Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
! 9 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ve birçok AB üyesi ülke sendikacıları îstanbul'da buluştu
Uhıslararası dayamşma gerelditstanbtıl Haber Servisi - DlSK.
Tüıiciye'deki sendikal hak ıhlallerini
Avrupa Birliği (AB). Avrupa
Sendikalar Konfederasyonu (ETUC).
vok. sayıda AB üyesi ülkenin
sendikacılan ile Türk-lş, Hak-Iş ve
KESK. genel başkanlannm da
tatıldığı uluslararası sempozyumda
masaya yatırdı. Sponsorluğunu
ETUC'la yapılan işbirliği sonucu
Avrupa Komisyonu'nun üstlendiği,
-Sendikal Hak İhkülerT
sempozyumda. DlSK'in biryılhk
çalışma sonucu hazıriadığı
Türkiye"deki sendikal hak ihlallennı
kapsayan raporu tartışılıyor.
Sempozyumunda konuşan
konfederasyon genel başkanlan,
Türkiye'nin imzaladığı ILO
sözleşmelerini ıç hukukuna
yansıtmadığını belirttiler ve
oluşturduklan "Emek Platformu"nun
önemıni vurguladılar. AB Türkıye
Temsilcisi Karen Fogg ise sendikal
hakların sadece demokrasi ıçın değif,
iyi işleyen bir ekonominin de gereği
olduğunu anlattı. Avrupalı
sendikacılar, uluslararası
dayanışmanın önemini vurgularken
OECD Sendikal Danışma Komitesi
Genel Sekreter Yardımcısı RoyJones,
sendikal mevzuat ve hak ihlalleri
açısından Türkiye'nin Meksika ve
Güney Kore'ye çok benzediğini
söyledi. Armada Oteli'nde dün
başlayan sempozyumun sunuş
konuşmasını yapan DtSK. Genel
Başkanı Rıdvan Budak, sağlıkh bır
toplum içın sendikalann gerekliliğinı
vurgulayarak AB üyesi ülkelerin
krizden önemlı ölçüde etkilenmesinin
nedeninın, bu ülkelerdeki saglıklı
işleyen endüstriyel ilişkiler ve
demokrasi kültürü olduğunu söyledi.
Cumhuriyeti kuranlann, Batı'nın
çagdaş yaşamı ile ekonomik ve sosyal
modelini hedef gösterdiğini anlatan
Budak, sağ siyasi kadrolann
• DİSK, Türkiye'deki sendikal hak ihlallerini Avrupa Birliği (AB), Avrupa Sendikalar
Konfederasyonu (ETUC), çok sayıda AB üyesi ülkenin sendikacılan ile Türk-lş, Hak-Iş
ve KESK genel başkanlannm katıldığı uluslararası sempozyumda masaya yatırdı. AB
Türkiye Temsilcisi Karen Fogg. sendikal haklann yalnız iyi işleyen bir demokrasi için
değil, iyi işleyen bir ekonominin de gereği olduğunu kaydetti.
muhafazakâr olması nedeniyle
Türkiye'nin bu hedefi
yakalayamadığını ifade etti.
Sendikalar üzerindeki baskılar
nedeniyle yeni bir işyerinde
örgütlenmeye başlarken "Acaba
işçilerin ekmeğiyle mi oynuyoruz'*
diye düşünmeye başladıklannı anlatan
Rıdvan Budak, Türkiye'de sendikalı
olması gereken 10 mil>on işçiden
yalnızca 1-2 milyonunun sendikalı
olduguna dikkat çekti. Budak. küresel
kriz ortamında üç konfederasyonun
oluşrurduğu Emek Platformu'nun
toplumda umut yarattığını kaydetti.
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral
de. Türkiye'nin 12 Eylül yasalanyla
yönetilmenin ayıbını taşıdığını. bu
ayıbın, anayasayı değiştirmeyen
siyasetçilere ait olduğunu söyledi.
Bayram Meral, AB Türkiye
Temsilcisi Fogg ve çok sayıdaki
A\rupalı sendikacıya seslenerek
Türkiye'nin eksikliklerinin AB'ye
alınmamasına gerekçe yapılmaması
gerektığini belirtti. Hak-lş Genel
Başkanı Salim Uslu, sendikal
sorunlann devletten, işverenlerden.
mevcut yasalardan ve yanlış sendikal
rekabetten kaynaklandığını
vurgulayarak "Sendikal rekabet,
bugüne dek birbirimizi yok etme işlevi
gördü" dedi. Türkiye'de sendikal
mevzuat düzenlenırken u
Başka
ülkelerde var, bizde de olsun"
anlayışıyla hareket edildiğini savunan
Uslu, sendikalann bağımsız, çağdaş
endüstriyel ilişkilere katkı sağlayacak
organlardan çok, sistemin bir
DİSK Genel Başkanı Budak, Türkiye'deki hak ihlallerini Armada OteTdeki sempozyumda gündeme getirdL
oyundaşı olarak görüldügünü
savundu. Emek Platformu'nun önemli
bir gelişme olduğunu ifade eden Uslu,
Türkiye'de eksiksiz bir demokrasi
kurulmadan sendikal hak ihlallerinin
önlenemeyeceğini söyledi. KESK.
Genel Başkanı Siyami Erdem.
sendikal haklann ihlal edilmesinin
başlıca nedenlerinin sosyal devleti
tasfıye etme çabası, özelleştirme ve
çalışma yaşamına getirilmek istenen
esneklik uygulaması olduğunu
savundu. Erdem. Meclıs'te bulunan
kamu çalışanlan sendikalan yasa
tasansının, TBMM tarafından
onaylanarak anayasanın 90. maddesi
gereğince yürürlüğe konulan ILO
sözleşmelerine aykın olduğunu ve
yasalaşması halinde sendikalan
mesleki dayanışma örgütlerine
dönüştüreceğini kaydetti.
Sendikalar demokrasinin
temelidir
AB'nin Türkiye temsilcisi Karen
Fogg, toplahnın Avrupa Komisyonu
tarafından desteklenmesinin önemini
vurguladı. AB tarihini bilenlerin,
AB'nin oluşumunda sendikalann
aktif rol oynadığını iyi bildiklerini
ifade eden Karen Fogg. sendikalann
Avrupa'da çağdaş demokrasinin
kurulmasinda da temel rollleri
bulunduğunu anlattı. Sendikalann
Avrupa'daki kazanımlannı AB'ye
aday ülkelere de aktarmak '--
istediklerini ifade eden Fogg,
"Sendikal haklar sadece iyi işleyen bir
demokrasi için değil, iyi işleyen bir
ekonominin de gereğidir" dedi. AB'ye
uyelik ıçın Türkiye'de sendikal
alandakı gelışmelen ızlemesinin
görevı olduğunu anımsatan Fogg,
"Önemli kamumu oluşturuculan
olarak sizlere sesleniyorum. Türkiye'vi
pek çok alanda AB'ye hazniamaınız
gerekir. Bunun için diyaloğu
geliştirmenıiz lazun" dıye konuştu.
ETUC ve AB'nin desteğiyle DİSK tarafından hazırlanan Sendikal Hak ihlalleri Raporunun kapsamı
Istanbul Haber Servisi - DlSK tarafından ETUC ve
AB'nin desteğiyle hazırlanan rapor, değişik iş kolla-
nnda 174 işyerinde işyeri temsilcılennin katıhmıyla
gerçekleştınlen bir anket uygulamasmın sonuçlannı
içeriyor.
"Genel Durum" başlığı altında hak ihlallerinin in-
celendiği raporun birinci bölümünde Türkiye'nin, I-
LO'nun örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 87, sen-
v
dîfâ\t töplu.pazariık hakkıru düzenleyen 98, kamû-
' da örgûtlenrne özgürlügünü düzenleyen 151 veişgü-
sına karşın yasalannda bu sözleşmelere aykın hüküm-
leri koruduğu anımsatılıyor. Ülkemizdeki yasal düzen-
lemelerin örgütlenme hakkını engeller nitelikte oldu-
ğunun ELO tarafından da kabul edildiği ve Türkiye'ye
sözleşmelere uygun davranma çağnsı yapıldığı vur-
gulanan raporda, "Türkiye'de 12 Eylül döneminde
oluşturulan ve kûçük bazı değişikliklerie haJen yürü-
tülmekteolanyasalçerçeve,örgütlenme hakkınıgaran-
ti alona ainıayı degit,engelem«i amaçlamaktadır ve
kötü niyetii işverenleriB en buvttk silahıdır. Bu sitahı
kullaıutn işverenler. sentiikato^m» girişinıfcrşıte ifcteJ$.;
atma. zorla istifa ettirme, sendikaltercihezoriama bi-
çimiode karşı koymaktadır" deniliyor.
Raporda sendikal haklann önündekı yasal engeller
olarak yüzde 10'luk işkolu barajı ve ışletme barajı,
sendikaya üyelik ve istifa için konulan noter şartı, top-
lusözleşme yetki prosedürünün işveTenlerce kötüye
kullanılmasına uygun olması, işgüvencesi ve işsizlik
sigortasınınyokluğu. grevyasaklan veengeüeri.ileika-.
mu çahşart'anmntophıpazariık haklann ınotmamasr
güslenfeyüiv MadencıHk,«ekstıl, metal, turiem, gaze-
tecüik. genel lyzmetler ışkollanndaki arpştı
lannı yansıtan rapora göre en fazla hak ihlali çalışma
sûresinin aşılması, örgûtlenmenin engellenmesi, teh-
dit ve baskı uygulaması, iş güvencesi ihlali. yasal hak-
lann ihlali ve 13. maddeden işten çıkarma yolnyla
gerçekleşiyor. En fazla ihlalın madencilik, tekstil ve
gazetecilik sektörlerinde yaşandığı ifade edilen rapo-
run sonuç böiümünde. kamu çalışanlanna grcvli top-
. lusözleşmelı sendika hakkı verilmesi.ve başta iş_ya-
"sasınm f? akjfcnın feshini düzenleyen maddelerf ile
Toplu İş Sözleşmesı Grev ve Lokavt Yasası otaıak
üzere yeni yasal düzenJemeler yaprtması istenıyot.
TEKSTİLDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESt
'Müzakereler
bir an önce
bitirflmeli'
YATAGINIZI HALA
Haber Merkezi - Yeni
hükümet ilk sınavını top-
lusözleşme görüşmeleri
süren 460 bin kamu işçisi
için verecek. Tekstil sektö-
riinde 70 bin işçi grev ka-
ran. Tekstil tşverenleri
Sendikası da 15 Ocak'ta
uygulanmak üzere lokavi
karan aldı. Türk-lş Genel
Başkanı Bayram Meral,
tekstil sektöründeki toplu
iş sözleşmesi müzakerele-
rinin bır an önce bitirilme-
sini istedi. Öz Iplik-lş Sen-
dikası Başkanı Yusuf En-
gin, ışçinin greve zorlandı-
ğını belirtti. Tekstil tşçile-
n Sendikası Genel Sekre-
teri Süleyman Çelebi.
Tekstil Işverenlen Sendi-
kası Başkanı Halit Na-
rin'ın "kaprisli'' tavırlany-
la bir yere gidilemeyeceği-
nı söyledi.
İşçi ve işveren temsilci-
leri, ocak ayında yaklaşık
200 bin, şubat ayında 25
bin. mart ayında 250 bin iş-
çi için sözleşme masasına
oruracaklar. Toplusözleş-
me görüşmeleri. yoğun
olarak ocak ve mart ayla-
nndayapılacak. Toplusöz-
leşme görüşmeleri bazı
işkollannda başlarken
tekstil sektöründe yaklaşık
70 bin işçi 12 Ocak ve 26
Ocak'ta greve çıkacak.
Tekstil Işverenleri Sendi-
kası da 15 Ocak'ta uygu-
lanmak üzere lokavt ilan
etti. Türk-tş Genel Başka-
nı Meral. ekonomideki
olumsuzluğun sebebinin
işçiler olmadığını belirte-
rek tekstil sektöründeki
toplu iş sözleşmesi müza-
kerelerinin bir an önce bi-
tirilmesini istedi.
Bayram Meral, tekstil
sektöründeki toplu iş söz-
leşmesi ile ilgili anlaşmaz-
lığı görûşmek ve uygula-
ma karan alınan grev ve lo-
kavtı önlemek için Türkiye
Tekstil Sanayi Işverenleri
Sendikası (TtSK) Başkanı
Halıt Narin'i ziyaret etti.
TtSK Genel Merkezi'nde-
ki görüşme öncesinde
açıklama yapan Meral.
dünyadaki ekonomik
olumsuzluklardan kısmen
Türkiye'nin de etkilendiği-
ni ve bazı bölümlerde işçi
çıkarıldığını anımsatarak
"Ülkelerdeki ekonomik
olumsuzluğun sebebi işçi-
ler değfldir" dedi.
Türkiye Tekstil Sanayi
tşverenleri Sendikası Baş-
kanı Halit Narin de açıkla-
masında. bugüne kadar
yaptıklan müzakerelerde
herzaman işçıyi ön planda
tuttuklannı söyledi. Türki-
ye'deki krizın Türkiye'de
yaratılmış bır knz olduğu-
nu belırten Narin, bunun
yüksek faizin yanında
tekstil sektöründeki çok
düşük vergili veya kaçak
mal ithalinden kaynaklan-
dığını kaydetti.
Teksif Başkanı Zeki Po-
lat da dün saat 11.00'den
itibaren Türkiye Tekstil tş-
verenleri Sendikası Başka-
nı Halıt Narin'le toplu iş
sözleşmesınde uzlaşma
sağlamak için görüşmeler-
de bulundu. Zeki Polat gö-
rüşmeyle ilgili yaptığı
açıklamada. toplu iş söz-
leşmesini bitirmek istedik-
lerini belirterek "Çare>i
sokakta aramıyoruz. Gre-
vin çare olmadığını bilho-
ruz" dedi.
Öz Iplik-İş Sendikası
Başkanı Yusuf Engin. grev
karannı işçilenn güle oy-
naya almadıklannı belirte-
rek "İşçiler greve çıkmak
istemiyor. tşveren sendika-
sı dayatarak zorla yaptın-
yor. Lokavt karan da bu
düşüncenin devamıdır"
dedi Tekstil Işçılen Sendi-
kası Genel Sekreteri Sü-
leyman Çelebi, işveren
sendikasının ıdeolojik sal-
dınsıyla bir yere gitmenın
mümkün olmadığını be-
lirtti.
DEGIŞTIRMEDINIZ Mİ?Markası. yaşı, cinsi fark etmez!
Tek kışilik eski yatağınızı
7.000.000 n.çıfc kışılık eskı yntağmızı
12.000.000
altyoruz Yeni Yntns'ınızı
peşin fiyatına taksitle
veriyoruz. Artık uykusuzluk yok! Sırt ağrtsı yok!
Eski yatağınızdan kurtulun. yeni Yataşınızta rahat, sağlıkh uykularınızla buluşun.
Üstelik evinizden alıp,
evinize ücretsiz teslim ediyoruz.
• U ! « l t l M ) W aEIKEZUEMİ VE UtâU OUUI LUR: U M U » )
!
»l«»SY»&35»)212»35-»l«UWAI<X]12)35!»<»(5W)!ÇAMnoı SPAK'A.'JHIOÜK.E 1OBSA1I UITUUH )l>3İB;ı< 1İM •NttM.1IM
i
-»O«4)213K2-'-l)ei«l.lK)-25«)MtM15.WY»l«JWB«(ft-»12)2SieSI5Oh«tH>*TMA«. MABOİN S1IBT ŞIRNAH • ELA21Ö [0-424)
' «MW)22<26U«1D>hAN IĞfKR KA«S) •ES«Ş£H»! 10-222)22ı nM(W£O* KÜTOtYAı • aUİMntr l<Kltfi2M X 31 • 220X 111K8J8,
" IO-Î1K 30B M 10 PV*) ISAfiTM 9OLU BURU ÇANAKIULE EOfNf lURAHk. KMOJUIEU KOCAEL! TMROV, ><^O> Z0N6UUM» '
UMUM«MMMUSt0^<4>23tU19'IUİU<UHf<Kİ3aı213H7l(2M).|USTMKlNU»3aS>214t»31 • KA«98«
6«MMl<EaiH2417»«S«IIEVte#(03B4213^«l*
u7;'SIHOr<OIO-34")2&K06-2au7;'SIHOr<O4»)2S1 15" - TKAKM {0-4az) » I 17 »(BST8UBT QUMU?H»4E) HT»? H0ME lUâAZ
: rm;HDn»473«9S4'>««6rV*»)>UK33°»<! -Kuç*«» Ya^Hon4470>»(3M| SM>rn( Ht«» 34SJ7 W MI/U.T* I
E U U I â
v
H 2 3 6 3 - ] B E i a M O U I r M 2 4 K 3 3 a i Z U H U M r ^ H 2 3 5 1 B a 4 2 1 t e 7 9e<M2
».21940 uyı
*UiCaj.6u«X*,-&AijK£«i««-»)2««!'» »2 31 3t OOOUI
3172 237»it1|»»(GOl «TUS MUŞ TUNCELI VAH) • EJttMCAN
AAİfVA] - GİREMM (O-4S4) 212 74 10 (3 tul P6X) İOIVÂ/t • «TM«UL
M 9>-232) 8 » 13 00 - 063 13 13 (Avm. UAMSA. UUOLA. UŞAK) •
UMT* f H 3 a 251 04 14 251 3S 96 (2 M | • IUUTTA
J (AATVM) • M M U N » 3 » ) 29S17 »<TOK*T1 • •»««
l m* Ta> * ™ 23S 2« 2> • «MUIU ( a a ^ ı V4tq Mam 4» 62 3S • Omm
17IB-MURE9İR YM| K m 242 31 3! - 244 W a - OYMIHOI Yax Hsm
*»M 220 70 31 • IÛMI Yaa> Hon» 227 « « • SlHmUL B^ttş Y«« Hom»
KDV 1 « * » r
(
Ftymtianmı T«rk Uf«*< tfu
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Göktepe'yi Unutmadık
Süleymanıye'nin ünlü "kunıfasutyecisi" Hacı AJi'de
oturmuş, yemek yiyorduk. Ben, kurufasulyemı genel-
likle, o lokantanın dışansındaki masalarda yerim. Fa-
kat ramazan ayı nedenıyle ıçensi bomboş olduğun-
dan ve havanın soğukluğundan, ıçeri girmıştık.
Bız yemek yerken, dört beş hanım geldı. Havanın
soğuğuna aldırmadan dışarıda yemeklennı yediler.
Bız çaylan söylemış ve sohtıete dalmıştık kı; araların-
dan biri ıçen girenek yanımıza geldı. Kendinı tanıttı.
Metin Göktepe'nın ablası imiş. Doğrusu Metın'ın an-
nesini tanıyordum ama, bır ablası olduğunu bılmiyor-
dum.
"Metin'iunutmadınızdeğılmi?"diyesordu. "Elbet-
te unutmadım"diyeyanıtladım. "Neden böyle birso-
ru sordunuz?''
"Son zamanlarda bu konuya pek değinmiyorsu-
nuz" dedi, "Oysaki Metin'i öldürenlerin yargılanma-
sı tam bir komediye dönüştü..."
Bir an düşündüm, haklıydı. Bu konuda ılk günlerde
bir şeyler yazmış, fakat daha sonra aynı konuya bir
daha dönememiştım. "En kısa zamanda bu eksıklıği-
mi telafi edeceğim" dedım. Vedalaştık ve arkadaşla-
nnın yanına dönerek, yemeğme devam etti.
Aradan bunca zaman geçtı. Ne zaman Metin aklı-
ma gelse ya da onu öldürenlerın mahkemelerıyle ilgi-
li ne zaman bır şeyler okusam; guler yuzu ve saygılı
davranışları gözümün önüne gelır, yureğım burkulur.
Bizde gazete muhabırien genellıkle, gereginden faz-
la ataktırlar. Hatta bu ataklıklan. çoğu kez saygı sınır-
lannı da zorlar, terbıye sınııiarını da. Beyanat almak ıs-
tedıklen, fotoğrafını çekmek istedıkleri ınsanları düpe-
düz taciz eden muhabirleri de gördük. Metın'in bun-
laria hiçbir ilgisı yoktu. Sadece görevini yapmaya ça-
lışırdı.
Ama Metin'i döve döve öldürdüler. Şımdı de mah-
kemeyi oradan buraya atarak zaman ıçınde unuttur-
maya çalışıyorlar. Ama her ne olursa olsun, Göktepe'yi
unutmayacağız ve unutturulmasına izin vermeyece-
ğız. Elbette hiçbir şey Metin'i gerı getiremez. Ama
başka Metin Göktepe'lerolmasın dıye bu ışin peşın-
deyız.
Metın'ın kederli aılesının kedennı gıderecek hiçbir
şey yoktur. Ama başka aıletenn yüreğı de yanmasm
dıye bu ışi unutturmayacağız.
Dün Metın'ın öldunilüşunün yıldonümu ıdı. Bu ve-
sile ile onu hasret ve rahmetle bır kez daha anmış olu-
yoruz.
•••
Son zamanlarda arkadaş sohbetlermde bana en
çokyöneltilen eleştiri, aşırı "iyımseriiğım" konusunda
oluyor. Yukarıdaki konuşmayı aktardığım bır arkada-
şım, "Böyle işlerin olduğu bir memlekette nasıl lyim-
serolabılıyorsun, böyle birmemleketin geleceğı ile il-
giliolarak nasıl umutlarbesleyebiiiyorsun?" dıye eleş-
tirdi.
Ay'da yaşamtyorum. Memlekette neler olup bıttiğı-
nin, elbette farkındayım ve kendımı kahredıyorum.
Susuriuk, unutulmaya yüz tuttu. Abdi İpekçi'nın ka-
tillen, spor kulüplerine başkan oluyor, "bes/eme/en"
tarafından, "Turkiye senınle gurur duyuyor" bağnşma-
Ian arasında sırtlarda gezdırılıyor.
Bu ülkenin bakanları, ellerı kanlı katillerle telefon
sohbetlen yapıyorlar. Bir tarafta alabıldığıne sergilenen
görgüsüz bir zenginlık, bır tarafta gunü kurtarmaya ve
karnını doyurmaya çabalayan bır fukaralık at koştu-
ruyor.
Bunları göımemek ve üzülmemek mümkün mu?
Ama gene de kötumseriiğı bir kenara ıterek, lyım-
ser olmaya çabalamalıyız. Elimizden geldığı kadar...
Zıra kötümserlik, hiçbir sorunumuzu çözümlemı-
yor. Atalanmız "ağlayak da gözden mı olak, dövünek
de dizden mi olak..." demişler. Çok doğru söylemiş-
ler.
Kötümserolmanın sorunlarımızı çözmemesı bırya-
na, bızım kötümserlik ve umutsuzluğumuz, karşımız-
dakı insanlara güç veriyor. kendilerıne olan güvenlerı
tazeleniyor.
Ömeğın Metin Goktepe'nin katli. Bız eğer umudu-
muzu ve inancımızı yıtırmez ve "Bu olayın suçluları
eninde sonunda ceza/arın/ çekecekler" dıye düşü-
nürsek; katilinin ya da katıllerının yüreklerine korku
salanz.
Ama, "Bu iş çözumlenmez" gıbısınden duşuncele-
re kapılır ve bunlan dile getinrsek, adamlann direncı-
ni arttınr, çözülmelerini geciktinnz.
Zaten adamlarbirtürlü çözülmediler. Ama aralann-
dan bin çözülse. bakın sonra neler olacak...
Büyükşehirde yeni yönetmelik
FP'Hkadroyu
koruma güişimi
İstanbul Haber Servisi
- FP'li İstanbul Büvükşe-
hir Belediye yönetıcilen.
seçimlere az bır süre kala.
demokrat ve sendıka yö-
neticilenni kent dışına sür-
güne gönderirken kendı
yandaşlarının gelecek yö-
netim döneminde yerle-
nnden alınmaması için
yönetmelik değişikliğı
yaptılar.
istanbul Büyükşehir
Belediyesı'nde yapılan
sürgünlerle ilgili dünkü
gazetemizde çıkan haber
üzerine. belediyenin baş-
ka bırimlerinde de aynı
türden sürgünlerin yaşan-
dığına dair çok sayıda şi-
kâyet geldi. İETT'den ara-
yan bir grup memur. sür-
gün ve baskılann kendıle-
ri üzerinde de uygulandı-
ğını iddıa etti.
İstanbul Büyükşehir
Beledıyesı Acıl Yardım ve
Cankurtaran Müdürlü-
ğü'nde görevlı İbrahim
Söylemez, Tüm Bel-
Sen'de eskıden yönetıcılik
yaptığını ve sendikal ça-
lışmalar nedeniyle tzmit
sınınna yakın Aydınlı'da-
kı Yanıcı Parlayıcı Depo-
lar Müdürlüğü'ne sürgün
edildiğini söyledi. Alıbey-
köy'de oturduğunu ve evi
ile sürgüne göndenldıği
yerin arasınm yaklaşık 50
kılometre olduğunu anla-
tan İbrahim Sövlemez
şunları söyledi:
"Belediye çalışanlan
çok iyi bilirkr ki. İstan-
bul'da ismi duyulmuş iki
sürgün yeri vardır. Biri Ay-
dınlı'da. diğeri Altınşe-
hir'de. Altınşehir benim
ikametgâhıma yakın ol-
masına karşın beni çok da-
ha uzakolduğu için A) dın-
lı'yagönderiyorlar. tGîndi-
leri gibi düşünmeyenleri.
baskı ve sürgün uygulaya-
rak istifava zorluyorlar.
Bö>lelikle açılan kadrola-
ra kendi vandaşlannı \er-
leştiriyorlar."
Hukuk müşa\ırliğinde
çalışan birçok avukatın, iş-
leriyle ilgili olmayan yer-
lere sürgüne göndenldıği-
nı. istifava zorlandığını
anlatan İbrahim Söyle-
mez, FP'lı yönetıcilerin
hukuk müşavırliğıne ken-
dı yandaşı türbanlılan dol-
durduktan sonra > önetme-
lık değışıklıği yaptıklannı
söyledi.
Yönetmelığe. "Kendi
nzaiarı olmadan başka
ünitedegörevlendiriJemez-
ler" maddesinın konuldu-
ğunu anlatan Söylemez.
"Böylelikle, gelecek olan
yönetim hukuk ınüşa\irli-
ğindeki FP'lileri başka
yeıiere kolay kolay gönde-
remeyecekler. Kendi yan-
daşlannın işlerini bir an-
lamda sağlama alı>oriar"
dedi