplu-
luğu siyasal alanda etkilemek ve coşturmak amacıyla
yapılan yoğun çalışma. 5/ Dürülerek boru biçimi veril-
miş deri ya da kâğıt tomar... Üzüntülü düşünce durumu.
6/ Bir kadın giysisi. II Magnezyum elementinin simge-
si... Ruh... Eski Mısır'da güneş tannsı. 8/ Kimi işleri ken-
di kendine gerçekleştiren aygıt. 9/ Herkesin gözü önün-
de yapılan... Fayda, kâr, menfaat.