Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 OCAK 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Izmit Şehir Tiyatrosu Kukla Atölyesi, kenti bu alanda bir merkeze dönüştürmeyi amaçlıyor
Kııklalanıı gölgesi sahneye
EMRE KOYUNCUOĞLU
lzmit Şehir Tıyatrosu bu sezon başın-
da açılışını yaptığı altı yüz kişılik bir sah-
nesi, sinema ve dans salonu gibı dona-
nımlan olan Süleyman Demire! Kültür
Merkezi'nde çalışmalanna devam ediyor.
tki yıldır üretimini gerçekleştirdiği, aynı
zamanda kuruluşunu tamamladığı Seka '
Sahnesi de göz önünde bulundurulacak
olursa, tiyatronun üretim ve gösterim ola-
naklan çoğalmış oldu. Bu olanakknn da
birçok yeni projenin oluşumunda bü>ük
payı var.
Akltma gelen ilk örnek; tiyatro okulu-
nun açılması. Böylelikle. tzmit Şehir Ti-
yatrosu, bir anlamda kendi sanatçısını ken-
di yetiştirmekte. Aynı zamanda farklı eği-
tim gecmişleri olan sanatçılann hem ku-
ramda hem de uygulamada ortak dil üre-
tim sürecine farklı bir açıdan hizmet et-
mekte. Seka Salonu genç tiyatro öğrenci-
lerinin eğitim alani ve sahne olarak ışle-
vinı sürdürürken. çok kapsamlı bir proje-
nin de merkezi oldu' "ÇağdaşTürkTiyat-
rosu ve Yeni Yazariar." Burada, yenı ya-
zılmış oyunlann ılk göstenmlerinın ya-
ptlması planlanıyor. Türk tıyatrosunda
oyun yazımını destekleyen semınerJer,
atölye çalışmalan gibi yan projeler hazır-
lanmakta. Aynı zamanda da 2. Uluslara-
rası Sokak Tıyatro Festivalı'nin ön hazır-
lıklan yoğun bir şekilde devam etmekte.
lzmit Şehir Tiyatrosu'nun belki de benim
için en önemli yanı; sanatçısının üretımı-
ni desteklemesi. Bunun en somutörneğı.
Iştl Kasapoğtu'nun ortaya attığı ve tiyat-
ro tarafından benimsenen "Açık Tiyat-
ro" projesidır. Bu proje. tiyatronun ken-
di sanatçılanna bağımsız çalışma olana-
ğı sağlarken. sanatçının kendisıni istedi-
ği alanda geliştirmesine de olanak tanıyor.
Şehir Tiyatrosu ıçin sezonun en heye-
can vericı yanlanndan bıri de Kukla Ti-
yatrosu atölyesının kurulması oldu. Ön-
celeri, Kukla Tiyatrosu, tiyatro sanatçıla-
nna yönelik bir atölye çalışması nitelığin-
deyken, gördüğü ilgi sonucu bu alanda şu
ana kadar üç ayn prodüksiyon gerçekleş-
tirildi. Kukla Tiyatrosu sanatçısı Karina
Cheres v e Metih Düzenli, gölge oyunu sa-
natçısı Jean Pierre ComouaiDeve lzmit Şe-
hir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenı İşıl
Kasapoğlu'nun öncülüğünde oluşturulan
Kukla Tiyatrosu ekıbı, tzmit'ı bu alanda
bir merkeze dönüştürmeye karariı
- Buradaki çalışmalannız nasıl başladı?
JEAN PİERRECORNOUAİLLE-BU
yıl lzmit Şehir Tiyatrosu'nda kukla ve
gölge üzerine çalışmalaryapılacağınıba-
na aktarmışlardı. Daha sonra Melih (Dü-
zenli),4iyatrqda bu alana yönelik atölye
^çâiışmâlahnînyapıldiğ^iî'veberflm'de'e-'1
'
vTeleneksel Türk tıyatrosunda kukla geleneği olmasına rağmen, günümüz
tiyatrosunda bu geleneğin zenginleşmesıni sağlayan bir Kukla Tiyatrosu yok.
Olan birkaç tanesi de çağın tekniklerini kullanmıyorlar. Ben gelenekselden
yola çıkıp çağın tekniğini kullanarak kukla oynatmayı amaçlıyorum.
1
tılmayı düşünüp düşünmediğimı sordu.
Ben de kabul ettım. Başlangıçta amacımız,
bir hafta boyunca özellikle gölge kuklası
üzerine sanatçılarla bir çalışma yapmak-
tı. Daha sonra Işıl (Kasapoğlu) bu çahş-
mayı bir gösteriye dönüştürmemızı iste-
di. Işıl'la ilk kez Fransa"daki Alles Genç-
lik Festivali 'nde karşılaşmıştık. O festiva-
le genelde deneysel çalışma yapanlar ka-
tılır. Işıl. o festıval ıçin Bügesu Erenus'un
"Misafir"ını sahnelemişti. Ben de kendi
grubumla katılmıştım. Festivalde Nâzıın
Hikmet ın "Sevdalı Bulufunu bir gölge
oyunu olarak sahneledik. Tiyatro kum-
panyamm adi "Oefl Noir" \ ani Karagöz'dü.
Nâzun Hikmet'int
Sevdah Bulut'u
-lzmit'te nekr >apmayı planlrvorsumız?
Bir haftadır buradayım ve gölge oyunu-
muz ıçin gereklı olan çizimleri ve tasanm-
lan bitirdık. şımdi onlann boyanması ve
kesılmesine geçıldı. Şu ana kadaroyunun
plastikyönüneyoğunlaşmıştık. Buradaki
sanatçılara ve tiyatro öğrencilenne gölge
oyunu figürlerinın nasıl yapıldığını öğre-
tiyorum. Bu bir hafta içinde İzmifte ye-
niden sahnelemeyı planladığım "Sevdab
Bulut"un figürlenni oynatacak sanatçıla-
n da şeçmiş oldura. Yoğun bir şekil
lışmalanmıza devam edısoruz.
- Neden bir gölge ov unu olarak " Sevda-
lı Bulut'utercihettiniz?
Öncelikle "Sevdalı Bulut" masalınıçok
seviyorum. Okuduğum en güzel hıkâye-
lerden biri olduğunu düşünüyorum. Bazen
tiyatro oyunlannı sahnelemek yenne öy-
küleri perdeye/sahneye yorumlanz. Nâzım
Hikmet, Fransa'da çok bilinen ve sevile-
rek okunan bir yazar. "Sevdalı Bulut" öy-
küsü de Fransa'da çok iyi bılınır. Gölge oyu-
nu olarak Fransa'da sahnelediğımde de
çok sevilmışti. Tabii, benim için bu oyu-
nu lzmit'te gercekleştirmenin en hoş ya-
nı. yorumunu Türk sanatçılarla birlikte
yapabilmek. Çünkü kullandığım oyrtat-
ma teknıği kanşık bir teknik olmasına rağ-
men. kökeni Türkıye. Aynı zamanda da kul-
landığımız metin bu topraklann insanı
olan Nâzım Hikmet'in mernı.
-Sizin buradaki çauşmalartıuznasıl baş-
ladı?
KARİNA CHERES - Ben Işıl'ı çok
uzun zamandır tanıyorum ve burada olma-
mın en büyük nedeni Işıl'dır. Onunla be-
raber Fransa'da "Theatre a Venir" adında
bır tiyatro kumpanyası kurmuştuk. Bu
kumpanyayla birlikte birçok tiyatro pro-
düksiyonu gerçekleştırdik. Paris'teki Fran-
sız Devlet Tiyatrosu'nda da bu ekiple ça-
^TTşmalârimfz'cfldtf. 'l^n,' rzrrrft^elîrken
"Theatrea VeıüVin kuklalannı da yanın-
da getirdı. Daha önce yaptığımız gösteri-
len Türkıye'de yeniden sahnelemeyı isti-
yordu. Ben de bu oyunları yeniden oluş-
turmak ıçin lzmıfe geldim. 15 Ağus-
tos'tan ben Melih'le birlikte lzmit'te ça-
lışmalanmızı yürütüyoruz. Tiyatro sezo-
nu açılmadan kukla yapınıı, oynatımı,
malzeme tanıma gıbi birçok geri plan eği-
hmins oyuncularla çalıştık. Farkiı kukla tek-
niklerini gösterdık. Fransa'da sahneledı-
ğimiz "Nasrettin Hoca" oyununu yeni-
den oluşturma düşüncesiyle ip ve el kuk-
lası, Muppet'lar ve ufak Bunkara'lar üze-
rinde çalıştık. Bu çalışmalarda başanh
olanlar şu anda "Nasrettin Hoca'* oyu-
nundakı kuklalan oynatıyorlar. Bence böy-
le kısa bir zamanda çok iyi bir çalışma çı-
kardılar. Sonuçtan çok memnunum. Ça-
lıştığım arkadaşlardan gurur duyuyorum.
'Hiç Kukla Tiyatrosu yok'
MELİH DLZENLİ - Ben uzun zaman-
dır Işılla Türkıye de bir şeyler yapmak is-
tiyordum. Fran^a'da Işıl'm sahnelediğı bü-
tün oyuniarda oynadım. Birlikte tiyatro-
ya çok emek verdik. Fransa'da ov unculuk
çalışmalanmı sürdürürken. aynı zamanda
da kukla tıyatrosuna ağırlık verdim. Ha-
* len de~$trasbVufg bevtefGençTiic Ttyât-
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nda gerçekleştirilen toplantıda sunulan bildiriler, sonuç bildirisKle birlikte kitap olarak ya>ımlanacak.
20.YüzydTürkŞimtuleNâzm HikmetKültür Servisii- Nâzım Hikmet'in 97.
doğum yılı etkînlikleri çerçevesinde
'20. Yüz>ilTürkŞörindeNâzım Hikmet'
konulubiryuvarlak masatoplanrısı dü-
zenlendi. Nâzım Hikmet Kültür ve Sa-
nat Vakfi'nda gerçekleştirilen ve Ce\'at
Çapan'ın yönettiği toplantıya Ataol
Behramoğlu, Konur F.rtop, Turgay Fi-
şekçi, Doğan Hızlan konuşmacı olarak
katıldılar. Toplantıda katılımcılartara-
findan sunulan bildiriler, sonuç bildiri-
siyle birlikte kıtap olarak da yayımla-
nacak Rahatsızlıklan nedeniyle top-
lantıya katılamayan Memet Fuat ve
Mehmet H. Doğan'ın bildirileri de bu
kitapta yer alacak.
Düzenlenen toplantıda, Nâzım Hik-
met'in Türk şiirindeki yeri, farklı açı-
lardan tartışıldı. Sundukları bildiriler-
de Fişekçi, Nâzım Hikmet'in Türk şi-
iri üzenndekı etkilen; Behramoğlu. et-
kilendiği kaynaklar ve yine şiire yansı-
yan etkileri; Hızlan, düz yazılan ve Er-
top, insan haklan savünucusu olarak
şair kimliği üzerinde durdular.
Konuşmasında Nâzım Hikmet'in
Türk şiirine olan etkilerinden söz eden
Fişekçi, şairin. o döneme dek Osman-
lı saray geleneği ve halk edebiyatmm
egemen olduğu yazın ortamımıza
1930Tarda serbest nazımı getirerek bü-
yük bir devrim yaptığını belirtti: "Nâ-
zım Hikmet, sadece biçimde degil, Kur-
tuluş Sa\aşı ve Rus Devrimi'ni tanıyan
bir şair olarak içerikte de önemli bir ye-
nilik gerçekleştirmiş, devrimci düşünce-
yi şiire katmış, o güne dek şiire girme-
yen konuları şiirleştirmiştir.
r
'.
Fişekçi, ıçlerinde Hasan İzzettin Di-
namo, Cahit Irgat, Rıfat Ilgaz, Ahmed
Arif,Arif Damar,Şükran Kurdakul gı-
bı isimlenn de bulunduğu 1940 kuşağı
şairlerinin de Nâzım Hikmet'in etkı-
siyle şiırlerinde sosyalist içerik \e ya-
lın, doğrudan anlatıma yöneldiklerini.
1940'lannsonunda yazın düny asına gi-
ren Attilâ İlhan'ın şiinnin çıkış nokta-
sının da Nâzım Hikmet şıin olduğunu
dile getırdi: "1950 kuşağı ise 1938'den
beri hapis olması nedeniyle Nâzım Hik-
met'i tanunadan. Garip akımının ege-
di adıma. gerek şiirieri gerek kişiliğiyle
benim de en çok etkuendiğim şair Nâ-
zım Hikmet'tir. U>gulanan tüm baskı-
lara karşın etkileri günümüze kadar
sürmüştür ve 20. yüzyüın en bü> ük şa-
irlerinden biridir."
Konuşmasında Nâzım Hikmet'in et-
kılendiği kaynaklara değinen Behra-
moğlu ise öncelıkle şainn içerik ve bi-
çim anlamında şiire getirdiği yenilikle-
ri maddelerhalinde sıraladı: İçerik ala-
nında Anadolu'ya gerçekçi ve toplum-
cu bakış. antiempery'alizm, uluslarara-
sı konular, tarihsel iyımserlık. tarihsel
âzım Hikmet, sadece biçimde değil, Kurtuluş Savaşı ve
Rus Devrimi'ni tanıyan bir şair olarak içerikte de önemli bir
yenilik gerçekleştirmiş, devrimci düşünceyi şiire katmış, o güne
dek şiire girmeyen konulan şiirleştirmiştir".
men olduğu bir ortamda ürün verme-
yebaşladL 2. yeni akımı için çağdaş Türk
şürinde Nâzım Hikmet etkisinin olma-
dığı tek şürdir di>ebiliriz."
Uzun yıllar yasaklanan yapıtlannın
ancak 1965 yılından sonra yayımlanma-
ya başlandığına da değinen Fişekçi, ilk
başlarda 2. yenı etkisi altında kalan
1960 dönemı şairlennın kısa bir süre son-
ra Nâzım Hikmet'in çekim alanına gir-
dıklenni. 1980'lerde yazın dünyamıza
katılan şaırlerden Sunay Akın ve küçük
tskender'de de Nâzım Hikmet etkileri-
nın açıkça görüldüğünü vurguladı: "Ken-
ve diyalektik materyalizm kavramlan
ıle maddeci anlayış. ideolojisi olan bir
şair olmak, sofistçe bir hümanizm, so-
mut ve maddeci bir yaşama sevinci.
halk, köylülük. emekçi \e Ulusal Kur-
• tuluş Savaşı temalan; biçimde özgür
koşuk, lirik ve epik birlikteliği. Türk-
çe'nin kendi ntmi ve estetiğı. uyak çe-
şıtlıliği.
Behramoğlu, Nâzım Hikmet'inetki-
lendiğı kaynaklar arasında ise öncelik-
leTanzimat'ın söylevci ta%Tinın. Tevflk
Fikret'in ütopik sosyalist bakışı ve gün-
lük konuşma dilinin ve Yarrya Kemal
Türkçesi'nin sayılabileceğıni; Nâzım
Hikmet gibi bir şairin tabıi ki dünya şi-
irine kapalı olmasının beklenemeyece-
ğini, ancak Fransız ya da Rus şiınnden
etkilenipetkilenmedığınınaraştınlma-
sı gereken konular olduğunu söy ledi ve
vakıf yetkililerini de bu noktalarda araş-
tırmayapılması, kitaplaryazılması için
önayak olmaya çağırdı.
Behramoğlu'ndan sonra söz alan Hız-
lan, konuşmasında Nâzım Hikmet'in
düz yazılan üzennde durdu: **Nâzım
Hikmet'in düz yazılannı okurken vaşa-
mı nasıl bütüncül biçimde algıladığını
gördüm. Sahip olduğu duyarhğm yanı
sua çok iyi bir İstanbul Türkçesi'ne ve
birçok edebiyatçıda olmayan, sanat tüm
türleriyle algılama özelliğine tanık ol-
dum."
Toplantının son konuşmacısı olan Er-
top da Nâzım Hikmet'in. insan hakla-
n savunucusu kimliği üzerinde durdu.
Ertop. Nâzım Hikmet şıırinde bıçim ve
ıçeriğın toplum etrafında bütünleşmış
olduğunu. onun, şiiri topluma yön \e-
recek bir tür olarak algıladığını vurgu-
ladı: "Nâzım Hikmet şiirinin bir ama-
cı. bir ga>esi \ardır. Bu amacın bir yanı
da insan haklandır. O, tüm dünya insan-
lannın özgürlük ve eşitlik sorunlan üze-
rine vazmış, dünyanın herhangi bir ye-
rindeki sorunun kendisini de ilgilendir-
diğini söylemiştir. Nâzım Hikmet şiirin-
de insanın bağımsız ve insanca yaşama
savaşı içindeld mücadelesini konu et-
miş, gelecekteki güzel günlere inancını
dile getirmiştir."
rosu'nda çalışıyorum. "Nasrettin Hoca"
eski fakat çok sevdiğimiz bir oyun. Bu
oyunu anadilımizde de sahnelemek ıste-
dik. Böylelikle lzmit'te çalışmalara baş-
ladık. Izmit'teki o> uncu arkadaşlarkukla
tiyatrosuna o kadar hevesle sanldılar kı,
"Nasrettin Hoca"nın ardından lzmit'te
yeni bir kukla oyunu yapmak neredeyse
zorunlu hale geldı. Onun üzerine ben de
Fransa"dakı bazı projeienmi askıya alıp,
burada Nâzım Hikmet'in "Kuvayi MilÜ-
ye"destanını Kukla Tiyatrosu olarak pro-
jelendirdim. Klasik anlayışta bir kukla
oyunu sahnelıyorum. Kuklaya yeni başla-
yan arkadaşlarla böyle bir noktadan baş-
lamak gerekıyordu. Karina, kuklalann ta-
sanmını yaptı. Sanatçı arkadaşlar kukla ya-
pımında da görev aldılar. Ardından da bır
üçüncü proje için Jean Pierre'i çağırdık.
Böylece. bir kukla tiyatrosu olayı lzmit'te
yaşanmaya başlandı. Bu arada tüm bu ça-
lışmalann gerçekleşebilmesı ıçin. gerçek-
ten özverili çalışmalarla bir kukla atölye-
si kuruldu.
Geleneksel Tîirk tiyatrosunda kukla ge-
leneği olmasına rağmen, günümüz tiyat-
rosunda bu geleneğin zenginleşmesini
sağlayan bir Kukla Tiyatrosu yok. Hatta
artık Kukla Tiyatrosu hiç yok denebilir.
' Olan'birkaçtaneSideçağırıtekmklerini kul-
lanmıyorlar. Ben gelenekselden yola çıkıp
çağın tekniğini kullanarak kukla oynat-
mayı amaçlıyorum. Bu gidişle, umut ede-
rim ki, lzmit dığer özelliklenne bir özel-
lik daha katarak bir Kukla Tiyatrosu mer-
kezine de dönüşecek.
tr
nyatro ka>gası bir bütündtir'
- O zaman İzmit'Ie ilişkileriniz de\am
edecek?
MJ). - Sanırım, benim yalnızca kukla
alanında değil. diğer alanlarda da tzmit"te
ilışkim devam edecek. tzmit her türlü ti-
yatro projesinin hayata geçirilmesi adına
çok önemli bır merkez. Bir insan kendinı
verip. bır işe soyunursa burada destek gö-
rüyor. Önemli olan düzeylı tiyatro proje-
lerinin tasarlanması. Kuİcla da bunlardan
biriydi. Gölge oyunu ve kukla tiyatrosu bi-
zım tiyatro kültürümüzde çok önemli bir
yeri olan, ancak günümüzde önemini yi-
tırmiş gibı gözüken birzengınlik. Fransız
ve Türk sanatçılann birlikte çalışması bu
geleneksel sanata farklı bir bakış açısı ge-
tinyor mu? Sanatçılar kendi çalıştıkları
alanlarda birçok geleneği yaşatırlar. Uzun
yıllar yurtdışında kaldığım için oradaki
değerlerin nasıl saklı tutulduğunu çok ya-
kından görme fırsatım oldu. Bu belki de
benim kendi alanım olan tiyatrodabelli de-
ğerleredaha fazla sanlmamı getirdi. Işıl'ın
izmit Seka Sahnesi'nde uygulamaya baş-
ladığı "Çağdaş TürkTiyatrosu ve Yeni Ya-
zarlar" projesi de. bizim burada kukla
atölyesi açarak. kukla \e gölge oyunlan sah-
nelememiz de aynı kaygılar doğrultusun-
da düşünülmüş ve bahsettiğım değerlen
saklâma amacında olan projeler. Peki. ne-
den Fransız sanatçılarla çalışıyoruz? Ve
Fransız sanatçılar neden buraya geliyor-
lar? Jean Pierre v e Karina kendi alanlann-
da Fransa'nın en iyileri. Biz bu işi en iyi-
lerle yapmak istiyoruz da ondan. Mükem-
meli arama kaygımız var. Biz Karagöz'ü
oynatırken kandil ışığı kullanmıyoruz, tek-
noloji kullanarak. istenen anlatım için en
iyi ışığı bulmaya çalışıyoruz. Aslında bir
yandan da bir gölge oyununda neler yapı-
İabileceğinı araştınyoruz. Tiyatro kavga-
sı bir bütündür. Her ülkede ayn ve farklı
olabilir, ancak kavga aynı kav gadır. Ala-
nın her kanşına tiyatro adına sahip çıkmak
gerek.
J. P. C. - Benim ilgim yeniye yöneliktir.
Geleneği ve geçmişi kullanarak yeniyi
aranm. Aynı zamanda da beni zorlayacak
işlere ilgi duyanm. Geleneksel bir gölge
tiyatrosunun ya da işin köklenni araştır-
manın peşınde değilim. tzmıt'te de çalı-
şırken, aynı şeyi düşünüyorum. Önemli
olan, plastık ve görsel anlamdan farklı
özellikleri bır arada kullanarak. buraya ve
bize dair bir yeniyi ortaya çıkarmak. Bu
birkaç geleneği bır arada kullanma anla-
mına bile gelmiyor. Tabii bir Türk sanat-
çının, Türk tekniğini kullanarak bır Türk
hikâyesi anlatması olağan gelebilir. Benim
için de olağan.. ancak aynı zamanda ye-
nı.
K. C. - Neredeyse bir aydır tiyatroda
yaşıyorum; "Kuvayi Milliye DestanTnın
dekor, aksesuar ve kuklalann tasanmıyla
ilgilendim. Buradaki oyuncularhepsi be-
nim çocuklanm oldu. Buraya onlar için ge-
liroldum.
'AkdeniTin Mor Binyılı'
• Kültür Servisi - Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde
27 Ocak-16 Nisan tarihlen arasında "Akdeniz'ın
Mor Binyılı" Yapı Kredi Koleksiyonu Bizans
Sikkelen başlıklı bir sergi düzenleniyor. Sergi,
Anadolu'nun bın yılına damgasını vuran Bizans
uygarlığını sikkeler ekseninde anlatıyor. İstanbul
Arkeoloji müzeleri, Ayasofya Müzesi. Sadberk
Hanım Müzesi ve özel koleksiyonerlerden alınan
eserlerle ve fotoğraflarla zenginleşen sergıde
Bizans'ın gündelik yaşammdan sanatına uzanan
yelpaze, altın, gümüş ve bakır ışıltılanyla
aydınlanıyor. Çağdaş sanat yapıtlanndan Bizans
izlerini sürmeyi amaçlayan "Çağdaş Türk Sanatında
Bizans Esinleri' adlı bölümle bütünlenen
'"Akdeniz'in Mor Binyılı" sergisi, Anadolu'nun
farklı kültürel ve tarihsel katmanlannın içinden
düşünerek, görerek, göstererek geçmek,
Cumhuriyefi. Bızansı ve Osmanlf yı bu çerçevede
ele alıp üretmek ilkesi doğrultusunda hazırlandı.
TüPk Sinema Tarihi seminerleri
• Kültür Servisi - Film-Yön'de dört hafta önce
başlatılan Türk Sinema Tarihi seminerleri sürüyor.
28 Ocak Perşembe günü saat 18.00'de Engin
Ayça'nın katılacağı 'Türk Sinemasına Genel Bakış'
konulusemınergerçekleştınlecek. (293 90 01)
Çekirttek Sanat Topluluğu,
2. Çağdaş Sanat Sergisi
• Kültür Servisi - Çekirdek Sanat Topluluğu, 2-20
Ağustos tarihleri arasında İstanbul Deniz Müzesi
Sanat Galensı'nde 'tleti-şim' konulu bir sergi
düzenleyecek. Herkese açık olan sergiye katılmak
ısteyenlerin projelerinin çizimleri ya da katılacak
yapıtlannın en az ıkı adet fotoğraf ya da dialan ile
özgeçmişlerini 25-30 Mayıs tarihleri arasında
Acıbadem Caddesı, Dılek Apt. No. 96 Kat 5 Daire
12 Acıbadem adresıne ulaştırmalan gerekiyor. Ön
eleme sonucunda sergiye katılması uygun göriilen
sanatçılara duyuru yapılacak ve duyuruyu alan
sanatçılar yapıtlannı 31 Temmuz tarihinde Deniz
Müzesi sergi salonuna getirecek sergi komitesiyle
birlikte sergiye kendıleri yerleştirecek. Sergi
bitımınde her sanatçı kendine ait yapıtlan sergiden
alabilecek. Sergiye katılan her sanatçıdan sergi
masraflannda kullanılmak üzere 3 milyon alınacak.
Sergiye İstanbul dışından katılacaklar katkı
paylannı Yapı Kredi Bankası (042-2) Parmakkapı
Şubesi 0108512-5 nolu hesaba yatırarak banka
dekontunu diğer başvuru e\Taklanyla birlikte
yukanda belirtilen adrese gönderebilir.
(0216-325 67 15-428 69 50)
Siyasette AMakr
• Kültür Servisi -
Tank Zafer Tunaya
anısına düzenlenen
çarşamba toplantılan
sürüyor. Tank Zafer
Tunaya Kültür
Merkezi'nde 27 Ocak
Çarşamba günü
düzenlenecek olan \e
sunuşunu Boğaziçi
Üniversıtesi Oğretim
görevlisi Rıdvan
Akın'ın yapacağı
'Siyasette Ahlak'
konulu söyleşiye
konuşmacı olarak
Prof. Dr. Erdal tnönü
katılacak. Toplantı
saat 17.30-19.30 arası
gerçekleştınlecek.
Edvvard Hicks'in tabloları
6 milyon dolara satıldı
• Kühür Servisi - Folk sanat ressamı Edvvard
Hicks'in ıki tablosu. Christıe's tarafından
düzenlenen bir muzayedede 6 milyon 100 bin dolara
satıldı. Adı açıklanmayan bir koleksıyoner
tarafından satın alınan dini içeriklı resimlerden
bırinin 1837 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. 19.
yüzyıl kardeşlik mezhebinin liderlerinden biri olan
sanatçının geçimini yaptığı resimlerle sağladıgı ve
yaşamı boyunca 60 resim yaptığı belırtiliyor.
Orhan Asena'dan tarihe bir bakış
I Kültür Servisi - Tiyatro yazan Orhan Asena'nın
oyunlan Türkiye tş Bankası Kültür Yayınlan
tarafından kitaplaştınldı. Birinci kitap Asena'nın iyi
bilinen dört oyununu ilk kez bır araya getiriyor.
Kanuni Sultan Sülevman Dörtlemesi adını taşıyan
bu kitapta yazarın "tlk Yıllar-Raksolan". "Hürrem
Sultan", "Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe" ve
'Sığıntı' adlı oyunlan yer alıyor. tkınci kitap ise
Asena'nın büyük bir bölümü Türk Dili Dergisi'nde
yayımlanan 10 kısa oyundan oluşuyor
'Bir Yaşam Pınam'
• Kültür Servisi - Pınar Gıda Grubu'nun 1981
\ ılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği
ilköğretim öğrencileri arası resım yanşması için
başvurular başladı. Türkiye'nin tüm ilköğretim
okullanndan yanşmaya katılabılecek olan
öğrenciler. 25x50 cm ölçülerindeki resim kâğıtlanna
her türlü malzemeyi kullanarak resim yapabilecek..
Konusu 'Bir Yaşam Pınan" olarak belirlenen
yanşmaya son katılma tanhi 5 Mart. Pınar Süt .
Mamülleri Sanayii AŞ. PK 904 35215 lzmjr
adresine gönderilecek resimler. beş kişilik seçicı
kurul tarafından değerlendirilecek. Seçilen eserler
15-30 Nisan tarihleri arasında tstanbul'da
sergilendikten sonra Ankara. Izmir ve Eskişehir'de
de sergilenecek.
Asiye Nasıl Kurtulur
• Kültür Servisi - Antalya Büyükşehir Belediyesi
Tıyatro Atölyesi tarafından sahnelenecek olan Asiye
Nasıl Kurtulur adlı oyunun prömiyeri 28 Ocak'ta
Antalya Kültür Merkezi'nde gerçekleştırilecek.
Vasıf Öngören'in yazdığı. Muhammet Uzuner'in
yönettiği oyunda, paranın tek egemene dönüştüğü
çarpık bir sistemde geçerli olan ahlakı değerler ve
onun sonuçlan irdeleniyor. Dramaturgisini Oya
Başaran'ın yaptığı oyunun müzikleri Sarper
Özsan'a ait. Tiyatro Atölyesi'nden 19 sanatçının rol
aldığı oyunda aynı zamanda Antalya Devlet
Senfoni Orkestrasf ndan sanatçılar da yer alacak.