Katalog

Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Y'önetmeni. Orhan Erinç O Genel Yayın Koordınatöru Hikmel Çetinka\a • Yazıışlen Müdurü İbrahim Yıldız • Sorumlu Müdür Fikret tlkiz # Haber Merkezi Müdürii: Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen: Fikret Eser İstıhbarat: Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Özlera Yüzak 0 Kültur: Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzdtme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bilgı-Belgc Ldibe Buğra 0 Yurt Haberleri Mehmet Faraç Yavm Kıırulu. ilhan Selçuk (Başkanj. Orhan Erinç, Oktay Kertböke. Hikmet Çctiukaya, Şûkran Soner. Ergıın Balcı, İbrahim Yddız, Orhan Bursall, Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara TemsılciM: Mustafa Balbav Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat), Faks:4195O270tzmırTemsılcısı SerdarKıak, H.ZıvaBlv 1352S.23Tel 4411220, Faks: 4419117 • AdanaTemsiIcisi.ÇetinYtğenoğlu, InönüCd. 119 S. No:l Kat:l.TeI-363 12 11. Faks: 363 12 15 Muessese Mudunı Ustfln Akmen # Koordmatör AhnKt Korulsan • Muha- sebe Bûlent Yener#tdaıe Hüseyin Gûrer^lşletme Önder Çelik • Bıigı- Işlem Nail tnal # Bılgısayar Sıstem MSrüvd ÇOtr • Saüş. Fazüet Kua MED\A C: • Yonetım Kurulu Başkanı - üenel Mudür Gfllbin Erduran 0 Koordınator Reha Işıtman • üenel MüdiırYaıdımcısı. SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513846Ml.Faks 5138+63 \avımla>aQ >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yaymcıltk A Ş TuAocaiıdd Î9 41 Cağaloglu 34334 lst. PK 246 lstanbu! Tel (0 212) 512 05 05 (20 halı Faks (0 2İ2J 513 85 95 19OCAK1999 îmsak: 5.47 Güneş: 7.19 Öğle: 12.22 İkindi: 14.48 Akşam: 17.11 Yatsı: 18.37 www.cumhuriyet.com.tr Kızgınlık kolesterolü arttmyor YORK(AA)- Lzmanlar. kolesterolünü düşük tutmak isteyenlere, gereksiz \ere her şeye sınırlenmemelerini tavsiye edıyorlar. Duke Cniversitesi'nin yanı sıra Finlandıya'da yapılan araştırmalar, aşm sinirli insanlann kolesterol seviyesinin yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırma. kızgınlığın azalması durumunda kandaki kolesterol mıktannın düştüğünü de kanıtladı. Kapadokya Çinli tupist bekliyor • NEVŞEHÎR (Gumhuriyet) - Dünya tunzmmde önemlı bir potansiyel olarak görûlen Çinli turistlerin. 2000'li yıllann başında Kapadokya'ya akın etmesi bekleniyor. Kapadokya Turıstik İşletmeler Derneği (KAPTİD) Başkanı Ahmet Ba)Tam. Çın'ın yükselen tunzm potansiyelmden en üst düzeyde pay alabılmek için önümüzdeki günlerde Çin'in Ankara Büyükelçiliği nezdinde girişimlerde bulunmayı planladıklannı söyledi. Göldeki renk değişimiş • MUGLA(AA)-Köyceğiz Gölü'ndeki renk değışımınin. kırlıiik ve kükürt patlamalanndan değıl. yosuniardan kaynaklandığı belirlendi. Muğla Ünıversıtesi Biyoloji Bölümü'nden bir grup öğretım üyesı tarafından yapılan bilimsel araştırmanın sonucunu açıklayan Prof. Dr. Niyazi Özdemir şu bilgileri verdi: "Gölde ve dalyan kanallannda yaşamını sürdüren. "alg" adı \erilen veşıl renkli yosun türleri, rüzgânn ve yüzey sulannın akıntılanyla kuytu ve ıssız yerlerde birikiyor. Alglerin rengi yeşil olduğundan kirlilik varmışdüşüncesini uyandınyor. Renk değişiminin korkulacak bir yanı yok." Paris'te yaz püzgârı • Haber Merkezi - Fransa'nın ünlü moda evi Jean-Luis Scherer şimdiden 1999 yılı baharveyaz giysilenni sergiledi. Paris'te düzenlenen defilede çarpıcı gece elbiseleri gösterinin en fazla ilgi çeken tasanmlan oldu. Fransız tasanmcı Stephane Rolland'ın yarattığı dekolte gece elbiseleri içinde tasanmı sunan mankenin vücut hatlannı cömertçe sergileyen, ayak bileklerine kadar uzanan tek parça ve belden aşağı geniş bir > ırtmacı bulunan elbise beğeni kazandı. Genç müzisyen yapışması • ANKARA (ANKA)- Bntısh Council. "6'ncı Yılın Genç Müzisyeni Yanşması" düzenliyor. Yaylı çalgılar dalında yapılacak yanşmaya, 25 yaşını doldurmamış müzisyenler katılabilecek. Yanşmaya son katılma tarihi 11 Mart 1999. Bırinci eleme 22Mart 1999, ikinci eleme 23 Mart 1999, final ise 25 Mart 1999"da yapılacak. TEMA'nm kampanyası • KONYA (AA) - TEMA tarafından başlatılan '10 milyar meşepalamutu' kampanyası çerçevesinde Konya'da 5 milyon adet meşe tohumu toprakla buluştu. TEMA Bölge Temsılcısı Namık Ceyhan. gönüllü kuruluşlarca yörede 220 hektar alana meşe tohumu dıkildiğıni söyledi. Tanm alanma çimento fabrikası kurulması isteminin daha önce komisyonlarda reddedildiği ortaya çıktı Iznik'te ÇED'e karşın fabrika îzniLEVENT GENCELÜ BURSA-tznik Gölü'nütehditedecek çimento fabrikasına izin yolunu açan imar planı değişikJiğine tepkiler büyür- ken, o böigede daha önce çimento fab- rikası kurulmasına yönelik istemlerin ÇED Inceleme Değerlendirme Komis- yonlan tarafından reddedildığı ortaya çıktı. ANAP Bursa Milletvekili Erruğrul Yalçınbayır'ın, 13 Şubat 1998"de Sana- yi ve Ticaret Bakanı Yatam Erez'e yönelt- tiği sorulara gönderilen yanıtlarda. tz- nik Gölü çevresinin tanm toprağı ve zey- tinlik olması nedeniyle sanayi tesisi ku- rulmasının mümkün olmadığının bildi- rildiği belgelendi. Yalçınbayır'ın. "Gemlik-Orhangazi yolu üzerinde çimento fabrikası kurulma- sı çalışmalan var mıdır? Çalışmalar han- gj aşamadadır? Projenin amacı, kapsa- • Baymdırlık ve Iskân BakanhğYnın imar planı değişikliğiyle kurulmasına zemin yarattığı Eren Holding'e ait çimento fabrikasının ÇED komisyonlannca reddedildiği ortaya çıktı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez. soru önergesine verdiği yanıtta, "söz konusu tanm alanına sanayi tesisi kurmanm mümkün olmadığının belirlendi ğini" söyledi. temsil edilerek görüşlcrimiz ifade edil- mektedir. Gemlik-Orhangazi yolu üze- rinde kurulması düşünülen çimento fab- rikasına ait ÇED raporu ve İDK toplan- nsı daveti henüz bakanlığımıza ulaşma- mışür. Çevre Bakanlığı ÇED ve Planla- ma Genel Müdüriüğü yetkilüeri ile yapı- lan görüşmede Gemlik-Orhangazi yolu üzerinde kurulması düşünülen bir çimen- to fabrikası ile ilgili ÇED raporunun ba- kanlıklara geldiği, yapılan tüm inceleme sonucu bölgenin tanm toprağı ve zeytin- lik olması nedeniyle yasal olarak sanayi tesisi kurulmasının mümkün olmadığı mı ve çe\Teye olan etkileri nelerdir? Çev- re Etld Değerlendirme Raporu'ndan gön- derebilir misiniz" somlanna Yalım Erez imzalı şu vanıt venldi: Erez'iıı yarutı "Bakanlığımızın vasal yetki ve sorum- luluklan kapsamında sanayi tesisi yapım- larında izin verme gibi bir görevi bulun- mamaktadır. Ancak Çevre Bakanlığı ta- rafuıdan oluşturulan sanayi tesislerine aitÇevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) raporlarının İnceleme Değeıiendirme Komisyonlannda (İDK) bakanlığımız belirtilerek iade edildiği öğrenümiştir.'' Baymdırlık ve Iskân Bakanlığı, Iznik Gölü Koruma tmar Planı'nda yaptığı bir değişiklikle Gedelek köyü Açmatepe mevkiinde 77 bin metrekarelik alanda çimento fabrikası kurma izninin yolunu açmıştı. Merkezi Denizli'de bulunan Eren Hol- ding'in daha önce Bursa Valiliği tarafın- dan reddedilen başvurusu bakanlık da- yatmasıy la uygulanabilir konuma getiril- mişti. Bursa'daki duyarlı kişi vegruplar, böigede çimento fabrikası kurulamaya- cağını bildırerek dava açacaklannı açık- lamışlardı. Aynı böigede ABD'li Cargill fîrması da mısır işleme tesisi yapıyor. Bu tesis- le ilgili de yürütmenin durdurulması is- temiyle Bursa'daki 46 sivil toplum örgü- tü dava açmış, davanın ilk aşaması kaza- nılmış ve dosya bilirkişı incelemesine gönderilmiştı. TORKtYE BOYÛK. MİLLET MECtlSl BAŞKANUÖITJA îip- 7.1 199» tarih v» A.C1.0 GNS 0 10 00.02-10518 j»yüı ytzau. Bont Milt«vot<il( Oıuı^ul YALÇINBATIK UL. "Ounlık Urbnpn yolu Ozuriode Çımetıto FıbrflcMI laaulup taralanııyıcı$ç4?}ÎĞ|km «Urak tBirfimdnıi rAvaolıodmlmnmi' i*!üi; ( VIU9J, «»*# u«lu y«att .mnı «oofjosiai: nJ ı...iıgr m tljileuursn kooulm ilıçkin eevabısuz ekt» Ukdim cdılnûftir Otolik Orhttgan yolu Ozmad* lcunümuı dtttaaoka Çimento Ittt OT) r«pnnı vf ÎDX 'jjpiıabn icnnti iuoîlt Ç Ç D İ G O p 4 f } Çcvrc 3akja!: Jı ÇED vc Pİanlunı G*u»t MOdflrltHD ycddlıkri ile ytpüan f&üfmt&t Gemlık Orbanguı yolu tttenade kunılman Aişûnultn bir ÇuiMBte Fatrıkıs; ile ılplt ÇED nporoan B»kgılıiri»rma geldıii enıactleae iamcu DOtttnuı ttraa toprajb vt z«vtınlık shnuı w/ Erez'in Yaiçınbayır'a gönderdiği yazının kupürü. ; UTAMYORLAR Veremlilere mektuplu tedavi ENVTR SEVİŞ DtYARBAKIR- Şanlıurfa'nın Siverek ve Hilvan ılçelerinde ve- reme yakalanan kişilerın, bu has- talıktan utandıklan gerekçesiyle tedavi olmadıklan belirlendi. Si- verek Verem Savaş Dıspanseri tda- n Tabibı Dr. Ahmet Okay. \erem- li hasta sayısınm Siverek ve Hil- van bölgelerinde epey fazla oldu- ğunu söyledi. Siverek ve Hilvan ılçelerinde verem savaş dispanserlenne ait araç bulunmaması nedeniyle ve- remli hastalan takip edemedikle- rini belirten doktor Oktay şu bil- gileri verdi: "Dispanserlere gelen veremli bir hasta Ok tedaviden son- ra bir daha bize uğramı>or. Bu hastalan takip edemiyoruz. Bu ne- denle hasta % atandaşlan mektup- la tedavi etmeye çahşıyoruz." Siverek Devlet Hastanesı Dahi- liye Uzmanı Dr. MehmetKocağer, son verem taramasınm 1974"teya- pıldığını belirterek. "Sağhklı bir'ta- rama yapddığ! takdirdesanılandan çok veremli hasta} la karşılaşaca- gımızı tahmin ediyoruz" dedı. Buzlar arasında kutlanıa Hıristiyan dünyasında Ortodoks inancına göre. tsa peygamberin vaftiz günü dün tüm dünyada inananlartarafından kutlandı. tsa peygamberin vaftiz edildiği gün olarak inanılan 18 Ocak kudamalannda, Ortodokslar kutsal sayılan nehirlerde banyo yapıyoriar. Bu vıl da Rus Ortodokslan inançlanna göre bu kutsal günü Moskova'nın Tushino bölgesindeki donmuş nehirde ku tladılar. Ortodokslar. buzlan kırarakaçtıkian bir delikten kendilerini dondunıcu sulara bırakarak bamo yapülar. (Fotoğraf: REUTERS) IŞILÖZGENTÜRK BayTamlan Istanbul artıkyep- yeni bir ülke. Varoşlardan inen yeni sahipleriyle, güzel. çirkin, şaşırtıcı, ama yepyeni... İşte sabahın erken saatleri. He- nüz kimseler sokaklara çıkma- mış. Otobüslerbomboş. Onlardan birine atlıyorum. Biletsız binmek çok hoşuma gıdiyor. Sadece be- nim mi? Arkamdan güle oynaya aynı otobüse binen 10-13 yaşla- nnda dört çocuğun da. Onlann keyfi benimkinden kat kat fazla. Hemen şoförünyanındaki açık şeker paketine saldınyorlar. Şo- for biraz bozuluyor. çünkü önün- deki paketle bütün gün idare et- mek istiyor. Oysa çocuklar şeke- ri çoktan av-uçladılar bile. Şoför, yûzünde yapmacık bir sertlik, ka- şını hafıfçe kaldınp ıçlerinden en büyüğünü süzmeye başlıyor. Cin bakışlı oğlan çocuğu. durumu anında çakıp diğerlenni göz kaş işareti yaparak uyanyor. Uslu us- lu birer şeker alıp şoförün arka- sındaki boş yerlere oturuyorlar. Hepsi bayram sabahı için özel. yeni birşeylergiymiş. Gıysilerin Eminönü'nde kurulan büyük iş- porta pazanndan alındığı belli. Bayramşekerleri ama onlar bu yenı giysiler ıçin- de mutlular. Bu bayram sabahı onlann. tşte o kadar! Içlerinden biri şoföre soruyor: "Amca. bu araba nere>e gidi- vor?" Şoför yanıtlıyor: • . "ŞişUsoadurak!" Bu yanıtı alınca aralannda tar- tışmaya başlıyorlar "Yahu, biz Şişh'ye gitmeyecektik ki..." "Peki nere>e gidecektik?". "Biz Tak- sim'egidecektik, Beyoğlu'nun ba- şına. Şimdi neolacak?" Bir an bir sessizlik oluyor. en ıri kıyım ola- nı. "Allah Allah. düşündüğünüz şeye bak" diyor. u Ne olacak, Şiş- li'de iner. bu seferTaksim'e gidcn birotobüse bineriz. Arkadaşlar bu- gün bütün otobüsler birim. İşin keyfuıi çıkann! 1 " Bu sözler üze- rine hep birlikte "Yaşasn!" diye bağınp koltuklanna bir güzel yas- lanıyorlar. Bugün bütûn otobüs- ler, bütün kent onlann! Bayram onlar içın bir şenlik. 86 yaşındaki Fikriye hanım için de. O, Taksim-Bostancı arasında iş- leyen minibüste benim yanımda oturuyor. Onu arabaya saçlan. sa- kallan çoktan bembeyaz olmuş oğlu bindirdi. Fikriye hanıra elin- deki bozuk paralan uzatıp bana saydmyor. Bu arada 86 yaşında olduğunu. evinin işini hâlâ ken- disinin yaptığını, şımdı oğluyla birlikte kocasının mezannı ziya- retten döndüğünü bir çırpıda an- latıyor. Enerjisi sadece beni değil. mi- nibüsteki herkesı şaşırtıyor. O 86 yaşında olduğunu sesinde hafifbir övünme, yeniden söylüyor. Ko- casının on altı yıl önce öldüğünü de. O günden beri her bayram ko- casının mezannı ziyarete gider- miş. "Arnk yeter r diyor. "Çok bavram gördüm,her şeyin birza- manı olmah. Benimki de bitmeli arük." Minıbüstekiler hep birlik- te itiraz ediyoruz. "Siz kim biür daha kaç bayram görürsünüz" dıye yanıtlıyoruz onu. "Sahi göriir müyüm" diye ço- cukça bir içtenlikle soruyor. "El- bette!'" diye yanıtlıyoruz. Bütün bunlar olup biterken Fik- riye hanım, ineceği yeri kaçınyor. Şoförde bir telaş bir telaş, kala- balık trafıkte gerisin geri dönme- yi teklif ediyor. Fikriye hanım gü- lümsüyor. "Sana kıyamam e\1a- dım" diyor. **Hem canım ne ka- darcıkyöLyürürüm. Hem ben e\ işini bile kendim yapryorum." O zaman minibüs duruyor. Fik- riye hanım herkese iyi bayramlar dileyerek arabadan iniyor. küçük adımlarla karşı kaldınma geçi- yor. Herkes mutlu, herkes ona gü- lümsüyor. Şoför. fiyakalı birklak- son çalıp onunla vedalaşıyor. Ara- banın içi bir bayram şenliği. bir insan sıcağı olup çıkıyor. Bayram güzel şey. Bayramınız kutlu olsun efendim. ısoz50(a hotmail.com. TÜBlTAK ve AMATEM'in desteğiyle yapılan araştırma EJI yaygm uyuşturucu esrar • TÜBÎTAK ve AMATEM'in proje desteğiyle gerçekleştirilen araştırmada, tüm bölgelerde en yaygın olarak kullanılan maddenin esrar olduğu belirtildi. Araştırmada. hap ve uçucu maddelerin esrardan sonra geldiği kaydedildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türkiye'de uyuşturucu madde ola- rak en fazla esrar kullanıldığı belir- tildi. Kullanıcılar tarafından işlenen suçlann genelde madde temini ama- cını taşıdığı da VTirgulanarak kulla- nıcılann toplum tarafından dışlan- masının suçaeğilimi arttırdığı bildi- rildi. Türkiye"de uyuşturucu madde kul- lanıcılannın özelliklen bir araştır- mayla ortaya kondu. TÜBlTAK ve AMATEM'in proje desteğiyle Ada- na, Ankara, Denizli, Diyarbakır. Es- kişehir, Istanbul, Iztnir, Kıbns. Ko- caeli, Trabzon ve Van'da gerçekleş- tirilen araştırmada, 186 kullanıcı ya- kınıyla görüşüldü. Tüm bölgelerde en yaygınolarak kullanılan maddenines- rar olduğu belırtılen araştırmada. hap ve uçucu maddelerin esrardan sonra geldiği kaydedildi. Kokain. Extasy, LSD kullanımının seyrek olarak tes- pıt edildiği araştırmada, "Sadece ge- lir düzeyi yüksek olanlar bu madde- leri kuüanmaktadır" denildi. Araştırmada. her böigede madde kullanımı ve satışı için belırli semt- lenn bulunmasının dikkat çekıcı ol- duğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildı: bl Belirlisemtlerin\arhğı.hem bu semtlerdedaha çok kullantcının \a- şaması hem de bu semtlerde madde- nin daha kolay bulunabilir olduğunu göstermektedir. Bu semtler genelde şehrin eski ve sosyo-ekonomik dü/e- yin düşük olduğu semtlerdir. Uçucu maddenin boş arsalar, köprü altlan. istasyon çevreleri. inşaatlarda kulla- nıldığı gözlendi." Gurbetçiler kullanıyor Araştırmada, kullanıcılann genel- de bölgenin yerlisi olmadığı belırti- lerek Adana. Ankara ve İstanbul"da madde kullanıcılan arasında Güney- doğu'dan göç yoluyla gelenlere sık- lıkla rastlandığı kaydedildi. İzmirve Kıbns'ta özellikle lstanbul'dan ge- lenlerin eroin ve kokain gibi madde- leri kullandığı, Trabzon'da Bağım- sız DevletlerTopluIuğu'ndan gelen- ler arasında madde kullanımının da- ha yaygın olduğuna dikkat çekilen araştırmada, A\rupa'da yasayan ve Türkiye'ye kesın dönüş yapanlar ya da tatil için gelen Türklerarasında da madde kullanımının sık olduğu vur- gulandı. Araştırmada. esrann geniş bir yaş aralığında kullanıldığı, hap kullanı- mının ise 25 yaşın altında yoğunlaş- tığı bildinldi. Eroin kullanımının 25- 35 yaş arasında görüldüğünün belir- tildiği araştırmada, "Lçucu madde kullanımının 10 yaşına kadar indiği gözlenmektedir" denildi. Kullanıcı ve yakınlannın tedavi konusunda umutlu olmadıklannın da kaydedildiği araştırmada, "Tedavi arayişı genelde düşük. Özellikle es- rar kullananlar tedaviye başvurmu- yor. Kullanıcılann büyük bölümü maddeyi lnrakmak jstemryor* denildi. YÖK sürecindeki makaleler 'Tıp araştırmalan nitelikçegeriledi' • Tıp dergilerindeki makaleler üzerine yapılan araştırmaya göre. YÖK ile birlikte araştırma başına düşen araştıncı sayısında artış olurken nitelik düştü. Temel tıp bilimleri araştırmaları yüzde 38'den 14'e, klinik bilimlerinde ise yüzde 19'dan 6'ya indi. İZMİR(AA)-YüksekÖğ- retim Kurumu'nun (YÖK) 6 Kasım 1981 tarihindeki ku- ruluşundan öncekı \e sonra- ki dönemlerde tıp alanında yapılan araştırmalar ve araş- tıncı sayısı değerlendirildi. Türkiye'de yayımlanan tıp dergilerindeki makaleler üze- rine yapılan araştırmada. YÖK öncesı yükseltmeler- de tez, YÖK ile birlikte ya- yın değerlendirmesınin öl- çüt alındığı hatırlatılarak, "YÖK ile birlikte araşûrma başına dûşen araşüncı say> sında aroş, niteliğindeise düş- me saptandıgı" belirtildi. Gazı ve Karaelmas ünı- versıteleri tarafından gerçek- leşjtirilen "YÖK Öncesi \« YÖK Dönemi Tıp Araşûr- malannda Araşoncı Sayıla- n İJzerineAraşnrma"da. ata- ma ve yükseltmelerde kulla- nılan yöntetnler ele alındı. Çeşitli tıp yayınlan ince- lenerek yapılan araştırmaya göre. makale başına düşen araştıncı sayısında YÖK dö- nemınde artış oldu. YÖK ön- cesi dönemde makale başına 3 araştıncı düşerken, YÖK'ün kurulmasının ar- dından bu sayı 4 araştıncıya yükseldi. Her ikı dönemde de makaleler ortalama 4.5 sayfa olarak gerçekleştirildi. YÖK'ten önce temel tıp bilimlerindekı araştırma ora- nı yüzde 38 iken yüzde 14"e, klinik bilimlerinde yüzde 19'dan yüzde 6'ya düştü. Bir ya da 2 yazarlı maka- le sayısı YÖK dönemınde düşerken, 4 ve daha fazla ya- zarlı olanlarda ciddi artış gö- rüldü. Tek kişilik araştırma sayısı 1980 öncesinde yüzde 22 iken, YÖK'ün kurulma- sından sonraki süreçte yüz- de 7'ye düştü. 2 araştıncılı oranı yüzde 10'dan yüzde 7'ye ınerken, 4 araştıncılı makale oranı yüzde 40'tan yüzde 64'e çıktı. Araştırmada,"Bu artış dû- şündürücüdür. Bunda, YÖK "le birlikteatama ve yük- seltmelerde makale savisına bakılması etkili oldu. Bövle olunca makalelerdeilgisiz ve katkısız insanlann isimleri görülmeye başlandı" görü- şüne yer venldi. TLîBİTAK^m eğilimi Araştırmada, TÜBİ- TAK'ın destek verdiği bilim- sel araştırmalann sayılanna da yer venldi. Uluslararası Bilimsel Yayınlan Teşvik Programf na göre destek alanlann yüzde 36'sı tekli, yüzde 27.7'sı ikili, yüzde 15.9'u üçlü, yüzde 20.4*ü ise 4 ve daha fazla sayıda araş- tıncmın gerçekleştirdiği ça- lışmalar oldu. Araştınnanın sonuç bölümünde şu değer- lendinneye yer verildi: " YÖK dönemindeakade- mik yükselrme ve atamalar- da yaym degertendirmesin- de yayın sayısı öne gecmişnr. Araştıncı sayısında ve niteli- ğinde büyük aşınma ve kötü- ye kullanma görülmüştür. Araşüncı sayısı dikkati çeker boyutta artarken, araşürma- ya katiası olanın farkı kalk- mışhr. Araştırmacı sayısını gerçekçi düzeye çekmek için önlemler geliştirilmeUdir.** 6 üniversitede akreditasyon' Oğretmen adayları YOK'ün takibinde e-posta : tan (<t prizma. net. tr ANKARA (AA)- Yüksek- Öğretim Kurumu (YÖK). eğitim fakültelerinde kalite- nin arttınlması ve oğretmen adaylannm "standaroarauy- gun yetiştirilip yetiştirilme- djğuıi" kontrol etmek ama- cıyla. 6 üniversitenin eğitim fakültesinde "akreditasyon'' uygulaması başlatacak. YÖK Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Barbaros Günçer, uygulamaya konu- lacak akreditasyonun nasıl yapılacağı konusunda, ya- bancı uzmanlann da katılı- mıyla, eğitim fakültesi de- kanlan ve öğretim üyelerine yönelik bilgilendinne top- lantısı gerçekleştirdiklerini belirtti. Prof. Dr. Günçer. akredi- tasyon uygulaması çerçeve- sinde, eğitim fakültelerinde- ki oğretmen yetiştirme prog- ramlanyla ilgili "öğretmen- likstandarflan" oluşturula- cağını \e fakültenin oğret- men adaylannı eğitirken. be- lirlenen standartlara ulaşıp ulaşmadığımn kontrol edile- ceğini ifade etti. Böylece o fakültenin eksikliklennin de saptanacağını kaydeden Prof. Dr. Günçer, "Amacıırjz ce- zalandırmak veya ödüllen- dirmekdeğil. Eğra'm fakülte- lerinin eksiklerini görmele- rini sağlayacağız ve geliştiri- dtedbirleralacağH" diyeko- nuştu. Akreditasyon uygulaması için 6 eğitim fakültesinin pi- lot okul olarak seçildiğini kaydeden Prof. Dr. Günçer, bu uygulamayı takip etmek için eğitim fakültelerinın öğ- retim üyelerinın yer aldığı çalışma grubu oluşturdukla- nnı ifade etti. Prof. Dr. Günçer, oluşru- rulan grubun bu ay sonunda belirlenen fakültelere giderek çalışmalanna başlayacağını bıldirdi. Çalışma grubunun eğitim fakültelerindeki ak- reditasyon uygulamasmı de- ğerlendireceklerinı kayde- den Prof. Dr. Günçer, YÖK'ün Oğretmen Yetiştir- me Milli Komitesi'nde de böyle bir grup oluşturmayı planladıklanra ifade etti. Prof. Dr. Günçer, bu grubun da düzenli bir şekilde, eğitim fakültelerinin YÖK'ün be- lirlediği standartlarda öğren- ci yetiştirip yetiştirmediğini kontrol edeceğini sözlerine ekledi.