17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istarbu! Edirre Kocaeli Çanakka* Izmir Manisa Aydır Denizli PS PB > PB PB PB PB PB 7 4 9 6 10 10 12 10 Sinop B 8 Adana PB 16 Samsun Y 10 Mersın PB 16 Trabzon Y 10 Diyarbakır B 13 Giresun Y 9 Şanlıurfa B 13 Ankara PB 4 Mardin B 10 Eskışehir PB 4 Sıırt B 10 Konya PB 4 Hakkâri B 1 Sıvas B 3 Van Zonguldak Y 6 Antalya PB 19 Kars B 1 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen çok bulutlu. Marmara'nın doğusu. Batı Karadeniz kıyılan, Oslo Orta ve Doğu Karade- nız. Doğu ıle Guneydo- ğu Anadolu'nun batısı yağışlı geçecek. Yağış- lar kiyılarda yağmur ıç kesımlerde karla kan- şık yağmur ve kar şek- linde olacak. Hava sı- caklığında önemlı bir değışiklık olmayacak. Münih DIS MERKIZLER Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K Y B B B B 3 5 5 5 4 6 4 B 4 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B' B PB PB PB B PB b 0 12 2 -1 4 12 10 PB -2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire K B K PB PB K PB Y 0 10 -10 4 12 2 10 21 Y 12 Parçalı buıutlu Sısiı B u l u t l ı j ^ Çok buiutlu Yağmjdu CftAftJJ»* Kariı jkar Gok gurûltülü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı l. Sayfada bir savunu hattı kuran hükümet, ilk gün nedense israftan tasarrufa geçmeye daha fazla önem ver- d». Hükümet, gsden hükümetin devamı olmakla övünüyor. Ne ki açtklanan rakamlara göre, örneğin "taşıt sorunu" DSP'nın ANAP'la hükümet olduğu 1998 yılında "müthişrakamlarta" öne çıkıyor. Kamu hizmetindeki makam aracı sayısı geçen yıl 20 bin. Benzin, yağ ve bakım masrafı 50 trilyon lira. Bu iki rakamı gördükten sonra akla şu sorular ge- liyor: Acaba hükümet bir genelgeyle araç israfını önleyeceğini mi sanıyor? Ya da geçen yılın fiyatlarıyla kamu araçlarının zorunlu giderlerinin daha aşağı düzeylere ineceği- ni mi hesaplıyor? Sorulara deneyimli hükümet başkanından olum- lu yanıt gelebilir mi? Sanmıyoruz. Zaten genelgelerle çözümler sağlansaydı gelip geçen 55 adet Cumhuriyet hükümeti pek çok so- runu bu yoldan çözerdi. Bu türden girişimler, derde deva olmayan "ro- mantik hükümet icraatlan" arasında yer alıyor. Ekonomik sorumluluk bu hükümetin omuzların- da. Üstelik, örneğin üç aylık hükümetiz gibi bir ge- rekçeyle geçiştirilemeyecek, zamanında "acil ön- lemler" alınmasını gerektirecek kadar bıçak sırtın- da. Genel ekonomik tablo ilginç çizgide seyrediyor. Beri yandan ışçi kesiminin maddi beklentileri ka- pıda. ANAP milletvekili ilhan Kesici siyasetçi, ama ekonomide gerçekçi. Kesici. kimi rakamlara dayadığı görüşlerini "Kriz kaçınılmaz" diye bağlıyor. Ona göre "Gizli saklı yok. Rakamlarla herşey ortada". Ortada olan nedir? Hükümet, Türkiye'nin önü- müzdeki üç ayda milyarlarca dolar borç ödeyece- ğini sürekli vurguluyor. Dış borç 2 milyar dolar. Başbakan'ın dediği gibi Türkiye bu rakamı "her zarnan olduğu gibi bugün de karşılayabilır". Ama içeride biryıllık ödenti bekleyen borç 32 mil- yar dolar. Bu rakamın 15 milyarı bu yılın ilk 3 ayın- da, 13 milyarı ise Nisan'da ödenecek. Gerekli ve geçerli önlemler geçen yıl; DSP'nin de ortağı olduğu hükümet döneminde alındı mı? Ha- yır! Neden: Çünkü Mesut Yılmaz CHP'ye Nisan 1999'da seçime gitme güvencesi verirken kafasın- da Kasım 1998'de seçim yapma planlarını gelişti- riyordu. Ya rakamlar O zamanki hükümetle ortağı DSP seçimi dâhV' erkene, Kasım 98'e alma girişimlerinde başarı sağ- layamadılar. Mantık neydi? İlhan Kesici diyor ki; "Çok basit- ti":. "Öza\ 'Seçimlerden önce zam yapacak kadar budala mıyım' derdi. Geçen hükümet de seçimi Kasım'a alarak 'ocak ayında, yani seçimden iki ay önce borç ödeyecek kadar budala olmadığını' ka- nıtlama yolunu seçti." Kasımda seçim yatınca DSP'nin sürekli övdüğü 55. hükümetten yadigâr büyük borç yükü, azınlık hükümetinin "acil icraat" hanesine yazıldı. Bankalar dışarıdan döviz bulamayınca kredileri ya zamanında ya zamanından önce geri alma ope- rasyonlanna giriştiler. Banka faizleri Ekim'de yüz- de 77, Aralık'ta 149, şimdilerde 140'larda. 200'e doğru koşuyor. Iş çevreleri borçlan ödeyemiyorlar. Aydın Bolak, Cavrt Çağlar iflasın eşiğıne böyle böyle geliyor. Faizler yükselmeyi sürdürürse -Kesici 'ye göre- buyrun yeni iflaslara! Kesici, "Karakış yeni yeni geliyor" diyor. Azınlık hükümeti de uyandı. Dolaylı biçimlerde, ortağın- dan "kötü miras"aldığını söylemeye başladı. Baş- ka bir olayın işaretleri gündemde: 1994'te bugüne benzer bir kriz yaşanırken, 5 Ni- san kararları diye adlandırılan önlemler gereği 630 bin işçiye "s////- za/D//°toplusözleşme imzalatıldı. Bugünlerde de 600 bin işçinin toplusözleşmesi masaya yatırılıyor. IMF Türk Masası Şefi Martin Hardy, "seçime gi- den bir hükümetle stand-by anlaşması yapılama- yacağını" söyledi. Hükümetin ılgili bakanları ise "iç ve dış ödenti- lerin planlandığını" söylüyorlar. Seçimleri etkileyecek zorlu bir durum! ABD• Baştarafı 1. Sayfada nı ohnadığınm anlaşıldığını belir- terek "Ortada bir plan olmayınea da yakın geleceği öngörmek güçle- şiyor. Son gelişmeleri aynntılı ola- rak değerlendirdik. Ricciardone VVashington'da çabşacak. Ricciar- done'nin çalışmalan konusunda Türkiye'nin doğrudandevreyegir- mesini gerektirecek bir durum ola- cağını sanmıyorum'" diye konuştu. Tatriotiar geçici' "Pentagon. Patriotlann İncir- lik'e geçici olarak getirildiğini açık- ladı. Bu. bayram sonrasında Irak'a karşı herhangi bir operasyonda İn- ciriik'in kulIanılabUeceği anlamına gelir mi" sorusu üzerine Ecevit. Türkiye'nin herolasılığa karşı gü- vence oluşturması için Patriotlan istediğini söyledi. Başbakan. **ABD de bunu ma- kul karşıladı. Ne kadar kalacağı beüi değiL Fakat Türkiyenin bu bölgede her otasılığa karşı hazırlık- h olması bakımından Patriotlann geunesi elbette olumlu bir gelişme- dir" dedı. 'Ricciardone, Türidye'yi bölmekle görevlT işçi Partisi Genel Başkanvekıli Hasan Yalçın. ABD'nin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e karşı I- rak muhalefetini örgütieme görevi- nı ABD'nin Ankara Büyükelçilik Müsteşan Frank Ricciardone"ye vermesinin Türkiye için son derece olumsuz bir gelişme olduğunu be- lirtti. Yalçın yaptıgı yazılı açıklamada, Türkiye'nin komşu Irak halkını böl- mekle görev lendirilen ve Irak muha- lefetinin başına resmen getirilen bir sözde diplomata yataklık edemeye- ceğini vurguladı. "Irak'ın Sevr'i, Türkiye'nin Sevri'dir". diye görüş belırten Yalçın. Ricciardone'nin ay- nı zamanda Türkiye'yı bölmekle gö- revli olduğunu ifade etti. ABD. Kuzey Irak'ta çatışan Kürt gruplar Kürdistan Demokratik Par- tisi (KDP) lideri Mesud Barzani ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Cetal Talabani'yi ge- çen yılın eylül ayında VVashing- ton'da bir araya getirerek anlaşma imzalatmıştı. "Kuze> Irakta fede- ral bir Kürt devleti temennisini" de içeren anlaşma, Ankara'da sert tep- kiyle karşılanmış, Dışişleri Bakan- lığı rahatsızlıklannı taraflara ve ka- muoyuna açıklamıştı. Ankara süre- cini ortadan kaldıran anlaşmada Türkiye'yı rahatsız eden ifadeler. daha sonra Ankara'da yapılan top- lantılar sonucu Ingiltere. Türkiye ve ABD tarafından yapılan ortak açık- lamayla törpülenmişti. 5 aşamah plan Cumhuriyet'ınderlediği bilgılere göre ABD'nın Kuzey Irak politika- sı; "mevcut liderlerle otonom Kürt I r a k ^ A B D a r a s ı n d a Hnnanan ^rgiııligin ar- - ^ ^ a m a c l ) | a Pentagondan istc- nen Patriot fii/e rampaları İncirlik Üssü'nde yükselnıeve başladı. Üsse. hangariarın arkasında dün öğk saatlerinden itibaren üç adet fuzc rampasının yerleştiriidiği beKrlendi. ABD'den daha önce ge- len heyetin Patriotlann hangi bölgelere kurulacağı \önünde çahşmalannı tamamlamasının ardın- dan dün 1230 sıralannda > ine ABD'den geten askeri pcrsonel, füze rampalanru hangariarın buiun- duğu bölgeve TIR'larla taşımaya başladı. İlk etapta iki adet füze ranıpası kurulurken üçüncüsönün yerieştirilmesi yönünde de calışmalann sürdüğü görüldü. Yetkilüer Patriotlann bir hafta içinde ûs- te konuşlandınlması çalışmalannın tamamlanmış olacağını belirtiyorlar. Bu arada Kuzey Irak'a yöneük keşif uçuşlanmn pazartesiden itibaren yeniden başlaması bekkniyor. (SABtT ÖZKESER) yönetimi". "Irak merkezi yönetimi- "ne bağlı federe devlet"," Kİıze> Irak federasyonu'". '•federal cumhuriyet" ve "PKK'nin siyasallaştınlmasr adımlanndan oluşuyor. Washıngton yönetimine danış- manlık hizmetleri sunan çeşitli kişi, kurum ve enstitüler tarafından hazır- lanan raporlarda, Türkiye'deki etnik ve dini sorunlann çözümünün reji- mi sıkıntıya sokabilecek yöntemler- de aranması dikkat çekiyor. ABD'nin Fethullah Gülen ve kapa- tılan RP başta olmak üzere Türkı- ye'deki şeriatçı odaklara ilgisi giz- lenmiyor. ABD'nin lstanbul Baş- konsolosu, eski lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tajyip Er- doğan'ı hakkında verilen mahkûmi- yet karannın açıklanmasının ardm- dan ziyaret etmiş, desteklerini ilet- miştı. CIA'in Ankara'daki eski eleman- lan PaulHenzeıieGrahamFuIler'in Türkiye "dekı şeriatçı odaklarla Kürt- lerin radikal gruplanna yönelık ilgi- leri de sürüyor. Başta Washington Yakındoğu Po- litikalan Enstitüsü olmak üzere bu çevrelerde hazırlanan raporlarda. ana hatlanyla şu noktalar üzerinde duruluyor: - Türkiye dışında değişik coğraf- yalarda yaşayan demeklerle ilişkiler. - PKK'ylemücadeledeTürklerve Kürtler arasında aynlıkların derin- leşmesine hızmet eden bir politika. - Eğitim kurumlannda din ve et- nik ağıruklı müfredat sağlamak. - Ozel eğitim kurumlarında ya- bancı dilde eğitimi teşvik. - Lozan'a davanarak azınlık sa\> lan Süryani ve>a Kerzaniler için Kürtçe okul açılinasııu sağlamak. - Atatürkçülük eğitımınde Batı ve ABD karşıtlığınm önüne geçmek. - Kürtçe radyo-TV ve yazılı med- vanın uluslararası alanda tanınma- sını sağlamak. - Vluhalif dini örgütlerle Kürt ay- nlıkçı örgüt. grup cemaat ve aşiret- .. Jçr aıas»da.İle£Uim kurup, guçbir- ligi oluşturmalannı sağlamak. - Türkhe'de İslamcı dernek, \-akif ve partilerle Kürt siyasal hareketini bir bürün içinde değeriendinnek. - Kürtlerin haklannın elde edil- mesı için propaganda temalannm Kürtlerin kültürel haklan ve kültür içindeki inanç gruplan haklan ze- minine oturtmak. 'Öcalan'ı kabul eden diişmanıniızdır' ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Büknt Ecevit terör örgütü lideri AbduUah Öca- lan'm Rusya topraklanndan aynldığını açıkladı. Ecevit. "Bulunduğu ülke belli değil. Herhangi bir komşu ülke, ona sığınma olanağı sağlavacak olur- sa bunu açık bir düşmanca hareket olarak değer- lendiririz ve ona göre gereken tedbnieri alınz" de- dı. Başbakan Ece\itdün Dışişleri Bakanlığf nage- lerek Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve bazı diplo- matlarla 1.5 saat süren birgörüşme yaptı. Toplan- tının ardından gazetecilere açıklama yapan Ece- \it, Öcalan'ın Rusya topraklannda bulunmadığı- nın Rus yetkilüer tarafından kesınlikle ifade edıl- diğini bildırdi. Öcalan'ın Rusya'ya geldiyse bile artık oradan aynldığını kaydeden Ecev it şu değer- lendirmeyi yaptı "lObinJercecanakıymışolanbir terör örgütünün başının hiçbir ülkede kabul gör- memesini temenni ediyoruz. Özellikle de komşu ülketerden herhangi birinin buna imkân \ermeme- si gerektiğine inanıyoruz. Herhangi bir komşu ül- ke Öcalan'ın terörist kimliğini bile bile ona sığın- ma olanağı sağlayacakoJursa bunu Türki\e'yc kar- şı açık bir düşmanca hareket olarak değeriendiri- riz ve ona göre gereken tedbirleri ahnz." Ecevit. Öcalan'ın Ermeni işgali altındaki Yuka- n Karabağ'da olduğuna ilişkin bilgilerın doğrula- nıp doğrulanmadığmın sorulması üzerine. kesin bilgi bulunmadığını, çeşitli söylentilerin olduğu- nu belırtti. Ece\ it. "Oradaolmadığınadair haber- ler var. orada olabilir diye haberler de var. Kesin emin olmadan bir şey söylemek istemivorum" di- ye konuştu. 'Rusya'dan aynldı' Rusya Federasyonu Başbakanı Yevgeni Prima- kw adına Ecevit'e getirilen iletide. "yapılan araş- nrmalar sonucunda Öcalan'ın Rusya topraklann- da bulunamadıgı" ifadesi yeraldı. Dışişleri Bakan- lığı Enformasyon Dairesı'nden yapılan yazılı açık- lamada da. "Rusya Federasyonu Hükümeti'nin va- ki girişimlerimiz ü/erine konunun süratie üzerine eğilerek araştırmalannın sonucu hakkında bilgi vermesi şüphesiz memnuni\etle karşılanmakla bir- likte. mahut (kuşatılmış) kişinin İtaha'dan aynldık- tan sonra izlediğt güzergâh ve halen saklandığı ül- ke konusunda inceleme ve araşnrmalara devam edilmektedir. Terör örgütü elebaşısının adalet önünde hesap vermesi esastır" denıldi. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL Azerbay- can Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev' i ziyareti sıra- smda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Cumhur- başkarı Demirel. Öcalan'ın durumu konusunda şunlan söyledi: "Rusya Federasyonu Dışişleri Ba- kanı Ivanov'un beyanı şöyle: "Rusya topraklann- da y oktur.' TabiL bize çeşiöi yerlerden gelmtş bilgi- ler var. Bunlar henüz teyit edilmiş değildir. Başba- kan Sayın Bülent Ecevit'in beyanı var. Bugünlük onunla yetineceksiniz." 'Vukan Karabağ'da olabiür' Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Müşavin Vefa Guluzade. Öcalan'ın Ermenistan işgali altındaki Yukan Karabağda ortaya çıkma- sının kendisıni şaşırtmayacağını söyledi. Guluzade. Rusya'nın. Öcalan'a sığınma hakkı vermeye yanaşmayacağını. aksi takdirde dünya kamuoyu önünde terorizmi destekleyen bir ülke konumuna düşeceğini kaydetti. Guluzade, Öca- lan'ın, Rusya'nın sılah yardımı yaptığı Ermenis- tan'da olabileceğini ve Karabağ'ın Öcalan için el- verişli göründüğünü sözlerine ekledi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada aynlışından altı gün sonra "Bu kişi bizde yok" dedi. 2- ABD, Irak içindeki Saddam karşıtı grupla- ra para yardımı yapmak için bütçeden pay ayır- dığını resmen duyurdu. 3- Türkiye'ye Patriot füzeleri getirildi. 4- ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Saddam'ı devirmek üzere ABD'nin Ankara Bü- yükelçiliği'nin iki numaralı adamı Frank Ricci- ardone'nin koordinatör olarak atandığını açık- ladı. Birinci şıkka ilişkin gelişmeleri dün özetleme- ye çalışmıştık. Rusya Dışişleri Bakanı Igor Iva- nov dün ögTeden sonra şöyle dedi: "Resmen söylüyorum kiAbdullah öcalan ad- lı bir kişi Rusya 'da yok." Hımmm... Demek ki işlem tamam. Öcalan, Rusya üzerinden gitmesi gereken yere gitti! Kimileri biraz da kızgınlıkla soruyor - Öteki ülkelerin istihbarat birimleri Öcalan'ı adım adım uzaydan izlerken biz izlemiyor mu- yuz? Niye kızıyorsunuz canım, betki bizimkiler da- ha ileri gitmiştir, uzayda yaşıyordur! Irak'taki gelişmelerle Öcalan'ın turlatılması arasında bir bağlantı var mı? Kesin bir şey söy- lenemez, ama PKK kamplannın önemli bölümü- nün Irak'ta olduğu, Barzani-Talabani yöneti- miyle PKK arasında zaman zaman sürtüşmeler yaşandığı dikkate alınırsa ciddi bir bağlantı var. Belki de Türkiye'ye şu söz verildi: "Tamam sen Kuzey Irak'ta olup bitenlerden rahatsızsın, o zaman Saddam yönetimini devir- me girişimlerinde atacağımız adımlara yardım- cı ol. Biz de senin rahatsıztığını anlayışla karşı- layalım." Ikinci şıkka geçelim... Bir ülke, başka bir ülke- nin yönetimini devirmek için bütçesinden para ayırdığını resmen ilan ediyor. Eskiden Birleşmiş Milletler kılıfı olurdu! ABD, ramazan öncesi Irak saldırısında da BM'ye danışma gereği duymamıştı. Korkarız, Kofi Annan'ı, 'Kofi Annan diye yazmak zorun- dayız... Türkiye'ye Patriot füzelerinin getirilmesi de öteki gelişmelerin bir ayağı olarak gündemdeki yerine oturdu. Soralım: - Patriot'lar nereye getiriliyor? "Türkiye'ye..." - Nereye yerleştiriliyor? "(ncîrİik Üssü'ne..." - Üs kimin? "ABD'nin..." Kürt kilimleri... Son şık hem Türkiye'deki ABD diplomatlan- nın nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor hem de önümüzdeki dönem ABD'nin hangi verileıie ha- reket edeceğini. ABD'nin Ankara Büyükelçili- ği'nin iki no'lu adamı, Saddam'ı devirme hare- ketleri genel koordinatorü Ricciardone bugüne kadar hep Kuzey Irak üzerine done toplamış. Kaderin cilvesine bakın ki Ricciardone de Ital- yan asıllı! Kendisi Kuzey Irak'ı çok iyi biliyor. Nasıl mı öğ- renmiş? insani yardımlan koordine etmiş! Uyyy insani yardım, sen nelere kadirsin... Senden iyi silah bulunmaz, pek nadirsin... ilk açıklamalar Senyor Ricciardone'nin bun- dan sonraki görev yerinin VVashington olduğu yönünde. Ama Irak'a gitmesi gerektiğinde tabii ki Türkiye üzerinden geçecek. Önde insani yardım konvoyu, arkada Ricci- ardone... Senyor sabah erken gide, akşama döne... Turan Yavuz'un "ABD'nin Kürt Kartı" kitabı, bölgede yüzyılın başından beri olup bitenleri, renkli olaylaria çok iyi anlatıyor. 1980-84 arasın- da K. Irak'taki durumu yerinde izlemek üzere görevlendirilen ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği diplomatlanndan William Eagleton, Kerkük, Musul ve Süleymaniye'ye sık gidip gelişini şöy- le açıklarmış: - Kürt kilimleri üzerine araştırma yapıyorum! SATILIK DAİRE Çorlu Emlakbank 2. kısım A-4 Blok'ta 135m2 daire 8 milyar TL. Tel: 0212/875 39 81 Televizyonlarşiddetkaynağı SATILIK DAİRE Bahçelievler Siyavuşpaşa'da 3 oda 1 salon, doğalgazlı, asansöriü daire 13 milyar TL Saat: 20.00'den sonra Tel: 553 18 16 (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212-257 06 46 • Baştarafı 1. Sayfada bazı saptamalar şöyle: - Kaliforniya Universitesi'nin yaptığı araştırmada Amerikan TV programlanntn yüzde 57'sinde şid- det unsuru bulundu. - Çocuk programlan şiddeti daha çok mizahi açıdan sergiliyor. Ancak küçük izleyiciler televizyon prog- ramlanndaki fantezi ile gerçeği ayı- rabilme yeteneğine tam olarak sahip değıl. - 1987 yılında Bluman'ın yaptığı araştırma. son 30 yılda genç nüfusun bulaşıcı hastalıklar yerine şiddet ne- deniyleöldüğünügösterdi. 15-24yaş arasında cinayet nedeniyle ölümler kazalardan sonra ikinci sıraya yükse- liyor. Üçüncü sırada yer alan ölüm nedeni ise intihar. - Başbakanlık Aile Araştırma Ku- rumu Başkanlığı'nın araştırmasına göre televizyon ekranlannda en faz- la şiddet, cinsellik, ölüm ve alkolle ilgilitemalarişlenmekte. Şiddet yüz- de 62'lik bir oranla en fazla işlenen konu olma özelliğini taşıyor. - tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Nurdoğan Rigel'in araştırma- sına göre çocuklann yüzde 58.5 l'i anne ve babasından çok TV'ye inan- makta. - Washington Cnhersitesi psiki- yatristlerinden Brandon Center- waü'un araştırması sonucunda, Gü- ney Afrika'da televizyon yayınlan- nın başlamasıyla birlikte cinayet iş- lenme oranmın 2 katına çıktığı sap- tandı. - Kanada'nm bir kasabasında ilk olarak 1973 yılında televizyon ya- yınlan başladı. Sonraki 2 yıl içinde gençleT arasında şiddet yüzde 160 arttı. 1973-1975 yıllan arasında te- levizyon yayınının olmadığı yakın 2 kasabada ise şiddet olaylannda hiç- bir artış olmadı. - Amerika Psikoloji Demeği'nin yaptırdığı araştırmaya göre. haftada ortalama 27 saat telev izyon izleyen bir Amerikalı çocuk daha ilkokulu bitirmeden 8 bin cinayet ve yaklaşık 100 bin şiddet olayı seyrediyor. - Zekâ. sosyoekonomik statü. te- mel saldırganiık düzeyi gibi faktör- lerkontrol edildiğinde, çocukluğun- da çok fazla televizyon seyreden ki- şilerin küfürbaz yetişkinler olduğu belirlendi. - ABD'de ilkokul öâretmenleri arasında yapılan bir ulusal araştır- maya göre. Ninja Kaplumbağalan gerçek ve fantezi arasında bir kan- şıklığa yol açıyor. Birçok çocuk diğer çocuklara kar- şı şiddet kullanmanın doğru olduğu- nu düşündüklerini, çünkü kaplum- bağalann böyle yaptığını belirtiyor. - Amerikan CBS kanalı tarafından yaptınlan bir araştırmaya göre tele- vizyonda ortalamanm biraz üzerinde şiddet içeren programlan izleyen ço- cuklann yüzde 49'u gençlik dönem- lerinde tecavüz, Vandalizm. hayvan- lara kötü davranma gibi suçlar işle- mekte. - Michigan Üniversitesi psikolog- lanndan Leonard Eron'a göre esas olarak şiddet içerikli programlan seyreden çocuklar dünyayı tehlike- Ierle dolu. balta girmemiş bir orman gibi algılamakta \ e bu dünyada ayak- ta kalmak için yapılacak tek şeyin saldırmak olduğunu düşünmekte. Eron'ın araştırmasına göre daha fazla şiddet içerikli televizyon yayı- nı izleyenler daha ciddi suçlar işle- mekte, alkolün etkisinde daha saldır- gan olmakta. kendi çocuklannı ceza- landırmak için daha fazla şiddet kul- lanmakta. RTLK'ün araştırmasına göre. 13 Mart 1969'da New York'tan Los Angeles'a gidetı bir uçakta sa- vaş fılmi gösterildi. Film sona erdik- ten sonra yolculardan biri aniden sal- dırganlaştı. Yolcuyu pılot ile birlikte 4 yolcu ancak sakinleştirebildi. Daha sonra neden böyle davrandığını soranlara yolcu, "Savaşfilminiseyrediyordum, herkesin savaştığını gördüm ve be- nim de başlamam gerekü'gini düşün- düm" dedi. "Deer-Hunter(Ge>ikAvası)" fıl- mi Amerika'da gösterildikten sonra. filmde yer alan Rus ruleti sahnesini taklit eden 29 kişiden 26'sı öldü. 1980'lerin ortalannda Amerika'da 13 yaşındaki bir çocuk, arkadaşının babasını öldürdüğünü itiraf etti. Öldürdüğü kişiyi döven ve parça- lara bölerek yaralarına tuz döken ço- cuk bunu neden yaptığını bilmediğı- ni. yalnızca televizyonda gördüğünü söyledi. 1994 yılında ABD Salt Lake C- ity 'de bir genç "Natural Born Kilkrs (Katfl Doğanlar)" adlı fılmden etkı- lenerek üvey annesi ve kızkardeşini tabancayla öldürdü. Şiddet duygusu uyandıran programlar yasak Batı'dayayın ükeleri uygulamyor ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Telev iz- yon yayınlannda son yıllarda giderek yaygın- laşan şiddete karşı birçok ülkede sınırlan ya- salarla çizılmiş önlemler alınıyor. ABD'de kurulan ulusal komisyon. yalnızca yayınlar- daki şiddet unsuru ile ilgilenirken Kİmada. tngiltere. Fransa. Portekiz. tspanya ve İsveç'te şiddete karşı getinlen yayın ilkeleri titizlikle uygulamyor. 3984 sayılı Radyo ve Televizyonlann Ku- ruluş ve Yayınlan Hakkında Yasa uyannca şiddete karşı birey ve toplumu duyarsızlaştı- ran, şiddet kullanmaya. intihara yönelten ya- yın yapılamaz. Ancak şiddet unsuru ağırlıklı yapımlann, önceden uyanda bulunulması ko- şuluyla 23.00-05.00 saatleri arasında yayım- lanması yönündeki hüküm özel televizyon kanallarında tam olarak uygulanamıyor. RTÜK'ten alınan bilgiye göre bazı ülkeler- deki şiddetle ilgili düzenlemeler şöyle: ABD: Hükümet tarafından yapılacak dü- zenlemelerin yerine, sektörün öz-denetim mekanizması oluşturması savunuluyor. Şid- det ile ilgili oluşturulan Ulusal Komisyon, programlann şiddet derecelerine göre sınıf- landınlması, yayın öncesi uyan etiketleri, her kanalda psikolog ya da araştirmacı bulundu- rulması, okullarda kampanyalar düzenlenme- si gibi öneriler getiriyor. Kanada: Gençleri olumsuz biçimde etki- leyebilecek şiddet ve küfür içeren program- lar saat 21.00'den sonra ve önceden duyuru yapmak koşuluyla gösterilebilir. Kadınlara, etnik gruplara ve hayvanlara karşı şiddet duy- gusu uyandıran programlar kesinlikle yasak. İngiİtere: Çocuklann kolayhkla örnek ala- bileceği tehlikeli davTanışlar içeren sahneler çocuk izleyicilerin izleme olasıhğı yüksek olan saatlerde yayımlanamıyor. Şiddetin kur- banlan ya da kanlı aynntılar üzerinde fazla durulmamasına dikkat etmek gerekir. tntihar araç ve yöntemleri gösterilmemehdir. Kadın- lara yöneük şiddet görüntülenirken olayın cinsel yönü erotik hale sokularak özendirici hale getirilip istismar edilmemeli. Fransa: Şiddeti özendirici yapımlann uya- n duyurulanmn saat 20.30'dan önce yayım- lanmamasına dikkat edilmeli. Duyurulann çocuk ve gençlerin duyarlılığını zedeleyebi- lecek görüntüler içermemesi gerekiyor. Portekiz: Şiddeti özendirebilecek program- lann, yayımından önce uyan niteliğindeki du- yurular yapılması koşuluyla saat 22.00'den sonra gösterilmesine izin veriliyor. tspanya: Şiddet öğeleri içeren programlar 22.00-06.00 saatleri arasında önceden duyu- rular yapılması koşuluyla yayımlanabilir. tsveç: Cinsel şiddet içeren görüntülere an- cak toplum yaranna bir durum olduğunda izin verilebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle