24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 1999 CUMARTESİ HABERLER DUTV1ADA BUGUN ALt SİRMEN BuNasılİş? Uğur Mumcu öleli yann günü gününe altı ytl ola- cak. Her yıl 24 Ocak'ta yalnız Uğur Mumcu Araş- tırma Geliştirme Vakfı (um:ag) değil, aynı za- manda çeşitli kuruluşlar ve bu arada ÂDD'ler yur- dun dört bir yanında, 24 Ocak ve onu izleyen gün- lerde Uğur Mumcu'yu anıyorlar. Uğur'un toplumun yüreğinde ve belleğinde böylesine yer edinmiş olmasının nedenleri arasın- da, araştırmacıiığı ve analiz gücünün yüksekliği de var. Bu analiz gücünün bir örneğini görmek için o- nun ölümünden altı yıl sonra 21 Ocak 1999'da ya- yımlanan Radikal gazetesınin manşetine bakalım: "Partiler arası tarikat ticareti". Başlığın altında haberde, hangi partinin hangi ta- rikata meylettiği, hangi siyasi kuruluşumuzun han- gi cemaatin oylarına göz diktiğı anlatılıyor. Tarikatların gücünü sakın küçümsemeyin. Yok, yok, yanlış anlaşılmasın!.. iman gücünden değil, ekonomik güçten söz ediyorum. irticanın beslendığı kaynakların kaba taslak bir listesini çıkarmış gazete. Tankatlann ve irticanın ar- dında 10 gazete, 110 dergı, 51 radyo, 20 TV, 2500 dernek, 500 vakıf. 1000'den fazla şirket. 1200 yurt, 800'ün üzerinde okul ve dershane, çok sayıda izinsiz Kuran kursu ve 1200 yurt var. Sivil ıktidarlann, hesaplannı bile doğru dürüst kontrol etmedıklerı bu şırketler ve vakıfiann elle- rindetuttukları servet dudak uçuklattıracak boyut- larda. Kimler var partıler arası tarikat ticaretinde? "Tabiı FP" dıyeceksiniz; haklısınız, o var. Ama bu oyunu tek başına oynamıyor FP. Bir zamanlar FP'yı ve köktendlıği önlemenin en güvencelı yolu olarak kendi iktıdarını öneren Tan- su Çiller bu yarışta başı çekıyor. FP'den tarikat transfen yapmaya çalışıyor. Tansu Hanım'ın yanı sıra. büyük rakibi Mesut Yılmaz da tarikat desteği peşınde. Hani şu sekiz yıllık kesıntisiz egitimi yaşama ge- çirmekle övünen Mesut Bey. Aslında pek de şaşırtıcı değil, TCK'nin 163. maddesinın kaldınlması üzerine, kanunlarımızda- ki tek laiklik tanımı olarak kalan Anayasa'nın 24. maddesini değiştırmek istediğını alenen söylüyor- du zaten Mesut Bey. Bülent Ecevit'in de onlardan kalır tarafı yok. O da Fethullahçılarla flörtte. Kısacası sağı ıle solu ile partilerimiz tarikat, sı- yaset. ticaret üçgeninin köşeleri arasında gidip geliyorlar. Uğur Mumcu 12 yıl önce "Imambayıldı" adlı ya- zısında bu olguyu şöyle açıklıyordu: "...Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömüriınün sonu gelmez... Oh ne kolay! Çek bir besmele gelsin paralar... Finans kuruluşları ve şirketler aracılığıyla kazanı- lan milyartar... Elhamdülillah Müslümanız!.. Elham- dülillah milyarderiz!.. Bir kolumuz siyasette, öbür kolumuz ticaretîe, ayaklanmıztarikatlarda... Birüçgenbu... Ticaret, siyaset. tarikatüçgeni... Kim savaşacak bunlarta? Laiklik ilkesi sahte Ata- türkçüler ile sahte Müslümanlar arasında payla- şılacak bir koz değildir. öyle ödün siyaseti ile Atatürkçülük olmaz, öyle pazariıkçı ve uzlaşmacı yaklaşımlar ile laiklik ilke- si savunulmaz... Laiklik ilkesini savunmak için Ata- türk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gere- kir; izinden gittiklerini söyleyenler gibi, kararsız ve inançsız değil." Işte Uğur'un 12 yıl önce çizdiği tablo ve işte bu- gün Türkiye'nin vardığı nokta. Şu geldiğimiz yere bakın! Tarikatlarla pazar- lık yoluyla oy toplayantar laikliği koruyacaklar, siyaset sahnesinde... Bu nasıl iş? Akıl erdiren var mı? Devlet Bakanı Hasan Gemici 'Niye kadın bakan yok dedirtmeyeceğim' EMtVE KAPLAN ANKARA - Kadtnın Statüsü Genel Müdürlüğü ve Aile Araştırma Kuru- mu'nun bağlandığı De\ let Bakanı Hasan Gemici. lsı- lay Saygın döneminde baş- latılan projelerin sürdürü- leceğini belirtirken "Bu kurumlann başında 'niye bir kadın yok' diye sitem edenleri rahatlatacak ça- bşmalaryapacağım'* dedı. Gemici, REFAHYOL dö- neminde örselenen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu'nda (SHÇEK) atıhmlar ger- çekleştirildiğini. sosyal yardımiann 3 kat arttınl- dığını söyledi. Gemici. 55. hükümette yapılan çalışmalan değer- İendınrken, kadın ve aıle konulanndaki hedeflerini Cumhuriyefe açıkladı. Gemici. Türkiye"de gelir dağılımındaki bozukluk. büyük kentlere yaşanan yoğun göçün yarattığı ekonomik ve sos>al so- runlann sosyal hizmetler ve yardımlan önemli kıl- dığınıbelırttı. 18a>lıkdö- nemde bu alanda çok bü- yük bir atılım gerçekleşti- rildiğini. ancak "her şeyi yapük" demenin mümkün olmadığını Niırgulayan Gemici, SHÇEK'te ku- rum sayısının yüzde 25 oranında artışla 268'den 336"ya çıkanldığına dik- kat çekti. Bu alanda çok sayıda yenı hizmet prog- ramınm devreye sokuldu- ğunu anlatan Gemici, özürlülerin sorunlannın çözümünde önemli bir aşama kaydedildiğıni vur- guladı. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fo- nu'ndan 4 milyon kişıye yardım yapıldığına işaret eden Gemici, yoksul ke- simlere 114 trilyon liraya yakın yardımda bulunul- duğunu, bunun 3 katlık bir artış demek olduğunu bil- dirdi REFAHYOL'un olumsuzluklan Gemici. REFAHYOL döneminde SHÇEK'ın yönetici. çalışanlar ve bu kurumlarda yaşayan ço- cuklar. gençler ve yaşlılar açısıadan örselendiğini vurgulayarak bu durumu gidermeye çalıştıklannı belırttı. Gemici, "Ogünle- re göre karşılaşanldığı za- nıan. kurumda gerçekten çok büyük gelişmeler var. Fiziki yaşam koşullan dü- zehiidi. Birçok kuruluşu- muz 3-4 yüdıztı otel gibi. Çocuklanmızm çeşitli so- nınlan vardı. Şimdi kendi- lerini daha rahatifade edi- yorlar. Yapnğnnız çahşma- lar sonucunda eğitim ba- şanlannda > üzde50'ye ya- km arüş olcUT dedi. Gemici, daha önce ya- pılan atamalar sonucunda mağdur olan çalışanlann yeniden aynı şeyleri yaşa- maması için atama yönet- meliğinı yürürlüğe koy- duklannı belirterek "Y6- netmelikte hangi yeriere gelmek için gerekli koşul- lar tarif edildi. Artık ku- rumla hiç ilgisi olmayanla- nn gelip bir çocuk yuvası- na müdür olmasıya da hu- zurevine müdür olması bu yönetmelikle engellenmiş oldu" dıye konuştu. Yolaç Köyü'ndeki örgüt mezarlığına sokulmayan 500 örgüt sempatizanı Siverek'te durduruldu HizbuIIahçı eylem gergiııliğiÖZCAN GÜNEŞ ŞANLIURFA- Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç Köyü'ndeki şenatçı terörörgütü Hizbullah militanlanna aıt mezarlığı ziyaret etmelenne jandarma tarafından izin verilmeyen örgüt sempatizanı 500 kişi, olayı protesto etmek amacıyla Şanlıurfa'ya giderken Siverek ilçesinde engellendiler. Hizbullahçılann gırişimlen nedeniyle gergin saatler geçiren Şanlıurfa'da tüm camilenn çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken kente sızan 12 milıtan gözaltına alındı. Şeker Bayramı dolayısıyla Diyarbakır, Batman ve çevre 11lerden Yolaç Köyü'ndeki örgüt mezarlığına girişlerine izin verilmeyen bin kişilik Hizbullah sempatizanından 500e yakını mınibüs. otobüs ve özel araçlarla Şanlıurfa'ya gitmek isterken Siverek ilçesinde güvenlik güçlerince durduruldu. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde aldıgı darbeler sonucu Şanlıurfa'yı eylem yapmak için seçen Hizbullah sempatizanlanndan oluşan 80 araçlık konvoyun birkısmı Siverek'te bekletılirken bir kısmı da Dıyarbakır'a geri gönderildi. Çoğunluğunu ortaokul ve lise öğrencilerinin oluşturduğu Hizbullah sempatızanlannın cuma namazı sonrasında Balıklı Göl'ün de bulunduğu Dergâh Kent Platosu'nda güvenlik güçlerini protesto etmeyi planladıklan öğrenildi. Istihbarat birimlerinin eylem planını önceden belırleyerek önlem aldıgı öğrenildi. Kutsal verierde evlem fi £ Örgütün kentın en kalabalık yerlen ıle Hasan Paşa, Rızvaniye \e Dergâh Camiı ıle Ibrahım Peygamber'ın makamının da bulunduğu kutsal sayılan yerleri eylem için belirlemesı dikkat çekti. Örgütün kentte herhangi bir tahrike yol açmasını önlemek için cuma namazı öncesi tüm camilenn önünde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Amaçlanna ulaşamadılar Örgütün eylem yeri olarak belirlediği Dergâh Kent Platosu'nda cuma namazı sonrasında yaklaşık bin kişilik gruptan bazılannın cami önlennde bir süre beklediği görüldü. Örgüt militanlanndan bazılannın halkı kışkırtmak için kente sızdığı, ancak arkadaşlan ile ırtıbat kuramamalan sonucu eylemi başlatmadıklan belirtiliyor. Yoğun güvenlik önlemleri sonucu cami önündeki topluluk olaysız dağıhrken kente girdiğı belırtilen 12 kişilik HizbuIIahçı grubun gözaltına ahndığı öğrenıldi. Ancak yetkililer olayla ilgili açıklama yapmadılar. Ceza hukuku uzmanı Prof. Özek'e göre yasa suç olasılığı koşulunu anyor 'Telefon dînleıne hukuk dışı' LEYLA TAVŞANOĞLU Ülkemizde her önüne gelenın. istediği kişilerin telefon görüşmelerini banta alıp kamuoyuna açıklamasının cıddi bir suç oluşturdugu belirtiliyor Hukuk uzmanlan, ancak bu suçun cezasının yasalanmızda yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu arada bir eleştiri konusu da aylardır mafya bağlantılan kapsamında gizli ses bantlannın açıklanmasına hukuksal açıdan tepki göstermeyen medya ve basının ışin ucu gazetecilere dokununca tepkili hale gelmesi oluyor. Konuyu, enine boyuna, italyan hukukundan örnekler de alarak Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Çetin Özek'le konuştuk. Prof. Çerin Özek'le konuşmamız şöyle gelişti. - Sizce bir ülkede telefonlar hangi koşullarda ve ne gerekçelerle dinlenebilir? ÖZEK - Dinleme, bir suç ihtimali olduğu hallerde yapılır. Durup ,, ; . dururken telefonlar dinlenemez. Diyelhn ki biz telefonda $ * konuşuyoruz ve birisi dinhVör. ' -~ Bu huiuka aykındır. Size komik bir anımı anlatayım. Ben 12Martl971'de tutuklandıktan sonra tahliye edildim. O sırada evim Gayrettepe'deydi. Benim telefonumu Dikilıtaş'taki şubenın dinlediğini biliyordum. Arada telefonu açtığımda karşıma bir polis çıkardı. Dikilitaş'taki komisenn akrabası da karşı apartmanın kapıcısıydı. Komiser sık sık benim telefonuma çıkıp, "Hoca ne olur şu benim akrabayı telefona çagırsana" derdi - Peki. böyle keyfi biçimde telefonlar nasıl dinlenebilir? ÖZEK - Hukuken telefon dinleme mutlaka bir suç ihtimaline bağlıdır. Amaç o suçu ortaya çıkartmaktır. - Türidye'de tetefonlann dinlenebilmesine izin veren bir vasa var mı? ÖZEK - Bizim CMUK'ta biraz var. Ama o yasa da 1926'dan kalma. Daha sonra da yenilenmedi Orada hâkim karannın gerekli olduğu kaydediliyor. Acele hallerde savcı da karar alabilir ve hâkime bildirir. - Bu konuda düzenlenmiş özel bir kanun var mı? ÖZEK-Yok. Bakın, dinleme Prof. Ozek, dinkmenin beifi bir olaya ifişldn obnası gerektiğini söy lüyor. ancak bir suç ihtimali varsa o suçu ortaya çıkartmak için yapılabilıyor. CML'K'a göre kıyas olabilır. Hatta sanık lehine kıyasolabilir. - Peki, Meral Akşener'in Hürriyet gazetesi \öneticilerinin gizli telefon görüşmelerini kamuoyuna açıklamasını nasıl karşıladuıız? ÖZEK-lçışleriBakanlığı yapmış bir kışı, kişinin güvenliğini, düzenıni korumakla görevli değil midir? Haberleşme hürriyetinin ihlal edilmesiyle kı^inın kendını geliştirme hakkı ihlal edilmiş olur. Bu. bugünkü üçüncu kuşak özgürlüklerin kapsamındadır. Özgürlükler sadece kalıt değil. bireyin kendini maddi ve manevi geliştirme hakkıdır. Bu İtalyan Anayasası'nda çok daha açık bir biçimde yer alıyor. O konuşmalann kamuoyuna açıklanmasıyla meslek sım da ihlal edilmiş oluyor. TCK'nin 200. maddesıne bakın: "Posta ve telgraf memurianndan bir kimse memurivet sıfatmı suüstinıal edip bir mektup, bir telgraf veyahut sair açık muhabere evrakını zapt eder. \e>a kapah e\rağı açar veya telefon, telgraf mükâleme muhaberabnın mahremiyetini ihlal ederse üç aydan üç seneye kadar hapis cezasıvla cezalandınlır." - 1994'te, Mehmet Ağar'ın İçişleri Bakanlığı döneminde bir dinleme \asası çıkanlmıştı. Sonra bu, 1997'de iptal edildi... O yasaya göre herkes dinlenebiüyordu.» OZEK - Demek ki herkes suçluymuş. Bakın, dinleme belli bir olaya ilişkin olmalıdır. italyan Ceza Usul Kanunu bu konuda şu koşullan getiriyor: "Telefon ve diğer telekomünikasyon şekillerinin haberleşme >eya konuşmalannın dinlenmesi aşağıdaki suçlara ilişkin yargılamalarda kabul edilmiştir.: a. Müebbet hapis veya dördüncü maddeye göre belirlenen maksimum beş yıldan yukan hapis cezası öngörülen taksirli olmayan cürümler. b. Dördüncü maddeye" göre belirieneri maksimum beş yılın altında olmayan hapis cezası öngörülen kamu ıdaresine karşı işlenen cürümler, c. Uyuşturucu madde veya psikoterapiye ilişkin cürümler, d. Silah ve patlayıcı maddeye ilişkin cürümler e. Kaçakçılık cürümleri, f. Hakaret, tefecilik, finans faaliyetlerinı kötüye kullanma (kara para), kişileri telefonla rahatsız erme.. Burada açıklık getirmek gerekirse, dinleme için öncelikle yasa maddesinde belirtilen suçlardan birisi olması, ikinci olarak, o suçun ışlendiğine dair kuvvetli belirtiler bulunması. üçüncü olarak da hiçbir delil bulunmaması durumunda dinlenmesinin zorunlu olmasıdır. - Yani telefon dinlemesine son (jare olarak mı baş\ uruluyor? OZEK - EvĞt, zorunlu olarak. Telefon konuşmalannın bantlan da sadece savcılıkta dinlenebiiiyor. Teknik donanımın yeterli olmadığı hallerde hâkim ve savcı nezaretinde poliste dinlenebiiiyor Bu dinlendikten sonra hâkim kısa bir duruşma yapıyor. Bulgular o duruşmada tartışılarak zapta geçiriliyor. Tutanakta özetle de olsa dinlenen haberleşmenin içeriği yazılıyor. Genelkurmay: Ocalan hiçbiryerde barınamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Genelkurmay Başkanlığı, ltaha'da da yerleşim olanağı bulama> an PKK lideri Abdullah Ocalan'ın a dünya- nın hiçbir yerinde bannamayacağı- nı" vurguladı. Genelkurmay verile- rıne göre terör örgütü PKK İcuruldu- gu günden bu yana 11 bin sivil yurt- taşın ölümüne ve yaralanmasına ne- den olurken, 3 bin çocuğu kaçırdı. Genelkurmay Hasan Tahsın Ba- sın Bilgı Merkezfnden alınan "PKK terorizmi" ile "Terörle mü- cadelede son durum'' başlıkh rapor- larda, gelinen noktada en önemli un- surun "silahlı mücadelenin dışında terörü besleyen iç ve dış kaynaklann kurutuhnası" olduğu vurgulandı. Raporlarda, ana hatlanyla şu bilgı- lereyerverildi: • PKK, ABD Dışişleri Bakanhğı tarafından 8 Ekım 1997'de yayımla- nan "yabancı terör örgiitleri" rapo- runda "30 büyük terör örgfitü'" ara- sında sayılıyor. Örgütlenmesinı 27 Kasım 1978'de tamamladı. • Sivil halka karşı aynm yapmak- sızın terör faaliyetleri yürütrü. Ço- cuk, bebek. kadın ve yaşlı a>Timı yap- maksızın herkesi hedefaldı. 1984'ten bu yana 11 binin üzerinde s'ıvil yurt- taş öldürüldü ya da > aralandı. Terör örgütüne destek vermevenlerin evle- ri yakıkk Mihonlarca insan bann- • Genelkurmay Basın Bilgi Merkezi'nden alınan "PKK terorizmi" ile "Terörle mücadelede son durum" başlıklı raporlarda, gelinen noktada en önemli unsurun "silahlı mücadelenin dışında terörü besleyen iç ve dış kaynaklann kururulmasf" olduğu vurgulandı. dıklan yerlerden Türkije'nin batısı- na göç etmek zorunda bırakıidı. A\- nca AvTupa'dan 3 bin dolayında 12- 18 yaşlan arasında çocuk kaçunla- rak terör kamplannda eğitilmek üzere Ortadoğu'ya gönderildL • Bölge halkının ekonomik yapı- sını çökertmeyi amaçlayan gelırkay- naklanna, tarla. işyeri \e besı hay- vanlanna yönelik saldın düzenledı. • Seçibniş hedeflere karşı terör fa- aliyetleri gerçekleştirdi. Bu çerçeve- de, Türkiye'nin Güneydoğusu'nda yaşayan bölge halkına hizmet eden dev let memurlanna karşı suikast ev- lemleri gerçekleştirdi. • Türkiye'nin resmı dış temsilci- likleri ile gayriresmi kuruluşlann şu- be ve bürolannı işgal etti, silahlı sal- dınlar düzenledı. • Türkiye'nin turizmini. ekono- misini engellemeve vedoğasını tahrip etmeye yönelik eylemler düzenledi. orman yaktı. • PKK'nin hızıpçilik faalıyetine karşı kendi içinde çeşitli kademeler- deki mensuplarına. muhbirlere ve itirafçılara karşı terör uyguladı. • Faaliyetlerine ka\ nak sağlamak ve silah temin etmek için uluslarara- sı muştumcu kaçakçılığı ve gasp fa- aliyetleri yürüttü. • A\rupa ülkelennde mülteci ko- numunda kabul edılen kışılere illegal geçış \e sahte pasaport sağlayarak uyuşturucu dağıtımında kullandı. • Güvenlik güçlerh le birtikte mü- cadele eden. tamamını Güneydoğulu >urttaşlann oluşturduğu geçici köv koruculan ile sınır karakollan ve dev- ri>elerine \urkaç eylemi düzenledi. • 1998 yılında örgütün eylemleri değerlendirildiğinde. 1994 yılına göre vüzde 70.1995 yılına göre yüz- de 55, 1996 yılına göre yüzde 45, 1997 yılına göre yüzde 38 düzeyin- de azalma görüldü •1998 yüı ile 1997 karşılastınldı- ğında mevdana gelen terör olayı sa- \isinda yüzde 14, güvenlik güçleri kaybında yüzde 39, yurttaş kayıpla- nnda yüzde 44 azalma saptanırken. etkisiz hale getirilen terörist sayısın- da ise y üzde 72'lik artış yaşandL • Terör olayları sayısal olarak 1992 düzevine ındırildi. Gü\enlik güçlen kayıplan da 1991 seviyesine genledi. • Gerek yurtiçi gerekse Kuzey I- rak'ta başan üe sürdürülen mücade- k sonucunda terör örgütünün silah- lı eylem yapabüme etkinüği büyüköl- çüde kontrol alnna alındı. Savaşı gö- ze alma pahasına terör örgütünün eiebaşının Suriye'de bannma olanak- lan ortadan kaldınldı. Beyni yıkan- mışiçvedışdestekçilerininyardımıv- la kendisine yeni bir kapı arayışını sürdürüyor. Türk milletinin karariı- lığı sürdükçe. artık dünyanın hiçbir yerinde saklanması ve kan dökmeye devam etmesi mümkün değfldir. • Terörle mücadelede gelinen noktada en önemli husus. silahlı mü- cadelenin dışında terörü besleyen iç ve dış kaynaklann da kurutulmasıdır. Bu kapsamda; ekonomik ve sos- yal iyileştirici önlemlerin, güvenlik önlemleriyle eş zamanlı olarak bir seferberlik tarzmda bölgeye enjekte edilmesi ve süreklılik sağlanması önem kazanmaktadır. • TSK, köy destek uygulamalan- nı heryıl olduğu gibi geçen yıl da sür- dürmüş. başta eğitim. sağhk. altyapı ve diğer alanlarda bölge halkına hiz- met götürmeye çalışmıştır. Bu hiz- metlerin 1998yıhndaki toplam değe- ri 3 trilyon 389 mihar 130 milyon li- raya ulaşmıştır. Cenclik raporu CHP'den 'gençlere iş' tasansı • Bayram tatilinden sonra 'Gençlik Raporu'nu kamuoyuna açıklayacak olan CHP, iktidara gelmesi halinde gençlere iş sağlayan bir düzen kurmayı amaçhyor. •CHP Parti Meclisi üyesi Mehmet Kabasakal'm koordinatörlüğünde hazırlanan raporda, tüm yurttaşlar gibi gençlerin de tıkanan yapının çözemediği sorunlar nedeniyle gelecekten umutsuz olduğu vurgulandı. ANKARA (ANKA) - CHP uzunca süredir ara verdiği "Tûrkiye Projesi" çalışmalannı bayram tatilinden sonra kamuoyuna açıklayacağı Gençlik Projesi ile sürdûrecek. Tüm yurttaşlar gibi gençlerin de tıkanan yapının çözemediği sorunlar nedeniyle gelecekten umutsuz olduğuna işaret edilen raporda, CHP'nin gençlere iş sağlayan bir düzen kurmayı amaçladığı kaydedildi. CHP PM üyesi Mehmet Kabasakal'm hazırladığı raporda, Türkiye'deki bozuk dûzertin gençlerin önünü tıkadığı vurgulandı. Türkiye'nin yıllardır izlenen politikalar. değişmeyen yönetim yapısı ve siyaset anlayışınm sonucunda, sorunlar yumağı içinde bir ülke konumuna geldiği. buna yolsuzluklar. terör, insan haklan ihlalleri ve devleti kullanan çeteler de eklendiğinde toplumun tümüyle bunaldığına yer verilen raporda, 1980'den sonra uygulanan ekonomik politikalann gelir dağılımını daha da bozduğu, insanlan yoksullaştırdığı ve işsizliği arttırdığına işaret edildi. Raporda, bu sorunlara kalıcı çözümler getirileraemesinin halkın siyasi part*iere ve siyasetçilere olan güvenmı • azalttığına dikkat çekilerek "Tüm v urttaşlanmız gibi gençlerimiz de tıkanan yapının çözemediği sorunlar nedeniyle gelecekten umutsuzdur" denıldı. 'Gelecek perspektifi sunulmuyor' Raporda, gençler açısından en kötü durumun onlara gelecekle ilgili bir perspektif sunulamaması olduğu vurgulanarak gençleri dışlayan ya da onlan görmezden gelen bir siyasal yaklaşımın olamayacağı ve kabul edilemeyeceği belirtildi. Türkiye'deki bozuk düzen, adaletsiz gelir dağılımı ve yöresel gelişmişlik farkının en çok gençleri etkilediği kaydedilen raporda şöyle denildi: "E^timi, sağhk ve sosyaî güvenlik hizmetieri yetersiz, gelir dağılımı adaletsiz, yargı düzeni etkisiz ve yavaş işleyen toplumda gençlik düzenden şikâyetçidir. Dayanabileceği tek kunun aDesidir. Gençler aileleriy It de sorunlannın pek azını payiaşabilmektedir. Cenellikle aile» dışuıdaki çevre, okul, iş ve devlet ona yabancüaşmıştır. Ülkenin hiçbir sorununa çözüm üretmeyen düzen \e düzen partikri gençlerin siyasete ilgilerini de zayTflatmıştır. İmkân bulsalar. yaşamlannı yurtdışında sürdûrecek hale getirmiştir." 'Karamsariıktan kurtarümalılar' Gençlerin karamsarlıktan, kendi lerini yalnız hissermekten mutlaka kurtanlması gerektiğine işaret edilen raporda. CHP'nin amactnın gençlere iş sağlayan bir düzen kurmak olduğu ileri sürüldü. Raporda, gençlere iş projesinin üç ayn uygulama ile gerçekleşririleceği belirtilerek şöyle devam edildi: "1- Büyük kamu ve özel kesim işlermelerinin yakırunda açüacak meslek okullanyla gençlere meslek ve teknik bilgi kazandırarak başanlı gençlere söz konusu işletmelerde iş olanağı saglanacakür. 2- Tfirkiye'de toplumsal gereksüıünler sonsuz denecek kadar çoktur. Başka biçimde istihdam olanağı bulunamayan gençlerin, fazlaca mesleki bilgi ve nitelik gerekrirmeyen işlerde göre\ almalan sağlanacaktır. Yerel yönetimlerfc ve sivil toplum kuruluşianyla. çe\ renin konınması, okuma-yazma seferberfiği, sportif ve kükürel faaliyetlerin organizasyonu vb. konularda gençlere iş yaratılacaktır. 3- Kendi işini kurmak isteyen gençlere meslek kuruluşlarrvia işbirliği içinde KOSGEB ona>u TLBİTAK'ın proje, kamu bankalannın finansman desteğryk proje kredisi sağlanacaktır.'' Raporda CHP'nin, gençlerin sorumluluk üstlenerek çevre, yöre ve ülke sorunlanna duyarlı yetişmeleri için düzenlemeler yapacağı vurgulanarak YÖK Yasası'nın degiştirilmesiyle yükseköğretün gençiiğinin üniversite yönetimine katılımmm sağlanacağı ifade edildi. Raporda, üniversite öğrencilerinin siyasal partilere üyeliğini engelleyen yasaklartn da kaldırılacağına yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle