Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 1999 PERŞEMBE
HABERLER
Rpat'ın
öldiipülmesi
davası
• İstanbul Haber Servisi -
Akgün Oteli'nin açık
otoparkını işleten Bülent
Fırat'ın 4 yıl önce
öldörülmesiyle ilgili davaya
istanbul 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildı. Duruşmada Yavuz
Murat Balbal ve thsan
Karakayalı ile Serdar Murat
Topal ve Çetin Gencer'in
dosyalannın
birleştırilmesıne karar
verildi. Sanılclardan Ihsan
Karakayalı, Yeşim Kuzey
adlı bır bayanm kendisini
arayarak Çetın Gencer'in
"Arena" programmda
yaptığı açıklamaya göre
ifade vermesi halinde
kendısine para vereceğini
söyledığini, ancak Kuzey'in
parayı vermemesi üzerine
ifadesini değiştirdiğini
söyledi. Sanıklardan Çetin
Gencer de "Arena"
programına çıkmadan önce
Yeşim Kuzey adlı bayanm
kendisine 200 bm dolar
teklıf etmesi üzerine suçu
kabul ettiğıni belirtti.
Duruşma, Serdar Murat
Topal dinlenmesi için
ertelendi.
Emsan'dan
işçi çıkarma
• İSTANBL'L (AA) - Emsan
Beşyıldız ve Emsan
Paslanmaz Çelik'te toplam
227 çalışanın işten
çıkanldığı bildirildi. Emsan
Beşyıldız Çelik Sanayi ve
Ticaret AŞ'den Borsa'ya
göndenlen açıklamaya göre,
12 Ocak tarihi itibanyla 101
çalışanın ış akti feshedildi.
Çıkanlanlann kıdem ve
ıhbar tazminat tutarlan,
toplam 51 milyar lira olarak
hesaplandı. Açıklamada,
ûretimin yüzde 50
azaitılmasının planlandığı
kaydedildi. Emsan
Paslanmaz Çelik Sanayi ve
Ticaret AŞ'de, 126 çalışanın
hizmet sözleşmesinin
feshedıldıği bildirildi.
Çıkanlanlann kıdem ve
ihbar tazminatının 86.8
milyar lira tuttuğu belirtilen
açıklamada, üretim
faaliyetlerinin yüzde 60'mın
azaitılmasının planlandığı
belirtildi.
Emnehan Habcı
istifa etti
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Satranç
Federasyonu Başkanı
Emrehan Halıcı, DSP'den
milletvekili seçimlerine
katılmak üzere görevinden
istifa etti. Halıcı, 1992
yılından bu yana Türkiye
Satranç Federasyonu
Başkanlığfnı
sürdürmekteydi.
10 bin kişiye
erzak
• İsanbul Haber Servisi -
tstanbul'un tarihi
kulüplerinden
Karagümrükspor,
yaklaşmakta olan Şeker
Bayramı nedeniyle 10 bin
kişiye yann erzak
dağıtacak.
İDO'dan ek
seferler
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Denız Otobüsleri
Sanayi ve Ticaret AŞ'nin
(İDO) sömestr tatili ve Şeker
Bayramı dolayısıyla ek sefer
düzenleyeceği bildirildi.
İT0 açıklaması
• İstanbul Haber Servisi -
Hasta ve Hasta Yakını
Haklan Derneği'nin İstanbul
Tabip Odası'nın salonunda
toplantı yapmalanna izin
verilmediğı şeklindeki
açıklamasına yanıt veren
Tabip Odası, HAYAD'ın
çalışmalannı
desteklediklerini, ancak
kesinleşmemiş bazı
konuların basına
yansıtılmasının hekimler
arasında hoşnutsuzluk
yarattığını bildirdi.
Loto uyanısı
• ANKARA (AA)-Mİ1H
Piyango ldaresi (MPİ), 113.
haftaya ait Sayısa! Loto
oyunu çekilişinde büyûk
ıkramiyeyi kazanan kupon,
ikramiyeyi alan şahsa ait
olmadığına ilişkin haberler
üzerine kamuoyuna bir
açıklama yaptı. MPt, Sayısal
Loto oynayanlann herhangi
bir dolandıncılıkla karsılaşıp
mağdur olmamalan için,
kuponların arka yüzüne ad.
soyad \e adres yazıp
imzalamalan tavsiyesinde
bulundu.
Adaylığını bugün basın toplantısıyla açıklayacak olan Karayalçın Cumhuriyet'e konuştu
6
Ankara Cıımhııriyetçi bir kent'
TÜREYKÖSE
ANKARA - Büyük-
şehir belediye başkan
adaylığını bugün basın
toplantısıyla resmen
açıklayacak olan CHP
Samsun Milletvekili Mu-
rat Karayalçın. "Zor bir
seçime girdiğimin farkın-
dayım, İşim, 1989'a da,
1994'e göre de daha zor. Ama geemişim-
deki referansianm ve projelerimle seçim-
leri alacağıma. solu da birieştirecegime
inanryorum'" dedi. Karayalçın. Ankara'nın
•Cumhuriyetçi' bir kent olduğunu vurgu-
larken "Öyle de kalacak. Kenti bakımsrz.
pasaklu iddiasız bir hale getirdiler" dedı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
Ankara Büyükşehir belediye başkan aday-
lan ilan ettiği Murat Karayalçın, bugün
CHP Ankara il binasında düzenleyeceği
basın toplantısıyla adaylığını açıklayacak
ve temel görüşlerini ortaya koyacak. Ka-
rayalçın. Cumhuriyet'in adaylığı, hedef-
leri ve beklentileriyle ilgili sorulanna şu
yanıtlan verdi:
- Araya genel başkanlık. başbakan yar-
dımcıhğı ve milletvekilliği dönenıi girdl
Ama beş yıl aradan sonra yeniden 'eski'
kottuğunuza talip oluvorsunuz. Bu, siya-
sete ilişkin iddiaJannızda bir küçütme an-
larama mı geliyor? Ya da geçmişte yanbş
karariar verdiğinizin onayı mı?
Bireysel tercihim
- Siyasetçiler karar venrken bireysel
tercihlennin yanı sıra ortaya konan top-
lumsal tercihleri de gözönüne alıyor. Bir
siyasetçi. her zaman. ben böyle istiyo-
rum, diye karar veremiyor. Bazen bu iki
tercih çakışıyor, o zaman sorun olmuyor.
1993 Martfnda, seçilişimin 4. yılında,
Hürriyet gazetesinde oyumun iki kat art-
tığını ortaya koyan bir anket yayımlandı;
ben de yaptırdığım anketten aynı sonucu
aldım. Bir dönem daha adaylığımı koya-
cağımı açıkladım. Bu. bireysel tercihim-
di. Ancak daha sonra. toplumsal tercih,
SHP'nin genel başkanlığına geçmem yö-
nünde oldu. SHP-CHP birleşirken de bu
yönde bir kitlesel talep vardı. Benim bi-
reysel tercihim. SHP genel başkanlığına
devam etme yönündeydi. 1995 seçimle-
rine katılmayı da düşünmüyordum, an-
cak katılmamamın birleşme sürecinin ta-
mamlanmasını önleyeceği görüşü ortaya
kondu. Partim bana o zaman Samsun'da
görev verdi. Şimdi de, tercihim milletve-
kil i olarak devam etmek yönündeydi. An-
cak genel başkan bu öneriyi getirdı. Red-
detmek, parti görev ini kabul etmemek an-
lamına gelirdi.
- Sosyal Demokrat Hareket (SDH) adı
altında ortaya koyduğunuz bir çalışma
var...
- Adaylığım, uzunca süredir çahştığımız
bu siyasi projeyi olumsuz etkilemeyecek.
Genel başkana da söyledim. SDH sekre-
taryasıyla da uzun bir çalışma yaptık. Ora-
daİci tartışmalann ışığında adaylığımı ko-
yuyorum. Proje çalışmalanmızda. iddi-
alanmızda bir değışıklık yok.
-Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taş-
delen CHP'den istifa ederek. rakibiniz ola-
rak DSP adayı oldu. Bu. işinLri zorlaştır-
mıyor mu?
- Zor bir seçime girdiğimin farkmdayım.
İ
Geçmişimin verdiği referansa güveniyorum...
Yalnız hizmetlerimi ammsatmayacağım, yeni bir
Ankara tasanmı sunacağım...
Işim zor, ama solu birieştirecegime inanıyorum...
İlk talimatım, Çayyolu-Kızılay metrosu olacak... m
Ankara'yı bakımsız, pasaklı bir kente çevirdiler... J
Işim, 1989'a göre de, 1994'e göre de da-
ha zor. Soldaki dağılım değişti. Parlamen-
to dışında solda kurulmus, yeni partiler
var. Sayın Taşdelen"in DSP'ye geçmesi-
ni de üzüntüyle karşıladım. Birlikte siya-
set yaptığımız bir arkadaşımızdır.
-DSP'de, "Solun büyük partisi biziz. Se-
çimlerde. Karayalçın 'bir bölen' olacak'"
değerlendirmesi yapılıyor...
- SHP 1. partıyken, DSP seçimlere ka-
tılmamış mıydı? Bu. haklı bir değerlen-
dirme olmaz. Önümüzdeki darboğazlan
aşacağıma inanıyorum. Türkiye'de seç-
men yerel yönetimler seçimlerinde kışi-
ye, projeye. hizmete bakıyor; genel se-
çimlerde ise partisine oy veriyor. Ben hem-
şerilerimin karşısına, 1989-1994'tevaatet-
tiklerinin büyük bölümünü yapmış bır
başkan olarak çıkıyorum. Hemşerileri-
min, o dönemde Ankara'nın Türkıve'nin
en temiz kenti olduğunu, Türkiye'de tek
metronun Ankara"da olduğunu gözönün-
de bulunduracaklannı umuyorum. Varoş-
lann kent yapısıyla bütünleştirilmesinde
önemlı katkısı olan Dikmen Vadisi proje-
sınin yeni yerlere taşınacağını dikkate ala-
caklannı umuyorum.
Öncemetro
Yeniden göreve başladığımda, verece-
ğim ilk talimatın Çayyolu-Kızılay metro-
sunun başlatılması olacağını dikkate ala-
caklanna inanıyorum. Yeni bir tasanmla
hemşerilerimin karşısına çıkacağım. Yal-
ntzca geçmiş dönemlerdeki hizmetlerimi
anımsatmayacağım; 1999-2004 yıllan için
yeni bır Ankara tasanmı sunacağım. Ben
bunlara güveniyorum. Seçimi alacağıma
inanıyorum, solu birieştirecegime, Anka-
ralılan birieştirecegime inanıyorum.
Murat Karayalçın "Ankara'da belediye başkanlığı seçimini alacağıma inanıyo-
rum, solu birieştirecegime, Ankarahlan birieştirecegime inanıyorum" dedL
- Ankaraiınuı karşısı-
na bu kez hangi projeler-
le çıkacaksınız?
- Aslında Ankara'nın
'ük'leriyapıldı. llkmet-
ro, ilk doğalgaz, ilk ye-
ni kentprojeleri, ilk kent
içi köprüleryapıldı. Be-
nim için önemli olan. bu
'ilk'leri çoğaltmak. An-
kara"da iki farklı yapı-
nın. varoşlann Ankara-
sı'yla imarlı bölgenin Ankarası'nı bütün-
leştirmek temel görevim. Ankara'yı bir Av-
rasya merkezi olarak tasanmlamamız ge-
rekir.
Ankaralılaşma sürecini hızlandıracak
yeni önlemlerin alınması gerekir. Anka-
ra kendiliğinden. dışandan gelmış hem-
şerilenni Ankaralılaştıramıyor. tzmir'e
nereden gelirse gelsın insanlar lzmirlile-
şiyor. ama Ankara'da bu olmuyor. Ben
başkanlığım döneminde Ankaralılık bi-
lincioluşturmak ıçınçalışıyordum. Insan-
lann kentsel yaşama katılımlannı sağla-
yacak. 'proje demokrasisi' dediğimiz bir
yöntem uygulamıştık. Belediyenin say-
damlastınlması içm Radyo ANKl'yi kur-
muştuk. Belediye meclisı toplantılannı
naklen veriyorduk. Yetkimiz olmadığı hal-
de yayın istasyonu kurduk diye şimdi yar-
gılaruyoruz. Ben belediyelerin tellal çı-
karma yetkisinı böyle kullandığımızı dü-
şünüyordum.
- Ankara, bir başkent Bu kent yöneti-
lirken klasik beledivecilik hizmetlerinin
ötesinde bir bakış açısı da gerekiyor her-
halde. FPTi belediye dönemini bu açıdan
nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ankara Cumhuriyetçi bir kent ve öy-
le kalacak. İstanbul, ımparatorluklann
başkentidir. Ankara ise 13. yüzyılda Ahi
Cumhuriyeti'nin başkentiydi, bugün de
Türkiye Cumhuriyeti'nin başkent i ve öy-
le kalacak. Ankara'nın asıl kurucusu da
Gazi Mustafa Kemal'dir. Bu, son dönem-
de gözardı edildi. Ankara'ya zincir vurul-
Ankara kimliğini >itirdi _
Havuzlarla fıskiyelerle ibriklerle
donatılan bakımsız, pasaklı bir kent oldu.
Kent kimliğini kaybetti. Yatınm hızı kay-
bedildi. Raylı sistem durakladı. İki An-
kara'nın birleştirilmesinde son derece
önemli olan Mamak-Çankaya köprüsü
hizmete açılmadı. Ulus yöresi için ar-
keoloji ana planı hazırlamıştık. Ulus'un
üzerinin yaya bölgesi olmasını öngören.
trafıği alta çeken. Bunlar olmadı.
- Asıl rakibiniz FP adayı nu, yoksa Taş-
delenmi olacak?
- Ben projeyle geJiyorum. Ankaralılann
buna destek vereceğini umuyorum. Bu
tasanmm dışında kalan herkes rakibim.
- Beledivecilik sizi heyecanlandınyor.
Ankara Belediye başkanlığım bıraköğınız
için pişmanhkduyuyor musunuz?
- Ankara'nın kent yönetiminden uzak
kaldığımyıllan. 1999-2004 yıllan arasın-
da daha iyi bir Ankara yaratıltnası için bir
birikim olarak da değerlendiriyorum. An-
kara kenti ile milletvekili seçildifim Sam-
sun arasında çok fark görmüyorum; iki kent
arasında çok anlamlı bir ilişki olduğunu
düşünüyorum. Birisi Kurtuluş Savaşımızm
başladığı kent. diğeri Kurtuluş Savaşı'nın
karargâhı ve Cumhuriyetimizin ebedi baş-
kenti...
Partiden aynlan Anlar Grubu yeni bir isimle kamuoyunun karşısına çıkmaya hazırlanıyor
6
ANAP'tald değişhn isteği saıramiyetsiz'
AYŞEVILDIRIM
ANAP'la tanınan 'An Grubu'.
bugün yollannı ayırdıklan partiyı
"Dkesiz politika ve samimiyetten
uzak yaklaşımlar" sergilemekle
suçluyor. ANAP'ın kendilerini
YDH'ye karşı kullandığını belir-
ten An Grubu'nun lideri Kemal
Köprûlû. "ANAP'uı degişim istedi-
ğini sanıyorduk. Zamanla bu iste-
ğin samimiyvtsiz olduğunu gördük"
dedi. Uluslararası thınk-tank ağı
içinde söz sahibi olacak yeni bir
hareketi oluşturma çabasında olan
An Grubu, önümüzdeki günlerde
yeni bir isimle kamuoyunun karşı-
sına çıkacak.
1994 yılında sıyaseti etkilemek
amacıyla grubu oluşturduklannı ve
kendilerine en yakın parti olarak
gördükleri ANAP içinde çalışma-
lannı yürüttüklerini anlatan Kemal
Köprülü, "O dönemde ANAPta
bir değişim isteniyordu. Biz de bu
değişjmi gerçekle$tirme>i hedefli-
yorduk" dedi.
'YDH'ye karşı kuUanılduV
İki yıl boyunca ANAP'la para-
lel yürüttükleri çalışmalartnda par-
tinin kendilerinden çok fazla isti-
fade edemediğini söyleyen Köp-
rülü, ANAP'ın o dönem kendilen-
ni YDH'ye karşı kullandığını savun-
du. "O an bunun farkında değildik
ama bugün bunu dogal karşılıyo-
rum" diyen Köprülü. sözlenni şöy-
le sürdürdü:
"YDHçokciddibirgüchalinegd-
diğidönemde \n Grubu da ANAP
içinde çok ciddi değeri olan bir his-
se senediydi. \'DH'nin hisse senedi
değeri diiştükten sonra An Gru-
bu'nun da hisse senedi değeri düş-
tü. YDH. ANAP'ın tabanından oy
çatacaktLCiddi birmedyaveiş dün-
yası desteği de arkasınday dı. Buna
18nisanda
yapılacak
seçimlerde aday
adayı olan
politikacriar.
propaganda
çaiışmalanna
hıihbaşjadı.
Bursa'dan
ANAP
miUetvekili aday
adayı Şemsettin
Şende,
kampamnsına
yereigazete
dağrtarak
başladı.
karşın ANAP döndü dedi ki Bi-
zim de YDH'miz var. Bizım de
Cem Boyner'lerimız var". 1995 se-
çtmlerindeaiınan sonuç ve 1996'da
Cem Boyner'in siyaseti bırakma-
sıyla YDH'nin ivmesi deaşağıdoğ-
ru inmeye başladL"
Bu tarihten sonra An Grubu'nun
ANAP içindeki etkinliğinın bitme-
ye başladığını belirten Köprülü, o
günlerde ANAP'ta oluşturulan
"DYP'yi yutma stratejisi"nin de
kendilerini partiden uzaklaştırdı-
ğım anlattı. Köprülü, "Anlar kücük
bir grup, ne MHP'yi yutabilir oe
DYP'jiDolayisrylaonlaraihtiyacı-
mız yok. dedOer. Fakat bugün hâlâ
görüyoruz ki o stratejileri olmadı"
diye konuştu. Köprülü, ANAP'la ıp-
leri koparma noktasına getiren olay-
lan ise şöyle anlattı:
t
ANAPsamimideğir
"Değişim konusundaANAFuı ne
kadar samimiyetsiz olduğunu son-
radan anladık. 'Pencerenin önüne
getırelim, kamuoyu bunları gör-
sün, ondan sonra gerektıği zaman
çağınnz' hesabı vardı. 95 Hazira-
m'ndaA\A\'OL bozulduktanson-
ra iki tanekritikolay vank A\\Fuı
RP ile koalisyonuna An Grubu so-
nuna kadar karşndı. Ve bunu
ANAP'ın herdüzeyindeçok netşe-
Idlde ortaya koyduk. Bu yüzden de
parti içindeçokciddi aniamda eleş-
tiri aidık.' Sız kımsınız kı böyle bir
şeyi eleştıriyorsunuz, siz ne bıli-
yorsunuz ki böyle bır şeyi eleştıri-
yorsunuz' dediler.
'ANAYOLölûdoğdu'
Bu birinci ola>dı. İkinci olay
AÎNAYOL'un yıkıİmasıydı. ANA-
YOL'un bozulmasından yana de-
pdik. Ama ANAYOL ölü doğdu.
Çünkü hem A\\P, DV P ileuzun va-
deli bir ilişkiye girmemek üzere,
hem DYP ANAP ile uzun vadeli bir
ilişkiye girmemek üzere ANAYOL'u
kurdu. Her ne kadar bunu gördüy-
sek de devam etsin istedik. Ama
ANAYOL döneminde ciddi bir ça-
lışma göremedik,ciddi bir disiplin-
li yaklaşım göremedik, ciddi bir
Türkiye meselelerine el atma çahş-
mas gwemedik. Çünkü amaç ANA-
YOL'u yaşatmak. Türkiye çözüm-
lerinearaçvaratmak değOdl Kurul-
masının amacı birbiıierine karşı
savaştı. Kim kimi yutacaktı? Biz
buna da karşı çıkok ANAP üst dü-
ze> yöneticilerine "DYP komplek-
si yaşamaym. Tansu Çiller komp-
leksi yaşamayın. Bunlar aslında
hıçbir şey değildir. ANAP'ın fik-
ren üretkenlığini ortaya çıkartabi-
lırsek zaten onlaryok olacaktır. lc-
raatınla onlan yeneceksin' dedik.
Ama ne yazık ki ANAP hâlâ o gün
de bugün de Tansu Çiller komplek-
sini aşamadı. Ancak son yaşanan
olaylar, ANAP'ın dört yıllık bu
amansız DYP ve Tansu Hanım'a
karşı > ürüttüğü politikanın iflasını
gösterdi. Vani bu tip olay lardan do-
layi An Grubu, ANAP'tan soğudu
diyeyimr
Ekonomik ve sivil anayasa ko-
nusunda çahşmalannın sürdüğünü
anlatan Köprülü, Türkiye siyasetin-
de olmadığını savunduğu "diyalog,
cesaret ve kararlılık'" temalanyla
hareket ettiklerini söyledi.
Son altı aydtr hemen bütün par-
tilerle ciddi dıyaloglar kurup fikır
alışverişlerinı başlattıklannı ifade
eden Köprülü. "Arûk projelerimi-
zL fikirierimizi sadece ANAP'a de-
ğiL550 milletMekiline gönderiyoruz
vetoplumaanlatıyonızT
' dedı. Par-
ti leşmeyi kesinlikle düşünmedikle-
rinı vurgulayan Köprülü, amaçla-
nnı ise şöyle anlattı: "Türkiye'de
belli bir sivasi anlayış var. 6-7 tane
büyük parti, hemen bütün siyasi
konjonktürün çizgisini belirliyor.
İdeoloji falan yok. Burada önemli
olan güç. Güç kimin eh'nde ve nasıl
paytaşılryor. Muhakfette olsan na-
sıl istifade edebilirsin. iktidarda ol-
duğun zaman insanlan nasıl tat-
min edebilirsin. Partilerdeki siyasi
alanlanmı/ maalesef parti başkan-
lan tarafından o konjonktür için-
de. çokgüzel kalıplar içindesürdu-
rülmüş. Bunun dışında, bunun öte-
sinde, bunun haricinde herhangi
birdüşünür.herhangi birfıkir, her-
hangi bir proje geçerii değil. Biz bu
anla\ışı kıracağız. Ana hedefîmiz
ba
Yeni bir anlayış
Nasıl kıracağız? Yepyeni birsiya-
sianlayışyaratacağız. Dünyadaki ço-
ğu ülkeye baktığınız zaman, siyasi
kalıplann dışında yepyeni bir siya-
setyaratan birdünva varatddı. \me-
rika'da think-thank'lere bakın. Her
gün fıkir üreten kurumlar. Bunlar
bugün güç birliği oldular ve Ame-
rika'da siyasetin dışında yeni bir si-
yasi düma oluşturdular." Kurduk-
İan 'Düşünce ve Toplumsal Geli-
şim Derneği" ile devralmayı plan-
ladıklan 'Toplumsal Araşürmalar
Vakfi'yla uluslararası think-tank
ağı içinde yer almayı hedefledikle-
rini söyleyen Köprülü, yeni bir isim
ve yeni bir sloganla kamuoyunun
karşısına çıkacaklannı belirtti.
PERŞEMBE
ORHANBURSALI
Bir Felaketin Önemi
Hurdacıda çalışanlan kanserin ve ölümün eşiğine
aetiren radyasyon olayı tipik bır Türkiye tablosudur:
Insanımızla, konulara yaklaşımımızla, denetimsizliği-
mizle, örgüftsüzlüğümüzle, uzmanımızla, sıyasetçi-
mizle, Ali Sirmen'in önceki gün "Biişi OlmazAbi"ya-
zısında dıle getirdiğı genel tavnmızla...
Tam bir azgelişmiş ülke, tipik bir Doğulu ülke tab-
tosu...
Neeksik, ne fazla...
Inisiyatrfsiz, aklını kullanmaktatembel, insanaönem
vermeyen, sistemın ve güvenlığın gereklerini düşün-
meyen, kadercı, boşvermiş biryığtn ınsan ve kurumun
yaşadığı bir ülke...
Ve topu topu 50 tane tıbbi radyasyon cihazını de-
netlemekten aciz bu ülke yönetimi, 65 milyon insanın
başına dev bir nükleer santral belası sarmaya kalta-
şıyor...
• • •
Radyasyon kullanımı, tam bir zincirieme güvenlik
örgütlenmesinı şart koşar.
Bu cihazlann bır protokolü vardır ve kullanımı ta-
mamen bu protokol çerçevesinde yürütülür.
Dışalımından taşınmasına, yerleştırilmesine, kulla-
nımına, cihazlann belırlı dönemlerde denetımine ve öl-
çümlennin yapılmasına, raporlannın ve merkezi ola-
rak kayrtlannın tutulmasına; ömru dolduysa kullantrn-
dan çıkartılmasına ve ımha edilmesine kadar uzanan
ciddi bır güvenlik zinciri...
• • •
Ikrtelli'de radyasyon yayan cihaz, bir hastanemiz-
den piyasaya devrolmuş.
Basında yer alan haberlere göre, hastane yönetimi
radyasyon cihazını degıştırme karan almış. Sonra da
hâlâ ışın yayan cihazı, sankı evlerde-işyerlerinde kul-
lanılmış demir, kurşun gıbi, hurda malmış gibı bir şir-
kete vermiş.
Üzerlerinden sorumluluğu böylece atmışlar!
Şimdi soralım:
Hastane yönetimi cahıl cühelanın yönetıminde mi-
dır?
Hayır. En az 6 yıl tıp okumuş uzman doktoriann yö-
netimindedir.
Radyasyonun insan sağlığı için taşıdığı tehlikeyi
çok iyi bilirler.
Bu "bilgili" hastane yönetimi, insan sağlığmı, ku-
rallan vb düşunerek bu cihazın aslında gitmesi gere-
ken yere gönderilmesi için önlem alamaz mıydı?
Alırdı, ama almadı Bu davranışlannın sonuciannı dü-
şünebilırdi, ama düşünmedi.
Cihazı hurda niyetıne alan şirket, cahil cühelanın elin-
de midir ki bu cihazı hurdacılara satıyor? Araştınlırsa,
yöneticiterinın de okumuş, konuyu bilen insanlar ol-
duğu görülür. Onlar da bu cihazı, ilgili makamlara,
üretici şırkete devredebılir, en azından haber verebi-
lirlerdi, ama yapmadılar.
Demek ki ülkemizde bütün değiştirilen radyasyon
cihazlarına yapılan muamele bu: Ver hurdacıya kur-
tul!
Ülkemizde atom enerjisini geliştirmek ve yönet-
mek, atom santralları kurmaktan bahseden Türkiye
Atom Enerji Kurumu'nun Ankara'nın dev binasında otu-
ran yetkılileri, tıp alanında teşhıs ve tedavide kullanı-
lan radyasyonlu cihazlann güvenli yönetimi için bile
henüz örgütlenebılmiş, denetim mekanizması kura-
bilmiş değil.
Arna ülkece Akkuyu'da nükleer şantral ku
masındayız! ^JT •
i
**\
n
•••
Nükleer santrallar. bırakınız ülke ve bütün dünya için
içerdıği tehlikeleri, kârlı bir işletme olmaktan çoktan
çıktılar. Çağdaş gaz ve buhar türbinleri santrallann-
dan elde edilen elektrik üretiminin maliyetiyle rekabet
edemeyecek kadar pahalı üretim yapıyortar. Aynca ta-
mir vb gerektiğinde, kuruluş malıyetlerıne ulaşan, ko-
şullara göre aşan masraflar çıkartıyorlar. Kuaıluşlan
en az 5 yıl sürüyor, diğer santralları ise 2 yılda üreti-
me açıyorsunuz.
Maliyetleri, dışa bağımlılıklan, taşıdığı kitlesel teh-
like ve bütün bunlara ek olarak, ülkemizin atom sant-
rallannı işletecek bır bilgi. bilinç, kültür düzeyinde ol-
maması, atom santrallanna karşı çıkmak için yeterii
nedenlerdir Bazen bır felaket, bin nasihatten daha kav-
ratıcı olur derier.
Tıpkı Ikitelli olayı gibi.
Düzeltme
Gazetenizin 11 Ocak
1999, Pazartesi günkü sa-
yısında, "Demirel idari
reform istedi: 'Eyalet sis-
temini düşünmeJryiz'"baş-
hğı ile verilen Cumhur-
başkanı Sayın Süleyman
Demirel'in 10 Ocak 1999
Pazar günü
ldareciler Günü miina-
sebetiyle düzenlenen top-
lantıda yaptığı konuşma-
nm tamamiyle yanl ış an-
laşıidığı ve yayınlanan
haberle kamuoyuna yan-
lış bilgi aktanldığı görül-
müştür.
Sayın Cumhurbaşka-
nımızın söz konusu ko-
nuşmalannın tam deşıfre-
sindeki ilgili bölümü aşa-
ğıdaki şekildedir:
"_.8bin,10binnüfiıs-
lu iller bugün gelnıiş 150
bine,üçelergelmiş lOObi-
ne. Yani yeni bir düzenk-
me şartör, daha doğnısu
mülkî idarenin yeniden
düzenlenmesi şartOr. Yal-
nız yeniden düzenleme
şart değil, yetkikrin ve so-
rumlulukların yeniden
düzenlenmesi şarttır.
Tabii ki bizim korku-
muz, biz üniter devleriz.
Acaba üniter devlete Mr
zarar geHr mi diye biz eya-
letsistemini düşünemiyo-
ruz ve eyaki sistemini dü-
şünemediğimiz takdirde
de merkeziyetçiliğe adam
akıllı saplanmışız. Evet,
Türkiye'nin
bence en önemli bir di-
ğer meselesi, birinci me-
selesi yeniden dü/enleme-
dir, ikinci meselesi ise ade-
mi merkeziyetçUiktir-."
Sayın Curnhurbaşkanı,
ülkemizin üniter yapısı
dolayısıyla eyalet siste-
minin tercih edilmediği-
ne dikkat çekmekte, an-
cak bunun Türkiye için
uygulanması gereken bir
sistem olduğunu söyle-
memektedir. Eyalet sis-
teminin sorunun tek çö-
zümü olmadığını düşü-
nen Sayın Cumhurbaşka-
nımız; idari yapımızda
bugüne kadar istenilen
düzenlemelerin yapılma-
ması nedeniyle merkezi-
yetçilikten kurtulamadı-
ğimıza işaret etmiştir.
Bilgilerinizi saygıyla
rica ederiz.
Cumhurbaşkanhğı
Basın Müşavirligi
Çifte vatondaşhk araştırması
BONN (AA)-Almanya'da yapılan bir araştırmaya gö-
re her iki Almandan bıri, çifte vatandaşlık uygulaması-
na karşı çıkıyor. Almanya tçişleri Bakanı OttoScluTy. ye-
ni tasan hakkında bilgi venrken PKK militanlan ve Me-
tin Kaplan'ın Alman vatandaşlığı alamayacaklannı söy-
ledi. Haftalık Stern dergısi için Forsa Araştırma Ensti-
tüsü tarafından yapılan araştırmada, ankete katılan 1000
kişinin yüzde 39'unun yabancılara çifte vatandaşlık hak-
kı verilmesınden yana görüş bildirdiği tespit edildi.
Kendi geçımini idame ettiren ve sabıkası bulunmayan
yabancılann Alman vatandaşlığına geçişlerinin kolaylaş-
tınlmasını ısteyenlerin oranınm yüzde 57 olduğu belir-
lenen araştırma, Alman vatandaşlığının "kan bağınabag-
lıolması prensibini" savunanlann oranının yüzde 7"de kal-
dığını ortaya çıkardı.