Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
ŞİRKETLERDEN
• PINARGıda
Grubu'nun 1981 yıhndan
bu yana geleneksel olarak
düzenlediği îlkögretim
Oğrencileri Arası Resim
YanşmasTna start verüdL
Bu yü 18.si düzenknen
yanşmanın konusu;
lezzetin ve yeniliğin
kaynagı olan bir yaşaıtı
pınan olarak belirlendi.
• CITIBANK ve
Egebank MasterCard ve
Maestro avantajlannı
müşterilerine sunmaya
başladı. Bundan böyle
fotoğraflı ve imzalı
MasterCard Standart,
MasterCard Gold,
MasterCard Business
kredi kartlanyla, Maestro
ve Cirrus banka kartı
seçenekJerinden
yararlanılabilecek.
• CEYLAN Gnıbu,
sahibi olduğu Bank
Kapital ve diğer finans
grubu ortaklanna
teknolojik anlamda
hizmet vermesi amacıyla
Kapital Bilişim şirketini
kurdu. Kapital Bilisim,
grubu n teknolojik
gereksinmelerini
giderecek.
• BP GAZ, 2002 yılında
Avnıpa'nın en büyük
LPG pazan olması
beklenen Türkiye'de iki
yılda 15 milyon dolarlık
yatınm yapacağını
açıkladı. Firma,
Avnıpa'nın en büyûk
LPG şirketleri arasında
yer alıyor.
• KILLY, 1999 kış
koleksiyonuyla Türk
kayakseverlerin karşısına
çıktı. Türkiye'de ilk kez
sekiz yü önce satışa
sunulmaya başlayan
KiDy'nin Türkiye . ,.
temsikiüğini Sporting
yürütüyor.
• XEROX, dijital
dünyaya yatınm yaparak
bu teknolojinin
gelişmesine ve
yaygınlaşmasına destek
veren en başanlı üç
doküman merkezini
ödüllendirdi.
• APPLE,Silicon
Graphics'in OpenGL
uygulama programlama
arabirimini ve yazüım
kitaphgını kuDanacağını
açıkladı.
• IPEKKÂGIT
tarafindan sunulan Selpak
Disney serisi, değişik
karakterleri ile
tûketıcilere farklı
seçenekler sunmaya
devam ediyor. 15 Ocak'ta
sınemalarda gösterime
giren "Mulan" fılminin
karakteri, kahraman kız
Mulan ve arkadaşlan
Selpak kutu
mendillerinde
yaşatılacak.
• CINGII11 Holding,
1998 yılında 8 trilyon Kra
sermaye ve 4.4 triryon Rra
kârla yiiksek bir
performans gösterdi.
Firma \ önetim Kurulu
Başkanvekili Halit
CıngıUıoğlu. geride
başanlı bir yıl
bıraktıklannı söyledi.
• GOLDAŞ
Kuvumculuk'un
hazırladığı "Goldaş"
isimli dergide, altın
sektörû tanıtılıyor.
Derginin yeni sayısında,
paranın tanhiyle ilgili
araştırma yer alıyor.
• BENETTON,Nordica,
Prince, Rollerblade ve
Killer Loop gibi dünya
sporcularuıın tercih ettiği
markalan Playlife adını
verdiği tek bir koleksivon
altında topladL Playiife
koleksiyonu her yaş
grubuna hitap eden geniş
bir seçenek yelpazesi
sunuyor.
Türkiye'de kaçak elektrik kullanımının giderek arttığı ve yüzde 17'lere ulaştığı belirtildi
Elektriğe para ödemîyoruz
İl il kaçak elektrik kullammı 1%)
Tasarruf
Dünya enerji tükerimi, 1997 yıhn-
da bir önceki yıla göre yüzde 1 ora-
nında arttı. Bu oran 1995 ve 1996
yüla nna göre, düşfik seviyede kalır-
ken son on yıi ortalamasırun da al-
tında gerçekkşti Dünya Enerji Kon-
seyiTürkMüli Komitesinjn "Ener-
ji Raporu^na göre, 1997'de enerji
tükerimi AMiıpa'dabinde 3 oranın-
da düserken Ekonomik İşbirtiği ve
Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülke-
lerinde ise yalnızca binde 7 oranın-
da arttı. Düny a enerji rüketiminde-
ki arnşuı y üzde 1 seviyesinde kahna-
a, nükleer enerji >e doğalgaz tüke-
timinin ise bir önceki yıla göre ge-
rikmesi, "Dünyanın enerji kaynak-
lan azalıyor mu" sorusunu da gün-
deme getirdi. Enerji tüketnnindeki
arbş durma noktasına gelirken vt
rüm dünyada yeni enerji kaynaida-
naranırken ABD.enerji füketimin-
deki açık üstûnlüğünü sürdürdü.
ENVERSEVtŞ
DİYARBAKIR -Türkiye'de
kaçak elektrik kullanımının
giderek yaygınlaştığı ve
kaçak elektrik kullammı
orarunın tûm yurtta yüzde
I7'lere vardığı belirtildi.
Türkiye genelinde kaçak
elektrik ve kayıplannın
Avrupa standartlanna
çekilmesi halinde yıllık 4.5
milyar kilovat saat enerjinin
tasarruf edilebileceği ve bu
enerjinin de Afşin-Elbistan
Termik Santrallan'nda
üretilen enerjiye eşdeğer
olduğu kaydedildi.
Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ
ürkiye genelinde kaçak elektrik ve kayıplannın Avrupa standartlanna
çekilmesi halinde yıllık 4.5 milyar kilovat saat enerjinin tasarruf
edilebileceği ve bu enerjinin de Afşin-Elbistan Termik Santrallan'nda
üretilen enerjiye eşdeğer olduğu kaydedildi.
(TEDAŞ) Diyarbakır Bölge
Müdürü Ata Atasoy,
Türkiye'de kaçak elektrik
kullanımının yüzde 17'lerde
seyrettiğini belirterek,
özellikle kış aylannda
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde ısınma
amaçlı kaçak elektrik
kullanımının bir hayli
yükseldiğini söyledi.
Atasoy, bu bölgelerde kaçak
elektrik kullanımında
kırsaldan metropollere
yaşanan yoğun göçün büyük
bir etkisinin olduğunu
belirtti.
Yalnızca Diyarbakır'da son
1.5 ay içinde yapılan
kontrellerde 11 bin abonenin
kaçak elektrik kullandığının
tespit edildiğını kaydeden
Atasoy, bunlar hakkında
yasal tüm işlemlerin
yapıldığını ve kontrollerın
daha fazla sıklaştığını
kaydettı.
Türkıye'de kaçak elektrik
kullanımının ve kayıplannın
Avrupa standartlanna
çekilmesi halinde yıllık 4.5
milyar kilovat saat enerjinin
tasarruf edilebileceğini
sözlerine ekleyen
Ata Atasoy. "Yapılan bir
araşbrmada 45 milyar kwh
elektriğin Afşin-Elbistan
Termik Santrallan'nda
üretilen enerjiye eşdeğer
olduğu ortaya çıkü" dedı.
Doğu ve Güneydoğu
Anadoîu bölgelerinde
kaçak elektrik kuHanımmın
bir hayli yüksek olması
nedeniyle, birçok yerleşim
biriminde sık sık elektrik •
kesintilerinin yaşanmasına
neden olduğu açıklandı.
Türkiye'de kaçak elektrik
kullanımının il il
ıncelenmesi halinde Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
bölgelenndeki illerde bu
oranın bir hayli fazla olduğu
gözleniyor.
Tekel alım yapmayınca Kilisli üretfcinin üzümü ellnde kaldı
Uzüm üreticisi isyan ediyorAHMET BARUTÇU
KİLtS - Tekel'in kuru üzüm
alım piyasasını
kapatmasından sonra
ellerinde ürün kalan üreticiler
isyanda. Iran'dan hayvan
yemi olarak getirilen
üzümlerin Tekel'e
pazarlanması nedeniyle kendi
ürünlerinin ellerinde kaldığını
ileri süren Kilisli üreticiler,
Tekel'in yeniden kampanyaya
başlamasını istediler.
Sırur ticareti yoluyla lran'dan
hayvan yemi olarak getirilen
ucuz ve kalitesiz üzümün
Tekel'e el altından satılması
yüzünden kendi ürettikleri
üzümün ellerinde kaldığını
belirten üreticilerin tepkisi
artıyor. Ithal kötü üzümün
yerli üzümle kanştınlarak
Tekel'e satılmasınm büyük
sahtekârlık olduğunu
vurgulayan üreticiler. Tekel'in
alım kampanyasına yeniden
başlamasını istediler.
CHP Kilis tl Başkanı Reşit
Korkut tran'dan hayvan yemi
olarak getirildikten sonra
Tekel'e pazarlanan kuru
üzümlerin kontrol edilmeden
alınmasını eleştirdi. Korkut,
"Eksperlerin yeteıü kontrol
yapmadığı bellL Ancak ne
olursa olsun üreticimiz zor
durumda bırakılamaz. Bunun
sorumlusu Tekel'dir. Tekel
kuru üzümü sonuna kadar
abnak zorundadır" dedı.
'Sıkıntı giderilsin'
Ziraat Odası ve muhtarlann
verdiği "Çiftçilik Belgesi"yle
ürün getiren herkesin malını
aldıklannı savlayan Tekel
Suma Fabrikası Müdürü
Adnan Top ise amaçlannın
üreticinin isteklerini
karşılamak olduğunu
belirterek şöyle konuştu:
"Bu yıl üretimde arüş
oünasına karşuı bize verilen 7
bin tonluk kontenjanı
doklurduk. Şündi 2 bin ton ek
kontenjan için girişimler var.
Dileriz kabul ediür. O zaman
böigedekî üreticinin sıkınosı
giderüir.''
reticiler
îran'dan
hayvan yemi
olarak
getirilen ucuz
ve kalitesiz
üzümün
Tekel'e el
altından
satılması
yüzünden
kendi
ürettikleri
üzümün
ellerinde
kaldığını
belirtiyorlar.
Antalya'dan Cazzeyesu satışı
Türkiye'den
Fflistin'e
'Barış Suyu'ANTALYA (AA) -
Komşu ülkelerin su soru-
nunu çözmek için günde-
me gelen, ancak tamam-
lanmasına rağmen faali-
yete geçmeyen 'Manavgat
BanşSuyu'projesi pazar
arama çalışmalannı sür-
dürürken Antalya'dan Fi-
listin'e özel birfirmata-
rafindan su satışı gerçek-
leştirilecek. Antalya'dafa-
aliyette bulunan Acar Ta-
şımacılık ve Turizm Ti-
caret A.Ş. Yönetim Kuru-
lu Başkanı Ahmet Acar,,
Antalya limanından. Fi-
listin'e satılmak üzere
Gazze limanına 10 gün-
de bir, bin ton ambalaj-
lanmış su sevkıyatı yapı-
lacağını bıldırdı.
Filistin'e gönderilecek
olan suyun 'Manavgat Ba-
nş Suyu Projesi'nden ay-
n olduğunu belirten Acar
şöyle konuştu: "Komşu
iüketenkyaptığuruzaraş-
nrmalar sonucu Filistin'e
10 günde bir, bin ton su
göndereceğiz. Bu suyu
konteynerlereyükleyipge-
milerie Gazze limanına
sevkryatyapacağız. Suyun
gönderilmesi için gemi so-
rununu da çözdük." Fi-
listin'e suyun bu ay so-
nunda gönderilmeye baş-
lanacağını anlatan Acar,
her 10 günde bir gerçek-
leştirilecek su satışından
100 bin dolar döviz girdi-
si sağlanacağını kaydetti.
Acar, komşu ülkelere
su pazarlanması konusun-
da çalışmalann sürdüğü-
nü de kaydederek şunla-
n söyledi: "ManavgatBa-
nş Suyu Projesi'nden ön-
ce şirket olarak biz Banş
Suyu'nu Ortadoğu'ya
gönderiyoruz. Türki-
ye'den gönderdiğimiz su,
bölgede dileriz banşın sü-
rekli hale gebnesini sag-
lar."
Deride kriz fabrika sattmyortZMtR(AA)-De-
ri sektöründeki knz,
sanayiciye fabrikası-
nı ya kapattınyor ya
da sattmyor. Statüsü
değiştirilerek Mene-
men Deri Serbest
Bölgesi adını alan
Menemen Deri Or-
ganize Sanayi Böl-
gesi'ndeki lOOfabri-
kadan 9O'ı kapısına
kilit vurdu.
Bölgede faaliyet
gösteren sanayiciler-
den, satmak istediği
fabrikasına gazete
ilanıyla müşteri ara-
yan da bulunuyor.
Ilanda "vade yapdn-"
ibaresini kullanan
mal sahibi, daha pazarlığın başında
taviz vererek satışı kolaylaştırmaya
çalışıyor.
Ticari ıtibannı korumak için fır-
masının ve kendi ismmin saklı tutul-
masını isteyen bir ilan sahibi. deri sek-
törünü terk etmediğini belirterek
"Kriri aüaöncaya kadar kendimia ko-
ruyabilmek için küçülüyoruz. Varu-
ğunızı sürdürebilmek için bazı de-
ğerlerimizi paraya çevirme yoluna
gküyoruz" dedı.
Menemen Den Serbest Bölgesi
kurucusu ve eski başkanlanndan, de-
ri sanayicisi Yahya Uz, konuyla il-
gili degerlendırmesinde, bölgedeki
7Wenemen Deri
Serbest Bölgesi'nde
lOOfabrikadan
90'ınınkapandığı
belirtildi
100 deri fabrikasından 90'ının kapı-
sına kılit vurduğunu söyledi.
Bölgenın sessizlik içinde olduğu-
nu belirten Uz, şöyle konuştu: "Ağus-
tos, eylül aylanna kadar bölge canlıy-
dı. Ekim ayından iti-
baren fabrikalar ka-
panmaya başladı.
Umutlar azaldıkça.
kapanan fabrika sa-
yısı arttı. Şimdi bölge
terkedilmiş görüntü-
sü veriyor. Koskoca
fabrikalarda. zonın-
lu işler için rutulmuş
5-6 kişinin bulundu-
ğunu görmek bizleri
kahrediyor.*'
Bölgedeki fabrika-
larda. kriz öncesi 8
bin işçınin çalıştığını
kaydeden Uz. "Hâlâ
çahşmaya de\-am ede-
bilen işçi sayısı binin
altında. Emek yoğun
nitelikteld bu sektö-
rü devktin sahipienmesi lazım. Sana-
yici yalnız kalmışnr. İşçi çıkarmak
kolay değil, ama işçinin maüyetl yü-
kü de çok büyüktür. İşlerme çalışma-
yınca. işçi\i nasıl istihdam edeceğiz.
Sanayici bir yere kadar dayanacak.
Ondan sonra fabrikasını kapatacak.
Belki o da kurtulacak ama bundan
zarar gören, geniş halk kitleleri ola-
cak."
Atatürk Organize Sanayi Bölge-
sı'nde ise 25 bin işçiden 20 bine ya-
kınının ışten çıkanldığını ifade eden
Uz, "Sanayicinin sorunlannı çöze-
cek, önünü açacak devlet kuruluş-
lan olması lazım" dedı.
ÇİFTÇİDOSTU
SADULLAH USUMİ
Milyonlarca Pancar
Üreticisine Yazık Oldu
Yalım Erez döneminde, Sanayi Bakanlığı Odalar
Birliği'nden farksız yönetildi. Işlere hep tüccar ve
sanayici gözü ile bakıldı. Üretici ve tüketicilerin hak-
lannı korumak için kurulan KtT'ler ve tarım satış ko-
operatifleri bileamaçlanndan saptınldı. Hemen hep-
si, holdinglere hizmet vermeye zorlandı.
Öylesineakıl almaz işler yapıldı ki, Sanayi Bakan-
lığı yangın yerine döndü. Bütün taşiar yerinden oy-
nadı. Kadrolar, siyasete ve Yalım Erez'in geleceği-
ne göre ayarlandı.
Yalım Erez gitti, ama arkasında da yığınla sorun
bıraktı. Yeni Bakan Metin Şahin, değerli bir bürok-
rat ve siyaset adamı. Senelerce Antbiriik genel mü-
düriüğü, Sanayi Bakanlığı musteşar yardımcılığı yap-
tı. Ancak işbaşında kalabileceği süre belli. Üç ay bi-
le değil. Bu sürenin yansı da seçim çalışmalan ile ge-
çecek. Bu kadar kısa süre içinde biriken soaınlara
çözüm getirmek mümkün mü? Koşullar buna imkân
verir mi?
Çok zor...
Bayram tatilinin bittiği gün Sanayi Bakanlığı'nın özel
kalemi "ana baba" gününedönüşecek. Hemen her-
kes sorunlannın kısa süre içinde çözülmesi için çır-
pınacak. Kimisi "yasa değişikliği", kimisi "yeni yö-
netmelik" diyecek... Pancar üreticileri para isteye-
cek. Zira Sanayi Bakanlığı'na bağlı Türk Şeker Şir-
keti'nin üreticılere 250 tnlyon lira ürün borcu var.
Mesut Yılmaz, başbakanlığı döneminde "Bana
acele 250 tnlyon lira bulun" demişti. Bulunamayın-
ca da çekip grtmişti. Yalım Erez ise başbakanlık sev-
dasına kapıldı... Başka hiçbir şeyi gözü görmedi.
Eğer makam odasını büro olarak kullanmak zorun-
da kalmasaydı, sanayi bakanı olduğunu bile unuta-
caktı. Ardından da DTP genel başkanlığının peşine
düştü.
• • •
Yalım Erez Sanayi Bakanlığına atandığı zaman
Şeker Şirketi kârdaydı. Şirketin kân, 1992 yılında 22
milyon 800 bin dolar, 1993'te 44 milyon 400 bin do-
lar, 1994'te 47 milyon 100 bin dolar, 1995'te 100 mil-
yon 600 bin dolar, 1996'da da 115 milyon 800 bin
dolardı.
Ancak Yalım Erez bakanlığa atandıktan sonra iş-
ler tamamen tersine döndü. Acımasız bir kadro de-
ğişikliğine gidildi. Genel Müdür Selahaddin Hun ve
Genel Müdür Muavıni Hüseyin Avni Susurluk, gö-
revlerinden alındı. Böylece kadro üzerinde korku ve
huzursuzluk yaratıldı. Geride kalan tecrübeli görev-
lilerin görüşlerine itibar edilmedi.
Hükümetin ve özellikle Yalım Erez'in izlediği yan-
lış politikalar da bu uygulamalara eklenince Şeker
Şirketi bir yıl önceki 9 trilyon 400 milyar lira kân yi-
tirdikten başka, üstüne 3 trilyon 500 milyar lira da
zarar etti...
Sanayi Bakanlığı ve Şeker Şirketi her yıl normal
olarak yapılması gereken işleri bile ihmal etti. Örne-
ğin, üreticilere ağustos ve eylül aylannda verilmesi
gereken avansları zamanında ödenemedi. Yüz bin-
lerce üretici bu yüzden özel bankalardan yüksek fa-
izli krediler kullanmak zorunda kaldı. Bu arada tefe-
cilerin eline düşenler otdu.
Şeker Şirketi, geçmiş yıllarda eylül, ekim aylann-,
da bir "ekim planlaması" hazırlardı. Üreticiler, aylar-
ca önceden hangi tartaya ne kadar ekim yapacağı-
nı bilirdi. Pancar ekemeyeceği tarlalanna da buğday
veya başka ürünler ekerdi.
1999 yılı için böyle bir planlama da yapılmadı.
Üreticiler, tarlalannı gelişigüzel boş bıraktı. Eğer bu
tarlalara pancar ekimi için izin çıkmazsa, üreticiler
zamanı geçtiği için buğday, arpa, yulaf gibi kışlık ürün-
ler de ekemeyecek. Ekonomik sıkıntılan gelecek yıl
dahadaartacak...
• • •
55. hükümet döneminde izlenen yanlış politikalar
yüzünden Pankobirlik de zarar gördü. Pankobirlik,
pancar kooperatiflerini çatısı altında toplayan bir bir-
lik. Kayseri, Konya ve Amasya şeker fabrikalannın
da sahibi... Devlet ile ilgisi yok... Tam Batı modeli bir
kooperatif...
Arna ne yazık ki "özeHeştirnıe" diye tutturan bir
hükümet döneminde en büyük darbeyi yiyen Pan-
kobirlik oldu. Demek ki 55. hükümet ve Yalım Erez
"özelleştirmeci" değil, özel sektöryanlısı imiş. Eğer
bu üç fabrika herhangi bir holdingin malı olsaydı, şim-
diye kadar çoktan köşeyi dönerdi.
Yalım Erez'in gıdişinden sonra her şeye rağmen
umut verici gelişmeler de oldu. Ömeğin Yalım Erez
tarafindan haksız yere görevinden alınan Genel Mü-
dür Selahattin Hun mahkeme karan ile yeniden gö-
revine döndü... Şeker Şirketi'nde çalışanların mora-
li düzeldi. Bu geîişmelerden umutlanan üreticiler de
müjdeli haberler beklemeye başladılar.
Cumhuriyet okurlannın Şeker Bayramı'nı kutlar,
esenliklerdilerim...
60 yakın basvuru sırada
Serbest bölgeye
talep paüaması
ANKARA(AA)-Türki-
ye'de halen fiili olarak 6-
7 adet serbest bölge faali-
yet gösterirken, yeni ser-
best bölge kurulabilmesi
için 55-60 adet başvuru ise
sırada bekliyor.
Söz konusu talepleriçin-
de değerlendirmeye alına-
bileceklerin yok denecek
kadar az olduğunu belirten
yetkililer. serbest bölge
enflasyonunun ekonomi-
ye faydadan çok zarar ge-
tireceğini belirttiler.
Dış Ticaret Müsteşarlı-
gı Serbest Bölgeler Genel
Müdürü Erkut Duran, ta-
lebin çok fazla olduğuna
dikkat çekerek "Talepçok
fazla ama değerlendirme-
ye alınabileceklerin sayısı
yokdenecek kadar az. Fut-
bol sahası açar gibi serbest
bölge kurulamaz. Genel
müdürlük olarak bu ko-
nuda titiz dav ranrnaya ça-
hşıyoruz" dedi.
Halen serbest bölge sa-
yısının kararnamesi çık-
mış olanlarla birlikte 18'i
bulduğunu belirten Duran,
ancakbunlann içinde fiili
olarak çalışanlann sayısı-
nın 6-7 adet olduğunu söy-
ledi.
Serbest bölgeler arasın-
da, Mersin. Antalya, Ege,
tstanbul Atatürk Hava Li-
manı, Trabzon ve lstanbul
Deri'nin iyi çahşan serbest
bölgeler olduğuna dikkat
çeken Duran. serbest böl-
gelerin yerinde kullanıldı-
ğı zaman faydalı olabile-
ceklerini bildirdi. Duran,
"Eğer serbest bölgeler ye-
rinde kullarulmazsa.hu tşin
de enflasyonunu çıkanr-
sak fay dasından daöte za-
rar getirmeye başlar. O
noktaya gctirilmemesi ge-
rekir. Sanryorum bu aşa-
mada 7-8 adet serbest böl-
geyle yetinilirse daha iyi
ohır. Çünkü daha bu 7-8
adet serbest bölgede bile
tam doluluğa ulaşılama-
dı" diye konuştu.
Duran, amacın. mevcut-
lan günün teknolojik geliş-
melerine ayak uyduracak
şekilde tesis ederek, bun-
Ian tam kapasiteye, tam
verimliliğe ulaştırmak ol-
duğunu söyledi.