24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 ŞİRKETLERDEN • TOMMY Hilfıger, Bağdat Caddesı Suadiye'de ilk mağazasını açtı. Tommy Hilfiger, 1999'unbahannda bir müşterisinı Formula 1 yanşmalannın Grand Prix of Imola ayağını izlemek üzere San Marino'ya götürüyor. • SUBARU Froster'e, American Automobik Assodation (AAA) tarafmdan yapılan değerlendirmede 'Zirvedeki Araç" ödülü verikli. Subanı Froster, 'Sport Utilitv Vehide' kategorisinde 2. kez ödiil alan 3 araçtan biri oMu. • PAUL & Shark. yeni ürûnü 'Aşkın Kazağı'nı hazırladı. Kişisel bir armağan olma özelliği taşıyan 'Aşkın Kazağı' özel çantası içinde satışa sunuluyor. Aynca çanta üzerinde ve kazağın etiketinde hediyeyi veren ve verildiğı kişinin isimlerinin yazılabileceği bölüm bulunuyor. • THE Document Company Xerox, ofis ekipmanlan kullanıcilanna ulaşmak ve Türkiye'deki saüş ekibine yeni iş imkânlan yaratmak amacıyfeL, 'Xerox Contact" böiiimûnü kuruvor. • SIEMENS halı yıkama makinesi VM 6000'i piyasaya sundu. Elektrikli süpürge görünümündeki tasanmıyla Siemens VM 6000, kullanım kolaylığı sağlıyor. Antalya'daki tesislerde üretilen Siemens VM 6000, halı yıkama ve kunı süpürme işlemlerini yapıyor. • AKBANKOda Orkestrası.27Ocakl999 tarihinde Sabancı Center'da harp sanatçısı Şirin Pancaroğlu'nu ağırlayacak. Amerika'da birçok ödfilün sahibiolan harp sanatçısı Şirin Pancaroğiu, solist olarak Akbank Oda Orkestrası'na eşlik edecek. • BAAN Company, mesajlama ve paylaşım platformu olarak Microsoft Exchange'i kullandığını açıkladı. Dünyada 5 bin çalışanı bulunan Baan Company, Microsoft Exchange ile BankOffice teknolojileri ve tümleşik BT altyapısının temelini attı. * ı k&* • ORIFLAME.yeni ürûn serisi Mflk&Honey'i tüketicilerin beğenisine sundu. Bal özü ile hazırianan Milk & Honey, nemlendirici vücut losyonu, el ve vücut kremi, banyo ve duş jelL köpüklü banyo yağı ve nemkndirici banyo köpüğünden oluşuyor. • ACIBADEM Hastanesi, modern tıbbın çeşıtli alanlannda hizmet sunuyor. Acıbadem Hastanesi Estetik Cerrahi Merkezi'nde, estetik cerrahi alanında yeni teknikler uygulanarak softrom kullanıhyor. 'Reform' olarak sunulan yasa tasansmm ülkeyi 86 yıl öncesine taşıyacağı belirtiliyor Yerel yönetimde geriye dönüşFATMAKOŞAR Kamuoyuna "Yerel Yönetim Re- formu" diye sunulan ve Meclis'te görüsülmesi beklenen yasa tasan- sı. Osmanlı Imparatorluğu döne- minde oluşturuhnuş 1913 tarihli Idare-ı Umumiye-i Vılayat Kanu- nu Muvakkatı'na (Iller tdaresı Ka- nunu) demokrası. ınsan haklan ve bu kavramlann yaşam bulacagı ya- pı olarak sanliyor. Merkezi idare ile mahalle arasında görev bölüşü- münü ve hizmet ilişkilerinın da- yanacağı ilkeleri belirlemeyi amaç- lavan vasa tasansı. vürürlükte olan • Kamuoyuna 'Yerel Yönetim Reformu' olarak sunulan yasa tasansında merkezi idarelerin yetkileri yerel yönetimlere değil valinin yönetimindeki ve merkezi yönetimin alt birimi konumundaki il özel idarelerine devrediliyor. le tasan"merkezi yönetimi daha dismin alt birimi olan İl Özel İda- dagüçtendiren" bir yerel yönetim relerini" güçlendinmekten öteye yasalann gerisine düşüyor. Kamuoyuna bilgi verilmeden ve ilgili meslek odalan, sendikalar ile diğer sivil toplum örgütlerinin gö- rüşü alınmadan hazırianan Yerel Yönetimler Yasa Tasansf nda, ma- halli idarelerin, merkezi polirika- lara "tam uyumıuıun" sağlanma- sı amaçlanıyor. Merkezi idarele- rin yetkiliieri yerel yönetimlere de- ğil valinin yönetimindeki il özel idarelerine devrediliyor. Bu neden- anlayışını getıriyor. Bakanlıklann yerel halkın çı- karlanyla çelişen ve doğal kaynak- lan rant projeleriy le yağmalayan si- yasi tercihlerine karşı çıkan bele- diyeler. bu tasanyla etkisiz hale getiriliyor. Yerel demokrasinin ge- lişebileceği koşullan neredeyse ta- mamen ortadan kaldıran yasa ta- sansında. merkezi yönetim. "ken- gitmiyor. Düşürûlen ANASOL-D hükümetı döneminde lçişleri Ba- kanlıgı'nca hazırlanarak 24 Mart 1998 tarihinde Meclis'e gönderi- len yasa tasansı. "tepeden inme ve siyasetin gölgesinde" bir yerel yö- netim anlayışmı gündemegetiriyor. Türk Mimar ve Mühendis Oda- lan Birliği (TMMOB) tasanyı in- celeverek "Merkezi İdare ile Ma- halle Arasında Görev Bölüşümü ve Hizmet İlişkik'rinin Esaslannın Düzenlenmesi ve Çeşitli Kanunlar- da Mahalli Idarelerle tlgüi Degj- şiklikler Yapuması Hakkında Ka- nun Tasansı Konusundaki İnceJe- meDeğeriendinneveOnerikr'' ra- porunu hazırladı. Raporda, yasa tasansında, "merkezi yönetimin kendi organik birimlerine ve yerel yönetimlere halk kahlımına otanak tanımadıgr belirtılirken, tasannın mevcut yapmın katı merkeziyetçi ve kapalı yönüne sahip çıktığı, halk iradesinm üstünlüğünü göz ardı et- tiği belirtildi. Doğal kaynaklan rant projeleriyle yağmalanan bölgeler 'Yerel Yönetim Reformu' yasa tasansı ile buiikte iyice kontrolden çıkacaklar. Yerel yönetimler dava bile açamayacak Belediyeler devre dışı bırakılıyor Tasannın merkezi ıdareve aıt esaslar bölümünün c fıkrası ile mahalli idareye ait esaslar bölümünün a fikrasında yer alan hükümlerine göre, mahalli idarelerin iş ve işlemlerini "mevzuata. kalkmma planlannın ilke ve hedeflerine ve merkezi klarece belirlenecek politika ve standartlara uygun olarak v ürütmesi'" öngörülüyor. Tasannın yasalaşması halinde mahalli ıdareler sadece yasalara ve kalkınma planlanna değil, aynı zamanda merkezi politikalara da uymak zorunda kalacaklar. Bakanlıklann yerel halkın çıkarlanyla çelişen ve doğal kaynaklan rant projeleriyle yagmalayan siyasi tercihlerine karşı çıkan belediyeler, bu mattöeyle devre 4ışı bırakılıyor: Tasanda, beledıyelenn istenen politika ve standartlara uyup uymadıklannm da "lçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda bu bakanlık ve hizmet konulanna göre ilgili bakanlıklarca denettenmesi" öngörülüyor. Tepeden ınme yerel yönetim anlayışını öngören tasannın yasalaşması halinde belediyelerin halkın çıkarlan doğrultusunda tutum sergilemesi engelleniyor. Örneğin, Sermayenin işi kolay Küreselleşme politikalanna uygun yerelleşme Sermayenin rant ve yağma projelerine karşı mevcut hukuk alanında oluşturulan bazı engeller bile doğrudan merkezi hükümet eliyle aşılarak yargı kararlan uygulanmazken yeni liberal politikalann yaygınlaştınlmasıyla yerel yönetim alanlanna sermayenin . v .... . kolayca • Yeni liberal politikalann yaygınlaştınlma- sıyla yerel yönetim alanlanna Bergamada halkın çokulusiu ahın tekellerine siyanürle altın işletmeciliğine karşı verdiğı çevTe mücadelesinı destekleyen Bergama Belediyesi'nın bu tutumu sona erdirilıyor. Bergama, Artvin. Gümüşhane, Havran dahil olmak üzere 600'e yakın yerde yabancı fırmalara arama iznı merkezi ıdarece verildi. Eurogold fırması Bergama'da altın arama iznini Enerji Bakanlığı'ndan, ÇED iznini Çevre Bakanlığı'ndan. tesis iznini de Sağlık Bakanlığı'ndan aldı. Aynca, Akkuyu'da nükleer santral yapılmast, SEKA orman fidanhğıntn otomotiv fabrikası için yağmalanması gibi merkezi idare kararlan karşısından belediyelerin iş ve işlemlerini bakanlıklann bu politika ve standartlanna uygun olarak yürütmeleri hüküm altına alınıyor. Bunun sonucunda, doğaya ve kentlere karşı neredeyse suç niteliği taşıyan çok sayıda karann "tkari ya da siyasi kaygılarla" merkezi idarece verildiğı belırlenirken tasan, yerel yönetımlerin bu kararlara direnmesini, hatta dava bile açmasını engelleyen hükümler taşıyor. İl özel idareleri guclenecek 'Osmanlı' yetkileri ile donanacak Tasanyla il özel idareleri yerel yönetim sistemi içinde merkezi bir konuma yerleştiriliyor. Merkezi idareye ait olan yetkilerin önemli bir bölümü il idarelerine devrediliyor. Yerel yönetimleri güçlendirdıği iddia edılen ve reform diye nitelenen tasanda, aslında merkezi idare, yetkilerinden bazılannı il ve ilçelerdeki temsilcilerine deyrediyor. U Özel ldaresi Yasasf nın 78. maddesinin değiştirilmesiyle mahalli idarelere venlen görevlerin tümü il özel idarelerine devredilirken belediyelerin görevlerinin bazılannın ıl özel idarelerine venlmesi iki kurum arasında yetki ve görev çekişmeskıe yol açacak. II özel idarelerine verilen görevler, kamu varlıklan ve hizmetlerini ticari esaslara göre yönetmek ve işletmek ya da işlertirmek niteliğini taşırken kamu hizmetlerinin ne pahasına olursa olsun özelleştirilmesi amaçlanıyor. 11 özel idarelerinin her türlü teşhis ve tedavi merkezi, kaplıca ve termal tedavi merkezleri, atığm taşınması, toplanması, değerlendirilmesi, ıskele, bannak. sermayenin kolayca girmesi amaçlanıyor. gırmesı amaçlanıyor. Küreselleşen dünya ekonomisinin alt merkezlere olan talebini karşı layacak kentlere yeni işlevler yükleniyor. Bu işlevleri merkezi idarece belirlenecek politikalara ve standartlara göre yerine getirecek bir yerel yönetim yapısı kurulmaja çalışılıyor. Böylesine bir yapılanma teklifi, taslakta yer alan "Mahalli nitelikli kamu hizmetlerinin yerinden yönetim, verimliBk. açıkhk ve demokratik katılım ilkelerine uygun olarak yürütülmesini sağlamak" amaç maddesıyle çelışırken "Mahalli idareye ait esaslan" belirleyen 4. maddenin d fıkrasındaki "Yerel yönetimler, mahalli hizmetlere ilişkin kararlarui alınması. uygulanması ve denetlenmesi süreçlerinde açıkhk ve kafılımı sağlayıcı her türlü tedbiri almakla yükümlüdürler" hükmüne de ters düşüyor. Öte yandan, bu yönetim anlayışı ilk bakışta mahalli idareleri ön planda tutan. özerklığini ısteyen "küresel sermayenin çıkaıianna ters düşüvormuş" gibı görünse de "sürekli halkın çıkarlanvla çelişen ama sermayenin lehine olan karariar'' alan merkezi ıdarenin Türkiye'de güçlenmesi. sermaye açısından istenen sonuçlan doğuracak. Bergama Betediyesi'nin öncülüğünde siyanürle altına tepki Istanbul'da da gösterilmişti. nhtım ve ulasım kanallan yapmak, feribot ve benzeri taşıtlan işletmek ya da işlettirmek ile ihaleci özelleştirmeci yollann açılması hükme bağlanıyor. Aynca. turizm alanlannın belirlenmesi. planlama, ımar ve koruma konulannda rant projeleri için geniş yetkiler veriliyor. İl özel idareleri, imariı arsa üretmek, konut yapmak, satmak, kıralamak şirketlere ortak olmak. belediyeler ve bankalarla proje geliştirmek şeklinde verilen görevlerle rant kararlannın alınacağı, paylaşılacagı ticari kuruluş haline getiriliyor. Tasannın "genel gerekçe* metnindeki açıklamalarda il özel idarelerinin, "il genelinde halen çeşkti bakanhk ve genel müdüriükJer taranndan avn hiyerarşik düzen içinde ve farkh önceliklere göre yürütülen hizmetJeri tek elden yürütülebüecek bir konuma—" getirileceği açıklanıyor. Bu düzenlemelerde, il özel idarelerinin, merkezi idarenin, projelendirme ve yapım işlerinde yardımcı bir konuma getirileceği ifade ediliyor. Tasannın 4. maddesi Yurttaşm başvuru hakkı sınırlandınlıyor Tasannın 4. maddesinde seçmenin başvurusuyla ilgili sınırlama getiriliyor. Tasanda, seçmenin başvuru oranının lçişleri Bakanlığı tarafından belirlenmesi öngörülüyor. Oysa demokratik katılımcılık ilkesine göre ne kadar seçmenin nasıl basvuracağının her yerel yönetim çevresindeki halkın kendisinin belirlemesi gerekiyor. Bu konuda getirilen diğer bir sınırlama da, beledıye ve il meclisine uygulanacak bir sansür hükmünü taşıyan ve başvurunun belediye ile ıl meclisinin "görüşmeve yetkili olduğu hizmet konulanndan olmasT şeklinde ifade edilen sınırlama. Vatandaş için de büyük önem taşıyan ve her konuyla ilgili bilgi için başvurulamayacağmı gösteren bu hüküm. kentin en yüksek temsil organında hizmet konulanndan başka bir konunun görüşülmesinin yasaklanması anlamına geliyor. İŞÇtNİNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Hani ?.. Hani ekonomi gelişince, sosyal refahtan yoksula da pay düşecekti? Dünyanın en zengin ülkesi, süper güç ABD, eko- nomik gelişmede çok parlak günler yaşıyor. Bizim gi- bi ülkelerin rüyasına giremeyecekleri gerçekleştiriyor. Bütün ekonomik dengelerartı kaydediyor. Bütçesin- de, ihracat-ithalat dengelerinde, her şeyde ama her şeyde artılar var. Zaten en büyük tekeller bu ülkede toplanmış. Ama doğru gitmeyen bir şeyter var. Da- ha doğrusu çok şey var. Gerçi Clinton döneminde işsizlik bir ölçüde azal- tıldı. Ama ülkenin zenginliği. gücu ile açıklanamaya- cak işsizlik var. Ekonomik gelişme, paranın birikimi, yatınmlann gelişmesini getirmiyor Para, daha yük- sek kazanca, ranta akıyor. Ucuz emek, yüksek faize koştururken sıcak para, yatınmlar dışanya kaçıyor. "Fena mı, zenginlikyoksul ülkelere de pay taşıyor" diye düşünebitecektik ki gelmesi için atmadığımıztak- lanın kalmadığı sıcak paranın, geldiği ülkeleri yaktı- ğının ömeklerini, ardı arkası gelmeyen krizlerte ya- şadık, yaşıyoruz. Sıcak para öylesine can yakryor ki Şili gibi ülkeler dahi, sıcak paranın gelişine koşul koyma gereğini du- yuyor. Işletilmeden bir yıla varan süreler, ülke ban- kalannda bekletilmesini istemek zorunda kalıyor. Sı- cak para bizim gibi ülkelere tabii ki daha çok kazan- mak üzere geliyor. Bizim devletin borçlanma faizle- rini daima kur fıyatlanndan daha yüksek bir getiride tutmamız gerekiyor ki sıcak para gelip çok kazan- sın. Karşılıksız büyüme, borçlanma, kazanma sınırsız, süresiz olamıyor. Gelen sıcak para vurduğunu vurup gidiveriyor. Giderken de terk ettıği ülkelerde krizleri yaratıyor. Hani ABD'nin ünlü bankeri Soros'a "şom ağızlı" diyoriar ya. Adamın hiçbir günahı yok. O ışini iyi biliyor. Bildiği için çok kazanıyor. O konuştukça da önce Asya kaplanlan, sonra Rusya krize giriyor. Ve o şimdilerde knzlerin devam edeceğinden, paranın üretimsiz, karşılıksız artmasının süremeyeceğinden, yatınmlardan, paylaşımdan falan.. söz etmek gere- ğini duyuyor. Hani küresel bir dünyada yaşıyorduk? Küresel kriz dünyayı kasıp kavururken ABD ve krsmen AB zen- gNeşrneye, gefişmeye devam ediyorlar. Dünyanm eko- nomik dengeleri bozukdukça onlann ekonomik den- geleri düzeliyor. Nasıl oluyor? Hani biraz önce ülkesi, dini imanı olmayan para- nın kuratec, daha çok vurabikjiği, işçiliğin, emeğin, insan yaşamının ucuz olduğu ülkelere aktığından söz ediyorduk ya... Insan yaşamı, ucuz emek sömü- rülerek, çevre tahrip edilerek elde edilen ucuz üre- tim, ucuz mal bu kez tersine, yoksul ülkelerden zen- gin ülkelere doğru akıyor. Yoksul ülkelerin ekonomi- leri insan somürüsüne, çevrenin yağmalanmasma dayalı olsa da sonunda güçlenıyor. Endonezya'da, Tayland'da çocuk emeği sömürülerek, emek sömü- rülerek ucuza üretilen ABD simgesi, nice ABD işçi- sinin işsiz kalmasına yol açıyor. Japon, Asya ülkele- ri ürünleri ABD piyasasından yüzde otuzlan aşan pay kapınca, ABD'de korumacılık, yerli malı kampanya- lan gündeme geliyor. Derter ki dünyayı kaplayan küresel krizin kaynağın- da da zengin Kuzey'in krize giımemek üzere diğer ülkelerden sıcak parayı çekmesi, yatınmlardan vaz- geçmesi var. Zaten de krizin adı duyulmayagörsün, kendini riske etmek istemeyen para daha çok kazan- maktan vazgeçip güvenli yerlere, zengin Kuzey'e akryor. Sahi, dünya çok derin bir küresel krizi yaşar- ken zengin Kuzey'in, ABD'nin ekonomik dengelerin- de en parlak dönemi yaşaması ne anlama geliyor? ABD ekonomisinde dengelerin en partak dönemi- ni yaşaması, insanlığın ağır sömürüsü, acı bedeller ödemesine karşılık ABD'nin, oradaki tekellerin zen- ginleşmesi, güçlenmesi, ABD halkının pay alması anlamına gelmiyor. Clinton'ın hani kaç kez kesilip alkışlandığı, çok vurgulanan, içeriği üzerinde pek durulmayan, ken- disini seks skandalında harcanmaktan kurtaracağı söylenen konuşması var ya.. Orada satır aralannda, silahlanma harcamalannda çok büyük bir artıştan söz ediliyor. ABD, dünya düzeninin iktidar gücü ola- rak giderek daha fazla silahlanmaya neden gereksi- nim duyuyor? Ya Clinton'ın, küresel ideoloji, IMF reçeteleri ile dünyaya sosyal devletten, sosyal güvenlik sistem- lerinden ödün verme, insana ne olacağına boş ver- me dayatılırken, ABD halkı için tersi önerilerde bu- iunması ne anlama geliyor? Dünya Bankası verilerine göre tıptaki gelişmeler- de, ilaçta mucizelerin yaratıldığı ABD'de sağlığa ya- pılan yatınmlar, grafik egrilerini yukanya doğru fırla- tacak şekilde artmış. Buna karşılık ABD vatandaşla- nnın sağlık hizmetlerinden yarartanma, tedavi olma, ölümden, hastalıktan kurtulma eğrisi aşağı doğru çökmüş. Bunun Türkçesi, sağlığı para ile satılan bir hizmet haline getirme, paralı sağlık, halkın yararlan- masını ortadan kaldırmış, tnsanlığı sömürme pahasına zengin Kuzey'in ka- zanımlan, ABD'ye büyük kaynak, gelir aktanmı, par- lak ekonomik dengeler getirmemiş, ABD halkının gelir dağılımı çarpıklığını düzeltmemiş. Tam tersi, ABD'de istatistikler büyük zenginlığe karşın çok bü- yük bir gelir dağılımı çarpıklığını. çok önemli bir yok- sullaşmayı ortaya koyuyor. Clinton iktidannı tehlikede gördüğünde, halkın oyu- nu toplamak üzere, sosyal devlete, sosyal güvenlik sisteminin işletilmesine, yoksullara, işsizlere, özürlü- lere, yaşlılara yönelik projelere sığınıyor. Konuşması bilmem kaç kez alkışlarla kesiliyor. Halktan çok büyük puan topluyor. Çalışan kesim dışlanıyor Gerek demokratik denetleme sü- reçlerinde gerekse de kararlara ka- tılım konusunda artık devreye gir- meleri beklenen meslek odalannın, sivil toplum örgütlerinin "yönetime kanlma, bilgi alma ve görü? ohıştur- ma haklannı" kullandıklan ızleni- mi vermek için tasanda, belediye- ler ve il özel idarelerinde "gönöflü kuruluşlar meclisi"nin oluşturul- ması gündeme getiriliyor. Ancak, hazırianan düzenlemeler bu meclis- te söz konusu kuruluslara sadece gö- rüş bildirme hakkını tanıyor. Meslek odalan ve sivil toplum ör- gütlerinin "görüş oluşturma" hak- lan ve bugünkü mevzuat gereğin- ce varolan, ancak fiilen gerçekleş- tirilmeyen "bilgi alma" haklan za- ten bulunuyor. tlgili kuruluşlar, ye- rel yönetim alanında yıllardır gö- rüş ve öneri üretiyor. Bu nedenle ha- zırianan tasan, kuruluşlann aslın- da yaptıklan faaliyeti yazıya dök- menin ötesine gidemeyerek, karar ve denetim süreçlennde söz ve yet- ki sahibi olacaklan kanallan da aça- mıyor. Oluşturulması öngörülen gönül- lü kuruluşlar meclisinde ücretliler ve onlan temsil eden sendikalara da yer verilmiyor. Tasanda öngörü- lenler, siyasal temsilde zaten ağır- lıklı olarak yer alan sanayici. es- naf, serbest meslek sahibi kesimle- ri karşısında toplumun çalışan ke- simlerinin yerel temsilde dışlan- masına yol açacak. Tasanda öngörülen meclisin olu- şumu ve çalışma esaslannın katılım- cı kuruluşlar tarafından belirlen- mesi gerekirken. beledive ve il mec- lisinde belirlenmesi hükmü getiri- liyor. Buna karşın tasanda gönüllü kuruluşlann katılımını hedefleyen söz konusu meclise üyelik konusun- da, kentteki sendikalar ve kamu ku- rumu nıteliğindeki meslek örgütle- ri gibi tüm gönüllü kuruluslara açık olunduğu hükmü getirilmiyor. A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ılmek ıçın bır TV antenı ve bılgısayar yeteriıArtık yurtıçı pıyasalar ızieyeb • İMKB Hisse Senedl Plyasası Her hisse senedinin 28 adet fiyat bilgisi.TL ve $ bazında grafikleri. • 15 en yaygın gösterge İle teknik analiz.'Hareketli ortalamalardan Fibonnacci' lere trend çızgilerıne kadar uzanan göstergeler. • İMKB sirketlerinin mali tablo ve bazı finansal oranlan Üç, altı, onifciser, aylık tablolar, slrfcet bilgileri • İMKB Tahvil-Repo Plyasası • Bankalararası Döviz ve Faiz Piyasası • Serbest Ptyasa Dövriz ve Attm Piyasası • BDP Haber Ajansı kaynaklı haberler. •Gellşmls naber tarama özellikleri Artıkt ç e v ı r ı n . . . BDP sızler ıçın BDPLINE'ı hazırladı • Excel ve DDE aktarımı Vd ı • Metastock'a verl aktarımı. Ûstelik tüm bu brtgılen en jygun cKtam ve maifyette eide etmfenız mûmtün Dahd aynntth bılçt ve BOPUNE 1 . yabndan tanımak ıçn bfzı araym BOFnn ûstun ünjnlen ve tefcnık hamet güvencesıyte bır kez Ğab» tanç'm ı >IU}1UPOP «1S144IS1C] • Otomatik sıralama, döngü, alarm, • Hisse senetlerine alt tüm fiyat bilgilerinin toplandığı ve son 10 islemın görûntü- lendiği aynntı pencereieri • Anlık Portföy Izleme (Accountvvatch) • Anlık Zaman-Satıs (Time & Sales) tabloları • Islemlerinizi hızla gerçekles- tirmenizı saölayan sûrûkle- bırak (drag & drap) özelliği • Ve VVindovvs ortamının ge- tirdlgi diğer birçok kullanım kolaylığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle