Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19OCAK1999SALI
HABERLER
KÜItÜP
Bakankğrtntan
destek
• ANKARA (Cumhurryet
Bürosu) - Kültüı Bakanlığı.
stopaj kestntisinden toplanan
paranın 27 miryaı lirasmı,
kültürle ilgili meslek
birliklerine dağıtacak. Kültür
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre 5846 sayılı
Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'nun 44. maddesi
uyannca, stopaj kesintısinden
34 milyar lira toplandı.
Tiirkıye Musiki Eseri
Sahiplen, Türkiye Güzel
Sanat Eseri Sahiplen,
Türkiye tlim ve Edebiyat
Eseri ve Türkiye Sinema
Eseri Sahiplen meslek
birliklerinin her birine 6
milyar 832 milyon lira
verilecek.
Van'da TV COOBC
sistemi
• VAN (AA) - Van'da, Türk
Telekom Genel
Müdürlügü'nce kurulan 'TV
CODEK sistemi' hizmete
girdi. Türk Telekom Van
Bölge Müdür Yardımcısı
Habip San, sistemin. canlı
yayın bağlantılannı
kolaylaştıracağını belirterek
"Temel atma, açılış.
konferans, kurtuluş törenleri,
çeşitlı gösteriler, Van ve
çevTesinde olabilecek
muhtemel afet ve benzeri
durumlarda band veya canlı
yayın gecişleri, TV Codek
sistemiyle yapılacaktır. Canh
yayın durumlan için aynca
merkez radyoling salonunda
stüdyo yapılrruş, canlı yayın
ve açık oturum durumlan
için hazır hale getirilmiştir"
dedi.
Av yasağı için
kampanya
• KAYSERİ(AA)-
Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi
ile bu ilçeye bağlı Pazarören
beldesi ve Tomarza ılçesinin
Özlüce beldesi arasmda av
yasağı uygulanması için imza
kampanyası başlatıldı. Fahri
Av Müfettişı Ali Aslan
Koçak, Pınarbaşı-Pazarören-
Özlüce üçgeni arasında
bulunan Koçdağı. Dumanlı
Yayla, Kuruçay, Avluk
kayası, Kurt kulağı ve Aşılık
bölgelerinin, karaca, yaban
geyigi, ur kekliği, şahin,
doğan, kartal gibi Türkiye'de
sayılan hızla azalan
hayvanlan banndırdığını
söyledi. Bilinçsiz avcıhğın
bölgede yaban hayatını
bitirebileceğine dikkat çeken
Koçak, Razaman Bayramı
sonrasında toplanan
imzalann Kayseri Valiliği ile
Orrnau Bakanlığı "na
verileceğini bildirdi.
sudonemi
• KOCAELİ(AA)-tzmit
Büyükşehir Belediyesi'nce,
yap-ışlet-devret modeliyle
yaptınlan ve Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
tarafindan, geçen yılın kasun
ayında açılışı yapılan
Yuvacık Barajı'ndan, Izmit'e
su venlmeye başlandı. Izmit
Büyükşehir Belediye Başkanı
Sefa Sırmen, kentin. gelecek
100 yülık su ihtiyacını
karşılayacak olan barajın,
bugünden itibaren tam
kapasiteyle faaliyete geçtiğini
söyledi.
Sahte hoca
operasyonu
• ADANA (AA) - Adana
Büyükşehır Belediyesi Zabıta
Müdürlüğü ekipleri, bu yü da
Ramazan Bayramı
öncesınde, mezarlıklarda
sahte hocalara karşı
operasyon düzenledi.
Kontrollerde yakalanan
hocalar önce Adana ll
Müftülüğü ve Büyükşehir
Belediyesi'nde görevlı iki
kişi tarafindan sınavdan
geçirildi. Sınav sonucu,
Kuran'ı okuyamayan sahte
hocalar. görevliler tarafindan
mezarhk dışına çıkanldı;
Kuran'ı doğru okuyanlara ise
mezarlıkta görev
yapabilmeleri için belge
verildi.
Nemrut
EOrıMı
• İSTANBUL (AA) - Koç
Holding'inenerji
sektöründeki şirketı Aygaz,
Türkiye'nin zengin kültürcl
mirasmın tanıtımı
çerçevesinde, 'Tannlar Dağı
Nemrut" adlı kitabı
yayımladı. Nezih Başgelen
tarafindan hazırlanan proje
ile antik dünyanın en
görkemli anıtlanndan biri
sayılan ve UNESCO
tarafindan "insanlığın kültür
mirası' listesine alınan
Nemrut Dağı'nın
zırvesindeki ilginç eserler
tanıtılıyor.
Eskişehir Üniversitesi İletişim Bilimleri öğrencileri medya ahlakını ödün vermeden tartıştılar
Genç gazetecilerin bayraıh şekeri
AYDUV ENGtN
Çok değil, bir iki yıl sonra aramızda
olacaklar. Kimi bir gazetede. kımi bir
TV kanalında. kımi bir radyoda halkm
haber alma hakkını sav unacak ve ger-
çekleştirecek.
"MedyaahlakT dersine gelen öğret-
menleri sınav yapmış. Demiş ki, "Tûr-
ldye Gazeteriler Cemiyeti'nin yayımla-
cfağıTürkiye Gazetedleri Hak ve Sorum-
luluk Bildirgesi'nin bir maddesini yo-
rumlayın ya da açımlayın ja da itiraz
edin ya da değertendirin_*
Eskışehır Anadolu Cniversitesi İleti-
şim Bilimleri Fakültesf nde gazetecilik
eğitimi gören gençlerden söz ediyoruz.
Onlann Medya Ahlakı dersinde güz ya-
nyıl sınavına verdikleri yanıtlardan...
Örneğin4. sınıföğrencısi Kerem Akyri.
tutmuş bildirgenın. gazetecinın temel
görev ve ilkelerinı ıçeren bölümünün 6.
maddesini ele almış. Yanı w
Gazeteci;
bügi, haber. fotoğraf. görüntü, ses, belge
eide etmek için yanıhıcı yöntemler kul-
lanamaz" diyen ilkeyı. Gözünü kırp-
madan itiraz edıyor:
"Söz konusu maddenin gazetecilik
mesleğinin gerçekleriy le bağdaşmadığı-
nı düşünüyonım— Bir gazeteci meslek
yaşamı bo> unca pekçok
kez yanıltıcı yöntemler
kullanarak takip ettiği
haberi oluşturmak zo-
runda kalabilir. Örne-
ğin. rüşvet alan bir ka-
mu görevlisinin, kendi
isteğiyte konuyla ilgili
bilgi ve belgeleri tesfim
ermeyeeegi açıknr. Bu
durumda gazetednin
yanıltıcı >öntemlerle ve-
ri toplamaktan başka
çaresi kalmamıştu?
1yi mi? Dahası, hak-
sız mı?
Genç gazeteci salt itiraz etmekle de
yetinmiyor. öneriyor da:
u
_dolayısıyla 'Kamuçıkarlannı ilgi-
lendıren durumlarda ve başka hiçbir
yöntemm sonuç vermeyeceği açıksa ga-
zeteci yanıltıcı yöntemlere başvurabilir'
biçiminde bir çekince konmahdırf
Bilgi edinme hakkı
Bir başka genç gazeteci. Alper Uruş
da aynı ilkeyi tartışmayı yeğlemiş ve o
da arkadaşı gibı düşünüyon
*_ Bu ilkenin, toplumun doğru bilgi
edinebilme ve gerçeği öğrenme hakkı
çercevesinde her zaman uygulanabuir-
üğe sahip oMuğunu sanmı>orum."
Magazinciler bu delıkanlıdan unıut
kessinler; o kendi yolunu çizmiş. mes-
lekteki ödevlerini saptamış bile:
"„. dürüstvekamunun çıkannı düşü-
nen birgazeteci, özettikle bizim ülkemiz-
de karantak güçlerin. çetelerin. hıreızla-
nn, aşağılık siyasetçilerin gerçek > üzü-
nü kamumuna duvurmakla yüküm-
lü Bu toplumsal \arar çerçevesinde
bilgi belge edinebilmek için yanüncı
yöntemler de kullamlabilmelidir.''
Uruş böyle düşünüyor; çünkü ''Bir
gazeteci olarak ne pahasuıa olursa ol-
sun~ diye başlayıp noktayı koyuyor
"_ ne pahasına olursa olsun Çiller ile
Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a gfome-
meleriytesonuçlanan danışıkh dövüşün
araşunlması için her yolu kullanabilme-
fiyim."
Cahil çocuk. Oysa Mesut Yılmaz'a
ya da Tansu Çiller'e gıdıp. "Efendim,
şu sizin kapafa kapuar ardındaki pazar-
nğnuzuı tııtanaklannı rica edebüir mi-
yim?" desevdi..
Konu mankeni
Bu ilkeyi tartışan genç gazeteciler
arasında farklı düşününlerde var. Öme-
ğin Şerife Ozgün Çıtak
*_. konu mankeni kulla-
naraktacizci doktoruor-
taya çıkarmak yanıhıcı
yöntem kullanmanın bir
örnegi... Belki de böyle
bir yöntem kullandma-
saydı suç ortaya çıkma-
yacaktı; haber de vapua-
mayacaktı. Ama gazete-
cinin görevi ortanu de-
ğiştirerek polisçilik o>na-
mak değil ki! Ortada suç
varsa. suçlu\ubulmak ve
cezalandırmak pofisuı ve
adaletin işL."
Sınav kâğıtlannı okuyan öğretmenin
kafası kanştı. Öteki sınav kâğıtlanna
geçti. Kımi genç gazeteciler Bildir-
ge'nin haber kaynağının gizliliğinin ko-
runmasını öngören ilkesini tartışmaya
açmışlar. Genç gazeteci Naian Atan'ın
ilkeyi temellendirişine bakın: bakm da
sondönemde gazetecilik adınayapılan-
larla karşı laştınn:
"_ ka>nakizüı vermedikçeonun kinı-
liğini açıklamak insan haklannın >v ga-
zetecilik meslek ilkelerinin ihlalidir. Za-
ten gazeted, haberin doğruluğunu kay-
nakla değiL beJgelerle Lspatiar-."
B i r y a n d a n e ğ l e n e c e k , d i ğ e r y a n d a n d a b i l g i y e u l a ş a c a k s ı n ı z
Gör9
dokun, dene, öğrenFtGEN ATALAY
Bu haftasonu çocuğunuzu
da yanınıza alın ve İTÜ Taş-
kışla binasının bahçesindekı
Deneme Bilim Merkezi"nde
birkaç saat geçirin. Türki-
ye'ye düşen 85 kiloluk gök-
taşına dokunacak. 20 milyoü
yıllık ağaç fosiliyle tanışa-
cak, "imkânsız merdhen"
"ters bisiklefi, "allak-bul-
lak"ı denerken çok eğlene-
ceksiniz. Cstelik çocuğunuz
eğlenirken ve oynarken bir-
çok şey de öğrenecek.
Ögrenmenin ve bilgiye u-
laşmanın yepyeni olanaklan-
nı 14 Ekim 1998 tarihinden
bu yana tTÜ Taşkışla Mi-
marhk Fakültesi'nin arka
bahçesinde sunan Deneme
Bilim Merkezi, Bilim Mer-
kezi Vakfi'nın tstanbul'da
kuracağı uluslararası stan-
dartlardaki Bilim Merke-
zi'nin ilk adırru olarak nite-
lendiriliyor.
tstanbul Bilim Merkezi'nin
kuruluşu için "deney laboratuvan" görevini
üstlenen Deneme Bilim Merkezi, aynı zaman-
da tüm ögrencilere ve Istanbul halkma da in-
teraktif bir laboratuvar olarak hizmet verme-
yı amaçlıyor.
D.r Ersin Anoğlu. '•Bilim Merkezkri Ne-
dir?" konulu panelde. "ideal informal eğitim
ortamlan" olarak tanımladığı Bilim Merkez-
leri'nin özelliklerini şöyle sıralamıştı:
"Bilim Merkezleri mûze gibi 'gösteri birinıi'
sergilerkr ama müze değildirler. l^^tm
Egitim-ögredm verirler ama okul
değildirler. Aynı anda sanat ve eğ-
lence sunarlar, sanat atölyesi ya da
eğlence yeri de değildirler. Bilim
Merkezleri bügi ile haşır neşir olu-
nan yeni öğrenme alanlandır."
Pazartesi dışında hergün 09.00-
18.00 saatleri arasında açık olan De-
neme Bilim Merkezi'ne giriş ücret- •^•^"
leri grup (en az 10 kişilik) 600 bin lıra, tek gi-
riş öğrenciler için bir milyon, tam bılet iki
milyon lira. Merkeze her gün 16.00-18.00 sa-
atleri arasında yüzde 50 indirimli giriliyor.
Deneme Bilim Merkezi'ni Müdür Yardım-
cısı Volkan Öztürk'ün rehberliğinde gezdik
ve çok eğlendik. Dört bir yanımızı çevreleyen
oyun-deneyleri, gösten birimlerini görünce
haber yapmak üzere geldiğimızi unuttuk ve
merkezi gezen öğrencilerle bırlikte bir deney-
den diğerine geçtik. Beyın ve Matematik ser-
'Allak bullak' yer çekimsiz bir ortam yaraüyor. Burada geçirilen beş dakika otuz dakikahk aerobike eşit
gileri, Zaman Tüneli, 150'den çok oyun-deney
arasında gezerken. "Gör, Dokun, Dene, Öğ-
ren"sloganını aynen uyguladık. Ilk deneyi-
miz "Bcn miyim,sen nujim?". Foto muhabi-
rı arkadaşım Kubilay'la altalta kullamlan cam
ve ayna dilimlerinın iki tarafına oturduk ve or-
tak yeni yüzümüzü, kahkahalarla seyrettik.
Pathfınder'in çektiği Mars fotoğraflannı özel
gözlüklerle izledikten sonra kendimizi "Ge-
cikmeli Duyma" deneyinın önünde bulduk.
Bilim Merkezi Vakfı'nca ÎTÜ Taşkışla binasında
düzenlenen Deneme Bilim Merkezi, interaktif bir
laboratuvar olarak ögrenmenin ve bilgiye ulaşmanın
tüm olanaklannı sunuyor.
Ağzınızdan çıkanı kulağınız geç duyarsa ne
olur hiç düşündünüz mü? Düzgün konuşma-
nız olanaksızlaşır. Biz bunu deneyerek değil.
deneyenleri izleyereköğrendik. Öztürk'ün an-
lattığına göre. bu deneyi uygulayan bir ço-
cuktan, "Daha diin annemizin koUannda ya-
şarken"cümlesini söylemesı istenmiş ve ço-
cuk sürekli "daha, daha. daha" deyip dur-
muş.
Başansız olduğumuz, özellikle de Mate-
matik Sergisi'nde, küçücük çocuklara rezil
olmakorkusuyla başlamaya cesaret edemedi-
ğimiz deneyleri iyisi mi anlatmayalım. Nasıl-
sa merak edıp gidecek. hepsini göreceksiniz.
Ama aklımızın kaldığı "Allak Bullak"tan bi-
raz söz edelim.
Yerçekimsiz bir ortam yaratan Allak-Bul-
lak, NASA'da astronotlar ve savaş uçağı pilot-
lannca kullanılıyormuş. tnsanı allak-bullak
ettiği sanılsa da öyle değilmiş. Volkan Öz-
türk. "üç boyutlu olması nedeniyle baş dönme-
^ ^ ^ ^ si,midebulantısıyapınıyorve 5 da-
kikahk hareket 30 dakikaiık aero-
b^e eşit" dedi.
Zaman Tüneli'ni gezerken 1961
yılında Sivas, SivTİhisar. Kayakent
köyüne düşmüş 85 kiloluk gökta-
şına dokunmadan \e kaldırma gi-
rişiminde bulunmadan edemedik.
Zaten herkes dokunuyor ve kaldır-
maya çalışıyormuş ama hiç kimse
kaldırmayı başaramamış. Merkür. Ay. Mars
ve Jüpiter'deki kilolanmızı öğrenıp. gerçek
bir insan beynini gördükten sonra "Imkânsız
Merdiven". "Karadelik". "Havada Duran
Top*. "TırmanmaKavalan". "KonuşanPro-
fîller**, "Atatürk Sizi Izliyor". oyun-deneyle-
rinebirgözattık.
Merkez'deki herşey i anlatmaya olanak yok.
Zaten biz de çok azını deneyebildik. En iyisi
siz de gidin, görün, dokunun, deneyin. öğre-
nin ve eğlenin.
Merkez'de neler var?
• Cösteri Bilimleri:
Yıldmm küresi. Karadelik, Mars fotoğrafla-
n, çırpınan halkalar, eğik düzlem, dikkat ucma-
yın. sonsuza Bakış, gökyüzünü tanıyın, imkan-
sız üçgen, sihirli değnek, çarpılmış görüntüler,
sabun zanyla eglenceh deneyler, havada duran
top, ses çanaklan, konuşan yüzler, tjrmanma
duvan, fısıltı balonu...
• zaman Tüneli:
Dünyanın biyolojik ve jeolojik gecmişine •
yolculuga çıkacağtnız Zaman Tüneli"nde, 40
metrelik resimli dev pano, Türkiye'nin en gü-
zel minerallerinden örnekler, volkanik kayalar.
fosiller bulunuyor. Kıtalann Dansı ve Volkan-
lann Patlaması fiimlerinin de izlenebildiği bu
bölümde,Türkiye'ye düşen göktaşı, 20 milyon
yıllık ağaç fosilinin de araknnda bulundugu
120 konu ve obje var.
• İşte Beyniniz:
Beyin üzerine 50'den fazla pano, deney ve
canlı örnekten oluşan interaktif sergide, beyni-
niz içinde heyecanlı ve ilginç bir geziye çıka-
bilirsiniz. Beyin nasıl çahşıyor?, Nasıl yanılı-
yor?, Nasıî yönetiyor?, Nasıl iletişiyor?, Bilgi-
îeri nasıl taşıyor, nasıl yoguruyor ve sentezli-
yor? Bunlan deneyler ve oyunlar aracılığıyla
öğrenebilirsiniz.
• Matematik'le Oynayatım
Fransa'daödül kazannuş Matematik'le Oyun
Sergisi, matematiğin 12 temel konusunda 48
oyun-deney içeriyor.
• Belgesel Sinema
40 kişilik kûçük sinema salonunda. u
İnsan
Vücuduna Yofculuk". "Gözle Göremedikleri-
mİ2", "ZamanınKısaTarihi". "Düma'daHa-
yaf, "Dinozorlann Yokoluşu'' \e "AÜanns"
başiıkh belgesel filmleroynuyor.
İIFJİ NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Sabahın serinliğinde UmurTa-
lu'y'a gazetenin bahçesinde göz
göze geliyoruz. Acıyla bakışıyo-
ruz. Adalet, ağlıyor. Arzu, hıçkı-
rarak arkadaşlarına sanlıyor.
irem'in ağlamaktan gözleri kızar-
mış...
Yanında gazeteciiiği öğrenmiş,
orta yaşlı-genç meslektaşlarını
hüzne boğarak Ergun Balcı ara-
mızdan aynldı.
Ergun Balcı çok özel bir adam-
dı. Onun yokluğunu kabul etmek,
onun yokluğuna alışmak kolay
değil. Bu yazıyı yazarken hemen
koridordan gelecek ve günün so-
runlarını tartışacakmışız gibi bir
his içindeyim. Her zaman ondan
bir şey öğrenirdim. Yazdığımız ya-
zıları karşılıklı tartışır, dünyadaki
olayları birlikte yorumlamaya ça-
lışırdık.
Bunlann şu anda hiç bir önem
yok. Şen kahkahalanna, ucu ko-
panlmış sigaralanyla yaptığı yo-
rumlara, sempatiyle dile getirdiği
eleştirilere öziem duyacağımı bi-
Ozel Bir Adamdı...
liyorum. Ergun'un, odasındaki
varlığı sanki bir güvence gibiydi.
O, çelebi haliyle gazetecilik mes-
ieğinin hâlâ sürdüğünü gösteren
bir semboldü.
Ergun'la Büyükada'da, bizim
evde bir rakı içmeye karar vermiş-
tik. Hergördüğündehatırlatır, "Ne
zaman orada bir rakı içeceğiz" di-
ye sorardı. Ben de gülerek, "Er-
gun, başımın üstünde yerin var,
ne zaman istersen, haydi gide-
tim" diye cevap verirdim. Nasip
olmadı. Her seferinde bir engel
çıktı, bu isteğini yerine getireme-
dik.
Ergun artık gitti. Tarif edilemez
ölçüde kederleniyorum. Onun ça-
lışkanlığı, mesleğe olan büyük tut-
kusu, her şeyi öğrenme isteği ve
hiç bir zaman kendini öne çıkar-
mak istemeyen alçakgönüllülü-
ğünden çok şey öğrendik. Onun
bu hasletlerinden bundan sonra
da çok yararlanacağımızı biliyo-
rum.
•••
Ergun, parada pulda gözü ol-
mayan, yaşamını bir rind gibi sür-
düren örnek bir insandı. Sanınm
bir yıl kadar önceydi. Her zaman
olduğu gibi bir ekonomik krizin
eşiğindeydik.
Ekonomik durum üzerine soh-
bet ediyorduk. Bana sessizce
sordu: "Oral, benim de bankada
500 milyonum var. Acaba başına
bir şey gelir mi?" Çok duygulan-
mıştım. Yanında çalışıp, yüksek
transfer ücretleriyle başka gaze-
telere geçen gazetecilerin birikim-
leri yanında Ergun'un 500 milyo-
nu olmuştu.
Bütün ömrü boyunca belki de
bütün birikimi bu kadardı.
Ama onun insanlık birikimi, ga-
zetecilik birikimi ise ölçülemezdi.
Ergun, eski arkadaşlanna özen
gösterirdi. Bazılarının, siyasi ba-
kımdan kopup gitmesine çok
üzülürdü. Zaman zaman, Iyi
adamdı, neden böyle oldu" diye-
rek hayıflanırdı. Cenazesine gel-
miş gazetecilere bakıyorum. Hep-
si mutlaka ondan bir şey öğren-
mişti. Onun efendiliğinden, ilkele-
re bağlılığından herkese bir miras
kalmıştı.
Ergun'la sosyalizm üzerine de
sohbetler ederdik. Hiç bir zaman
afur tafur ederek sosyalist oldu-
ğunu söylemezdi. Ama sosyaliz-
me inandığını, insanlığın eşitlik ve
özgürlük kavgasına olan bağlılı-
ğını, onu yakından tanıyanlar bi-
lirdi. Bir dönem Dış Haberler Şef-
liği yapan Şinasi Danışoğlu'yla
şakalaşırlardı. "Ben Troçkistim, o
da anarşist; şimdi yine tartışaca-
ğız" der, kahkahayı basardı.
Ergun Balcı gönül adamıydı. Sı-
kıntısı olanı arar bulur, ona destek
olmaya çalışırdı. llke adamıydı,
inandığını sonuna kadar sapma-
dan savunurdu. Genç çalışmaar-
kadaşlarıyla kardeş gibiydi. On-
lara hem mesleği öğretir hem de
akşamları birlikte sohbet etmeye
giderdi.
Özlem ve Şinasi, onunla son
kez doya doya konuştukları için
içleri rahattı. "75 gün önce gaze-
teye geldiğinde onunla rakı içme-
ye gittik. Iyi ki buluşmuşuz. On-
dan bize son kalan, dost kahka-
haları oldu" diye anlatıyorlardı.
• • •
Sevgili Ergun, seni çok seviyor-
duk. Hiç yitirmek istemiyorduk.
Hastaydın, biliyorduk. Ayağa
kalktın kalktın geldin, hepimizi se-
vince boğdun.
Korıdordaki kahkahalannı çok
arayacağız. Seni çok arayacağız.
Adam gibi adam, seni çok öz-
leyeceğiz.
Oh-hoooo. laf mı şimdi bu?
Binnin, kim bilir hangi hesapla, ku-
lağına fisıldayıverdiğini "şok haber"
başlığıyla sunup fıyaka yapmak varken,
şimdi kim kalkacak da. belge peşinde
koşacak da, iğneyle kuyu kazacak da,
pösteki sayacak da...
Kaynağın gizli tutulması ilkesini. al-
tını çizerek savunanlardan biri de Şule
Yüksel Oztürk. O hepsinden de radi-
kal:
*_ gazetecinin. kaynak tarafindan ya-
nıttıklığı durumlarda dahi ka\ nağın adı-
nı açıklamasına karşıvım. Eğer gazete-
ci, haberini tek bir ka> nağa dayandıra-
rak yaptıysa, zaten o haberi yazarken
baştan hata>a düşmüştür... Bir haberde
bütün sonımluluk gazeteche ahtir. Ha-
ber kavnağı hiçbir şekflde bu sorumlu-
luğu gazeteci)le pa> laşmak zorunda de-
ğüdir_"
Kaynak yanıltırsa da yutmayın. de-
meye getiriyor bu çocuk. lnşallah tez
zamanda mezun olur. gelir aramıza dü-
şer de, biz ona bu mesleğin kaç bucak
olduğunu gösteririz... Bu yeni yetmele-
rin çank gibi dillerinden kurtuluş yok
gibi. Bakın aynı ilkeyi tartışan Sevim
Ga)iran"ın vurguladığına:
"... kaynak bir haksızlığa is>an eden
saygıdeğer bir \atanda«f da
olabilir. çıkan zedelenen biri
de. Gazeteci için önemli olan,
haberin kavnağı değiL habe-
rin kendisi ve doğruluk değe-
ridir."
Yeşim Sert ise yazısma bir
başlık koymuş ki, devamını
okumasanız da dedığıni anla-
tıvermiş: "Gazetecinin vic-
danlısu ka\ nağın ahlakhsı
aranıyor." Öğretmen gene
işin içinden çıkamadı ve öte-
ki sınav kâğıtlanna geçti.
Bıldirgenin 17. maddesi:
"Gazeted, devleti yönetenle-
rin belirlediği ulusal \v ulus-
lararası potitika konulannda
önyargılara değiL halkın ha-
ber alma hakkına dayanır.
Onu meskğin temel ilkeleri
ve özgüriükçü demokrasi
kaygılan yönlendirir™"
Savaş koşullan
Madde bu. Pekı ama savaş
koşullannda bu ilke ne ola-
cak? Bu çetrefıl ve zorlu so-
ruyu hiç duraksamadan tartı-
sanlardan bin FaikAtac Ka-
nıtiannı güzel güzel sırala-
mış, arkasından açık kapı bı-
rakmayan yargısını sergili-
yor
"_. Sasaş muhabiri olarak
gerçekleri sapürmav acaksın,
tahrif etmeyeceksin. mensu-
bu olduğun ülkenin kayıpla-
nnı azahıp rakibin kayiplan-
nı yüksek göstermevecek-
sin__. Şiddete, nıilliyetçilige,
savasa karşı otacaksuı~" De-
mek kı sa\ aş var da "mflti his-
ter" iyice galeyana geldiyse
bu delikanlıyı asla savaş mu-
habirliğine göndermeyecek-
sin. Geçelim.
Geçıp SeMm Cayık'ın sı-
nav kâğıdına göz atalım:
"„. Bir savaş esnasında ga-
zetecinin haber yapması ol-
dukça zor. Hele o ülke. \atan
haini damgasuun kolaj ca vu-
rulduğu bir ülke ise durum
daha da zorlaşır..._ Bu du-
rumda gazetecinin vapması
gereken. haberciliğin halkın
haber alma hakkı oMuğuna
inanmaktan ibarettir Ne
kadar komik seyler yaayo
rum. Bu vazdığım ilkelerdoğ-
rultusunda bir haberyapma-
ya kalksam -«avaşa büe gerek
yok- vatan hainliği ile suçla-
nacağımı adım gibi biliyo-
rum. Hem deçokdeğerli 'bü-
yük gazetecilerimiz" tarafin-
dan-"
Tarafolmamak
Anlaşıldı, Selim Cayık'ı
da ne Kardak'a bayrak dik-
meye ne de Roma'dan
Apo'yu alıp getırmeye yolla-
yabileceğiz. Yani ondan da
"büyük gazeteci" olmaya-
cak Şurada bir kâğıt daha
kaldı. Deniz Arkan'm sınav
kâğıdı. Buyrun:
"._ gerçeguı taraflan ve po-
litikalan olamaz Savaş ko-
şullannda dahi şiddeti olunv
layan \e militarizmi körükle-
ven yaym yapüamaz Sava-
şın bir tarafi olmayı kabuüe-
nen gazeteci. savaşta parçala-
nacak gencecik bedenlerinve
akacak kanlann hesabuu ve-
remez_"
Ba>Tam arifesinde sınav
kâğıtlannı okuyan öğretmen,
henüz profesyonel çarkın
dişlileri arasına girmemiş bu
gencecik gazetecilerin hep-
sine kınk nol verip, "yılanm
başım " küçükken mi ezme-
li; yoksa bir yanyıl boyunca
birlikte olduğu, gözlenne ve
ellerine meslek kıri yapışma-
mış meslektaşlannın yazdık-
lannı, bayram şekeri niyeti-
ne okuyuculara mı tutmalı?
Ögretmen bir türlü işin
içinden çıkamadı.